Nükleer atık ve hidrojen ekonomisi birbirine taban tabana zıt gibi görünse de,Sharjah Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir çalışma, nükleer santrallerden elde edilen kullanılmış yakıtın suyu hidrojen ve oksijene dönüştürme verimliliğini artırmak için kullanılabileceğini iddia ediyor.
İlk bakışta hidrojen ideal bir yeşil enerji kaynağı gibi görünüyor. Oksijenle yakıldığında tek atık ürünü su oluyor. Hoşlanılmayacak ne var ki? Sorun şu ki, hidrojen bir enerji kaynağı değil. Bir enerji iletim hattı. Ona enerji kaynağı demek, elektriğin jeneratör yerine prizden geldiğini düşünmeye benziyor.
Nükleer atıklar yeşil hidrojen için anahtar görevi görüyor
Bu bizi, hidrojenin çevresel açıdan en büyük engellerinden birine getiriyor. Bazı insanlar hidrojenin fosil yakıtların yerini almasını istiyor, ancak en büyük hidrojen kaynağı fosil yakıtlar. Aynı zamanda en verimlisi çünkü yakıt aynı zamanda doğal gazı hidrojene dönüştürmek için gereken enerjiyi de sağlıyor.
Hidrojen üretmenin daha çevre dostu yolu elektrolizdir. Yani, sudan elektrik akımı geçirerek molekülleri hidrojen ve oksijene ayrıştırmak. O kadar basit ki çocuklar için sıradan bir bilim deneyi, ancak aynı zamanda oldukça verimsiz ve özel bir harici güç kaynağı gerektiriyor. Şarika ekibine göre, bu soruna bir çözüm, nükleer atıkları hidrojen üretimini artırmak için kullanmak olabilir. Ekonomik açıdan bakıldığında bu cazip çünkü reaktörden doğrudan alınan kullanılmış yakıt çubukları elle tutulamayacak kadar sıcak (fiziksel ve radyoaktif) ve yeniden işlenip bertaraf edilene kadar yıllarca depolama havuzlarında bekletilmek zorundalar. Öyleyse neden bu arada onlardan biraz fayda sağlamayasınız? Ayrıca, yeniden işlenmeyen kullanılmış yakıt neredeyse tamamen uranyumdan oluşuyor. Bu yüzden uranyum da iyi bir şekilde kullanılabilir. Bu yaklaşım, hidrojen üretimini iyileştirmek için birkaç olası yöntemden birini, özellikle de geleneksel elektroliz ile nükleer atıklardan kaynaklanan radyasyona maruz kalmanın birleştirilmesini içerecektir. Su ile atık arasında doğrudan temas olmayacağı için kirlenme tehlikesi de olmayacaktır.
[bkz url= https://www.techinside.com/gunes-enerjili-otoparklar-icin-kelepce-gelistirildi]
İlk yöntem, su moleküllerinin alfa, beta ve gama parçacıklarıyla bombardıman edilerek önceden parçalanmasını içeren radyolizdir. Bu yöntem, suyu hidrojen radikallerine, hidroksil radikallerine, hidratlı elektronlara, moleküler hidrojene ve hidrojen peroksit gibi diğerlerine dönüştürür. Elektrik akımının bunları hidrojene parçalaması çok daha kolaydır ve bu da çok daha yüksek bir verim sağlar.
İkinci yöntem, atıktan elde edilen uranyumu, kendisi tüketilmeden elektrokimyasal reaksiyonu hızlandıran bir katalizör oluşturmak için kullanır. Çalışmaya göre, atıktan elde edilen uranyum bazlı bir katalizör, platin veya diğer değerli metallerden yapılan bir katalizörden çok daha ucuz olacaktır.

