Apple, Hindistan’daki hamleleriyle Trump ile arasını bozdu!

Trump, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir sosyal medya paylaşımında, ABD’de satılacak iPhone’lerin ABD’de üretilmesi gerektiğini vurgulayarak aksi durumda Apple ürünlerine yüzde 25 oranında gümrük vergisi uygulanabileceğini duyurdu. Bu açıklama, Trump’un doğrudan Apple’ye yönelik en ekonomik tehditlerinden biri olarak yorumlandı.

Apple ise son dönemlerde Çin yerine Hindistan’ı üretim üssü olarak ön plana çıkarıyor. CEO Tim Cook, bu planı geçtiğimiz haftalarda finansal sonuçlar toplantısında doğrulamış ve ABD pazarına yönelik iPhone’lerin büyük bölümünün Hindistan’da üretileceğini açıklamıştı.

Trump’un bu çıkışı kamuoyunda ve sektör analizlerinde geniş yankı buldu. Teknoloji devinin tedarik zinciri konusunda uzman isimlerinden Ming-Chi Kuo, üretim hatlarının ABD’ye taşınmasının Apple için kârlılığı ciddi şekilde azaltacağını belirtiyor. Ona göre, Apple için en mantıklı seçenek, ithalata uygulanacak vergiyi göze alıp üretimi Hindistan’da sürdürmek. UBS analisti David Vogt ise söz konusu gümrük vergisinin Apple’nin hisse başına yıllık kârını yalnızca 51 sent düşüreceğini, bunun da ölçülü bir etki yaratacağını ifade ediyor.

Uygulamada, ABD’de iPhone üretmek sadece ekonomik değil, aynı zamanda lojistik anlamda da son derece zorlu. Üretim bantlarının kurulması, makinelerin yerleştirilmesi, eğitimli iş gücünün bulunması ve tüm tedarik zincirinin yeniden inşa edilmesi yıllar sürebilir. Ayrıca, teknoloji devinin üretim için ABD’ye ithal edeceği parçaların da ek gümrük vergilerine tabi tutulma riski bulunuyor. Bu da nihai maliyeti daha da artırabilir.

Apple Hindistan’da büyümeye devam ediyor

Apple, Hindistan’da üretim kapasitesini hızla artırıyor. Şirketin ana üretim ortağı Foxconn, Hindistan’da 1,5 milyar dolarlık yeni bir fabrika inşa ediyor. Bu tesisin de iPhone üretiminde kullanılacağı düşünülüyor. Trump’un tehdidinin Hindistan üretimini doğrudan nasıl etkileyeceği ise belirsizliğini koruyor. Uzmanlar, Trump yönetiminin Hindistan kaynaklı telefonlara özel bir gümrük vergisi uygulamaya yönelmesi halinde teknoloji devinin hukuki yollarla karşılık verebileceğine işaret ediyor.

Şu an için Apple, Trump döneminde Çin kaynaklı telefonlar için alınan gümrük muafiyetinden yararlanıyor. Ancak bu muafiyetin haziran sonrasında devam edip etmeyeceği belirsiz. Apple ise Trump’un açıklamalarıyla ilgili herhangi bir yorum yapmaktan kaçındı.

Trump’un tehdidi manşetlerde dikkat çekici olsa da, Apple gibi küresel üretim devleri açısından ABD’de üretime dönüş kısa vadede gerçekçi görünmüyor. Gelişmeler, ABD dış politikasının teknoloji üretiminde ne kadar belirleyici olabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Zoox, robotaksilerini son bir ayda ikinci kez geri çağırıyor!

Zoox, 8 Mayıs’ta meydana gelen bir olayda robotaksisinin kavşakta dönüş yaptığı sırada bir elektrikli scooter sürücüsüyle çarpıştığını açıkladı. Kazada hafif şekilde yaralanan scooter sürücüsü, tıbbi yardım almayı reddetti.

Zoox’un blog yazısına göre, robotaksi düşük bir hızla seyir halindeyken kavşakta yol vermek için fren yaptı ve o sırada elektrikli scooter sürücüsü aracına hakim olamayarak robotaksiye çarptı. Şirket, kazayla ilgili olarak Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi’ne (NHTSA) gönüllü bir yazılım geri çağırma bildirimi sundu. Geri çağırma, 270 aracı kapsıyor.

NHTSA, geri çağırma bildirisini aldığını doğrularken, sürücüleri özellikle scooter veya bisiklet gibi savunmasız yol kullanıcılarına karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı. Kurum, otonom araçların temas sonrası hareket etmeye devam etmesinin ciddi riskler barındırdığını belirtti. Daha önce General Motors’un desteklediği Cruise şirketi, benzer bir kazanın ardından robotaksi faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmıştı.

Bu, Zoox’un sadece iki hafta içinde yaşadığı ikinci ciddi yazılım sorunu. Mayıs başında, Las Vegas’ta başka bir otonom araç kazası yaşanmış ve şirket, başka bir yazılım hatası nedeniyle 270 aracını geri çağırmıştı. O olayda, Zoox aracı başka bir otomobille çarpışmış ve her iki araçta da hafif hasar meydana gelmişti. Bu geri çağırmada da araçların, diğer araçların hareketlerini yanlış tahmin etme riski bulunduğu belirtilmişti.

Otonom ulaşım sektöründe rekabet kızışıyor

Amazon, 2020 yılında Zoox’u 1 milyar doların üzerinde bir bedelle satın almış ve otonom ulaşım sektöründeki vizyonunu bu şirket aracılığıyla gerçekleştirmek istediğini açıklamıştı. Şirket şu anda ABD’de halka açık yollarda testlerine devam ediyor.

Bu sırada Alphabet’in sahibi olduğu Waymo, Phoenix, San Francisco, Los Angeles ve Austin’de sürücüsüz yolcu taşıma hizmetlerini halihazırda başlatmış durumda. Tesla ise temmuz ayında Austin’de kendi robotaksi filosunu hizmete sokmayı ve ardından San Francisco, Los Angeles ve San Antonio’ya yayılmayı planlıyor.

Zoox’un art arda gelen geri çağırmaları, otonom araç teknolojisinin güvenlik sınavından tam olarak geçip geçmediğini yeniden tartışmaya açıyor. Kamu güvenliği ve yazılım doğruluğu konuları, bu yeni nesil ulaşım sistemlerinin geleceğini doğrudan şekillendirecek gibi görünüyor.

Apple, çocuk güvenliği yasasının geri çekilmesi için çağrıda bulundu!

The Wall Street Journal’ın haberine göre, söz konusu yasa Apple ve Google gibi teknoloji devlerinin tepkisini çekti. Özellikle Apple, bu tür bir düzenlemenin kullanıcı gizliliğini ciddi anlamda tehdit edebileceğini savunuyor.

Henüz Vali Abbott tarafından imzalanmayan yasa tasarısı, telefon ve tablet bilgisayar gibi teknolojik cihazları kullanan kişilerin yaşlarının doğrulanmasını zorunlu hale getiriyor. Ayrıca yasa, bir çocuğun bu cihazları kullanması durumunda, onun App Store hesabının ebeveyn hesabına bağlanmasını ve uygulama indirme işlemleri sırasında ebeveyn onayı alınmasını şart koşuyor. Apple adına yapılan açıklamada, “Eğer bu yasa yürürlüğe girerse, hava durumu veya spor skorları gibi basit uygulamaları indirmek isteyen her Teksaslıdan hassas kişisel bilgiler toplamak ve saklamak zorunda kalınacak.” ifadeleri yer aldı.

Apple, daha önce de bir yasa tasarısına karşı çıkmıştı

Apple ve Google, benzer düzenlemelere karşı daha önce de lobi faaliyetleri yürütmüştü. Nitekim Apple, geçtiğimiz yıl Louisiana’da gündeme gelen benzer bir yasa tasarısının geçmesini engellemişti. Ancak aynı eyalet şimdi tekrar bu düzenlemeyi gündemine aldı. Texas’taki yasa tasarısı ise, ebeveynlerin çocukları üzerindeki dijital denetimini artırma amacıyla savunuluyor.

Destekçilerine göre, bu tarz düzenlemeler sayesinde ebeveynler çocuklarının uygulama indirme alışkanlıklarını daha yakından takip edebilecek ve dijital dünyada daha güçlü bir kontrol sağlayabilecek. Ancak teknoloji firmaları, bu sürecin kullanıcıların özel bilgilerinin riske atılması pahasına yürütülmemesi gerektiği görüşünde.

Texas’taki gelişmeler, en az dokuz başka eyaletin de benzer yasalar üzerinde çalıştığını gösteriyor. Bu durum, önümüzdeki dönemde teknoloji devlerinin daha fazla eyaletle karşı karşıya gelebileceği anlamına geliyor. Apple’ın bu yasaya karşı duruşu, şirketin kullanıcı gizliliğini önceleyen politikalarının bir uzantısı olarak değerlendiriliyor. Gelişmeler, sadece Teksas değil, tüm ABD için dijital haklar ve güvenlik konusunda yeni bir dönemin kapısını aralayabilir.

Lumma kötü amaçlı yazılım için Microsoft devreye girdi

Microsoft ve Adalet Bakanlığı, Lumma kötü amaçlı yazılım imparatorluğuna ağır bir darbe indirmeyi planlıyor. Microsoft, ABD Adalet Bakanlığı (DOJ) ile ortaklık kurarak, şu anda dolaşımda olan en verimli siber suç araçlarından birini ortadan kaldırmak için önemli bir adım attı. Microsoft’un Dijital Suçlar Birimi (DCU), dünya çapında yüz binlerce dijital ihlale karışan bir kötü amaçlı yazılım hizmeti (MaaS) platformu olan Lumma Stealer kötü amaçlı yazılım ağını bozmak için DOJ, Europol ve çeşitli küresel siber güvenlik firmalarıyla iş birliği yaptı.

Microsoft’a göre, Lumma Stealer Mart ile Mayıs ortası 2025 arasında 394.000’den fazla Windows makinesini etkiledi. Kötü amaçlı yazılım, kripto para cüzdanları da dahil olmak üzere oturum açma kimlik bilgilerini ve hassas finansal bilgileri çalmak için siber suçlular arasında tercih edilen bir araç oldu. Okullara, hastanelere ve altyapı sağlayıcılarına karşı gasp kampanyalarında kullanıldı. DOJ web sitesinde: “FBI, LummaC2’nin bu tür bilgileri çalmak için kullanıldığı en az 1,7 milyon örnek tespit etti” ifadeleri yer aldı.

Lumma kötü amaçlı yazılım için seferberlik başladı

Georgia Kuzey Bölgeleri ABD Bölge Mahkemesi’nden alınan bir mahkeme emriyle Microsoft, Lumma’nın altyapısıyla ilişkili yaklaşık 2.300 kötü amaçlı etki alanını kapattı. Adalet Bakanlığı, kötü amaçlı yazılımı dağıtan siber suçlular için komuta ve kontrol merkezleri görevi gören beş kritik LummaC2 etki alanını aynı anda kapattı. Bu etki alanları artık bir hükümet el koyma bildirimine yönlendiriliyor.

Uluslararası yardım, bölgesel sunucuları engelleme çabalarını koordine eden Europol’ün Avrupa Siber Suç Merkezi’nden (EC3) ve Japonya’nın JC3’ünden geldi. Bitsight, Cloudflare, ESET, Lumen, CleanDNS ve GMO Registry gibi siber güvenlik firmaları web altyapısını belirleme ve sökme konusunda yardımcı oldu.

Lumma, LummaC2 olarak da bilinir, 2022’den beri faaliyet göstermektedir, muhtemelen daha önce, ve bilgi çalan kötü amaçlı yazılımını şifreli forumlar ve Telegram kanalları aracılığıyla satışa sunmaktadır. Kötü amaçlı yazılım, kullanım kolaylığı için tasarlanmıştır ve genellikle antivirüs yazılımını atlatmasına yardımcı olmak için karartma araçlarıyla birlikte gelir. Dağıtım teknikleri arasında hedefli kimlik avı e-postaları, sahte marka web siteleri ve “malvertising” olarak bilinen kötü amaçlı çevrimiçi reklamlar bulunur.

Siber güvenlik araştırmacıları, Lumma’nın özellikle tehlikeli olduğunu çünkü suçluların saldırıları hızla ölçeklendirmesine olanak tanıdığını söylüyor. Alıcılar yükleri özelleştirebilir, çalınan verileri izleyebilir ve hatta özel bir kullanıcı paneli aracılığıyla müşteri desteği alabilir. Microsoft Threat Intelligence, daha önce Lumma’yı “Scattered Spider” olarak da bilinen kötü şöhretli Octo Tempest çetesiyle ilişkilendirmişti.

Vercel, web geliştirmeye özel yeni bir yapay zeka modelini tanıttı!

Halihazırda beta aşamasında olan yapay zekâ modeli, metin veya görsel girdilerle çalışabiliyor ve ön yüz ile tam yığın web geliştirme görevlerinde yüksek performans vadediyor.

Modele yalnızca V0 Premium ve Team planına sahip kullanıcılar erişebiliyor. Kullanıma dayalı faturalandırma sistemine dayanan bu hizmet, Vercel’in web geliştiricilerine sunduğu yapay zekâ destekli çözümler arasında dikkat çeken en yeni adım.

Stack Overflow’un 2023 yılı verilerine göre geliştiricilerin %82’si hali hazırda yapay zekâ araçları kullanıyor. Y Combinator’ın W25 girişimlerinden dörtte biri ise kod tabanlarının %95’ini yapay zekâ ile üretiyor. Bu veriler, sektördeki dönüşümün boyutunu net şekilde ortaya koyarken, Vercel’in bu alanda attığı adımı da daha anlamlı kılıyor.

v0-1.0-md, özellikle Next.js gibi modern web framework’leri ile test edilerek optimize edildi. Model aynı anda 128.000 tokene kadar veri işleyebiliyor, bu da onu büyük ölçekli projeler için uygun hale getiriyor. OpenAI’nın API formatıyla uyumlu şekilde çalışan model, mevcut SDK’lar ve araçlarla da kolayca entegre edilebiliyor.

Modelin sunduğu özellikler arasında, geliştiricilerin sıkça karşılaştığı yaygın kodlama hatalarının otomatik olarak düzeltilmesi de bulunuyor. Bu sayede geliştiriciler, kod kalitesini manuel müdahaleye gerek kalmadan artırabiliyor.

Vercelin bu hamlesi sektörde yalnız değil. JetBrains geçtiğimiz ay kendi açık yapay zeka modelini duyururken, Windsurf SWE-1 adlı yeni bir model ailesini piyasaya sürdü. Mistral ise dün sadece geliştiricilere özel görevlerde uzmanlaşmış Devstral adlı modelini tanıttı.

Google Yapay Zeka 'Bilim İnsanı', 10 Yıllık Süper Mikrop Sorununu 2 Günde Çözdü

Ancak bu yeniliklerin yanında bir uyarı da var: Yapay zekâ destekli kod üretim araçları hâlâ güvenlik açıkları ve mantıksal hatalar üretmeye eğilimli. Bu nedenle geliştiricilerin insan denetimi olmadan bu araçlara tamamen güvenmesi riskli olabilir. Vercel’in yeni modeli de bu riskten muaf değil.

Yine de, v0-1.0-md, web geliştirmede üretken yapay zekânın gücünden faydalanmak isteyen geliştiriciler için yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Özellikle hızlı prototipleme, kullanıcı arayüzü üretimi ve kod hatalarının giderilmesi gibi görevlerde bu modelin sunduğu pratik çözümler dikkat çekiyor.

Aigen robotik ayıklama robotunu yeniledi

0

Tarım teknolojisi girişimi Aigen, Element otonom ot ayıklama robotunun ikinci neslini tanıttı. Batı Yakası’ndaki büyük bir pamuk yetiştiricisiyle stratejik ortaklık kurduğunu duyurdu. Aigen robotik ayıklama teknolojisiyle büyük ilerlemeler kaydediyor. Güncellenen Element gen2’nin selefinden daha geniş ve uzun olduğunu, bu sayede güneş enerjisiyle çalışan filolarının orijinal ürün grubuna ek olarak daha uzun boylu pamuk, soya ve şeker pancarı tarlalarında da çalışabileceğini söyledi. Bu sayede makinelerin artık dünya çapında milyonlarca tarlada çalışabileceğini belirtti.

Aigen robotik ayıklama sistemini yeniliyor

Aigen’in CEO’su Kenny Lee: “Element gen2 ile çiftçilerin pratik bir ayıklama çözümünde gerçekten neye ihtiyaç duyduğunu öğrendiğimiz her şeyi uyguladık. Robotik ekiplerimiz artık gerçek pamuk tarlalarında çalışıyor ve Aigen robotik ayıklama ile kimyasal kullanımını azaltırken verimi artıran daha akıllı bir alternatif sunuyor. Ünlü Bowles Farming Company ile çalışmak, robotlarımızın günümüzün çeşitli çiftçilik operasyonları için güvenilir, uygun maliyetli yabani ot kontrolü sağladığını doğruluyor” dedi.

Element, ağ bağlantısı üzerinden birlikte çalışan beş, 10 veya 20’den fazla robottan oluşan ekiplerle ekin tarlalarını elle ayıklama ihtiyacını ortadan kaldırmak için tasarlanmıştır. Sadece güneşle çalışan beş ünitelik bir filo, yabani otları tespit etmek ve mekanik vurucularla temizlemek için yapay zeka görüşünü kullanarak sezon başına 200 dönümlük alanı otonom olarak yönetebilir ve fosil yakıt veya kimyasal kullanmayan çevre dostu bir çözüm sunar.

Her robot, şirketin ıslak ve çamurlu koşullarda engebeli çiftlik arazilerinde hareket edebildiğini söylediği dört bağımsız tahrik tekerleği tarafından manevra yapılan masa benzeri bir platformun üstündeki 350 watt’lık bir güneş panelinden oluşur. Aigen robotik ayıklama sırasında otlar, ünitenin önündeki bir sensör tarafından algılanan otlara çarpmak için aşağı doğru yayılan, kürek şeklindeki çapalarla temizlenir.

Element’teki diğer iyileştirmeler arasında, tüm gün durmadan çalışabilmelerini sağlayan %50 daha fazla güç sağlayan geliştirilmiş güneş panelleri ve pil depolama sistemleri yer alıyor. Robotun hesaplama yeteneği de önemli ölçüde daha hızlı yabani ot tespiti ve çok üniteli filoların daha iyi koordinasyonu için dört kat artırıldı. Robotlar ayrıca, büyümenin çeşitli aşamalarında yabani otları tespit etmede doğruluğu artıran stereo derinlik algısıyla yükseltildi.

Yapay zeka içerik tespiti için yeni araç duyuruldu

0

Google, yapay zeka tarafından üretilen içeriği tespit etmeye yardımcı olacak yeni bir araca sahip. SynthID Detector, içeriğin Google’ın yapay zeka araçlarıyla oluşturulup oluşturulmadığını belirleyen bir ‘doğrulama portalı görevi görüyor.

Yapay zeka içerik tespiti

Google, Google I/O’da, içeriğin Google’ın AI araçlarının yardımıyla oluşturulup oluşturulmadığını kontrol etmenizi sağlayan yeni SynthID Detector aracını duyurdu. Google DeepMind’dan Pushmeet Kohli, bir blog yazısında SynthID Detector’ı “Google AI ile oluşturulan AI tarafından üretilen içeriği hızlı ve etkili bir şekilde tanımlayabilen bir doğrulama portalı” olarak tanımlıyor. Ayrıca “çeriğin hangi bölümlerinin SynthID ile filigranlanmış olma olasılığının daha yüksek olduğunu vurgulayabiliyor.

Kohli, SynthID filigranlarının Google’ın Gemini, Imagen, Lyria ve Veo modelleri tarafından oluşturulan içerikler de dahil olmak üzere yapay zeka tarafından oluşturulan görsellere, metinlere, seslere ve videolara uygulandığını söylüyor.

Kohli’ye göre araç şu şekilde çalışıyor: “Google’ın AI araçları kullanılarak oluşturulmuş bir resim, ses parçası, video veya metin parçası yüklediğinizde, portal medyayı bir SynthID filigranı için tarayacaktır. Bir filigran algılanırsa, portal içeriğin filigranlanma olasılığı en yüksek olan belirli kısımlarını vurgulayacaktır. Ses için portal, SynthID filigranının tespit edildiği belirli bölümleri belirliyor ve görüntüler için filigranın bulunma olasılığının en yüksek olduğu alanları belirtiyor” ifadeleri yer alıyor.

Kohli: “İlk test aşamasının ardından portal, SynthID Detector’a erişim kazanmak için bekleme listesine kaydolan kullanıcılara kademeli olarak sunulacak ” diyor

Milyar dolarlık yapay zeka girişimi batıyor

Yapay zeka sektörü giderek artan maliyetlerle ve halüsinasyonların giderek artmasıyla boğuşurken, yatırımcılar sabırsızlanıyor. Bir yatırım şirketi, uygulama geliştirmeyi “pizza sipariş etmek kadar kolay” hale getirmeyi amaçlayan İngiltere merkezli bir yapay zeka girişimi olan Builder.ai’nin sahip olduğu hesaplardan 37 milyon dolar ele geçirdi. Bloomberg’e göre bu, şirketin elinde sadece 5 milyon dolar bıraktı ve kıdemli borç verenlerin şirketi temerrüde düşürmesine neden oldu.

Milyar dolarlık yapay zeka girişimi nakit akışı sağlayamıyor

Gemiyi ayakta tutacak çok az nakit kaldığından, CEO Manpreet Ratia girişimin kapılarını kapattı ve iflas başvurusunda bulundu. Builder.ai daha önce oyundaki en iyi finanse edilen teknoloji girişimlerinden biriydi ve teknoloji devi Microsoft, Japon yatırım şirketi SoftBank ve Katar hükümetinin egemen servet fonu gibi büyük kaynaklardan 450 milyon doların üzerinde destek alıyordu. Bu, ona 1 milyar doların üzerinde bir değer kazandırdı ve Mark Zuckerberg’in Meta’sıyla karşılaştırıldı.

Ratia, Financial Times’a yaptığı açıklamada, şirketin ” tarihi zorluklardan ve geçmişte mali pozisyonunda önemli bir gerginlik yaratan kararlardan kurtulamadığını” belirterek, ABD ve İngiltere hesaplarında “sıfır dolar” ile işletmeyi yönettiğini söyledi. FT’ye göre, CEO, Mart ayında Builder.ai’nin yöneticisi ve “baş sihirbazı” Sachin Dev Duggal’ın , azalan nakit fonunu yakarken şirketi yüz milyonlarca dolar borç altına sokmasının ardından onun yerini aldı .

Duggal da Hindistan’daki yetkililer tarafından yürütülen yüksek riskli bir yasal soruşturmada karşı karşıyaydı ve yetkililer onu iddia edilen bir kara para aklama davasında şüpheli olarak adlandırdı. Duggal ise suçlamaları reddederek sadece bir tanık olduğunu söyledi. Ancak FT ayrıca Duggal’ın yakın kişisel bağları olan bir denetçinin hizmetlerine büyük ölçüde güvendiğini bildirdi.

Birçok yapay zeka girişimi, teknoloji tutkunu risk sermayedarlarının ötesinde istikrarlı bir gelir akışı bulmakta zorlanıyor ve önemli sayıda girişim, yatırımcıları yapay zekalarının nakit akışını sürdürme yetenekleri konusunda yanıltırken yakalandı.

Klarna yapay zeka çalışanlarla başarılı olamadı

0

Fintech şirketi Klarna bu yılın ilk çeyreğinde 99 milyon dolar net zararla karşı karşıya. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine kıyasla iki kattan fazla. Şirket, bir zamanlar değeri 15 milyar doların üzerinde olan ve merakla beklenen ABD’deki halka arzını geçen ay durdurmuştu. Bu durum özellikle dikkat çekici çünkü CEO Sebastian Siemiatkowski daha önce yapay zeka teknolojisine daha fazla yatırım yapmasının ardından bir yıldır kimseyi işe almadığını söylemişti.

Klarna yapay zeka çalışanlarla sürdürülebilir model oluşturamadı

Bu ayın başlarında Bloomberg ile yaptığı bir röportajda Siemiatkowski, bu kumarın işe yaramadığını açıklayarak oldukça farklı bir ton kullandı. Müşteri hizmetleri söz konusu olduğunda “isterseniz her zaman bir insan vardır” diye itiraf etti. Yatırımcıların yaygın ekonomik belirsizlik nedeniyle bazı zor sorular sormaya başlamasıyla birlikte zamanın bir işareti. Yine de, bu tam bir geri dönüş değildi. Siemiatkowski geçen hafta yapay zekayı benimsemesini savundu ve bu teknolojinin Klarna’nın iş gücünü yüzde 40 oranında küçültmesine olanak tanıdığını söyledi.

Financial Times’ın haberine göre kazanç açıklamasında Siemiatkowski’nin yapay zeka tarafından oluşturulmuş bir avatarı yönetici olarak göreve başladı. Bu durum şirketin teknolojiden vazgeçmekten çok uzak olduğunu gösteriyor. Ancak teknolojiye yönelik kamuoyu desteği açıkça azalıyor. Çeviri şirketi Duolingo, tartışmalı CEO’su Luis von Ahn’ın yapay zekanın kademeli olarak tüm yüklenicilerin yerini alacağını duyurmasının ardından, özellikle TikTok’ta olmak üzere sosyal medya kullanıcılarından gelen bir tepki seline maruz kaldı.

Klarna’nın kredi kayıpları, Başkan Donald Trump’ın ticaret savaşının etkisini göstermesiyle yaygın ekonomik belirsizlik ve düşen tüketici güvenini yansıtarak, yıllık bazda yüzde 17 artarak 136 milyon dolara çıktı.

OPET UTTS montaj çözümü sunuyor

OPET, Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) süreçlerinde T.C. Darphane Genel Müdürlüğü tarafından yetkilendiren sektöründeki tek akaryakıt dağıtım firması olarak müşterilerine montaj hizmeti sunmayı hedefliyor. OPET, yetkili UTTS montaj merkezleriyle sistemin kurulumunu kolaylıkla geçekleştirirken şahıs firmalarından büyük işletmelere kadar geniş bir yelpazede UTTS dönüşümü için en uygun çözümleri sunuyor.

Araç sayısı fazla olan işletmelere mobil montaj imkânı

UTTS çözüm danışmanları ile araç sahiplerinin sorularına yanıt üreten OPET, randevu sistemi ile yetkili montaj noktalarında dönüşüm hizmeti verirken, aynı zamanda avantajlı ürün ve hizmetleri ile de müşterilerini buluşturuyor. Geniş filo sahibi işletmeler için istasyonlara gitmeden yerinde “mobil montaj” seçeneği sunan OPET; Opet Pay, Otobil, Otobil Mobil ve Otobil Kart çözümleriyle hızlı ve avantajlı ödeme imkânı sağlıyor. OPET’in indirim ve filo yönetimi sağlayan ürünlerinden, UTTS dönüşümünü OPET dışında gerçekleştirmiş olan müşterileri de faydalanabiliyor.

OPET Genel Müdürü Özgür Kahramanzade, “Sadece akaryakıt tedarik eden bir marka olmanın ötesinde, müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir iş ortağı olmayı amaçlıyoruz. Kapsayıcı bir bakış açısı ile hız, tasarruf ve ödeme kolaylığı sağlayacak yenilikçi çözümler üretiyoruz. UTTS dönüşüm sürecinde de müşterilerimizi bilgilendirmeye ve ihtiyaçlarına yönelik en doğru çözümleri sunmaya devam ediyoruz. OPET Müşteri İletişim Merkezi’nde UTTS Çözüm uzmanlarımızdan oluşan bir ekibimiz bulunuyor. Ayrıca OPET Whatsapp hattından da markamızın bilgi birikimine ulaşılabiliyor. Sektörümüzün en gelişmiş Whatsapp chatbot’unu da bir dijital çözüm danışmanı olarak müşterilerimizin kullanımına sunduk. Dijital montaj randevu sisteminden, OPET güvencesinde montaja ve montaj sonrasında da avantajlı ürünlerin seçimine kadar birçok hizmetimiz bulunuyor. OPET olarak teknoloji ile iş süreçlerini bir araya getirmenin haklı gururunu yaşıyoruz” diye konuştu.

UTTS uyumlu ödeme sistemi

Opet Mobil uygulamasını indiren UTTS’li kullanıcılar, Opet Pay dijital cüzdan ile araçtan inmeden ödeme yapabiliyor ve yüzde 5’e varan nakit iade kazanıyor. 30 gün vadeli, faizsiz kredi avantajından da yararlanıyor. Taahhüt gerektirmeden aktifleşen Otobil Mobil ise istasyonda temassız ödeme ve araç tüketim-kilometre takibini tek bir uygulamada topluyor.

Yapay zeka öğretmenler insanlardan daha başarılı

0

Luis von Ahn’a göre yapay zeka yakında öğrencileri insan öğretmenlerden daha etkili bir şekilde destekleyecek. Business Insider ile yaptığı bir röportajda öğrenme şeklimizin değişmek üzere olduğunu belirtti. Öğrencilerin yapay zekadan öğrenmesinin geleneksel sınıf eğitiminden öğrenmesinden daha kolay olacağına inanıyor. Ancak öğretmenlerin ve okulların modası geçmediğini, bunun yerine rollerinin önemli ölçüde değişmesinin beklendiğini vurguladı.

Yapay zeka öğretmenler göreve geliyor

Von Ahn, okulların giderek daha fazla çocuklara güvenli ve denetlenen bir ortam sağlamaya odaklanacağını, AI’nın ise öğretmenlerin büyük grup ortamlarında sunmakta sıklıkla zorlandıkları bireyselleştirilmiş eğitimin çoğunu üstleneceğini öne sürüyor. Yetişkin denetimi ve bakımının devam eden önemini vurgulayarak, okulların çocuk bakımı sağlayıcıları olarak da önemli bir işlev gördüğünü belirtti.

Uyarlanabilir öğrenme teknolojilerinin, AI’nın her öğrencinin performansına göre içeriği onun ihtiyaçlarına göre uyarlamasına nasıl izin verdiğini vurguladı; bu, yüzlerce öğrenciyi aynı anda yöneten bir öğretmen için zor, hatta imkansız bir şey. Eğitim kaynaklarının kısıtlı olduğu alanlarda, bu tür AI destekli araçlar özellikle dönüştürücü olabilir.

Potansiyele rağmen, von Ahn eğitimde yaygın değişikliklerin zaman alacağını kabul etti. Herkes sınıflarda AI’yı benimsemeye hazır değil ve bazı toplulukların bu araçları benimsemeden önce daha fazla zamana ve güvenceye ihtiyacı olabilir. Yine de Duolingo gibi platformlar halihazırda otomasyona doğru ilerliyor ve AI sistemleri daha yetenekli hale geldikçe insan yüklenicilere olan bağımlılıklarını azaltıyor.

Küresel olarak, AI’nın eğitime entegrasyonu halihazırda devam ediyor. Örneğin, Ukrayna’nın Mriya uygulaması, öğrenciler için özelleştirilmiş testler üretmek için yapay zekayı kullanıyor ve teknolojinin öğrenmeyi geniş çapta nasıl yeniden şekillendirebileceğini gösteriyor.

Alphabet hisseleri zirve yaptı!

Alphabet hisseleri Perşembe günü %4 oranında yükselerek 175,27 dolara ulaştı. Bu seviye, son üç ayın en yüksek noktası olarak dikkat çekiyor. Hisseler iki gündür art arda yükselişte.

Yatırımcıları en çok heyecanlandıran gelişme ise, AI Mode özelliğinin artık ABD genelindeki tüm Google kullanıcıları tarafından erişilebilir hale gelmesi oldu. Google, bu yeni arama modunu geliştirici konferansında duyurmuş ve dikkatleri üzerine çekmişti.

Google, arama motoruna entegre ettiği yapay zekâ destekli yanıt sistemiyle sadece kullanıcı deneyimini dönüştürmeyi değil, aynı zamanda reklam gelirlerini de artırmayı hedefliyor. Şirketin arama ekibinden bir yönetici, yapay zekâ ile daha karmaşık soruların yanıtlanmasının daha alakalı reklamların gösterilmesine imkân tanıyacağını belirtti. Bilindiği üzere reklamlar, Alphabet’in toplam gelirlerinin büyük kısmını oluşturuyor.

Geliştirici konferansında tanıtılan bir diğer önemli yenilik ise, ileri düzey kullanıcılar için sunulacak olan aylık 249,99 dolarlık AI abonelik paketi oldu. Bu hizmet, yapay zekâdan daha yoğun faydalanmak isteyen profesyonellere hitap ediyor ve şirketin devasa yapay zekâ geliştirme bütçesini nasıl finanse edeceği konusundaki soru işaretlerini de büyük ölçüde ortadan kaldırdı.

Citigroup analisti Ronald Josey, konferans sonrası yayımladığı değerlendirme notunda, “Google’ın arama motoru gelirlerini artırmaya devam ederken, yapay zekâ entegrasyonuyla birlikte bu süreci başarılı şekilde yürütebileceğine artık daha fazla inanıyoruz.” dedi. Josey, AI Mode’un ABD’deki lansmanının ardından kısa sürede gelir elde etme yönünde adımların atılacağını da öngörüyor.

CEO Sundar Pichai, kullanıcıların klasik aramadan yapay zekâ sohbet sistemlerine kaydığı yönündeki kaygıları hafifletmeye çalıştı. “Yaratıcı yapay zekânın yükselişi, arama motorunu tamamen ortadan kaldırmıyor.” diyen Pichai, AI Mode ile bu ikisini harmanlayan bir kullanıcı deneyimi sunulacağını vurguladı.

Alphabet’in hisseleri yılbaşından bu yana yaklaşık %7 değer kaybetmişti, ancak bu son yükseliş, kayıpların bir kısmını telafi etmeye yardımcı oldu. Şirketin yapay zekâ atılımlarını sürdürülebilir ve kârlı hale getirme yönündeki adımları, Wall Street’te olumlu karşılanıyor.

Klarna CEO avatarı ile sunum yaptı

0

Klarna, kazançlarını bildirmek için CEO’sunun yapay zekalı bir avatarını kullandığını söyledi. Sebastian Siemiatkowski, şimdi satın al-sonra öde, halka arza hazır girişimi Klarna’nın bir AI şirketi olduğu fikrine tamamen yaslanıyor. Klarna güncellenmiş üç aylık kazançlarını açıkladığında, şirketin YouTube videosuna göre öne çıkanları sunan AI avatarıydı.

Klarna CEO avatarı gerçeğini aratmadı

AI Siemiatkowski’nin itirafı dışında, bunun AI olduğu belli değildi. Sadece birkaç ince işaret vardı: AI Siemiatkowski çoğu insan kadar göz kırpmıyordu. Ses senkronizasyonu iyiydi, ancak mükemmel değildi. AI ayrıca, insan benliğinin yaygın olarak dolaşan bir kurumsal fotoğrafındaki cekete çok benzeyen kahverengi bir ceket giyiyordu.

Halka açık bir şirket olarak çıkış yapmaya hazırlanan Klarna, güncellenen finansallarını kullanarak 100 milyon kullanıcıya ulaşmak için itici bir faktör olarak yapay zekayı öne çıkardı. Şirket, blog yazısında , dördüncü ardışık karlı çeyrekte yapay zeka kullanımına atıfta bulunarak, “iş gücünü yaklaşık %40 oranında basitleştirdiğini” ve çalışan başına geliri yaklaşık 1 milyon dolara çıkardığını söyledi.

Human Siemiatkowski yaptığı açıklamada: “Şirketin yaklaşık 5.000 çalışanı varken şu anda neredeyse 3.000 çalışanı var.” dedi. Bir CEO’nun yerini bir yapay zekanın alması fikriyle dalga geçen ilk CEO o değil. Viral “insanları işe almayı bırakın” reklam kampanyasıyla bilinen yapay zeka satış temsilcisi girişimi Artisan, CEO’su Jaspar Carmichael-Jack’in kovulup yerine bir yapay zeka CEO’sunun getirilmesinin yer aldığı bir 1 Nisan şakası videosu yayınladı. Ancak belki de AI’ların CEO’ların yerini alması fikri tamamen bir şaka değildir.

Şirket verilerinin büyük parçalarını sindirmek, başarılı iş stratejilerinin yığınlarını incelemek ve bunları kararlar almak için kullanmak üzere SATA akıl yürütme modeli üzerine inşa edilmiş bir AI’dan daha iyi kim olabilir? Aslında, Harvard Business Review’da geçen yıl yayınlanan bir araştırma, GPT-4o kullanan bir modele dayanarak bir AI’nın çoğunlukla insan CEO’lardan daha iyi performans gösterebileceğini buldu.

Signal Windows uygulamasını güncelledi

0

Signal’in Windows uygulamasına gelen yeni güncelleme, kullanıcıların Recall’un ekran görüntülerinden kaçınmasına yardımcı olacak ancak başka sorunlara da yol açabilir. Signal, Microsoft’un Geri Çağırma (Recall) özelliğinin güvenli sohbetlerinizin ekran görüntüsünü alamamasını sağlamak için, varsayılan olarak ekran güvenliğini etkinleştiren Windows 11 istemcisi için yeni bir Signal sürümü yayınlayarak yenilikçi adımlar atıyor. Bu, kullanıcıların bilgisayarlarında veya telefonlarında bir Netflix şovunun ekran görüntüsünü kolayca almasını engelleyen aynı DRM’dir ve burada kullanılması, ekran okuyucular gibi erişilebilirlik özelliklerini kullanan kişiler için sorunlara neden olabilir.

Signal Windows uygulaması için yeni özellikler aktif

Signal, özelliği devre dışı bırakmayı kolaylaştırdığını söylese de Signal Ayarları > Gizlilik > Ekran Güvenliği altında, bu noktaya hiç gelmemeliydi. Geliştirici Joshua Lund, Microsoft gibi işletim sistemi satıcılarının “Signal gibi uygulamaların geliştiricilerinin, uygulamalarındaki hassas bilgilere işletim sistemi düzeyindeki yapay zeka sistemlerine erişim izni vermeyi reddetmek için her zaman gerekli araçlara ve seçeneklere sahip olmalarını sağlamaları gerektiğini” yazıyor.

Recall’ı geçen ay nihayet piyasaya sürmeden önce iki kez ertelememize rağmen , “fotoğrafik hafıza” özelliği henüz uygulama geliştiricilerinin kullanıcılarının hassas içeriklerini yapay zeka destekli arşivlerinden çıkarması için bir API’ye sahip değil. Aldığınız bir resmin açıklaması veya geniş bir konuşma konusu gibi hatırlayabildiğiniz her şeyi kullanarak e-postaları veya sohbetleri (Signal’dakiler dahil) bulmak için yararlı olabilir. Ancak aynı zamanda büyük bir güvenlik ve gizlilik sorunu da olabilir.

Siber tehditlerin 2025 manzarası! – Cihazlarımız ne kadar güvende?

Kullandığımız telefonlar, dizüstü bilgisayarlar ve akıllı saatler gün boyu kişisel verilerimizi taşırken, perde arkasında kaç saldırıdan kıl payı kurtulduğumuzu biliyor muyuz? Sadece 2024’te, küresel ölçekte 33,3 milyon mobil tehdit engellendi; Kaspersky laboratuvarları her gün 467 bin yeni zararlı dosyayı katalogluyor.

Yine de pek çoğumuz “güncellemelerim açık, sorun yok” diyerek yolumuza devam ediyoruz. İşte tam da bu soruları aklımda taşıyarak Tayland’ın Phuket adasında düzenlenen Cyber Security Weekend – META 2025 buluşması oturumlarına katıldık.

Sıfır-Gün açıkları rekor seviyede

Kaspersky Küresel Araştırma ve Analiz Ekibi, son iki yılda 32 kritik sıfır-gün açığını belgeledi; zincirin en taze halkası Mart 2025’te Google Chrome’da bulunan zafiyet oldu. Araştırmacılar, sıfır-günlerin kara piyasada değerinin artmasıyla, devlet destekli grupların yama çıkmadan saatler önce bile açık satın alabildiğini vurguluyor.

APT sahnesi

Gelişmiş kalıcı tehditler (APT) taktik ve coğrafya çeşitliliğini artırarak yoluna devam ediyor. Lazarus grubunun toplam 10 milyar dolar değerindeki kripto para hırsızlığı hâlâ rekor düzeyde dururken, SideWinder denizcilik rotalarını ve liman tedarik zincirini vuruyor. USB bellekle “air-gap” sistemlere sızan Tetris Phantom ise internete kapalı ağların bile güvenli olmadığını hatırlatıyor.

Fidye yazılımlarında kurumsal dönem

Verilere göre saldırı sayısı azalıyor gibi görünse de fidye yazılımlarının zarar katsayısı yükseliyor. Çeteler artık kırmızı-ekip saldırganlarından pazarlıkçılara, hatta medya sözcülerine kadar departmanlaşmış yapılarla çalışıyor.

Yeraltı servislerinden SantroX AI, abone olan suçlulara dört katmanlı şifreleme kullanan fidye yazılımlarını dakikalar içinde üretebilecek araç seti sunuyor. Güvenlik araştırmacıları, “hız ve ölçek ekonomisi”nin artık suç dünyasında da geçerli olduğuna dikkat çekiyor.

Tedarik zinciri tuzağı

2024’ün yılın hikayesi unvanı, imzalı güncellemelere veya popüler açık kaynak paketlerine gizlenen arka kapılara gitti. 3CX telefon yazılımına saklanan casus kod, Free Download Manager’ın resmî sitesinden üç yıl süreyle dağıtılan zararlı sürüm ve XZ sıkıştırma kütüphanesine gömülü backdoor vakası, “güvenilir” etiketinin bir ürünün otomatik olarak güvenli olduğu anlamına gelmediğini gösterdi. Uzmanlar, tedarikçi zincirinde proaktif denetim yapılmadıkça benzer vakaların artacağı görüşünde birleşiyor.

Kaspersky, özellikle üretim sektörüne özel geliştirdiği SCADA ve IoT uyumlu güvenlik ajanlarıyla endüstriyel alanda da fark yaratıyor. “Fırın gibi kesintisiz çalışması gereken üretim hatlarında geleneksel antivirüsler yetersiz kalıyor. Biz bu sektörler için düşük kaynak tüketimli, offline çalışan ve bilgi dışa aktarmayan çözümler sunuyoruz,” diyen Özar, OT (Operational Technology) güvenliğinin önümüzdeki yıllarda daha da öne çıkacağını vurguluyor.

Mobil cephede yükselen risk

Veriler, mobil bankacılık truva atı ailelerinin 2024’te 3,6 kat büyüdüğünü gösteriyor. Bölgedeki zirve ülke Türkiye; saldırıların üçte birinde Meland grubunun kodu kullanıldı. Ayrıca yapay zeka destekli SparkCat zararlısı, telefon galerisindeki kripto cüzdan kurtarma ifadelerini optik karakter tanıma yoluyla çalan ilk örnek olarak kayda geçti. NFC üzerinden PIN kopyalamaya dayalı dolandırıcılık senaryolarının 2025’te temassız ödemeleri baskı altına alması bekleniyor.

Türkiye’de tehdit dengesi

Kaspersky telemetrisi, 2024 boyunca Türkiye’de 10 ayrı APT kampanyası tespit edildiğini ortaya koyuyor. Hedef listesinin ilk sırasında kamu ve finans kuruluşları yer alırken, mobil bankacılık truva atlarında Türkiye hâlâ Orta Doğu-Afrika bölgesinin “en cazip” ülkesi konumunda.

Yerel ekosistemdeki en büyük açık ise kimlik avına karşı düşük farkındalık. Uzmanlar, kullanıcı refleksleri güçlendirilmedikçe teknik bariyerlerin tek başına yeterli olmayacağı konusunda hemfikir. İlkem Özar (Kaspersky Türkiye Genel Müdürü) ülke pazarındaki risk haritasını ve yatırımları anlattı.

Kaspersky Türkiye, şirketin küresel büyüme stratejisinde Brezilya ve Hindistan’la birlikte özel olarak yatırım yapılan üç ülkeden biri. İlkem Özar, “Türkiye’ye yönelik hızlandırılmış yatırım programımız kapsamında teknik destek, satış ve pazarlama ekiplerimizi büyüttük. 2028’e kadar Türkiye operasyonumuzu 5 katına çıkarma hedefiyle ilerliyoruz,” diyor.

Şirketin Türkiye kayıtlı çalışan sayısı 20’yi aşarken, özellikle kurumsal destek ve uçtan uca güvenlik çözümleri konusunda yerli teknik ekiple hizmet verilmesi büyük önem taşıyor.

Telefonlarımız temassız ödemede risklerle karşı karşıya. Gerçekten telefonlarımız güvende mi? Bu sorunun cevabını öğrenmek için Kaspersky GReAT’in mobil tehdit ustası Baş Güvenlik Araştırmacısı Tatyana Shishkova’ya mikrofonu uzattık.

Yapay zekanın iki yüzü

Türkiye genelinde 500’den fazla aktif iş ortağıyla çalışan Kaspersky, özellikle Anadolu’daki KOBİ’lere MSP (hizmet olarak güvenlik) modeliyle erişiyor. “Bölgesel büyümede partner ekosistemimiz en önemli taşıyıcı güç,” diyen Özar, Silver, Gold ve Platinum seviyelerinde iş ortaklarına teknik eğitimler verdiklerini ve bu yolla yerli uzmanlık ekosistemine katkı sağladıklarını belirtiyor.

Kaspersky AI Teknoloji Araştırma Merkezi, 600 milyon dosyayla eğitilmiş sinir ağlarının ayda 1 milyon yeni tehdidi otomatik işaretlediğini açıkladı. Ancak aynı oturumda, büyük dil modellerinin saldırganlara polimorfik kod yazdırmak ve yüksek hacimde oltalama e-postası üretmek için kullanıldığına dair kanıtlar da paylaşıldı. “AI’nin sunduğu otomasyon savunma kadar saldırı tarafını da güçlendiriyor; dengeyi, güvenlik topluluğunun ne kadar hızlı adaptasyon geliştireceği belirleyecek” yorumu öne çıktı.

Phuket’teki Cyber Security Weekend’in ana fikri netti: Dijital tehditler olgunlaşıyor, savunma anlayışı da aynı hızla evrilmek zorunda. “Güvenlik” artık tek başına bir yazılım değil; sürekli sorgulama, hızlı yanıt ve bilinçli kullanıcı reflekslerinin birleşimi. Siz ne düşünüyorsunuz? 

Aurora Innovation sürücüsüz kamyonlar için geri adım attı

Aurora Innovation, Amerika’nın ilk sürücüsüz yük kamyonlarını kamu yollarına çıkardıktan sadece birkaç hafta sonra, insanların yeniden direksiyon başında olduğunu itiraf etti. Bu karar, Pittsburgh merkezli otonom sürüş teknolojisi geliştiricisinin uzun süredir ortağı olan kamyon üreticisi PACCAR ile yaşanan görünürdeki anlaşmazlığın ardından geldi.

Aurora Innovation sürücüsüz kamyonlar için erken aşamada

Sektördeki pek çok kişiyi şaşırtan karar, CEO Chris Urmson’ın Aurora internet sitesinde yayınlanan blog yazısında açıklandı. Urmson, yaptığı kısa açıklamada, Seattle merkezli kamyon üreticisinin, “baz araç platformlarındaki belirli prototip parçalar nedeniyle sürücü koltuğunda bir kişinin olmasını” talep ettiğini söyledi. Bu “prototip parçaların” ne olduğu konusunda başka bir açıklama yapılmadı.

Urmson: “Güvenlik davamızı oluşturan kapsamlı testler (yaklaşık 10.000 gerekliliği ve 2,7 milyon testi kapsayan) ve analizlere dayanarak, kamyonu güvenli bir şekilde çalıştırmak için bunun gerekli olmadığından eminiz. PACCAR uzun zamandır ortağımızdır ve uzun değerlendirmelerden sonra, isteklerine saygı duyduk ve bazı seyahatlerimizde arkada yolculuk yapan gözlemciyi arka koltuktan ön koltuğa taşıyoruz. Bu gözlemci aracı kullanmayacak. Aurora Sürücüsü, gerektiğinde güvenli bir yere çekmek de dahil olmak üzere tüm sürüş görevlerinden tam olarak sorumlu olmaya devam edecek” dedi.

PACCAR henüz karar hakkında kamuoyuna bir yorum yapmadı, ancak şirketin teknolojinin gerçekten kullanıma hazır olup olmadığı konusunda çekinceleri olduğunu varsaymak makul görünüyor. Aurora’nın dönüşü kendi başına yeterince şaşırtıcı olsa da, belki daha endişe verici olan Urmson’ın durumun ne zaman veya nasıl çözülebileceğine dair bir referans vermemiş olması. Ayrıca, lansmanın zaman çizelgesini kimin belirlediği sorusu da gündeme geliyor: teknoloji geliştiricisi mi yoksa kamyon üreticisi mi?

Beklediğiniz gibi Urmson olumlu bir tablo çizmeye istekliydi ve kamyonlara takılan otonom sürüş teknolojisi Aurora Driver’ın “Dallas ve Houston arasındaki ticari kalkış şeridimizde sürücüsüz olarak 6.000 milden fazla yol kat ettiğini” belirtti.

Anthropic, Claude 4 serisi ile yeni bir atılım yapıyor!

Bu yeni seri; Claude Opus 4 ve Claude Sonnet 4 olmak üzere iki ayrı modelden oluşuyor. Anthropic tarafından verilen bilgilere göre bu modeller, çok aşamalı akıl yürütme, büyük veri kümelerini analiz etme ve karmaşık görevleri yerine getirme kabiliyetiyle dikkat çekiyor.

Kodlama görevlerine özel olarak optimize edilen Opus 4 ve Sonnet 4 modelleri, geliştiricilere program yazımı ve düzenlemesi konusunda destek sağlamayı hedefliyor. Özellikle Opus 4, Claude 4 serisinin en güçlü modeli olarak tanıtılırken, uzun süreçli iş akışlarında odaklı çaba sürdürebilmesiyle öne çıkıyor. Sonnet 4 ise bir önceki versiyon olan Sonnet 3.7’nin doğrudan yerine geçecek şekilde tasarlandı ve matematik ile kodlama alanlarında önemli iyileştirmeler içeriyor.

Sonnet 4 ücretsiz erişim sağlarken, daha gelişmiş özelliklere sahip Opus 4 yalnızca ücretli kullanıcıların erişimine açık olacak. Modeller, Amazon’un Bedrock ve Google’ın Vertex AI platformlarında API aracılığıyla da kullanılabilecek. Ücretlendirme ise Sonnet 4 için milyon token başına 3/15 dolar, Opus 4 için ise 15/75 dolar olarak belirlendi.

Claude 4 ailesi yalnızca performans değil, aynı zamanda güvenlik açısından da yeni standartlar getiriyor. Şirketin açıklamasına göre, Opus 4 modeli ASL-3 seviyesinde, yani kimyasal, biyolojik veya nükleer silahlar üretme konusunda STEM geçmişine sahip kişilerin kapasitesini artırabilecek düzeyde bilgi sağlama potansiyeline sahip. Bu nedenle model, zararlı içerik tespiti ve siber güvenlik önlemleriyle donatılarak piyasaya sunuldu.

Anthropic, geliştiriciler için Claude Code adını verdiği özel bir araç da sunuyor. Bu araç, terminal üzerinden doğrudan görev çalıştırmayı mümkün kılarken, artık IDE entegrasyonları ve üçüncü taraf uygulamalara bağlanmak için SDK desteği de içeriyor. VS Code, JetBrains ve GitHub için geliştirilen eklentiler sayesinde, geliştiriciler Claude Code’dan doğrudan kod değerlendirme ve hata düzeltme işlemleri yapabiliyor.

Yeni modeller, düşünme sürecini daha kullanıcı dostu hale getirmek amacıyla, çözüm üretmeden önce düşündükleri adımları özetleyen bir arayüzle donatıldı. Ayrıca, bu modeller gerekirse daha fazla zaman ayırarak alternatif çözümleri değerlendirebiliyor. Bu da yapay zekanın karar süreçlerine daha insansı bir yaklaşım kazandırıyor.

Claude 4 modelleri, Google’ın Gemini 2.5 Pro’su ve OpenAI’nın o3 modeliyle kıyasıya rekabet ederken, bazı ölçütlerde öne geçse de hâlen her alanda zirvede değil. Buna rağmen Anthropic, modellerini daha sık güncelleme sözü vererek kullanıcılarını her zaman en güncel ve yetenekli versiyonlarla buluşturmayı hedefliyor.

Yapay zekanın yazılım geliştirme alanında sunduğu potansiyel, güvenlik açıkları ve mantıksal eksikliklerle birlikte değerlendirildiğinde, Claude 4 ailesi bu dengeyi sağlamak için önemli bir adım olabilir.

Esports Dünya Kupası protestolar ile gündemde

0

GeoGuessr topluluk haritaları, EWC’nin insan hakları ihlalleriyle olan bağlantılarına karşı protesto amacıyla karardı. Eylemciler, Espor Dünya Kupası’nın Suudi Arabistan tarafından kullanılan bir spor yıkama aracı olduğunu savunuyor. Ayrıca, Esports Dünya Kupası’nın insan hakları ihlalleriyle olan bağlantıları konusunda farkındalık yaratmak istiyorlar.

Esports Dünya Kupası protestoları

GeoGuessr harita yaratıcılarından oluşan bir grup, oyunun 2025 Esports Dünya Kupası’na katılımını protesto etmek için katkılarını oyundan çekti ve turnuvayı “Suudi Arabistan hükümetinin korkunç insan hakları sicilini gizlemek ve dikkat dağıtmak için kullandığı bir spor aklama aracı” olarak niteledi. Protestocular, karartmanın oyunun yayıncısı GeoGuessr AB’nin 21-27 Temmuz tarihleri ​​arasında Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde düzenlenecek Esports Dünya Kupası’nda planlanan Last Chance Wildcard turnuvasını iptal edene kadar süreceğini söylüyor.

GeoGuessr, oyuncuların yalnızca Google Street View görüntülerini kullanarak konumları belirlemeye çalıştığı bir tarayıcı oyunudur ve alakalı kalmak için topluluk haritacılarına güvenir. 21 Mayıs’ta başlayan karartma, grubun Reddit’te paylaştığı bir açıklamaya göre “en popüler rekabetçi dünya haritalarının büyük çoğunluğu da dahil olmak üzere düzinelerce yaratıcıyı ve haritalarını” içeriyor. Esports Dünya Kupası öncesinde, kaldırılan haritalar on milyonlarca kez oynandı.

En büyük GeoGuessr topluluklarından biri olan Plonk It de Harita Dizini’ni kaldırdı ve harita topluluğunun açık mektubunu paylaştı. Esports Dünya Kupası için protestolar devam ediyor.

EWC için Temmuz ve Ağustos aylarında 24 oyun arasında bölünen toplam 38 milyon dolarlık bir ödül havuzuyla gerçekleşmesi planlanmaktadır. 2025 etkinliğine katılan franchise’lar arasında Rocket League, Apex Legends, Call of Duty, League of Legends, Counter-Strike, Overwatch, Dota 2, Valorant, Street Fighter 6, EA Sports FC ve PUBG yer almaktadır.

Character AI davası sohbet robotlarının sorumluluğunu belirleyecek

0

Google ve bir gencin ölümüne neden olmakla suçlanan sohbet robotu hizmeti Character AI’ya karşı açılan dava, Florida’daki bir yargıcın kararıyla ilerleyebilir. Verilen kararda, Yargıç Anne Conway, Birinci Değişiklik savunma girişiminin Character AI davasının reddedilmesi için yeterli olmadığını söyledi. Conway, video oyunları ve diğer ifade araçlarıyla bazı benzerliklere rağmen, “Character AI’nın çıktısının konuşma olduğunu iddia etmeye hazır olmadığını” belirtti.

Character AI davası Google’a kadar uzanıyor

Karar, AI dil modellerinin mahkemede alabileceği muamelenin nispeten erken bir göstergesi. İddiaya göre intihar düşüncelerini teşvik eden bir sohbet robotuna takıntılı hale geldikten sonra intihar ederek ölen 14 yaşındaki Sewell Setzer III’ün ailesi tarafından açılan bir davadan kaynaklanıyor. Character AI ve Google, hizmetin bir video oyunundaki oyuncu olmayan bir karakterle konuşmaya veya bir sosyal ağa katılmaya benzediğini, bunun da ona Birinci Değişiklik’in sunduğu kapsamlı yasal korumaları sağlayacağını ve muhtemelen bir Character AI davasının başarı şansını önemli ölçüde düşüreceğini savundu. Ancak Conway şüpheciydi.

Yargıç, şirketler bu örneklerle “sonuçlarını esas olarak analojiye dayandırırken”, “analojilerini anlamlı bir şekilde ilerletmiyorlar” dedi. Mahkemenin kararı ” Character AI’nın Birinci Değişiklik koruması almış diğer medyalara benzer olup olmadığına değil; aksine, karar Character AI’nın diğer medyalara nasıl benzediğine” bağlıdır yönünde oldu. Başka bir deyişle Character AI’nın video oyunları gibi şeylere benzeyip benzemediğine bağlıdır çünkü o da konuşma olarak sayılabilecek fikirleri iletiyor. Bu benzerlikler dava ilerledikçe tartışılacak, bu da Character AI davasını genişletiyor.

Google, Character AI’nın sahibi olmasa da, şirket ve ürünle olan bağlantıları nedeniyle davada sanık olarak kalmaya devam edecek; davada ayrı olarak adı geçen şirketin kurucuları Noam Shazeer ve Daniel De Freitas, platformu başlatmak için ayrılmadan önce Google çalışanları olarak platformda çalışmış ve daha sonra orada tekrar işe alınmışlardı. Character AI ayrıca, başka bir genç kullanıcının ruh sağlığına zarar verdiği iddiasıyla ayrı bir Character AI davası ile karşı karşıya ve bir avuç eyalet milletvekili, kullanıcılarla ilişkileri simüle eden “arkadaş sohbet robotları” için düzenleme yapmaya zorladı.