Kadın girişimciler için Tematik Hızlandırma Programı: Başvurular açıldı!

0

Kadın girişimcilerin gıda ve biyoteknoloji alanlarında güçlü adımlar atmalarını desteklemek amacıyla hazırlanan Tematik Hızlandırma Programı başvuruları açıldı. Bu program, girişimcilik yolculuklarına başlamak isteyen kadınlar için önemli bir fırsat sunuyor. Başvuru linkine haberimizin sonunda kolayca ulaşabilirsiniz.

Kadın girişimciler için Tematik Hızlandırma Programı start alıyor

Tematik Hızlandırma Programı, 16–18 Mayıs 2025 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek. Program, sektörde büyük bir heyecan yaratmış durumda. Katılımcılar, gıda ve biyoteknoloji sektörlerinde kariyer yapmak isteyen, henüz ön kuluçka aşamasında olan kadın girişimciler ve üniversite teknoloji takımlarında yer alan genç kadınlara yönelik olarak tasarlandı.

Tematik Hızlandırma Programı

Kadın girişimcilere, iş fikirlerini geliştirme ve büyütme sürecinde rehberlik etmek amacıyla uzmanlardan eğitimler verilecek. Aynı zamanda, programda yer alacak girişimcilere mentorluk desteği sunularak iş planlarını güçlendirmeleri sağlanacak. Program, katılımcılara fikirlerini hayata geçirebilmeleri için gerekli tüm araçları ve kaynakları sunmanın yanı sıra, sektörde güçlü bağlantılar kurma fırsatı da tanıyacak.

Başvurular, 26 Nisan 2025 tarihine kadar kabul edilecek. Bu tarihe kadar başvuru yapan kadın girişimciler ve üniversite takımları, üç gün sürecek hızlandırma programına katılmak için değerlendirilecek. Kadın girişimciler, program sayesinde fikirlerini daha geniş bir kitleye tanıtma fırsatına sahip olacak ve gıda ile biyoteknoloji sektörlerindeki kariyerlerini güçlendirecekler.

Kadın girişimcilerin geleceğe dair güçlü adımlar atabilmesi adına önemli bir fırsat sunan bu program, aynı zamanda sektördeki kadın temsilinin artırılmasına da katkı sağlayacak. Başvuru yapmak için detaylı bilgilere ve başvuru linkine buradan ulaşılabilir.

Peki, siz bu program hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle kolayca paylaşabilirsiniz.

Elektronik üreticileri yeni çıkış arıyor: Kar marjı kahve fiyatının altına düştü

0

Elektronik ürünler sektöründe kâr marjları ciddi anlamda düşüş yaşarken, üreticiler yeni çözüm yolları arıyor. Çin’in agresif fiyatlandırma politikaları, tüketici tercihlerindeki değişimler ve artan fiyat rekabeti, elektronik ürün üreticilerini zor durumda bırakıyor. Markalar artık yalnızca tanınırlıkla değil, tüketicilerle satış ve satış sonrası süreçlerde kurdukları ilişkilerle rekabet avantajı elde edebiliyor.

Üreticiler, satışlarının büyük kısmını vadeli senetlerle yaparken, bu durum nakit akışını yavaşlatıyor ve finansal riskleri artırıyor. Ayrıca döviz kurlarındaki dalgalanmalar, hammadde maliyetlerinin yükselmesi ve lojistik giderler, sektörün kâr marjlarını daha da aşağı çekiyor. Tüketici eğilimlerindeki değişim ve yüksek stok maliyetleri, üreticiler için ilave riskler yaratıyor.

Satış sonrası süreçlerde karşılaşılan servis yetersizliği, müşteri memnuniyetsizliğine ve sadakat kaybına yol açarak markaların itibarını tehdit ediyor. Bu süreçlerin maliyetlerinin kontrol altına alınamaması da üreticileri finansal olarak baskı altında tutuyor.

MediaMarkt ve Teknosa gibi büyük perakendeciler ise kârlılıklarının önemli kısmını ek garanti satışlarından elde ediyor. Bu satışlar hem tüketiciye taksitli ödeme seçenekleri sunarak erişilebilirliği artırıyor hem de markalara düzenli gelir sağlıyor. Ancak pek çok üretici, ek garanti modelini uygulayacak altyapı ve finansal kaynaklardan yoksun.

Elektronik sektöründe sürdürülebilir kârlılık sağlamak isteyen üreticiler için dijital çözümler sunan egaranti şirketi, bu noktada devreye giriyor. egaranti, ek garanti gelirleri yaratarak firmaların finansal durumlarını güçlendiriyor ve satış sonrası hizmetlerde verimlilik sağlıyor. Ayrıca egaranti çözümleri sayesinde müşteri memnuniyeti artırılırken, çağrı merkezi maliyetleri, gereksiz şikayet giderleri, kağıt masrafları ve stok yönetimi gibi gider kalemlerinde önemli tasarruflar elde ediliyor. Dijital süreçlerle lojistik ve yetkili servis masrafları azaltılarak operasyonel verimlilik de artırılıyor.

Sürdürülebilirlik açısından da avantaj sunan egaranti, dijital garanti belgeleri ve kullanım kılavuzlarının basımını ortadan kaldırarak kağıt israfını önlüyor ve markalara çevreci bir imaj kazandırıyor. Bu dijital çözümler bayilere ve satış ekiplerine de yeni gelir modelleri sunarak çalışan sadakatini artırıyor ve eğitim maliyetlerini düşürüyor.

Elektronik sektörüne özel dijital garanti platformlarıyla üreticiler, bayiler ve servis sağlayıcılar arasındaki süreçler daha etkin yönetilebilir hale geliyor. Tüketiciler ise dijital platformlar sayesinde garanti süreçlerini kolaylıkla takip edebiliyor. Böylece, elektronik sektöründe dijital dönüşümle birlikte satış sonrası süreçlerin kârlılığı ve verimliliği artırılarak, geleceğe yönelik sağlam adımlar atılıyor.

Elektronik para sektörüne özel KVKK rehberi

Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) ve Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği (TÖDEB), ödeme ve elektronik para sektörüne yönelik kişisel veri koruma uygulamalarına açıklık getiren “Ödeme ve Elektronik Para Sektörüne Özel KVKK Rehberi”nin lansmanını ve ilgili çalıştayı İstanbul’da gerçekleştirdi.

Etkinlikte açılış konuşmalarını yapan TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Dolaz, ödeme ve elektronik para sektöründeki hızlı büyümenin kişisel verilerin korunmasına yönelik daha net ve uygulanabilir yöntemlere ihtiyacı artırdığını ifade etti.

Dolaz, rehberin sektördeki şirketlerin yasal yükümlülüklerini daha iyi anlamasını sağlayarak, veri işleme süreçlerini daha güvenli hale getireceğini söyledi. Dolaz, ayrıca rehberin yaşayan bir belge olarak hazırlandığını ve sektör paydaşlarından gelecek geri bildirimler doğrultusunda güncellenebileceğini belirtti.

KVKK Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir ise konuşmasında, daha önce bankacılık sektörü için benzer bir rehber yayımlandığını hatırlatarak, bu rehberin ödeme ve elektronik para sektöründe faaliyet gösteren veri sorumlularına yönelik özel bir çalışma olduğunu vurguladı.

KVKK Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir rehberin ayrıntılarını Techinside’a anlattı.

Bilir, rehberin kişisel veri işleme faaliyetlerini kanunlara ve düzenlemelere uygun şekilde gerçekleştirmek isteyen şirketler için önemli bir referans belgesi olduğunun altını çizdi. Bilir, rehberde elektronik para işlemleri, para havalesi hizmetleri, POS ödeme hizmetleri, fatura ödemelerine aracılık ve mobil ödeme gibi hizmetlerle ilgili süreçlerde kişisel verilerin nasıl işlenmesi gerektiğinin detaylı olarak ele alındığını ifade etti.

Lansman sonrasında gerçekleştirilen çalıştayda ise KVKK uzmanları, sektör temsilcileri ile bir araya gelerek rehberin içeriği ve sektörel uygulamalar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Rehberin sektöre özgü ihtiyaçlara yanıt veren ve uyum süreçlerini kolaylaştıran bir belge olduğu vurgulanırken, sektörde ortak standartların oluşmasına katkı sağlayacağı belirtildi. KVKK ve TÖDEB iş birliği ile hazırlanan rehber, her iki kurumun web siteleri üzerinden erişime açık olacak.

Enerji depolama sızıntısı endişeye neden oldu

0

İsviçre’nin Thurgau kantonundaki polis, Arbon’daki bir apartman binasında vanadyum sızıntısı içeren “yangın ve kimyasal kurtarma operasyonu” yapıldığını bildirdi. Polis, binanın bodrum katındaki duman nedeniyle sabah 7:30’dan kısa bir süre sonra uyarılmıştı. Polis, ilk soruşturmasında “bodrumdaki fotovoltaik sistemden yaklaşık 500 l vanadyum (elektrik sıvısı) sızdığını” tespit ettiğini belirtti.

Enerji depolama sızıntısı korku yarattı

Polis, güneş paneli dizisi veya vanadyum redoks akışlı enerji depolama ünitesinin alev alıp almadığına ilişkin sorularını, devam eden soruşturmayı gerekçe göstererek yanıtlamayı reddetti. Tesiste kurulan vanadyum enerji depolama ünitesini üreten Prolux Solutions, pv dergisine yangın çıkmadığını ve sabah 7.45’te olay yerine gelen itfaiyecilerin herhangi bir şeyi söndürmek zorunda kalmadığını ve herhangi bir ısı belirtisinin de bulunmadığını söyledi.

Tesiste kurulan vanadyum enerji depolama ünitesini üreten Prolux Solutions, yangın olmadığını ve sabah 7:45’te olay yerine gelen itfaiyecilerin hiçbir şeyi söndürmek zorunda kalmadığını ve herhangi bir ısı belirtisi olmadığını söyledi. Arbon merkezli Prolux, 500 l yerine 50 l vanadyum elektrolitinin sızdığını ve seyreltilerek Thurgau Kimyasal Kurtarma Servisi tarafından toplandığını söyledi. Çinli elektrik şirketi Midea Group’a ait olan Prolux, 50 l’nin vanadyum tankının içeriğinin yaklaşık %10’unu oluşturduğunu ve kalan elektrolitin dışarı pompalandığını söyledi. Enerji depolama ünitesinin elektronik aksamı etkilenirken, Prolux, “Etkilenen cihazın hemen yanında bulunan (bir kademe halinde) başka bir depolama ünitesi zarar görmedi.” dedi.

Lucid iflas ihalesini kazandı

0

Lucid Motors, Nikola’nın Arizona fabrikası ve diğer varlıkları için iflas ihalesini kazandı. Elektrikli araç girişimi Lucid Motors, mahkemeye sunulan bir belgeye göre, elektrikli kamyon şirketi Nikola’nın Arizona fabrikası ve diğer varlıkları için düzenlenen iflas ihalesinde sürpriz kazanan olarak ortaya çıktı.

Lucid iflas ihalesi

Dosyaya göre Lucid, fabrika, Nikola’nın Phoenix’teki merkez ofisinin kiralanması ve “belirli makine, ekipman ve envanter” karşılığında yaklaşık 30 milyon dolar nakit ve nakit olmayan bedel taahhüt etti. Şirket, yaptığı açıklamada, anlaşmanın bir parçası olarak Lucid’in yaklaşık 300 eski Nikola çalışanına teklif sunmayı planladığını söyledi. Lucid’in Nikola iflas davasında aniden ortaya çıkması birçok nedenden dolayı şok etkisi yarattı.

Nikola, Şubat ayında iflas koruması başvurusunda bulunduğundan beri tüm işini satmaya çalışıyordu. Lucid, yolcu EV’leri üretmeye odaklanmış durumda ve Nikola’nın yeni işinin büyük bir parçası olan hidrojenle çalışan elektrikli araçlarla hiç ilgilenmedi.

Daha yakın zamanda, 2022’de dolandırıcılıktan hüküm giymiş ancak Mart ayında Başkan Trump tarafından affedilmiş olan Nikola’nın kurucusu Trevor Milton, girişimin varlıkları üzerinde kendi teklifini değerlendiriyordu . Nikola, mahkemeyi Milton’ın 7 Nisan’da düzenlenen açık artırma öncesinde fabrikasını ve diğer varlıklarını şahsen incelemesini engellemeye ikna etti.

Şirkete göre Lucid’in Arizona eyaletinin Casa Grande kentinde kendi fabrikası bulunuyor ve bu nedenle daha fazla depolama alanı, test ekipmanı ve çalışan edinmenin değerli olduğunu düşünüyor. Lucid, bu varlıklar için açık artırmada en yüksek teklifi veren kişi olsa da, iflas hakimi satışa itirazların yapılmasına izin veriyor.

Stripe müşteri bildirimleri için görüşmeler düzenliyor

0

Stripe CEO’su, üst düzey yöneticilerinin ayda iki kez bir müşteriyle görüşmesini sağladığını söylüyor. Fintech devinin CEO’su, 8 Nisan’da X’te paylaştığı gönderide, toplantının ilk 30 dakikasına şirketin bir müşterisinin katılacağını ve toplantıya “Stripe’ın dört bir yanından” yaklaşık 40 liderin katılacağını söyledi. Açıklamada: “Zaten çok sayıda müşteri geri bildirim mekanizmamız olmasına rağmen, bu her zaman yeni düşünceleri ve araştırmaları teşvik ediyor” diye yazdı.

Stripe müşteri bildirimleri ile organizasyonunu güçlendiriyor

2010 yılında kurulan ve dünyanın en yüksek değerli özel fintech’i olarak kabul edilen Stripe’ın ilginç bir stratejisi var. Yıllar boyunca, yeni kurulan şirketler Stripe’ın hizmet vermeyi amaçladığı küçük müşterilerden çok daha büyük müşterilerine odaklandığından şikayet ettiler. Ancak şirket bir şeyleri doğru yapıyor olmalı. Collison tarafından kaleme alınan Stripe’ın Şubat ayındaki yıllık mektubunda, 2024’teki ödeme hacminin bir önceki yıla göre %38 artarak 1.4 trilyon dolara çıktığı belirtildi.

Stripe ayrıca mektubunda, artık Fortune 100 şirketlerinin yarısı tarafından kullanıldığını belirterek, diğer girişimlerle çalışan bir girişimden büyük bir kurumsal oyuncuya dönüştüğünü vurguladı. Collison, X’teki gönderisinde Cloudflare CTO’sunun şirketine ne zaman davet gönderileceğine ilişkin sorusuna, “Sizi aramızda görmekten mutluluk duyarız… Bana ulaşırsınız.” şeklinde  yanıt verdi. Daha küçük işletmelerin ihmal edildiğini hissetme noktasına kadar, bir yatırımcı: “Merhaba Patrick – @Stripe’a hayran olduğumu biliyorsun. Ancak Stripe kullanan bağımsız topluluk için işlerin ne kadar kötüleştiğine dikkat etmelisin. Bir hafta önce desteğe mesaj attım cevap yok, işler çok karmaşık. Daha fazla şey var ama bir karmaşa” dedi.

ABD’de zirveye Türk imzası: Grape Law

0

Amerika’nın saygın iş dünyası dergilerinden Inc. Magazine, geleneksel olarak her yıl hazırladığı Inc. Regionals listesini yayınladı. ABD’nin Kuzeydoğu bölgesinde yer alan Pennsylvania, New York, Vermont, New Hampshire, Maine, Massachusetts, Connecticut, Rhode Island ve New Jersey eyaletlerinden toplam 951 şirket değerlendirilmeye alındı. Bu şirketler arasından yalnızca 154 firma, bölgenin en hızlı büyüyen şirketleri listesine girmeyi başardı.

Listede dikkat çeken şirketlerden biri ise Grape Law oldu. Göçmenlik hukuku alanında faaliyet gösteren Grape Law, kaydettiği %1,178 oranındaki büyüme ile bölgedeki en hızlı büyüyen şirketler arasında 5’inci sıraya yerleşti.

Bu sonuç şirketin geçtiğimiz yıl elde ettiği bir diğer önemli başarıyı takip ediyor. Grape Law, geçen yıl ABD Ticaret Odası tarafından açıklanan ve ülke genelindeki en başarılı küçük ve orta ölçekli işletmeleri kapsayan “CO-100” listesinde de yer almıştı.

Şirketten yapılan açıklamada, elde edilen başarıda müşterilerin ve iş ortaklarının güven ve desteğinin kritik rol oynadığı vurgulandı. Ayrıca Grape Law’un, uzman olduğu göçmenlik hukuku alanındaki faaliyetlerini bundan sonra da güven esaslı hizmet anlayışıyla sürdüreceği belirtildi.

OpenAI Sektöre özgü yapay zeka çözümleri getirecek

0

Karşılaştırmalı performans sonuçları genellikle her yeni AI modelinin lansmanına eşlik ediyor ve modellerin çeşitli görevlerde ne kadar iyi performans gösterebileceğini gösteriyor. Ancak, bu görevler bireysel endüstrilere yönelik değildir, ilkokul matematiği (GSM8K) veya lisansüstü düzeyde akıl yürütme (GPQA) gibi daha geneldir.

Sektöre özgü yapay zeka çözümleri

Bu boşluğu doldurmak için OpenAI, belirli endüstriler ve gerçek dünya kullanım durumları için AI modeli geliştirmeyi ilerletmeyi amaçlayan OpenAI Pioneers Programını başlattı. Program, şirketlerin daha fazla alana özgü değerlendirmeler ve ince ayarlı modeller geliştirmek için OpenAI araştırmacılarıyla iş birliği yapacağı iki yönlü bir çabadır.

OpenAI, blog yazısında “hukuk, finans, sigorta, sağlık, muhasebe ve diğer birçok sektör, model kıyaslaması için birleşik bir gerçeklik kaynağından yoksun” ifadesini kullandı. Sonuç olarak, OpenAI artık bu değerlendirmeleri geliştirmek için her sektörden birden fazla şirketle birlikte çalışacak. Bu değerlendirmeler yalnızca modeller geliştirmeyi değil, aynı zamanda halk ile bu sistemler arasında daha iyi bir güven oluşturmayı da amaçlıyor.

Araştırma, bu kıyaslama boşluğunu kurumsal kullanım durumları için AI’da büyük bir boşluk olarak vurguladı. Örneğin, Salesforce AI Research başkanı Silvio Savarese, öncülüğünü yaptığı ve işletmelerin alan-özel ihtiyaçlarına göre uyarlanmış daha gelişmiş AI çözümlerini ifade eden bir kavram olan Enterprise General Intelligence (EGI) hakkında bir blog yazısı yayınladı. EGI’ye ulaşmak için gereken en önemli adımlardan birinin alan-özel işlevleri değerlendirmeyi amaçlayan kıyaslamalar olduğunu paylaştı.

Canva kodlama ve elektronik tablo işine giriyor

Canva, Microsoft, Google ve Adobe’nin yapabildiği her şeyi tek bir platforma sığdırma çabasıyla en son üretken yapay zeka destekli çalışma alanı araçlarını piyasaya sürüyor. Canva’nın Visual Suite’i , yeni kodlama, fotoğraf düzenleme, elektronik tablo ve yapay zeka sohbet robotu özellikleri eklemenin yanı sıra tasarım ve üretkenlik araçlarını tek bir arayüzde birleştirmek için yeniden tasarlanıyor.

Canva kodlama ve elektronik tablo işinde olacak

Bunlar, Canva Docs ve Canva Whiteboards gibi 2022’de kullanıma sunulan ofis paketi araçları koleksiyonuna katılıyor. Pazarlama ve tasarım platformu olarak kendine bir isim yapan Canva, artık geleneksel çalışma alanı uygulamalarına görsel bir dönüş sağlayarak 230 milyon kullanıcıdan oluşan topluluğuna daha fazla ofis ekibi ve işletme eklemeyi umuyor.

Visual Suite 2.0 güncellemesi, kullanıcıların belgeleri, sunumları, animasyonları ve web sitelerini tek bir tasarımda oluşturup düzenlemelerine olanak tanır ve ekiplerin aynı anda birden fazla görevde işbirliği yapması için birleşik bir format sunar. Canva basın bülteninde: “Bu, ayrı araçlara, parçalanmış iş akışlarına ve bağlantısız dosyalara olan ihtiyacı ortadan kaldırır. Planlamadan brifinglere, tasarımdan teslimata kadar tüm kampanyalar artık tek bir kusursuz, iş birliğine dayalı alanda gerçekleşebilir” dedi.

Canva Sheets, kullanıcıların metni görsel varlıklarla birleştirmesine olanak tanıyan tipik elektronik tablo oluşturma uygulamalarına daha yaratıcı bir yaklaşımdır. Canva’ya göre veriler HubSpot, Statista, Google Analytics ve daha fazlasından içe aktarılabilirken, şirketin yapay zeka destekli “Magic Insights” özelliği, dikkate değer kalıpları veya çıkarımları belirlemek için verileri otomatik olarak tarar. Ayrıca veriler, kullanıcıların ham sayıları infografiklere, raporlara ve animasyonlu görselleştirmelere dönüştürmesini kolaylaştırmayı amaçlayan “Magic Charts” kullanılarak çeşitli etkileşimli grafiklere dönüştürülebilir.

Canva Code , Gemini Code Assist veya Microsoft’a ait GitHub Copilot’a benzer bir üretken AI kodlama asistanıdır . Kullanıcılar, Canva’ya göre “kodlama veya harici araçlara gerek kalmadan” widget’lar, web siteleri ve diğer etkileşimli içerikler oluşturmak için ona bir metin istemi verebilirler.

Yapay zeka destekli alışveriş uygulaması insanları kandırdı mı?

0

Albert Saniger, şirketinin teknolojisi hakkında asılsız iddialarda bulunmakla suçlandı. Ayrıca “yapay zeka destekli” evrensel alışveriş uygulamasının aslında Filipinler’deki bir çağrı merkezindeki bir grup insan tarafından desteklendiği ortaya çıkınca başı derde girdi.

Yapay zeka destekli alışveriş uygulaması

ABD Adalet Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Nate’in 35 yaşındaki kurucusu ve eski CEO’su Saniger, bu hafta alışveriş uygulamasını finanse eden yatırımcıları dolandırmakla suçlandı.

Nate’in kurucusu, yazılımı, müşterilerin perakende web sitelerinde ödeme sürecini atlamalarına olanak tanıyarak e-ticaret deneyimini basitleştiren evrensel bir alışveriş sepeti uygulaması olarak pazarladı; Nate’in, ödeme sürecini otonom bir şekilde yönetmek için yapay zekayı kullandığı ve bunu alışveriş yapan kişi adına tek bir dokunuşla tamamladığı iddia edildi. Bu, örneğin bir alışverişçinin belirli bir e-ticaret sitesinde satın almak istediği bir çift ayakkabı bulması durumunda, Nate uygulamasını açıp “satın al”a tıklayarak bunu yapabileceği anlamına geliyordu.

Nate uygulaması, uygun bedeni seçmek, fatura ve gönderim bilgilerini girmek ve satın alma işlemini onaylamak için yapay zekayı kullanarak ödeme sürecinin geri kalanını halletmeyi amaçlıyordu. ABD Savcılığı, Saniger’in AI teknolojisini üçüncü bir taraftan edindiğini ve bunu geliştirmek için bir veri bilimcileri ekibi tuttuğunu ancak Nate’in AI’sının e-ticaret satın alımlarını tutarlı bir şekilde tamamlama yeteneğine asla ulaşamadığını söyledi. Teknoloji kurucusunun bunu yatırımcılardan gizlediği iddia ediliyor.

Nate, yapay zeka kullanmak yerine, kullanıcıların yapay zeka tarafından gerçekleştirildiğine inandıkları eylemleri taklit ederek işlemleri gizlice manuel olarak işlemek için insan çalışanlardan oluşan ekiplere güvendi. Saniger’in, Filipinler’deki bir çağrı merkezinde bulunan “yüzlerce” yükleniciyi Nate uygulaması üzerinden gerçekleşen satın alımları manuel olarak tamamlamak için kullandığı iddia ediliyor; ancak şirketin mühendislik ekibi, yoğun bir tatil döneminde bazı işlemleri otomatikleştirmek için botlar da geliştirdi.

ABD Federal Ticaret Komisyonu, 2023 yılında şirketlere yapay zeka kullanımına ilişkin iddialarına dikkat etmeleri gerektiğini söyleyerek, ürünleriyle ilgili yapay zeka yeteneklerini duyururken abartıdan ve aşırı vaatlerden kaçınmaları konusunda uyardı.              

ChatGPT nabza göre şerbet verecek!

0

OpenAI, ChatGPT kullanıcıları için bir güncelleme duyurdu. Artık yapay zeka, sizinle daha önce yaptığınız konuşmaları hatırlayabiliyor. ChatGPT bellek özelliği, kullanıcıların kişisel asistan deneyimini tamamen değiştirecek. Yeni özellik sayesinde, ChatGPT sizin tercihlerinizi, ilgi alanlarınızı ve konuşma tarzınızı anlayabiliyor. Önceden verdiğiniz bilgilerle bağlantı kurarak daha isabetli ve kişiselleştirilmiş yanıtlar oluşturuyor.

OpenAI, bu güncellemenin ChatGPT-4o modeliyle çalıştığını açıkladı. Şirket, özelliğin önce Plus ve Enterprise kullanıcılarına sunulacağını belirtti. Ancak kademeli olarak tüm kullanıcılara açmayı planlıyorlar.

ChatGPT bellek özelliği ile kullanıcıya özel yanıtlar verecek

Kullanıcılar, sol menüdeki “Bellek” sekmesinden bu özelliği aktif hale getirebiliyor. Ayrıca, istemedikleri geçmiş sohbetleri silebiliyor veya belleği tamamen kapatabiliyorlar. OpenAI, gizlilik konusunda kullanıcıların kontrolünü elinde tutmasını sağlıyor. ChatGPT bellek özelliği sadece isteyen kullanıcılara sunulacak.

Bu özellik, özellikle düzenli olarak aynı konulara dönen kullanıcılar için büyük kolaylık sağlıyor. Örneğin, bir kullanıcı sürekli olarak podcast önerileri alıyorsa, ChatGPT daha önce önerilenleri hatırlayarak tekrar etmeden yeni tavsiyelerde bulunabiliyor.

OpenAI Ürün Direktörü Joanne Jang, yeni sistemin kullanıcı deneyimini ciddi şekilde iyileştireceğini vurguladı. Jang, “ChatGPT artık sizinle daha doğal ve akıcı bir şekilde konuşabiliyor” dedi.

ChatGPT ayrıca bu güncellemeyle daha insani hale geliyor. Kullanıcılar, yapay zekayla gerçekleştirdiği uzun süreli konuşmalarda artık bağ kurabiliyor. Bu da ChatGPT’yi sıradan bir araçtan çok dijital bir arkadaş haline getiriyor.

OpenAI, bu güncellemenin test aşamasında oldukça olumlu geri bildirimler aldığını söylüyor. Şirket, kullanıcıların yüzde 80’inden fazlasının özelliği açık tuttuğunu belirtti.

Elbette bu gelişme, etik ve gizlilik tartışmalarını da beraberinde getiriyor. Ancak OpenAI, tüm verilerin kullanıcı onayıyla işlendiğini ve her an silinebildiğini belirtiyor.

Yapay zeka artık yalnızca yazdıklarınızı anlamıyor. Geçmişinizi de biliyor ve bu sayede sizi daha iyi tanıyor. Teknoloji severler için bu gelişme, ChatGPT’nin gelecekte neler yapabileceğine dair güçlü bir ipucu veriyor.

DeepMind Google’ın yapay zeka modellerini birleştirecek

0

DeepMind CEO’su Demis Hassabis, Google’ın sonunda Gemini ve Veo AI modellerini birleştireceğini söylüyor. LinkedIn’in kurucu ortağı Reid Hoffman’ın da sunuculuğunu yaptığı Possible adlı podcast’e yakın zamanda katılan Google DeepMind CEO’su Demis Hassabis, Google’ın sonunda Gemini AI modellerini Veo video oluşturma modelleriyle birleştirmeyi ve böylece Gemini’nin fiziksel dünyayı daha iyi anlamasını sağlamayı planladığını söyledi.

DeepMind Google’ın yapay zeka modellerine dikkat çekti

Hassabis: “Temel modelimiz olan Gemini’yi başından beri çok modlu olacak şekilde inşa ettik. Bunu yapmamızın nedeni, evrensel bir dijital asistan, gerçek dünyada size yardımcı olacak bir asistan fikrine dair bir vizyonumuz olması” dedi.

Yapay zeka endüstrisi, isterseniz “omni” modellere doğru yavaş yavaş ilerliyor; birçok medya biçimini anlayabilen ve sentezleyebilen modeller. Google’ın en yeni Gemini modelleri, sesin yanı sıra görüntü ve metin de üretebilirken, OpenAI’nin ChatGPT’deki varsayılan modeli, doğal olarak görüntü üretebilir; tabii ki Studio Ghibli tarzı sanat da buna dahildir. Amazon ayrıca bu yılın ilerleyen zamanlarında “herhangi birinden herhangi birine” bir model piyasaya sürmeyi planladığını duyurdu.

Bu omni modeller çok sayıda eğitim verisi gerektiriyor. Eesimler, videolar, ses, metin vb. Hassabis, Veo için video verilerinin çoğunlukla Google’ın sahibi olduğu bir platform olan YouTube’dan geldiğini ima etti.

Google daha önce, YouTube içerik oluşturucularıyla yaptığı anlaşmaya uygun olarak modellerinin “bazı” YouTube içeriklerinde “eğitilebileceğini” söylemişti. Bildirildiğine göre Google, şirketin yapay zeka modellerini eğitmek için daha fazla veriye erişmesine izin vermek amacıyla geçen yıl hizmet şartlarını genişletti. DeepMind Google’ın yapay zeka ön

Waymo uluslararası testlere Japonya’da başlıyor

Waymo, otonom otomobillerini Japonya’daki ilk uluslararası testlere hazırlıyor. Şirket ülkede ticari bir robotaksi hizmeti başlatma konusunda henüz bir taahhütte bulunmadı ancak testleri yine de ‘önemli bir kilometre taşı’ olarak kutluyor.

Waymo uluslararası testler ile kullanımı yaygınlaştıracak

Waymo’nun sürücüsüz araçları, Alphabet şirketinin ilk uluslararası seyahati için Japonya’daki kamu yollarında test edilmeye başlayacak . Waymo, ülkede sonunda ticari bir robotaksi hizmeti başlatıp başlatmayacağını henüz doğrulamadı, ancak şirket bu geziyi hala “önemli bir kilometre taşı” olarak kutluyor.

Waymo bunu, soldan akan trafik ve yoğun bir kentsel ortamda gezinme gibi Japon sürüşünün nüansları hakkında veri toplamak için basit bir “yolculuk” olarak tanımlıyor . Araçlar, haritalama verileri toplamak amacıyla manuel olarak sürülecek ve yerel bir taksi filosu operatörü olan Nihon Kotsu tarafından yönetilecek. Yaklaşık 25 araç gönderiliyor ve ilk araç halihazırda Tokyo’daki bir otoparkta görüldü. Fotoğrafları paylaşan LinkedIn kullanıcısının da belirttiği gibi, Waymo mühendislerinin işi zor olacak. Tokyo, “sıkışık, virajlı yollar” ve binlerce yayanın ve bisikletlinin araç trafiğiyle sorunsuz bir şekilde birleştiği kendine özgü ortamlara sahiptir.

Waymo, Nihon Kotsu tarafından istihdam edilen eğitimli sürücülerin Minato, Shinjuku, Shibuya, Chiyoda, Chūō, Shinagawa ve Kōtō dahil olmak üzere yedi merkezi Tokyo semtinde araçları manuel olarak yönlendireceğini söylüyor. Waymo, yeni bir şehre ilk vardığında manuel olarak çalışır, böylece mühendisleri yerel trafik düzenleri ve yol özellikleri hakkında veri toplayabilir.

Şirketin araçları henüz yeni gelmiş olsa da Waymo, Japonya’da popüler bir taksi uygulaması olan GO’dan sürücülere ve filo yöneticilerine eğitim vererek temelleri attığını söylüyor. Şirket ayrıca test için yerel yetkililer, hükümet kurumları ve ilk müdahale ekipleriyle koordinasyon sağlıyor. Waymo’da iş geliştirme ve stratejik ortaklıklar başkanı Nicole Gavel yaptığı açıklamada: “Tokyo’da, ABD’de bize rehberlik eden aynı kararlı ilkelere uyuyoruz: güvenliğe bağlılık, faaliyet gösterdiğimiz toplulukların güvenini kazanmaya adanmışlık ve Tokyo’daki yerel yetkililer ve topluluk gruplarıyla iş birliği” dedi.

Trump kömür kullanma talimatı verdi

0

Birkaç önemli teknoloji liderinin, yeni kurulan Amerikan yapay zeka endüstrisi için daha fazla enerji elde etmenin yollarını talep etmek üzere Kongre’ye çıkmasından bir gün önce, Donald Trump bir çözüm sunan bir başkanlık kararnamesi imzaladı: Kömür üretiminin artırılması.

Trump’ın tanımladığı gibi, Amerika’nın “güzel temiz kömür kaynaklarını” kullanarak enerji açısından açgözlü AI veri merkezlerine güç sağlamayı açıkça amaçlayan bir emir imzaladı. Emir, Ticaret, Enerji ve İçişleri Bakanlıklarına “kömürle çalışan altyapının nerede mevcut olduğunu ve AI veri merkezlerini desteklemek için uygun olup olmadığını” ve bunun ekonomik olarak uygulanabilir olup olmadığını belirleyen çalışmalar yürütmeleri talimatını veriyor.

Trump kömür kullanımına onay verdi

Trump dört yürütme emrinin imza töreni sırasında “Biliyorsunuz, yapay zekayı, çevrimiçi hale gelen tüm bu yeni teknolojiyi yapmamız gerekiyor. Şu anda sahip olduğumuz enerjinin, elektriğin iki katından fazlasına ihtiyacımız var” dedi.

Bu, Amerika’nın yapay zeka teknolojisini hızla benimsemesiyle birlikte büyüyen gerçek ve yaklaşan bir soruna yönelik zarif olmayan ve Trumpvari bir çözüm: bilgi işlem talepleri için gereken tüm veri merkezlerine nasıl güç sağlanacağı. Çarşamba günü Temsilciler Meclisi Enerji ve Ticaret Komitesi’nde yapılan duruşma, yapay zekanın ulusal güvenlikten ev işlerine kadar günlük yaşama ne kadar entegre edileceğini vurguladı ve büyük ölçüde bu altyapıyı desteklemek için harcanması gereken güç miktarına odaklandı.

Eski Google CEO’su Eric Schmidt, Micron Technology EVP Manish Bhatia ve Scale AI CEO’su Alexandr Wang’ın da aralarında bulunduğu tanıkların ifadesine göre, sektör tutarlı ve güvenilir enerjiye acil ihtiyaç duyuyor.

Schmidt açılış ifadesinde: “Enerjiye ihtiyacımız var ve sayılar çok derin. Her türlü enerjiye ihtiyacımız var. Yenilenebilir, yenilenemez, her neyse. Orada olması gerekiyor ve hemen orada olması gerekiyor” dedi. Gerçekten de, Komitenin duruşma duyurusunda alıntılanan Elektrik Gücü Araştırma Enstitüsü’nden bir çalışma, veri merkezlerinin on yılın sonunda Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tüm enerjinin %9,1’ini tüketebileceğini öngörmüştü.

Bhatia, ifadesinde, bu gelişme nedeniyle önümüzdeki beş yıl içinde toplam enerji tüketiminin yüzde 15 artacağını öne süren ayrı bir çalışmaya atıfta bulundu. Bu, son birkaç on yıldaki geleneksel yıllık yüzde 0,5’lik enerji tüketimi artışına göre büyük bir sıçrama anlamına geliyor ve maliyetleri düşük tutmak için birden fazla yakıt kaynağına dayanan bir enerji yaklaşımı olmaksızın “ABD’nin yapay zekada liderliği kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu” konusunda uyardı.

Soğuk havalarda pil kapasitesi artık düşmeyecek

0

Michigan Üniversitesi’ndeki mühendisler, elektrikli araç pillerinin donma sıcaklıklarında %500’e kadar daha hızlı şarj olmasını sağlayan pil tasarımında büyük bir iyileştirme geliştirdiler.

Yenilik, elektrikli araç benimsemesindeki önde gelen endişelerden biri olan zayıf soğuk hava şarj performansına değiniyor. UM’de makine mühendisliği ve malzeme bilimi ve mühendisliği doçenti olan Neil Dasgupta liderliğindeki araştırma, mevcut üretim hatlarında maliyetli revizyonlar olmadan üreticiler tarafından uygulanabilecek ölçeklenebilir bir çözümün ana hatlarını çiziyor.

Soğuk havalarda pil kapasitesi düşmesi artık sorun olmayacak

Standart lityum iyon elektrikli araç pilleri soğuk havalarda yavaşlar çünkü lityum iyonlarının elektrotlar arasındaki hareketi yavaşlar. Daha önceki bir çalışmada, Dasgupta’nın ekibi pilin anotunda 40 mikronluk kanallar oluşturmak için lazer delme kullanarak oda sıcaklığında şarjı iyileştirdi ve iyonların daha serbest hareket etmesini sağladı. Ancak daha düşük sıcaklıklarda piller hala lityum kaplamaya yol açan sorunlu bir kimyasal reaksiyondan muzdaripti. Bu, elektrotlar üzerinde oluşan ve kapasiteyi azaltan bir tabakadır.

Çığır açan gelişme, araştırmacıların elektrot yüzeyine lityum borat-karbonattan yapılmış 20 nanometre kalınlığında camsı bir kaplama eklemesiyle gerçekleşti. Bu katman lityum kaplamanın oluşmasını engelledi ve lazerle delinmiş yapı ile eşleştirildiğinde pillerin sıfırın altındaki koşullarda bile hızlı şarj olmasını sağladı. Testlerde piller 14°F (-10 °C) sıcaklıkta beş kat daha hızlı şarj oldu ve bu koşullar altında 100 hızlı şarj döngüsünden sonra kapasitelerinin %97’sini korudu.

Makine mühendisliği alanında yakın zamanda doktora derecesi alan ve çalışmanın baş yazarı olan Tae Cho, yapay arayüz ile 3 boyutlu mimarinin birleşiminin, hızlı şarj, soğuk hava işlevselliği ve uzun menzilli sürüş arasındaki “üçlemi” çözmeye yardımcı olduğunu açıkladı.

Bu yenilik, tüketicilerin EV’lere olan ilgisinin yavaşlama belirtileri gösterdiği bir zamanda geliyor. 2024 AAA anketi, EV satın alma olasılığı olan ABD’li yetişkinlerin yüzdesinin 2023’te %23’ten 2024’te %18’e düştüğünü buldu. Belirtilen en büyük endişelerden biri, kış koşullarında performans ve şarj süresiydi. Ocak 2024’teki soğuk hava dalgası sırasında, birçok elektrikli araç sürücüsü bir saatten uzun süren şarj seansları bildirdi. Ancak yeni pil teknolojisi ile soğuk havalarda pil kapasitesi için önemli bir artış bekleniyor.

YouTube benzerlik tespit sistemi kullanacak

0

YouTube geliştiricilerin, sanatçıların ve diğer ünlü veya etkili kişilerin yüzleri de dahil olmak üzere “benzerliklerini” içeren AI tarafından üretilen içeriği tanımlamak ve yönetmek için tasarlanmış pilot programının genişletildiğini duyurdu. Şirket ayrıca, başkalarını yanıltmak ve zararlı içerik oluşturmak için birinin görüntüsünü veya sesini taklit eden AI tarafından üretilen kopyalar sorununu ele almayı amaçlayan NO FAKES ACT olarak bilinen mevzuata desteğini kamuoyuna açıkladı.

YouTube benzerlik tespiti ile orijinal içerikleri koruyacak

Şirket, yasa tasarısında sponsorları Sen. Chris Coons (D-DE) ve Marsha Blackburn (R-TN) ve Recording Industry Association of America (RIAA) ve Motion Picture Association (MPA) gibi diğer sektör oyuncularıyla işbirliği yaptığını söylüyor. Coons ve Blackburn, düzenleyecekleri bir basın toplantısında yasanın yeniden yürürlüğe girdiğini duyuracaklar.

YouTube blog yazısında, yapay zekaya devam etme desteğinin arkasındaki mantığı açıklıyor ve yapay zekanın “yaratıcı ifadeyi devrim niteliğinde değiştirebileceği” potansiyelinin farkında olduklarını ancak bunun bir de dezavantajları olduğunu söylüyor. Yazıda: “Ayrıca, yapay zeka tarafından üretilen içerikle ilgili olarak kötüye kullanım veya zararlı içerik oluşturma potansiyeli de dahil olmak üzere riskler olduğunu da biliyoruz. Platformların bu zorlukları proaktif bir şekilde ele alma sorumluluğu var” ifadelerine yer verildi.

Şirket, Aralık 2024’te Creative Artists Agency (CAA) ortaklığıyla benzerlik tespit sistemini tanıttı. Yeni teknoloji, YouTube’un kullanıcıların yüklediği videolarda telif hakkıyla korunan materyalleri tespit eden mevcut İçerik Kimliği sistemiyle ilgili çabalarına dayanıyor. İçerik Kimliğine benzer şekilde, program ihlal eden içeriği otomatik olarak tespit etmek için çalışıyor. YouTube, ilk kez programın ilk pilot test kullanıcılarının listesini de paylaşıyor. Bunlar arasında MrBeast, Mark Rober, Doctor Mike, Flow Podcast, Marques Brownlee ve Estude Matematica gibi en iyi YouTube içerik üreticileri yer alıyor.

YouTube benzerlik tespiti, test süresi boyunca teknolojiyi ölçeklendirmek ve kontrollerini iyileştirmek için içerik oluşturucularla birlikte çalışacak. Şirket ayrıca programın önümüzdeki yıl daha fazla içerik oluşturucuya ulaşacak şekilde genişleyeceğini söyledi.

Google Dökümanlar podcast haline geliyor

0

Google, NotebookLM tarzı yapay zeka podcast’lerinin Google Docs’a entegre edilmesi de dahil olmak üzere Workspace uygulamalarına gelecek yeni Gemini özelliklerini duyurdu. Bu duyuruda, belgelerinizde önerilerde bulunabilen bir düzenleyiciden, elektronik tablolarınızı anlamlandırmanıza yardımcı olacak bir araca kadar, Gemini’nin merkezde olduğu çok çeşitli yeni özellikler yer alıyor.

Google Dökümanlar podcast özelliğiyle daha canlı olacak

Belki de hepsinden en tuhaf olanı, halihazırda birkaç yerde bulunan podcast özelliği. Google bunu NotebookLM araştırma aracının bir parçası olarak sunduğunda çok dikkat çekti ve ayrıca bir dosya yüklediğinizde Gemini uygulamasında da mevcut. “Önümüzdeki haftalarda” Workspace hesaplarına gelecek olan bu güncelleme, sesli genel bakışları doğrudan Google Docs’a getirecek ve AI’nın makalenizi yüksek sesle okumasını sağlayacak bir seçenek sunacak.

Docs’a gelen bir diğer özellik ise “İyileştirmeme yardım et” uyarısı. Sadece sizin için yazmak yerine , mevcut bir taslağı nasıl sıkılaştırabileceğinize dair öneriler içeren yorumlar bırakacak. Bir editör olarak bu kavrama aşinayım ve bunlar çok faydalı. Eğer bir kişisel editöre erişiminiz yoksa, bir AI sürümü fena fikir olmayabilir. Bu, “bu çeyreğin ilerleyen zamanlarında” mevcut olacak. Böylelikle Google Dökümanlar podcast haline gelecek.

Daha ötede, Google’ın Sheets için bazı yüce ama belirsiz vaatleri var. Şu anda, görseller oluşturma gibi Sheets’teki belirli sorular ve görevlerle ilgili Gemini’den yardım isteyebilirsiniz. “Analiz etmeme yardım et” adlı bir özellik, elektronik tablonuzu anlamanıza yardımcı olmak için daha geniş bir kapsam sunuyor. Teoride, bir tür talep üzerine veri analisti gibi eğilimleri ve “başlamanız için rehberlik” belirlemenize yardımcı olacak.  Bunu denemek için biraz beklememiz gerekecek gibi görünüyor.

Google Anthropic standardı ile verileri bağlayacak

0

Google, yapay zeka modellerini verilere bağlamak için Anthropic’in standardını benimseyecek. OpenAI’nin, yapay zeka modellerini verilerin bulunduğu sistemlere bağlamak için rakip firma Anthropic’in standardını benimseyeceğini açıklamasından birkaç hafta sonra Google da aynı yolu izliyor.

Google Anthropic standardı kullanıyor

Google DeepMind CEO’su Demis Hassabis, X’te yaptığı bir paylaşımda, Google’ Anthropic’in Model Context Protocol veya MCP desteğini Gemini modellerine ve SDK’sına ekleyeceğini söyledi. Bunun ne zaman yapılacağına dair bir zaman çizelgesi belirtmedi. Hassabis: “MCP iyi bir protokoldür ve hızla AI ajanlık dönemi için açık bir standart haline geliyor. MCP ekibi ve sektördeki diğerleriyle birlikte bunu daha da geliştirmeyi dört gözle bekliyorum” dedi.

MCP, modellerin görevleri tamamlamak için iş araçları ve yazılımlar gibi kaynaklardan ve ayrıca içerik depolarından ve uygulama geliştirme ortamlarından veri çekmesine olanak tanıyor. Protokol, geliştiricilerin sohbet robotları gibi veri kaynakları ve yapay zeka destekli uygulamalar arasında iki yönlü bağlantılar kurmasını sağlıyor.

Geliştiriciler, verileri “MCP sunucuları” aracılığıyla açığa çıkarabilir ve komut üzerine bu sunuculara bağlanan “MCP istemcileri” (örneğin, uygulamalar ve iş akışları) oluşturabilir. Anthropic’in MCP’yi açık kaynaklı hale getirmesinden bu yana geçen aylarda Block, Apollo, Replit, Codeium ve Sourcegraph gibi şirketler protokol desteğini platformlarına ekledi. Google bu alanda yapay zeka modellerine yönelik önemli bir çalışma yapmış olacak. MCP sunucuları aracılığyıla verileri yapay zekaya bağlamak da kolay bir hal alacak.

Veri merkezlerinde enerji kullanımı iki katına çıkacak

0

Veri merkezleri, yapay zeka altyapısındaki artış nedeniyle 2030 yılına kadar iki kat daha fazla enerji kullanacak. Raporda, veri merkezlerinin mevcut enerji ayak izi ele alınıyor ve gelecekteki ihtiyaçları tahmin ediliyor; bu da hükümetlerin, şirketlerin ve yerel toplulukların altyapı ve yapay zeka dağıtımını planlamalarına yardımcı olabilir.

Veri merkezlerinde enerji kullanımı artışı

IEA’nın modelleri, veri merkezleri enerji kullanımı tarafında 2030’da 945 terawatt-saat (TWh) kullanacağını öngörüyor, bu da kabaca Japonya’nın mevcut yıllık elektrik tüketimine eşdeğer. Karşılaştırma yapmak gerekirse, veri merkezleri 2024’te 415 TWh tüketti, bu da dünyanın toplam elektrik tüketiminin yaklaşık %1,5’ine denk geliyor.

Tahminler büyük ölçüde yapay zeka dışındaki bilgi işlem görevlerini de yürüten veri merkezlerine odaklanıyor. Ajans, veri merkezlerindeki yapay zekaya ayrılmış sunucuların oranını tahmin etse de, yapay zeka için sunucuların 2024’te sunucu elektrik talebinin %24’ünü ve toplam veri merkezi enerji talebinin %15’ini oluşturduğunu buldular.

Raporda yer almayan VU Amsterdam’daki bir araştırmacı ve Digiconomist’in kurucusu olan Alex de Vries, bunun bir hafife alma olduğunu düşünüyor. Rapor, “özellikle yapay zeka söz konusu olduğunda biraz belirsiz” diyor.

Bu belirsizliklere rağmen de Vries: “Tüm bu veri merkezlerinin nihayetinde ne kadar enerji tükettiğinin farkında olmalıyız. Tam sayı ne olursa olsun, küresel elektrik tüketimimizin birkaç yüzdesinden bahsediyoruz” diyor.

IEA raporu, ABD, Avrupa ve Çin’in veri merkezlerinin mevcut enerji tüketiminin %85’inden toplu olarak sorumlu olduğunu tespit ediyor. Tüketimdeki öngörülen büyümenin yaklaşık %5’i, 2030 yılına kadar gelişmekte olan ekonomilerden kaynaklanacakken, gelişmiş ekonomiler %20’den fazlasını oluşturacak.