PayPal Türkiye’ye geri mi dönüyor?
BDDK ile PayPal arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle, Haziran ayında ülkemizdeki PayPal servisleri durdurulmuştu. Bu beklenmedik olay, çok sayıda PayPal kullanıcısını şoke etmiş ve ciddi bir tepki yaratmıştı. BDDK ve PayPal arasındaki anlaşmazlığın çıkış noktası ise, BDDK kuralları gereğince PayPal’ın sunucularını Türkiye’ye getirmesini talep etmesi ancak PayPal’ın ise bu talebe yanıt vermeyişinden kaynaklanmıştı.
Uber yapay zeka laboratuvarı kurdu
Uber, otonom sürüş teknolojilerini, yapay zeka düzleminde yeni bir boyuta taşıyor.
Otonom sürüş teknolojisiyle ayrılmaz bir ikili olan yapay zeka konusunda çalışmaya karar veren Uber, iki yeni yatırım yapıyor.
Şirketi satın aldı çalışanlarını kendi ofisine çekti
Şirket bugün, Geometric Intelligence isimli bir yapay zeka startup’ını satın aldığını açıklamışken ayrıca satın aldıkları şirkette bulunan, konu hakkında uzman mühendislerden oluşan 15 kişilik bir ekiple Uber AI Lab isimli özel bir yapay zeka laboratuvarı kurduğunu açıkladı. AI Lab hem araç paylaşım uygulamasının gelişimine hem de otonom sürüş teknolojisinin daha başarılı olması için çalışmalar yapacak. Böylece, kullanıcılar Uber uygulamasını indirdiklerinde, zaman alan zorlayıcı ayarlamalarla veya taksi çağırırken gereken detaylarla uğraşmadan, yapay zeka sayesinde, işlemlerini çok daha hızlıca bitirebilecekler. Şirketten sızan bilgiler AI Lab’ın 15 kişiyle sınırlı kalmayacağını, Uber’in bu laboratuvar için agresif bir işe alma planı olduğunu ve piyasadaki önemli yapay zeka uzmanlarını ekibe katacağını da vurguluyor.Amazon Web Services üç yeni yapay zeka çözümünü tanıttı
Bu üç yeni yapay zeka (AI) hizmeti; Amazon Lex, Amazon Polly ve Amazon Rekognition; Amazon’un bünyesindeki binlerce derin öğrenme ve makine öğrenimi uzmanı tarafından geliştirilen, başarısı kanıtlanmış ve yüksek oranda ölçeklenebilir Amazon teknolojisinden yararlanıyor. Bütün Amazon hizmetleri, kaliteli ve yüksek doğruluğa sahip yapay zeka yeteneklerini ölçeklenebilir ve düşük maliyetli bir şekilde sunuyor.
Amazon AI hizmetleri tamamen yönetilen hizmetler oldukları için derin öğrenme algoritmaları inşa etmeye, makine öğrenimi modelleri eğitmeye, hiçbir ön taahhüde veya altyapı yatırımına gerek kalmıyor. Bu da görebilen, duyabilen, konuşabilen, anlayabilen ve etrafındaki dünyayla etkileşime girebilen yeni nesil uygulamalar inşa etmeye odaklanmaları için geliştiricilere büyük özgürlük sağlıyor.
Yeni çağın vazgeçilmezi: Yapay zeka
Yapay zekayı etkili bir şekilde uygulayabilmek için birçok farklı türden derin öğrenme ve makine öğrenimi algoritmalarının manuel olarak inşa edilmesi ve ayarlanabilmesi gerekiyor. Ve bu sürecin bir uygulamadaki her bir nesne, yüz, ses ve dil özelliği için tekrarlanması gerekiyor. Amazon AI hizmetleri ise tüm bu zorlukları ortadan kaldırıyor ve Amazon’un güçlü ve kanıtlanmış derin öğrenme algoritmaları ve teknolojilerini, tüm geliştiricilerin bir API çağrısı ile ya da AWS Management Console üzerinde birkaç tıkla erişebileceği birer yönetilen hizmet şeklinde sunarak, yapay zekayı tüm geliştiricilere büyük ölçüde erişilebilir hale getiriyor. Amazon AI hizmetleri Amazon’un doğal dil anlama, konuşma tanıma, metin okuma ve görüntü analiz teknolojilerini herhangi bir cihaz üzerindeki herhangi bir uygulama için, her ölçekte, tam kapasite sunuyor. AWS Veritabanları, Analiz ve Yapay Zeka Başkan Yardımcısı Raju Gulabani, üç yeni çözümle ilgili şunları söyledi: “Daha iyi algoritmalar ve büyük miktarlarda veriye ulaşım ile bulut tabanlı düşük maliyetli bilgi işleme gücünün kombinasyonu, yapay zekayı geliştiriciler için gerçeğe dönüştürüyor. AWS bugün piyasadaki en yenilikçi ve en yaratıcı yapay zeka uygulamalarının bazılarına ev sahipliği yapıyor. Amazon’un bünyesindeki binlerce makine öğrenimi ve derin öğrenme uzmanı, müşterilerin ne okumak istediklerini tahmin etmek için, robot bilimi ve bilgisayarla görme teknolojileri ile verimlilikleri yönlendirmek için ve müşterilere yapay zeka destekli sanal yardımcı Alexa’yı sunabilmek için yıllardır yapay zeka teknolojileri geliştiriyor. Bugün, bu yeniliklerin altında yatan teknolojiyi üç adet tam yönetimli, kolay kullanımlı, güçlü ve düşük maliyetli Amazon AI hizmeti olarak tüm geliştiricilerin kullanımına sunuyoruz. Müşterilerin Amazon Lex, Amazon Polly ve Amazon Rekognition’ı kullanarak insansı zekaya sahip, görebilen, duyabilen, konuşabilen, insanlar ve çevreyle etkileşime girebilen yeni nesil uygulamalar geliştirmelerini görebilmek için sabırsızlanıyoruz.”İngiltere’den startup’lara 400 milyon Pound’luk teklif
Devletler, startup’ların stratejik değerini anlamaya mı başlıyor?
En azından İngiltere için bu sorunun cevabı olumlu… İngilizce, ülkenin ekonomisi ve teknolojik gelişimi için startup’ların çok önemli olduğunu fark etmiş bulunuyorlar.
Bugün dünyayı yönetecek, ülkelerin demokratik seçimlerinin sonucunu değiştirebilecek bir güce kavuşan Facebook, hatta Twitter, Snapcaht gibi servislerin bir zamanlar çok ciddiye alınmayan genç startuplar olduğunu hatırlayacak olursak, İngilizlerin endişelerini haksız bulmak mümkün değil.
Herkes İngiliz şirketlerinin peşinde
İngilizleri asıl endişelendiren, İngiliz startuplarının artan bir hızla, yabancı şirketlere satılıyor olması. İngiliz hükumeti şimdi bunu engellemek için 400 milyon Paund’luk bir fon ayırdı. Bu fonla İngiliz startup’ları desteklenecek ve kuluçka dönemlerini, yabancı şirketlere satılmadan geçirmeleri sağlanacak. Japon yatırım devi Softbank’ın, İngilizlerin tüm mobil dünyayı dize getien ARM’ı 31 milyar dolara satın alması da, İngiliz hükumetinin bu tür bir önlem almasında önemli bir rol oynadı. Ayrıca şimdiden tüm dünyayı avucuna alan İngiliz yapay zeka servisi DeepMind da kısa süre önce Google tarafından 400 milyon dolara satın alınmıştı. Hükumet 400 milyon Pound’luk kuluçka desteğinin dışında ayrıca önemli şirketlerin finansman ihtiyacı için de ayrıca 2 milyar Pound bütçe ayırmış durumda. Bakalım bu destekler, İngiliz şirketlerinin yabancı şirketlere satılmasını engelleyebilecek mi?TechInside 28. sayısını online olarak okuyabilirsiniz

BMW, otonom araçları için paylaşım servisi geliştiriyor
BMW, bir yandan otonom araçlar geliştirirken, bir yandan da Uber gibi, araç paylaşım servisine dönüşmek için hazırlık yapıyor.
Münih’te önümüzdeki yıl 40 otonom aracını test etmeye başlayacak olan BMW, aynı zamanda bu araçlar için bir araç paylaşım uygulaması da geliştirecek. Böylece, Münih halkı, otonom bir taksi/araç ile ulaşım sağlamak istediğinde BMW’nin test araçlarını çağırabilecekler.
Araç paylaşım uygulaması gelecek için kritik
Bu uygulama Alman üretici için aynı zamanda yeni bir gelir sistemi anlamına geliyor. Araç paylaşım uygulamaları, otonom sürüş devriminden sonra, otomobil üreticilerinin araçlarından gelir elde etmesi için çok önemli bir kaynak olacak zira otomobil üreticileri artık büyük şehir sakinlerine klasik yöntemle otomobil satamayacaklar. Alman otomobil üreticisinin dakika başına araç kirası ödeme sistemine bağlı ReachNow isimli bir araç paylaşım servisi bulunuyor. Seattle da yayına açıldığı günde ReachNow’a 4 gün içinde 14 bin kişi üye oldu. Halihazırda Zipcar, Uber, Lyft ve Car2go’nun hizmet verdiği Seattle’da BMW’ye gösterilen bu ilgi, şirketin gelecek planları için de umut veriyor.Facebook editör kontrolünde haber yayınlayacak
ABD Başkanlık Seçimleri sırasında, sahte haberleri yaymak isteyenlerin Facebook’u kullandığı suçlamasıyla karşı karşıya kalan Zuckerberg, sahte haber sorununa çözüm bulmak için, eski ve güvenli yönteme başvuracak.
Facebook, bundan sonra, güvenilir kaynaklardan çektiği haberleri, kendi editörlerinin gözetiminde yayına alacak.
Sosyal medya, haber mecrasına dönüşüyor
Yeni, editörlü haberler, Collections ismini taşıyacak. Böylece Facebook kullanıcıları, bu alanda görmedikleri haberlerin güvenilirliğini sorgulayabilecekken, Collections üzerinde yayınlanmış haberlere güvenebilecekler. Facebook yeni Collections haberlerinin ne zaman yayına başlayacağı konusunda henüz bir açıklama yapmış değil. Bu iş için sosyal medya servisinin, her dilden uzman gazetecileri işe alması ve ayrıca yerel medya kaynakları ile işbirliği geliştirmesi gerekiyor ki, tüm bunlar kolay işler değil. Sosyal medya servisindeki sahte haberler problemi hakkındaki tartışmalar da hızla büyüyor ve hergün başka bir kaynak, sahte haberler hakkında yorum veya açıklama yapıyor. Ayrıca, Zuckerberg’ün sitesinin etkin olduğu ülkelerde, seçimlerin sahte haberlerle sabote edilebileceği korkusu da yerel siyasetçileri endişelendiriyor. Bu tür endişeler, seçim dönemlerinde Facebook gibi çok yaygın sosyal medya servislerine erişimin engellenmesini bile tartışmaya açmış durumda.Apple, otomobil üreteceğini kabul etti
Apple’ın otomobil üretip üretmeyeceği sorusu uzun zamandır bir tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Firma bu konuda hiçbir açıklama yapmıyor. Apple içinden sızan bilgiler ise şirketin otonom otomobil teknolojileri konusunda çalıştığını doğrulasa da ortada resmi bir delilin olmaması her şeyi söylenti düzeyinde bırakıyor.
Devlete yazılan mektup sızdı
Ancak artık beklenen resmi delil bulundu. Wall Street Journal’in, Ulaştırma Bakanlığı kaynaklarında ele geçirdiği bir mektup, Apple’ın planlarını ortaya çıkardı. Firmanın bakanlığa gönderdiği bir mektupta, Apple’ın otonom otomobil teknolojileri geliştirmek konusunda çok heyecanlı olduğu ve bu konudaki yatırımların ardından trafikte test izni almak isteyecekleri detayları yer alıyor. Apple ayrıca, otonom sürüş teknolojisi geliştiren firmaların, kaza ve çarpışma testleri konusundaki bilgileri paylaşmalarının insan hayatı için önemli olduğunu ancak bu paylaşımların şirketlerin gizliliğini tehdit etmemesi gerektiğini de aynı mektup da vurguluyor. Böylece Apple’ın otonom otomobiller geliştirmek için yatırım planları yaptığı ve artık devleti de bu yatırımlarına dair bilgilendirmeye başladığı anlaşılmış bulunuyor. Kısacası tartışma kapandı. Şimdi soru şu: Apple ilk otomobilini ne zaman yollara çıkaracak ve otomobil hangi özelliklere sahip olacak?Foxconn’un müdürü 5700 iPhone’u çalmış
Apple’ın mobil cihazlarını üreten Çin’li taşeron Foxconn, büyük bir skandal ile çalkalanıyor.
Fabrikanın test cihazlarını organize eden departmanın yöneticisinin, 2013 ve 2014 yılları arasında, 5700 adet iPhone çaldığı ortaya çıktı.
Kimsenin kaydını tutmadığı telefonlar
10 yıl hapis istemiyle tutuklanan müdürün çaldığı iPhone’ların piyasa değeri 1,5 milyon. Cihazlar, test ürünü olarak medyaya gönderilecek telefonlar olduğu için kaybolmaları, geri dönmemeleri çok dert edilmeyen, kayıtlarının peşine düşülmeyen cihazlar olarak biliniyor. Ancak satılması yasak olan bu cihazları, düşük fiyatla karaborsada satan Foxconn yöneticisinin faaliyetleri, şirketteki diğer çalışanların dikkati sayesinde ortaya çıkmış oldu. Bu haber aynı zamanda, test için yeni iPhone bekleyen medya mensuplarının neden çoğunlukla olumsuz cevap aldığını da açıklıyor.Türkiye, mobil ödemede devlerle yarışıyor!
Türkiye’nin ilk dijital cüzdanı BKM Express, kullanıma sunulmasından bu yana geçen dört yılda e-ticaret, mobil ticaret ve online ödemeler alanlarında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Türkiye’de 1,2 milyonu aşkın kullanıcı sayısına ulaşan ve 15 binin üzerinde üye işyerinde hizmet veren BKM Express, kullanıcılara web ve mobil alışverişlerinde hızlı ve kolay ödeme imkânı sunuyor.
Türkiye’nin en yaygın kullanılan dijital cüzdanı
Etkinlikte konuyla ilgili konuşan BKM Genel Müdürü Soner Canko, “Nakit ödemeyi terk ederek, hız ve kolaylık sağlayan ödeme sistemlerine geçmenin faydalarını bireyden aileye, aileden topluma, toplumdan ülkenin tamamına ölçeklendirmek mümkündür. BKM Express, alışveriş deneyimine getirdiği hızlı, kolay ve güvenli ödeme anlayışıyla bu vizyona çok önemli katkılar sağlıyor. BKM Express’in kurulduğundan dört yıl sonra toplumumuza somut faydalar, yeni teknolojiler sağlayan ve ekosistemi besleyen bir marka haline gelmesinden dolayı büyük mutluluk duyuyoruz’’ sözlerine yer verdi. Ayrıca etkinlikte konuşma yapan bir diğer isim olan Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Serkan Yazıcıoğlu, online perakende işlemlerinde mobilin payının arttığına vurgu yaptı. Şu anda internetten yapılan kartlı ödemelerin hacmi 65 milyar TL iken, ülkemizde internette kullanılan 24 milyon kredi kartı yer alıyor. Dört yıllık süreçte çok önemli bir yol kat eden BKM Express, mobil ödemenin kolaylığı ile simitçiden sokak büfesine, gazete bayisinden restoranlara kadar her alanda güvenli ve kolay alışveriş yapılabilmesini amaçlıyor. Konu ile ilgili SDN’in Serkan Yazıcıoğlu ile yaptığı röportajı aşağıdan izleyebilirsiniz.Zararlı yazılımlar konusunda hiçbir fikrimiz yok
Kaspersky Lab 2016 Tüketici Güvenliği Riskleri Araştırması, zararlı yazılımlar için toplum genelinde verdiği zararın yanı sıra, saldırı yollarının çeşitliliğindeki ve karmaşıklığındaki artışı gözler önüne seriyor. Türkiye’deki İnternet kullanıcıları, zararlı yazılımlar sebebiyle cihaz yavaşlaması (%47), pop-up pencereler ve istenmeyen reklamlar (%26) ve şüpheli sayfalara yönlendirilmek (%21) gibi bir dizi sorunla karşılaşırken, %10’unun cihazı ise virüsler sebebiyle çalışmaz hale geliyor.
Saldırıların etkisi fiziksel olmaktan öte maddi de olabiliyor. Kullanıcıların %18’i zararlı yazılım saldırısı sonucunda oluşan bir sorunu gidermek için vaka başına ortalama 420 TL masraf yapmak durumunda kalıyor.
Yayılma yolları çok karmaşık
Zararlı yazılımlar her geçen gün daha çeşitli yollardan yayılmaya devam ediyor ve kullanıcıların cihazlarına bulaşma yolları farklılık gösteriyor. Yapılan araştırmaya göre, zararlı yazılımlar Türkiye’deki kullanıcılara en çok şüpheli sayfaların ziyareti sırasında bulaşıyor (%41). Sahte uygulamalar ve yazılımlar (%29) ve USB bellekler de (%43) her beş kullanıcıdan biri tarafından zararlı yazılımların bulaştığı kaynaklar olarak belirtiliyor. E-posta ve mesajlaşma da sık karşılaşılan bulaşma yolları arasında yer alıyor. Kullanıcıların neredeyse beşte biri (%17) tanımadıkları birinden gelen e-posta veya mesaj üzerinden virüs aldıklarını söylerken, %14’ü ise aynı tecrübeyi tanıdıkları insanlardan gelen e-posta ve mesajlar yoluyla yaşadıklarını belirtiyor. Kullanıcıların bir diğer %14’ünün ise zararlı yazılımların nereden bulaştığı ile ilgili bir fikri bulunmuyor.Emarsys Yapay Zeka Pazarlaması
B2C pazarlama bulutu şirketlerinden Emarsys, Emarsys Yapay Zeka Pazarlaması (AIM) özelliğini lanse etti.
Yapay zeka pazarlamasının yeni kabiliyetleri, pazarlama profesyonellerinin üzerindeki yükü hafifletiyor. Bunu da bambaşka araçlar ekleyerek değil, onun yerine karmaşık veri bilimiyle her ölçekte gerçekten kişiselleştirilmiş kampanyaları tüm kanallarda uygulama arasındaki boşluğu basit ve etkin bir şekilde birleştirerek başarıyor.
İleri görüşlü pazarlama profesyonellerine güçlü ve somut bir yapay zeka çözümü olarak sunulan AIM, daha önce deneyimlenmemiş kabiliyetlere sahip; bir komutla kişiselleştirilmiş teşvik tavsiyeleri ve gelirleri % 28’den1 fazla artırma potansiyeliyle ciddi değer katma bunlardan sadece ikisi.
Forrester2 tarafından yapılan bir araştırmaya göre müşteri sadakati yaratmaya çalışan pazarlama profesyonellerinin % 40’ı kişiselleştirme konusunda zorluk yaşıyor. Emarsys AIM, ileri görüşlü pazarlama profesyonellerine daha fazla empati kurabilme ve müşterileriyle bire bir etkileşime odaklanabilme imkanı veriyor. Yapay zeka, operasyonel ve uygulama görevlerinin yükünü aldığı için bu her ölçekte yapılabiliyor. Pazarlama profesyonellerinin strateji, içerik ve yaratıcılığa konsantre olması da e-ticaret, perakende, seyahat ve diğer B2C sektörlerinde faaliyet gösteren küresel şirketlerin daha çok etkileşime giren müşteriler, daha fazla sadakat ve daha yüksek gelir elde etmesini, dolayısıyla da ROI oranlarının artmasını mümkün kılıyor.
Pazarlama profesyonellerinin AIM ile etkileşimi, gelişmiş özellikleri Emarsys B2C Marketing Cloud’a ekleyen özgün ve sezgisel bir kullanıcı deneyimi (UX) portalı aracılığıyla gerçekleşiyor. AIM, iki milyardan fazla Emarsys birleştirilmiş müşteri profilinin analizinden elde edilen verileri kullanarak zamanlamayı, içeriği ve iletişim kanalını otomatize ediyor.
Şimdiden AIM kullanmaya başlayan Evolution Slimming1 ve Japan Centre3 gibi Emarsys’in perakende ve e-ticaret müşterileri ciddi değer artışı yaşadıklarını ve yapay zeka kullanımını desteklediklerini ifade ediyor.
Pazarlama profesyonellerine yapay zeka desteği
AIM konusunda açıklamalarda bulunan Emarsys İnovasyon Üst Yöneticisi Hagai Hartman4, “Günümüzde pazarlama profesyonelleri hala kampanyalarının ince ayarlarını manuel olarak yapıyorlar. Segmentasyon ve kişiselleştirme kararlarını derin, veriye dayalı bilgilerle değil sezgileriyle veriyorlar. Kendi bünyemizde sıfırdan geliştirdiğimiz ve Emarsys AIM’e entegre ettiğimiz kabiliyetler, ileri görüşlü pazarlama profesyonellerine ölçeği ne olursa olsun, her şirketteki rollerini yeniden tanımlama imkanı veriyor. Kampanyalarda tahminde bulunmayı ortadan kaldırarak ve operasyonel işlere daha az zaman harcayarak gelir ve yatırım getirisi açısından sonuçlarını kolayca iyileştirebiliyorlar” diye konuştu. AIM’nin lansmanı, Emarsys’in 22,3 milyon $’lık ek finansman sağladığını açıklamasından kısa bir süre sonra gerçekleşti. Son 24 ayda toplam 55,3 milyon $’a ulaşan ek finansman, Emarsys AIM gibi yapay zeka inovasyonlarını desteklemek için kullanılacak. AIM kabiliyetleri şimdiden Emarsys müşterilerine ciddi ROI artışı sağlamış bulunuyor. Bu müşterilerden biri olan Evolution Slimming, uluslararası bir zayıflatıcı gıda takviyeleri tedarikçisi olarak 100’den fazla ülkeye gönderim yapıyor. Emarsys B2C Marketing Cloud’un gücünü yapay zekadan alan Teşvik Tavsiyeleri özelliği, Evolution Slimming’in önemli sonuçlar elde etmesine yardımcı oluyor 1 Örneğin, ‘varsayılan teşvik’ kontrol grubuna kıyasla + % 28,6 gelir artışı, potansiyel müşterilerden yaratılan gelirlerde + % 32,2 artış ve kaybedilmekte olan müşterilerden + % 6,5 gelir artışı elde edilmiş bulunuyor. Uygulama ve Kampanya katmanları arasında yer alan Emarsys AIM ile yakın ve uzun vadede yeni özellikler sunulacak. Emarsys AIM lansmandan itibaren aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli ürün ve özelikleri destekleyecek ve geliştirecek: -Gelirleri maksimize etmek için özelleştirilmiş Teşvik Tavsiyeleri -Kişisel alışveriş deneyimleri için öngörülü Ürün Tavsiyeleri -Gönderim Zamanı Optimizasyonu ve mükemmel zamanlanmış içerikler için makine öğrenmesiTürkiye’nin akıllı şehir yol haritası
Türkiye’de akıllı şehirlere yönelik olarak belediyelerin faydalanabileceği bir başucu kaynağı sunmak hedefiyle hazırlanan “Akıllı Şehir Yol Haritası Raporu”, akıllı şehirleşmede öncü kentlerden Bursa’da açıklandı. Türkiye’de akıllı belediyeciliğin röntgenini çeken ve akıllı şehirler konusunda en kapsamlı rapor olarak gösterilen çalışmada, insana değen ve etki bırakan yaklaşımların teknoloji desteğiyle en etkin şekilde şehirleri nasıl geleceğe taşıyabileceği sorusuna yanıt aranıyor. Şehirler için olması gereken modeli ortaya koyan rapor, akıllı şehirlerin bir lüks değil bir ihtiyaç olduğuna ve sürdürülebilir bir şehir hayatı için kentlerin hızla uçtan uca akıllı şehirler haline gelmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Raporla birlikte bir online platform da hazırlanarak uçtan uca vatandaş odaklı bir akıllı şehir yol haritası sunulacak.
30 büyükşehir belediyesi akıllı şehir olacak
Türkiye’deki 23 büyükşehir belediyesinin katılımıyla hazırlanan raporda akıllı şehir programlarının ülke ölçeğinde tasarlanması ve bütünsel bir biçimde uygulanması halinde akıllı şehirlerin Türkiye’nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’na yılda yaklaşık 30 milyar TL’lik katkıda bulunması öngörülüyor. “Akıllı Şehir Yol Haritası” ile ilk etapta 30 büyükşehir belediyesinin akıllı şehir olması hedefleniyor. Rapora göre, bu hedefe ulaşılması halinde ülke genelinde %20 enerji tasarrufu sağlanabilecek. Akıllı trafik uygulamalarıyla, günde ortalama 100 dakikanın trafikte geçirildiği ve nüfusu 10 milyondan fazla olan bir şehirde vatandaşların trafikte geçirdiği zamandan yılda ortalama 104 milyon saat tasarruf edilebilecek. Ayrıca, akıllı kavşak uygulamalarıyla, kavşaklardaki duraklamalarda günde ortalama %45’e yakın azalma sağlanabilecek. Vatandaş yaşadığı şehirle ilgili söz sahibi olacak “Akıllı Şehir Yol Haritası”, akıllı şehirlere ilişkin kapsayıcı bir tanım ortaya koyduktan sonra, akıllı şehirlerin temel bileşenlerini tanıtıyor. Akıllı şehirleşmeden etkilenen ana sektörlerdeki ön plana çıkan güncel gelişmelere değinen raporda, uluslararası başarılı örnekler paylaşıldıktan sonra Türkiye’deki mevcut duruma ilişkin bir özet bakış sunuluyor ve başarılı bir akıllı şehir dönüşüm yolculuğu için kritik öneriler sıralanıyor. Raporun sonunda, farklı olgunluktaki akıllı şehir gelişimine ışık tutabilecek bir yol haritası sunuluyor. Raporun Türkiye ile ilgili bölümünde, Dijitalleşme Endeksi sonuçlarına da yer veriliyor. Türkiye’nin dört bir yanında 26 büyükşehir belediyesiyle hayata geçirdiği “Akıllı Şehir Endeksi” çalışmasında, büyükşehir belediyelerinin ortalama dijitalleşme skoru %55 olarak tespit edildi. Belediyeler, Dijital Hizmetler’de %52, Dijital Operasyonlar’da %49 ve Dijital Teknoloji Platformları’nda %59’luk skora sahip bulunuyor. Raporda ayrıca, Barselona, Kopenhag, Jakarta, Amsterdam, Dubai, Güney Afrika, San Francisco, New York, Luksor, Seul, Londra, Singapur ve Lembo gibi şehir ve ülkelerdeki akıllı şehir uygulamaları kapsamlı olarak anlatılıyor.Raporda yer alan belediyelerle online olarak uygulanan anket bölümüne göre:
Belediyelerin %74’ünde farklı birimlerden personelin katılımıyla akıllı şehir ekipleri bulunuyor. Şehir sakinleriyle ilişkilere önem veren belediyeler, %89’luk bir oranla, görüş, öneri ve şikâyetlerini ileten kişilere mutlaka geri dönüş yapıyor. Vatandaş görüş ve önerilerinin iletildiği kanallar içinde web sitesi (%94,74) en yaygın uygulama olurken, onu çağrı merkezi (%89,47) takip ediyor. Akıllı şehir çözümleri %94’lük oranla en çok ulaşım alanında kullanılıyor, onu %42 ile su hizmetleri takip ediyor. Vatandaş ve paydaşların belediyelerden en büyük çözüm beklentisi ulaşım (%78,9) olurken, onu trafik (%73,7) ve otopark (%52,6) sorunu izliyor. Başarılı olarak değerlendirilen akıllı şehir uygulamaları arasında akıllı durak, akıllı otobüs, akıllı trafik ışıkları ve sinyalizasyon, akıllı kavşaklar gibi ulaşımı doğrudan ilgilendiren uygulamalar ön plana çıkıyor. 2016’da 17 milyar ABD Doları olan akıllı ulaşım pazarının önümüzdeki 5 yılda 25 milyar ABD Doları’na ulaşması bekleniyor. 2015’te dronlardan elde edilen toplam endüstri gelirinin 200 ile 400 milyon ABD Doları olması bekleniyor. Dünya mikro şebeke pazarının 2014-2020 arasında %21 büyümesi bekleniyor. Dünyada sızıntı kaynaklı şebeke suyundan kayıp oranının %50 civarında olduğu tahmin ediliyor. 2030 yılında şebeke suyuna olan talebin arzı %40 geçeceği öngörülüyor. Şehirlerde üretilen atığın ancak %2’si düzgün olarak arıtılıyor. Her 100 yılda bir olan büyük seller artık her 10-20 yılda bir, hatta daha kısa aralıklarla meydana geliyor. Yıllık %48 oranında büyüme gösteren sağlık verisi dünya genelinde en hızlı büyüyen veri segmentleri arasında yer alıyor. Akıllı bina ve yaşam teması, 2014 yılında 147 milyar dolarlık bir iş hacmine sahipken, bu rakamın 2020 yılında 220 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Veri Arşivi ve Analizi Yoluyla Önceden Suç Tespiti sayesinde hırsızlık oranlarında %19 düşüş sağlanabiliyor. Akıllı park sistemiyle, 200.000 insanın yaşadığı bir Avrupa şehrinde, park yeri bulma zamanı %50 azaltılarak hem yaşam kalitesine katkıda bulunulabiliyor, hem de yakıt tasarrufu sağlanabiliyor. Park gelirleri artarken, personel giderleri %5-10 arası düşürülebiliyor. Akıllı katı katık toplama sistemleriyle çöp toplama maliyetlerinde %43’e kadar azalma yaşanabiliyor.Google, bulut uygulamaları geliştirmek için yeni bir araç yayınladı
Google, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu bulut uygulamalarını geliştirmesine yardımcı olacak yeni bir araç setini duyurdu.
Tamamen sürükle-bırak mantığı ile çalışan ve ileri uzmanlık düzeyi gerektirmeyen yeni araç seti App Maker ismini taşıyor. Google’ın online uygulamalarının yer aldığı G Suite üzerinden erişilebilen App Maker ile şirketler, kendi iş süreçlerine uygun olacak kendi bulut uygulamalarını sadece birkaç gün içinde kolayca oluşturabilecek.
Google, App Maker’ın nasıl çalıştığını basitçe şu blog üzerinde anlatıyor. Ayrıca, hizmetin tanıtımı için de küçük bir video yayınlamış bulunuyor.
Amazon buluta tırla veri taşıyacak
Kulağa şaka gibi geliyor ama değil.
Amazon’un bulut servisi Amazon Web Services, artık müşterilerinin verilerini buluta tırla taşıyacak. Bu yeni hizmetin ismi ise Snowmobile.
Snowmobile, bir tır ve onun zerine yerleştirilmiş dev bir konteyner’dan oluşuyor. Konteyner ise aslınada bildiğimiz dev bir hard disk. Bu hardisk birkaç exabytes boyutunda veri taşıyabiliyor. Merak edenler için söyleyelim, 1 exabyte, 1 milyar gigabytes anlamına geliyor.
Snowmobile hizmetini anlayabilmek için onun ortaya çıkış öyküsünü bilmek gerekiyor.
Amazon Web Services, hizmet almaya başlayan müştirlerinin veri merkezlerindeki, sunucularındaki veriyi, kendi veri merkezlerine aktarmak durumunda ki, tüm şirket çalışanları ve hatta müşterileri bulut üzerinden bu veriye ulaşabilsin. Ancak ne var ki, artık çoğu şirketin birikmiş verileri internet üzerinden kısa sürede aktarılabilecek boyutları geçmiş durumda.
Amazon bu sorunu yenmek için geçen yıl Snowball isminde, küçük bir PC kasası boyutlarında özel bir hard disk üretti. Bir AWS çalışanı, müşterinin veri merkezine gidip, bu iri harddiskle birikmiş tüm veriyi kopyalayıp AWS sunucularına götürüyordu. Bu kasalar, 1 petabyte veriyi taşıyabiliyordu ki, bu da 1 milyon gigabytes anlamına geliyor.
Ancak ne var ki, bazı şirketlerin ürettiği veri miktarı, Snowball’ın kapasitesini çok aşmaya başladı. Öyle ki ekabytes boyutlarında veriler üreten şirketlerin verisini AWS merkezine taşımak için binlerce Snowball gerekiyordu.
AWS bu sorunu çözmek için, tır kasası boyutlarında yeni bir ürün geliştirdi. Snowmobile adını alan yeni dev hard disk Exabytes boyutlarında veriyi taşıyabiliyor. Yani binlerce Snowmobile’ın taşıyabileceği veriyi tek seferde alıyor. Yine de öyle dev şirketler var ki, Amazon 6 tırlık filosuyla birlikte bu şirketlerin toplam verisini buluta ancak haftalar süren git gellerle taşıyabilecek.
Bosch, Manisa’da Termoteknoloji İnovasyon Merkezi kurdu
Bosch Termoteknik’in teknolojiye, inovasyona verdiği değeri ve müşteri odaklı çözümlerini paylaştığı merkezde, alanında uzman bir kadro görev alacak. İş ortaklarından üniversitelere, Bosch çalışanlarından tüm sektöre kadar uzanan geniş bir yelpazedeki paydaşlara, ısıtma ve soğutma sektöründeki son teknolojiyle geliştirilmiş ürünler hakkında eğitimler verilecek.
Ziyaretçiler, en yenilikçi kombi, klima ve diğer teknolojik ürünleri ve bu ürünlerin teknolojiyle olan birlikteliğini deneyimleme fırsatı bulacak. Bu merkezde gerçekleştirilecek toplantı, çalıştay ve müşteri deneyimleme uygulamaları sektörün inovasyon gücüne de katkı sağlayacak.
Termoteknoloji İnovasyon Merkezi’ne 2 milyon avro yatırım
Bosch Termoteknik Türkiye’nin 2 milyon avro yatırım tutarıyla Manisa Fabrikası bünyesinde kurduğu Termoteknoloji İnovasyon Merkezi’nin açılışı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik tarafından yapıldı. Açılışa, Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Almanya’nın Türkiye Büyükelçisi Martin Erdmann ve diğer protokol üyeleri ile Bosch Termoteknik Kalite ve Üretimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ulrich Schmidt, Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young’ın yanı sıra Bosch Termoteknik üst düzey yöneticileri, bayileri, servisleri, müşteriler ve sektör paydaşlarından oluşan kalabalık bir davetli topluluğu da katıldı.Polat: “Sektörle ve iş ortaklarımızla birlikte büyüyoruz”
Bosch Termoteknik Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya Satış Genel Müdürü Zafer Polat konuşmasında, Türkiye’nin Bosch Termoteknik için çok önemli bir pazar olduğunu vurgulayarak, aynı zamanda önemli bir Ar-Ge, üretim ve yetkinlik merkezi olduğunu söyledi. Polat, “Bu pazarda şirketimizin büyümesi kadar sektörün gelişmesi de en önemli önceliklerimizdendir. Biz ürün geliştirmeden satış sonrası hizmetlere kadar uzanan geniş bir yelpazede bir yandan kullanıcılar için fark yaratan çözümler sunup, etkileyici ürünlerimizle dünyanın dört bir yanında yaşam kalitesini artırırken, diğer yandan da sektörle birlikte büyüyoruz. Yenilikçi gücümüzü, değerlerimizi ve inovasyon anlayışımızı daima sektörün hizmetine sunuyoruz. İş modelleri, tüketici alışkanlıkları ve ürün teknolojileri değişirken, hem bu değişimin öncüsü oluyoruz hem de iş ortaklarımızı ve sektör oyuncularını yeniliklerle beraber bu değişimin dışında bırakmayarak destekliyoruz” dedi.Sektörün eğitim ve deneyim merkezi olacak
Uzun yıllardır sektörün içinde olduklarını, iklimlendirme sektörünün temel ihtiyaçlarını çok iyi bildiklerini, özellikle bilgi ve kalifiye işgücü ihtiyacının yüksek olduğunu dile getiren Zafer Polat; “Bu ihtiyaçların karşılanmasının beraberinde, güvenli, kaliteli ve uzun ömürlü çözümlerle müşteri memnuniyetini artıracağız. Bu alandaki ihtiyacın bilinciyle hem sektörümüzü geliştirmeyi hem de müşterilerimizi memnun etmeyi hedefleyerek bu merkezi kurduk” diye konuştu. Termoteknoloji İnovasyon Merkezi’nin iklimlendirme alanında çok sayıda farklı ürün ve uygulamayı tek bir noktada birleştiren ve bunu da teknolojiyle destekleyen bir merkez olduğunu vurgulayan Polat, sözlerine şöyle devam etti: “Bu merkez, Türkiye’deki çalışanlarımızın ve iş ortaklarımızın yanı sıra ihracat yaptığımız Avrupa’dan Asya’ya kadar uzanan 41 farklı ülkenin tamamına açık bir müşteri deneyim merkezidir. Bu merkezde iş ortaklarımıza, mevcut ve potansiyel müşterilerimize, tüm ürünlerimizi ve bu ürünlerin teknoloji ile olan birlikteliğini deneyimleyerek gösterebilme imkanımız var. Misafirlerimiz kombi, klima, kazan, ısı pompaları ve ısı kontrol sistemleri gibi ürünleri çalışır şekilde tecrübe etme fırsatı da bulacak. Sadece müşterilerimize de değil; meslek lisesi, üniversite öğrencileri ve öğretmenleri, gaz şirketleri, dernekler gibi kurum ve kuruluşlara da eğitimler vereceğiz. Yani burası yalnızca Bosch’un değil, sektörün bir deneyim ve eğitim merkezi olacak. İnovatif yaklaşımlarla tasarlanmış bu merkezde fikirler tartışılarak, paylaşılarak sektör için yeni yaklaşımlar geliştirilecek. Ayrıca bizi geçmişten geleceğe taşıyan teknoloji, üretim, müşteri odaklılık, eğitim ve başarı gibi değerlerimizi sektöre, dünyaya ve gelecek nesillere aktaracağız.”Schmidt: “Biz, termoteknoloji sektörünün geleceğiyiz”
Bosch Termoteknik Kalite ve Üretimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ulrich Schmidt de termoteknoloji sektörünün geleceğini şekillendirmek istediklerini vurgulayarak, “Müşterilerimize istedikleri ve bizden bekledikleri bu etkileyici ürünleri sunabilmek için büyük bir mesafe kat ettik. Araştırma ve geliştirmeye ve ürünlerimizin dijitalleşmesine büyük bir önem veriyoruz. Bugüne kadar dünya genelinde 200.000’in üzerinde bağlanabilirlik ürünü sattık. Bu ürünlerin gelecekte büyük bir potansiyele sahip olacağına inanıyoruz. İnovasyon Merkezimizde bir dijital sergi salonu bulunmasının nedenlerinden biri de budur” dedi.Young: “Türkiye bir yetkinlik merkezi, burada olmaktan gururluyuz”
Bosch Türkiye olarak bu yıl ikinci önemli açılışı gerçekleştirdiklerini belirten Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, “Mayıs ayında İstanbul’da açtığımız Bosch Türkiye ve Ortadoğu Merkezi’nin ardından, hem Manisa’ya hem de sektöre hareketlilik kazandıracak Termoteknoloji İnovasyon Merkezi’nin açılışını yapıyoruz. Bu açılışlar, Bosch Türkiye’nin Bosch Global’in yetkinlik merkezi haline geldiğinin önemli birer kanıtı… Bosch Grubu olarak, 100 yılı aşkın bir süredir Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz. Uzun yıllardır Türkiye’deki yerel sanayinin modern teknolojilerle gelişmesine katkı sağlıyoruz. Bugün öyle bir konuma geldik ki, Türkiye’nin bir noktasında NASA için özel üretim yaparken diğer bir noktasında ise ürettiğimiz kombilerle dünyanın dört bir yanında evleri sıcak bir yuva haline getiriyoruz. Bunu da uzun vadeli bir taahhüt olarak görüyoruz. Burada olmaktan, buralı olmaktan gurur duyuyoruz” dedi.Türkiye’deki tecrübe ve bilgi birikimi tüm dünyaya aktarılacak
Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası bünyesinde hayata geçirilen Termoteknoloji İnovasyon Merkezi’nde 320 kişilik oditoryum, 3 farklı alanda hizmet veren eğitim salonu, ürünlerin sergilendiği dijital ve mobil içeriklerle de desteklenen showroom yer alıyor. Burada mobil uygulamalar, dokunmatik ekranlar, sanal gerçeklik uygulamaları, üç boyutlu filmler, sosyal medya ve dijital içerik ekranlarıyla bilgi birikimi ve deneyimlerin tüm dünyaya ve sektöre aktarılması hedefleniyor.Türk oyun geliştiricilerden dünyada bir ilk: Toyji
Dünyanın ilk akıllı oyuncak pad’i olma özelliğini taşıyan ürün, ailelerin ve günümüzün en büyük problemi olan sık tablet kullanımı ve çocuk gelişimde rastlanan ince motor becerileri, odaklanma gibi sorunları çözmek için ortaya sunuluyor.
Toyji, 3B yazıcı kullanarak oluşturulabilir ve değiştirilebilir gerçek oyuncaklara dokunarak, akıllı tabletlere dokunmadan oynanan eğitici dijital oyunlar sunarak, ailelerin ve çocukların daha verimli zaman geçirmelerini hedefliyor.
Dünyanın ilk oyuncak pad’i Toyji ön siparişlere başladı!
Bahçeşehir Dragos Kampüsü Anaokulları ve aileler ile yapılan çalışmalar ile son halini alan Toyji, Kickstarter kampanyası ile görücüye çıktı. Toyji’nin oyunlarını aynı zamanda Bluetooth bağlantısıyla iOS ve Android tabletlerde oynayabileceksiniz. Toyji’nin oyunları ve teknolojisi genel ve müfredat bilgilerini, kodlama, dil ve sosyal becerileri, üç boyutlu düşünmeyi, motor becerilerini ve mesafeler, ağırlık ve sıralama gibi konseptleri anlama ve öğrenme yolunda çocuklara katkı sağlamayı hedefliyor. Projenin sadece 4 günde %20 oranında, 15 bin doların üzerinde fonlanmış olmasıysa hayli sevindirici bir gelişme. Eğer ürünü 9 Ocak tarihine kadar Kickstarter üzerinden satın alırsanız da, Toyji sizlere çıkış fiyatının altında bir bedelle sunuluyor.Ford Avrupa’da otonom sürüş testlerine başlıyor
Otonom sürüş teknolojisi nihayet Atlantik’in doğusuna yayılıyor.
ABD’de yoğun olarak test edilen otonom sürüş teknolojisi, Ford’un hamlesi ile şimdi Avrupa’da da gündeme taşınacak.
Ford, 2017’de otonom sürüş testlerine başlamak için Avrupa’dan izni kopardı. Hali hazırda Avrupa’da otonom sürüş testleri yapan çok az sayıda otomobil bulunuyor. Ford’un test araçlarıyla beraber bu sayı çok artmış olacak.
Avrupa otonom otomobil istiyor
Ford’un ilk aşamada Avrupa yolları için hazırladığı 30 araçlık bir test filosu var. Ford ile birlikte diğer teknoloji şirketlerinin de Avrupa’da testlere yoğunluk vermesi bekleniyor. Ford ayrıca 2021 yılında ABD’de otonom taksileri devreye sokmak istiyor. Ancak rakiplerinin aksine Ford’un piyasaya çıkacak otonom araçlarında direksiyon bulunmayacak. Ford, otonom sürüşe güvenin oluşması için bu adımın gerekli olduğunu savunuyor. Google da, otomobil üretimyor olmasına rağmen, otonom sürüş teknolojileri hayata geçtiğinde direksiyonlu otomobil üretiminin durması gerektiğini ve insan sürücülerin kademeleri olarak trafikten çekilmesi gerektiğini vurguluyor.TÜRKSAT 6A 2019’da yörüngeye çıkıyor
Dünyada 250 milyar dolara ulaşan uydu sektörünün devleri İstanbul’da buluştu. İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve 2 gün sürecek etkinlikte “uzay teknolojileri, yayıncılık sektörü, uydu endüstrisi, mobil iletişim ve 5G, uydu operatörleri ile nesnelerin interneti” başlıklı konular tartışılacak.
2. Global SatShow’un açılışına Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Faruk Özlü, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak,TÜRKSAT Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. Vecdi Gönül, TÜRKSAT Genel Müdürü Cenk Şen katıldı. Açılışta konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, TÜRKSAT 6A’yı 2019’da tamamlayacaklarını belirterek, “Artık uzayda bir uydumuz olmayacak, bir uydu filomuz olacak. TÜBİTAK UZAY’ın hedefi, 12 yıl içinde dünya standartlarında en ileri düzey kabul edilen 30 santimetre yer örnekleme mesafesine ulaşmaktır” dedi.