Site icon TechInside

Netflix Türk Yayıncıları Korkuttu mu?

platform-feature-multiscreen-2[1]

Netflix, dünya çapında 60 ülkede 70 milyon aboneye hizmet veren, dijital bir yayın platformu. Talebe göre yayın yapan bu platformda, kullanıcılar dizilerin, programların zamanlarını beklemiyor, aksine istediği diziyi, istediği programı istediği zaman ve üstelik de istediği platformdan seyredebiliyor.

Bu yayıncılık anlayışı, yani talebe göre yayıncılık, aslında yayıncılığın geleceğini oluşturuyor. Yani elbette TV programları ve dizileri belirli saatlerde yayınlanmaya devam edecek ancak artık bir diziyi ve bir programı kaçırdığınızda, oturup tekrarının ne zaman yayınlanacağı bilgisini aramak zorunda kalmayacaksınız. Netflix gibi platformlar sayesinde, tüm dizileri, filmleri, programları istediğiniz anda yeniden seyretme şansına kavuşacaksınız.

Bu sistemi bir süredir Tivibu, D-Smart ve Turkcell TV gibi dijital yayın platfromlarında deneyimliyorduk ancak elbette istediğimiz her diziyi, programı bulmamız mümkün olmuyordu. Bazı dizilerin tüm bölümleri arşivde bulunabiliyorken, bazı dizilerin sadece son bir-iki bölümünü izlemeye izin veriliyordu.

Netflix ise Türkiye’de alıştığımız dijital yayın platformlarından çok daha farklı bir yayıncılık anlayışına sahip. Netflix, Türkiye’deki dijital yayın platformlarının aksine, TV yayınını destekleyen bir yan hizmet değil, başlı başına bir eğlence kanalı gibi çalışan, hatta kendi dizilerini çeken, kendi şovlarını hazırlayan bir TV kanalı görüntüsü veriyor. Üstelik Netflix desteği ile yaratılan bu diziler ve şovlar, dünya çapında da çok büyük ilgi görüyor, tam anlamıyla hit oluyor. Yani Netflix’i bizim TV yayınlarını kopyalayıp dijital ortamda yayınlayan, TV yayınlarına ileri geri sarma özelliği katan dijital yayın platformlarından ayırmak gerekiyor.

Netflix, dün 130 ülkeye daha hizmet vereceğini açıkladı ve Türkiye de bu ülkelerin arasında yer alıyor ancak bu hamle bizim dijital yayın platformlarını ne kadar etkileyecek, bu sorunun üzerinde biraz düşünmek gerekiyor.

Sosyal medyada, Netflix Türkiye’ye de yayın yapacak haberleri büyük heyecanla paylaşılsa da, işin aslı o kadar da coşkulu değil. Netflix aslında Türkiye’ye özel bir yayın yapmıyor ve uzun süre de yapmayacak gibi görünüyor. Türkiye, Netflix’teki abonelik kısıtlamasının kaldırıldığı 130 ülkeden sadece biri. Ama Netflix sisteminde Türkiye’ye yönelik özel bir hazırlık yok.

Dizilere Türkçe alt yazı hazırlanmayacak.

Türk seyircisine özel diziler, programlar hazırlanmayacak.

Abonelik sisteminde Türk Lirası bile geçerli değil. Türk aboneler, Euro üzerinden ödeme yapmak zorunda. Bu da her ay abonelik ücretinin değişmesi anlamına geliyor.

Hatta Netflix’in Türkiye sayfası bile Türkçe değil.

Üstelik yabancı dizileri seven Türk seyircileri, bu dizilerin hepsini de internetteki malum sitelerden yıllardır bedava izliyor. Şimdi, aynı dizileri alt yazısı bile olmadan izlemek için niçin para ödesin? Üstelik de HD kalitesinde izleyebilmek için ekstra bir ödeme daha yapması lazım ki, malum dizi siteleri tüm yabancı dizileri 1080p kalitesinde, Türkçe alt yazı ile, anı anına yayınlıyor. Yabancı bir dizi yayına girdikten birkaç saat sonra Türkiye’de de alt yazısı hazır halde yayına giriyor.

Elbette korsan yayınları savunmamız mümkün değil ancak ortada bir gerçek var, Türkiye’de yabancı dizileri orijinal dilinden, alt yazı desteği olmadan izleyebilecek kadar iyi ingilizceye sahip dizi severlerin sayısı çok değil. Ülkenin tümü zaten, Türk televizyonlarındaki evlilik programlarına ve kadın dizilerine kilitlenmiş bir kitleden oluşurken, yabancı dizilere çoğunlukla genç üniversite öğrencilerinin küçük bir kısmı ilgi gösteriyor ki, bu kitlenin çoğu iyi ingilizceye sahip değil veya Netflix’e ayda 30 lira ödeyecek maddi güce sahip değiller.  Üniversite öğrencileri, ailelerinden zar zor aldıkları harçlıkların 30 lirasını her ay Netflix’e ödemeyi tercih etmeyecektir.

Aileler ise evde İngilizce yayın yapan bir dijital platfrom için, futbol maçlarını, evlilik programlarını, kadın dizilerini gösteren yerli dijital yayın platformlarından vazgeçmeyecektir.

Dolayısıyla, Tivibu, D-Smart, Digitürk veya Turkcell TV yöneticilerinin, Netflix haberlerini alaycı bir gülümsemeyle okuduklarını tahmin edebiliriz.

Ancak yine de Netflix’in kendi dizilerini ve programlarını üreterek dünya çapında yakaladığı başarı, bizim yerli platformlara da örnek olmalı. Bu alanda eksik kalan dijital yayın platformlarının birkaç seneye kadar abonelerini ellerinde tutmakta zorlanması sürpriz olmayacak. Üstelik Türk dizileri dünya çapında da ilgi görüyorken, Tivibu’nun veya Turkcell TV’nin dizi yapımcılığına soyunup kendi dizilerini hazırlaması hem aboneleri kendilerine çekmek için yararlı olabilir hem de hazırladıkları dizilerin yurt dışı satışlarından güzel gelirler elde edebilirler.

Bakalım, elini taşın altına ilk kim koyacak?

Güncelleme: Bazı Netflix kullanıcıları, gün içinde Türkçe altyazılı diziler seyretmeye başladıklarını bildirdiler. Eğer Netflix bu hızla yerelleşecekse, Türkiyedeki dijital yayın platformları için endişe etme vakti gelmiş demektir. Ancak yine de, Türk TV seyircisinin büyük oranda yerli yapımlara ilgi duyduğunu ve yabancı dizilerin toplumda yeterince izleyici bulamadığını unutmayalım.

Exit mobile version