İlk olarak iOS 17 ile birlikte duyurulan Kişisel Ses (Personal Voice) adlı yeni özellik, iPhone’unuzun sizin ses tonunuzu taklit ederek konuşmasını sağlıyor. Apple, bu özellikle konuşma kabiliyetini kaybeden bireylerin kendi seslerini dijital olarak yaşatmalarını hedefliyor.
Kurulum süreci biraz zaman alsa da oldukça basit. Kullanıcıların yaklaşık 15 dakika boyunca 150 farklı kısa cümleyi sesli okuması isteniyor. Bu cümleler; soru, ünlem veya basit ifadelerden oluşuyor ve iPhone’un farklı tonlamaları analiz etmesini sağlıyor. Kayıt süreci tamamlandıktan sonra telefon kilitli ve şarjda bırakılarak sesin işlenmesi bekleniyor. Bu işlem birkaç saat içinde tamamlanıyor ve kullanıcı, sabah uyandığında kendi sesiyle konuşan bir iPhone’a sahip oluyor.
Kullanıcılar, bu özelliği aktif hale getirdikten sonra, erişilebilirlik ayarları içindeki Canlı Konuşma (Live Speech) menüsünden bu sesi kullanmaya başlayabiliyor. Telefonun yan düğmesine üç kez basıldığında açılan menüde, yazılan metinler kullanıcının sesiyle okunuyor. Bu arayüz, diğer uygulamaların üzerinde çalıştığı için iPhone kullanımını da kesintiye uğratmıyor.
Peki bu dijital ses gerçekten kişiye mi benziyor? Cevap hem evet hem hayır. Apple kullanıcılarının aktardığı deneyimlere göre, sesin tonlaması ve karakteri genel olarak kişiye ait gibi dursa da, sesin robotik bir hava taşıdığı açıkça hissediliyor. Özellikle konuşma hızı ve vurgularda yapaylık dikkat çekiyor. Ancak en önemli avantajı, sesin netliği. Anlaşılırlık konusunda herhangi bir sorun yaşanmıyor, bu da özellikle konuşma güçlüğü çeken bireyler için oldukça faydalı bir özellik.

Apple, bu özelliğin ilerleyen iOS sürümlerinde daha da geliştirileceğini duyurdu. iOS 26 ile birlikte bu teknolojinin önemli güncellemeler alması bekleniyor. Özellikle konuşma hızı ve ton ayarlarının kişiselleştirilebilmesi, bu özelliği çok daha doğal hale getirebilir.
Kimi kullanıcılar için hâlâ biraz ürkütücü olsa da, sesini kaybetme riski taşıyanlar veya kısa süreli ses dinlenmesine ihtiyaç duyanlar için hayati bir seçenek sunulmuş durumda. Apple’ın bu yöndeki çalışmaları, erişilebilirlik alanında teknolojinin ne denli ileriye gidebileceğinin de bir göstergesi.