Site icon TechInside

2023’te kuantum teknolojisi %50 daha az yatırım aldı

Yatırımcıların üretken yapay zekâya yönelmesi ve Silikon Vadisi yatırımcılarının daha riskli gördükleri konulardan uzak durması nedeniyle kuantum şirketleri geçen yıl yüzde 50 daha az girişim sermayesi fonu aldı. Kuantum teknolojisi alanında ilerleme kaydediliyor, ancak uzmanlara göre yapay zekânın aksine bu teknolojinin pratik uygulamalarına daha yıllar var.

2010’ların ikinci yarısı ve 2020 yılı başlarında teknoloji camiasında en ilgi çekici konulardan birisi şüphesiz kuantum bilgisayarlar ve kuantum teknolojisiydi. Örneğin Microsoft 2017 yılında Sydney Üniversitesi ile birlikte Quantum bilgisayar geliştirmek için 150 milyon dolar bütçeli bir anlaşma imzalarken, 2020 yılında Google yine kuantum bilgisayar için NASA ile ortak çalışıyor, IBM ise geliştirdiği kuantum bilgisayarı ticari hale dönüştürmenin uğraşını veriyordu. Şimdi ise yapay zekâ devrimi ile kuantum teknolojisi bir parça gölgede kalmış gibi gözüküyor.

The Quantum Insider tarafından kuantum bilişim şirketi IQM, OpenOcean ve Lakestar ile birlikte hazırlanan en son State of Quantum raporuna göre, kuantum teknolojisine tüm dünyada yapılan yatırım 2022 yılında 2,2 milyar dolara ulaşmıştı ancak bu finansman geçen yıl yaklaşık 1,2 milyar dolar seviyesine düştü. Kuantum için risk sermayesinde yüzde 80’lik bir düşüşün yaşandığı ABD’de tablo daha da keskinleşirken, APAC bölgesi yüzde 17 oranında düştü ve EMEA yüzde üç oranında hafif bir büyüme gösterdi.

Kuantum teknolojisini AI mı baltalıyor?

Ancak rapor yine de fonların az olduğu ve çok az ilerleme kaydedildiği “yapay zekâ kışı” dönemleriyle kıyaslanabilecek bir “kuantum kışı” dönemine girdiğimizi reddediyor. Bunun yerine, kuantum endüstrisinin sadece daha yavaş bir hızda yararlı kuantum sistemlerine doğru ilerlemeye devam ettiğini ve finansmandaki düşüşün daha geniş risk sermayesi eğilimlerinin bir parçası olarak görülmesi gerektiğini ısrarla vurguluyor.

IDC’de Kuantum Hesaplama, Altyapı Sistemleri, Platformlar ve Teknoloji Araştırma Müdürü olan Heather West konuyla ilgili olarak “2023 takvim yılı kuantum açısından ilginç bir yıl oldu. Üretken yapay zekâya olan ilginin artmasıyla birlikte, kuantuma yatırılan fonların bir kısmının yapay zekâ girişimlerine ve şirketlerine aktarıldığını gözlemlemeye başladık. Üretken YZ, son kullanıcıların avantaj veya değer elde etmek için hemen kullanabilecekleri yeni yıkıcı teknoloji olarak görülürken, kuantum yıkıcı bir teknoloji olması beklense de henüz gelişiminin çok başlarında” diyor.

Gartner Araştırma Başkan Yardımcısı Matthew Brisse de aynı fikirde ve şunları söylüyor: “Bunun nedeni CIO önceliklerinin GenAI’ye doğru hafifçe kayması. Kurumlar kuantum için geçen yıl 10 inovasyon doları harcıyorlarsa, şimdi beş dolar harcıyorlar. Kuantumdan vazgeçmiyorlar ama kuantumdan daha kısa sürede kuruma değer sağlamak için GenAI’ye bakıyorlar.”

Projeler ölmedi sadece yavaşlamış görünüyor

Kuantum teknolojisine ilişkin rapor, 2023’ten önce birkaç kuantum girişiminin özel amaçlı satın alma şirketi (SPAC) rotasını izleyerek halka açıldığını, geçen yıl ise yalnızca birinin bunu yaptığını belirtiyor. Ayrıca, bu yolu izleyenlerden bazılarının, Nasdaq borsasından çıkarılmakla tehdit edilen Rigetti ve D-Wave de dahil olmak üzere, hisse fiyatlarında düşüşler yaşadığını belirtiyor.

Raporun yazarlarına göre, hükümet destekli projeler ve araştırma merkezleri, kuantum hesaplamanın ilerleme kaydetmeye devam etmesini sağlayarak eksikliğin bir kısmını doldurmak için adım attı. Bu yıl açılması beklenen Birleşik Krallık Ulusal Kuantum Hesaplama Merkezi (NQCC) ve kuantum sistemlerini çalıştırmak için gerekli altyapıyı geliştirmeye odaklanan bir girişim olan Quantum Machines tarafından denetlenen İsrail Kuantum Hesaplama Merkezi gibi örnekler veriliyor.

Raporda ayrıca Harvard liderliğindeki bir bilim ekibinin kuantum kuruluşu QuEra’dan araştırmacılarla birlikte çalışarak 48 mantıksal kübit ve yüzlerce dolaşık mantıksal işlem içeren hata düzeltmeli bir kuantum bilgisayarda büyük ölçekli algoritmaları başarıyla yürüttüğü belirtiliyor.

Ancak olumlu sayılabilecek tüm gelişmelere karşın teknik ilerlemeler henüz çoğu kuruluş için rekabet avantajı sağlamaktan uzak. Kuantum “avantajının” ve pratik kullanımının beş ila 20 yıl uzakta olduğu ve kuantum şirketleri için zorluğun, şu an ile o zaman arasında ilgiyi ve yatırımı canlı tutmak olacağı aşikâr.

Exit mobile version