Şirketin yaptığı açıklamaya göre, Netflix yöneticisinin küresel ölçekte teknoloji şirketi kurma ve yönetme konusundaki kapsamlı deneyimi, Anthropic’in uzun vadeli hedeflerine değer katacak.
Anthropic tarafından yayımlanan duyuruda, Hastings’in yalnızca Netflix’i bir eğlence devine dönüştürmesiyle değil; aynı zamanda Facebook, Microsoft ve Bloomberg gibi büyük teknoloji firmalarının yönetim kurullarında üstlendiği rollerle de bu pozisyona güçlü bir birikimle geldiği vurgulandı.
Hastings yaptığı açıklamada, “Anthropic’in yapay zekâ geliştirme yaklaşımına inanıyorum. Hem insanlık için faydalı bir teknoloji üretme kararlılıklarını hem de karşı karşıya olduğumuz ekonomik, toplumsal ve güvenlik risklerine olan bilinçlerini önemsiyorum.” ifadelerini kullandı.
Toplumsal fayda vurgulandı
Anthropic, sadece ileri düzey yapay zekâ modelleri geliştirmekle kalmayıp, bu teknolojilerin toplumsal etkilerini de göz önünde bulunduran bir yaklaşımla hareket ediyor. Şirketin açıklamasında, Hastings’in eğitim reformları ve gelişmekte olan ülkelerde dijital altyapıya yaptığı yatırımlar sayesinde teknolojinin topluma hizmet eden bir araç haline gelmesi konusundaki tecrübesine dikkat çekildi.
Anthropic’in yönetim kurulunda Hastings dışında CEO Dario Amodei, şirket başkanı Daniela Amodei, yatırımcı Yasmin Razavi ve teknoloji girişimcisi Jay Kreps yer alıyor. Şirket, kısa süre önce Claude 4 adlı yeni nesil yapay zekâ modelini piyasaya sürerek dikkatleri üzerine çekmişti.

Reed Hastings’in katılımı, yalnızca Anthropic için değil, yapay zekâ sektörünün genel geleceği açısından da önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Netflix’i sıfırdan alıp küresel bir teknoloji ve içerik devi haline getiren Hastings’in stratejik bakış açısı, yapay zekâ teknolojilerinin sorumlu ve faydalı biçimde şekillendirilmesine katkı sağlayabilir.
Bu gelişme, teknolojinin yalnızca teknik değil; etik, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla da yönetilmesi gerektiğini hatırlatan güçlü bir adım niteliğinde. Anthropic, Hastings’in katılımıyla birlikte yalnızca bir yapay zekâ geliştiricisi değil, aynı zamanda teknolojinin toplumla barışık şekilde gelişimini savunan bir aktör olarak konumunu pekiştiriyor.