2020’den bu yana yürütülen kapsamlı bir soruşturmanın ardından yayınlanan 119 sayfalık yeni kılavuz, başta Apple olmak üzere, teknoloji devlerini Japon pazarında ciddi değişiklikler yapmaya zorluyor. 18 Aralık 2025’te yürürlüğe girecek olan Mobil Yazılım Rekabet Yasası Kılavuzu, özellikle üçüncü parti uygulama mağazalarına ve alternatif ödeme sistemlerine izin verilmesini zorunlu kılıyor.
Yasada yer alan Madde 7 ve Madde 8, Apple ve Google’ın yalnızca kendi uygulama mağazalarını kullanmaya zorlamasını açıkça yasaklıyor. Bu kapsamda şirketler, kullanıcıların üçüncü parti mağazalardan da uygulama indirip kurabilmesine olanak tanımak zorunda. Ayrıca, uygulama geliştiricilerinin App Store veya Google Play’de yer alsalar dahi kendi ödeme sistemlerini kullanabilmeleri yasal güvence altına alınıyor.
Yeni kurallarla birlikte teknoloji devleri, yalnızca rekabeti değil, veri gizliliğini de yakından ilgilendiren düzenlemelere tabi olacak. Apple ve Google’ın, işletim sistemlerinden topladıkları kullanıcı verilerini kendi uygulamaları lehine kullanmaları engellenecek; ayrıca rakip uygulama geliştiricilere ait hassas bilgilerden yararlanarak benzer ürünler geliştirmeleri yasaklanacak. Şirketlerin bu kurallara uyum sağladıklarını belgelemek için her yıl denetim raporu sunmaları da zorunlu kılınıyor.
Apple ve Google, dünya genelinde hedef alınıyor
Japonya’daki bu düzenleme, Avrupa Birliği’nin Dijital Piyasalar Yasası (DMA) kapsamında getirdiği yükümlülüklerle benzerlik taşıyor. AB’de olduğu gibi Japonya da teknoloji devlerinin pazar gücünü dengeleme amacıyla cihaz donanımlarını ve işletim sistemi özelliklerini üçüncü parti geliştiricilere açmayı zorunlu hale getiriyor.
Japonya Adil Ticaret Komisyonu, yeni yasaların teknik olarak karmaşık olabileceğinin farkında. Bu nedenle olası istisna senaryolarını da dikkate alarak detaylı açıklamalara yer verdi. Ancak uygulama mağazası erişimi ve alternatif ödeme sistemleri gibi temel hükümler, yoruma açık olmayan net kurallar içeriyor.

Düzenlemeler, Japonya’da mobil uygulama pazarının daha şeffaf, erişilebilir ve rekabetçi bir yapıya kavuşmasını hedefliyor. Apple ve Google’ın bu değişikliklere nasıl yanıt vereceği ise önümüzdeki yılın teknoloji dünyasında yakından takip edilecek konularından biri olacak.