Uçan araçlar için yeni nesil batarya üretilecek!

Yeni nesil uçan araçlar (eVTOL) için batarya teknolojisinde önemli bir dönüm noktası olan lityum sülfür bataryalar, Monash Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından geliştirildi ve yakında üretime geçebilir. Bu bataryalar, mevcut lityum iyon bataryalara kıyasla çok daha yüksek enerji yoğunluğuna sahip, hızlı şarj olabiliyor ve enerji boşalım hızını artırabiliyor. Geleneksel lityum sülfür bataryaların şarj süreleri ve enerji boşalım performansları sorun yaratırken, bu yeni teknoloji, polivinilpirolidon bileşiği kullanımıyla bu dezavantajları ortadan kaldırıyor.

Uçan araçlar için yeni nesil batarya üretiliyor

Ekibin başındaki Profesör Mainak Majumder, bu bataryaların dinamik performans gerektiren havacılık uygulamaları için ideal olduğunu belirtti. Geliştirilen prototip hücrelerin, 400 Wh/kg’a kadar enerji yoğunluklarına ulaşabileceğini ifade eden Majumder, bu bataryaların kalkış sırasında yüksek enerji taleplerine, seyir sırasında ise düşük enerji taleplerine verimli bir şekilde yanıt verebileceğini vurguladı.

Uçan araçlar için yeni nesil batarya üretiliyor.
Uçan araçlar için yeni nesil batarya üretiliyor.

Bu durum, eVTOL araçları için enerji verimliliği ve performansı artırırken, bataryaların hafif ve maliyet açısından uygun olması ticari kullanıma uygunluklarını da gösteriyor.

Araştırmacılar, bu yeni bataryaların, özellikle hafifliği ve uygun maliyet yapısıyla hem ticari dronelarda hem de eVTOL hava araçlarında bir yıl içinde kullanılmaya başlanacağını belirtti. Bu teknolojinin, hava taşımacılığında karbon ayak izini düşürme ve enerji verimliliğini artırma potansiyeli ile sektörde devrim yaratabileceği öngörülüyor.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yanıtlarınızı aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle kolayca paylaşabilirsiniz. Görüşleriniz bizim için gerçekten çok değerli. Paylaşmaktan çekinmeyin! Yorumlarınızı büyük bir merakla bekliyoruz.

Rüzgar gücüyle kargo taşımacılığı başlayacak!

Rüzgar gücü ile tamamen karbon emisyonsuz kargo taşımacılığı dönemi, eski bir şampiyon yat yarış kaptanının kurduğu ve 43 milyon Euro yatırım alan Vela firması sayesinde başlıyor. Vela, mevcut kargo gemilerine rüzgar enerjisi entegre etmeye çalışan diğer şirketlerden farklı olarak, yarış yatlarını kargo taşımacılığına uygun şekilde yeniden tasarlıyor. Trimaran adı verilen üçlü gövde yapısına sahip bu gemiler, düşük su direnci ve yüksek yelken alanı sayesinde verimliliği artırırken, taşıma kapasitesini de optimize ediyor. Gemi, sadece yelkenler aracılığıyla hareket ederken, enerji ihtiyacını gövde üstüne yerleştirilen güneş panelleri ve su altındaki iki türbinle karşılıyor. Ayrıca, acil durumlar ve enerji ihtiyacını garanti altına almak için elektrik jeneratörü de bulunuyor.

Rüzgar gücüyle kargo taşımacılığı başlıyor

Vela’nın geliştirdiği gemi, 185 metre uzunluğa ve 51 konteyner hacmine eşdeğer bir kapasiteye sahip olmasına rağmen konteyner taşımak yerine butik kargo taşımacılığına odaklanacak. Konteyner taşımamayı tercih eden şirket, bu sayede hem ağırlık hem de hacim sınırlamalarından kurtulmayı hedefliyor. Rüzgar gücüyle Atlantik geçişlerinin uzun süreceği düşünülse de, modern hava durumu tahmin sistemleri sayesinde en uygun rotalar belirlenerek yolculuğun süresi, geleneksel gemilerle benzer şekilde 10-15 gün arasında olacak.

Firmanın, bu yenilikçi taşımacılık yöntemi için en büyük zorluklarından biri ise eğitimli personel eksikliği. Vela, mürettebat eğitimine yoğunlaşarak bu sorunu çözmeyi hedefliyor. Gemiler, Filipinler’de alüminyum gövde ve karbon fiber direklerle inşa edilirken, hidrotürbinler, yelkenler ve arma gibi kritik bileşenler Fransa’da üretilecek. 2026’da ilk gemiyi hizmete almayı planlayan firma, 2028’de bu sayıyı beşe çıkararak taşımacılık sıklığını artırmayı ve 2035 yılına kadar 30 farklı gemi ile Atlantik taşımacılığında önemli bir yer edinmeyi amaçlıyor.

Bu girişim, hem çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük bir adım olarak değerlendirilmekte hem de kargo taşımacılığında yeni bir dönemin kapılarını aralamaktadır.

MEMS Nöristör ile telefonlarda şarj süresi 1 yıla çıkabilir!

0

ODTÜ ULTRAMEMS Araştırma Laboratuvarı’nda geliştirilen “MEMS Nöristör” teknolojisi, elektronik cihazlarda enerji verimliliğini devrimsel bir seviyeye taşıyarak cep telefonlarının şarj süresini bir yıla kadar uzatmayı hedefliyor. Projenin başındaki Prof. Dr. Barış Bayram ve Araştırma Görevlisi Berre Vize, bu yeniliğin yalnızca teknoloji dünyasında değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik açısından da büyük bir etki yaratacağını vurguluyor. İnsan beyninin düşük enerji tüketimiyle karmaşık işlemleri gerçekleştirme yeteneğinden esinlenilerek tasarlanan bu teknoloji, hafıza ve işlem birimlerini tek bir yapıda birleştirerek enerji tüketimini radikal biçimde azaltıyor.

MEMS Nöristör ile telefonlarda şarj süresi 1 yıla çıkıyor

Prof. Dr. Bayram, insan beyninin yaklaşık 25 watt enerjiyle karmaşık işlemler gerçekleştirebildiğini, ancak günümüzün en gelişmiş işlemcilerinin bu işlemleri yaparken 25 megawatt enerjiye ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Bu farkın temel nedeninin, beynin hafıza ve işlemci birimlerini entegre bir şekilde kullanması olduğunu ifade eden Bayram, mevcut bilgisayarların ise sürekli hafıza ve işlemci arasında veri transferi yapması nedeniyle yüksek enerji tükettiğini ve işlem gecikmelerine yol açtığını açıklıyor. MEMS nöristörlerin bu sorunu çözdüğünü ve cep telefonları gibi cihazların enerji tüketimini ciddi ölçüde azaltacağını belirtiyor. Böylece telefonların günlük şarj ihtiyacının tamamen ortadan kalkıp, bir yıllık şarj süresine ulaşılabileceği öngörülüyor.

MEMS Nöristör ile telefonlarda şarj süresi 1 yıla çıkıyor.
MEMS Nöristör ile telefonlarda şarj süresi 1 yıla çıkıyor.

Bu teknoloji, yalnızca enerji tasarrufu sağlamıyor; aynı zamanda akıllı telefonlarda yapay zeka işlemleri gibi yoğun hesaplamaların artık bulut sistemlerine ihtiyaç duyulmadan cihaz üzerinde gerçekleştirilebilmesine olanak tanıyor. Bu durum, hem enerji tüketimini düşürürken hem de kişisel veri güvenliğini artıracak bir etki yaratıyor. Ayrıca, sunucu merkezlerinin yüksek enerji ihtiyacını da büyük ölçüde azaltarak çevresel fayda sağlıyor. Araştırma Görevlisi Berre Vize, bu teknolojinin sağlık ve finans gibi sektörlerde yapay zeka uygulamalarını daha verimli hale getireceğini ve süreçleri hızlandıracağını belirtiyor.

MEMS nöristör teknolojisinin dünya çapında bir devrim olacağını ifade eden Prof. Dr. Bayram, bu buluşun küresel ölçekte yankı uyandırması için Analog Devices, HP, IBM, NVIDIA, Amazon ve Google gibi teknoloji devleriyle görüşmelere başlayacaklarını söylüyor. Bayram, bu teknolojinin mevcut nöristörlerden farklı olarak daha basit ve endüstriyel kullanıma uygun bir yapıya sahip olduğunu ve uzun vadeli kullanımda daha etkili olduğunu vurguluyor. Bu yenilik, nöromorfik işlemci teknolojisi alanında önemli bir başlangıç olarak değerlendiriliyor ve gelecek yıllarda teknoloji dünyasında büyük değişimlere öncülük etmesi bekleniyor.

Yerli kamera girişimi Büyütech, unicorn olma yolunda!

0

Türkiye’nin ilk ve tek yerli ileri teknoloji kamera tasarımcısı ve üreticisi olan Büyütech, otomotiv sektöründe geliştirdiği yenilikçi çözümlerle dikkat çekiyor. Şirket, özellikle yerli otomobil Togg ile başlayan iş birliğiyle, 2028 yılında “unicorn” statüsüne ulaşmayı hedefliyor. 2020 yılından itibaren otomotiv sektörüne odaklanan Büyütech, otonom sürüş sistemleri için ölçeklenebilir ve maliyet etkin çözümler sunarak sektörde önemli bir yer edindi. Bugüne kadar 120 farklı ülkede kullanılan 300 binden fazla kameranın üretimini gerçekleştiren şirket, global başarıya ulaşma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Yerli kamera girişimi Büyütech, yakında unicorn olabilir

Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin ilk otomotiv sınıfı kamera üretim tesisini kuran Büyütech, Togg, Ford Trucks, Hidromek ve Stellantis gibi sektör devleriyle güçlü iş birlikleri geliştirdi. Özellikle sürücü yorgunluk algılama ve çevresel görüş kamera sistemleri, Togg ve Ford Trucks gibi markalarda aktif olarak kullanılmaya başlandı. Şirketin “Podar” adını verdiği yeni nesil pasif algılama teknolojisi, her türlü hava koşulunda nesne tespit edebilme yeteneğiyle öne çıkıyor ve bu özellik otonom araç teknolojilerine entegre edilerek sektörde önemli bir yenilik sunuyor.

Büyütech, 2023 yılında aldığı 7 milyon dolarlık yatırımla büyümesini hızlandırdı ve bugüne kadar toplamda 70 milyon dolarlık sözleşmelere imza attı. Şirketin gelirleri son dönemde 40 kat artarken, ekip sayısı da 10 kat büyüdü. Yıllık 800 bin kamera üretim kapasitesine ulaşan Büyütech, küçük yatırımlarla bu kapasiteyi 3 milyon adede çıkarma potansiyeline sahip. Ayrıca, 160 milyon dolarlık yeni sözleşme potansiyeliyle şirketin global pazardaki etkinliği giderek artıyor.

Avrupa’da 2026 yılı itibarıyla araç başına 3 ila 5 kamera kullanımı zorunlu hale gelirken, otonom sürüş sistemlerinin gelişmesiyle bu sayının 20’ye kadar çıkması bekleniyor. Bu durum, akıllı kamera pazarını hızla büyütürken Büyütech için de yeni fırsatlar yaratıyor. Şirket, halka arz öncesi büyümesini desteklemek amacıyla başlattığı yeni yatırım turuyla üç yıl içinde 15 milyon dolarlık bir fon toplamayı planlıyor. Bu yatırımların, Büyütech’in global pazardaki etkisini artırması ve 2028 yılına kadar 1 milyar dolarlık piyasa değerine ulaşarak “unicorn” hedefini gerçekleştirmesi bekleniyor.

ABD, Çin’e karşı yeni teknoloji yaptırımları uygulayacak!

0

ABD, Çin‘in yarı iletken sektöründeki ilerlemesini durdurmaya yönelik yeni bir yaptırım paketini devreye almaya hazırlanıyor. Önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen bu düzenlemelerle, Çin’in önde gelen 140 yarı iletken üreticisi ihracat kısıtlamalarına tabi tutulacak. Bu şirketler arasında Naura Technology Group, Piotech ve SiCarrier Technology gibi Çin’in önemli çip ekipmanı üreticileri yer alıyor. Özellikle Naura, ülkenin bu alandaki en büyük üreticisi olarak dikkat çekerken, diğer şirketler de yarı iletken endüstrisinde kritik bir rol oynuyor.

ABD, Çin’e karşı yeni teknoloji yaptırımları uyguluyor

Yeni yaptırım paketinde, yapay zeka uygulamaları için önemli olan yüksek bant genişlikli bellek (HBM) çiplerinin sevkiyatına sınırlamalar getirilirken, 24 çip üretim aracı ve üç yazılım aracı için de ek kısıtlamalar öngörülüyor. Ayrıca Singapur ve Malezya gibi ülkelerde üretilen çip üretim ekipmanlarının Çin’e ihracatına yönelik yeni yasaklar da gündemde. Bu durum, Lam Research, KLA ve Applied Materials gibi Amerikan firmalarının yanı sıra Hollanda merkezli ASM International gibi yabancı üreticilerin de zarar göreceği bir tabloyu ortaya koyuyor. ABD’nin hedefinde yer alan Çinli firmalar arasında yarı iletken üreticileri, iki yatırım şirketi ve 100’den fazla çip ekipmanı üreticisi bulunuyor. Bu şirketlerin birçoğu, geçmişte Huawei ile iş birliği yaptığı gerekçesiyle kara listeye alınacak ve ABD’li tedarikçilerden özel lisans almadan sevkiyat yapamayacak.

Yeni yaptırım paketiyle, Çin'in yarı iletken üreticileri, yeni kısıtlamalarla karşı karşıya.
Yeni yaptırım paketiyle, Çin’in yarı iletken üreticileri yeni kısıtlamalarla karşı karşıya.

Çin, bu yaptırımlara rağmen yarı iletken alanında dışa bağımlılığını azaltmak ve teknolojik yeterliliğini artırmak için büyük çaba harcıyor. Ancak uzmanlar, Çin’in ABD’li Nvidia ve Hollandalı ASML gibi sektör liderlerinin oldukça gerisinde olduğunu vurguluyor. Yeni kısıtlamalar kapsamında, Çin’in en büyük fason çip üreticisi SMIC de hedef alınacak. Daha önce kara listeye dahil edilen SMIC, bu süre zarfında milyarlarca dolarlık ihracat lisansı almayı başarmıştı. Ayrıca, çip yatırımları yapan Wise Road Capital ve Wingtech Technology Co. gibi iki firma da kara listeye eklenecek.

ABD, Hollanda ve Japonya gibi müttefiklerini kısmen muaf tutarak yeni düzenlemelerde denge arayışına girdi. Ancak Malezya, Singapur, İsrail, Tayvan ve Güney Kore’de üretilen ekipmanlar, genişletilen Doğrudan Yabancı Ürün Kuralı (FDPR) çerçevesinde yaptırımlara tabi olacak. Bu yeni kural, ABD’nin denizaşırı bölgelerde üretilen ekipmanlar üzerindeki kontrolünü artırarak, bu ürünlerin Çin’e sevkiyatını engellemeyi amaçlıyor. Bunun yanı sıra, ABD ulusal güvenliğini tehdit edebilecek ya da askeri yapay zeka projelerine katkı sağlayabilecek çiplerin üretimini durdurma çabaları, kapsamlı bir şekilde devam ediyor. Ekim 2022’de benzer şekilde üst düzey çiplerin satışına yönelik kontrol mekanizmaları devreye alınmıştı ve bu yeni hamle, ABD’nin Çin’in bu alandaki ilerlemesine karşı yürüttüğü politikaların üçüncü aşamasını temsil ediyor.

Databricks, 8 milyar dolar yatırım almayı hedefliyor!

Databricks, bulut tabanlı veri analitiği ve yapay zeka çözümleri sunan bir platform olarak, yeni bir yatırım turuna çıkarak 8 milyar dolar yatırım almayı hedefliyor. Bu yeni yatırım turu, özellikle erken aşama yatırımcılar ve şirket çalışanlarının ellerindeki hisselerin bir kısmını nakde çevirebilmeleri için bir fırsat sunacak. Şirketin yatırım görüşmelerine başladığına dair bilgiler, sektördeki birçok yatırımcının ilgisini çekmiş durumda. Databricks, bu yeni turda, ikincil piyasa işlemleriyle birlikte toplamda 55 milyar dolar değerlemeye ulaşmayı planlıyor.

Databricks, 8 milyar dolar yatırım almayı amaçlıyor

Şirketin yatırımcıları arasında daha önceki turlarda yer alan Thrive Capital ve DST Global gibi büyük isimlerin yanı sıra, yeni yatırımcıların da bu tura katılacağı bildiriliyor. Bu yatırımcılar, Databricks’in sektördeki büyümesini ve özellikle veri analitiği ve yapay zeka teknolojilerindeki liderliğini desteklemek için önemli bir katkı sağlıyor.

Databricks, 2013 yılında kuruldu ve o günden bugüne, veri analitiği, makine öğrenimi ve yapay zeka uygulamalarını tek bir platformda toplayarak büyük ölçekli verilerin işlenmesini sağlayan çözümler sundu. Şirket, özellikle büyük veri analitiği ve gerçek zamanlı veri işleme alanlarında sektördeki en önemli oyunculardan biri haline geldi. Databricks, kurumsal verilerin yönetilmesi, içgörülerin elde edilmesi ve yapay zeka çözümlerinin hızlı bir şekilde oluşturulması gibi hizmetlerdeki yüksek performansı ile dikkat çekiyor.

Şirketin son büyük yatırım turu, 2023 yılında gerçekleşti ve Seri I turunda 43 milyar dolar değerlemeyle 500 milyon dolar yatırım almıştı. Bu turda Amazon Web Services, CapitalG ve Microsoft gibi büyük yatırımcıların yanı sıra AT&T Ventures, Qatar Investment Authority (QIA) ve Sanabil Investments gibi önemli isimler de yer aldı. Databricks’in yeni yatırım turu, bu büyük yatırımcılar için gelecekteki büyüme potansiyelini daha da artırmayı amaçlıyor.

Databricks’in sunduğu platform, özellikle büyük veri analitiği ve yapay zeka tabanlı çözümlerle hızla büyüyen yapay zeka pazarında güçlü bir konum elde etti. Şirket, kurumsal müşterilere veri analizi ve yapay zeka çözümleri sunarak, verilerini daha hızlı ve etkin bir şekilde işleyebilmelerine yardımcı oluyor. Bu özellikleri, Databricks’i sektördeki diğer büyük isimlerden ayıran önemli bir faktör. Şirket, bu yatırımlar ve gelişmelerle veri analitiği ve yapay zeka alanındaki liderliğini pekiştirmeyi amaçlıyor.

Huawei, yeni premium elektrikli araç markası çıkaracak!

Huawei ve GAC Group, yeni bir premium elektrikli araç (NEV) markası oluşturmak için stratejik bir iş birliğine imza attı. Bu adım, her iki şirketin de elektrikli araç pazarındaki etkisini genişletmek ve yenilikçi çözümler sunmak için attığı önemli bir girişim olarak öne çıkıyor. 30 Kasım 2024’te Guangzhou’da düzenlenen törende duyurulan iş birliği, GAC’in otomotiv üretimindeki 27 yıllık tecrübesi ile Huawei’nin bilgi ve iletişim teknolojilerindeki uzmanlığını bir araya getiriyor.

Huawei, yeni premium elektrikli araç markası çıkarıyor

GAC, hali hazırda Trumpchi, Aion ve Hyptec gibi markalara sahipken, bu yeni iş birliğiyle premium NEV segmentinde farklılaşmayı hedefliyor. Huawei ise akıllı otomobil çözümleri ve HarmonyOS platformu sayesinde otomotiv endüstrisine daha derin bir entegrasyon sağlıyor. Huawei’nin “Huawei Inside” modeli kapsamında geliştirilen bu tür projeler, teknoloji devi ile otomobil üreticileri arasında tam yığın çözümlerden tamamen yeni markaların yaratılmasına kadar geniş bir iş birliği yelpazesini içeriyor.

Huawei, yeni premium elektrikli araç markası çıkarıyor
Huawei, yeni premium elektrikli araç markası çıkarıyor.

Yeni markanın detayları henüz açıklanmasa da, GAC ve Huawei’nin iş birliği geçmişi güçlü bir temel oluşturuyor. 2021’de GAC ve Huawei, L4 seviyesinde otonom sürüş teknolojisine sahip araçlar geliştirme planlarını duyurmuş, ardından Aion markasıyla lüks bir SUV projesi başlatmıştı. Bu projeler, Huawei’nin otomotiv sektöründe bir tedarikçi ve stratejik ortak olarak konumunu pekiştirdiğini gösteriyor.

Huawei’nin Harmony Intelligent Mobility Alliance (HIMA) modeli doğrultusunda yürütülen bu ortaklık, Seres, Chery, BAIC Group ve JAC gibi diğer büyük markalarla benzer iş birliklerini takip ediyor. GAC ile bu yeni girişim, NEV segmentinde hem Çin’de hem de uluslararası pazarda güçlü bir rekabet yaratmayı hedefliyor. Özellikle premium segmentteki bu atılım, Huawei ve GAC’in teknoloji ve üretim kapasitesini birleştirerek sektöre yeni standartlar getirebilir.

İşe alım süreçlerini kolaylaştıran Vinter, 1.4 milyon euro yatırım alıyor!

Vinter, işe alım süreçlerini yapay zeka destekli çözümlerle daha hızlı, şeffaf ve verimli hale getirerek 1.4 milyon euro tutarında tohum yatırımı aldı. Hollanda merkezli ALCORA B.V. firmasından alınan yatırım, Vinter’ın küresel pazarda daha geniş bir etki yaratma hedefini destekliyor. Yapay zeka tabanlı bu platform, adayların değerlendirilmesini hızlandırırken, işletmelere yüzde 80 oranında maliyet tasarrufu ve 9 kat daha hızlı işe alım süreci sunmayı vaat ediyor.

İşe alım süreçlerini kolaylaştıran Vinter, 1.4 milyon euro yatırım aldı

Vinter, işe alım uzmanlarının veriye dayalı kararlar almasını sağlayarak, adayların yetkinliklerini detaylı bir şekilde analiz ediyor ve onlara uygun iş pozisyonları için öngörülerde bulunuyor. Esnek altyapısı sayesinde, kullanıcıların işe alım süreçlerini kendilerine göre uyarlamaları mümkün.

İşe alım süreçlerini kolaylaştıran yapay zeka girişimi Vinter, tam 1.4 milyon euro yatırım almayı başardı.

Ayrıca, asenkron ilerleyen süreç sayesinde adaylar ve işe alım uzmanları toplantı ya da randevu ayarlamadan kendi zaman planlarına göre süreci sürdürebiliyor. Vinter, sürecin her aşamasında bilgilendirmeler yaparak hem adayların hem de işe alım uzmanlarının süreç hakkında sürekli bilgi sahibi olmasını sağlıyor.

Vinter, gelişmiş analitik araçlar ve yapay zeka destekli değerlendirme sistemleri ile sektördeki iş alım süreçlerine şeffaflık, hız ve objektiflik getirerek, Türkiye’de ve global pazarda lider konumda olmayı hedefliyor. Bu yatırımla birlikte, platformun daha fazla işletmeye hizmet sunması ve işe alım dünyasında devrim yaratması bekleniyor.

APY Ventures ile oyun geliştiricilere destek!

0

Türkiye’nin lider girişimcilik platformlarından biri olan Bilişim Vadisi Dijital Oyun ve Animasyon Kümelenme Merkezi (DIGIAGE), oyun sektöründeki öncü rolünü güçlendirmeye devam ediyor. Startups.watch’un Ekim 2024’te yayımladığı v3.7 Gaming Snapshot raporuna göre, DIGIAGE bu yıl gerçekleştirdiği altı erken aşama yatırımla Türkiye’nin oyun ekosistemine en çok katkı sağlayan platform oldu. Raporda, 2024’ün en aktif oyun yatırımcıları arasında birinci sıraya yerleşen DIGIAGE, genç oyun girişimcilerine sağladığı desteklerle dikkat çekiyor.

DIGIAGE, düzenlediği oyun geliştirme kampının ardından APY Ventures’tan aldığı yatırımla altı oyun stüdyosuna erken aşama yatırım yaptı. Bu yatırımlar yalnızca finansal kaynak sağlamaktan öte; muhasebe, hukuk, finans ve girişimcilik gibi alanlarda kapsamlı destekler içeriyor. Ayrıca ofis desteği gibi fiziksel ihtiyaçlara yönelik çözümler sunarak girişimcilerin büyümelerine yardımcı oluyor. APY Ventures yöneticileri, bu iş birliğinin yüzlerce erken aşama oyun stüdyosuna değer katmak ve sektörün gelişimine katkı sağlamak adına önemli bir adım olduğunu belirtti.

Bilişim Vadisi Genel Müdürü Erkam Tüzgen, DIGIAGE’in vizyonunun Türkiye’nin en büyük oyun ekosistemini inşa etmek olduğunu belirtti. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın desteğiyle 2019 yılından bu yana binlerce gencin hayatına dokunduklarını ve oyun sektöründe yer almalarını sağladıklarını ifade etti. DIGIAGE, düzenlediği etkinlikler ve sunduğu desteklerle oyun ekosistemine katkı sağlamaya devam ediyor.

2019 yılından bu yana düzenlenen oyun geliştirme kamplarına 71 şehirden ve 30 ülkeden 18 binden fazla başvuru alındı. Bu süreçte, çevrim içi ve fiziki olarak binlerce genç, oyun geliştirme süreçlerini deneyimleme fırsatı buldu. Bakü’de düzenlenen uluslararası kampta da yatırım görüşmeleri gerçekleştirilerek potansiyel taşıyan ekiplerin desteklenmesi hedeflendi. DIGIAGE, yalnızca oyun geliştiricileri desteklemekle kalmayıp Erasmus+ projeleri ile ekosistemini uluslararası bir boyuta taşımayı sürdürüyor.

2023 Aralık ayında APY Ventures’tan aldığı 500 bin dolarlık yatırımla kurulan erken aşama oyun fonu, DIGIAGE’in sektöre katkısını artırdı. Bu fon, genç oyun geliştiricilerin sürdürülebilir büyümeyi yakalamasına destek oluyor ve Türkiye’nin oyun girişimciliği vizyonunu ileri taşıyor. DIGIAGE, sağladığı yatırım ve altyapı olanaklarıyla oyun ekosisteminde güçlü bir marka olma yolunda ilerlerken Türkiye’nin oyun sektöründeki global rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.

Dünyanın en küçük kablosuz mikrofonu görücüye çıktı!

0

Endonezyalı teknoloji şirketi Boya, dünyanın en küçük kablosuz mikrofonu olarak tanımladığı Boya Mini modelini kullanıcıların beğenisine sundu. Sadece 5 gram ağırlığında olan bu mikrofon, hem boyutları hem de özellikleriyle dikkat çekiyor. Tanıtımı yapılan ürün, kompakt yapısıyla kablosuz bir mikrofondan ziyade bir kulaklığı andırıyor. Mikrofonun vericisi 31 x 15 x 16,4 mm ölçülerinde olup DJI’ın Mic Mini modelinden biraz daha uzun olsa da ağırlık açısından avantaj sağlıyor ve DJI’ın ürününün sadece yarısı kadar bir ağırlığa sahip.

Dünyanın en küçük kablosuz mikrofonu resmen satışa çıktı

Kullanım kolaylığıyla öne çıkan Boya Mini, DJI modelinde olduğu gibi akıllı telefonlara bağlanabilmek için USB-C veya Lightning portu üzerinden bir alıcıyla çalışıyor. Ancak DJI’ın Bluetooth destekli vericisi, bazı senaryolarda daha fazla esneklik sunabiliyor. Teknik özellikleri açısından Boya Mini, 6 mm kondansatörle donatılmış olup 16 bit/48 kHz çözünürlüğe kadar ses kaydedebiliyor. 20 Hz ila 20 kHz arasında frekans tepkisi sunan cihaz, 100 metreye kadar sinyal iletim mesafesi sağlıyor. Ayrıca 80 dB’den düşük sinyal-gürültü oranı ve 120 dB maksimum SPL kapasitesi ile yüksek performans vaat ediyor.

Boya Mini’nin özel sınırlayıcı teknolojisi, kayıtlarda bozulmaları ve kesintileri önlerken, ayarlanabilir DSP gürültü engelleme özelliği sayesinde net ses kaydı yapabiliyor. Ürün ayrıca üç farklı mod sunan bir ses değiştiriciyle eğlenceli ve yaratıcı ses kayıtları için fırsat tanıyor. Düşük bir 25 ms gecikme süresine sahip olan mikrofon, entegre lityum iyon piliyle 6 saat kesintisiz çalışabiliyor. Şarj kutusu ile bu süre 30 saate kadar uzayabiliyor.

Boya Mini’nin en büyük avantajlarından biri, fiyat performans oranı. DJI’ın Mic Mini modeli bir verici, alıcı ve şarj kutusuyla 89 dolardan satışa sunulurken, Boya Mini aynı yapılandırmayı sadece 50 dolara sunuyor. Bu fiyat farkı, özellikle bütçe dostu bir çözüm arayan kullanıcılar için Boya’yı cazip bir seçenek haline getiriyor.

Türkiye, İngiltere’den 12 tane askeri nakliye uçağı alıyor!

Türkiye, İngiltere’den 12 adet askeri nakliye uçağı alarak Hava Kuvvetleri’nin nakliye kapasitesini artırmayı hedefliyor. İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri tarafından 2022 yılında envanterden çıkarılan ve Cambridge’de depolanan 15 adet Super Hercules modelinden 12’si için Milli Savunma Bakanlığı’nın görüşmelere başladığı belirtiliyor. Bu uçakların, RAF tarafından Hercules C4 olarak adlandırılan ve görev ömrü uzatılmış C-130J-30 modellerinden oluştuğu ifade ediliyor.

Türkiye, İngiltere’den 12 tane askeri nakliye uçağı alacak

Türk Hava Kuvvetleri, daha önce kullanılan C-130B ve C-130E modelleriyle olan deneyimi sayesinde yeni alınacak uçakların lojistiğine ve operasyonlarına hızla uyum sağlayabilecek. C-130J-30, eski modellere kıyasla daha yüksek taşıma kapasitesi, gelişmiş dijital aviyonik sistemler ve fly-by-wire uçuş kontrol özellikleri ile dikkat çekiyor. Rolls-Royce AE 2100D3 motorlarıyla donatılmış bu uçaklar, eski Allison T56-A-15 motorlarına göre daha güçlü ve verimli bir performans sunuyor. Bu durum, yüksek hız ve geniş menzil avantajlarıyla birlikte operasyonel etkinliği artırıyor.

Türkiye, İngiltere’den 12 tane askeri nakliye uçağı alacak.
Türkiye, İngiltere’den 12 tane askeri nakliye uçağı alacak.

Türkiye’nin mevcut Hercules uçakları, 2006 yılında başlatılan ERCiYES modernizasyon programı ile yenilenmiş ve bu süreçte 11 uçak Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilmişti. Yeni alımlarla bu modernizasyon programının nasıl etkileneceği henüz netleşmese de, halihazırda envanterde bulunan 10 adet A400M nakliye uçağının yükünün azalması bekleniyor. A400M’lerin daha modern ve geniş taşıma kapasitesine sahip olmasına rağmen, Türkiye’nin operasyonel çeşitliliği artırmak ve özellikle bölgesel ve Afrika merkezli lojistik ihtiyaçlarını karşılamak adına C-130J-30 uçaklarına yöneldiği görülüyor.

C-130J-30’un teknik özellikleri oldukça dikkat çekici. 39.7 metre uzunluğa, 40.41 metre kanat açıklığına ve 11.9 metre yüksekliğe sahip olan bu model, yaklaşık 27 ton yük taşıyabiliyor. Maksimum hızı saatte 671 kilometre olan uçak, yaklaşık 5,200 kilometre menzile ulaşabiliyor. Ayrıca, 128 yolcu kapasitesiyle çok yönlü bir kullanım sunuyor. Bu özellikler, Türkiye’nin bölgesel operasyonel gücünü artırmak adına stratejik bir yatırım yaptığını gösteriyor.

Perakende çözümleri sunan RNV Analytics, 1.1 milyon dolar yatırım alıyor!

Yapay zeka destekli perakende çözümleri sunan RNV.ai, 1.1 milyon dolarlık yatırım turunu başarıyla tamamladı. Bu yatırım, Inveo Ventures, Türkiye Kalkınma Fonu, Arz Portföy, Maxis Ventures ve Yapay Zeka Fabrikası’nın katılımıyla gerçekleşti. 2020 yılında Gökhan Yücel ve Ahmet Kayıran tarafından kurulan şirket, bu ilk yatırım turu ile küresel pazara açılma ve sektördeki liderlik pozisyonunu güçlendirme yolunda önemli bir adım atmış oldu. RNV.ai, perakendecilere yapay zeka destekli talep tahmini, envanter optimizasyonu ve operasyonel verimlilik artırma çözümleri sunarak, stok yönetimi ve müşteri memnuniyetinde yenilikçi yaklaşımlar getiriyor.

Perakende çözümleri sunan RNV Analytics, 1.1 milyon dolar yatırım aldı

Yapay zeka algoritmaları, satış trendlerini, mevsimsel değişimleri ve tüketici davranışlarını analiz ederek perakendecilerin doğru ürünleri doğru zamanlarda müşterilerine sunmalarına yardımcı oluyor, aynı zamanda stok fazlası veya eksikliği gibi sorunları ortadan kaldırıyor.

Yapay zeka teknolojilerini kullanarak perakende çözümleri sunan RNV Analytics, 1.1 milyon dolar yatırım aldı.

RNV.ai CEO’su Gökhan Yücel, bu yatırımın şirketin dijital dönüşüm liderliği misyonunu hızlandıracağını belirterek, tüm yatırımcılarına ve kullanıcılarına teşekkür etti. CTO Ahmet Kayıran ise bu yatırımın küresel pazarlara açılma hedeflerini hızlandıracağını ve yeni teknolojiler geliştirme motivasyonlarını güçlendireceğini vurguladı.

Yatırımcılar ise RNV.ai’nin yenilikçi yapay zeka çözümleri ile perakende sektöründe verimliliği artırarak, sektörde büyük bir dönüşüm yaratacağına inanıyor. Türkiye Kalkınma Fonu Genel Müdürü Dr. Elif Emirli Altuğ, Inveo Ventures Genel Müdürü Haluk Nişli ve diğer yatırımcılar, RNV.ai’nin sunduğu yapay zeka çözümlerinin sektördeki büyük potansiyeline dikkat çekerek, şirketin hızla ölçekleneceğine ve küresel pazarda büyük bir etki yaratacağına inandıklarını belirttiler.

Yapay zeka, kendi çiplerini tasarlayacak!

0

Çip tasarımında yapay zeka ile bir devrim yaşanıyor. Synopsys’in geliştirdiği yapay zeka teknolojisi, günümüzde üretim aşamasında olan 300’ü aşkın ticari çipin tasarımında rol oynuyor. Bu gelişme, mikroişlemci endüstrisinin geleceğine dair çarpıcı bir dönüşümün habercisi. 2001 yılında Nintendo GameCube’un Gekko işlemcisinde yalnızca 21 milyon transistör bulunuyorken, bugün tırnak büyüklüğündeki bir çipte 50 milyar transistör yer alabiliyor. Ancak bu teknolojik ilerleme, tasarım süreçlerini daha karmaşık hale getirerek yapay zekanın sağladığı desteği adeta vazgeçilmez bir unsur haline getiriyor.

Yapay zeka, kendi çiplerini tasarlıyor

Elektronik Tasarım Otomasyonu (EDA) araçları sayesinde modern çip tasarımı mümkün hale geliyor. Synopsys ve Cadence Design Systems gibi şirketlerin geliştirdiği yapay zeka destekli EDA sistemleri, çip mimarisini tanımlama, doğrulama ve üretim planlaması gibi zorlu aşamalarda mühendislerin en büyük yardımcısı.

Synopsys'in yapay zeka teknolojisi, çip tasarımında çığır açıyor.

Google DeepMind’in AlphaChip projesi, yapay zekanın bu alandaki olağanüstü potansiyelini gözler önüne seriyor. İnsan tasarımcıların haftalar süren çabalarını birkaç saat içinde tamamlayabilen bu sistem, özellikle Tensör İşlem Birimleri (TPU) gibi ileri teknoloji çiplerin tasarımında hayranlık uyandıran bir performans sergiliyor.

Synopsys’in AI ve Makine Öğrenimi Başkan Yardımcısı Thomas Andersen, yapay zeka destekli araçların mühendislerin üretkenliğini %30 ila %50 oranında artırdığını ifade ediyor. Bu gelişme, küçük ölçekli firmaların bile özel uygulamalar için çip üretebilmesine olanak tanırken, sektördeki rekabetin daha da kızışmasını sağlayabilir. Ayrıca, yapay zekanın kendi gelişimi için gerekli olan çipleri tasarlaması, teknolojik ilerlemenin hızını daha da artırabilir ve bizi çip tasarımında yepyeni bir döneme taşıyabilir.

Zomato, ilk yatırım turunda 1 milyar dolar yatırım aldı!

Zomato, 2021 yılındaki halka arzından sonra ilk yatırım turunu başarıyla tamamladı ve 1 milyar dolar yatırım aldı. Şirketin, piyasa değeri 30 milyar dolar seviyelerinde olan ve Hindistan’daki yemek teslimat pazarındaki güçlü konumunu pekiştiren Zomato, 336.5 milyon hisse ihraç ederek pay başına 3 dolar fiyatla bu yatırımı gerçekleştirdi. Yatırım turuna önde gelen Hintli yatırım fonları güçlü bir katılım gösterdi; Motilal Oswal, ihraç edilen hisselerin %20,81’ini alarak en büyük yatırımcı olurken, ICICI Prudential %12,78, HDFC %8,68 ve Kotak %5,95 payla listeye katıldılar.

Zomato, ilk yatırım turunda 1 milyar dolar yatırım almayı başardı

Bu yatırım turu, Zomato’nun yerli bir şirket olarak konumunu güçlendirdi ve yabancı sermayesinin oranını %50’nin altına çekti. Bu değişim, özellikle Zomato’nun hızlı ticaret birimi Blinkit’in, yalnızca yerli işletmelere özgü olan stok temelli iş modeline geçişini kolaylaştıracak.

Zomato'nun 2021 yılındaki halka arzından sonra ilk yatırım turu başarıyla tamamlandı.

Zomato, Blinkit ile Hindistan’ın hızlı ticaret pazarındaki liderliğini sürdürürken, Swiggy, Zepto ve BigBasket gibi rakiplerle de rekabet halinde. Zomato, geçtiğimiz ay 1.3 milyar dolarlık nakit rezervi olduğunu açıklamış ve bu yatırımı alarak rekabet gücünü daha da artırmayı hedeflemişti.

Bank of America analistleri, Hindistan’daki hızlı ticaret sektöründe önümüzdeki 6-12 ayda rekabetin ciddi şekilde artacağını belirterek, Zomato’nun bu pazardaki payını koruyabilmesi için bu tür yatırımların önemli olduğunu vurgulamıştı. Ayrıca, bu alana yatırım yapmayı planlayan Flipkart, BigBasket, Amazon ve Reliance gibi büyük oyuncuların da sektöre girmeye hazırlık yaptığına dikkat çekildi. Hindistan’daki toplam hane sayısının 330 milyon olduğu düşünüldüğünde, Zomato’nun %40’lık pazar payını koruma çabası oldukça mantıklı görünüyor.

Stellantis CEO’su Carlos Tavares istifa etti!

0

Stellantis CEO’su Carlos Tavares’in ani istifası, otomotiv dünyasında büyük bir sürpriz yarattı. Şirketin, PSA Grubu ve Fiat Chrysler Automobiles’ın birleşmesiyle 2021’de kurulmasından bu yana CEO koltuğunda oturan Tavares, kısa bir açıklama ile görevinden ayrıldığını duyurdu. Yönetim Kurulu, istifayı kabul ettiğini ve yeni bir CEO arayışına başladığını belirtirken, bu süreçte Yönetim Kurulu Başkanı John Elkann liderliğinde geçici bir yürütme komitesi görev yapacak. Yeni CEO’nun 2025’in ilk yarısında atanması planlanıyor.

Stellantis CEO’su Carlos Tavares resmen istifa etti

Stellantis, istifanın arka planı hakkında fazla bilgi paylaşmasa da, Kıdemli Bağımsız Direktör Henri de Castries, Tavares ile son haftalarda yaşanan fikir ayrılıklarına dikkat çekti. Şirketin başarısının, kuruluşundan bu yana hissedarlar, Yönetim Kurulu ve CEO arasındaki uyumdan kaynaklandığını ifade eden de Castries, bu uyumun son dönemde bozulduğunu belirtti.

Stellantis CEO'su Carlos Tavares resmen istifa etti.
Stellantis CEO’su Carlos Tavares resmen istifa etti.

Tavares’in istifasının ardında, yönetimsel anlaşmazlıkların yanı sıra çeşitli baskılar da bulunuyor. Amerika’daki satışların düşüşü, İtalyan işçilerin grevleri, bayilerin envanter ve fiyat politikalarına yönelik eleştirileri ile Birleşik Otomotiv İşçileri Sendikası’nın açıkça Tavares’in görevden alınmasını talep etmesi, bu baskıların temelini oluşturuyor.

Carlos Tavares, Çinli üreticilerin Avrupa pazarındaki etkisine karşı Avrupa Birliği’nden ek vergi talep eden açıklamalarıyla sık sık gündeme gelmişti. Ancak, Stellantis’in Çinli Leapmotor’un yüzde 20 hissesini 1,5 milyar Euro karşılığında satın alarak stratejik ortaklık kurması, Tavares’in bu konudaki söylemleriyle çelişir şekilde algılanmış ve tartışmalara yol açmıştı. Tavares’in ayrılığı, şirketin stratejik hedeflerini nasıl etkileyeceği konusunda yeni bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.

Elon Musk, OpenAI’in kar amacı gütmek istemesinden rahatsız!

Ayrıca, OpenAI yönetiminin Microsoft’la olan bağları sayesinde rakiplerinin aleyhine bilgi sağladığını ve bu durumun antitröst yasalarını ihlal ettiğini savundu.

Musk’ın avukatları, yargıç Yvonne Gonzalez Rogers’tan OpenAI için bu geçiş sürecini durduracak bir ihtiyati tedbir kararı almasını talep ediyor.

Microsoft ve OpenAI’e ağır suçlamalar

Musk’ın avukatları, LinkedIn’in kurucu ortağı Reid Hoffman’ın hem OpenAI hem de Microsoft yönetim kurullarında yer aldığı dönemde, iki şirket arasında “yasadışı bilgi paylaşımı” gerçekleştiğini ileri sürdü. Bu durumun Musk’ın yeni yapay zeka girişimi xAI’e yönelik haksız bir rekabet ortamı oluşturduğu da belirtildi.

Musk’ın avukatları, OpenAIin kuruluş aşamasında hayırsever bir misyonla hareket ettiğini ve Musk’ın bu misyona yaklaşık 50 milyon dolarlık katkı sağladığını vurguladı. Ancak şirketin, kâr odaklı bir yapıya geçerek bu misyonu ihlal ettiğini ve Microsoft’un çıkarlarına hizmet ettiğini öne sürdü.

Başvuru dilekçesinde, “OpenAI, hayırsever misyonunu bir kenara bırakarak kendini Microsoft’un mali çıkarlarına hizmet eder hale getirdi. Bu durum, hem bağışçılar hem de kamu yararı için durdurulmalı.” ifadeleri yer aldı.

OpenAI’in geçmişi ve geleceği

2015 yılında Elon Musk, Sam Altman ve diğer önemli teknoloji liderleri tarafından kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak kurulan OpenAI, 2018’de Musk’ın yönetim kurulundan ayrılmasının ardından yeni bir yön izlemeye başladı. Şirket, 2023 yılı itibarıyla 150 milyar doları aşan piyasa değeriyle kâr amacı güden bir yapıya geçiş sürecini duyurdu.

OpenAI, Elon Musk’ın suçlamalarına karşılık olarak, iddiaların “temelsiz” olduğunu belirtti. Şirketin bir sözcüsü, “Bu dava, Musk’ın geçmişte defalarca dile getirdiği asılsız iddiaların bir tekrarıdır.” dedi.

Musk’ın açtığı bu dava, teknoloji dünyasında yapay zeka sektörünün etik değerleri, rekabet kuralları ve büyük teknoloji şirketlerinin etkisi üzerine tartışmaları yeniden alevlendirdi. Dava sürecinin nasıl sonuçlanacağı, hem OpenAI’İn geleceğini hem de sektördeki rekabet dengelerini şekillendirebilir.

ZaimTalks UZAY gençlerle buluşuyor
! 


İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İnovasyon Kulübü tarafından düzenlenen ZaimTalks UZAY etkinliği, Türkiye’nin yükselen uzay vizyonunu gençlerle buluşturuyor. Ülkemizin uzay alanındaki önemli başarılara tanıklık eden gençlerin, bu alanda kariyer yapma hedeflerini desteklemek amacıyla düzenlenen etkinlik, 12 Aralık 2024 tarihinde gerçekleşiyor.

Etkinliğin amacı:

ZaimTalks UZAY, gençlerin uzay bilimleri ve teknolojileri alanındaki meraklarını destekleyerek, onlara ilham verici bir ortam sunmayı hedefliyor. Etkinlik sayesinde katılımcılar;

  • Türkiye’nin uzay programındaki önemli gelişmeler hakkında bilgi sahibi olacaklar.
  • Ülkemizin uzay hedeflerine nasıl katkıda bulunabileceklerini öğrenecekler.
  • Sektörün önde gelen isimleriyle bir araya gelerek deneyimlerini paylaşma fırsatı bulacaklar.
  • Uzay ve havacılık sektöründeki kariyer olanaklarını keşfedecekler.

Konuşmacılar:

Etkinliğin en önemli konuşmacılarından biri, Türkiye’nin uzay programında önemli bir rol oynayan Tuva Cihangir ATASEVER olacak. ATASEVER, astronotluk deneyimlerini paylaşarak gençlere ilham verecek ve Türkiye’nin uzay hedefleri hakkında bilgiler verecek. Ayrıca, etkinliğe katılacak diğer konuşmacılar arasında, resmi ve özel kuruluşların temsilcileri yer alıyor.

Etkinlik programı:

  • Açılış: İnovasyon Kulübü Başkanı Enes İRİŞ tarafından etkinliğin amacı ve önemi hakkında bir konuşma yapılacak.
  • Konuşmacılar: Tuva Cihangir ATASEVER ve diğer konuk konuşmacılar, uzay bilimleri, teknolojileri ve Türkiye’nin uzay hedefleri hakkında sunumlar yapacaklar.
  • Panel: Sektör uzmanlarının katılımıyla düzenlenecek panelde, gençlerin merak ettiği sorular yanıtlanacak ve sektördeki güncel gelişmeler tartışılacak.
  • Sergi: Etkinlik alanında, milli uydu prototipleri ve uzay teknolojilerine ait materyaller sergilenecek.
  • Atölye çalışmaları: Katılımcılar, uzay ile ilgili çeşitli atölye çalışmalarına katılarak pratik deneyimler kazanacaklar.

Katılım:

Etkinlik, uzay ve teknolojiye ilgi duyan tüm gençlerin katılımına açık. Etkinliğe katılmak için https://linktr.ee/zaiminovasyon adresinden başvuru yapabilirsiniz.

Tarih ve mekan:

  • Tarih: 12 Aralık 2024, Perşembe
  • Saat: 10.30 – 14.30
  • Yer: Abdullah Tivnikli Salonu, İSEFAM – İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi

İletişim:

Daha fazla bilgi için İnovasyon Kulübü’nün sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.

Dinamik fiyatlama çözümleri sunan Pricing Coach, 1.1 milyon dolar yatırım alıyor!

Yapay zeka tabanlı dinamik fiyatlama çözümleri sunan Pricing Coach, 1.1 milyon dolar yatırım alarak ilk yatırım turunu başarıyla tamamladı. Bu yatırım, Maxis Ventures, APY Ventures, Kuveyt Türk Ventures, H2O Investment, Asır Group ve Sustaintech GSYO gibi Türkiye’nin en önemli yatırım kuruluşlarının katılımıyla gerçekleşti. Şirket, aldığı bu yatırımla, dinamik fiyatlama ve gelir yönetimi alanındaki yenilikçi çözümlerini daha geniş bir pazara sunmayı ve global ölçekte daha fazla müşteriye ulaşmayı hedefliyor. Pricing Coach, mevcut yatırımını özellikle Avrupa, Amerika ve Orta Doğu pazarlarında güçlü bir varlık oluşturmak için kullanmayı planlıyor. Bunun yanı sıra, araç kiralama, cruise hatları, spor ve eğlence gibi sektörlerdeki fiyatlama ihtiyaçlarına yönelik özel çözümler geliştirerek, sektörel çeşitliliğini artırmayı amaçlıyor.

Dinamik fiyatlama çözümleri sunan Pricing Coach, 1.1 milyon dolar yatırım aldı

Pricing Coach, yalnızca dinamik fiyatlama (yield management) sistemleri geliştirmekle kalmayıp, sunduğu çözümlerle işletmelerin daha verimli ve karlı çalışmasını sağlayan bir dizi teknolojiyi de entegre ediyor. Geliştirdiği yapay zeka tabanlı algoritmalar sayesinde, fiyatlandırma süreçlerinin yanı sıra raporlama, rakip takibi ve etkinlik takibi gibi operasyonel işlemleri de otomatikleştiriyor. Bu otomasyon sayesinde işletmeler, manuel müdahaleyi azaltarak daha verimli bir çalışma düzenine kavuşuyor. Şirketlerin fiyatlandırma stratejilerini optimize etmesi, yalnızca karlılıklarını artırmakla kalmayıp, aynı zamanda değişken piyasa koşullarına hızla uyum sağlamalarına da yardımcı oluyor.

Pricing Coach’un sunduğu dinamik fiyatlama çözümleri, müşterilerin piyasa koşullarındaki dalgalanmalara göre fiyatlarını anlık olarak ayarlamalarına imkân tanıyor. Bu sayede şirketler, gelirlerini maksimize ederken, rekabet avantajı elde edebiliyor. Özellikle turizm, perakende, otomotiv ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren işletmeler, bu yenilikçi teknolojileri kullanarak satışlarını artırabilir ve müşteri memnuniyetini sağlayabilirler. Ayrıca, bu çözümler işletmelere veriye dayalı kararlar alma imkânı sunarak, daha doğru ve etkili stratejiler geliştirmelerini sağlıyor.

Pricing Coach’un geliştirdiği sistemlerin sunduğu en büyük avantajlardan biri de, tüm süreçlerin dijitalleşmesiyle işletmelerin operasyonel maliyetlerinin önemli ölçüde azalması. Şirketlerin manuel işlemlerden kaynaklanan hatalar da minimuma iniyor. Yapay zeka tabanlı sistemlerin sunduğu bu verimlilik artışı, şirketlerin büyüme süreçlerinde önemli bir rol oynuyor. Bu tür teknolojiler, yalnızca mevcut operasyonel süreçlerin iyileştirilmesini sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda uzun vadeli stratejik hedeflere ulaşmak için gerekli olan veriye dayalı içgörüleri de şirketlere sunuyor.

Pricing Coach’un aldığı bu yatırım, sadece finansal bir destek değil, aynı zamanda şirketin teknolojik altyapısını güçlendirecek ve daha fazla sektöre hitap etmesine olanak tanıyacak bir adım olarak değerlendiriliyor. Şirket, global pazarda daha fazla müşteriye ulaşırken, dinamik fiyatlama ve gelir yönetimi çözümleriyle pazardaki konumunu sağlamlaştırmayı hedefliyor.

Türkiye’nin en zengin 15 insanı belli oldu

0

Dünyaca ünlü iş dergisi ve medya kuruluşu Forbes, her yıl geleneksek olarak yayınladığı dünyanın en zengin insanları listesinin 2024 versiyonunu resmen paylaştı. Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk, Amazon’un sahibi Jeff Bezos ve Microsoft’un ünlü iş insanı Bill Gates gibi bilindik ünlülerin yer aldığı tam 2692 kişilik listede, 27 Türk iş insanı ve aileleri de yer aldı. İşte detaylar ve bilmeniz gerekenler…

Türkiye’nin en zenginleri: Kim, ne kadar kazandı?

Listenin Türkiye ayağının zirvesinde tam 5.1 milyar dolarlık servetiyle Murat Ülker yer alıyor. Yıldız Holding’in önemli bir parçası olan ve Ülker markasıyla bilinen Murat Ülker, gıda ve içecek sektörünün ülkemizde en bilinen isimlerinden biri… Murat Ülker’i, enerji sektöründeki yatırımlarıyla tanınan Şaban Cemil Kazancı 3.5 milyar dolarlık servetiyle takip etti.

– Murat Ülker

Listede bir diğer dikkat çeken isimlerden biri de İpek Kıraç oldu. Ünlü iş insanı, henüz 39 yaşında olmasına rağmen 3.1 milyar dolarlık servetiyle listede güçlü bir yer edinmiş durumda… Türkiye’nin 95 yaşındaki en yaşlı milyarderi Semahat Sevim Arsel ise 2.8 milyar dolarlık servetiyle dikkat çeken bir diğer isim… Bunun yanı sıra, Haluk Erdemoğlu ve kardeşi Ali Erdemoğlu’nun halı ve tekstil alanında kazandıkları başarılarla listede kendilerine yer buldu.

Hamdi Ulukaya ise özellikle ABD’de kurduğu ‘Chobani’ markasıyla, 2.3 milyar dolarlık bir servete ulaştı ve Türk gıda sektörünü küresel pazarda başarıyla temsil etmeye devam ettiğini gösterdi.

İşte Türkiye’nin en zengin 15 iş insanı ve net servetleri:

  1. Murat Ülker (5.1 milyar dolar – yaklaşık 177 milyar TL)
  2. Şaban Cemil Kazancı (3.5 milyar dolar – yaklaşık 122 milyar TL)
  3. İpek Kıraç (3.1 milyar dolar – yaklaşık 108 milyar TL)
  4. Semahat Sevim Arsel (2.8 milyar dolar – yaklaşık 97 milyar TL)
  5. İbrahim Erdemoğlu (2.8 milyar dolar – yaklaşık 97 milyar TL)
  6. Mustafa Rahmi Koç (2.7 milyar dolar – yaklaşık 94 milyar TL)
  7. Erman Ilıcak (2.7 milyar dolar – yaklaşık 94 milyar TL)
  8. Ali Erdemoğlu (2.5 milyar dolar – yaklaşık 87 milyar TL)
  9. Ferit Şahenk (2.4 milyar dolar – yaklaşık 83 milyar TL)
  10. Hamdi Ulukaya (2.3 milyar dolar – yaklaşık 80 milyar TL)
  11. Filiz Şahenk (2.2 milyar dolar – yaklaşık 76 milyar TL)
  12. Mustafa Küçük (2.0 milyar dolar – yaklaşık 69 milyar TL)
  13. Mehmet Sinan Tara ve Ailesi (1.9 milyar dolar – yaklaşık 66 milyar TL)
  14. Nihat Özdemir (1.9 milyar dolar – yaklaşık 66 milyar TL)
  15. Şefik Yılmaz Dizdar (1.9 milyar dolar – yaklaşık 66 milyar TL)