Apple yöneticisi, ifadesi sırasında yalnızca arama pazarının değil, mobil teknolojilerin de yapay zekâ devrimiyle köklü bir değişim geçireceğini söyledi. En dikkat çekici ifadesi ise “10 yıl içinde bir iPhone’a ihtiyaç duymayabilirsiniz.” oldu.
Cue’nun açıklamaları, esasen yapay zekânın arama motoru pazarındaki etkilerine odaklanmıştı. Ancak asıl tartışma yaratan bölüm, AI teknolojilerinin mobil cihazlara olan ihtiyacı nasıl ortadan kaldırabileceği yönündeki öngörüsüydü. Cue, teknolojide yaşanan büyük sıçramaların doğal olarak yeni rekabet alanları oluşturduğunu vurguladı ve AI’ın bu yeni dönemin merkezinde yer aldığını söyledi.
Ancak bu yorum, birçok uzmana göre fazla spekülatif. Özellikle bir Apple yöneticisinin, halka açık bir duruşmada böyle iddialı bir tahminde bulunması, teknoloji dünyasında yeni tartışmaları tetikledi. Zira Apple’ın uzun süredir gelirinin büyük kısmını iPhone satışlarından elde ettiği göz önünde bulundurulduğunda, bu tür bir gelecek öngörüsünün gerçekçi olup olmadığı sorgulanıyor.
Apple yöneticisi, iPhone’un sonuna mı işaret ediyor?
Gerçekçi bir perspektiften bakıldığında, Apple’ın iPhone’u 2035’e kadar tamamen ortadan kaldırması pek olası değil. Ancak cihazın rolünün değişmesi, daha çok bir dönüşüm geçirmesi mümkün. AI destekli sesli asistanlar, giyilebilir teknolojiler, artırılmış gerçeklik gözlükleri ve bulut tabanlı kişisel asistan sistemleri, önümüzdeki yıllarda akıllı telefonların yerini alabilecek potansiyele sahip.
Cue’nun bu yorumları aynı zamanda Apple’ın AI stratejisine dair ipuçları da sunuyor. Safari’de AI tabanlı arama sağlayıcılarına geçişin planlandığını doğrulaması, şirketin bu alanda daha agresif hamleler yapabileceğini gösteriyor. Yani bu açıklama yalnızca bir öngörü değil, aynı zamanda regülatörlere verilmiş ince ayarlı bir mesaj olarak da okunabilir.
Cue’nun sözleri kimileri tarafından vizyoner bir çıkış olarak değerlendirilse de, eleştirmenler bunun daha çok pazarlama amaçlı bir hamle olduğunu düşünüyor. Özellikle davanın bağlamı göz önüne alındığında, bu tür bir iddia, Apple’ın kendi pazar gücünü meşrulaştırma çabası olarak da görülebilir.
iPhone’un tamamen ortadan kalkacağı bir gelecek hâlâ uzak bir ihtimal. Ancak yapay zekânın hızlı gelişimi, bu ikonik cihazın bugünkü formuyla varlığını sürdürmesini de zorlaştırabilir. Apple’ın kendi yöneticisinin ağzından çıkan bu tür cümleler ise, hem tüketici alışkanlıklarının hem de teknoloji şirketlerinin önceliklerinin önümüzdeki on yılda ciddi şekilde değişebileceğini gösteriyor.