Site icon TechInside

Teknoloji tarihinin en büyük hatası!

Sıra dışı bir fikir, başarılı bir girişim ve sonunda rakiplerini sarsıp tahta oturan bir firma. Amazon Web Services nasıl başardı?

Amazon sadece bir e-ticaret sitesi değil, bulut dünyasının da lideri. Büyük veri dediğimizde aklımıza gelen ilk isim. Peki Amazon bu hale nasıl geldi? Aslında Amazon’un başarısının altında, teknoloji tarihinin en büyük hatası yatıyor.

Bir zamanlar Google ve Microsoft’un kıyasıya rekabetine odaklanan bir dünyada, kimsenin beklemediği bir oyuncu sessizce yükseliyordu. Amazon… Peki, bu yükselişin arkasındaki sır neydi ve Google’ın kaçırdığı o kritik fırsat, teknoloji dünyasını nasıl derinden etkiledi?

Rekabet ortamı yenilikleri düşünmeye fırsat bırakmıyor

2000’li yılların ortalarına geldiğimizde, teknoloji devleri arasındaki rekabetin odağında Google ve Microsoft vardı. Google’ın o dönemki CEO’sunun ana hedefi, Microsoft’u tahtından indirmekti. Ancak, perde arkasında bambaşka bir hikaye yazılıyordu. Amazon, o yıllarda, kimsenin dikkatini çekmeden, aslında her ikisini de sarsacak bir adımın hazırlığını yapıyordu.

Peki Amazon’un bu gizli silahı neydi? Şaşırtıcı gelebilir ama cevap basit: Atıl durumda bekleyen sunucular. 2002 yılına döndüğümüzde, Amazon’un kan kaybeden bir şirket olduğunu görüyoruz. Yılda tam 70 milyon doları, büyük ölçüde kullanılmayan sunuculara harcıyorlardı. O yılki net gelirleri ise sadece 35 milyon dolardı. Yani, kazandıkları tüm kârın iki katını, boşta duran donanımlara gömüyorlardı. Bu, sürdürülebilir bir durum değildi ve bir çözüm gerektiriyordu.

Sıra dışı bir fikir

Chris Pinkham ve Benjamin Black

İşte tam bu noktada, iki Amazon mühendisi, Chris Pinkham ve Benjamin Black, sıra dışı bir fikir ortaya attılar. Amazon neden bu fazla sunucu kapasitesini satmasın? Bu ilk bakışta basit bir öneri gibi görünse de, aslında teknoloji dünyasının geleceğini şekillendirecek bir kıvılcım çaktırmıştı. Özellikle Chris Pinkham’ın geçmişi, bu fikrin hayata geçirilmesinde önemli bir rol oynadı. Pinkham, 1993 yılında Güney Afrika’nın ilk ticari internet servis sağlayıcısını kurmuştu. Bu deneyim, ona altyapı konusunda başkalarının kaçırdığı benzersiz bir bakış açısı sunuyordu.

Pinkham bu fikri Jeff Bezos’a sunduğunda, beklenmedik bir tepkiyle karşılaştı. Bezos bu fikri sadece beğenmekle kalmadı, aynı zamanda bunun internetin geleceği olduğuna inandı. 2003 yılında Bezos’un evinde düzenlenen bir yönetici toplantısında, aslında 30 dakikalık bir tartışma olarak planlanan gündem, saatler sürdü. Amazon yönetim ekibi, kendi e-ticaret altyapılarını kurarken aslında e-ticaretin çok ötesinde bir uzmanlık geliştirdiklerini fark etmişlerdi.

Amazon Web Services (AWS) doğuyor

Ve böylece, sessiz sedasız bir hazırlık sürecinin ardından, Amazon Web Services (AWS) doğdu. İlk olarak 2004 yılında Simple Queue Service ile adım atan AWS, Mart 2006’da Simple Storage Service (S3) ile büyük bir etki yarattı. Lansmanından sonraki 24 saat içinde 800 milyon nesne depolamış olması, bu hizmete olan ihtiyacın ne kadar büyük olduğunu gösteriyordu. Ekim 2007’ye gelindiğinde ise bu rakam 10 milyarı aşmıştı. Ağustos 2006’da Elastic Compute Cloud (EC2)’nin lansmanı ise bulut bilişimin gerçekten hayata geçtiği an oldu. İlginç bir detay da, EC2’nin geliştirilmesinin Pinkham liderliğinde Güney Afrika’nın Cape Town şehrinden yürütülmüş olmasıydı. Bezos’un bu sıra dışı düzenlemeye izin vermesinin tek bir nedeni vardı: Pinkham’ın yeteneğinin yeri doldurulamaz olduğuna inanıyordu.

Sessiz devrimi izleyen rakipler

Peki ya o dönemde Google ne yapıyordu? Amazon’un bu sessiz devrimini izliyorlardı. Ancak, işin şok edici kısmı şu: Amazon Web Services 2006’da piyasaya sürüldüğünde, Google’ın iç yazışmalarında, bu alanda bir rakip oluşturmak istemedikleri yönünde bir mesaj hakimdi. Bu karar, sonradan milyarlarca dolara mal olacak bir öngörüsüzlüktü. Google, bulut bilişimin gelecekteki potansiyelini tam olarak anlayamamıştı.

Google nihayet Nisan 2008’de App Engine ile bulut pazarına adım attı. Ancak, yaklaşımları Amazon’dan temelden farklıydı. Amazon altyapı hizmetlerine (IaaS) odaklanırken, Google platform hizmetlerine (PaaS) yatırım yapmayı tercih etti. Bu stratejik ayrılık, önümüzdeki on yıl boyunca teknoloji dünyasını derinden etkileyecekti.

Amazon Web Services’in başarısının ilk büyük kanıtlarından biri, beklenmedik bir kaynaktan geldi: fotoğraf paylaşım sitesi SmugMug. AWS’nin ilk büyük müşterilerinden biri olan SmugMug, depolama maliyetlerinde 400.000 dolarlık bir tasarruf sağladığını açıkladı ve bu çok başarılı bir reklam oldu. Ancak, asıl büyük yenilik henüz gelmemişti.

En karlı operasyon

Yıllar geçtikçe AWS inanılmaz bir büyüme kaydetti. 2014’te 4.6 milyar dolar gelir elde eden AWS, 2015’te 7.9 milyar dolara ve 2020’de ise 45.4 milyar dolara ulaştı. Bugün, Amazon’un toplam gelirinin yaklaşık %16’sını oluştursa da, operasyonel kârının %50’sinden fazlasını tek başına sağlıyor. İki mühendisin “çılgın fikri”, artık Amazon’un tüm perakende işinden daha kârlı bir hale gelmiş durumda. Kâr marjları da bu durumu açıkça ortaya koyuyor: AWS’nin %28.3’lük operasyonel kâr marjına karşılık, Amazon Perakende’nin marjı sadece %2.4.

Bugün, AWS Netflix’ten Airbnb’ye, Uber’den milyonlarca diğer işletmeye kadar sayısız hizmeti destekliyor. Ancak belki de en etkileyici olan şey, pazar liderliği. 2023 itibarıyla, AWS küresel bulut pazarının %31’ini kontrol ediyor. Microsoft Azure %24 ile ikinci sırada gelirken, Google Cloud sadece %11’lik bir pazar payına sahip.

Cesur kararlar sektörün kaderini değiştiriyor

Sonuç olarak, Google’ın 2006’daki AWS’ye rakip olmama kararı, teknoloji tarihinin en pahalı hatası olarak nitelendirilebilir mi? Verilere baktığımızda, bu sorunun cevabı oldukça açık. O dönemde kaçırılan fırsat, bulut bilişim pazarının devasa büyüklüğü ve Amazon’un bu alandaki tartışılmaz hakimiyeti göz önüne alındığında, Google için telafisi zor bir kayıp oldu. Bu hikaye, sadece teknolojik öngörünün önemini değil, aynı zamanda beklenmedik yerlerden çıkan yeniliklerin ve cesur kararların bir şirketin ve hatta tüm bir sektörün kaderini nasıl değiştirebileceğini de gözler önüne seriyor.

Exit mobile version