Twitter (X) kimlik doğrulama özelliği ile hesap güvenliğini artırıyor

0

Sosyal medya devi Twitter yeni adı ile X, kullanıcıların hesaplarının güvenliğini artırmak ve kimlik sahtekarlığını önlemek amacıyla yeni bir özellik olan “Kimlik Doğrulama”yı duyurdu. Yeni özellik, kullanıcıların kimliklerini doğrulamalarını isteyerek başkaları adına sahte hesap açma girişimlerini zorlaştıracak.

Twitter’ın yeni kimlik doğrulama özelliği, kullanıcıların resmi kimlik belgelerinin fotoğraflarını yüklemelerini ve selfie çekmelerini isteyecek şekilde tasarlanmış. Bu adım, kullanıcıların gerçek kimliklerini kanıtlamalarını ve sahte hesaplarla mücadele etmeyi kolaylaştıracak. İlk olarak Elon Musk’un profilinde görünen “kimlik doğrulandı” rozeti, bu yeni güvenlik önleminin kullanıcılar arasında kullanılmasını teşvik etmeyi amaçlıyor.

Kimlik doğrulama süreci, devlet tarafından verilen resmi kimlik belgeleri ile yapılacak ve Twitter, bu verileri güvenlik amacıyla biyometrik veriler dahil olmak üzere 30 gün boyunca saklayacak. Bu sayede sahtekarlık ve dolandırıcılık girişimlerinin tespiti daha da kolaylaşacak.

Biyometrik verilerin 30 gün boyunca saklanacak olması, kimlik doğrulama işleminin hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacak. Ancak bu verilerin güvenliği konusundaki endişeler de göz ardı edilmemelidir.

Ayrıca, bu yeni kimlik doğrulama özelliği, dolandırıcıların ve taklit hesapların tespitini kolaylaştırarak, Twitter platformunun genel güvenliğini artırabilir. Ancak, özellikle özel markalar için kimlik doğrulama sunmanın başka güvenlik zorluklarına neden olabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.

Twitter, bu yeni kimlik doğrulama özelliğini kullanıcıların günlük deneyimini etkilemeyecek şekilde tasarladığını belirtiyor ve kimlik doğrulama sürecinin 5 dakikadan uzun sürmeyeceğini vurguluyor. Bu adımın, sosyal medya platformlarında güvenliği sağlama yolunda atılmış önemli bir adım.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlar kısmıda bizimle paylaşabilirsiniz.

Macaristan’dan çevre endüstrisi alanında yapılan çalışmalar

Türkiye’deki ilk ofisini genel merkez olarak 2015 yılında İstanbul’da açan HEPA Türkiye, çevre ve enerji alanında Türkiye ile iş birliği çalışmalarına devam ediyor. Sektör ve ürün bazında pazar araştırma raporlarının hazırlanması, yerel şirketlere Macar tedarikçi bulunması, Macar firmalara Türkiye’de distribütör bulunması gibi çalışmaların yanı sıra konferans, seminer, eğitim, sektör ve ülke günleri düzenleyerek iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesini destekleyen HEPA Türkiye, Macaristan’da çevre sektöründeki deneyimini paylaşabilecek firmalarla bir araya gelmeyi hedefliyor. 

Macaristan, hem yüzey tatlı suları hem de yer altı jeotermal suları bakımından Avrupa’nın en zengin ülkelerinden biri. Çevre sektörü içerisinde öne çıkan bir diğer alan ise yenilenebilir ve çevre dostu enerji üretimi. Son on yılda yenilenebilir enerji sektörünü geliştirmeye önemli kaynaklar ayıran Macaristan, en büyük gelişmeleri biyokütle ve güneşe dayalı enerji üretim sektörlerinde uyguladı.  

Macaristan, son yıllarda atık su arıtımından atık geri dönüşümüne ve ülke yerleşimlerindeki kamu hizmetlerinin kapsamına kadar çevre endüstrisinin diğer alanlarında çeşitli çağdaş teknolojik çözümler uyguluyor. Macar şirketleri, yatırımların ve gelişmelerin bir sonucu olarak, yabancı ortaklarına en yüksek çevresel gereklilikleri karşılayan sürdürülebilir, modern ve karmaşık sistemler sunuyor. Çevre endüstrisinin öne çıkan alanları: inşaat atıklarının geri dönüşümü, karmaşık taşkın koruma sistemleri, su ve atık su arıtımı, evler ve belediyeler için yenilenebilir enerji üretim çözümleri, jeodezi, balneolojik araştırma ve kuyu sondajı, karmaşık akıllı şehir çözümleri ve doğal afet yönetimi uzmanlığıdır. 

Macar çevre endüstrisinin ve çözümlerinin artan rekabet gücü ve uluslararası tanınırlığı, prestijli uluslararası ödüllerle (örneğin Etnografya Müzesi) kanıtlanmaktadır. Macaristan, aynı zamanda ülkenin uluslararası çevre bilgi tabanı ağı için bir merkez olma yolunda olduğunu gösteren dünya standartlarında birçok uluslararası sergi ve etkinlik (örneğin Budapeşte Su Zirvesi) düzenlemeyi de başarmıştır. Bugünlerde Macar şirketleri, kendi karmaşık çevre çözümlerini sunabilmekte ve hem kentsel alanlarda hem de kırsal alanlarda 21. yüzyılın çevresel zorluklarına göre söz konusu teknik-teknolojik çözümlerin uyarlanmasını sağlamaktadır. Macar yüksek öğrenimi, lisansüstü eğitim programları ve ülkenin çevre endüstrisi alanındaki Ar-Ge faaliyetleri de Macaristan’ın küresel lider konumuna katkıda bulunmaktadır.

Kexport cluster

KEXPORT Cluster, dış pazarlarda çok çeşitli çevre teknolojileri ve hizmetleri aracılığıyla uzmanlık, bilgi ve teknoloji sağlamayı amaçlayan Macar çevre kuruluşlarını içeren bir iş birliği ağıdır. Kümelenmenin stratejik hedefi, sektörler arası iş birliğini teşvik ederek yeni iş fırsatları yaratmak, yurt dışı iş birliği fırsatlarını keşfetmek ve ortak ürün ve hizmet pazarlaması ve pazar araştırmaları yoluyla projeler üretmektir. Küme üyeleri, know-how, patent ve endüstriyel koruma sağlamaya, endüstriyel mülkiyet haklarına ve AB tarafından finanse edilen çeşitli RDI projelerini uygulamaya odaklanmaktadır.

www.kexport.eu/en

Kuube hungary LTD

Kuube Macaristan Kft. güneş enerjisiyle çalışan akıllı şehir mobilyaları tasarlayan ve üreten Macar bir startup’tır. Yenilikçi teknoloji ile sürdürülebilirliği birleştiren ürünler yaratmak firma için önemli olduğu için firma güneş enerjisi ile çalışmayı seçmiştir. Tüm ürünleri %100 Macarlar tarafından tasarlanmış ve geliştirilmiş olup, yazılım ve donanım ortamları da tamamen kaliteli bileşenlerden kendileri tarafından geliştirilmiştir. Firma bu yıl, diğer iki Macar startup şirketi PLATIO ve Rollin ile birlikte akıllı bir mikro mobilite noktasını faaliyete geçirdi. Kuube’nin önde gelen ürünleri, güneş enerjisiyle çalışan akıllı tezgahlarıdır. Müşteriler 3 farklı boyut arasından seçim yapabilir (Kuube PLUS, Kuube NANO, Kuube ECO). Hepsi akıllı cihazlar için USB bağlantı noktaları ve kablosuz şarj cihazları ile donatılmıştır ve sınırsız ücretsiz WiFi kablosuz bağlantı noktası işlevine sahiptir. Kuube PLUS NOTE tezgâhı, yerleşik hoparlörlere ve kullanıcıların iletişim kurabileceği iki büyük dokunmatik ekrana sahiptir. Yalnızca güneş enerjisi ile şarj edilirler ve kamu işletmelerine erişimin zor olduğu yerlerde bile tam olarak çalıştıkları için kurulum yeri esnektir.

www.kuube.hu

Hungarıan water techology co.

Macar Su Teknolojisi Kurumu (HWTC), uluslararası alanda tanınmış üç şirketten oluşan bir özel sektör konsorsiyumudur: Szabadics Civil Engineering and Construction Plc., Hidrofilt Water Treatment Ltd. ve Controlsoft Ltd. Konsorsiyum, içme suyu arıtma tesislerinin tasarımı ve tam ölçekli uygulamasında, atık su arıtma tesislerinin inşasında, konteynerli mobil su ve atık su arıtma kompakt ünitelerinin üretiminde, membranlı tuzdan arındırma tesislerinde ve endüstriyel atık su için geri dönüşüm teknolojilerinde uzmanlaşmıştır.

Yılın premium akıllı saati HUAWEI Watch ultimate oldu

0

HUAWEI WATCH Ultimate, dünyanın önemli teknoloji ödülleri arasında gösterilen EISA organizasyonundan prestijli bir ödülle döndü. 10 ATM dalış kapasitesinden zirkonyum bazlı sıvı metal malzemesine kadar birçok özelliğiyle sektöre öncülük eden ürünlerden biri olan WATCH ULTIMATE, EISA editörlerinin detaylı değerlendirmesi sonucunda ‘2023-2024 Yılının Premium Akıllı Saati’ ödülünün sahibi oldu.

EISA yetkilileri yaptıkları değerlendirmede, HUAWEI WATCH Ultimate’i mükemmel tasarlanmış bir cihaz olarak nitelendirirken şu ifadelere yer verdiler; “HUAWEI WATCH Ultimate, teknolojik olarak gelişmiş sağlık ve yaşam tarzı özellikleriyle öne çıkıyor. Doğa yürüyüşlerinden, şık davetlere kadar birçok farklı ortamda kullanıma uygun ve stil sahibi bir seçenek.”

Okyanus Mavisi ve Keşif siyahı renk seçenekleriyle gelen HUAWEI WATCH Ultimate, titanyum ve paslanmaz çelikten daha sert donanımıyla, suya ve darbelere karşı son derece dayanıklı. Yıpranma direncine sahip Zirkonyum bazlı sıvı metal malzeme, EISA editörlerinin beğenisini kazanan bir diğer detay. WATCH Ultimate’in safir cam ön yüzü ve 1,5 inç AMOLED ekranı çerçeveleyen seramik çerçevesi de ürüne bu önemli ödülü kazandıran tasarım odaklı özellikler arasında.

Su altında yüksek performans

HUAWEI WATCH Ultimate’in 100 metre derinliğe kadar dayanıklılığı, onu akıllı saat pazarındaki üst düzey dalgıçlardan biri haline getiriyor. Bu benzersiz özellik EISA editörlerinin de dikkatinden kaçmazken, 10 ATM dalış özelliği de bir diğer önemli detay olarak öne çıkıyor. WATCH Ultimate, sadece suya dayanıklılık mekaniği ile gelmiyor, aynı zamanda kullanıcılara sualtında rehberlik etmek üzere tasarlanan gelişmiş bir dalış bilgisayarı ile de destekleniyor. Kullanıcılar, serbest dalıştan profesyonel tüplü dalış modlarına kadar birçok farklı mod arasından seçim yapılabiliyor.

HUAWEI WATCH Ultimate, elbette sadece denizde çalışmıyor, aynı zamanda karada da son derece işlevsel. Keşif Modu, Çift Frekanslı ve Beş Sistemli GNSS konumlandırma özelliği ile güçlü spor modları, macera tutkunları için bu cihazı önemli bir yaşam asistanı haline getiriyor. HUAWEI WATCH Ultimate ayrıca Expedition Modu etkinleştirildiğinde; pil gücü, tarih, keşif süresi, kalp atış hızı, ara nokta mesafesi ve egzersiz mesafesi gibi verileri de görüntüleyerek, son derece verimli bir kullanıma imza atıyor. Yükseklik, hava basıncı, hava uyarıları, gün doğumu, gün batımı, ay evresi ve gelgit gibi dış ortam bilgilerini net bir şekilde görüntüleyerek, kullanıcıların çevresel değişikliklerden haberdar olmalarına ve dış ortam risklerinden kaçınmalarına yardımcı oluyor.

Şarj cihazını iki hafta unutun

EISA editörleri HUAWEI WATCH Ultimate’in güç kullanımından da övgüyle söz ediyor. Cihaz, yeni nesil kablosuz hızlı şarj özelliği ve güçlü 530mAh piliyle, iki haftalık pil ömrü sunuyor. Bu da kullanıcıların, özellikle yurtdışına seyahat ederken veya doğal bir keşif gezisine çıkarken, pil konusunda sürekli endişelenmelerinin önüne geçiyor. İki haftaya varan pil ömrü, HUAWEI WATCH Ultimate’ı rakipsiz kılan önemli avantajlardan biri. Kullanıcılar pillerinin boşaldığını fark etseler bile, sadece 10 dakikalık şarj ile toplam şarjın %25’ine ulaşırken, 60 dakikalık şarj ile cihazın pilini tamamen doldurabiliyor.   

Oppo Watch 4 Pro gümbür gümbür geliyor!

1

Oppo, bir sonraki amiral gemisi akıllı saati olan Watch 4 Pro ile ilgili ilk ayrıntıları açıkladı. Şimdiye kadar şirket, Watch 4 Pro’nun Snapdragon W5 Gen 1 yonga setini 2 GB RAM ve güç tasarruflu bir Bluetooth yonga seti ile birleştireceğini belirtti. Yeni sağlık izleme özellikleri, cilt sıcaklık sensörü de dahil olmak üzere Oppo Watch 4 Pro yoluna güçlü bir şekilde devam ediyor.

Oppo, Find N3 Flip ile birlikte bu ayın sonlarında piyasaya sürülmesi gereken bir sonraki amiral gemisi akıllı saatini tanıtmaya başladı. Akıllı saat, daha önceki söylentilerin önerdiği gibi Watch 5 Pro olarak değil, Watch 4 Pro olarak piyasaya sürülecek.

Watch 4 Pro, selefinin Snapdragon W5 Gen 1 SoC’sini koruyacak. Tipik olarak, bu alışılmadık bir karar gibi görünebilir, ancak Qualcomm henüz Snapdragon W5 Gen 1 platformunun yerini almadı. 4 nm yonga seti, Android OEM’ler için sınıfının en iyisi olmaya devam ediyor, öyle ki Google’ın Pixel Watch 2’de Snapdragon W5 Gen 1’i de kullanması bekleniyor.

Öte yandan Oppo, Snapdragon W5 Gen 1’i Watch 3 Pro’da bulunan 1 GB RAM’den iki katına çıkararak 2 GB RAM ile eşleştirecek. Bu nedenle, Watch 4 Pro’nun daha hızlı uygulama yükleme süreleri ve sorunsuz animasyonlar sayesinde öncekinden daha hızlı hissetmesi muhtemel. Ek olarak Oppo, pil ömrünü en üst düzeye çıkarmak için bu bileşenleri BES2700 Bluetooth SoC ve bir LTPO AMOLED ekranla tamamlayacak.

Dahası, Oppo, Watch 4 Pro’ya 16 kanallı bir kan oksijen sensörü eklemeyi vaat ediyor, bu da Watch 3 Pro’daki 12 kanallı eşdeğere göre bir gelişme. Başka bir yerde, Watch 4 Pro paslanmaz çelik bir kasa, 10 profesyonel spor modu, 8 kanallı kalp atış hızı sensörü, EKG yetenekleri ve bir cilt sıcaklığı sensörüne sahip olacak.

Oppo, geçen yılki modele çok benzeyeceğini düşünmemize rağmen, Watch 4 Pro’nun tasarımını henüz açıklamadı.

THY elektronik para ve ödeme sektörüne giriyor!

0

Dünya’nın en çok noktasına uçan hava yolu olma özelliğine sahip bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları, mevcut iştirak şirketlerine bir yenisini daha eklediğini resmen duyurdu. Kamu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bildirimde bulunan THY, elektronik para ve ödeme hizmetleri verecek olan yeni iştirak şirketini böylece duyurmuş oldu. Konuya yakından bakalım.

“THY Finansal Teknolojiler Anonim Şirketi” kuruldu!

Türk Hava Yolları, KAP’a yeni bir bildirimde bulundu. Bildirime göre THY’nin yüzde 100 iştiraki olarak yeni bir şirket kuruldu. “THY Finansal Teknolojiler Anonim Şirketi” adıyla serüvenine başlayacak olan şirket, THY’nin sahip olduğu küresellik, havacılık tecrübesi ve satış gücü gibi özelliklerinden de istifade ederek elektronik para ve ödeme hizmetleri sağlayacak.

Türk Hava Yolları’ndan konuyla ilgili KAP’a bildirilen açıklamada yeni iştirak şirketin kuruluş sürecine ilişkin şunlar söylendi:

“14 Temmuz tarihli duyurumuzda ortaklığımızın havacılık sektöründeki tecrübesi, küresel gücü ve satış kanallarından geçen işlem hacmini göz önüne alarak mevcut potansiyelinin değer yaratan bir iş modeline dönüştürülmesi amacıyla elektronik para ve ödeme hizmetleri kuruluşu kurulması ve ilgili yasal mevzuat çerçevesinde lisanslama süreçlerinin yürütülmesi için gerekli çalışmaların başlatılmasına yönetim kurulumuzca karar verildiği kamuoyu ile paylaşılmıştı. Bu kapsamda ortaklığımızın yüzde 100 iştiraki olacak şekilde ‘THY Finansal Teknolojiler AŞ’nin kuruluşu 18 Ağustos’ta İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü nezdinde tescil edilerek tamamlanmıştır.”

Türk Hava Yolları, kendi ana markasına bağlı olarak halihazırda muhtelif birçok iştirak şirkete sahip. Bazıları yüzde 100, bazıları ise belli oranlarda THY’ye ait olan bu şirketler çok çeşitli iş kollarında faaliyet göstermektedir.

Bunlardan bazılarını örnek vermek gerekirse: hem THY hem de pek çok farklı hava yolu şirketinin uçaklarına bakım onarım hizmeti veren THY Teknik A.Ş., uçaklarda yolculara sunulan ikramları sağlayan THY DO&CO İkram Hizmetleri A.Ş., tatil destinasyonlarında yoğun hizmet veren ve THY’nin Alman hava yolu şirketi Lufthansa ile iştiraki olan Sunexpress Hava Yolları ve uçaklara havalimanlarında yer hizmeti sağlayan TGS Yer Hizmetleri A.Ş. gibi şirketleri sayabiliriz.

THY Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat konuyla ilgili şunları söyledi:

“Dijitalleşen dünyada finansal işlemlerin daha hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirilmesi için yenilikçi uygulamalar ve müşteri odaklı çözümler konusunda uzmanlaşmış finansal teknoloji şirketleri son dönemde oldukça yaygınlaştı. Bu şirketler, kullandıkları yeni nesil ürün ve hizmet yelpazesi ile daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşma imkanına sahipler.

Havacılık sektöründe ise dijitalleşme ile birlikte gelen yenilikler de yolcu alışkanlıklarında değişimlere neden oldu. Seyahat edilen ülkelerde nakit kullanım zorunluluğunu azaltmak, fiziki kredi kartı kullanımında yaşanabilecek çalıntı/kopyalama riskini azaltmak ve aynı zamanda yüksek işlem maliyetlerini azaltmak amacıyla dijital cüzdan gibi alternatif yöntemler kullanılmaya başlandı. Özellikle pandemi ile birlikte artış gösteren elektronik ticaret, ticari işletmelerde online satış ve tahsilat kanallarının kullanımı da arttı.

Ortaklığımızın hava yolu sektöründeki tecrübesi, marka gücü, dünyanın her noktasına hızlı erişim imkanı ile birlikte finansal kredibilitesi ve güvenilirliği düşünüldüğünde kurulan finansal teknoloji şirketimizle ödeme sistemleri alanında Ülkemiz, Ortaklığımız ve seyahat ekosistemindeki tüm paydaşlarımız için önemli katma değer yaratmayı hedefliyoruz. Böylece Ülkemizin ve Ortaklığımızın seyahat, ulaştırma, kültür turizmi ve sağlık alanında tüm dünyada etkinliğini arttırmayı amaçlıyoruz.

Şirketimizin faaliyete geçmesi için yasal olarak gerekli olan izinlerin alınması ve bu teknolojik dönüşüme yönelik gerekli işlemleri yapılması için ekiplerimiz çalışmalara başladılar. Markamıza ve ortaklığımıza hayırlı olmasını diliyorum”

Konu hakkındaki görüş ve düşüncelerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Trugo şarj ağı 81 ile ulaştı

0

Yüksek performanslı ve geniş kapsamlı şarj ağı Trugo’nun kesintisiz şarj deneyimi 81 ile ulaştı. Trugo, tamamı 180 kW’nin üzerindeki yüksek hızlı şarj cihazlarıyla 81 ilde hizmet veren ilk ve tek şarj ağı şirketi oldu.

Tüm Türkiye’de uçtan uça kesintisiz ve yüksek performanslı şarj ağı kurmak hedefiyle yola çıkan Trugo, 81 ilin tamamında elektrikli araç kullanıcılarıyla buluşmaya başladı. 81 ilde tamamı 180 kW’nin üzerindeki 272 yüksek hızlı şarj cihazı ve 544 soket ile kullanıcılara kesintisiz ve konforlu bir şarj deneyimi hizmeti sunuyor. Trugo, Türkiye’de kurduğu şarj altyapısı sonucu, 180 kW’nin üzerindeki yüksek hızlı şarj istasyonlarıyla elektrikli araç kullanıcılarına 81 ilde hizmet veren ilk ve tek şarj ağı şirketi oldu. Trugo’nun şarj cihazlarıyla bir bataryanın doluluk oranı 30 dakikadan daha kısa sürede yüzde 20’den yüzde 80’e ulaşıyor. Yüksek hızlı cihazlarda sertifikalı yüzde 100 yenilenebilir kaynaklarından elde edilmiş enerji kullanılıyor.

Trugo şarj ağı mobil uygulamada

Kullanıcılar Türkiye genelindeki şarj ağını Trugo mobil uygulaması ve web sitesi üzerinden takip edebiliyor. App Store ve Google Play üzerinden kullanıcıların hizmetine sunulan uygulama ile en uygun istasyonu bulmak, şarj sürecini takip etmek, şarjın tamamlandığını görmek, geçmiş şarj işlemlerine erişmek ve ödemesini yapmak mümkün oluyor. Kullanıcılar istasyon ararken, eczane, kafe, oyun parkı, AVM, restoran gibi ihtiyaçlarına göre de filtreleme yapabiliyor. Şarj deneyimi sırasında herhangi bir sorunla karşılaşan kullanıcılar ise 7/24 hizmet veren Kullanıcı İlgi Merkezi’nden destek alabiliyor.

Samsung bazı Galaxy modellerinde yazılım güncellemesini durdurdu!

Her güzel şeyin bir sonu var ve şimdi de sıra bazı Samsung modelleri için geldi. Samsung haberin devamında yer alacak olan seçili modeller için yazılım güncellemesini sonlandırıyor.

Samsung, yazılım güncellemeleri sağlamak için belirli bir politika izliyor ve bu politika, Galaxy cihazlarının güncellemeleri alma süresini özetliyor. Önceki politikada, şirket beş yıla kadar yazılım güncellemeleri sundu ve amiral gemisi cihazları en fazla üç güncelleme aldı.

Ancak 2022’de Samsung bu politikada değişiklikler yaptı ve belirli cihazlar için yazılım uygunluğunu genişletti. Bu değişikliklere daha yakından bakalım.

2019’da tanıtılan bir dizi Galaxy cihazı, Samsung tarafından başka yazılım güncellemeleri almaktan dışlandı. Bu, bu cihazların ileriye dönük olarak önemli veya küçük güncellemeler almayacağı anlamına geliyor. Artık yeni güncellemeler için uygun olmayan cihazlara bir göz atalım.

  • Galaxy S10, S10+ ve S10e
  • Galay X Kapak 4S
  • Galaksi A80
  • Galaksi A40
  • Galaksi A10
  • Galaksi A30
  • Galaksi A50
  • Galaxy Tab A10.1 (2019)
  • Galaxy Tab S5e
  • Galaxy Tab S6

Bununla birlikte, Samsung zaman zaman güvenlik yamaları şeklinde ek güncellemeler yayınlıyor. Örneğin, Galaxy S10 serisi cihazlar dördüncü yıllarını çoktan geçti ve şirketin önceki politikasına göre, Mart 2023 güvenlik güncellemesinden sonra artık yeni güncellemeler almayacaklardı. Bununla birlikte, Verizon, T-Mobile, MetroPCS ve US Cellular gibi belirli ABD taşıyıcılarında beklenmedik bir yeni güncelleme keşfi oldu.

Buna ek olarak, resmi yazılım desteği sona erdikten sonra bile Samsung, Galaxy S10, S10+ ve S10e için yeni bir güncelleme yayınlayarak kullanıcıları şaşırttı. Bu cihazlar zaten dördüncü yıllarını geçmişti, bu da ilk politikaya göre Mart 2023 güvenlik güncellemesinin ötesinde herhangi bir yeni güncelleme almaları planlanmadığı anlamına geliyordu.

  • Galaxy S Serisi: Galaxy S22, S22+ ve S22 Ultra’nın yanı sıra Galaxy S21, S21+, S21 Ultra, S21 FE ve gelecek S serisi cihazlar
  • Galaxy Z Serisi: Galaxy Z Fold3, Galaxy Z Flip3 ve gelecek Z serisi cihazlar
  • Galaxy A Serisi: yaklaşan seçkin A serisi cihazlar
  • Galaxy Tabletler: Galaxy Tab S8, S8+, S8 Ultra ve gelecek Tab S serisi cihazlar.

LG StandbyMe Go, kullanıcılarına mobil bir ofis ve sunum alanı sunuyor!

0

LG StandbyMe Go Taşınabilir Akıllı Dokunmatik Ekran, 1970’lerin James Bond filminden yüksek teknolojili bir cihaza benziyor. 27″ LED ekran metal evrak çantasından çıkıyor, döndürülebiliyor ve pillerle çalışıyor. Ayrıca ekranı kasanın içinde düz olarak da kullanabilirsiniz.

ABD Savunma Bakanlığı’nın 11 dayanıklılık testinden de geçen dayanıklı bir seyahat bavulunun içine 27 inçlik bir full HD LED dokunmatik ekranın yanı sıra 20 watt’lık bir hoparlör sistemi ve üç saatlik şarj edilebilir bir pil yer alıyor, böylece TV’nizi seyahat ettiğiniz hemen hemen her yere götürebiliyorsunuz.

Bitcoin’in fiyatı neden düşüyor?

0

Bugün, kripto para yatırımcıları kırmızı ekranlarla karşılaşıyor, çünkü Bitcoin ve diğer kripto para birimleri genel bir düşüş yaşanıyor. Bu yazının yazıldığı saat itibariyle, Bitcoin son 24 saat içinde %7,4’ten fazla değer kaybederek. 26.400 doların biraz üzerine geriledi. Aynı dönemde, Ethereum, Cardano, Solana, Dogecoin, Shiba Inu gibi diğer popüler kripto paralar da %5 ile %7 arasında düşüş yaşadılar.

Bazı iddialara göre SpaceX ve Elon Musk etkisi altında

Sosyal medya platformlarında birçok kişi, Elon Musk’ın SpaceX şirketini suçlamaya başladı. Dün Wall Street Journal tarafından yayınlanan bir haberde, SpaceX’in mali durumu incelendi ve şirketin Bitcoin varlıklarının değerini 373 milyon dolara düşürdüğü ortaya çıktı. Bu haberin ardından Bitcoin’in düşüşe geçmesi, bazı kişilerin SpaceX’i satışların tetikleyicisi olarak görmesine yol açtı.

Ancak bazı uzmanlar, Çin merkezli emlak devi Evergrande’nin iflas başvurusunda bulunduğu haberinin yatırımcıları endişelendirdiğini ve satışlara neden olduğunu belirtiyor. Yine de, CoinDesk’in raporuna göre, profesyonel traderlar her iki olayın da Bitcoin’in düşüşündeki ana sebep olmadığını düşünüyor. Onların görüşüne göre, en olası sebep, Bitcoin vadeli işlem sözleşmelerinde çözülmeyen pozisyonların artması sonucu uzun süreli bir baskının oluşması.

Dünkü düşüşle birlikte Bitcoin’in 28.500 doların altına inmesi, bazı trader ellerindeki varlıkları elden çıkarmalarına neden oldu. CoinDesk’e göre, “fiyatlar düştükçe, uzun pozisyonlu tüccarlar pozisyonlarını elden çıkarmak zorunda kaldıklarında likidite yaratma ihtiyacı doğar. Bu da satış baskısını artırırken, aynı zamanda fiyatların daha da düşmesine ve uzun pozisyonların kapanmasına neden olur.”

CoinDesk’e göre, Bitcoin fiyatlarındaki düşüşte etkili olan diğer faktörler arasında ABD’de yükselen faiz oranları ve bugün beklenen Grayscale mahkeme kararıyla ilgili belirsizlik de bulunuyor. Bu karar, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun Grayscale’in Bitcoin ETF’sini reddetmesi durumunda kripto piyasalarındaki etkiyi belirleyecek.

Brandefense 2.0, siber güvenlik sektöründe yeni bir sayfa açıyor!

0

Bugüne kadar kamu ve özel sektördeki müşterilerine yüzlerce kritik vakada destek olan Brandefense, şimdi de Brandefense 2.0 ile sektörde öncü bir rol üstlenmeyi hedefliyor.

Dijital risk koruma hizmetleri (DRPS), harici saldırı yüzeyi yönetimi (EASM) ve tehdit istihbaratı (TI) çözümleri sunan siber güvenlik şirketi Brandefense, kurulduğu günden bu yana yurt içi ve yurt dışındaki kurum ve kuruluşlara, siber güvenlik çözümleri sunmaya devam ediyor. Özellikle son dönemde attığı adımlarla sektördeki konumunu daha da güçlendiren Brandefense, uzman teknik ekip tarafından geliştirilen yeni versiyonla, siber güvenlik sektörüne yeni bir perspektif kazandırmayı planlıyor.

Brandefense 2.0 ile siber güvenlik sektöründe yeni bir sayfa açılıyor

Kamudan finansa, enerjiden telekomünikasyona farklı sektörlerdeki sorunlara yenilikçi yaklaşımlar ve çözümler sunan Brandefense, şimdi de Brandefense 2.0 ile hizmet sağlayıcısı olmanın ötesine geçerken, siber güvenlik sektöründe de yeni bir sayfa açıyor. Şirket, Brandefense 2.0 ile marka izleme, yöneticileri koruma, saldırı yüzeyini yönetme, tehdit istihbaratı ve dolandırıcılık önleme hizmetlerine ek olarak tedarik zinciri güvenliği modülünü de müşterileriyle buluşturuyor.

Brandefense’ten yeni adım: Tedarik zinciri güvenliği modülü

Konjonktür itibarıyla tedarik zincirlerinin; üretim, tedarik ve dağıtım açısından birbiriyle doğrudan ilişkili bir dinamiğe sahip olduğu biliniyor. Böylesi bir yapıdaki herhangi bir zayıflık veya güvenlik açığı, kurum ve kuruluşların tüm operasyonlarını olumsuz etkileyebiliyor ve ciddi maddi kayıplara neden olabiliyor. 

Yenilikçi teklif, altı önemli kategoriyi kapsıyor 

Brandefense 2.0 tedarik zinciri koruma modülü, uzman ekip tarafından kurum ve kuruluşları siber tehditlerden korumak amacıyla tasarlandı. Yenilikçi teklif, kurum ve kuruluşlara güvenlik ve konfor alanı sağlamak adına her biri gelişmiş kontroller ve puan kartlarıyla donatılmış altı önemli kategoriyi kapsıyor. Geliştirilen teknoloji aracılığıyla tedarik zinciri güvenliğinin çeşitli yönlerine yönelik çözümler sunuluyor.

Tedarik zinciri güvenlik çözümü, her kategori için kapsamlı risk skorlamasının yanı sıra genel bir puan derecelendirmesi sunarak kurum ve kuruluşların güvenlik durumlarını ölçmelerine ve iyileştirme gereken alanlara öncelik vermelerine olanak tanıyor. Kuruluşlar, gerçek zamanlı içgörüler ve proaktif tehdit tespiti sayesinde güvenlik altyapılarını geliştirebiliyor. Bu sayede, tedarik zincirlerinden kaynaklanan olası siber saldırılar en aza indirgenebiliyor.

Diğer bir yandan, siber güvenlik ihtiyaçları dijital dönüşümün hız kazandığı ve birçok ekosistemin çevrimiçi olduğu günümüz dünyasında kurum ve kuruluşlar için her zamankinden daha önemli bir rol oynuyor. Bu doğrultuda, kurum ve kuruluşlara yönelik büyüyen ölçeklenebilir çözümler sunan Brandefense, potansiyel tehditleri gerçek zamanlı olarak aktif bir şekilde tespit ediyor, muhtemel zararları önlüyor ve siber güvenlik alanına reaktif yerine proaktif bir yaklaşım getiriyor. Böylelikle, siber saldırıların henüz operasyon işleyişlerini etkilemeden önlenmesiyle ciddi boyuttaki zararların önüne geçiliyor.

Brandefense 2.0, siber tehditlerin değişen dünyasına uyum sağlıyor

Brandefense 2.0 hakkındaki düşüncelerini paylaşan Brandefense CEO’su Hakan UzunSürekli olarak ileri teknolojileri ve güvenlik trendlerini takip etmekle birlikte, müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmak amacıyla araştırma ve geliştirmeye odaklanan alanında uzman ekibimizin çalışmalarıyla Brandefense 2.0’ı geliştirdik. Müşterilerimize Brandefense 2.0 ile siber güvenlik alanında bir adım öne çıkma fırsatı sunuyoruz. Biz, gelişmiş güvenlik önlemlerimiz ve proaktif yaklaşımımız sayesinde siber tehditlerin hızla değişen doğasına daha iyi uyum sağlarken; müşterilerimizin verilerini, itibarlarını ve iş sürekliliğini koruma konusunda destek oluyoruz. Önümüzdeki süreçte de, Brandefense ile kurumların dijital dünyadaki güvenlik ihtiyaçlarına çözümler sunmaya ve onların yanında büyümeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Turkcell ile Azerbaycanlı Quantum’dan siber güvenlik alanında iş birliği 

Quantum Siber Teknoloji şirketiyle imzalanan bu anlaşmayla Turkcell, Azerbaycan’da başta finans sektörü olmak üzere farklı kurumlara ve şirketlere sunacağı siber olgunluk analizi, siber saldırı izleme-engelleme, siber tehdit istihbaratı, kimlik-erişim yönetimi ve zafiyet yönetimi gibi teknolojik hizmetler sunacak. 

Turkcell, teknoloji alanındaki öncülüğüyle yurt içi müşterilerine ve çözüm ortaklarına yönelik geliştirdiği siber güvenlik ürün ve hizmetlerini uluslararası pazara da ihraç ederek ülke ekonomisine katma değer sağlamak için faaliyetlerini sürdürüyor. Bu hedef kapsamında Turkcell, son olarak Azerbaycanlı Quantum Siber Teknoloji şirketiyle siber güvenlik alanında önemli bir iş birliğine imza attı. 

Turkcell Azerbaycan pazarına sadece ürün değil ‘know-how’ da ihraç edecek

Yapılan anlaşma kapsamında Turkcell’in siber güvenlik alanındaki ürün ve hizmetleri, Quantum Siber Teknoloji şirketi iş birliğiyle Azerbaycan pazarına açılacak. Azerbaijan Franchise Association (AFA) firması da bu süreçte koordinasyon desteği sağlayacak. İş birliği sayesinde Azerbaycan’da başta finans sektörü olmak üzere farklı kurumlara ve şirketlere siber olgunluk analizi, siber saldırı izleme-engelleme, siber tehdit istihbaratı, kimlik-erişim yönetimi, zafiyet yönetimi ve sızma testleri gibi farklı pek çok alanda kapsamlı servisler sunulacak. 

Turkcell, Azerbaycan teknoloji pazarına ihraç edeceği yerli siber güvenlik ürün ve hizmetlerinin yanı sıra bu konuda yıllardır oluşan inovatif bilgi birikimini de paylaşacak. Turkcell’in aktaracağı siber güvenlik bilgi birikimi sayesinde Azerbaycan’da sektörün gelişimine katkı sunulması ve kritik öneme sahip kurumların siber güvenliğinin sağlanması hedefleniyor.

Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gediz Sezgin ve Siber Güvenlik Direktörü Emin İslam Tatlı’nın ev sahipliğinde düzenlenen imza törenine Azerbaijan Franchise Association Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Ofisi Başkanı Aytan Heyderkhanli, GNI Soft ve Quantum Siber Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Erkin Asadov, GNI Soft Genel Müdürü Nurlan Valiyev ile Quantum Siber Teknoloji Genel Müdürü Rauf Hesenov katıldı.

Yeni nesil siber güvenlik çözümlerimizi uluslararası pazara da taşıyoruz

Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gediz Sezgin, yapılan anlaşmayla ilgili törende şunları söyledi: “Siber güvenlik, Turkcell iş stratejisinin önemli bir bileşeni. Teknoloji şirketi yetkinliğimize entegre şekilde siber güvenlik ve bilgi güvenliği tecrübelerimizi de hem kurumsal hem bireysel müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz. Turkcell olarak bu alanda geliştirdiğimiz yeni teknolojilerle müşterilerimizin artan taleplerine çözümler geliştiriyoruz. Siber ortamda ortaya çıkan tehditleri belirliyor, muhtemel saldırı ve olayların etkilerinin azaltılması ve ortadan kaldırılmasına yönelik önlemler geliştirerek, ilgili aktörlerle paylaşılması için ulusal ve uluslararası düzeyde iş birlikleri yapıyoruz. Süreçlerimizi yeni deneyimlerle geliştirerek ve yeni nesil teknolojileri kullanarak güvenli sistem altyapıları kurguluyoruz. Geliştirdiğimiz inovatif siber güvenlik çözümlerini uluslararası pazara da taşıyoruz. Bu amaçla kardeş ülke Azerbaycan’dan Quantum Siber Teknoloji firmasıyla imzaladığımız anlaşmayla önemli bir ilk adımı daha atmış olduk.”

Ülkemizdeki kritik öneme sahip kurumların güvenliğini sağlamayı hedefliyoruz

Quantum Siber Teknoloji Genel Müdürü Rauf Hesenov ise iş birliğiyle ilgili, “Şirket olarak hedefimiz Azerbaycan pazarında bilgi teknolojileri güvenliği için inovatif ve güvenli çözümler uygulamaktır. Yaptığımız iş birliği sayesinde Turkcell’in siber güvenlik ürün ve hizmetleri ile bu alandaki geniş tecrübelerinden yararlanarak Azerbaycan’da sektörümüzün gelişimine katkıda bulunmayı ve kritik öneme sahip kurumların güvenliğini sağlamayı hedefliyoruz” dedi.

Sanal POS belgeleri neler?

Sanal POS, dijitalde varlık gösteren işletmeler için olmazsa olmazlar arasında yer alıyor. Peki Sanal POS belgeleri neler?

Dijital pazarlamanın gelişmesiyle birlikte, çevrimiçi ödeme almak için daha güvenli ve istikrarlı bir yönteme olan ihtiyaç arttı.

İnternetin başlarında, web siteleri yalnızca mevcut ürünleri bir telefon numarası ve diğer iletişim bilgileriyle birlikte listelemek için kullanılıyordu. Bu durumda satıcıyla iletişime geçmek gerekiyordu. Bir ödeme yöntemi üzerinde anlaştıktan birkaç gün sonra ürün postanede veya kapınızda sizi bekliyordu.

Artık çevrimiçi satıcılar, sanal POS adı verilen bir çözüm kullanıyor. Alıcı tarafından başlatılan kart işlemlerini manuel olarak yetkilendirmelerini sağlayan bir ödeme ağ geçidi görevi görüyor. Bu süreç, ödeme kaynaklarını büyük ölçüde genişletir ve ek güvenlik sağlarken ödeme sürecinin süresini azaltıyor.

Sanal POS için gereken belgeler

Bugün, çevrimiçi alışveriş yaparken yapmanız gereken tek şey sepete ürün eklemek. Bunları seçtikten sonra sanal POS’a yönlendirileceksiniz. Kredi kartı bilgilerinizi güvenli bir şekilde gireceğiniz sayfa ile tüm süreci tamamlayacaksınız.

Sanal POS terminalinin çok sayıda e-ticaret platformu ile entegrasyonu mümkün. Buna ek olarak, bir web sitesinde istenen bir konuma çeşitli ödeme bağlantıları ve düğmeleri yerleştirilebiliyor. Bu da müşterilerinizin ödeme sayfasına gitmesini kolaylaştırıyor.

Sanal POS artık çevrimiçi satışta zorunluluk haline geliyor. İşletmelerinizi çevrimiçi finansal yönetimle tanıştırmaya hazırsanız, hayalini kurduğunuz başarıyı mutlaka göreceksiniz. Sanal POS alabilmeniz için bazı belgeleri bildirmeniz gerekiyor.

  • Firmanıza ait vergi levhası
  • Kimlik fotokopisi
  • İkametgah belgesi
  • IBAN bilgileri (Dekont veya ekran görüntüsü)
  • İlgili döneme ait geçici vergi beyannamesi
  • İmza sirküleri

Bu belgeleri hazırlayıp sanal POS sunan firmalara başvurabilirsiniz. Birçoğu internetten alınabilen bu belgelerle başvuru yapabilirsiniz. Belgeleri eksiksiz hazırlarsanız, sanal POS başvurunuz iin olumlu dönüş alabilirsiniz. Bir sanal terminal, satıcıların en aşina olduğu fiziksel okuyucuların tüm işlevlerini sunabilir. VPOS sistemleri kredi ve banka kartı işlemlerini, geri ödemeleri, iptalleri ve daha fazlasını işlemek için kullanılabilir. Bununla birlikte kartlı terminallerin aksine, bir sanal ödeme terminali, kredi kartının kendisiyle etkileşim gerektirmiyor. Aksine, müşterilerin bilgilerini girmesine veya satıcıların müşteri adına verileri girmesine izin veriyor.

Cybertruck siparişleri 2 milyonu aştı!

Tesla, Elektrikli Pick-up Modeli Cybertruck İçin inalılmaz Talep Alıyor Tesla’nın geleceğe dönük tasarımı ve yüksek performans beklentisiyle öne çıkan elektrikli pick-up modeli Cybertruck, müşterilerin büyük ilgisini çekmeye devam ediyor. Yayınlanan bir rapora göre, günde ortalama bin kişi Cybertruck için rezervasyon yapıyor ve Temmuz 2023 itibarıyla rezervasyon sayısı 2 milyonu aştı.

Cybertruck’a Yoğun Talep Devam Ediyor Tesla’nın Cybertruck modeline olan ilgi sürekli artıyor. Fütüristik tasarımı ve yüksek performansıyla dikkat çeken bu elektrikli pick-up için her ay binlerce rezervasyon yapılıyor. Mayıs 2021’de 1 milyonun biraz üzerinde olan rezervasyon sayısı, Temmuz 2023’e gelindiğinde 2 milyonu aşmış durumda. Bu, son iki yılda günde ortalama 1102 Cybertruck rezervasyonu yapıldığını gösteriyor.

Tesla, geçmiş yıllarda yüksek üretim rakamlarına ulaşarak önemli başarılar elde etti. 2022 yılında 1 milyonu aşkın araç satışı gerçekleştirerek önemli bir kilometre taşına ulaşan Tesla, bu artan talebi karşılamak için üretim kapasitesini sürekli olarak genişletiyor. Ancak Cybertruck için gelen 2 milyon rezervasyon talebinin, Tesla’nın üretim hızını ve kapasitesini ne kadar hızlı artırabileceği sorusu gündemi meşgul ediyor.

Tesla, Cybertruck için rezervasyon yaptırmak isteyen müşterilerden 100 dolarlık iade edilebilir bir depozito talep ediyor. Bu durum, ilgi duyan ancak henüz kesin bir karar vermemiş müşterilerin bile rezervasyon yapmasına olanak tanıyor. Bu da yüksek rezervasyon sayılarına etki eden faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.

Yüksek talebi karşılamak ve müşterilere beklenen kalitede ürünleri sunmak için üretim kapasitesini artırmaya devam edecektir. Elektrikli araç pazarındaki lider konumuyla birlikte, müşteri talebini karşılama konusundaki yeteneklerini daha da geliştirmesi bekleniyor. Cybertruck’ın üretimine başlandığında, Tesla’nın bu büyük talebi nasıl yöneteceği ve müşterilere ne zaman teslimat yapabileceği merak konusu.

Linus Tech Tips, mobbing ve taciz iddialarıyla sarsılıyor!

Popüler YouTube teknoloji kanalı Linus Tech Tips ve diğerlerinin arkasındaki şirket olan Linus Media Group (LMG), bir özür videosunda, etik olmayan davranış, testlerindeki hatalar ve cinsel taciz iddialarının ardından dahili değişiklikler yaptığı için tüm içeriğin üretimini bir hafta boyunca duraklattığını duyurdu.

Linus Tech Tips ve ilgili kanalların düşüşü, bir asistanın “Gamers Nexus veya Hardware Unboxed gibi biriyle aramızdaki fark, her seferinde yeni bileşenleri, yeni testleri test etmemizdir.” dediği bir laboratuvar turu videosuyla başladı.

Daha önce LMG’nin kurucusu Linus Sebastian ile iyi bir ilişkisi var gibi görünen Gamers Nexus’tan Steve Burke, LMG’nin kalite yerine niceliğe odaklanması ve videoları aceleye getirmesi, donanım inceleme hataları, yıldız hataları ve Sebastian’ın dizüstü bilgisayar şirketi Framework’e yatırımı gibi etik endişeleri vurgulayan 44 dakikalık bir yanıt videosu oluşturarak biraz daha ileri gitti. Ancak en büyük eleştiri, Billet Labs’tan Monoblok adı verilen bir prototip su soğutma bloğunun gözden geçirilmesi için ayrıldı.

Monoblok Nvidia RTX 3090 GPU’larla test edilmek üzereydi, ancak LTT bunu bir RTX 4090 üzerinde test etti. Billet Labs, bloğun Lovelace amiral gemisiyle çalışacağını söyledi, ancak “Ne kadar iyi olduğunu bilmiyordu.” Sonuç ortalamanın altında performanstı.

Sebastian, “Bu şey için en iyi senaryo, sıcaklıkların biraz daha iyi olmasıdır.” dedi. “Ama onunla inşa etme deneyimi bir kabus ve kelimenin tam anlamıyla diğer çözümlere göre avantajlar ihmal edilebilir.”

Daha fazlası gelecekti. Burke ayrıca LMG’yi, üreticinin izni olmadan hayır kurumu için para toplamak için Billet Labs’ın yaklaşık 2.550 dolar değerinde olduğunu söylediği prototipi açık artırmaya çıkarmaya çağırdı.

Sebastian, LMG’nin dahili süreçler üzerinde yapması gereken bazı işleri olduğunu kabul eden Gamers Nexus videosuna uzun bir yanıt yazdı. Billet Labs videosuna gelince, Sebastian ekibinin bazı üyeleri bunu savunsa da soğutucuyu yeniden test etmeyerek “odayı yanlış okuduğunu” söyledi. Monoblock’u açık artırmaya gelince, Sebastian bunun geri göndermekten sorumlu ekip ile açık artırmaya çıkarılacak ürünleri seçen kişiler arasında bir iletişim hatası olduğunu söyledi.

Burke, Gamers Nexus haber bölümünde Linus’un yorumlarını “hayal kırıklığı yaratan saçmalık” olarak nitelendirdi. Topluluğun çoğunun tüm bunlar sırasında Gamers Nexus’un tarafında olduğu da açık.

LMG’nin tam yanıtı, yakın zamanda atanan CEO Terren Tong ve şu anda Baş Vizyon Sorumlusu olan Sebastian’ın kendisi de dahil olmak üzere şirketin yöneticilerini içeren 20 dakikalık video oldu. Hataların yapıldığına ve Sebastian’ın ilk tepkisinin duygusal olarak yönlendirildiği konusunda birçok itiraf var. Ayrıca, şirketin Billet Labs durumunu herkes farkına varmadan düzeltmeye çalıştığını iddia ediyor. Tüm kanal, sorunları ele almak için bir hafta boyunca üretimi duraklatıyor.

Özür videosu, ara sıra esprili tonu, bir Linus Tech Tips Store fişine sahip olması ve para kazanması nedeniyle eleştiri aldı, ancak para kazanma artık “topluluk ve ekipten geri bildirim” sonrasında kapatıldı.

Tartışmaya ek olarak, LMG’yi toksik bir çalışma ortamını teşvik etmekle, çalışanlardan cinsel tacizle ve zihinsel sağlığını mahvetmekle suçlayan eski çalışan Madison Reeve de var. Reeve ayrıca, ofiste birçok kez yakalandığını bildirdikten sonra şirketin onu videolardan men ettiğini söyledi.

CEO Tong, şirketin dahili bir incelemenin ötesinde, iddiaları araştırmak için üçüncü taraf bir araştırmacıyı işe alacağını söyledi.

Çin’in başkenti Pekin, dikey ve dijital mezarlıklara geçiyor

Çin’in başkenti Pekin‘de biri öldüğünde, ceset tipik olarak yakılır ve küller şehrin halka açık mezarlıklarından birinde bir mezar taşının arkasına gömülür. Aile ve arkadaşlar da saygılarını sunmak üzere mum ve tütsü yakmak için sahada toplanırlar.

40’lı yaşlarında yerel bir sakin olan Zhang Yin, büyükannesi bu yılın başlarında öldüğünde çok farklı bir cenaze töreni seçti: Küllerini Pekin’in Taiziyu Mezarlığı’ndaki büyük bir odanın bölmesinde, neredeyse bir bankadaki bir kasa gibi sakladı. Bölmenin kapısında yer alan, ölen kişinin resimlerini ve videolarını gösteren elektronik bir ekran; geleneksel mezar taşının yerini alıyor.

Aynı zamanda daha uygun fiyatlı olan ve Çinli ailelerin sevdikleri için daha kişiselleştirilmiş cenazeler istemelerinin artan eğilimiyle örtüşen bir arazi tasarrufu seçeneği. Zhang, “Geleneksel mezarlıklar açık havada, rüzgara ve güneşe maruz kalıyor.” diyor. “Çocuklarınızı oraya getirirseniz, onlar için hiçbir anlamı olmayan sadece çıplak mezarlar görecekler. Aileler dijital mezarlıklar için ölen akrabaların fotoğraf sergisini bir salonda birlikte izleyebilirler.”



Zhang, büyükbabasının dijital cenaze için onayını verdiğini çünkü yeni şeylere çok açık olduğunu ve tesadüfen büyükannesinin küllerini depolayan nişin büyükannesinin eski evinin sayısıyla aynı olduğunu söylüyor.

Çin’deki hem yerel yönetimler hem de cenaze şirketleri, ülke kentsel arazi kıtlığı ve hızla yaşlanan nüfusla karşı karşıya kalırken cenaze törenleri yapmanın yeni yollarını deniyor. Ulusal İstatistik Bürosu’na göre, yıllık ölümler 2022’de 2016’ya göre %6,7’lik bir artışla 10,4 milyona yükseldi. Danıştay, Pekin’in kamu mezarlıkları tarafından işgal edilen toplam araziyi 2035 yılına kadar mevcut alanının yaklaşık %70’ine indirmeye çalışacağını ve ülkenin yerden tasarruf etmek için diğer mezar biçimlerini zorladığını söyledi.

Ölümle ilgili elektronik hizmetler sağlayıcısı olan Beijing Jiuli Digital Technology Co., cenaze endüstrisini çevrimiçi hale taşımak için şehir ve mezarlıklarıyla birlikte çalışıyor. Birden fazla nesli, çevrimiçi ritüellerin yüzyıllardır var olan fiziksel geleneklerden daha fazla olmasa da çok anlam taşıyabileceğine ikna etmesi gerekecek.

Çinli yetkililer, değişimi araziyi korumak ve maliyetleri düşürmek için gerekli bir adım olarak görüyor. 1.4 milyar nüfusuyla Çin, cenaze hizmeti talebinde dünyaya öncülük ediyor: Danışmanlık firması Huaon Ican Enterprise Consulting Co.’nun Çin’in cenaze hizmetleri endüstrisi hakkında hazırladığı bir rapora göre, 2020’deki pazar büyüklüğü 258 milyar yuan (35,6 milyar dolar) idi ve 2026 yılına kadar 411 milyar yuan’a ulaşacağı tahmin ediliyor.

Pekin, Çin’de dijital cenazeleri teşvik eden ilk şehir değil. Ağustos 2022’de Şangay, önde gelen bir cenaze teknolojisi hizmetleri sağlayıcısı olan Fu Shou Yuan International Group Ltd. ile bir dijital teknoloji mezarlığı açtı. Fu Shou Yuan’ın daha yeni hizmetleri arasında yaşam mikrofilmleri veya çevrimiçi anma törenleri için ölen kişinin fotoğraflarını içeren film makaraları yer alıyor.

Fu Shou Yuan Başkan Yardımcısı Jin Leiyi, amacın bir kişinin tüm dijital izlerini tek bir yerde birleştirmek ve her insan için geçerken bir anı yaratmak olduğunu söylüyor. Bu anı, gelecek nesillerin ölen kişinin hala hayattayken kim olduğunu anlamalarına yardımcı olabileceğini söylüyor.

Jin, cenazeler için “sadece arazi alımına ve taş miktarına” para yatırma döneminin yakında sona ereceğini söylüyor. Aksine, bilim ve teknolojiye ve mezarlıkların duygusal deneyimine daha fazla para harcanacağını söylüyor.

Birkaç cenaze sağlayıcısına göre, siber mezarlıkların karşılaştığı en büyük zorluk, geleneksel Çin ölüm algısıdır. Li, Çinlilerin tarihsel olarak Batılı meslektaşlarına kıyasla ölümü tartışmaya daha az açık olduklarını, ancak büyükleri için kararlar veren gençlerin daha istekli göründüğünü söylüyor. Büyükannesi için dijital mezarlığı tercih eden Zhang da aynı fikirde. “Genç nesil özellikle yerde veya feng shui’de olmaktan endişe duymuyor” diyor. “Dijital mezarlıklar benim kuşağım tarafından iyi kabul görüyor, genç olanlardan bahsetmiyorum bile.”

Samsung, katlanabilir tablet ve bilgisayar geliştiriyor!

0

Samsung, geleceğin teknolojisini bugünden tasarlamaya devam ediyor. Son dönemde katlanabilir telefonlarıyla adından söz ettiren şirket, şimdi de katlanabilir tablet ve dizüstü bilgisayarlarla karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.

Samsung Mobile Başkanı Tae Moon Roh’un verdiği bilgilere göre, katlanabilir tablet tasarımında taşınabilirlik en önemli kriterlerin başında geliyor. İnce ve hafif bir yapıya sahip olması, kullanıcıların cihazı kolayca yanında taşımasını sağlayacak. Ancak sadece taşınabilirlik değil, aynı zamanda dayanıklılık da büyük önem taşıyor. Günlük hayatta rahatlıkla kullanılabilecek, sağlam ve dayanıklı bir tasarım hedefleniyor.

Samsung’un CES 2023 etkinliğinde tanıttığı Flex Hybrid konsept cihaz, şirketin katlanabilir teknolojisine ne kadar büyük yatırım yaptığının görmüştük. Ancak şirket, bu teknolojiyi sadece bir konseptle sınırlı bırakmayı düşünmüyor. Tae Moon Roh’un ifadelerine göre, katlanabilir tablet ve dizüstü bilgisayarlar, tüketicilere yeni teknolojiler sunma amacıyla geliştiriliyor.

Şu anki ürün yelpazesinde Galaxy Z Fold ve Galaxy Z Flip serileriyle katlanabilir akıllı telefonları sunan Samsung, gelecekteki planlarıyla da iddialı. Katlanabilir tablet ve dizüstü bilgisayarlar, teknoloji dünyasına yeni bir soluk getirecek gibi görünüyor. Tae Moon Roh’un bu açıklamaları, Samsung’un bu alandaki çalışmalarının ne kadar ilerlediğini ve tüketicilere neler sunmayı amaçladığını gözler önüne seriyor.

Tüm bu gelişmeler, teknoloji tutkunlarını heyecanlandırırken, katlanabilir tablet ve dizüstü bilgisayarların nasıl bir performans ve kullanıcı deneyimi sunacağı merakla bekleniyor. Samsung’un gelecekteki bu iddialı hamlesi, teknoloji dünyasının yönünü şekillendirecek gibi görünüyor.

Apple Vision Pro için ayarlanabilir sıvı lensler geliyor

0

Teknoloji devi Apple, son patent başvurusuyla bir kez daha dikkat çekiyor. Yayınlanan yeni patent, Apple’ın önümüzdeki dönemde kullanıcıların özelleştirilmiş görsel ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan Vision Pro kulaklığı için çığır açan bir yenilik sunabileceğini gösteriyor. Bu yeni teknoloji, sıvı lenslerin kullanılmasıyla kullanıcılara inanılmaz bir görme deneyimi sunmayı hedefliyor.

Yayınlanan patente göre (Patent Numarası: 20230258944), Apple’ın Vision Pro kulaklığı, geleneksel cam yerine sıvıdan yapılmış lensler kullanabilir. Bu yenilikçi tasarım, kullanıcıların göz sağlığı ve sağlığa uygunluk gibi farklı ihtiyaçlarını daha hassas bir şekilde karşılayabilme potansiyeli sunuyor. Her bir lens, sıvı ile dolu bir lens haznesine sahip olacak ve bu sayede özelleştirilmiş bir görme deneyimi sağlanabilecek. Lensler, inorganik dielektrik partiküller veya kırılma indisi ayarlayıcı partiküller kullanılarak sıvının kırılma indisini ayarlanarak özelleştirilebilecek.

Apple, Vision Pro kulaklığın kullanıcıların göz farklılıklarını hesaba katarak daha iyi bir deneyim sunabilmesi için gelişmiş bir sistem üzerinde çalışıyor. Göz modülleri arasındaki boşluk, kullanıcının göz bebekleri ile hizalanacak şekilde ayarlanabilecek. Bu ayarlama, kullanıcının gözlerinin konumu ve yeri hakkında kameralar aracılığıyla toplanan bilgilerle yapılacak. Böylece, Vision Pro kullanıcılarına daha keskin ve net bir görüntü sunulması amaçlanıyor.

Apple’ın bu yenilikçi teknolojisi, sadece Vision Pro için değil, aynı zamanda gelecekteki artırılmış gerçeklik ürünleri için de büyük potansiyele sahip. Apple’ın daha önceki patent başvuruları, cihazların kullanıcının ihtiyacına göre ayarlanabilir lenslerle donatılmasını öngörüyordu. Ancak, bu son patent başvurusuyla birlikte sıvı lenslerin kullanımı konusunda net bir yol haritası sunulmuş oldu.

Sonuç olarak, Apple’ın Vision Pro kulaklığı için patent başvurusu, şirketin kullanıcıların farklı görsel ihtiyaçlarını karşılamak ve daha kişiselleştirilmiş deneyimler sunmak için nasıl yenilikçi yaklaşımlar geliştirdiğini gösteriyor. Bu teknolojinin ne kadar başarılı olacağı henüz kesin değil, ancak Vision Pro’nun 2024 yılında piyasaya sürülmesiyle birlikte Apple’ın bu vizyonu gerçeğe dönüşecek.

Apple’ın Vision Pro kulaklığı için patent başvurusu, kullanıcıların özelleştirilmiş görsel ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan ayarlanabilir sıvı lenslerin kullanımını öngörüyor. Bu yenilikçi teknoloji, inorganik dielektrik partiküller veya kırılma indeks ayarlayıcı partiküller kullanılarak sıvının kırılmasını ayarlama yeteneği sunuyor. Ayrıca, kullanıcıların göz farklılıklarını hesaba katarak daha net bir görüntü sunmak için gelişmiş ayarlama sistemleri üzerinde çalışılıyor. Apple’ın bu yenilikçi vizyonu, Vision Pro kulaklığının 2024 yılında piyasaya sürülmesiyle gerçeğe dönüşebilir.

SpaceX sonunda kara geçti!

0

SpaceX, Wall Street Journal tarafından paylaşılan belgelere göre, iki yıllık zararın ardından kâra geçtiği bildiriliyor. Elon Musk liderliğindeki uzay uçuşları şirketi, bu yılın ilk çeyreğinde 1,5 milyar dolar gelir elde ederek 55 milyon dolar kâr sağlamıştır. Önceki yıllarda giderek azalan zararların ardından bu kârlılık dönemi, şirketin finansal durumunda olumlu bir gelişme.

SpaceX’in gelirinin büyük bir kısmı, roketlerini kullanarak uyduları yörüngeye yerleştirmek için hükümetler ve işletmelerle yapılan sözleşmelerden gelmektedir. Ayrıca, NASA ile işbirliği yaparak Uluslararası Uzay İstasyonu’na mürettebat ve kargo taşıma hizmeti sunuyor. Şirket ayrıca Starlink adını taşıyan uzaydan internet hizmeti sağlamakta ve düzenli uzay uçuşlarıyla birden fazla küçük uydu grubunu yörüngeye taşımaktadır. Starlink hizmeti, dünya çapında 1,5 milyon müşteriye sahip.

SpaceX, roketlerin geri dönüş süresini hızlandırma kabiliyeti sayesinde uçuş sıklığını artırmaktadır. Aynı zamanda, Ay’a, Mars’a ve ötesine mürettebat ve kargo taşıma amacıyla kullanılacak yeni nesil roket ve uzay aracı olan Starship’i geliştirmek için büyük harcamalar yapmaktadır. Starship, Nisan ayındaki ilk yörünge test uçuşu sırasında havada bir arıza yaşamış, ancak mühendisler ikinci bir yörünge denemesi öncesinde roket üzerinde çalışmaktadırlar.

SpaceX’in sonuçları, güçlendirici Falcon Heavy roketini kullanan görevler için yapılan fiyat artışları ve rakiplerin yeni roketlerin piyasaya sürülmesinde yaşadığı gecikmelerin etkisiyle arttığı öne sürülmektedir. Şirket, büyük teknoloji firmalarının benimsediği stratejiyi takip ederek, Starlink ve Starship gibi büyüme potansiyeli taşıyan alanlara yatırım yaparak gelecekte büyük karlar elde etmeyi hedeflemektedir. Elon Musk’ın SpaceX’i uzay endüstrisindeki önemini ve başarısın görebiliyoruz

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlar kısmıda bizimle paylaşabilirsiniz.

YouTube, çocukları hedef alan reklam İddaları ile suçlanıyor

0

Video paylaşım platformu YouTube, çocukları hedef alan reklamlarla ilgili olarak yapılan iddialarla karşı karşıya. Perşembe günü yayınlanan bir rapora göre, YouTube’un ABD Çocukların Çevrimiçi Gizliliğini Koruma Yasasını (COPPA) ihlal ederek çocukları çevrimiçi ortamda izlediği ve kişiselleştirilmiş reklamlarla hedeflediği iddia edildi.

YouTube, Designed For Families programı aracılığıyla Android uygulamalarında çocukların mahremiyetini ihlal ettiği iddiasıyla Haziran ayında dava edilmişti. Ancak Google, YouTube’un yasaları ihlal etmediğini ve çocuklara yönelik reklam politikalarını çiğnemediğini söylüyor. Google ayrıca, Adalytics adlı reklam ölçüm firmasının iddialarının yanıltıcı olduğunu öne sürdü.

Rapora göre, YouTube, çocuklar için içerik olarak işaretlenen videoları izleyen kullanıcıların tarayıcılarında reklam hedefleme ve izleme için uzun süreli çerezler kullanıyor. Ayrıca, çocuklar için içerik olarak etiketlenen videolarda demografik ve davranışsal olarak hedeflenen reklamların sunulduğu iddia ediliyor.

YouTube’un iOS mobil uygulamasıyla ilgili olarak da rapor, “çocuklar için” kanalındaki izleyicilerin reklam tıklamaları sonrasında kimliklerin belirlendiğini ve paylaşıldığını öne sürüyor.

Google ise bu iddiaları reddediyor. Bir Google sözcüsü, Adalytics’in yanıltıcı bir rapor yayınladığını ve YouTube’un çocuklara yönelik kişiselleştirilmiş reklamlara izin vermediğini belirtti.

Ancak iki ABD Senatörü, iddiaların ciddiyetini vurgulayarak Federal Ticaret Komisyonu’ndan (FTC) konuyu incelemesini istedi. Senatörler, gençlerin çevrimiçi mahremiyetini koruyacak ve çocuklara yönelik hedefli reklamları yasaklayacak bir yasa çıkarılmasını talep etti.

Uzmanlar, bu iddiaların çocukların çevrimiçi mahremiyetini ve güvenliğini tehlikeye atabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Siz bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.