Wise’ın cezası: Nedenleri ve sonuçları

0

Wise, Londra merkezli bir para transferi hizmetleri sağlayıcısı. FCA, Wise’ı kuran Kristo Kaarmann’ın, 2021’de vergi sorunu ve para cezası hakkında bilgi vermediğini söyledi. Bunun sonucunda, finansal düzenleyici kurum Kaarmann’a 350.000 £ para cezası verdi. Wise’ın cezası, dikkat çekici bir olay oldu.

Nedenleri ve sonuçlarıyla Wise’ın cezası

Kaarmann, 2017-18 yılı için ödenmemiş sermaye kazançları vergisiyle ilgili HMRC’den 365.651 £ para cezasına çarptırıldı. FCA, Şubat ve Eylül 2021 arasında, HMRC para cezasının ve onu çevreleyen koşulların, FCA’nın Kaarmann’ın Wise gibi bir finansal hizmetler şirketini yönetme uygunluğu ve yeterliliği hakkındaki değerlendirmesinde önemli olduğunu söyledi. Wise’ın cezası burada da önemli bir rol oynuyor.

Düzenleyici, Kaarmann’ın “vergi sorunlarının önemini uygun şekilde değerlendirmediğini ve FCA’ya bildirmediğini” ekledi. Wise’ın cezası, Kaarmann’ın yeni cezasının konuyu çözmeyi kabul ettikten sonra potansiyel 500.000 £’dan düşürülmesiyle sonuçlandı.

Bununla birlikte FCA’da uygulama ve denetim yöneticisi Therese Chambers, finansal şirketlerin liderlerinden yüksek standartlar bekliyoruz dedi. Wise’ın cezası, Kaarmann için, uygunluğu ve uygunluğu hakkındaki değerlendirmemiz açısından son derece önemli olan bu sorunları bize anlatması gerektiği açık olmalıydı” dedi.

Wise Başkanı David Wells, yönetim kurulu, Wise’ın düzenleyici yükümlülüklerini çok ciddiye almaya devam ediyor dedi. FCA’nın sonuçlarının Wise’ın 2021’deki kendi değerlendirmesiyle tutarlı olmasından ve konunun kapanmasında memnuniyet duyuyoruz dedi. Wise’ın cezası, yönetim kurulunun dikkatli takibi neticesinde düzenleyici yükümlülüklere uygun şekilde çözülmüştür.”

Kurul ayrıca, kişisel vergi işlerinin uygun şekilde yönetilmesini sağlamak için düzeltici önlemler almasını talep etti. Ayrıca bu önlemlerin alındığından memnun.

Wise hisseleri Pazartesi günü %1,2 düşüşle 726,50p’ye geriledi. Bu düşüşte, Wise’ın cezasının etkisi de gözlemlenmiştir.

Yapay zeka tabanlı bankaların yükselişi

0

Finansal hizmetlerin dinamik dünyasında, yapay zeka, özellikle GenAI, bankacılık sektörünün operasyonel ve stratejik ufuklarını tanımlıyor. Böylelikle dönüştürücü değişimin temel taşı haline geldi. GenAI’nin yeni, orijinal içerik oluşturma kapasitesi yalnızca kademeli bir ilerleme değil. Ayrıca bankacılığı yenilik ve verimlilikle olgunlaşmış bir geleceğe doğru iten temel varsayımlarda bir değişikliktir. Yapay zeka tabanlı bankaların yükselişi, bu değişimin en önemli örneklerinden biridir.

Yapay zeka tabanlı bankaların yükselişi ve etkileri

Dönüşümle GenAI modelleri, bilgiyi anlamaya ve işlemeye odaklanan geçmişin AI’sından kuantum sıçramasını işaret ediyor. Bugün, bu modeller metin, görüntü, kod ve daha fazlasının mimarlarıdır. Ayrıca bankacılıkta benzersiz bir inovasyon dönemini başlatmaktadır. Yapay zeka tabanlı bankaların yükselişi, bankacılık hizmetlerinin kalitesini artırmakla kalmıyor. Aynı zamanda müşteri memnuniyetini de üst seviyelere taşıyor. GenAI’nin stratejik dağıtımı bir trendden çok daha fazlası. Bankaların sıradan görevleri kolaylaştırıyor. Özel hizmetler ve yeni çözümler sunmasına olanak tanıyor. Operasyonların, ürün geliştirmenin ve risk yönetiminin kapsamlı bir şekilde yeniden tasarlanmasını sağlıyor. AI’nin bankacılıktaki evrimi, temel kavramlardan karmaşık, yenilikçi uygulamaların yaratılmasına doğru ilerleyerek devrim niteliğinde olmuştur.

Bu dönüşüm, otomatik bilgi yönetiminden yatırım araştırmalarına ve özel bankacılık hizmetlerine kadar mevcut AI uygulamalarının geniş yelpazesinde belirgin. Her biri GenAI’nin dikkate değer ilerlemelerini ve potansiyelini vurguluyor. Yapay zeka tabanlı bankaların yükselişi, sadece teknolojik gelişmelerle sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda müşteri ilişkilerine de olumlu etkiler sunar. Özellikle Kuzey Amerika’daki büyük bankalar, bu yolculukta öncü oldu. İnovasyona, yetenek geliştirmeye ve operasyonel şeffaflığa öncülük etmek için AI’ya önemli yatırımlar yapmıştır. Yatırım stratejileri, dolandırıcılık tespit mekanizmalarının ve müşteri hizmetleri sohbet robotlarının geliştirilmesi de dahil olmak üzere çok çeşitli uygulamaları kapsamaktadır.

Odak noktaları, AI süreçleri için NVIDIA çipleri gibi kritik donanımlar edinmek ve insan ve teknolojik kaynaklara stratejik yatırımlar yapmaktır. Mevcut süreçleri iyileştirme amacı, yüksek etkili AI kullanım durumlarını keşfetme ve bunlardan yararlanma, yapay zekalı bankaların yükselişi ile potansiyel faydaları risklere karşı dengeleme ve yenilikçi prototipleri sağlam çözümlere ölçekleme hırsıyla birleşerek bu stratejik değişimi yönlendirmektedir.

General Catalyst’in Suudi fintech girişimlerine yatırımı

0

Lean Technologies, General Catalyst’ten destek aldıktan sonra MENA bölgesinde açık bankacılık hizmetlerini genişletmeyi planlıyor. Riyad merkezli finansal altyapı sağlayıcısı Lean Technologies, General Catalyst liderliğinde Seri B finansmanında 67.5 milyon dolar sağladı. General Catalyst’in Suudi fintech yatırımı önemli bir adımdır.

General Catalyst’in Suudi fintech yatırımı

Yatırım, Lean’in toplam finansmanını 100 milyon dolarının üzerine çıkarıyor. Şirketin açık bankacılık hizmetlerini Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde genişletmesini sağlıyor. Yüksek büyüme gösteren şirketlere yaptığı yatırımlarla bilinen Silikon Vadisi sermayesi şirketi General Catalyst, tura liderlik etti. Bu, General Catalyst’in Suudi fintech şirketleri için genişletilmiş yatırım stratejilerinden biri.

Diğer katılımcılar arasında Bain Capital Ventures, yatırımcı Stanley Druckenmiller tarafından yönetilen Duquesne Family Office – Arbor Ventures ve Saudi Venture Capital yer aldı. Şirketin Suudi fintech yatırımı, Lean Technologies’e büyük destek sağladı. Lean Technologies, işletmelerin finansal altyapıya erişmelerini ve platformlarına kişiselleştirilmiş bankacılık hizmetleri yerleştirmelerini sağlıyor. Bunun için uygulama programlama arayüzleri (API’ler) sağlıyor. Şirketin teknolojisi, kart ödemelerine kıyasla işlem maliyetlerini azaltabilen, banka hesabına doğrudan ödeme yapılmasına olanak sağlıyor.

Şirketin altyapısı, geleneksel bankacılık sistemleri ile modern dijital hizmetler arasında bir köprü görevi görüyor. İşletmeler, API platformu aracılığıyla müşteri finansal verilerine erişebiliyor. Ödemeleri başlatabiliyor ve hesap bilgilerini doğrulayabiliyor. Hepsi müşteri onayı ve düzenleyici uyumlulukla. Bununla birlikte General Catalyst’in Suudi fintech yatırımının amacı, bu tür teknolojilerin yaygınlaşmasını kolaylaştırmaktır. Bu teknoloji, düzenlenen sağlayıcıların bankacılık verilerine erişmesine izin veriyor. Finansal hizmetlerde rekabeti ve yeniliği artırmayı amaçlayan daha geniş açık bankacılık hareketinin bir parçasıdır.

Platform, iki temel hizmet sağlıyor. Doğrudan hesaptan hesaba ödemeleri mümkün kılan banka bazında ödeme çözümleri ve işletmelere müşteri finansal verilerine erişim sağlayan açık bankacılık API’leri. Ayrıca bu hizmetler, finansal hizmetler sağlamak isteyen şirketler için karmaşıklığı, düzenleyici yükü azaltmaya yardımcı oluyor.

Apple’ın bankacılık sektöründeki yeni rolü ve etkileri

0

Geçtiğimiz on yılda, geleneksel bankacılık manzarası ödemeler, kredi verme, varlık yönetimiyle önemli dönüşüme tanık oldu. Bu değişim fintech’in ötesine uzanıyor. Çünkü Apple, Google, Amazon, Facebook ve Alibaba gibi büyük teknoloji ve e-ticaret devleri, hem geleneksel bankalar hem de fintech rakipleri için önemli bir tehdit oluşturmak üzere geniş erişimlerini ve teknolojik becerilerini kullanıyorlar. Apple’ın bankacılık hamleleri de bu dönüşümün bir parçası.

Apple’ın bankacılık hedefleri

24 Nisan’da Apple, Goldman Sachs ile yüksek getirili bir tasarruf hesabı başlattı. Ayrıca ABD’li müşterilerine %4,15 yıllık getiri ve Cüzdan uygulamasıyla sorunsuz entegrasyon sağladı. Apple’ın bankacılık alanındaki bu adımı sektörde büyük yankı uyandırdı.

Ayrıca Apple’ın finansal hizmetleri, geniş erişimini ve teknolojisiyle bankalar ve fintech rakipleri için önemli tehdit oluşturuyor. Apple’ın bankacılık faaliyetleri, pek çok şirketin dikkatini çekiyor.

ARK Fintech İnovasyon ETF’si fintech temasına maruz kalma sağlıyor. Böylelikle 28 Nisan itibarıyla yılbaşından bu yana %24,42 arttı.

Statista’ya göre, fintech içinde dijital ödemeler segmenti en büyük işlem hacmine sahip. Ayrıca 2027’ye kadar 15 trilyon doları aşacak. Bu pazar üç ana kategoriyi kapsıyor. Venmo ve PayPal gibi cüzdan sağlayıcıları, Stripe gibi çevrimiçi ödeme arayüzü sağlayıcıları ve Square gibi B2B çevrimdışı ödeme sağlayıcıları.

Apple’ın [AAPL] kapsamlı küresel erişimi ve tüketici güveni, onu güçlü bir finans kurumu haline getiriyor. Goldman Sachs ile yüksek getirili bir tasarruf hesabının lansmanı ile Apple, halihazırda bir kredi kartı, eşler arası borç verme, Cüzdan uygulaması ve faizsiz “şimdi satın al, sonra öde” (BNPL) hizmeti içeren finansal tekliflerini genişletti. Apple’ın bankacılık alanındaki stratejileri, sektördeki diğer oyuncular tarafından takip ediliyor.

Apple finansal hizmetlerini genişletmeye devam ederken, bankalar ilk çeyrekte mevduat çıkışlarında 60 milyar dolarlık kayıp bildirdi. Büyük teknoloji şirketlerinin bankacılık sektörüne girmesinin etkisi hala tartışma konusu. Ancak Apple’ın benzersiz konumu, geleneksel bankaların karşılaştığı sorunları ele almasını sağlıyor. Ayrıca potansiyel olarak finansal manzarayı dönüştürmesini sağlayabilir. Sonuç olarak, Apple’ın bankacılık alanındaki bu yeni hamleleri büyük bir etki yaratıyor.

The Game Awards 2024 kazananları belli oldu!

0

2024 yılı The Game Awards etkinliğinde yılın oyunu ödülü, Sony Interactive tarafından yayınlanan ve Team Asobi’nin geliştirdiği Astro Bot oyununa verildi. Farklı kategorilerde birçok adaylık ve ödül kazanan oyunlar arasında özellikle Final Fantasy VII Rebirth, Black Myth: Wukong, ve Astro Bot öne çıktı. Astro Bot, “Yılın Oyunu” dışında “En İyi Oyun Yönetmenliği” ve “En İyi Aksiyon/Macera Oyunu” kategorilerinde de ödül alarak gecenin en çok konuşulan isimlerinden biri oldu.

The Game Awards 2024 kazananları açıklandı

Oyun dünyasının farklı alanlarında birçok ödül sahiplerini buldu. “En İyi Anlatı” kategorisinde Metaphor: ReFantazio, “En İyi Sanat Yönetmenliği”nde de yine Metaphor: ReFantazio ödülü kazanarak dikkat çekerken, “En İyi Müzik ve Beste” ödülü Final Fantasy VII Rebirth‘e verildi. Teknik alanlarda da önemli ödüller dağıtıldı; “En İyi Ses Tasarımı” Senua’s Saga: Hellblade II‘ye giderken, “Erişilebilirlikte Yenilik” ödülü Prince of Persia: The Lost Crown‘ın oldu.

The Game Awards 2024 kazananları açıklandı.
The Game Awards 2024 kazananları açıklandı.

Öne çıkan diğer kategorilerde “En İyi Bağımsız Oyun” ve “En İyi Mobil Oyun” ödüllerini Balatro alırken, “En İyi VR/AR Oyunu” ödülü Batman: Arkham Shadow‘a verildi. “En İyi Aksiyon Oyunu” kategorisinin kazananı, görsel ve oynanış tarzıyla ses getiren Black Myth: Wukong oldu. RPG kategorisinde ise kazanan Metaphor: ReFantazio olarak açıklandı. Dövüş oyunları alanında Tekken 8, simülasyon ve strateji oyunlarında ise Frostpunk 2 geceden ödülle ayrıldı.

Etkinlikte bir diğer merakla beklenen alan, espor ve topluluk kategorileriydi. “En İyi Espor Oyunu” ödülü League of Legends‘e giderken, espor oyuncusu ödülü “Faker” lakaplı Lee Sang-hyeok’a verildi. Yılın en çok beklenen oyunu ise beklendiği gibi Grand Theft Auto VI oldu.

The Game Awards 2024, kazanan oyunlar ve öne çıkan performanslarla oyun sektörüne damga vuran bir yılın değerlendirilmesini başarılı bir şekilde sundu. Bu yılki ödüller, oyun tasarımı, yenilikçilik ve oyuncu topluluğunu etkileme gücü açısından önemli bir standart belirledi.

Yerli Fintech Craftgate İspanya pazarına girişi ve stratejileri

0

İstanbul merkezli FinTech şirketi Yerli Fintech Craftgate, kasasına 1 milyon dolar yatıran yatırım turunu duyurdu. Yatırım, önde gelen Türk e-ticaret platformu olan Hepsiburada olarak faaliyet gösteren D-MARKET Electronic Services & Trading ve İngiltere merkezli bir girişim sermayesi şirketi olan D4 Ventures’tan geliyor.

Yerli Fintech Craftgate

Şirket, e-ticaret şirketleri için entegre bir ödeme düzenleme platformu sağlıyor. Birden fazla bankanın sanal POS sistemleriyle sorunsuz entegrasyonu kolaylaştırıyor. Yerli Fintech Craftgate platformu ayrıca çeşitli diğer ödeme ve e-para kuruluşlarını destekliyor. Ayrıca alternatif uluslararası ödeme yöntemleri sunuyor. Craftgate’in çözümleri, diğer özelliklerin yanı sıra akıllı ve dinamik ödeme yönlendirme sağlıyor. Bununla birlikte kart depolama, tek tıkla ödeme, tekrarlayan ödemeleri kapsıyor.

Yeni finansman, Craftgate’in büyümesini teşvik etmek ve pazarlama çabalarını güçlendirmek için ayrılmış durumda. Yerli Fintech Craftgate’in bu sermaye enjeksiyonu, şirketin yeni fırsatlardan yararlanmasını sağlıyor. Ayrıca muhtemelen mevcut çözümlerini iyileştirmesini sağlayacak.

Craftgate CEO’su Hakan Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu. Genç ve teknoloji meraklısı nüfusu, finansal katılımıyla Türkiye’nin fintech hizmetlerinde muazzam potansiyele sahip olduğunu söyledi. 2007’den beri tutkulu bir ekip, başarılı bir ürün ve güçlü bir teknolojik altyapı ile çalıştıklarını belirtti.

Erdoğan, bankacılık sisteminin ve altyapı sağlayıcılarının dinamiklerini çok iyi biliyoruz diyor. Ayrıca bu büyük ekosistemde yaşanan sorunlara kapsamlı Ar-Ge çalışmalarıyla çözümler sunuyoruz dedi. Ödeme sistemleri deneyimimize ve ürünümüze inanan Hepsiburada ve D4 Ventures gibi yatırımcılarla hızla büyüyorlar. Yerli Fintech Craftgate olarak küresel olma hedefiyle ilerliyor. Yeni yatırımcılarımızla bu ortaklığın gücümüzü daha da pekiştireceğini düşünüyorum.” dedi. Ayrıca Hakan Erdoğan, stratejik odakları hakkında görüşlerini paylaşarak, bu yatırımın özellikle “e-ticaretle ilgili ödeme çözümleri pazarındaki stratejimizi güçlendireceğine” inandıklarını belirtti.

Hepsiburada ve D4 Ventures’tan gelen fon, Yerli Fintech Craftgate’in FinTech dünyasında gelişen bir kuruluş olarak konumlanmasına yardımcı olan daha önceki yatırımların açıklanmayan miktarına katılıyor.

Teknopark ve Ar-Ge şirketleri için vergi avantajlarını koruma yöntemleri

0

Teknolojik ilerlemenin dinamik manzarasında, Türkiye, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nin kurulmasıyla önemli adımlar attı. Bu bölgeler, akademi, araştırma enstitüleri ve endüstriyel kuruluşların tek bir amaçla bir araya geldiği yerler. Ayrıca sinerjik bir ekosistemi temsil ediyor. Türkiye’nin endüstrisini küresel rekabet standardına yükseltmesi gerekiyor. Bunun için inovasyona ve ihracata yönelik büyümeye odaklanmamız gerekiyor.

Teknopark ve Ar-Ge şirketleri için fırsatlar

Bu makale, Teknoparkların başlangıcını, operasyonel dinamiklerini ve çok yönlü faydalarını ele alıyor. Ayrıca Ar-Ge teşvik etme, vergi avantajları sunma ve yüksek katma değerli teknolojik inovasyon için elverişli ortam rollerini vurguluyor. Yasal çerçevelerinden bu bölgelerde şirket kurmak için pratik adımlara kadar inceliyoruz. Makale Teknoparklara kapsamlı bir genel bakış sağlıyor.Türkiye’nin teknolojik ve ekonomik manzarasındaki temel rollerini vurguluyor

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, üniversitelerin, araştırma enstitülerinin ve sanayi kuruluşlarının, ülke sanayisini uluslararası düzeyde rekabetçi ve ihracata yönelik hale getirmek amacıyla bir araya geldiği ekosistemlerdir.

Teknoparklara ilişkin ilk düzenlemeler zaman içinde önemli değişikliklere uğradı. İlk olarak 26.06.2001 tarihli 4691 sayılı Kanun’da (“Kanun”) yer almıştır. Bu Kanunun amacı, Ar-Ge amacıyla kurulan şirketlerin hem kendi aralarında hem de üniversitelerdeki akademisyenler ve öğrencilerle iş birliği yapmalarını kolaylaştırmak ve böylece rekabetçi ve yenilikçi ürünlerin üretiminin önünü açmaktır. Teknoparklarda yüksek katma değerli Ar-Ge ürünleri üretme hedefi var. Bu bölgelerde kurulan işletmelere önemli vergi avantajları sağlanıyor. Yalnızca Ar-Ge faaliyetinde bulunan şirketlerin konaklaması için ise bazı yükümlülükler getirilmiştir.

Teknoparkların sunduğu avantajlardan faydalanmak için kiralanabilir alanı olan bir Teknopark ile iletişime geçmektir. Teknoparklara olan talebin yüksek olması nedeniyle bazılarında boş alan olmayabilir. Ayrıca sınırlı alan başvuran kişi için uygun olmayabilir.

İstenilen Teknopark belirlemelisiniz. Başvuru için özel bir proje hazırlanmalısınız. Daha sonra bu projeyi ön başvuru yoluyla Teknoparka iletmelisiniz. Burada önemli olan, hazırlanan projenin Teknoparkın hedefleriyle uyumlu olup olmadığının değerlendirilmesidir. Teknoparkların bu projeyi incelemesi, sağlanan avantajlarla ilgili olarak şirketlerin oluşturduğu yoğun talep arasında gerçek Ar-Ge faaliyetlerinde bulunan şirketlerin faaliyet göstermesini sağlamayı amaçlamaktadır.

Türkiye’deki teknoloji startupları: Başarı hikayeleri

0

Türkiye’nin teknoloji merkezi, yapay zeka, robotik ve kripto ve veri gizliliğindeki politikalarda hızla büyüyor. İstanbul üç unicorn ile önde gidiyor ve 2030 yılına kadar 100’e ulaşmayı hedefliyor. Trendyol, Getir ve Peak Games gibi önemli girişimler küresel ivme kazanıyor. 6.5 milyar dolar katkıda bulunan 89’dan fazla teknoparkla Türkiye’deki teknoloji startupları için destekleyici politikalar önemli yere sahip. Ayrıca özel yatırımlar teknoloji büyümesini yönlendiriyor. Bununla birlikte ortaya çıkan zorluklar arasında fonlama ve yetenek kıtlığı yer alıyor. Girişimciler, hibe, ağ oluşturma ve mentorluk için girişimlerden faydalanıyor. Türkiye’yi canlı bir teknoloji ortamı haline getiriyor.

Türkiye’deki teknoloji startupları

Türkiye’nin teknoloji sahnesi şu anda kesinlikle gelişiyor! Geçtiğimiz yılki yüksek teknoloji ihracatı 9 milyar dolara ulaştı. İşler bundan sonra daha da artacak. Hükümet, yapay zeka, robotik ve yönlendirilmiş enerji silahları gibi son teknolojiyi zorlamaya odaklanmış durumda. Ancak konu sadece savunma teknolojisi değil, Türkiye’deki teknoloji startupları birçok alanda önemli adımlar atıyor.

Türkiye’nin genel girişim ekosistemi, Trendyol ve Getir gibi ağır topların büyük hamleler yapmasıyla gelişiyor. 2023’teki finansman sıkıntısından sonra bile, Türkiye’deki teknoloji startupları kriptoyu, veri gizliliğini desteklemek için bir dizi yeni mevzuat geliyor. Ve Peak Games gibi Türkiye’nin efsanevi oyun şirketleri Türkiye’yi küresel haritaya yerleştiriyor. En iyi üniversiteler yetenekli teknoloji mezunları yetiştirirken, Türk teknoloji sektörü London Tech Week gibi etkinliklerde dalga yaratıyor.

Burada çok fazla potansiyel var, özellikle de aksiyonun bir parçası olmak isteyen genç profesyoneller için. Nucamp’ın vurguladığı en iyi girişimler gibi, bu gelişen sahnedeki fırsatlar da grafiklerin dışında. İstanbul, 16 milyonluk nüfusuyla canlı girişimci ekosistemini besleyerek Türkiye’deki teknoloji startupları ile teknoloji oyununu alt üst ediyor.

Bu kıtalararası şehir, 3 tek boynuzlu at doğurmuş ve 2030’a kadar Turcorn 100 Programı ile 100 tane daha doğurmayı hedefleyerek onu eziyor! Hırs hakkında konuşuyoruz, değil mi? Ama sadece İstanbul öldürmüyor – Türkiye’nin tamamı küresel olarak en iyi 50 girişim ekosistemi arasında yer alıyor.

ZaimTalks uzay etkinliği: Gençlerle buluşma ve gelecek vizyonu

0

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İnovasyon Kulübünün düzenlediği, ana teması “Uzay” olan ZaimTalks uzay etkinliği tamamlandı. 12.12.2024 tarihinde değerli katılımcılar ve izleyiciler bu etkinlikte yer aldı. Türkiye’nin uzay çalışmaları, dünyadaki uzay çalışmaları, ikinci astronotumuzun uzay yolculuğu etkinlikte ele alındı. Ayrıca uzayda yaptığı deneyler gibi detayları etkinlikte gündem oldu. Ayrıca uzay vizyonu gibi birçok konunun ele alındığı oturumlarda öğrenciler çok istifade ettiler.

ZaimTalks uzay etkinliği programı

İnovatif düşünme ve hareket etme ortamını güçlendirmek, yüreklendirmek ve sürekli kılmak için çalışmalar devam ediyor. Bununla birlikte amaç teknolojiyi içselleştirebilen, geliştirebilen ve ülke ve insanlık menfaatleri doğrultusunda kullanabilen nesiller yetiştirmek.

Etkinlik çerçevesinde sırasıyla:

ZaimTalks uzay etkinliği için Tübitak Strateji Eşgüdüm ve Kurumsal İletişim Lideri Sayın Medeni Soysal yer aldı. Etkinlikte “Dünyada ve ülkemizdeki uzay sektörü ve Tübitak Uzay kariyer fırsatları” konulu konuşma yaptı.

Türkiye’nin ikinci Astronotu olan Sayın Tuva Cihangir Atasever, “Uzay yolculuğu ve Türkiye Uzay Misyonu”

Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM) Genel Müdürü Sayın Halit Mirahmetoğlu da konuşmalar arasındaydı. “Ülkemizdeki uzay çalışmaları bilinirliği ve eğitim imkanları” konularında konuşma ve sunumlarını gerçekleştirdiler.

Etkinlik sunumların ardından her bir konuşmacı ile yapılan soru-cevap bölümü, toplu fotoğraf, imza ve akabinde misafirlerimizle birlikte yenilen öğle yemeği ile sona erdi. ZaimTalks uzay etkinliği büyük bir ilgi gördü. Etkinliğin önemli bir bölümünde gençlerin interaktif katılımı ise gelecek uzay çalışmaları için güven tazeledi.

Girişimcilerin sık yaptığı hatalar ve çözüm önerileri

0

Mükemmellik, girişimcilik yolculuğunun başlangıcında beklediğiniz bir şey değildir. Bu muhtemelen girişimci olmak hakkında kimsenin size söylemediği birçok şeyden biridir. Girişimcilerin sık yaptığı hatalar hakkında bilinçli olmalısınız.

Girişimcilerin sık yaptığı hatalar ve çıkarması gereken dersler

Yeni bir girişimci olarak, para başlangıçta her şeyden daha büyük endişelerinizden biridir — bundan hoşlanmasanız bile. Aşırıya kaçıldığında çok fazla veya çok az harcamak zararlı olabilir. Bu nedenle, başlangıç ​​paranızı nasıl harcadığınız konusunda akıllı olun.

Girişimcilik dersi #1 — İyi insanlara ve kaliteli ürünlere yatırım yapmaktan asla korkmamalısınız. İkisi de uzun vadeli yatırımlardır. Girişimcilerin sık yaptığı hatalar arasında yatırım korkusu öne çıkar.

Yeni bir ürün veya işletmeyle ilgili heyecan hayal edilemez. Bu, sizi genellikle pazarda doğrudan rekabetiniz olmadığını düşünmeye yönlendirebiliyor. Şimdi, yeni ürün veya işletme kategorisi icat etmediğiniz sürece, sizin düşündüğünüzü düşünen insanlar zaten var.

Girişimcilik dersi #2 — Benzer bir nişteki ürünleri ve işletmeleri belirlemek için gereken özeni gösterin. Ürününüzü ve işletmenizi nasıl farklılaştırabileceğinizi öğrenin. Girişimcilerin sık yaptığı hatalar arasında pazarı doğru analiz etmemek bulunmaktadır.

Yeni girişimciler “büyük fikirlere” çekiliyor. Ve bu fikirlerin çoğu girişimcileri sağlam bir plan olmadan çalışmaya teşvik eder. Ancak gerçek şu ki, gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler (belirlemek başarılı olmak için önemli.

Girişimcilik dersi #3 — Bu yıl 1 milyon dolar kazanmak istiyorum tavrına sahip olmayın. Makul bir hedef belirleyin ve ardından ona ulaşmak için gereken belirli adımları belirleyin.

Finanstan iletişime, yönetimden reklamcılığa kadar, en son teknolojiyi ve trendleri benimsemek, bir girişimcinin bugün başarılı olmasının tek yoludur. Aslında, yeni girişimlerde ve işletmelerde zorlu görevleri yerine getirmek için düzinelerce ücretsiz araç ve yazılım çözümü mevcuttur. Birçok yeni girişimci bu gerçeği kendi avantajlarına kullanamaz ve sonunda mümkün olan en büyük hatayı yapar. Girişimcilerin sık yaptığı hatalar arasında teknolojiyi kullanmamak da vardır.

Girişimcilik dersi #4 — Yeni girişiminize fayda sağlayabilecek araçlara ve trendlere dikkat edin. Örneğin, projelerinizi ve proje iletişimlerinizi düzenli tutmakta zorluk çekiyorsanız, özel ihtiyaçlarınızı karşılamak için ProofHub gibi proje planlama veya proje yönetimi yazılımlarını tercih edin.

LC Waikiki dijital dönüşüm hamlesi: LCW Digital’in detayları

0

LC Waikiki ekibi Google ile yakın bir şekilde çalışarak temel hedefleri belirledi. Bu hedefler marka sorgu hacimlerini artırmak, organik ve doğrudan kanal trafiğini artırmak, yeni ziyaretçi sayılarını büyütmek ve toplam e-ticaret gelirini artırmak. Şirket dijital dönüşüm süreçleri bu hedeflerin başarılması için oldukça kritikti.

LC Waikiki dijital dönüşüm hedefi

İlk adım olarak, yeni trafiği artırmak için her zaman açık görüntülü reklam kampanyaları başlattılar. Ayrıca pazar payını artırmak için genel arama kapsamını optimize ettiler. Bu arada ekip, TrueView ve Bumper Reklamları gibi kategoriye özgü YouTube reklamları da geliştirdi. Bununla biriklte LC Waikiki dijital dönüşüm sürecinde kategori sahipliğini artırmasını sağladı.

LC Waikiki ve Google kampanyaların etkisini anlamak için gelire dayalı bir nedensellik analizi yürüttüler. Sonuçlar, görüntülü reklamcılığa ve kategori YouTube harcamasına orta huni yatırımının marka sorgu hacmini, yeni ziyaretçileri ve genel geliri artırdığını gösterdi. LC Waikiki dijital dönüşüm kampanyaları oldukça başarılı olarak değerlendirildi.

YouTube sayesinde tüm kategorilerde marka değerlendirmesi ve marka ilgisi arttı. Bununla birlikte, yeni web sitesi ziyaretçileri %26 arttı. Organik oturumların %38 ve organik kanal gelirinin %63 artması önemli bir aşama oldu. Doğrudan oturumlar %15 arttı ve doğrudan kanal geliri %37 arttı. Üstelik nedensellik analizi, yeni yaklaşım olmasaydı LC Waikiki’nin marka sorgu hacminin %22 daha az olacağını ve toplam web sitesi gelirinin %44 daha düşük olacağını kanıtladı. LC Waikiki analiz sonuçları bu başarıları ortaya koydu.

Özet Sonuçlar

  • Marka değerlendirmesi ve marka ilgisi tüm kategorilerde arttı
  • Yeni web sitesi ziyaretçileri %26 arttı
  • Organik oturumlar %38 arttı ve organik kanal geliri %63 arttı
  • Doğrudan oturumlar %15 arttı ve doğrudan kanal geliri %37 arttı
  • Marka sorgu hacmi %22 arttı
  • Toplam web sitesi geliri %44 arttı

X platformunun Grok AI Chatbot’un kullanıcı deneyimine etkileri

0

X kullanıcılarına, Grok’un gönderilerini eğitim aracı olarak kullanmasını engelleyebileceklerini anlatan ipucu sağlıyor. Elon Musk’ın xAI’sine ait yapay zeka sohbet robotu, başlarında X’teki premium abonelere açıldı. OpenAI’nin ChatGPT’sine çok benziyor, ancak “mizah anlayışına sahip” olarak tanıtıldı. Ancak, bazı kullanıcılar, X platformunun Grok’u eğitmek için milyonlarca kullanıcının gönderilerini kullanması.

X platformunun Grok AI Chatbot özelliği

X, ayarlar sayfasında “Deneyiminizi sürekli olarak iyileştirmek için, eğitim ve ince ayar amaçlarıyla X gönderilerinizi ve Grok ile kullanıcı etkileşimlerinizi, girdilerinizi ve sonuçlarınızı kullanabiliriz. Bu ayrıca, etkileşimlerinizin, girdilerinizin ve sonuçlarınızın bu amaçlıyor. Bunun için hizmet sağlayıcımız xAI ile de paylaşılabileceği anlamına geliyor” ifadesini kullandı.

Grok, gönderilerdeki içeriği AI’sını eğitmek için kullanacağını söylese de karşılığında çok az şey sağlıyor. C4 Trends’ten teknoloji ve sosyal medya analisti Susan Schreiner bu konuya açıklık getiriyor. Bu, premium bir hizmete kaydolmak için pek de teşvik edici değil diyor. Ayrıca daha çok X’in mavi doğrulama için aldığı ücrete benzer bir para kapma hamlesi gibi görünüyor. Susan ayrıca ciddi ve bilgilendirici son dakika haber özetleri bir meta haline geldi diyor. X’ten çok daha güvenilir kaynaklar tarafından sunuluyor. Sonuç olarak, bir kişi güvenilir bir sohbet robotu sürümü istiyorsa, neden güvendiği bir kaynağa yönelmesin ki?” diyor.

Uzmanlar, üretken AI ve büyük dil modellerinin yalnızca bilgi toplayabildiği içerik kadar iyi olduğunu vurguladılar. Bu da X platformunun Grok tarafından kullanılan bu verilerin değerinin bir hatırlatıcısı olarak hizmet ediyor. Yine de, kullanıcıların esasen bunu ücretsiz olarak verdikleri anlaşılıyor. Bu yüzden xAI sohbet robotunu geliştirecek.

Ayrıca, Grok’un da yanıltıcı içeriğin yayılmasına yardımcı olmak üzere eğitilmiş olabileceği konusunda endişeler var. Diğer husus, Grok’un premium kullanıcılara, AI tarafından oluşturulan özetler dışında ne gibi bir değer kattığı. Sonuç olarak, kaç kişinin chatbot’u kullanacağı henüz belli değil.

Yapay zeka gelişimi yavaşlıyor: Nedenleri ve gelecek öngörüleri

0

Yapay zeka, özellikle finansman tarafında, ekonomileri ve toplumları yeniden şekillendiren bir güç. Ancak YZ’nin küresel gelir dağılımı üzerindeki etkisi oldukça belirsizliğini koruyor.

Yapay zekanın makro düzeyde üretkenliği artıracağı umuluyor. Ayrıca ülkeler içindeki gelir eşitsizliklerini artırma potansiyeli var. Yüksek becerili işçilere fayda sağlayacak. Bununla birlikte tekrarlayan görevlerde düşük becerili işleri yerinden edebilecek. Serveti teknolojiyi kontrol edenler arasında yoğunlaştırabiliyor. Ancak daha büyük endişe, yapay zeka gelişimi ve yapay zekanın uluslar arasında artırabileceği eşitsizlik.

Yapay zeka gelişimi

Telafi büyümesi 1980’lerin sonlarından bu yana artıyor. Yapay zeka gelişimi, 2000’den bu yana uluslar arasında mutlak bir yakınlaşmaya yol açtı. Ancak bu eğilim, demokratik yönetişimin son zamanlardaki aşınması ve iklim değişikliğinin etkisi tarafından tehdit ediliyor.

aha zengin ülkeler yapay zekanın faydalarından yararlanma konusunda daha donanımlı. Üstün dijital altyapı, bol miktarda yapay zeka geliştirme kaynağı sağlıyor. Bu yapay zeka gelişimi, ileri veri sistemleri sayesinde yüksek gelirli ülkeler için fırsat. Daha zengin gelişmekte olan ülkelerle birlikte yapay zekadan ekonomik değer elde etmede bir avantaja sahip.

Daha fakir ülkeler yapay zekanın yarattığı aksaklıklarla başa çıkmaya daha az hazırlıklı oluyor. Yapay zekanın faydaları eşitsiz bir şekilde dağıtıldığı gibi, neden olduğu kesintiler de eşitsiz bir şekilde dağıtılabiliyor. Yüksek gelirli ülkeler daha fazla işgücü piyasası yerinden edilmesi yaşayabilirken bu değişimleri yönetmek için çok daha iyi bir konumdadırlar. Almanya’daki gibi daha iyi gelişmiş sosyal güvenlik ağları ve aktif işgücü piyasası politikaları darbeyi yumuşatabilir, yerinden edilen işçileri yeniden eğitebilir ve yeni iş yaratımını teşvik edebiliyor.

Yapay zeka, geleneksel geliştirme modelleri üzerindeki baskıyı artırıyor. Yapay zeka gelişimi, onlarca yıldır birçok gelişmekte olan ekonomide büyümeyi yönlendiren kalkınma modellerine meydan okuyor. Tarihsel olarak, ihracata yönelik üretim çok sayıda işçiyi emdi ve üretim süreçleri daha karmaşık hale geldikçe üretkenlik kazanımlarını yönlendirdi.

Google, Android XR işletim sistemini tanıttı!

0

Google, artırılmış ve genişletilmiş gerçeklik (XR) başlıkları için geliştirdiği yeni işletim sistemi Android XR‘ı resmen duyurdu. Bu yeni işletim sistemi, hem artırılmış gerçeklik (AR) hem de sanal gerçeklik (VR) deneyimlerini birleştirerek kullanıcılara zengin bir ekosistem sunmayı amaçlıyor. Henüz Android XR ile çalışan bir cihaz tanıtılmasa da, Google’ın Samsung ve Qualcomm ile yaptığı iş birliği dikkat çekiyor. Özellikle Samsung’un “Project Moohan” kod adlı ilk XR cihazının gelecek yıl piyasaya sürülmesi planlanıyor.

Google, Android XR işletim sistemini görücüye çıkardı

Android XR’ın en öne çıkan özelliklerinden biri, Google’ın yapay zeka asistanı Gemini ile derinlemesine entegrasyonu. Kullanıcılar, bu asistanla doğal bir şekilde konuşarak cihazı kontrol edebilecek, çevresindeki nesnelerle ilgili bilgi alabilecek ve deneyimlerini daha etkileşimli hale getirebilecekler. Bu bağlamda sistem, Apple’ın Vision Pro platformuna güçlü bir alternatif oluşturmayı hedefliyor.

Google, XR deneyimini güçlendirmek için YouTube, Chrome, Haritalar, Fotoğraflar ve Google TV gibi uygulamalarını baştan tasarladı. Ayrıca Android XR, Google Play üzerinde mevcut olan uygulamaların doğrudan çalışmasını destekleyerek, geliştiriciler ve kullanıcılar için daha kapsayıcı bir ekosistem sunmayı planlıyor.

Bu yeni platform sadece başlıklarla sınırlı kalmayacak; gelecekte günlük hayatta kullanılabilecek AR gözlükleri için de destek sunacak. Bu gözlükler, akıllı telefon gereksinimi olmadan yön tarifi, çeviri ve mesaj özetleme gibi temel işlevleri sağlayabilecek. Bu da Google’ın artırılmış gerçeklik deneyimlerini daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaştırma çabasında olduğuna işaret ediyor.

Geçmişte Google Glass ve Daydream gibi projeleriyle istenilen başarıyı yakalayamayan Google, Android XR ile iddialı bir geri dönüş yapmayı hedefliyor. Samsung ve Qualcomm iş birliği, bu vizyonun önemli bir destekçisi olurken, Android XR’ın hem tüketiciler hem de geliştiriciler için ne tür yenilikler getireceği büyük bir merak konusu.

Elektrikli araç sahipleri, içten yanmalı araçlara dönmek istemiyor!

0

Global EV Drivers Alliance tarafından yapılan Küresel Elektrikli Araç Sürücü Anketi, elektrikli araç sahiplerinin bir sonraki araçlarını da yine elektrikli olarak tercih edeceğini ortaya koyuyor. 18 farklı ülkeden 23.000’den fazla sürücünün katıldığı bu araştırmaya göre, elektrikli araç sahiplerinin yüzde 92’si, bir sonraki araç satın alımında içten yanmalı benzinli veya dizel bir model yerine elektrikli araç almayı planladığını belirtiyor. Bu, elektrikli araçlara geçenlerin büyük bir çoğunluğunun, geleneksel araçlara geri dönmeyi düşünmediğini gösteriyor. Ankete katılanların yalnızca yüzde 1’inden daha azı içten yanmalı bir araç tercih edeceğini belirtmişken, yaklaşık yüzde 4’lük bir kısım ise hibrit ya da plug-in hibrit (PHEV) araç satın almayı düşündüklerini ifade etmiş.

Elektrikli araç sahipleri, içten yanmalı araçlara dönmeyi düşünmüyor

Araştırmaya göre, elektrikli araç sahiplerinin çoğu (yüzde 97), elektrikli araçlarını kullanmaktan memnun ya da çok memnun olduklarını söylüyor. Elektrikli araçların en büyük avantajları arasında daha düşük işletme maliyetleri ve çevreye duyarlı olmaları yer alıyor. Bununla birlikte, anketin katılımcıları arasında şarj altyapısı, özellikle hızlı şarj istasyonlarının eksikliği, şarj sürelerinin uzunluğu ve cihazların güvenilirliğinin düşük olması gibi dezavantajlar ön plana çıkıyor.

Birçok katılımcı, elektrikli araçlarını çoğunlukla evde şarj ettiklerini belirtiyor ve elektrikli araçlarla uzun yolculuk yapmanın benzinli araçlara göre daha fazla planlama gerektirdiğini ifade ediyor. Ancak çoğunluk, menzil kaygısı taşımadıklarını ve araba şarjı için önceden plan yaptıklarını belirtiyor. Şarj istasyonlarında banka ve kredi kartı ile ödeme yapabilmeyi isteyen sürücüler, bu şekilde ödeme seçeneklerinin sunulmasının önemli olduğunu vurguluyor.

Bu anket, elektrikli araç kullanımının artmaya devam ettiğini ve sahiplerinin çoğunluğunun bu araçlardan memnun olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda, şarj altyapısındaki eksikliklerin ve hızlı şarj istasyonlarına olan talebin, elektrikli araç kullanımını yaygınlaştırmada önemli bir engel oluşturmaya devam ettiğini ortaya koyuyor.

TSMC, yapay zeka teknolojileri sayesinde para basıyor!

Taiwan Semiconductor Manufacturing Company (TSMC), dünyanın en büyük bağımsız yarı iletken üreticisi olarak, Kasım ayında gelirlerinde büyük bir artış elde etti. Şirket, Kasım ayında 8,5 milyar dolar kazanç açıkladı ki bu, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34’lük bir artışı temsil ediyor. Bu yükselme, yapay zekaya (AI) olan talebin hala çok güçlü olduğunun bir göstergesi olarak öne çıkıyor. TSMC, özellikle yapay zeka çiplerine olan talebin patlamasıyla birlikte, teknoloji devlerinden Apple’a ve AI odaklı firmalara kadar pek çok müşteri tarafından tercih edilen bir üretici konumunda bulunuyor. Şirketin, 5nm ve 3nm gibi ileri düzey üretim süreçlerindeki liderliği ve AI çiplerinin üretimindeki uzmanlığı, TSMC’yi bu alanda zirveye taşıyan ana unsurlar arasında yer alıyor.

TSMC, yapay zeka teknolojileri sayesinde para basmaya devam ediyor

Özellikle, TSMC’nin CoWoS (Chip on Wafer on Substrate) gibi gelişmiş paketleme teknolojilerine yaptığı yatırımlar da başarısının önemli sebeplerinden biri. Yapay zekaya yönelik artan talep ve bu tür yatırımlar, şirketin gelirlerini her geçen gün artırmasına yardımcı oluyor. TSMC, 2024 yılının son çeyreğinde gelirlerini 26,9 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor ve bu da çeyrek bazında yüzde 11 ila 14 arasında bir büyüme anlamına geliyor.

Şirketin Kasım ayında elde ettiği gelir, Ekim ayında ulaşılan 9,66 milyar dolarlık rekor seviyesinin altında kalsa da, yıllık bazda görülen yüzde 31,8’lik bir büyüme oranı dikkat çekiyor. Bu sonuç, ekonomik belirsizlikler ve sektör genelindeki daralmalarla birlikte elde edilen başarılı bir performans olarak dikkat çekiyor. TSMC, önümüzdeki yıllarda yapay zekaya olan talep artışını karşılamak amacıyla büyük yatırımlar yapmaya devam ediyor.

Şirket, ABD’nin Arizona eyaletinde 65 milyar dolar maliyetle üç yeni fabrika inşa etmeye karar verdi ve diğer bölgelerde de yatırım yaparak küresel ayak izini büyütmeyi amaçlıyor. Ayrıca, CoWoS teknolojisinin üretim kapasitesini 2024 ve 2025 yıllarında her yıl iki katına çıkarmayı planlıyor. Ancak, o kadar yüksek bir talep var ki şirket mevcut kapasiteyle talebi karşılamakta zorlanıyor, bu da gelecekte daha fazla yatırım yapılması gerektiğini işaret ediyor.

Intel Arc B580, RTX 4060 ile karşılaştırıldı! İşte sonuç

0

Intel‘in yeni ekran kartı Arc B580, Arc B570 ve diğer ikinci nesil Arc Battlemage modelleriyle birlikte, masaüstü bilgisayarlar için yeni bir performans anlayışı getiriyor. Arc B580, Xe2 mimarisi üzerine inşa edilmiş bir ekran kartı olarak dikkat çekiyor. Bu yeni mimari, önceki nesil Xe1 mimarisine göre yüzde 70 daha iyi çekirdek başına performans ve yüzde 50 daha yüksek verimlilik sunuyor. Teknik özelliklerine bakacak olursak, Arc B580, 20 Xe2 çekirdeği, 12 GB GDDR6 bellek, 456 GB/sn bant genişliği, 192-bit veri yolu, 2.6 GHz saat hızı ve 190W TDP değerine sahip.

Intel Arc B580, RTX 4060 ile karşıya karşıya geldi!

Arc B580’in performansı, popüler 3DMark Time Spy testinde 14.719 puan alarak dikkatleri üzerine çekti. Bu sonuç, RTX 4060’tan yüzde 31 daha yüksek bir skor elde ettiğini gösteriyor. Ayrıca, Arc A770 ve A750 gibi önceki Arc modelleriyle kıyaslandığında da yüzde 19’luk bir artış sağlıyor.

Intel Arc B580, RTX 4060 ile karşıya karşıya geldi.
Intel Arc B580, RTX 4060 ile karşıya karşıya geldi.

Ancak, bu sonuçlar sentetik testler olduğu için gerçek dünya performansı ile bu verilerin farklı olabileceğini unutmamak gerekiyor. Örneğin, Arc A770 ve RTX 4060 arasında yapılan karşılaştırmalarda, oyun performansı açısından her iki ekran kartı da 1440p çözünürlükte benzer performans sergiliyor.

Intel’in Arc B580, özellikle fiyat-performans oranı ve ek VRAM desteği ile öne çıkıyor. B580, 249 dolar fiyat etiketiyle 13 Aralık’tan itibaren satışa sunulacak. Bu fiyatla, rakiplerinden bir adım önde olan B580, oyun performansında RTX 4060’a yakın bir performans sunarken, daha düşük fiyatıyla ve ekstra VRAM kapasitesiyle kullanıcıları cezbedecek. Ancak, tüm detayları ve test sonuçlarını net bir şekilde görmek için birkaç hafta daha beklememiz gerekecek.

Dünyanın en hızlı yüzen robotu!

0

Robotik manta vatozu daha hızlı yüzmek için daha basit ve daha verimli bir tasarım kullanıyor. Sadece iki yıl önce, minik bir robot manta vatozu dünyanın en hızlı yüzen yumuşak gövdeli robotu oldu. Eh, onun torunlarından biri şimdi bu rekoru kırdı. 22,8 mm uzunluğundaki orijinal robot, Kuzey Carolina Eyalet Üniversitesi’nden Doç. Dr. Jie Yin ve meslektaşları tarafından tasarlandı.

Robotik manta vatozu

Aslında tek bir kavisli iki dengeli yapının sol ve sağ uçları olan iki esnek polyester manta vatozu benzeri kanatlara sahipti. İki dengelilik, gergin bir yapının herhangi bir enerji gerektirmeden iki pozisyondan birinde kalabilme yeteneğini ifade eder – bir saç tokası iki dengeli bir yapının iyi bir örneğidir. Robotun iki durumlu kanat yapısının ortası, üst ve alt yumuşak silikon pnömatik aktüatörlerin arasına yerleştirildi.

Üst aktüatöre hava pompalandığında, yukarı doğru büküldü ve kanat yapısının ortasından yukarı doğru çekildi, bu da iki kanadı aşağı doğru çeken bir pozisyona “fırlamasına” neden oldu. Üst aktüatör söndürülüp alttaki şişirildiğinde , yapı ters yönde fırladı ve kanatları tekrar yukarı getirdi. Mekanizma aşağıdaki videoda gösterilmiştir.

İki aktüatörü bu şekilde ileri geri etkinleştirerek (harici bir hava pompası aracılığıyla), kanatları saniyede 3,74 vücut uzunluğu ortalama yüzme hızı için yeterince hızlı çırpmak mümkün oldu. Bilim insanlarına göre, bu daha önce yumuşak gövdeli yüzen robotlar için mümkün olandan yaklaşık dört kat daha hızlıydı.

68 mm uzunluğundaki yeni robo-mantada Yin ve ekibi, alt aktüatörle birlikte iki kararlı tasarımı da ortadan kaldırdı. Esnek kanat yapısı artık monostabil, yani enerji uygulanmadığında her zaman tek bir konuma geri dönecek – ortada aşağı doğru eğimli ve kanatlar yukarıda.Şişirildiğinde, tek üst pnömatik aktüatör aşağı doğru kıvrılır ve kanat yapısının ortasını aşağı doğru çeker, bu da kanatların aşağı doğru fırlamasına neden olur. Ancak aktüatörün sönmesine izin verildiği anda, yapının elastik geri yükleme kuvveti, onun varsayılan pozisyonuna geri fırlamasına neden olur ve bu süreçte kanatları yukarı doğru çeker.

Intel Core Ultra 9 285H ve Ultra 5 225H test edildi! işte ilk sonuçlar

0

Intel’in yeni nesil Arrow Lake işlemcileri, dizüstü bilgisayar segmentinde heyecan yaratmaya devam ediyor. Daha önce CES 2025 etkinliğinde tanıtılacağı açıklanan Core Ultra serisi, şimdi Bapco CrossMark test sonuçlarıyla gündemde. Serinin en dikkat çeken üyelerinden Intel Core Ultra 9 285H ve Ultra 5 225H modelleri, performans artışları ve yenilikçi özellikleriyle öne çıkıyor.

Intel Core Ultra 9 285H ve 225H: neler sunuyor?

Intel’in H serisi işlemcileri, orta seviyeden düşük güç tüketimine sahip cihazlara kadar geniş bir yelpazeyi hedefliyor. Yeni Arrow Lake işlemcilerinde Ultra ve Ultra olmayan sürümler ayrımı dikkat çekiyor. Ultra serisi, önceki nesil Meteor Lake işlemcilerine kıyasla %11 ila %23 arasında performans artışı vaat ediyor.

  • Core Ultra 9 285H:
    • 16 çekirdek ve 16 iş parçacığı ile geliyor.
    • Grafik biriminde Arc 140T tercih edilmiş.
    • Bapco CrossMark testlerinde sırasıyla:
      • Üretkenlik1.716 puan (+%10)
      • Yaratıcılık2.287 puan (+%15)
      • Duyarlılık1.422 puan (+%1)
    • Genel performans1.888 puan (+%11)
  • Core Ultra 5 225H:
    • 14 çekirdek ile geliyor.
    • 7 Xe çekirdekli grafik birimi bulunuyor.
    • Bapco CrossMark testlerinde sırasıyla:
      • Üretkenlik1.712 puan (+%23)
      • Yaratıcılık2.173 puan (+%27)
      • Duyarlılık1.451 puan (+%11)
    • Genel performans1.850 puan (+%23)

Saat hızlarının tam olarak açıklanmadığı işlemcilerin, 5.0-5.4 GHz aralığında çalışacağı tahmin ediliyor.

Performans artışı dikkat çekiyor

Test sonuçlarına göre:

  • Core Ultra 9 285H, üretkenlik ve yaratıcılık testlerinde %10-15 arası bir gelişme sağladı.
  • Core Ultra 5 225H ise genel performansta %23’lük bir artışla selefine göre önemli bir sıçrama yaptı.

CES 2025 beklentileri yükseliyor

Intel Core Ultra 9 285HArrow Lake-H ve HX ailesi ile birlikte CES 2025 etkinliğinde tanıtılması bekleniyor. Ancak, Ultra olmayan sürümlerin çıkış tarihi henüz açıklanmadı. Aynı etkinlikte AMD’nin Strix Halo işlemcilerini tanıtması beklenirken, rekabetin oldukça kızışacağı öngörülüyor.