Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) yeni raporunu yayımladı. Rapora göre veri merkezleri dünya genelindeki enerji tüketiminin yüzde 8’ini tek başına üstleniyor. Uzmanlar, bu oranın 2030’a kadar iki katına çıkabileceğini söylüyor.
Dünya enerji tüketiminin yüzde 8’ini veri merkezleri harcıyor
Veri merkezleri, internetin çalışmasını sağlarken devasa enerji kullanıyor. Her video izleme, her yapay zeka sorgusu, her sosyal medya etkileşimi bu merkezlerde işlem görüyor. Ancak artık bu görünmez güç, dünyanın enerji krizine katkı sağlıyor.
Rapor, enerji tüketimi artışının en büyük sebebini yapay zeka ve büyük veri işleme olarak tanımlıyor. Özellikle ChatGPT benzeri sohbet botları ve büyük dil modelleri, geleneksel sistemlerden daha fazla işlem gücü gerektiriyor. Bu da enerji harcamasını katlıyor.
Bazı ülkeler, bu hızlı artıştan endişe duyuyor. Özellikle Avrupa’daki veri merkezleri, sürdürülebilirlik kriterlerini karşılayamayan operasyonları nedeniyle kapatılma riskiyle karşı karşıya. Hollanda, İrlanda ve Almanya gibi ülkeler, yeni veri merkezi izinlerini sınırlamaya başladı.
ITU, veri merkezleri için acil çözüm çağrısında bulundu:
- Yenilenebilir enerji kullanımını artırın.
- Verimlilik odaklı mimarilere geçin.
- Sıcak hava salınımını kontrol altına alın.
Ayrıca rapor, veri merkezlerinin soğutma sistemleri yüzünden su tüketimini de artırdığını vurguladı. Özellikle sıcak bölgelerde kurulan veri merkezleri, milyonlarca litre temiz suyu işlemci soğutmak için harcıyor. Bu durum, iklim krizini derinleştiren etmenler arasında sayılıyor.
Teknoloji devleri, artan baskıya rağmen veri merkezlerini genişletmeye devam ediyor. Microsoft, Amazon ve Google gibi şirketler, 2025’e kadar yüzlerce yeni tesis açmayı planlıyor.
Bu büyüme trendi devam ederse, uzmanlar dijitalleşmenin çevreye verdiği zararın görmezden gelinemeyeceğini söylüyor. Kullanıcılar da artık dijital hizmetlerin arka planında neler olduğunu sorgulamaya başladı. “İnterneti kullanırken kaç watt harcıyorum?” sorusu giderek yaygınlaşıyor.
Veri merkezleri, dijital çağın altyapısı olmanın ötesine geçerek küresel enerji politikalarının baş aktörü haline geliyor.