Çin Bilimler Akademisi’nden bir bilim insanları ekibi, giderek artan küresel toprak kirliliği kriziyle mücadele etmek için yeni bir doğa temelli yöntem ortaya koydu. Araştırmaları, mikropların ve demir minerallerinin ağır makineler veya zararlı kimyasallar kullanmadan, topraktan toksik maddeleri verimli ve sürdürülebilir bir şekilde temizlemek için birlikte çalışabileceğini gösteriyor.
Mikrobiyal demir madenciliği Çin için bir fırsat
Ekip, bu sürecin bir gün uzun süredir kurtarılamayacak kadar kirli olduğu düşünülen tarım arazilerinin, sulak alanların ve sanayi bölgelerinin onarılmasına yardımcı olabileceğini söylüyor. Endüstriyel atıklar, pestisitler ve yetersiz atık yönetimi, dünya genelinde toprak kirliliğini endişe verici seviyelere çıkardı. Ağır metaller, mikroplastikler ve antibiyotik direnç genleri gibi kirleticiler ekosistemlere zarar veriyor ve gıda güvenliğini tehdit ediyor.
Geleneksel temizleme teknikleri, toprak yapısını bozarak ve büyük miktarda enerji tüketerek sorunu daha da kötüleştirir. Çinli araştırmacılar, topraktaki doğal demir döngüsünü harekete geçiren mikrobiyal demir madenciliği adı verilen bir süreç öneriyor. Bu sistemde mikroplar demir mineralleriyle etkileşime girerek kirleticilere tutunan küçük demir nanopartikülleri üretiyor.
[bkz url= https://www.techinside.com/tesla-yeni-model-yerine-yazilim-guncellemesine-odaklaniyor/]
Bu parçacıklar arsenik, kurşun ve cıva gibi maddelerin yanı sıra organik toksinleri ve mikroplastikleri yakalayıp dönüştürüyor. Geleneksel iyileştirme yöntemlerinden farklı olarak, bu yöntem doğanın kendi kendini arındırma stratejisini kullanır. Pirinç samanı gibi yaygın tarımsal atıkların eklenmesi ve toprak neminin düzenlenmesiyle bu süreç mikrobiyal aktiviteyi hızlandırabilir.
Mikroplar, kirleticileri emen ve daha sonra güvenli bir şekilde toplanabilen veya yeniden kullanılabilen, hem maliyetleri hem de çevresel etkiyi azaltan yeni demir açısından zengin mineraller üretiyor.
Araştırmacılar bunu, mikropların hem madenci hem de temizleyici olarak hareket etmesini sağlayan, yaşayan ve nefes alan bir toprak restorasyon yöntemi olarak tanımlıyor. Dışarıdan kimyasallar eklemek veya kirli katmanları kazmak yerine, toprağın kendisi zamanla kalitesini yenileyebilen dinamik bir sisteme dönüşüyor.









