1960’ların sonlarında, Peter Glaser adında bir mühendis çılgın bir fikir ortaya attı: Fev güneş panellerini yörüngeye fırlatıp enerjisini Dünya’ya geri gönderseydik? O zamanlar, bu fikir tıpkı bir bilim dergisinden fırlamış gibiydi; tıpkı Ay kolonileri ve nükleer enerjili arabalarla aynı seviyedeydi. Ancak yarım asırdan fazla bir süre sonra, teknoloji gelişti ve Glaser’ın vizyonu, Avrupa’nın enerji planlamacılarının koridorlarında yeniden canlanıyor.
Uzaydaki güneş panelleri yenilenebilir enerji için fırsat
Joule Dergisi’nde yayınlanan yeni bir çalışma, 2050 yılına kadar uzay tabanlı güneş enerjisinin (SBSP) kıtanın enerji sistemini kökten değiştirebileceğini öne sürüyor. King’s College London ve Xi’an Jiaotong Üniversitesi’nden araştırma ekibine göre, güneş panelleriyle donatılmış uydular, Avrupa’nın karasal rüzgar ve güneş enerjisine olan bağımlılığını %80’e kadar azaltacak kadar elektrik gönderebilir. Daha da şaşırtıcı olanı ise, geliştirdikleri modellerin sistem genelinde maliyetleri %15’e kadar azaltabileceğini göstermesi.
King’s College London’da mühendislik alanında kıdemli öğretim görevlisi ve çalışmanın başyazarı olan Wei He: “Uzayda, güneş panellerini her zaman güneşe bakacak şekilde konumlandırma olanağınız var; bu da elektrik üretiminin Dünya’daki günlük düzene kıyasla neredeyse kesintisiz olabileceği anlamına geliyor. Uzayda olduğu için güneş radyasyonu Dünya yüzeyinden daha yüksek” diyor.
Çalışmada, NASA tarafından tasarlanan iki konsept incelendi. Bunlardan biri, heliostat sürüsü olarak adlandırılan ve güneş ışığını merkezi bir toplayıcıya yoğunlaştırmak için binlerce ayna benzeri reflektör kullanan bir konsept. Bu tasarım (şu anda mevcut teknoloji için fazlasıyla iddialı), yıllık %99,7 kullanılabilirlikle neredeyse sabit güç sağlayabilir. Daha basit bir düzlemsel dizi tasarımı olan ikincisi ise, daha çok dev bir yörüngeli panel tabakası gibi çalışır. Teknik olarak uygulanabilir olmasına rağmen, güneş ışığını yalnızca yaklaşık %60 oranında yakalayabilir.
Avrupa’nın 2050 enerji şebekesi modeline bağlandığında, helyostat tasarımı oyunun kurallarını değiştiren bir unsur olarak ortaya çıktı. Sadece büyük miktarda rüzgar ve güneş enerjisinin yerini almakla kalmadı, aynı zamanda pahalı pillere olan ihtiyacı da %70’ten fazla azalttı.