Bir zamanlar dünyanın en büyük ve en güçlü motorlarını inşa etmekle ünlü olan Finlandiyalı şirket Wartsila, zorlu ağır denizcilik sektörünü temizlemek için teknolojiye büyük yatırımlar yapıyor. CEO Agnevall, Wartsila küresel nakliye için sıfır karbon 2050’ye giden bir yol haritası ortaya koyuyor.
Agnevall: “Bugün, iki sektöre hizmet veriyoruz: denizcilik ve enerji. Denizcilik işimizin yaklaşık %60’ını oluşturuyor, enerji ise %40. Her iki sektörde de aynı tip piston motorlarını kullanıyoruz, işin özü bu. Şimdi, stratejimiz, tek kelimeyle özetlemek gerekirse, karbondan arındırma ile ilgili” diyor.
Wartsila küresel nakliye için iddialı
Havacılıkla birlikte ağır denizcilik, 2050 yılına kadar sıfır karbon emisyonu yarışında en zorlu görünen sektörlerden biri olarak şekilleniyor. Büyük kargo ve yolcu gemileri genellikle büyük miktarlarda çamurlu “bunker yakıtı” ile çalışıyor. Bu yapışkan, katran benzeri bulamaç, temelde tüm yüksek kaliteli yakıtlar damıtıldığında veya petrol yağından çıkarıldığında geriye kalan şeydir.
Yüksek kükürtlü bunker yağı piyasadaki en ucuz ve en kirli yakıttır ve normal çalışma koşulları altında tipik bir günde Emma Maersk gibi büyük bir kargo gemisi, devasa 109.000 beygir gücündeki Wärtsilä RT serisi motoruna yaklaşık 312 ton (84.200 galon, 318.700 litre) yüksek kükürtlü yakıt besleyerek 1.000 tondan fazla sera gazı emisyonu üretir. Günde. Bu, nakliyenin kötü olduğu anlamına gelmez. Wartsila küresel nakliye ile, küresel ticaretin tartışmasız motorudur ve toplu eşyaları A noktasından B noktasına taşımanın son derece verimli bir yoludur.
Peki Wartsila’nın çözümü ne? Agnevall: “Bizim bir sözümüz var: Yeşil, siyah veya beyaz değildir. Tek bir basit çözüm yok. Tek bir sihirli değnek olmayacak. Farklı yakıt türleri olacak, azaltma çözümleri olacak, hibrit sistemler olacak, vs. vs. Bu bir yolculuk ve başladı ve hızlanıyor” diyor. Wartsila küresel nakliye alanında çeşitli çözümler geliştirmeyi planlıyor.