Techinside Google News
Techinside Google News

Şeyden önce, şeyden sonra… Nesneler çağına hoşgeldiniz?

Demokrasinin en önemli göstergesi olan, seçme ve seçilmede, doğruluk ve şeffaflığı gösterememek, kendi varlığımızı yok etmek değil miydi? Seçim güvenliği nasıl sağlanır diye düşündüm. Bunun yolu, ancak yüksek teknoloji ve akıllı cihazların hayatımıza daha fazla girerek olabilirdi. Peki, akıllı cihazlar ne derece hayatımıza girmeli?

emberify_iot_1Hayatın her noktasında, hepimizi şaşırtacak senaryolar kuruluyor.

Mesela, geçenlerde bir konferansta dinlemiştim, İngiltere’de evlerde 72 milyon kettle yani su ısıtıcı ev aleti varmış. Düşünün, Manchester United ile Chelsea arasında kıyasıya bir futbol maçı var. İngiltere’de hayat ekranlara kilitlenmiş. Devre arasında bütün evlerde kettlelar fişe takılıyor ve hızlı bir çay faslı başlıyor.

- Advertisement -

Eğer, akıllı kettle kullanılsa, cihaz kendini soğutmayacak ve tahmin edemeyeceğiniz boyutta bir enerji tasarrufu olacak. Çay telaşı da ortadan kalkacak.

Basit ve faydalı bir uygulama değil mi?

Amerika’nın en büyük mobil operatörü Verizon, bugünlerde akıllı cihazlara odaklanmış durumda. Aslında biraz daha geniş düşünüyor. Nesneler arası internet (IoT) ile yapabileceğine kafa yoruyor, demeliyiz.

Verizon, bu alanda Amerika’da en fazla gelir elde eden şirket konumunda. Şimdilik stratejisini üç ana alana odaklamış durumda: Akıllı video, akıllı aydınlatma ve akıllı trafik… Zaten kanaatim, ileride trafik işaretleri ve çizgilerinin en az akıllı otomobiller kadar akıllı olacağı yönünde.

Verizon, şimdiden yılda 175 milyon dolar tasarruf elde etmiş durumda. Yeni rekabet alanı nesneler arası internet.

İşte, yeni çağın ayak seslerini duyuyoruz ama adını tam koymadık. Şey dememin sebebi de o. Şeyden sonra ne olur, onu da bilemiyorum.

Big Data okyanusunda, nesneler arası internet arasında kalan insanoğlu, acaba yeni döneme hangi adı verecek?

Batıda IoT (Internet of Things) diyorlar. Herşeyin interaktif ve akıllı hale geldiği bir dönemde, şeyler asıl unsur olabilir.

Çiçeğin de ağacın da ruhu vardır, derdik ama cansız kategorisinde sayardık… Şimdi oturduğun sandalyenin, buzdolabının, ayakkabının, gözlüğünün, arabanın, evlilik alyansının bile ruhunun olduğunu düşünsenize…

Chip, sensor ve yeni duyarlı teknolojilerle donatılan her şey, yeni yaşam biçimimizi de belirleyecek.

8 milyara insana karşılık 80 milyar şeyin, düşündüğünü, karar verdiğini ve birbiriyle iletişim içinde olduğunu bir düşünsenize.

Bu, çocukluğumuzdan beri kurgulanan, robotlar döneminden çok farklı bir durum. Daha ilginç, daha ürkütücü ama daha fonksiyonel. Hiç bir gelecek senaryosu bu kadar gerçekçi olmadı. Çünkü 5G ve sonrasındaki ağa teknolojisinin hangi boyutlara varacağı hesaplanamıyor.

“Şirketlerin yönetim kurullarında akıllı nesneler olacak mı?” sorusu bile gündeme geldi.

Şimdi 2030 yılına dair bazı öngörülerde bulanabiliriz ama sonrası için tahminlerimiz sadece yüzde 5’i geçmez.

Bu kadar iddialı, kesin olan bir gerçek hakkında geniş kitlelerin haberi olmamasının gelecekte ne gibi sorunlar doğuracağı ise ayrı bir tartışma konusudur. Çünkü, “Nesnelerin İnterneti” dediğimiz bu yapıdan hala yüzde 87’nin haberi yok. Duymamışlar ve ne gibi sonuçlar doğuracağını da düşünemiyorlar.

İki konunun kapsamını hesap etmemiz gerekiyor. Big Data büyüklük ve derinliği ile internete duyarlı akıllı nesnelerin sayısı…

Aslında bilgisayardan sonra ilk akıllı nesne banka ATM’leriydi. Sonra internet geldi ve işin ucu bambaşka yerlere dokunmaya başladı. Cep telefonuyla birlikte bağlantısızlaşan bu nesneler bugün bile 5 milyar sayısına ulaştı.

Önümüzdeki beş yılda 50 milyarı aşması beklenen akıllı şeylerin ekonomik büyüklükleri ise daha fazla katlanıyor.

Üç yıl önce, yürüyüş ve koşu mesafemizi ölçen fitbit gibi bilezikler çıktığında, işin bu safhaya varacağı belki hesaplanmamıştı. Artık gözlükten otomobile, saatten buzdolabına etrafımız IoT’lar ile çevrilmeye başlandı.

4G staj dönemi, 5G ise hakimiyet paylaşma çağı olacak. Nesneler Çağının başlangıcı 2018’de hayata geçecek 5G sistemlerinin açılışıyla gerçekleşebilir.

Ekonomik olarak nasıl bir çığ geldiğini şöyle hesap edebilirsiniz. 2015 yılında 1.5 milyar akıllı telefon kullanılıyor. 2020 yılında bu rakam 6 milyar adedi geçecek.

Soru şu: 6 milyar akıllı telefon veya sahibi, 50 milyarı aşan diğer akıllı cihazları yönetebilecek mi?

Telefonların ekonomik değerini elinizdekiler ile kıyas ederek hesaplayabilirsiniz. Ben size diğer alanda oluşan pazardan birkaç detay vereyim.

Akıllı cihazların en basiti kabul edilen RFID yani Radyo Frekansı ile Tanımlama etiketi için şu an dünyadaki pazar büyüklüğü 11.1 milyar dolar olarak kabul ediliyor. 2024 yılı için hedeflenen büyüklük ise 21.9 milyar dolar olması bekleniyor.

Önümüzdeki 20 yıl içinde Nesneler Arası İnternetin oluşturacağı ekonomik büyüklük 17 trilyon dolar olacak. Mac Kinsey’in araştırmasına göre ise 2024 yılında 11 trilyon dolar bir ekonomik büyüklük bizi bekliyor. Veya konuyu bilmeyen yüzde 87’yi IoT bekliyor…

Cisco ise önümüzdeki 10 yıl içinde, IoT alanında kamuda 4.6 trilyon dolar, özel sektörde ise 14.4 trilyon dolar bir ekonomik büyüklük olacağını öngörüyor.

Hep harcamadan bahsetmeyelim: Akıllı cihazlarla donatılan mutfaklarımızda yüzde 15’lik tasarruf olacağı hesaplanıyor. Yani israfı önlemede akıllı cihazların büyük katkısı olabilir.

Biz öyle bakıyoruz ama şu anda Google ve Samsung gibi dev oyuncular, akıllı cihaz sektörünün şirketlerine yönelik dev satın almalar gerçekleştiriyor. 3.2 milyar dolarlık Nest Labs ve 200 milyon dolarlık Smart Things bunların başında geliyor.

Google’ın sürücüsüz otomobilleri haftada 10 bin mil, sürüş denemesi gerçekleştiriyor. 2020 yılında dünyadaki 1 milyar arabanın dörtte biri akıllı cihazlarla donatılması hedefleniyor.

Şeyden sonra herşey farklı olacak. Ve şu anda bütün dünya, Nesneler Çağına hazırlanıyor ya biz?

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın!

SON VİDEO

TÜMÜ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi çekebilir