AB sahte indirimler için inceleme başlattı

0

Avrupa Birliği, Shein’ı, “sahte indirimler” sunmak ve müşterileri sahte teslim tarihleriyle satın alımları tamamlamaya zorlamak da dahil olmak üzere, uygulamalarının birçoğunun AB tüketici koruma yasasını ihlal ettiği konusunda uyardı. AB’nin Tüketici Koruma İş Birliği (CPC) Ağı, hızlı moda perakendecisinin uygulamalarını yasayla uyumlu hale getirmesi gerektiğini, aksi takdirde para cezasıyla karşı karşıya kalacağını söyledi.

AB sahte indirimler ile mücadele edecek

CPC tarafından yapılan soruşturmada, bir ürünün önceki fiyatını doğru bir şekilde yansıtmayan fiyat indirimleri göstermesinin yanı sıra, Shein’in kullanıcıları, “ilgili özelliğin yasa tarafından zorunlu kılınması” durumunda, bir ürünün özel özelliklere sahip olduğunu düşünmeleri için kandırmak amacıyla “aldatıcı” ürün etiketleri kullandığı tespit edildi.

Soruşturma ayrıca Shein’in “yanlış veya aldatıcı” sürdürülebilirlik iddiaları gösterdiğini ve bir müşterinin malları iade etme ve para iadesi alma hakları hakkında “eksik ve yanlış” bilgiler verdiğini buldu. AB, Shein’in iletişim bilgilerini gizlediğini ve müşterilerin şirketle iletişime geçmesini zorlaştırdığını söylüyor.

Geçtiğimiz yıl, AB Shein’i “çok büyük bir çevrimiçi platform” olarak belirledi. Bu da Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamındaki kurallara tabi olduğu anlamına geliyor. Yasa, Shein, Amazon, AliExpress, Meta ve TikTok gibi sitelerin platformlarından yasadışı malları, hizmetleri veya içerikleri kaldırmasını gerektiriyor. Kuralları ihlal eden şirketler, küresel cirolarının yüzde 6’sına kadar para cezasıyla karşı karşıya kalabilir.

Ürünlerinin çoğunu Çin’de üreten Shein, ABD’de de zorluklarla karşı karşıya. Perakendeci, geçen ay Başkan Donald Trump’ın tarifelerine ve daha önce Çin’den gelen düşük maliyetli paketlerin ABD’ye gümrüksüz girmesine izin veren bir kuralın kaldırılmasına yanıt olarak fiyatlarını artırdı. AB ayrıca Shein’den yanıltıcı ürün sıralamaları, incelemeleri ve derecelendirmelerine karşı yasalara nasıl uyduğuna dair daha fazla bilgi istedi. Shein’in AB’nin talebini yerine getirmek için bir ayı var.

Salesforce, yapay zekâ hedefleri için 8 milyar dolara şirket satın aldı!

Salesforce, bu adımla yapay zekâya dayalı çözümlerini güçlendirmek ve veri altyapısını daha sağlam bir temele oturtmak istiyor.

Anlaşma kapsamında şirket, Informatica’nın A ve B-1 sınıfı hisseleri için hisse başına 25 dolar nakit ödeme yapacak. Bu satın alma, Salesforce’un halihazırda şirkette sahip olduğu yatırımlar dikkate alınarak yapılandırıldı.

1993 yılında kurulan ve 100’den fazla ülkede 5.000’den fazla müşteriye hizmet veren Informatica, özellikle büyük ölçekli veri işleme ve yönetişim çözümleriyle öne çıkıyor. Şirketin satın alındığı tarihteki piyasa değeri yaklaşık 7,1 milyar dolardı. Bu satın alma, Salesforce’un yalnızca pazarda daha güçlü bir konuma gelmesini değil, aynı zamanda yapay zekâ uygulamalarını daha güvenli, şeffaf ve ölçeklenebilir şekilde sunabilmesini hedefliyor.

Salesforce CEO’su Marc Benioff, yaptığı açıklamada, bu satın almanın Agentforce, Data Cloud, Tableau, MuleSoft ve Customer 360 gibi ürünler için ciddi bir dönüşüm yaratacağını belirtti. Benioff, yapay zekâ destekli ajanların işletmelerin her alanında bağlamsal ve güvenli şekilde görev yapabileceğini vurgularken, bu adımın şirketin “güvenilir, sorumlu ve kurumsal ölçekte AI” vizyonunun temel taşlarından biri olduğunu ifade etti.

Aslında bu satın alma süreci bir yıl öncesine kadar uzanıyor. 2024 Nisan ayında iki şirket arasındaki olası bir anlaşma iddiaları gündeme gelmiş, bu da her iki firmanın hisse fiyatlarında düşüşe neden olmuştu. Informatica o dönemde satış iddialarını reddetse de arka planda görüşmelerin sürdüğü ve şimdi nihayet sonuca ulaşıldığı değerlendiriliyor.

Salesforce’un veri yönetimi konusundaki yatırımları yalnızca Informatica ile sınırlı değil. Şirket, geçtiğimiz yıl Own Company isimli veri güvenliği firmasını da 1,9 milyar dolar karşılığında satın almıştı. Bu adımla özellikle veri koruma ve yedekleme alanlarında çözüm portföyünü genişletmişti. Salesforce yöneticileri, veri güvenliğinin günümüz dijital çağında daha önce hiç olmadığı kadar kritik bir hale geldiğini ve bu tür yatırımların şirketin uzun vadeli vizyonunun önemli parçaları olduğunu vurguluyor.

Informatica’nın Salesforce çatısı altına girmesi, sadece iki şirketin birleşmesi olarak değil, aynı zamanda kurumsal yapay zekâ teknolojilerinin geleceğini şekillendirecek stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. Salesforce, bu satın almayla birlikte yapay zekânın sadece akıllı çözümler üretmesini değil, aynı zamanda doğru verilerle, güvenli ve denetlenebilir biçimde çalışmasını sağlayacak bir altyapı inşa etmeyi hedefliyor.

Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi açıklandı!

0

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK 2024 Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi sonuçlarını ATO Congresium’da düzenlenen toplantıda duyurdu. Açıklamaya göre endeksin ilk üç sırasını yine devlet üniversiteleri oluşturdu. Listenin zirvesinde Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) yer aldı. İkinci sıraya İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), üçüncü sıraya ise Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) girdi.

İlk 3’te yine devlet üniversiteleri var

Bakan Kacır, endeksin üniversitelerin girişimcilik ve yenilikçilik performansını objektif kriterlerle değerlendirdiğini belirtti. Endeksin üniversitelerin bilim ve inovasyon odaklı kalkınma süreçlerindeki rollerini güçlendirmek amacıyla önemli bir referans niteliği taşıdığı vurgulandı.

Bu yılki sıralama 50’nin üzerinde öğretim üyesi bulunan 197 üniversiteyi kapsayan ve 9 ay süren geniş kapsamlı bir çalışmayla belirlendi. Veri toplama sürecine 323 kurum katkı sağladı. Değerlendirmeler, bilimsel ve teknolojik araştırma yetkinliği, fikri mülkiyet, iş birliği ve etkileşim ile ekonomik ve toplumsal katkı olmak üzere dört başlık altında toplam 23 göstergeye dayandırıldı.

Kacır, Türkiye’nin bilimsel üretim kapasitesinde kaydettiği ilerlemelere de dikkat çekti. 1 yıl içinde gerçekleştirilen Türkiye kaynaklı bilimsel yayın sayısının 9 binden 49 bine çıktığını ve bu artışla Türkiye’nin dünyada en fazla yayın üreten ülkeler arasında 22. sıradan 14. sıraya yükseldiğini aktardı. TÜBİTAK desteklerinin de ciddi oranda artırıldığını ifade eden Kacır, yıllık 17 milyar liraya ulaşan desteklerin artık toplumun tüm kesimlerinin erişimine açık hale geldiğini söyledi.

Üniversitelerin teknoloji üretme kapasitesinin arttığına işaret eden Kacır, teknopark sayısının son 22 yılda 2’den 106’ya yükseldiğini belirtti. Bugün itibarıyla bu teknoparklarda 11 bin 500’ün üzerinde teknoloji girişimi faaliyet gösteriyor. TÜBİTAK BİGG programı kapsamında 2 bin 490 teknoloji girişiminin kurulduğu bilgisi de paylaşıldı.

Açıklamada üniversitelerin derin teknoloji alanlarında daha etkin rol oynaması için yeni platformların devreye alınacağı da duyuruldu. Yapay zeka, sağlık teknolojileri, kuantum, uzay, nükleer, çip ve yarı iletken gibi alanlarda geliştirilecek projelerin ekonomik değere dönüştürülmesini hızlandıracak uygulamalar hayata geçirilecek. Bu kapsamda derin teknoloji patentlerinin ticarileştirilmesine yönelik yeni adımlar atılacak.

Üniversitelerin sadece akademik bilgi üretmekle kalmayıp aynı zamanda girişimci bireyler yetiştiren yapılar olarak yeniden konumlandığı vurgulandı. Bu doğrultuda teknoloji transfer mekanizmalarının güçlendirileceği ve üniversite-sanayi iş birliğinin daha derinleştirileceği ifade edildi.

TÜBİTAK 2024 Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi’nde ilk 10 sıra şu şekilde oluştu:

  1. ODTÜ
  2. İTÜ
  3. Yıldız Teknik Üniversitesi
  4. Sabancı Üniversitesi
  5. İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi
  6. Özyeğin Üniversitesi
  7. Koç Üniversitesi
  8. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
  9. Boğaziçi Üniversitesi
  10. Bahçeşehir Üniversitesi

Papara sorunlarından sonra şirketten açıklama!

0

Papara kullanıcıları, son iki gündür hesaplarına erişimde ciddi sorunlar yaşıyor. Birçok kullanıcı uygulamaya giriş yapsa bile para gönderme, alma ya da çekme işlemlerini gerçekleştiremediğini belirtiyor. Sosyal medya platformlarında artan şikayetler sonrası Papara’dan resmi bir açıklama geldi.

Papara’nın yaptığı açıklamada, yaşanan aksaklıklar için kullanıcılardan özür dilendi. Şirket, sorunun kaynağı olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın aldığı bir düzenlemeyi işaret etti. Buna göre ödeme işlemlerine geçici bir süreyle günlük limit uygulaması getirildi. Açıklamada, bu sınırlamanın Merkez Bankası’nın resmi açıklamasında da yer aldığı belirtildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası basın duyurusu

Teknik geliştirmelerin sürdüğünü ve kullanıcıların en kısa sürede yeniden kesintisiz şekilde hizmet alabilmesi için çalıştıklarını bildirdi. Açıklamanın devamında kullanıcı fonlarının güvenliğine dair de güvence verildi.

6493 sayılı Kanun’un 22. maddesi gereğince Papara nezdindeki kullanıcı fonlarının bankalar nezdinde koruma hesaplarında tutulduğu, bu hesapların denetlendiği ve herhangi bir soruna rastlanmadığı ifade edildi.

Papara, yaşanan sorunlara karşı anlayış ve destek beklediklerini belirterek tüm hizmetlerin en kısa sürede eksiksiz şekilde sunulmaya devam edeceğini söyledi.

NVIDIA süper bilgisayara çip sağlayacak

0

İsveç’in en büyük kurumsal yapay zeka süper bilgisayarı NVIDIA çipleriyle güçlendirilecek. Bu hedefi desteklemek için NVIDIA, İsveç’te ilk Yapay Zeka Teknoloji Merkezi’ni kurmayı planlıyor. İsveçli bir iş konsorsiyumu, sektörlere yardımcı olmak için yeni yapay zeka (AI) altyapısı kurmak üzere NVIDIA ile iş birliği yaptı.

NVIDIA süper bilgisayara çip için Wallenberg’le çalışacak

İş konsorsiyumuna Wallenberg Investments ortaklığıyla AstraZeneca, Ericsson, Saab, SEB gibi sektör devleri de dahil ediliyor. Yapay zeka fabrikası, endüstri ortaklarına güvenli ve egemen bilgi işlem erişimi sunacak ortak bir şirket tarafından işletilecek.

Konsorsiyum tarafından duyurulan planlara göre, dağıtımın ilk aşaması NVIDIA’nın en son nesil Grace Blackwell GB300 sistemlerini içeren iki NVIDIA DGX SuperPOD olacak. Bu, faaliyete geçtiğinde onu İsveç’teki en büyük kurumsal AI süper bilgisayarı yapacak.

Wallenberg Investments Başkanı Marcus Wallenberg: “Son teknoloji AI altyapısına yatırım yapmak, İsveç endüstrisinde AI’nın geliştirilmesini ve benimsenmesini hızlandırmak için önemli bir adımdır. Bu girişimin, becerilerin artırılmasını sağlayarak, yeni iş birliklerini teşvik ederek ve daha geniş ulusal AI ekosistemini güçlendirerek değerli yayılma etkileri yaratacağına inanıyoruz” dedi.

Süper bilgisayar, alan-spesifik yapay zeka modellerinin eğitimi ve muhakeme yapay zekası da dahil olmak üzere büyük ölçekli çıkarımlar gibi süreçleri hızlandırmak için yoğun işlem gerektiren yapay zeka iş yüklerini çalıştıracak. Hedefi desteklemek için NVIDIA, endüstri ortaklarıyla AI araştırmalarını yönlendirmek üzere İsveç’te ilk AI Teknoloji Merkezini kurmayı planlıyor. Ayrıca ülkedeki AI yeteneklerini geliştirmek için uzmanlarına ve uygulamalı Derin Öğrenme Enstitüsü eğitimine erişim sunacak.

Proje, NVIDIA Kurucusu ve CEO’su Jensen Huang tarafından 24 Mayıs’ta İsveç’in güneyinde ele alındı. Huang, “Elektriğin endüstriyel çağı ve İnternet’in dijital çağı beslediği gibi, AI da bir sonraki endüstriyel devrimin motorudur. Wallenberg Investments ve İsveç’in endüstri liderlerinin vizyoner girişimiyle, ülke ilk AI altyapısını kuruyor; bilim, endüstri ve toplum genelinde çığır açan atılımların temellerini atıyor ve İsveç’in AI çağının ön saflarında yer almasını sağlıyor.” dedi.

BYD fiyat savaşı başlattı

0

Çin’in elektrikli araç devi, temel modellerin fiyatlarını düşürerek yerel rekabeti azaltıyor. Çin’in elektrikli araç pazarı, yıllardır süren agresif fiyat indirimlerinin etkisiyle %50’ye yakın benimsenmeye ulaştı. Çin’in elektrikli araç pazarı daha da rekabetçi hale geldi. Ülkenin önde gelen EV üreticilerinden BYD, ürün gamındaki tüm araçların fiyatlarını düşürerek yeni bir fiyat savaşı başlattı.

BYD fiyat savaşı ile agresif hareket ediyor

Bu hamle, Çin otomotiv sektöründe şok etkisi yaratırken, rakip otomobil üreticilerinin hisselerinde düşüş yaşandı. Bloomberg’e göre BYD, popüler Seagull hatchback’inin fiyatını %20 düşürerek sadece 55.800 yuana (7.780 $) düşürdü. Bu araba, 10.000 $’ın altındaki fiyat etiketiyle, uygun fiyatıyla zaten küresel çapta manşetlere çıkmıştı.

Seal çift motorlu hibrit sedana da önemli bir indirim uygulandı. Fiyatı %34 oranında düşürülerek 53.000 yuan düşürüldü ve yeni başlangıç ​​fiyatı 102.800 yuana indirildi. BYD’nin bu agresif hamleleri, halihazırda dünyanın en rekabetçi pazarı olan yerel EV pazarına hakim olmak için yenilenen bir hamle sinyali veriyor. Ancak yatırımcılar pek de memnun değil.

BYD’nin hissesi duyurudan sonra %8’e kadar düştü. Şok dalgası burada durmadı, Li Auto ve Geely gibi rakip firmaların hisseleri de darbe aldı. Geely ve Great Wall Motors hisseleri sırasıyla %9 ve %5’in üzerinde düşüş yaşadı. Xpeng, Nio ve Li Auto gibi EV üreticileri de işlem katında gözle görülür kayıplar bildirdi.

Çin, yoğun fiyat savaşları nedeniyle dönüm noktasına hızla ulaştı. Son birkaç yıldır üreticiler, rakiplerini geride bırakmak için fiyatları defalarca düşürdüler. Bu taktikler, EV fiyatlarını önemli ölçüde düşürerek elektrikli mobiliteyi daha fazla kişiye erişilebilir hale getirdi. Tesla son büyük fiyat indirimi turunu başlattı ve şimdi BYD kaldığı yerden devam ediyor. Bu yeni indirim dalgası, piyasanın son aylarda istikrara kavuşmaya başlamasına rağmen geliyor.

Ambience tarafından geliştirilen yapay zeka aracı doktorları geride bıraktı!

Ambience Healthcare, hasta-hekim görüşmelerinde kullanılan ICD-10 kodlama sürecini otomatikleştiren ve hekimlerden %27 oranında daha başarılı sonuçlar veren yeni bir yapay zekâ modelini duyurdu.

Ambience’in geliştirdiği bu yeni sistem, hekimlerin hasta muayenelerini sesli olarak kaydetmeleriyle çalışıyor. Görüşme sırasında kaydedilen veriler, OpenAI teknolojileriyle geliştirilen model aracılığıyla analiz edilerek anlık olarak klinik notlara dönüştürülüyor. Bu da hekimlerin zaman alıcı idari görevlerden kurtulmasını sağlıyor.

Şirketin mühendislik başkanı Brendan Fortuner, verdiği bir röportajda şu ifadeleri kullandı: “Amacımız doktorları ya da tıbbi kodlayıcıları işlevsiz hale getirmek değil; tam tersine, onları idari yüklerden kurtarıp sağlık hizmetlerini daha güvenli, daha ucuz ve daha etkili hâle getirmek.”

ICD-10 kodları, hastalık ve tıbbi durumları standart biçimde sınıflandırmak için dünya genelinde kullanılan bir sistem. Yaklaşık 70.000 farklı kod içeren bu sistem, hem sağlık istatistiklerinin oluşturulmasında hem de doğru faturalama süreçlerinde kritik rol oynuyor. Ambience’in yeni modeli, bu karmaşık kodlama sürecinde doktorlardan %27 oranında daha yüksek doğruluk sağladı.

Bu başarı, modelin uzman klinisyenlerden oluşan bir panelin oluşturduğu “altın etiketler” ile karşılaştırılması sonucu ortaya kondu. Kodlama doğruluğu açısından 18 farklı uzman doktorla kıyaslanan model, bu önemli idari görevde hekimlerin performansını geride bıraktı.

Biyoteknoloji şirketi

Sağlık sektöründe yeni bir dönem başlıyor

Ambience’nin teknolojisi hâlihazırda Cleveland Clinic ve UCSF Health gibi 40’tan fazla sağlık kuruluşunda kullanılıyor. Şirketin yatırımcıları arasında ise Kleiner Perkins, Andreessen Horowitz ve OpenAI Startup Fund gibi önde gelen fonlar yer alıyor. PitchBook verilerine göre Ambience şimdiye dek 100 milyon dolardan fazla yatırım aldı. The Information kaynaklı haberlere göre şirket, şu sıralar 1 milyar doların üzerinde bir değerlemeyle yeni bir yatırım turuna hazırlanıyor.

Ambience ayrıca mevcut yapay zekâ teknolojisini yalnızca ICD-10 ile sınırlı tutmuyor. Şirket, CPT kodlama, ön onay süreçleri, kullanım yönetimi ve klinik araştırma eşleştirmesi gibi diğer karmaşık sağlık hizmeti alanlarında da benzer çözümler geliştirmeyi hedefliyor. Yeni modelin bu yaz itibarıyla mevcut müşterilere sunulması bekleniyor.

Bu gelişme, yapay zekânın yalnızca destekleyici bir rol oynamakla kalmayıp, artık bazı uzmanlık alanlarında insan performansını geçebileceğini gösteren önemli bir örnek olarak öne çıkıyor.

Trendyol ve Castle Investments, veri merkezi inşa edecek!

0

Trendyol ile Birleşik Arap Emirlikleri merkezli Castle Investments arasında, Ankara’da yüksek kapasiteli bir veri merkezi kurmak üzere anlaşma imzalandı. Anlaşma, Dubai’de gerçekleştirilen “Turkish Airlines EuroLeague Final Four 2025” organizasyonu sırasında imza altına alındı. Projenin inşaatı Ankara’nın Temelli bölgesinde başladı. Merkezin ilk fazının, 2026 yılının üçüncü çeyreğinde devreye alınması planlanıyor.

Trendyol ve Castle Investments, veri merkezi kuruyor

Veri merkezinin toplam geliştirme maliyeti yaklaşık 500 milyon dolar olarak açıklandı. İlk fazda 9,6 megavat bilgi teknolojileri (BT) kapasitesi sunulacak. Merkezin toplam kapasitesinin 48 megavat olması öngörülüyor. Tamamlandığında, Uptime Tier III sertifikasıyla hizmet verecek tesisin, hiper ölçekleyici firmalara, bulut hizmet sağlayıcılarına ve yerel işletmelere hizmet sunması bekleniyor.

İmza törenine Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin, Castle Investments CEO’su Tarek Al Ashram, BAE Yapay Zeka Bakanı Omar bin Sultan Al Olama ile TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve BAE-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Komitesi Başkanı Mustafa Varank katıldı. Varank, inşaatın başladığını ve tesisin 1 yıl içinde tamamlanmasının planlandığını açıkladı.

Veri merkezi yatırımı kapsamında kullanılacak teknolojilerin dünya standartlarında olması, küresel tedarik zincirinden sağlanacak ekipmanların sıfırdan temin edilmesiyle gerçekleştiriliyor. Tesisin operasyonel standardı, sürdürülebilir hizmet anlayışıyla şekillendiriliyor. Sunucular ve diğer teknik donanım da dahil olmak üzere, altyapı tamamen yeni ve entegre çözümlerle inşa ediliyor.

Trendyol, merkezin kapasitesinin yüzde 40’ını kendi operasyonları için kullanacak. Kalan yüzde 60’lık kısmı ise büyük bulut sağlayıcılar ve kurumsal müşterilere sunulacak. Şirket, Türkiye’deki dijital ekonominin büyümesine paralel olarak veri saklama ihtiyacının arttığını ve bu ihtiyacın karşılanması için yatırımı gerçekleştirdiğini belirtti. Türkiye’deki dijital verinin, yerli altyapılarla muhafaza edilmesi gerektiği vurgulandı.

Castle Investments, veri merkezi yatırımları alanında daha önce BAE, Suudi Arabistan ve Mısır’da projeler yürüttü. CEO Tarek Al Ashram, Ankara’daki merkezin bölgedeki dijital altyapının geleceğini şekillendirecek bir örnek proje olacağını belirtti. Şirketin bölgedeki deneyimi, özellikle hiper ölçekli veri merkezleri ve teknoloji devleriyle yürüttüğü projelerle öne çıkıyor.

Trendyol’un Körfez bölgesindeki varlığı da güçleniyor. Şirket, 2023 yılı Ağustos ayında bölgedeki faaliyetlerine başladı. Suudi Arabistan, BAE, Katar, Kuveyt, Bahreyn ve Umman’da hizmet veren Trendyol, bugüne kadar 65 bin satıcının 35 milyondan fazla ürününü 3,5 milyon aktif kullanıcıya ulaştırdı. Şirketin 2025 sonuna kadar bölgedeki kullanıcı sayısını 4,5 milyona, sipariş sayısını ise 11 milyona çıkarması bekleniyor.

Trendyol, bölgedeki mikro ihracat altyapısıyla Türk üreticilerinin ürünlerini “Made in Türkiye” etiketiyle müşterilere ulaştırıyor. Riyad ve Dubai’de ofis ve depoları bulunan şirket, bölgeye özel kampanyalar da düzenliyor. Ramazan ayında Riyad’daki Kingdom Centre binasına yapılan özel giydirme ile dikkat çekmiş ve burada yer alan ilk Türk markası olmuştu.

OnePlus yapay zeka planlarını açıklıyor

0

OnePlus, cihazları için yapay zeka planlarını açıkladı. Bu planlar , Uyarı Kaydırıcısının yerini alacak olan Plus Key’in tanıtımıyla başladı. Plus Key, kullanıcıların kamerayı başlatmak, çevirileri başlatmak veya kayıt yapmaya başlamak için özelleştirebileceği fiziksel bir düğme görevi görüyor. Daha da önemlisi, ekranda bulunan bilgileri kaydedebilen ve geri çağırabilen yeni AI Plus Mind özelliğini başlatıyor. Örneğin, bir kullanıcı programlar, etkinlik ayrıntıları, rezervasyonlar veya listeler gibi önemli bilgileri not almak istediğinde, AI Plus Mind’ı etkinleştirmek ve bu ayrıntıları kaydetmek için Plus Key’e basabilir. Alternatif olarak, ekranda üç parmakla yukarı kaydırabilirler.

OnePlus yapay zeka stratejisi

AI Plus Mind’ın yaptığı şey, kullanıcıların kaydettikleri çeşitli bilgilere göz atabilecekleri özel bir Mind Space’e ilgili içerikleri kaydetmektir. Kullanıcılar daha sonra doğal dil sorguları kullanarak bulmak istedikleri ayrıntıyı arayabilir. Hem Plus Key hem de AI Plus Mind, Asya’da OnePlus 13’lerde ilk kez piyasaya sürülecek. AI Plus Mind, gelecekteki bir yazılım güncellemesiyle OnePlus 13 Serisi cihazların geri kalanına sunulacakken, tüm gelecekteki OnePlus telefonlar yeni fiziksel anahtarla birlikte gelecek. Özellikle, yeni düğme ve özellik, Essential Space uygulamasının içinde de bilgi kaydedebilen Nothing’in fiziksel Essential Key’ine benzerlik gösteriyor. Nothing, OnePlus’ın kurucu ortağı olan Carl Pei tarafından kuruldu.

Şirket ayrıca OnePlus AI için çeşitli araçlar geliştiriyor, bunlar arasında kullanıcıların “popüler mesajlaşma, video ve çevrimiçi toplantı uygulamaları içinde doğrudan aramaları ve toplantıları kaydetmesini, özetlemesini ve çevirmesini” sağlayan AI VoiceScribe da yer alıyor. AI Translation, markanın metin, canlı ses, kamera ve ekran üzerinden çeviri yeteneklerini Google Translate gibi tek bir uygulamada birleştirecek. AI Search, yerel dosyaları ve notları aramak için doğal dil sorgularını etkinleştirecek. Bu arada, bu yaz piyasaya sürülecek olan AI Best Face 2.0, grup fotoğraflarında kapalı gözler gibi sorunları düzeltebilecek.

Sundar Pichai Google ve gelecek planları hakkında konuştu

0

Google CEO’su Sundar Pichai, aramanın geleceği, yapay zeka aracıları ve Chrome satışı hakkında konuştu. Google’ın CEO’su, bir sonraki yapay zeka platformu değişimini ve bunun interneti kullanım şeklimizi sonsuza dek nasıl değiştirebileceğine değindi.

Sundar Pichai Google hakkında konuştu

Bu yılki I/O, arama ve web için yeni bir çağın başlangıcını da işaret ediyor gibi görünüyor. Google’ın arama konusundaki yeni vizyonu, web sayfalarına bağlantılar yerine, daha çok özel uygulama geliştirmeye benzeyen bir şeye doğru ilerliyor. Bir şey aradığınızda, Google’ın yeni AI Modu, gerçek zamanlı olarak etkileşimli grafikler ve potansiyel olarak diğer uygulama türleri de dahil olmak üzere size özel bir arama sonuçları sayfası oluşturacak.

Bu vizyonu, artık tüm ABD kullanıcılarının kullanımına sunulan yeni AI Modu’nda görebilirsiniz. Sundar web’in hala büyümeye devam ettiğini ve Google’ın her zamankinden daha fazla web sitesine daha fazla trafik gönderdiğini söylüyor.

Elbette, Google’ın I/O’da duyurduğu akıllı gözlüklerden ve bir sonraki AI donanım döneminin ne zaman gelebileceğine de değindi. Başkan Donald Trump uzun zamandır arama sonuçlarının çok olumsuz olduğundan şikayet ediyor, ancak Sundar siyasi baskıya yanıt olarak arama sıralamalarını değiştirmeyeceğini ve aramayı “kutsal” olarak adlandırdığını söyledi.

Sundar: “Her zaman derin bir bilgisayar bilimi şirketi olduğumuzu hissettik ve bir süredir AI’ya öncelik verdik. Dolayısıyla tüm bunları bir araya getirmek ve bunları derinlemesine ve kapsamlı bir şekilde ürünlerimize getirmek, bence gerçekten görmekten mutluluk duyduğumuz şey. Örneğin, insanlar bunu fazla fark etmemiş olabilir. Çok hızlıydı. Tüm bunların ortasında metin yayılım modelleri hakkında konuştuk, ancak tüm boyutlarda sınırı zorluyoruz” dedi.

Milvus Robotics, tam 4,5 milyon dolar yatırım aldı!

Milvus Robotics, otonom mobil robot teknolojileri alanındaki küresel büyümesini hızlandırmak amacıyla, TT Ventures GSYF liderliğinde yürütülen 4,5 milyon dolarlık yeni yatırım turunu başarıyla tamamladı. Bu turda, önceki yatırımcılardan APY Ventures yeniden destek verirken, Türkiye Kalkınma Fonu’nun yönettiği Bölgesel Kalkınma Fonu, Maxis Ventures ve Inveo Ventures da yatırımcılar arasında yer aldı.

Milvus Robotics, tam 4,5 milyon dolar yatırım almayı başardı

2011 yılında Ankara’da kurulan Milvus Robotics, yaklaşık 15 yıllık tecrübesiyle fabrikalar ve depolar için gelişmiş otonom mobil robot (AMR) çözümleri sunuyor. Şirket, 100 kilogramdan 2 tona kadar taşıma kapasitesine sahip robotları, entegre yazılımları ve farklı sistemlerle uyumlu altyapılarıyla uçtan uca malzeme akışı yönetimi sağlıyor. Geliştirdiği teknolojiler, halihazırda GE, Nissan, Unilever, Yazaki ve General Dynamics gibi büyük firmaların Amerika, Avrupa ve Türkiye operasyonlarında aktif olarak kullanılıyor. Milvus, bu firmalar tarafından onaylı global tedarikçi konumunda bulunuyor.

Ankara ve Atlanta’daki ofislerinde 100 kişilik uzman bir kadroyla faaliyet gösteren Milvus Robotics, mühendislik gücü ve inovasyon odaklı yaklaşımıyla uluslararası arenadaki varlığını her geçen gün genişletiyor. Şirketin CEO’su Şamil Özden, yeni yatırım turunun ardından özellikle Amerika, Avrupa, İngiltere ve Orta Doğu pazarlarında operasyon ağlarını genişletmeyi hedeflediklerini belirtiyor. Bu kapsamda, satış sonrası destek yapılarının güçlendirilmesi, yeni iş ortaklıklarının kurulması ve satış ağının genişletilmesi öncelikli adımlar arasında yer alıyor.

Ayrıca Milvus Robotics, iç lojistik süreçleri uçtan uca karşılayan çözümler geliştirmek üzere yapay zekâ destekli yeni teknolojilere odaklanmış durumda. Şirket, ürün, palet, insan ve ortam tespiti gibi gelişmiş algılama yeteneklerine sahip, yüksek otonomi düzeyine ulaşan yeni ürün serileri üzerinde çalışıyor. Depo operasyonlarında; yüklerin kamyondan alınmasından istiflemeye, raflara yerleştirmeden dinamik stoklamaya ve tekrar kamyona yüklemeye kadar uzanan süreçlere özel çözümler geliştirmeyi hedefliyor.

Bu yatırım turu ile birlikte Milvus Robotics’e destek veren yatırımcıların tecrübesi, küresel bağlantıları ve finansal katkıları, şirketin vizyonuna ulaşmasında önemli bir sinerji yaratıyor. Milvus Robotics, teknoloji geliştirme gücü ve uluslararası pazar vizyonu ile küresel rekabette daha güçlü bir konuma ulaşmayı amaçlıyor.

Samsung 100 milyon dolarlık sağlık yatırımı yapabilir!

Güney Koreli teknoloji devi Samsung, tıbbi görüntüleme alanında devrim yaratmayı hedefleyen Exo adlı girişime 100 milyon dolarlık bir yatırım turuna katılmayı planlıyor.

Amerika merkezli Exo, el tipi ultrason cihazları geliştirerek geleneksel büyük cihazların yerini almayı hedefliyor. Bu kompakt cihazlar, güçlü yapay zekâ yazılımı sayesinde hızlı, taşınabilir ve düşük maliyetli teşhisler sunuyor.

Samsung’un bu yatırım turunda lider yatırımcı olabileceği konuşuluyor. Eğer anlaşma sağlanırsa, bu durum teknoloji devinin sağlık teknolojileri alanındaki en büyük adımlarından biri olacak.

Exo’nun Teknolojisi Sağlıkta Dönüm Noktası Olabilir

Exo, 2015 yılında kuruldu ve teknolojisi şu anda acil servislerde, kırsal kliniklerde ve hatta askeri alanlarda kullanılıyor. Cihaz, cebe sığacak kadar küçük ama hastane düzeyinde görüntüleme sunabiliyor.

Bu potansiyel yatırım, Samsung’un dijital sağlık alanındaki büyüme stratejisinin önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor. Şirket, daha önce Galaxy Watch gibi giyilebilir cihazlarıyla sağlık verilerini toplama konusunda ciddi adımlar atmıştı.

Exo’ya daha önce yatırım yapanlar arasında Intel Capital, Menlo Ventures ve Applied Ventures gibi büyük isimler bulunuyor. Bu yeni yatırım turu ile şirketin değeri önemli ölçüde artabilir.

Bazı analizciler, Samsung’un Exo teknolojisini gelecekteki giyilebilir cihazlarına entegre edebileceğini düşünüyor.

Exo’nun CEO’su Sandeep Akkaraju, yatırım hakkında resmi bir açıklama yapmadı ancak 2025 yılı içerisinde küresel dağıtım ve üretim kapasitesini artırmak istediklerini belirtmişti.

Samsung ve Exo, basının yatırım turuna ilişkin sorularını yanıtsız bıraktı. Ancak içeriden alınan bilgilere göre resmi açıklama 2025’in üçüncü çeyreğinde gelebilir.

Eğer Samsung bu yatırıma öncülük ederse, teşhis teknolojilerinin geleceği tamamen değişebilir.

Tarayıcı şirketi yapay zeka dönüşümü yaşıyor

0

Browser Company, Dia adlı yeni, yapay zeka destekli bir tarayıcı geliştirmeye kaynak ayırmayı hedefleyerek Arc Browser’ını satmayı veya açık kaynaklı hale getirmeyi düşündüğünü açıkladı. Şirket Aralık 2024’te Dia’yı duyurduğunda  Arc’ın birçok kullanıcı için karmaşık bir tarayıcı olduğunu kabul etti ve kitlelere hitap eden bir ürün oluşturmak istedi.

Tarayıcı şirketi yapay zeka dönüşümü

O zamandan beri, The Browser Company Arc için hata düzeltmeleri ve güvenlik güncellemeleri yayınladı, ancak uygulamayı geliştirmeyi ve ona özellikler eklemeyi bıraktı. Şirketin CEO’su Josh Miller, yeni bir blog yazısında Arc tarayıcısının bir “yenilik vergisi” sorunuyla karşılaştığını söyledi.

Miller: “Çoğu insan için Arc çok farklıydı, öğrenilecek çok fazla yeni şey vardı ve çok az ödül vardı. Üstüne üstlük, Arc hem temel özelliklerinde hem de temel değerlerinde tutarlılıktan yoksundu. Deneyseldi, bu cazibesinin bir parçasıydı, ama aynı zamanda karmaşıktı” diye yazdı. Browser Company Arc’ı tamamen kapatmayı planlamıyor, ancak satmayı veya açık kaynaklı hale getirmeyi düşündüğünü söyledi. Ancak Miller, tarayıcıyı açık kaynaklı hale getirmenin zorluğunun, yeni tarayıcısı Dia’nın da çekirdek bileşeni olan dahili bir SDK olan Arc Geliştirme Kiti’nin üzerine inşa edilmiş olması olduğunu ve bu IP’yi ifşa etmek istemeyeceğini söyledi.

Miller: “Bir gün Arc’ı açık kaynaklı hale getirmeyi çok isteriz ancak ADK’yı da açık kaynaklı hale getirmeden bunu anlamlı bir şekilde yapamayız. Ve ADK hala şirketimizin değerinin özüdür. Bu, bunun asla olmayacağı anlamına gelmez” dedi. Özellikle çok sayıda Arc Browser kullanıcısı, şirketin bunu açık kaynaklı bir projeye dönüştürmesini talep ediyor.

Çinli pil üreticileri sektörü domine ediyor

0

Katı hal piller, lityum iyon pillere göre daha ucuz ve daha güvenli olmalarının yanı sıra daha yüksek enerji yoğunluğu sağlama potansiyeline sahip. Bu teknoloji, elektrikli araç performansını iyileştirebilir ve son bir yılda yavaşlayan EV benimsenmesini hızlandırabilir. Çinli pil üreticileri bu alanda önemli rol oynuyor.

Çinli pil üreticileri agresif bir şekilde büyüyor

Çinli pil firması Ganfeng Lithium, katı hal piller için tam zincir düzeni kurduğunu duyurdu. China Daily’den bir rapor ortaya koydu. Yeni gelişme, Çin’in yollarda ve gökyüzünde elektrikli ulaşımı devrim niteliğinde değiştirme konusundaki iddialı planlarını yansıtıyor. Ganfeng Lithium’un mevcut ürünleriyle 420 Wh/kg enerji yoğunluğuna ulaştığı bildirildi. Firma ayrıca 500 Wh/kg’a ulaşan örnekler de geliştirdi.

Çin’de katı hal pil inovasyonunun sınırlarını zorlayan tek firma bu değil. Mayıs ayında, pil üreticisi Gotion High-Tech de yeni nesil tamamen katı hal pilleri için ilk yol testlerine başladı. Bu, şirketin Çin’in ilk tamamen yerelleştirilmiş 0,2 GWh pilot hattını tamamlamasının ardından gerçekleşti. Çinli pil üreticileri, bu tür yeniliklerle küresel pazar paylarını artırmayı amaçlıyorlar.

Gotion High-Tech ayrıca kilogram başına 300 watt-saat enerji yoğunluğuna sahip G-Yuan pilini de piyasaya sürdü. Gotion baş bilim insanı Zhu Xingbao’ya göre bu pil, yeni uçan taksiler, Elektrikli araçlar ve insansı robotlar için menzili ve performansı artıracak.

Bu arada CATL, bu ay katı hal pillerinin 500 Wh/kg enerji yoğunluğuna ulaşabileceğini bildirdi. Şirket, elektrikli bir ticari yolcu uçağı geliştiriyor. China Daily haberine göre, bu şirketlerin tamamı 2030 yılına kadar teknolojilerinin seri üretimine başlamayı hedefliyor. Küçük ölçekli gösterilerin ise 2027 yılına kadar yapılması bekleniyor. Çinli pil üreticileri, bu hedeflere ulaşmak için aktif bir şekilde çalışıyorlar.

Katı hal pilleri, uçan eVTOL taksilerinin uygulanabilirliğini belirleyebilir. Kasım ayında, Çin’den bir başka firma olan EHang, katı hal pilleri kullanan bir eVTOL uçağının uçuş testini başlattı. Bu testler sırasında, önceki testlere göre yaklaşık yüzde 60’lık bir artışla 48 dakikalık bir uçuş süresi elde edildi. Ancak, hala gidilecek çok yol var. eVTOL taksilerinin, Alman firması Volocopter’in izniyle Paris Olimpiyatları’nda ilk kez yolcu taşıması bekleniyordu. Teknoloji, en önemlisi yüksek pil talebi olan bir dizi engelle karşılaştı.

Bu arada elektrikli araç satışları geçen yıl yavaşladı. Birçok tüketici, içten yanmalı motorlar ve elektrik motorlarını birleştiren hibrit araçları tercih etti. Otomobil veri firması Motor Intelligence’a göre, geçen yıl ABD’de 1,9 milyon hibrit araç satılırken, 1.3 milyon tamamen elektrikli model satıldı.

Elastik alaşım ısı pompalarında verimlilik sağlayacak

0

Sadece esneyerek ısınan ve soğuyan bir mühendislik alaşımı şimdiye kadarki en verimli katı hal ısı pompasını sunabilir. Fosil yakıtsız ısıtmanın geleceğini yeniden şekillendirebilecek bir atılım niteliği taşıyor. Hong Kong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (HKUST) Mühendislik Okulu’ndaki araştırmacılar tarafından geliştirilen yeni elastik alaşım — Ti₇₈Nb₂₂ — olağanüstü bir performans sunuyor.

Elastik alaşım ısı pompalarında kullanılacak

Gerildiğinde veya sıkıştırıldığında, geleneksel metallere kıyasla 20 kat daha fazla geri dönüşümlü sıcaklık değişimi (ΔT) sergiliyor ve bu da onu geleneksel buhar sıkıştırmalı ısıtma ve soğutma teknolojilerinin yerini alacak güçlü bir aday haline getiriyor.

Binalardaki bölgesel sistemlerden endüstrideki yüksek sıcaklık proseslerine kadar dünyadaki toplam enerji tüketiminin yaklaşık yarısı termal enerji ihtiyacına gidiyor. Bu talep halen büyük ölçüde fosil yakıtların yakılmasıyla karşılanıyor ve bu da önemli miktarda sera gazı emisyonuna yol açıyor.

Faz geçişlerine dayalı katı hal ısı pompaları daha temiz bir alternatif sunuyor, ancak bunların verimliliği Carnot sınırının yalnızca yüzde 50-70’i ile sınırlı kalıyor. Isı pompası teknolojilerinin hem performansını hem de sürdürülebilirliğini artırmak, küresel çapta acil bir sorun olmaya devam ediyor.

Bu sorunu çözmek için Makine ve Uzay Mühendisliği Bölümü’nden (MAE) Profesör SUN Qingping ve ekibi, elastik deformasyon yoluyla oluşan ısıyı kullanan yeni bir ısı pompası yöntemi tanıttılar. Bu fenomene termoelastik etki (TeE) adı veriliyor.

Termoelastik etki (TeE) ilk olarak 19. yüzyıl bilim insanları Kelvin, Joule ve Duhamel tarafından keşfedilmiş olsa da uzun süredir pratik kullanım için çok zayıf olduğu gerekçesiyle göz ardı edilmiştir. Profesör Sun’ın ekibi, doğrusal elastik deformasyon altında 4–5 K’lik geri dönüşümlü bir sıcaklık değişimi (ΔT) gösteren [100] dokulu bir Ti₇₈Nb₂₂ martensitik polikristalin mühendisliğini yaparak bu varsayımı sorguladı; bu, tipik olarak yalnızca 0,2 K’lik bir değişim gösteren geleneksel metallerden yaklaşık 20 kat daha fazladır.

Şaşırtıcı bir şekilde, alaşım bir ısı pompalama çevrimi sırasında Carnot verimlilik sınırının yaklaşık %90’ına da ulaşır ve bu da onu ticari buhar sıkıştırma soğutucularıyla aynı seviyeye getirir. 

Apple Brezilya için fiyat tarifesini değiştirdi

0

Apple, Brezilya’da iCloud ve Apple One abonelik fiyatlarını artırdı. Brezilya Reali son birkaç yılda ABD dolarına karşı %15-20 değer kaybetti ancak Apple, ülkedeki abonelik fiyatlarından birkaçını yeniden ayarlayacağını duyurdu.

Apple Brezilya tarafında neden değişiklik yapıyor?

Apple her zamanki gibi fiyat artışlarının gerekçesi hakkında yorum yapmadı. Ancak pratikte, iHelpBR’nin belirttiği gibi , fiyatlar genel olarak %20 ila %34 arasında arttı; bu muhtemelen mevcut döviz kuru ve son yerel vergi artışlarını yansıtıyor. iCloud’un 50 GB planı için fiyatı 4,90 R$’dan 5,90 R$’a (yaklaşık 1 ABD doları) ve 12 TB planı için fiyatı 299,90 R$’dan 399,90 R$’a (yaklaşık 70 ABD doları) çıkacak.

Apple One’da ise temel plan aylık 42,90 R$ (yaklaşık 7,60 ABD doları) olarak kalırken, Aile planı %9 artışla 59,90 R$ (yaklaşık 10,50 ABD doları) ve Premium plan aylık 99,90 R$ (17,70 ABD doları) olarak gerçekleşti.

Brezilya’da Apple Music, Apple TV+ veya diğer bireysel aboneliklerde olası değişiklikler hakkında henüz bir bilgi yok, ancak bunların muhtemelen takip etmesi bekleniyor.

Apple’ın hizmetlerinde yaklaşık bir milyar abonesi var. Toplamda 975 milyon kullanıcı iCloud, Apple Music, Apple TV+, Apple Fitness+, Apple News+ veya Apple Arcade’e sahip olmak için ödeme yapıyor. 2 milyardan fazla aktif Apple cihazı ve hizmetlerine abone olanların sayısı giderek artarken, Apple kullanıcıların araçlarında tasarruf etmelerine yardımcı olmak için hepsi bir arada bir abonelik sunuyor.

Hidroelektrik projesi İngiltere şebekesini koruyacak

1984’te, Kuzey Galler’deki Dinorwig hidroelektrik santrali, geceleri üretilen düşük maliyetli enerjiyi depolamak ve gündüzleri tedarik etmek için inşa edildi. Kırk yıldan fazla bir süre sonra, santral, Hidroelektrik projesi İngiltere’nin elektrik şebekesi elektrik kesintileriyle karşı karşıya kaldığında ışıkların açık kalmasında önemli bir rol oynuyor ve büyük bir elektrik kesintisini önlemek için sadece 75 saniyede harekete geçebiliyor.

Hidroelektrik projesi İngiltere şebeke çöküşlerini engelleyecek

Hidroelektrik güç, türbinleri hareket ettirmek ve elektrik üretmek için su akışını kullanır. Teknoloji bir asırdan daha eskidir ve dünyanın çeşitli yerlerinde evlere ve endüstrilere güç sağlamak için kullanılmıştır. Bu projelerin çoğu nehirler üzerindeki barajlar kullanılarak inşa edilmiştir. Yine de, değişen iklim ve yağış düzenleriyle, hidroelektrik santralleri düzenli güç üretmek için daha az güvenilir hale gelmiştir.

Birleşik Krallık’ta hidroelektrik, toplam enerji üretiminin yalnızca yüzde ikisine katkıda bulunuyor. Yine de, Hidroelektrik projesi İngiltere’de yenilenebilir enerji projelerinin yükselişiyle, hidroelektrik projesinin değiştirilmiş bir versiyonu, Dinorwig projesinin defalarca başardığı gibi, uzun vadeli enerji depolama için hızla en iyi tercih haline geliyor. Geleneksel hidroelektrik santralleri barajlardan akan sudan elektrik üreterek çalışırken, Dinorwig gibi projeler türbinlerden geçen suyu tekrar elektrik üretmek için kullanılabilen daha yüksek rezervuarlara geri pompalayan mekanizmalara sahiptir.

Son zamanlarda rüzgar ve güneş enerjisi projelerinin artması, arz düşük olduğunda şebekeye güç sağlayabilen enerji depolama çözümlerine olan talebi de artırdı. Bunun çoğu, kısa vadede harika olan ancak uzun vadeli enerji depolamayı destekleyemeyen kimyasal pillerin kullanımıyla sağlanıyor.

Dinorwig gibi projeler, fazla yenilenebilir enerjiyi kullanarak suyu daha yüksek rezervuarlara geri pompalayabilir ve gerektiğinde şebekeye enerji sağlamaya hazır olabilir. 2019 yazında, İngiltere’de bir elektrik seli yaşandığında, hidroelektrik projesi İngiltere enerji operatörleri 300 MW türbinlerinden su pompalamak için Dinorwig’e yöneldi. 75 saniye içinde, 86.000 galon (~325.500 litre) su, 1.640 metrelik (500 m) bir tünelden aşağı akarak talep üzerine 1.800 MW güç üretebilir.

50 Hz frekansında, bu enerji şebekeyi dengeler ve elektrik kesintisini önler. Büyük bir kesinti durumunda şebekeyi yeniden başlatmak için bir mekanizma olarak da hizmet edebilir. Şimdi, tesisi işleten şirket, projenin ömrünü en az 25 yıl uzatacak bir yenileme için bir milyar pound ayarlıyor. Yenileme çalışmalarının tamamlanması 10 yıl sürecek ancak maliyeti benzer ölçekte yeni bir proje inşa etmek için gerekenin yalnızca üçte biri olacak.

Fortnite en iyi ücretsiz oyun oldu

0

Fortnite, ABD App Store’da en iyi ücretsiz oyun oldu. Epic Games, federal bir mahkemenin Apple’ı ödemeler ve komisyonlar konusunda App Store kurallarını değiştirmeye zorlamasının ardından Fortnite’ı ABD’de iPhone ve iPad’e geri getirerek yakın zamanda verdiği sözü yerine getirdi. Oyun, kaldırılmasından yaklaşık beş yıl sonra büyük bir değişiklikle geri döndü. Yine de Fortnite yalnızca bir bölgede App Store üzerinden erişilebilir ve tekrar kaldırılmasının birkaç nedeni olabilir.

Fortnite en iyi ücretsiz oyun olarak listelendi

İlk kez, oyunculara oyun içi para birimi olan V-Bucks’ı satın almadan önce ödeme seçenekleri sunuluyor. Fortnite’ta V-Bucks satın aldığınızda artık iki seçeneğiniz var: Epic Games Store ve Apple’ın uygulama içi satın alma sistemi. Apple’ın sürümü tanıdık, tamamen entegre ve önceden yapılandırılmış.

Epic Games Store düğmesi uygulamada kalmak yerine tarayıcıda açılıyor. Ancak kullandığınızda %20 Epic Rewards bonusu alıyorsunuz. Akış o kadar akıcı olmasa bile, düzenli olarak Epic Games Store alışverişleri yapıyorsanız bu onu daha iyi bir değer haline getiriyor. Mahkeme kararı öncesinde, özellikle pazarlama teşvikiyle bu seçeneğin sunulmasına izin verilmezdi.

Fortnite, Epic Games’in kasıtlı olarak Apple kurallarını ihlal etmek için uygulamaya V-Bucks için doğrudan ödeme seçeneği sokmasının ardından 2020’den beri App Store’da yoktu . Bu hareket, Apple’ın uygulama içi satın alımlardaki %30 komisyonuna karşı hesaplı bir protestoydu ve iki şirket arasında yıllarca süren bir antitröst savaşını tetikledi.

Epic, bir federal yargıcın Apple’ın geliştiricilerin harici ödeme yöntemlerine bağlantı vermesini veya reklamını yapmasını artık engelleyemeyeceğine karar vermesinin ardından zafer kazandığını iddia etti. Karar ayrıca Apple’ın uygulama içi bağlantılar aracılığıyla başlatılan uygulama dışı satın alımlara %27 komisyon uygulamasını yasakladı.

Fortnite, standart uygulama inceleme sürecinden sonra onaylanmadı. Tam tersine. Bunun yerine, Epic, Apple’ın zorunlu politika değişikliğinden bir hafta sonra uygulamayı sundu ve ardından Apple’ın ayak dirediği konusunda mahkemede sorular sormaya başladı. Apple yöneticilerinin kendilerini bir yargıca açıklamaları gerekecek gibi göründüğünde, uygulama aniden onaylandı. 24 saatten kısa bir süre sonra, Fortnite ABD App Store’daki en iyi ücretsiz oyun oldu.

Yapay zeka ile iş kurulabilir mi?

0

Kurumsal hayata bir alternatif arıyorsanız, yapay zeka ile iş kurmak ve kendi işinizi oluşturmak sizin için cevap olabilir. Yazılım geliştirme, tasarım veya iş becerilerinizi bağımsız bir yüklenici olarak kullanabilir ve makul bir geçim sağlayabilirsiniz. Yapay zeka desteği ile işinizi genişletebilirsiniz. Ayrıca bir adım daha ileri giderek, daha büyük getiriler için kendi şirketinizi kurabilirsiniz. Ancak yapay zeka ile iş kurmak, ölçeklenebilir bir işletme kurmak finansal yatırım, ürün fikirleri, pazar araştırması, pazarlama zekası, satış becerileri, teknoloji çözümleri ve muhtemelen bunu gerçekleştirmeye yardımcı olacak yetenekli insanlardan oluşan bir ekip gerektirir. Para ve kaynak gerektirir.

Yapay zeka ile iş kurmak için Cortinovis yorumu

Tim Cortinovis, yakın zamanda yayınlanan Single-Handed Unicorn: How to Solo Build a Billion-Dollar Company adlı kitabında, sadece AI ile iş kurabilmek için AI araçları ve serbest çalışanlarla devasa bir şirket kurabileceğinizi iddia ediyor. Artık mevcut olan çevrimiçi ve AI araçları, bir şirketi kendi başınıza veya en azından gerçekten küçük bir ekiple hızla kurmanızı ve ölçeklendirmenizi mümkün kılıyor. Eksik olan tek şey, girişimcinin yenilikçi ruhu ve bir pazarı belirleme ve hizmet etme yeteneğidir.

Cortinovis yakın zamanda yayınladığı bir podcast’te, AI ile iş kurmak ve tek kişilik bir işletmeyi ölçeklendirmek için gereken şeyin doğru zihniyet, araç seti ve iş modeli olduğunu açıkladı. Yapay zeka ajanlarının ortaya çıkmasıyla “her şeyi halledebilirsiniz” dedi.

Cortinovis: “Neredeyse tüm platformlarda aynı şekilde çalışırlar. Diğerlerinin beyni olan bir yönetici temsilciniz vardır. Alt temsilciler aşağı doğru ilerler ve alt temsilcilere müşteri bilgilerine, müşteri adreslerine vb. erişim verebilirsiniz. Ve faturalar ve başka bir alt temsilci. Bunlara Gmail, Outlook veya bir veritabanı gibi e-posta istemciniz üzerinden erişilir. WhatsApp’a bağlanın ve gelen müşteri sorgularını ve müşteri mesajlarını otomatik olarak işleyebilirsiniz. Yönetim temsilcisi yalnızca tüm süreçleri denetler ve o kişinin başarılı olmasından sorumludur” diyor.

Tek kişilik bir mega-iş yapay zeka ile iş gerçekçi mi? Açıkçası, hala çok fazla iş ve endişe gibi geliyor. Kendi işlerini ölçeklendiren endüstri öncülerinin bu fikre karşı karışık tepkileri var. Başlangıç ​​için, birkaç faktöre bağlı olabilir, özellikle kişinin sektörünün doğası buna uygun olmalı. Örneğin, tek kişilik bir doğal gaz rafineri tesisi veya banka işletmeyi hayal etmek bile imkansız.