AAA’nın yeni araştırması, sürücülerin sürücü yardım özelliklerini kullanırken -el sürmeme teknolojisi de dahil- tetikte kalmalarının ne kadar önemli olduğunu vurguladı. AAA’nın otomotiv mühendisleri, bazen Trafik Sıkışıklığı Asistanı teknolojisi olarak da adlandırılan düşük hızlı Aktif Sürücü Destek sistemlerini araştırıyor ve Los Angeles’taki yoğun trafikte beş aracı teste tabi tutuyor.
Sürücü destek sistemleri tehlikeye neden oluyor
Bulguları, teknolojinin akıllıca olmasına rağmen sürücülerin, teknolojinin yetenekleri konusunda kendilerini yanlış bir güvenlik duygusuna kaptırmalarına izin vermemeleri gerektiğini gösteriyor. Test, Güney Kaliforniya Otomobil Kulübü Otomotiv Araştırma Merkezi ile ortaklaşa, sınırlı erişimli otoyollarda gerçekleştirildi. Her araç, 16,2 saatlik bir süre boyunca ortalama 550 km sürüldü. Testte, trafik koşulları, araç davranışları ve sürücü gözlemlerini kaydetmek için GPS verileri, video ve ses kullanıldı.
Biraz endişe verici bir şekilde AAA, araştırmacının gözünde teknolojinin sürüş durumunu yeterince ele almada başarısız olduğu durumlar olan “dikkat çekici olaylar” olarak sınıflandırdığı şeylerin neredeyse her dokuz dakikada 1.6 veya 5 km’de meydana geldiğini söyledi.
En yaygın olanı, bir aracın test aracının hemen önündeki şeride girmesi durumunda verilen yetersiz tepkilerdi. Bunların %90’ında (veya her 15 km’de bir) araştırmacı müdahale etmek zorunda kaldı. İkinci en sık karşılaşılan sorun, yetersiz şerit ortalama sorunuydu (kameralar ve diğer sensörler, aracı şeridinde ortalayarak savrulmayı önlemek için direksiyon desteği sağlıyordu). Bu sorunlar için her 24 kilometrede bir müdahale gerekiyordu.
Diğer sorunlar arasında, durduktan sonra sürüşe devam edememe, şerit ortalama ve/veya aktif hız sabitlemenin devre dışı bırakılması ve yetersiz yavaşlama yer aldı. Hem “dokunmatik” hem de “dokunmatik olmayan” teknolojiler değerlendirildi ve ilki her 3,7 kilometrede bir “önemli olaylar” kaydediyordu; bu, ikincisinden yaklaşık üç kat daha sıktı. Ancak AAA’nın da belirttiği gibi, sözde “dokunmatik olmayan” sistemler aslında sürekli etkileşim gerektiriyor ve sürücülerin her 15,3 dakikada bir ellerini direksiyona geri koymaları gerekiyor.