Şirketin yazılımı, şu anda piyasaya çıkan her üç yeni abonelik tabanlı uygulamadan birinde kullanılıyor. 70 binden fazla mobil uygulamada abonelik süreçlerini yöneten RevenueCat, yalnızca faturalandırmayı değil, geliştiricilerin karşılaştığı daha geniş çaplı problemleri de çözmeyi hedefleyen bir platforma dönüşüyor.
Yeni yatırım, Bain Capital Ventures liderliğinde gerçekleştirilen Seri C turunun bir parçası olarak açıklandı. Bu turla birlikte RevenueCat’in bugüne kadar topladığı yatırım miktarı 100 milyon dolara ulaştı. Şirketin güncel değerlemesi ise 500 milyon dolar. CEO Jacob Eiting, bu aşamanın RevenueCat’i halka arz edilebilecek ölçekli bir şirket haline getireceğini düşünüyor.
Şirketin büyüme planları arasında sadece abonelik işlemlerini kolaylaştırmak değil, aynı zamanda geliştiricilerin pazarlama, müşteri edinimi ve nakit akışı gibi alanlarda yaşadığı sıkıntılara çözüm üretmek yer alıyor. Eiting, RevenueCat’in geleceğini Shopify’ın e-ticaret alanındaki dönüşümüne benzetiyor: “Başlangıçta abonelik sistemini kurmak yeterliydi, şimdi ise uygulama ekonomisinin farklı sorunlarına çözümler sunabilecek bir ekosistem inşa ediyoruz.”
Özellikle Apple’ın ATT (App Tracking Transparency) politikasının ardından müşteri ediniminin zorlaşması, geliştiriciler için büyük bir problem haline geldi. RevenueCat bu alanda da çözümler üretmeyi hedefliyor. Ayrıca şirket, finansal zorluklar yaşayan uygulamalara yönelik mikro kredi modelleri üzerinde de çalışıyor.
Özellikle Apple-Epic davasının ardından Apple’ın ABD’deki App Store kurallarında yaptığı değişiklikler, geliştiricilere uygulama içinde dış bağlantılarla web tabanlı ödeme sistemleri sunma imkânı sağladı. Bu durum, RevenueCat’in web ödeme motoruna olan ilgiyi artırdı. Stripe, Recurly ve Chargebee gibi devlerle rekabet eden bu araç, mobil geliştiricilerin ihtiyaçlarına özel olarak tasarlandı ve hâlihazırda 2.000’in üzerinde geliştirici tarafından test ediliyor.
RevenueCat, geçen yıl satın aldığı sesli hikâye uygulaması Dipsea üzerinden yaptığı A/B testlerle, farklı faturalandırma yöntemlerinin uygulama gelirlerine etkisini ölçüyor. Bu testler sayesinde küçük ölçekli geliştiricilerin Apple’ın %15’lik komisyonuna karşılık kendi ödeme altyapılarını kurup kurmamaları gerektiği konusunda somut veriler sunulabilecek. CEO Eiting, “Apple bile bu deneyleri yapmadı. Biz yapıyoruz ve nihayet tartışmayı verilerle şekillendirebiliriz.” diyor.

Eiting’e göre, yapay zekânın uygulama geliştirme sürecini dönüştürmesi RevenueCat’in iş modelini de etkileyecek. Artık yazılım bilgisi olmayan gençler bile AI destekli araçlarla kısa sürede uygulama geliştirebiliyor. Bu dönüşüm, RevenueCat’in AI tabanlı kodlama araçlarıyla çalışan yeni geliştirici kuşağına da hizmet vermesini gerektirebilir.
Yeni yatırımla birlikte RevenueCat, ürün geliştirme, işe alım ve potansiyel satın almalarla büyüme sürecini hızlandıracak. CEO Eiting, mühendislik ve ürün ekiplerini stratejik alanlara odaklayarak bu büyümeyi sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyor.
RevenueCat artık sadece abonelik altyapısı sunan bir araç değil; mobil ekonominin geleceğini şekillendirmek isteyen bir platform.