İki grup yaptığı açıklamada, Katar’ın egemen varlık fonuna ait bir yapay zeka şirketi olan Brookfield ve Qai’ın Katar ve belirli uluslararası pazarlarda yapay zeka altyapısı geliştirmek için 20 milyar dolarlık bir ortak girişim kurduğunu söyledi.
Brookfield ve Katar yapay zeka yatırımlarını önceliklendiriyor
Ortak girişimin, Katar’ı Orta Doğu’da lider bir yapay zeka merkezi olarak konumlandırmayı hedeflediğini ve yüksek performanslı bilgi işlem yeteneklerine bölgesel erişimi genişleten entegre bir bilgi işlem merkezi oluşturmayı planladığını belirttiler.
Körfez ülkesinin 526 milyar dolarlık egemen varlık fonu olan Katar Yatırım Otoritesi (QIA), Pazartesi günü yaptığı açıklamada, ABD ve Çin dışında küresel yapay zeka merkezleri haline gelmek için yatırım yapan Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi bölgesel rakiplerinin izinden giderek kendi ulusal yapay zeka şirketi Qai’yi kurduğunu duyurdu.
Yapay zeka, küresel teknolojiyi yeniden şekillendiriyor ve özellikle bilgileri işlemek için gereken veri merkezleri olmak üzere hem yazılım hem de fiziksel altyapıya büyük yatırımlar çekiyor. McKinsey’nin Nisan ayında yayınladığı bir rapora göre, dünya çapındaki yapay zeka talebini karşılamak için 2030 yılına kadar veri merkezlerine 5,2 trilyon dolarlık yatırım yapılması gerekecek.
Brookfield, Qai ile ortak girişime, küresel çapta 100 milyar dolara kadar yatırım yapmayı hedefleyen ve yakın zamanda başlattığı Yapay Zeka Altyapı Fonu aracılığıyla yatırım yapacak. QIA’nın fon başkanı Mohsin Pirzada, duyurularla ilgili olmayan ayrı bir röportajda: “Veri merkezlerine, henüz moda olmadan önce bile yatırım yapıyoruz” dedi.
Dünyanın en büyük doğal gaz üreticilerinden biri olan Katar’ın, veri merkezlerini beslemek için artan enerji talebinden faydalandığını söyledi. Egemen fon ayrıca, yapay zeka destekli analitik platformu Databricks de dahil olmak üzere sektördeki hızla büyüyen şirketlere yatırım yaptı.
Sektördeki şirketlerin değerlemelerinin artmasıyla ilgili endişeleri olup olmadığı sorulduğunda QIA’dan Pirzada, bir “sarsıntı” yaşanabileceğini ancak 1990’lardaki dotcom balonunun yankısı olarak, bunun bir avuç piyasa lideri ve yatırımcılar için “büyük bir fırsat” bırakacağını söyledi.









