OpenText’ten Türkiye’ye Stratejik Yatırım!

OpenText, “OpenText Summit Türkiye 2025” etkinliğinde yeni nesil yapay zeka çözümü “Aviator”u tanıttı. Aviator, şirketlerin veri yönetimini çağın gerekliliklerine uygun hale getirerek maliyetleri azaltmalarına, stratejik kararlar almalarına ve gerçek zamanlı analizler yapmalarına olanak tanıyor. OpenText Türkiye Genel Müdürü Zafer Akın, “Bilgiyi yapay zeka ile yeniden tasarlamaya kararlıyız” diyerek şirketin vizyonunu vurguladı.

Dünyanın en büyük 10 yazılım firmasından biri olan OpenText, 180 ülkede faaliyet gösteriyor. Türkiye’de ofis bulunduran en büyük yazılım firmalarından biri olarak, bölgedeki etkinliğini güçlendirmeye devam ediyor. Akın, “Micro Focus’un şirketimize katılmasıyla Türkiye’deki varlığımızı daha da büyüttük. Hedefimiz her yıl en az iki kat büyümek” ifadelerini kullandı.

Veri Yığını Değil, Stratejik Bilgi Sunuyor

OpenText, “Aviator” ile IT yönetimi, siber güvenlik ve bilgi yönetimi gibi alanlarda yenilikçi çözümler sunuyor. Akın, “Müşterilerimiz hangi alanda çalışıyorsa, onlara uygun yapay zeka desteği sağlıyoruz. Veri yığını yerine karar verdirecek stratejik bilgiyi sunarak rakiplerimizden farklılaşıyoruz” dedi.

2025’te Otomasyon ve Yapay Zeka Öne Çıkacak

OpenText Türkiye Genel Müdürü Zafer Akın
OpenText Türkiye Genel Müdürü Zafer Akın

Şirketlerin 2025’te daha kontrollü hareket edeceğini belirten Akın, bu dönemde yapay zeka ve otomasyonun çok daha kritik olacağını söyledi. “Veriyi bilgiye dönüştürmek ve doğru kararlar almak için yapay zekanın stratejik bir unsur olması şart” diyen Akın, OpenText’in bu alandaki öncü rolünü sürdüreceğini vurguladı.

Etkinliğin C-Suite panelinde Turkcell, Yapı Kredi Teknoloji, Sahibinden.com ve Karaca International gibi şirketlerin yöneticileri, yapay zekanın perakende, bankacılık, telekomünikasyon ve e-ticaret üzerindeki etkilerini anlattı. Öğleden sonraki oturumlarda siber güvenlik, bilgi yönetimi ve analitik gibi konularda 20’den fazla müşteri OpenText’in sunduğu faydaları paylaştı.

Akın, “OpenText olarak, bilgiyi yeniden tasarlıyor, kullanılabilir hale getiriyoruz. Yetmiyor, bunu siber güvenlik ile koruyor ve hem on-prem hem de bulut çözümleriyle destekliyoruz” dedi. Yapay zeka ve bulut teknolojileriyle, şirketlerin verimliliğini arttırmayı amaçlayan OpenText, Türkiye pazarındaki büyük oyuncular arasındaki yerini korumakta kararlı.

Bozankaya, Çek Cumhuriyeti için troleybüs üretmeye hazırlanıyor!

Elektrikli toplu taşıma sistemleri alanında faaliyet gösteren Bozankaya, Avrupa’daki varlığını güçlendirecek yeni bir anlaşmaya imza attı. Şirket, Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’da kullanılmak üzere özel olarak tasarlanmış 12 metrelik troleybüsler üretecek. Kentin mevcut toplu taşıma ağına entegre edilecek olan bu araçlar, daha verimli bir ulaşım sistemine katkı sağlayacak.

Bozankaya, Çek Cumhuriyeti için resmen troleybüs üretecek

Alçak tabanlı yapıları sayesinde özellikle yaşlılar, çocuklar ve engelli yolcular için konforlu bir kullanım sunacak troleybüsler, tamamen elektrikli motorlarıyla sıfır emisyon hedeflerine uygun olarak üretilecek. Bu sayede hava kirliliğini azaltırken, şehir içi taşımacılıkta sessiz ve düşük işletme maliyetine sahip bir alternatif sunacak.

Bozankaya, Çek Cumhuriyeti için resmen troleybüs üretecek.
Bozankaya, Çek Cumhuriyeti için resmen troleybüs üretecek.

Bozankaya Yönetim Kurulu Başkanı Aytunç Günay, Prag projesinin şirketin ihracat portföyüne önemli bir katkı sağlayacağını ve küresel pazardaki rekabet gücünü artıracağını belirtti. AR-GE ve ÜR-GE yatırımları sayesinde uluslararası alanda tercih edilen bir marka haline geldiklerini vurgulayan Günay, bu anlaşmanın Bozankaya’nın elektrikli toplu taşıma alanındaki uzmanlığını pekiştireceğini ifade etti.

Ayrıca, bu projenin Prag’ın çevresel hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunacağını belirten Günay, enerji verimliliği yüksek, sıfır emisyonlu ve ileri teknolojiye sahip troleybüslerin kentin sürdürülebilir ulaşım stratejilerine önemli bir destek sunacağını söyledi. Şirket, bu projeyle çevre dostu kentsel mobilite çözümleri geliştirme misyonunu bir adım daha ileriye taşımayı hedefliyor. Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen Sektörleri Açıklandı!

Türkiye’de e-ticaret sektörü hızla büyümeye devam ediyor. 2024 yılı itibarıyla, en hızlı büyüyen sektörler arasında Cep Telefonu ve Aksesuarları açık ara lider konumda yer aldı. Elde edilen verilere göre, bu alan e-ticaret hacmini en çok artıran sektör olarak öne çıkıyor. Takı ve Mücevherat, Elektrik Malzemeleri ve Temel Gıda Ürünleri de en çok büyüyen sektörler arasında bulunuyor.

Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen Sektörü Cep Telefonu ve Aksesuarları

Akıllı telefonlar ve bağlantılı aksesuarlar, tüketicilerin hayatında vazgeçilmez bir konuma ulaştı. Kullanıcıların kablosuz kulaklık, akıllı saat ve şarj cihazları gibi ürünlere olan ilgisi, e-ticaret rakamlarını yukarı çekti. Teknoloji ürünlerine olan talep her yıl katlanarak artıyor.

IdeaSoft’un KOBİ E-Ticaret Raporu, Büyümenin Gerçek Nedenlerini Ortaya Koydu
Rapor, farklı sektörlerin sipariş artışlarını gözler önüne serdi. Cep Telefonu ve Aksesuarları zirvede yer alırken, Hediyelik Eşya, Market ve Süpermarket Ürünleri, Tarım ve Organik Ürünler ile Motosiklet ve Ekipmanları da büyük yükseliş gösterdi.

Tüketicilerin Alışkanlıkları Değişiyor!

Çevre dostu ürünlere ve organik gıdalara olan ilgi de hızla artıyor. Doğal tarım ürünleri ve sürdürülebilir hediyelik eşyalar, Türkiye’deki tüketicilerin yeni favorisi haline geldi. Aynı zamanda, motosiklet ekipmanlarına olan talep de gözle görülür şekilde yükseldi.

Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen 10 E-Ticaret Sektörü:
1️⃣ Cep Telefonu ve Aksesuarları
2️⃣ Takı ve Mücevherat
3️⃣ Elektrik Malzemeleri
4️⃣ Temel Gıda Ürünleri
5️⃣ Genel Ürün Çeşitleri
6️⃣ Hediyelik Eşya
7️⃣ Market ve Süpermarket Ürünleri
8️⃣ Tarım ve Organik Ürünler
9️⃣ Ofis ve Kırtasiye Malzemeleri
🔟 Motosiklet ve Ekipmanları

IdeaSoft CEO’su Seyhun Özkara
IdeaSoft CEO’su Seyhun Özkara

IdeaSoft CEO’su ve TOBB E-Ticaret Meclis Üyesi Seyhun Özkara, raporla ilgili önemli verileri paylaştı:

  • E-ticaret hacmi, 2023 yılına kıyasla %59 artış gösterdi ve 24 milyar TL’yi geçti.
  • Toplam 130 milyon ürün satıldı.
  • Ortalama sepet değeri 3.673,62 TL’ye ulaştı.
    Özkara, teknoloji ürünleri ve çevre dostu ürünlerin 2025’te de yükselmeye devam edeceğini ve yeni pazarlara açılmak isteyen işletmeler için büyük fırsatlar sunduğunu vurguladı.

BYD, dünyanın en büyük enerji depolama sistemini kuracak!

BYD, dünyanın en büyük batarya enerji depolama sistemi (BESS) projesini Suudi Arabistan’da kurmak üzere önemli bir anlaşmaya imza attı. Şirket, Suudi Elektrik Şirketi (SEC) ile yapılan tedarik anlaşması kapsamında, 12,5 GWh kapasiteye sahip bir enerji depolama sistemi kuracak. Bu proje, mevcut 2,6 GWh’lık projeyle birleştirildiğinde, toplamda 15,1 GWh kapasiteye ulaşacak ve dünya çapında en büyük şebeke ölçekli enerji depolama projesi olacak.

BYD, dünyanın en büyük enerji depolama sistemini kurmaya hazırlanıyor

BYD, bu dev projeyi Suudi Arabistan’ın farklı beş noktasında hayata geçirecek. Proje, BYD’nin MC Cube-T enerji depolama sistemini ve Cell-to-System (CTS) teknolojisini kullanacak. CTS teknolojisi, hücre hacminin sistem hacmine oranının yüzde 33’ün üzerine çıkmasını sağlıyor, bu da sistemin verimliliğini önemli ölçüde artırıyor. Bu projelerin, Suudi Arabistan’ın elektrik iletim ağına entegre edilerek yenilenebilir enerji yönetimi ve talep dengeleme süreçlerinde kritik bir rol üstleneceği belirtiliyor.

BYD, dünyanın en büyük enerji depolama sistemini kurmaya hazırlanıyor.

Bu dev yatırım, Suudi Arabistan’ın Vision 2030 enerji dönüşüm planının önemli bir parçası olarak görülüyor. Bu plan, ülkenin enerji karmasının yüzde 50’sini yenilenebilir kaynaklardan sağlamayı hedefliyor. BYD’nin enerji depolama projeleri, güneş ve rüzgar enerjisinin şebekeye entegrasyonunu destekleyerek, ülkenin enerji altyapısının stabilitesini artıracak. Bu gelişmeler, BYD’nin küresel batarya pazarındaki etkisini pekiştiriyor ve Orta Doğu’da en büyük enerji depolama tedarikçisi konumunu yeniden kazanmasını sağlıyor.

BYD, enerji depolama çözümleri konusunda 17 yıllık bir geçmişe sahip ve bugüne kadar 110’dan fazla ülkede 350’den fazla projede toplam 75 GWh’lik BESS ekipmanı sağladı. Bu, şirketin küresel ölçekteki enerji depolama alanındaki liderliğini pekiştiren önemli bir adım olarak öne çıkıyor.

Çin lideri Xi Jinping, teknoloji şirketleriyle bir araya geldi!

0

ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı giderek daha sert bir hâl alırken, Çin Başkanı Xi Jinping, özel sektörün rolünü güçlendirmek amacıyla ülkenin önde gelen teknoloji liderleriyle bir araya geldi. Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı olmasıyla birlikte ticari gerilimlerin daha da artması, özellikle teknoloji sektörünü doğrudan etkileyen yeni gümrük vergileri ve ticari kısıtlamalar getirilmesiyle kendini gösterdi. ABD’nin teknoloji alanındaki üstünlüğünü koruma çabalarına karşılık, Çin son yıllarda yapay zekadan elektrikli araçlara, drone teknolojisinden uzay araştırmalarına kadar pek çok alanda büyük ilerleme kaydetti.

Çin lideri Xi Jinping, teknoloji şirketleriyle toplantı yaptı

Bu rekabette özel sektörün önemi giderek artarken, ABD’nin uzun süredir teknoloji alanında özel girişimcilere dayalı bir model benimsemesi, Çin’in de benzer bir stratejiye yönelmesine neden oldu. Trump’ın başkanlığı süresince Elon Musk, Larry Ellison ve Peter Thiel gibi isimlerle yakın ilişkiler kurarak teknoloji alanında özel sektörü desteklemesi, Çin tarafında da bir karşılık buldu. Bu doğrultuda Xi Jinping, Pekin’de düzenlenen bir toplantıda Alibaba’nın kurucusu Jack Ma, BYD’nin kurucusu Wang Chuanfu, Huawei CEO’su Ren Zhengfei ve yapay zeka şirketi DeepSeek’in kurucusu Liang Wenfeng gibi isimlerle bir araya gelerek, Çin’in teknoloji politikaları konusunda yeni bir döneme girildiğinin sinyallerini verdi.

Özellikle Jack Ma’nın bu toplantıya katılması, Çin’in özel sektöre yönelik tutumunda bir değişim olacağına işaret ediyor. 2020 yılında Alibaba ve diğer büyük teknoloji şirketlerine yönelik baskılar artmış, Jack Ma ise bu süreçte şirketin yönetiminden çekilerek bir süre gözlerden uzak kalmıştı. Ancak Xi Jinping yönetiminin teknoloji sektörüne yönelik daha destekleyici bir yaklaşım benimsemeye başlaması, özel girişimlerin yeniden teşvik edileceğini gösteriyor. Bu yeni politika, Çin’in ABD ile rekabet edebilmesi için özel sektörün önünü açma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Toplantının ardından Xi Jinping, teknoloji liderlerine hitaben yaptığı konuşmada, karşılaşılan zorlukların geçici olduğunu vurgulayarak ülkenin geleceğine duydukları güveni korumalarını ve küresel rekabette güçlü kalmaya devam etmelerini istedi. Ayrıca, özel sektöre uygulanan cezaların ve harçların kaldırılacağını duyurdu. Bu açıklamayı takiben Çin parlamentosu, özel sektörle ilgili düzenlemeleri yeniden gözden geçirme kararı aldı. Tüm bu gelişmeler, Çin’in ABD ile teknolojik rekabette özel sektörü ön plana çıkararak daha dinamik bir strateji izleyeceğini gösteriyor.

BMW, yeni nesil araç bilgisayarını tanıttı!

BMW, gelecekteki Neue Klasse serisi elektrikli araçlarını güçlendirecek olan “Heart of Joy” isimli yeni merkezi bilgisayarını tanıttı. Vision Driving Experience konsept aracı üzerinde test edilen bu sistem, sürüş dinamiklerini ve enerji verimliliğini önemli ölçüde artırmayı hedefliyor. BMW’ye göre, Heart of Joy, önceki nesillere kıyasla sürüş verilerini 10 kat daha hızlı işleyebiliyor ve aktarma organları, frenleme, şarj, enerji geri kazanımı ve direksiyon sistemlerinden gelen verileri Dinamik Performans Kontrolü yazılımıyla entegre şekilde analiz ediyor.

BMW, yeni nesil araç bilgisayarını görücüye çıkardı

Bu yenilikçi sistem sayesinde araç, daha az fren kullanarak daha yüksek enerji kazanımı sağlayacak ve verimlilikte %25’e varan artış mümkün olacak. BMW ayrıca, rejeneratif frenleme sayesinde fiziksel frenlerin yalnızca acil durumlarda devreye gireceğini belirtiyor.

BMW, yeni nesil araç bilgisayarını görücüye çıkardı.

Vision Driving Experience prototipi, 18.000 Newton metre gibi oldukça yüksek bir tork değerine ulaşabiliyor ve yeni kontrol bilgisayarı sayesinde yüksek güç seviyelerinde dahi hassas çekiş yönetimi ve hızlı tepkiler sunabiliyor. Tesla ve Rivian gibi markaların izinden giden BMW, araç mimarisini basitleştirerek daha merkezi bir sistem kullanmayı amaçlıyor. Heart of Joy, Neue Klasse platformunda temel araç işlevlerini yöneten dört merkezi bilgi işlem biriminden biri olarak görev yapacak.

Diğer üç birim ise otonom sürüş, bilgi-eğlence ve iklimlendirme-aydinlatma sistemlerini yönetecek. Tüm bu sistemler, milisaniyeler içinde iletişim kurarak sürüş deneyimini daha akıcı hale getirecek. BMW’nin bu adımı, elektrikli araçlarda performans ve verimliliği artırmaya yönelik yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.

NASA, Dünya’ya asteroid çarpma ihtimalini %3,1’e yükseltti!

NASA, geçtiğimiz yıl keşfedilen ve büyük bir şehri yok edebilecek büyüklükte olan 2024 YR4 asteroidinin 2032 yılında Dünya’ya çarpma olasılığını %3,1’e yükseltti. Daha önce %1,2 olarak açıklanan bu ihtimal, NASA’nın 7 Şubat’ta güncellenen verilerine göre önce %2,3’e, ardından %2,6’ya ve son olarak %3,1’e çıktı. NASA’nın Yakın Dünya Nesneleri Çalışmaları Merkezi tarafından paylaşılan bilgilere göre, bu artış, asteroidin yörüngesiyle ilgili daha kesin verilerin elde edilmesiyle ortaya çıktı.

NASA, Dünya’ya asteroid çarpma ihtimalini %3,1 olarak belirledi

2024 YR4 asteroidinin çapının yaklaşık 54 metre olduğu tahmin ediliyor. Uzmanlar, bu gök cisminin insan medeniyetini tamamen sona erdirecek kadar büyük olmadığını ancak çarpması halinde bir şehri yok edebileceğini belirtiyor. Yapılan hesaplamalara göre, çarpma anında yaklaşık 8 megatonluk bir enerji açığa çıkacak ki bu da Hiroşima’ya atılan atom bombasının 500 katına denk geliyor. Bu kadar büyük bir patlama, çarpmanın yaşandığı bölgede devasa bir yıkıma neden olabilir.

NASA, Dünya'ya asteroid çarpma ihtimalini %3,1 olarak belirledi.

Bilim insanları, asteroidin Dünya’yı ıskalama ihtimalinin hâlâ %96,9 olduğunu ve önümüzdeki dönemde yapılacak yeni ölçümlerle çarpma riskinin tamamen ortadan kalkabileceğini vurguluyor. NASA’nın gezegen savunma blogunda paylaşılan bilgilere göre, YR4 şu anda Dünya’ya çarpma olasılığı %1’den fazla olan bilinen tek büyük asteroit konumunda.

Eğer bu gök cismi gezegenimize çarparsa, muhtemel etki noktaları doğu Pasifik Okyanusu, Güney Amerika’nın kuzey bölgeleri, Atlas Okyanusu, Afrika, Arap Denizi ve Güney Asya boyunca uzanan bir risk koridoru olacak. NASA ve diğer uzay ajansları, bu tür tehditleri yakından takip ederek çarpışma riskine karşı önlemler geliştirmeye devam ediyor.

iPhone 17, Samsung’un en gelişmiş OLED ekranıyla geliyor!

0

Apple’ın iPhone 17 serisiyle ilgili yeni bilgiler, şirketin ekran teknolojisinde önemli bir yükseltmeye gideceğini gösteriyor. Gelen raporlara göre, iPhone 17 Air de dahil olmak üzere serideki tüm modeller Samsung’un en gelişmiş OLED paneli olan M14 teknolojisiyle donatılacak. Daha önce yalnızca iPhone 16 Pro ve Pro Max modellerinde kullanılacağı belirtilen bu panelin, Apple tarafından tüm iPhone 17 serisine genişletilmesi, ekran kalitesinde seriler arası farkları azaltan stratejik bir karar olarak değerlendiriliyor.

iPhone 17, Samsung’un en gelişmiş OLED ekranıyla gelecek

Samsung’un M14 OLED panelleri, önceki nesil M13’e kıyasla %20 ila %30 arasında daha yüksek parlaklık sunarken, aynı zamanda daha düşük güç tüketimi ve daha uzun kullanım ömrü gibi avantajlar sağlıyor. Özellikle güneş ışığı altında daha iyi görünürlük sunan bu ekranlar, HDR içeriklerde daha canlı renkler ve daha yüksek kontrast sağlayarak görsel deneyimi üst seviyeye taşıyacak. Apple’ın bu yeni panel teknolojisini kullanarak yalnızca Pro modellerde değil, tüm iPhone 17 serisinde ekran kalitesini artırması, cihazlar arasındaki donanım farklarını önemli ölçüde azaltabilir.

Bunun yanı sıra, iPhone 17 ve iPhone 17 Air’in ilk defa 120 Hz ProMotion desteğine sahip olacağı da iddia ediliyor. Şu an için Apple, yüksek yenileme hızını yalnızca Pro serisine özgü tutarken, standart iPhone modelleri 60 Hz ile sınırlandırılmış durumda. Ancak bu yıl yapılacak değişiklikle birlikte, daha uygun fiyatlı modellerde de akıcı bir ekran deneyimi sunulacak. Bunun hem günlük kullanımda hem de oyun ve animasyon geçişlerinde hissedilir bir fark yaratacağı düşünülüyor.

Öte yandan, Apple’ın en üst düzey ekran teknolojisini kullanacak olması, Samsung’un kendi amiral gemisi serisiyle ilgili ilginç bir detayı da ortaya koyuyor. Raporlara göre, Samsung’un Galaxy S25 serisi M14 OLED paneller yerine daha önceki nesil ekran teknolojisini kullanmaya devam edecek. Şirketin, üretim maliyetlerini düşürmek amacıyla böyle bir karar aldığı belirtilirken, bunun yerine ProScaler adlı yeni bir yazılım teknolojisi ile görüntü kalitesini artırmaya çalıştığı ifade ediliyor. Ancak Apple’ın doğrudan donanımsal bir iyileştirmeye gitmesi, iPhone 17 serisini ekran kalitesi açısından rakiplerine kıyasla bir adım öne taşıyabilir.

Apple’ın ekran teknolojisi konusundaki bu hamlesi, şirketin Pro ve standart modeller arasındaki farkı azaltarak daha geniş bir kullanıcı kitlesine üst seviye özellikler sunma stratejisiyle örtüşüyor. iPhone 17 serisinin, M14 OLED paneller sayesinde daha parlak, daha verimli ve daha uzun ömürlü ekranlara sahip olacağı şimdiden kesinleşmiş gibi görünüyor. Özellikle 120 Hz yenileme hızının standart modellerde de kullanılması, kullanıcı deneyimini büyük ölçüde iyileştirecek en önemli yeniliklerden biri olacak.

Yapay zekalı bilgisayarlar için özel bellek standardı geliyor!

Yapay zeka odaklı bilgisayarların gelişimi, donanım üreticilerini daha verimli ve kompakt bellek çözümleri geliştirmeye yönlendiriyor. Bu doğrultuda Nvidia, SK Hynix, Samsung ve Micron’un, AI sistemleri için optimize edilmiş yeni bir bellek standardı üzerinde çalıştığı bildiriliyor. System On Chip Advanced Memory Module (SOCAMM) adı verilen bu yeni teknoloji, geleneksel DRAM çözümlerine kıyasla önemli avantajlar sunarak AI bilgisayarlarında performansı artırmayı hedefliyor.

Yapay zekalı bilgisayarlar için özel bellek standardı geliştiriliyor

SEDaily’nin haberine göre, Nvidia ve üç büyük bellek üreticisi SOCAMM prototiplerini birbirleriyle paylaşarak kapsamlı testler gerçekleştiriyor. Her şey planlandığı gibi ilerlerse, bu yeni bellek standardının seri üretimine yıl sonuna doğru başlanabileceği belirtiliyor. SOCAMM’in en dikkat çekici özelliklerinden biri, LPDDR5X belleğin doğrudan bir alt katmana (substrate) entegre edilerek güç verimliliğini artırması. Ayrıca, 694 I/O bağlantı noktasına sahip olması sayesinde, 644 bağlantılı LPCAMM ve yalnızca 260 bağlantıya sahip geleneksel DRAM çözümlerine kıyasla büyük bir sıçrama sunduğu ifade ediliyor.

Yapay zekalı bilgisayarlara özel bellek standardı geliştiriliyor.

Bu yeni bellek standardının, Nvidia’nın CES 2025 etkinliğinde tanıttığı Project Digits AI bilgisayarlarının bir sonraki neslinde kullanılması bekleniyor. Yapay zeka uygulamalarının yüksek bant genişliği ve bellek kapasitesi gereksinimi düşünüldüğünde, Nvidia’nın bu alanda özel bir standart geliştirmesi oldukça mantıklı görünüyor. Ancak SOCAMM’in, JEDEC tarafından onaylanmış resmi bir standart olmaması dikkat çekiyor. Bu durum, Nvidia’nın bellek pazarında daha fazla söz sahibi olma isteğini de gözler önüne seriyor.

Öte yandan SOCAMM’in modüler ve çıkarılabilir bir tasarıma sahip olması, kullanıcıların ilerleyen yıllarda sistemlerini kolayca yükseltebilmesine olanak tanıyabilir. Boyut açısından bakıldığında ise bir yetişkinin orta parmağı kadar küçük olduğu belirtiliyor.

Apple, M5 işlemcisini yakında kullanıma sunacak!

0

Apple, M5 işlemcileriyle ilgili yeni detayları hızla paylaşmaya başladı ve bu işlemciler, özellikle MacBook Pro ve iPad Pro modelleri için büyük bir değişim vaat ediyor. Apple’ın M4 serisi işlemcileri, şirketin donanım stratejisinde dikkat çekici bir adım atmasına olanak sağlarken, M5 işlemcileriyle birlikte daha önemli değişikliklerin geleceği öne sürülüyor. Apple, yeni nesil çipleriyle CPU ve GPU tasarımında ciddi yenilikler yapmayı planlıyor.

Apple, M5 işlemcisini yakında görücüye çıkaracak

Gelen bilgilere göre, Apple M5 işlemcilerini ilk olarak MacBook Pro modellerinde kullanacak. Ancak, tasarımda büyük bir değişiklik beklenmiyor; bunun yerine, M5 işlemcilerinin performans ve güç verimliliği üzerine odaklanılacak. TSMC’nin N3P üretim sürecinden geçecek olan M5 çipleri, önceki nesil N3E işlemcilere kıyasla %5 ila %10 arasında daha az güç tüketecek ve %5’e kadar daha fazla performans sunacak. Bu da, MacBook Pro kullanıcıları için daha verimli ve güçlü cihazlar anlamına geliyor.

Bununla birlikte, iPad Pro güncellemesinin 2026’ya ertelenmesi ihtimali oldukça yüksek. Mark Gurman’ın raporlarına göre, iPad Pro modelleri 2025 yılı boyunca mevcut M4 çipiyle devam edecek ve M5 işlemcili yeni iPad Pro’nun tanıtımı ancak 2026’da gerçekleşebilir. Apple, iPad Pro’nun ultra ince tasarımını geçtiğimiz yıllarda önemli ölçüde değiştirdiği için, donanımsal güncellemelerde stabil bir dönem yaşanabilir. Bu da, iPad Pro’nun tasarımda büyük bir değişiklik yapmadan bir süre daha mevcut donanımını kullanmaya devam etmesine yol açabilir.

M5 serisinin en dikkat çeken yeniliklerinden biri, SoC (System-on-a-Chip) tasarımındaki gelişmeler. Apple, M5 Pro, M5 Max ve M5 Ultra gibi daha güçlü modeller için, TSMC’nin SoIC-MH (System-on-Integrated-Chips-Molding-Horizontal) paketleme teknolojisini kullanmayı planlıyor. Bu yeni paketleme yöntemi, geleneksel SoC tasarımlarına göre %30 ila %50 daha az alan kaplayarak termal verimliliği artıracak. Böylece, çiplerin daha uzun süre yüksek performansla çalışması sağlanacak.

Son olarak, Apple’ın M5 işlemcisini içeren yeni cihazları arasında yenilenmiş Mac mini ve muhtemelen iMac modelleri de bulunuyor. Bu cihazların 2025 yılının son çeyreğinde piyasaya sürülmesi bekleniyor. Bu, Apple’ın masaüstü ürünlerini de güçlendirecek ve kullanıcı deneyimini iyileştirecek önemli bir adım olacak.

Facebook canlı yayınları silmeye başlıyor!

0

Facebook, 19 Şubat itibariyle kullanıcıların canlı yayın kayıtlarını 30 gün sonra silmeye başlıyor. Bu tarihten sonra canlı yayına geçen kullanıcılar, 30 günlük son kullanma tarihleri ​​dolmadan önce silinmelerini önlemek için videoları indirmelidir. Alternatif olarak, kayıtları profilinizde Reels olarak paylaşabilirsiniz, ancak bu, klipleri bu formatın 90 saniyelik zaman sınırına sığdırmak anlamına gelir.

Facebook canlı yayınları kaldıracak

Meta, bu değişikliği yapma sebebinin “canlı video görüntülemelerinin çoğunun yayının ilk birkaç haftasında gerçekleşmesi” ve “depolama politikalarımızı sektör standartlarıyla uyumlu hale getirmek ve Facebook’taki herkes için en güncel canlı video deneyimlerini sağladığımızdan emin olmak” olduğunu söylüyor.

30 günden eski olan daha önce kaydedilmiş tüm canlı videolar da kaldırılacak. Ancak, arşiviniz tamamen silinmeden önce e-posta ve uygulama bildirimleri gönderilecek. Bildirimi aldıktan sonra, videoları indirmek veya aktarmak için 90 gününüz olacak. Facebook, önümüzdeki aylarda eski yayın kayıtlarını dalgalar halinde silmeyi planlıyor.

Facebook’un ayrıca videolarınızı tek tek veya hepsini birden kaydetmenize yardımcı olacak birkaç indirme aracı vardır. Bildirimi aldığınızda, özel bir tarih aralığındaki tüm videolarınızın toplu olarak indirilmesini talep edebilirsiniz. Videoları doğrudan Dropbox veya Google Drive gibi bir bulut hizmetine aktarmayı da seçebilirsiniz.

Etkinlik Günlüğünüze giderek, “Canlı videolarınız” için filtreleme yaparak ve ardından indirebileceğiniz videoları görmek için tarihleri ​​seçerek sizin için önemli olan tek tek videoları kaydedebilirsiniz. Alternatif olarak, profilinizde, Sayfanızda veya Meta Business Suite’te Videolar sekmesine veya Canlı sekmesine gidebilir, istediğiniz videoyu seçebilir, tam ekran oynatabilir ve ardından üç nokta menüsünden videoyu indir’i seçebilirsiniz.

Son olarak, bunlardan herhangi birini yürütmek için zamanınız yoksa, videolarınızı kaydetmek için size altı ay süre tanıyan bir erteleme isteği seçeneği de olacak. Bunu bildirimi açarak, “daha fazla bilgi edinin”e dokunarak ve ardından “ertele”yi seçerek yapın.

Mega kent projesi The Line’ın ilk bölümü inşa ediliyor!

0

Suudi Arabistan’ın çöl ortasında inşa edilen devasa mega kent projesi The Line’ın ilk bölümü, inşaat sürecinin başladığı duyurulmuştu. Proje tamamlandığında, 170 kilometre boyunca uzanacak olan bu futuristik şehir, sadece Suudi Arabistan’ın değil, dünyanın en büyük ve en iddialı şehirleşme projelerinden biri olma özelliği taşıyor. Projenin ilk aşaması Hidden Marina adıyla anılacak ve 2,5 kilometre uzunluğunda, 500 metre yüksekliğinde olacak. Bu modüler yapılar, tamamen ayna kaplı dış cephesiyle dikkat çekerken, toplamda 21 milyon metrekarelik bir alanı kaplayacak. Karşılaştırma yapmak gerekirse, dünyanın en yüksek binası olan Burj Khalifa’nın inşaat alanı yalnızca 350.000 metrekareye denk geliyor, bu da The Line’ın ne kadar büyük bir projeye dönüştüğünü gösteriyor.

Mega kent projesi The Line’ın ilk bölümü inşa edilmeye başladı

Hidden Marina, yapay zeka destekli enerji yönetimi ve güvenlik sistemleriyle donatılacak ve burada 80.000’den fazla konut birimi, 9.000 otel odası, ticari ve perakende alanları, okullar, itfaiye ve polis istasyonları gibi modern şehir gereksinimlerinin tümüne yer verilecek. İlk aşamanın tamamlanmasıyla burada 200.000 kişinin yaşaması bekleniyor. Bu projede şu anda 140.000’den fazla işçi çalışıyor ve altyapı yatırımlarının toplamı 140 milyar doları geçmiş durumda. Hidden Marina’nın 2030 yılına kadar tamamlanması hedefleniyor. Suudi Arabistan, aynı zamanda 2034 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak ve The Line’ın en üst katında bir stadyum inşa etmeyi planlıyor.

Ancak bu devasa proje, sadece hayranlık değil, bazı tartışmaları da beraberinde getiriyor. The Line’ın çelik rezervlerinin yüzde 20’sini tüketeceği iddiaları gündemde. Ayrıca, inşaat sürecinde robot teknolojilerinin kullanılması ve otomasyonun devreye girmesi bekleniyor. Bu dev proje, yalnızca Suudi Arabistan’ın şehirleşme hedeflerini değil, aynı zamanda teknolojik altyapı ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerini de değiştirebilir.

The Line dışında, Suudi Arabistan’ın diğer büyük projeleri de dikkat çekiyor. Bu projeler arasında, dünyanın en uzun binası olması beklenen JEC Tower ve küp şeklindeki devasa yapı Mukaab gibi projeler bulunuyor. Ayrıca Neom şehri, kayak köyleri, sağlık merkezleri, doğa koruma alanları ve yüzen limanlar gibi çeşitli modern yaşam alanlarını da barındıracak. Neom’un ilk etabı olan Sindalah isimli lüks tatil köyü, ekim ayında açıldı ve bu da Suudi Arabistan’ın küresel çapta şehirleşme yolunda ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor.

Gemini Live, sohbetleri otomatik olarak özetleyecek!

Google, kullanıcıların sohbet deneyimlerini daha verimli hale getirebilmek için Gemini Live’ın sohbet özetleme özelliğini geliştirmeye odaklanıyor. Şu anda, Gemini Live sohbetlerinde bir konuşmanın önemli noktalarının özetlenebilmesi için kullanıcıların, konuşma tamamlanmadan önce özeti talep etmeleri gerekiyor. Ancak bu süreçte, kullanıcıların tüm konuşma metnini elle kopyalayarak özet oluşturması gerekiyor, çünkü yalnızca bireysel yanıtları kopyalamalarına izin veriliyor. Bu, çok zaman alıcı ve verimsiz bir işlem olabiliyor. Google, kullanıcıların bu zorlukla karşılaşmaması için daha pratik bir çözüm arayışında.

Gemini Live, sohbetleri otomatik olarak özetlemeye başlıyor

Yeni güncellemeyle birlikte, Gemini Live artık otomatik olarak sohbetlerin özetini oluşturacak. Konuşma sona erdikten sonra, sistem doğrudan sohbetin ana noktalarına ve konularına dair kısa bir paragraf sunacak. Bu özet, özellikle görüşmenin ana hatlarını ve önemli detayları belirleyerek, gereksiz ayrıntılardan kaçınacak şekilde hazırlanacak. Google, özetin kullanıcının ilgisini çekebilecek, konuşmanın tonuyla uyumlu bir şekilde sunulmasını da sağlamak istiyor. Bu özellik sayesinde, kullanıcılar yalnızca bir dokunuşla sohbetin özetine erişebilecekler.

Ayrıca, bu özetleme sistemi, kullanıcılara metnin bütününü gözden geçirmeleri ya da belirli bir konu üzerine daha fazla yoğunlaşmaları için kolaylık sağlayacak. Google, bu özetlerin konuları ve tartışma noktalarını net bir şekilde bölümlendirerek sunmayı planlıyor. Bu sayede, kullanıcılar özetin içeriğine hızlıca hakim olabilecek ve zaman kaybı yaşamadan konuşmanın ana hatlarına odaklanabilecekler.

Google, bu güncelleme ile sadece sohbet özetleme işlevini değil, aynı zamanda Gemini Live için gerçek zamanlı altyazı desteği de sunmayı hedefliyor. Gerçek zamanlı altyazılar, özellikle sesli veya görüntülü görüşmelerde sesli içerikleri yazılı hale getirecek ve böylece konuşmalar daha erişilebilir hale gelecek. Bu özellik, özellikle işitme engelli veya çeşitli dil engelleri olan kullanıcılar için önemli bir adım olacak. Google’ın bu yenilikleri, Gemini Live’ı sadece daha kullanıcı dostu hale getirmekle kalmayacak, aynı zamanda daha geniş bir kullanıcı kitlesine hitap edebilmesine olanak sağlayacak.

Bu yeniliklerin, Gemini Live kullanıcıları için sohbetlerin daha verimli, anlaşılır ve erişilebilir bir şekilde tamamlanmasını sağlamak amacıyla geliştirildiği anlaşılmaktadır. Google’ın bu adımla, sohbetlerin özetlenmesinde ve anlaşılmasında büyük bir kolaylık sunmayı planladığı söylenebilir.

Dünyanın en büyük yapay zeka veri merkezi kurulacak

0

Güney Kore dünyanın en büyük yapay zeka veri merkezini inşa ediyor. Güney Kore, kapasite bakımından dünyanın en büyük yapay zeka veri merkezine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor ve küresel teknoloji liderliğine gözünü dikiyor.

Dünyanın en büyük yapay zeka veri

Kaliforniya merkezli Stock Farm Road, Inc.’in (SFR) bir bölümü olan Fir Hills liderliğindeki anıtsal projenin inşaatına 2025 kışında başlanması bekleniyor ve başlangıçta yıllık 3.5 milyar dolarlık bir gelir elde edilmesi hedefleniyor.   Jeollanam-do Eyaletinde bulunan tesis, deneyimli yenilikçiler arasındaki stratejik bir iş birliğinin sonucudur. SFR, LG varisi Brian Koo ve teknoloji, enerji ve küresel kamu-özel sektör ortaklıklarında başarılı girişimlerin emektarı Dr. Amin Badr-El-Din tarafından ortaklaşa kurulmuştur.

Dr. Badr-El-Din: “Bu, yalnızca teknolojik bir dönüm noktasından çok daha fazlası; Kore’nin küresel teknolojik liderliği için stratejik bir sıçramadır. Stock Farm Road ve Jeollanam-do hükümetiyle ortaklık kurarak bu kritik altyapıyı inşa etmekten inanılmaz derecede gurur duyuyoruz ve bu, yeni nesil yapay zeka için temel oluşturmak adına benzeri görülmemiş bir fırsat yaratıyor” dedi.

İlk projenin değeri 10 milyar doların üzerinde olup, 35 milyar dolara kadar büyüme potansiyeli bulunmaktadır. 2028’de tamamlandığında merkez, 3 GW kapasiteye sahip olacak ve bu da onu dünyanın en büyük yapay zeka veri tesisi yapacaktır.

Yeni nesil yapay zekanın karmaşık gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanan merkez, gelişmiş soğutma altyapısı, bölgesel ve küresel bağlantı için son teknoloji fiber bant genişliği ve önemli ve ani enerji yükü değişimlerini yönetme kapasitesine sahip. Bu düzeydeki altyapısal karmaşıklık, yalnızca güçlendirilmiş yapay zeka inovasyonu vaat etmekle kalmıyor, aynı zamanda Güney Kore ekonomisi için de bir nimet. Gelişen veri merkezi hizmetleri pazarının 2030 yılına kadar 438,3 milyar dolara çıkacağını öngören projeksiyonlarla, Güney Kore’nin 3GW devi kendisini sektörde önemli bir oyuncu olarak konumlandırıyor.

Koo: “Büyük Asyalı işletmelerin muazzam teknolojik yeteneklerine bizzat tanıklık etmiş biri olarak, bu projenin Kore ve bölgeyi teknolojik ilerleme ve ekonomik refah açısından yeni bir seviyeye taşıma potansiyeline sahip olduğunu görüyorum” şeklinde yorumda bulundu.

ABD, otomobil ve çiplere ek gümrük vergisi getiriyor!

0

ABD Başkanı Donald Trump, otomotiv, yarı iletken ve ilaç sektörlerini kapsayan yeni bir gümrük tarifesi planını duyurdu. Buna göre, ithal edilen otomobillere, çiplere ve ilaçlara %25 civarında ek gümrük vergisi uygulanacak. Bu karar, özellikle Avrupa Birliği’nden ve Asya’dan gelen otomobiller ile yarı iletken tedarik zincirini önemli ölçüde etkileyebilir. Trump, bu adımı, ABD otomotiv endüstrisinin yabancı rekabet karşısında dezavantajlı duruma düşmesini engellemek amacıyla attığını belirtti. Özellikle AB’nin ABD’den ithal ettiği araçlara %10 vergi uygularken, ABD’nin AB araçlarına yalnızca %2,5 vergi koymasını adaletsiz olarak nitelendirerek, bu durumu dengelemek istediğini vurguladı.

ABD, otomobil ve çiplere resmen ek gümrük vergisi getirecek

Trump, nihai kararın 2 Nisan’da açıklanacağını ve birçok şirketin ABD’ye üretimlerini geri taşımak için iletişime geçtiğini söyledi. Çip ve ilaç sektörleri için de benzer vergilerin devreye gireceğini duyuran Trump, özellikle çip ithalatına yönelik düzenlemelerin yarı iletken fiyatlarını artırabileceğini kabul etti. ABD’de üretimi teşvik etmek için şirketlere belirli bir süre tanıyacağını belirten Trump, önümüzdeki haftalarda büyük firmaların yeni yatırım planlarını açıklayacağını ifade etti.

Öte yandan Trump, göreve geldikten sonra ticaret politikalarında sert adımlar atmaya devam ediyor. Daha önce Çin’in fentanil kaçakçılığını durduramaması nedeniyle tüm Çin ithalatına %10 ek vergi getiren Trump, ayrıca Kanada ve Meksika’dan gelen ithalatı hedef alarak enerji dışındaki ürünlere %25 gümrük vergisi uygulanacağını duyurdu. 12 Mart itibarıyla ise tüm ithal çelik ve alüminyuma %25 vergi getirilecek. Ticaret politikalarında daha da ileri giderek, her ülkeye ürün bazında karşılıklı tarife oranları belirlenmesi için ekonomi ekibine talimat verdiği bildirildi.

Trump, Beyaz Saray’ın Elon Musk ile ilgili yaptığı “Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) çalışanı olmadığı ve hükümet kararlarında yetkisi bulunmadığı” açıklamasına rağmen, Musk’ı bir vatansever olarak nitelendirdi ve ona danışman gözüyle bakılabileceğini ifade etti. Ancak çıkar çatışmaları nedeniyle Musk’ın uzayla ilgili herhangi bir hükümet kararında söz hakkı olmayacağını belirtti.

iPhone 16e resmen tanıtıldı! İşte özellikleri ve fiyatı

0

Apple, uzun süredir güncellenmeyen uygun fiyatlı iPhone serisini nihayet yenileyerek iPhone 16e modelini resmen tanıttı. Daha önce iPhone SE serisi altında sunulan giriş seviyesi iPhone’lar, 2022’de çıkan iPhone SE 3’ten bu yana yeni bir modelle güncellenmemişti. Ancak Apple, beklentileri farklı bir yönde şekillendirerek iPhone SE 4 yerine iPhone 16e adını taşıyan yeni bir modeli piyasaya sürdü.

Uygun fiyatlı iPhone 16e resmen görücüye çıktı

Tasarım açısından iPhone 14’ü temel alan iPhone 16e, modern bir görünüm sunarken Apple’ın fiziksel Home tuşunu tamamen kaldırarak Touch ID yerine Face ID’yi standart hale getiriyor. Cihaz, Apple’ın en yeni A18 çipiyle güçlendirilmiş olup, yapay zeka destekli Apple Intelligence teknolojisini de bünyesinde barındırıyor. 6.1 inç büyüklüğündeki OLED ekranıyla dikkat çeken iPhone 16e, 800 nit standart parlaklık sunarken HDR içeriklerde bu değer 1200 nit seviyesine ulaşıyor. Apple’ın amiral gemisi iPhone 16 serisinde bulunan Eylem Düğmesi bu modelde yer alırken, yeni eklenen kamera kontrol tuşu ise bu cihazda bulunmuyor. Ayrıca Apple, bu modelle birlikte Lightning girişine veda ederek USB-C bağlantı noktasına geçiş yapıyor.

Uygun fiyatlı iPhone 16E resmen görücüye çıktı.
Uygun fiyatlı iPhone 16e tanıtıldı.

Performans tarafında iPhone 16e, iPhone 16 serisiyle aynı A18 çipini kullanarak güçlü bir donanım sunuyor. Apple, bu modelin giriş seviyesinde 128 GB depolama alanı sunduğunu açıklarken, cihazın 256 GB ve 512 GB seçenekleri de bulunuyor. Kamera özelliklerine bakıldığında ise cihazın arkasında 48 MP çözünürlüğünde tek bir ana kamera bulunuyor. İkinci ve üçüncü lenslerden yoksun olmasına rağmen, geniş sensörü sayesinde başarılı fotoğraf performansı sunması bekleniyor. Ön tarafta ise 12 MP’lik bir selfie kamerası yer alıyor. Ayrıca iPhone 16e, suya ve toza karşı dayanıklılığı ifade eden IP68 sertifikasına sahip olup, kablosuz şarj desteği de sunuyor.

Apple, iPhone 16e’yi 599 dolarlık başlangıç fiyatıyla duyurdu ve cihazın yarından itibaren ön siparişe açılacağını, 28 Şubat’ta ise resmi olarak satışa çıkacağını belirtti. Türkiye fiyatı ise 47.999 TL olarak açıklanırken, ön sipariş süreci 21 Şubat saat 15.00 itibarıyla başlayacak.

Dünyanın en büyük mobil LED ekranı tanıtıldı!

0

Belçikalı LED ekran uzmanı Photonics, Barselona’daki ISE 2025 fuarında dünyanın en büyük mobil LED ekranını tanıttı. “Jumbo162” adı verilen bu dev ekran, 767 inç büyüklüğünde ve 162 metrekarelik bir alanı kapsıyor. 4K çözünürlük sunarak izleyicilere yüksek kaliteli görüntü deneyimi sağlıyor. Photonics’in kendi geliştirdiği Infinite Colors Technology teknolojisi ile ekran, geniş bir renk yelpazesi sunuyor. Bunun yanı sıra, ekranın koyu Vanta Black yüzey teknolojisi ve altın telli tam siyah LED lambaları sayesinde, geleneksel LED ekranlardan çok daha yüksek bir kontrast oranı elde ediliyor.

Dünyanın en büyük mobil LED ekranı görücüye çıktı

Jumbo162, 374 adet InfiLED arg.9 LED panelin birleştirilmesiyle oluşturulmuş. Bu paneller, ekranın büyük boyutlarını mümkün kılarken aynı zamanda yüksek kaliteli görüntü sağlamaya devam ediyor. Ekranın teknik özellikleri arasında 3,9 mm piksel aralığı, 5.000 nit maksimum parlaklık, 160° yatay ve 130° dikey görüntüleme açıları yer alıyor. Yüksek yenileme hızıyla dikkat çeken Jumbo162, saniyede 3.840 Hz yenileme hızına sahip. Bu, özellikle hızlı hareketli görüntülerin net ve kesintisiz bir şekilde izlenmesini sağlıyor.

Dünyanın en büyük mobil LED ekranı resmen görücüye çıktı.

Ekranın alt kısmındaki siyah panel, hem ekranı taşıyan araç römorkü hem de stand olarak işlev görüyor. Bu özellik, ekranın 360 derece dönebilmesine olanak tanıyor. Bu sayede, ekran farklı açılardan görüntü sağlamak için esnek bir şekilde konumlandırılabiliyor. Jumbo162’nin toplam ağırlığı 28.000 kg, gücü ise 63A ile 125A arasında değişiyor ve 400V güç gereksinimi bulunuyor.

Photonics, Jumbo162 ile büyük ekran teknolojilerinde önemli bir adım atarken, mobil LED ekranların kullanımını daha esnek hale getiriyor. Hem reklam sektöründe hem de büyük etkinliklerde kullanılabilecek olan bu dev ekran, her yönüyle olağanüstü görsel performans sunuyor.

Elon Musk ve Tesla yine protesto edildi!

Elon Musk ve Tesla, son günlerde Kuzey Amerika’da artan protestolarla karşı karşıya kalıyor. Tesla mağazalarının önünde toplanan kalabalıklar, Musk’ın politikadaki etkisini ve şirket yönetimindeki tutumunu eleştirirken, protestoların özellikle Minneapolis ve Manhattan’da yoğunlaştığı görülüyor. Manhattan’daki Tesla mağazası önünde saatler süren geniş çaplı bir gösteri düzenlenirken, bazı mağazaların duvarlarına anti-faşist sloganlar içeren grafitiler yapıldığı gözlemlendi. Aktivist gruplar, bu protestoların sadece bir başlangıç olduğunu ve Tesla yönetimine baskıyı artırmayı planladıklarını belirtiyor.

Elon Musk ve Tesla’ya karşı protesto düzenlendi

Tesla’nın Avrupa pazarında yaşadığı satış düşüşü bilinirken, ABD’deki satış verileri henüz netleşmiş değil. Ancak şirketin imajındaki olumsuz algının tüketicilerin satın alma kararlarını etkileyebileceği konuşuluyor. Öte yandan, şirket içinde de ciddi bir rahatsızlık yaşanıyor. Washington Post’un elde ettiği bir toplantı kaydına göre, birçok Tesla çalışanı Musk’ın şirketin itibarına zarar verdiğini düşünüyor.

Elon Musk ve Tesla'ya karşı protesto düzenlendi.

Üst düzey yöneticilerin bir kısmının da Musk olmadan Tesla’nın daha iyi bir geleceğe sahip olacağına inandıkları iddia ediliyor. Ancak bu rahatsızlık, daha çok özel sohbetlerde ve gizli mesajlaşmalarda dile getiriliyor. Çalışanlar, şirket içi iletişimlerinin takip edildiğinden endişe duydukları için açıkça eleştiride bulunmaktan kaçınıyor.

Son dönemde Tesla’nın sık sık işten çıkarmalarla gündeme gelmesi, Musk’ın yalnızca kendisine sadık yöneticilerle yola devam etmek için bu süreci kullandığı yönündeki iddiaları da güçlendiriyor. Hem şirket içinde büyüyen huzursuzluk hem de dışarıdan gelen tepkiler, Tesla’nın geleceğine dair soru işaretlerini artırıyor. Yönetim kurulunun bu süreçte nasıl bir yol izleyeceği ve Musk’ın şirket üzerindeki kontrolünü nasıl sürdüreceği merak konusu olmaya devam ediyor.

BYD, katı hal bataryalarına geçmeyi planlıyor!

Çinli otomotiv devi BYD, 2027 yılında tamamen katı hal bataryalara sahip ilk elektrikli araçlarını piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Şirketin batarya birimi CTO’su Sun Huajun’un yaptığı açıklamalara göre, bu yeni bataryalar öncelikle iki yıllık bir test sürecinden geçecek ve 2027 ile 2029 yılları arasında sınırlı sayıda üretilecek. Bu süreç, teknolojiye dair son değerlendirmelerin yapıldığı bir hazırlık aşaması olacak ve her şey yolunda giderse, 2030 itibarıyla büyük ölçekli üretime geçilecek.

BYD, katı hal bataryalarına geçmeyi hedefliyor

BYD’nin geliştirdiği sülfür bazlı katı hal bataryalar, geleneksel lityum bazlı bataryalara kıyasla daha uzun ömürlü, daha hızlı şarj edilebilen ve daha güvenli olacak şekilde tasarlandı. İlk etapta premium segmentte yer alan Denza ve Yangwang markalarına ait araçlarda kullanılacak olan bu bataryalar, yüksek performans sunmayı hedefliyor.

BYD lityum

Elektrikli araç sektörünün en büyük batarya üreticilerinden biri olan CATL de benzer bir takvimle katı hal batarya çalışmalarını sürdürüyor. 2027 yılında düşük hacimli üretime başlaması beklenen CATL, BYD ile birlikte bu yeni nesil bataryaların elektrikli araç piyasasında yaygınlaşmasını sağlayacak en önemli oyunculardan biri olacak. BYD, 2013 yılından bu yana katı hal batarya teknolojisi üzerinde çalışıyor ve 2023 yılında 20 Ah ve 60 Ah kapasiteli batarya hücrelerini test etmeye başladı. Şirketin gerçekleştirdiği testler, seri üretime geçişin önündeki teknik engellerin büyük ölçüde aşıldığını gösteriyor. Elektrikli araç batarya sektöründe %17,2’lik pazar payıyla dünyanın en büyük ikinci üreticisi konumunda bulunan BYD, katı hal batarya teknolojisiyle rekabette daha güçlü bir konuma ulaşmayı amaçlıyor.

Buna rağmen, şirketin LFP (lityum demir fosfat) bataryaların üretimine en az 15 ila 20 yıl daha devam etmeyi planladığı belirtiliyor. Katı hal bataryaların üretim maliyetleri ve tedarik zorlukları, kısa vadede tüm modellere yaygınlaştırılmasını engelliyor. Ancak uzun vadede BYD’nin bu yeni teknolojiyi daha geniş kitlelere ulaştırarak elektrikli araç sektöründe yeni bir dönemin kapısını aralaması bekleniyor.