Techinside Google News
Techinside Google News

Patronlar “mutlu çalışan” denince ne anlıyor?

Patronlar da hata yapar; BI Worldwide tarafından yapılan araştırmayı değerlendiren Rodd Wagner, yöneticilerin doğru bildiği yanlışları sıraladı.

Gallup tarafından yapılan araştırmada kendini işine adayan, mutlu çalışan daha verimli, işinden daha fazla memnuniyet duyan ve müşterilere daha iyi odaklanan biri olarak tarif ediliyor. İşine adama ya da işe bağlılık (engaged) terimi ise başlı başına bir soru işareti oluşturuyor; BI Worldwide Başkan Vekili Rodd Wagner işe Fast Company için verdiği ipuçlarında bağlılık teriminin çelişkili bir ifade olduğunun altını çiziyor ve ekliyor:

“Ara sıra birilerinin işine bağlı olduğunu, birilerinin de bağlı olmadığını duyarsınız. Ancak yirmi yılı aşkın süredir İK departmanları hala bu terimi personel arasında doğal bir kullanıma oturtamadı ve ‘işe bağlılık’ büyük ihtimalle hiçbir zaman ana akımda bir kullanım alanı bulamayacak.”

- Advertisement -

Çalışan ile şirket arasındaki ilişkinin temel dinamiklerine kadar inen bu sorun, Wagner’a göre iki yollu işliyor: “İşletmeler, çalışanın işe bağlılığını istiyor, yatırım dönüşü olarak bakıldığında bu stratejik önem taşıyor. Öte yandan çalışanlar da mutlu olmak istiyor. İki taraf da karşılıklı çıkarları koruduğunda düzen sorunsuz işliyor.”

Buna karşın Wagner, özellikle üst düzey yöneticileri plazalarda şehir efsanesine dönüşen bazı mesnetsiz iddialara karşı uyarıyor:

Yanlış 1: Çalışanın mutlu olunca daha verimli olacağına dair kanıt yoktur

Araştırmalar bunun tam tersini söylüyor. Mutluluğun kahvaltıyla olduğu kadar, sıkı çalışmayla da ilgisi var. BI Worldwide tarafından yapılan araştırmaya göre mutlu olduğunu belirten her on çalışandan dokuzu, “Şirketim için tüm gücümle çalışmalıyım” diyor. Aynı açıklamayı yapabilen mutsuz çalışan oranı ise onda altı.

Aynı araştırmada mutlu çalışanların yüzde 93’ü “Şirketimin müşterileri için özellikle sıkı çalışmalıyım” derken, mutsuz çalışanların yüzde 69’u bu görüşe katılıyor.

mutlu çalışan

Yanlış 2: Mutlu çalışan, işine bağlı olmayabilir

Wagner bu algının teknik olarak doğru olma ihtimalini es geçmiyor ancak uygulamada mümkün olmadığını öne sürüyor. Yine aynı araştırmada mutlu olan çalışanlarla işine bağlı çalışanların oranları o kadar birbirine denk düşüyor ki; iş yerinde mutlu olup şirkete bağlılık hissetmeyenler ya da tam tersi; işine bağlı olup mutsuz olanlar sadece kaideyi bozmayacak istisnalar mertebesinde kalıyor.

Yanlış 3: Profesyonel mutluluk seviyesi, yetenekli personeli şirkette tutmak için yeterli değildir

Mutsuz çalışanların yarısından çoğu, önümüzdeki bir yıl içinde şirketten ayrılmayı planlıyor. Mutlu olanlarda ise ayrılmayı düşünenlerin oranı yüzde 23. “Birine iş yerinde mutlu olduğunu sorduktan sonra, işine bağlı olup olmadığını sorarsanız kaşların kalktığını görebilirsiniz. Çünkü çoğu insan için ikisi aynı şeydir.”

Yanlış 4: Çalışanların mutluluk kaynağı tembellik olabilir

Patronlar çoğu zaman mutlu bir çalışan gördüklerinde bunun iş arkadaşlarıyla yapılan muhabbetler, ücretsiz kahve ve şirket arabasıyla alakalı olduğunu düşünür. Oysa çalışanları işe bağlayan mutluluğun bununla alakası yoktur.

BI Worldwide raporunu hazırlayan Rodd Wagner, bunun mutluluk karşıtı insanlar tarafından öne sürülen yanlış bir varsayım olduğunun altını çiziyor: “Onlar mutlu bir çalışan denince zihinlerinde koltuğuna yaslanıp ayaklarını dikerek haftada kırk saat dergi okuyan insanlar geliyor. Bağımsızlık Bildirisi’nde Jefferson’ın yazdığı ‘mutluluk arayışı’, böylesi bir sefahat düşkünlüğü değildi, o amaca odaklı bir mutluluktan bahsediyordu.”

Yapılan iş ne olursa olsun, insanların çalışmayı seveceği koşullar, şirkete ve genel işleyişe daha fazla katkıda bulundukları ve stres altında, kavga gürültü içinde çalışmadıkları ortamlar olacaktır.

Elbette sık sık “arazi” olan, işe sadece ayın ilk günü alacağı maaş için gelen mutlu çalışan türevleri de asla bitmeyecek. Ancak Wagner önemli bir noktaya değiniyor: “Bir şirkette kuralları en kötü çalışanları baz alarak inşa edemeyiz. İnsanları şımarttığınızda, tembelleşeceklerine yönelik yanlış bir inanış var. Bu sadece berbat bir varsayım değil, aynı zamanda bir hakarettir. Bu, ‘gözümüz sürekli senin üzerinde olmasa işini hakkıyla yapamazsın’ demektir.”

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın!

SON VİDEO

TÜMÜ
00:06:39

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi çekebilir