Spotify kullanıcıları için kötü haber!

0

Spotify, hızla büyüyen kullanıcı tabanına sahip olsa da, ücretsiz planı tercih eden kullanıcı sayısı reklam destekli aboneliklerin öne çıkmasına neden oluyor. Bu nedenle Spotify, Premium abone sayısını artırmak amacıyla bazı özellikleri ücretli hale getirmeyi planlıyor.

Spotify, en son finansal sonuçlarında reklam destekli abonelerin sayısının 343 milyona ulaştığını açıkladı. Premium abone sayısı da arttı, ancak ücretsiz planı tercih edenlere göre daha düşük seviyede kaldı. Şirket, Premium abone sayısını artırmak ve gelirlerini yükseltmek amacıyla ücretsiz plan ile Premium plan arasındaki farkı yükseltmeyi düşünüyor. Bu farkı kapatmak için bazı sık kullanılan özellikleri ücretsiz plandan kaldırma stratejisi üzerinde çalışıyorlar.

şarkı sözlerini ücretsiz planından kaldırma yolunda bazı adımlar atmış görünüyor. Bazı ücretsiz kullanıcılar, şarkı sözlerinin Premium abonelere özel olduğunu gösteren bir mesajla karşılaşmışlardır: “Spotify Premium’da şarkı sözlerinin keyfini çıkarın.” Ancak, bu değişiklik şu anda sınırlı sayıda kullanıcı ve sadece belirli ülkelerde test edilmektedir.

Spotify, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve önemli değişiklikler öncesinde kullanıcıların tepkisini ölçmek amacıyla periyodik olarak testler yapmaktadır. Bu nedenle, şarkı sözlerinin ücretsiz planından kaldırılması kalıcı bir değişiklik olmayabilir.

Spotify, müzik dinleme deneyimini kullanıcılar için daha iyi hale getirmeye devam ederken, ücretsiz ve Premium kullanıcıları arasındaki dengeyi sağlamaya çalışıyor. Bu tür değişiklikler, şirketin gelirlerini artırmak ve daha fazla içerik üretebilmek için önemli bir adım olarak görülüyor. Ancak son kararlar ve değişiklikler, kullanıcı geri bildirimleri ve verilere dayalı olarak yapılacaktır.

Dijital dönüşüm verimliliği artırıyor!

Yatırım arayan girişimciler mutlaka izlesin! Kolay İK CEO’su Çağlar Yalı ile her alanda dijitalleşmeyi, bir girişimin yatırım alabilmek için dikkat etmesi gereken noktaları ve Kolay İK’nın unicorn olma hedefini konuştuk.

Techinside stüdyosuna konuk olan Kolay İK CEO’su Çağlar Yalı, dijital dönüşüm sayesinde İnsan Kaynakları (İK) süreçlerinin nasıl hızlandırıldığına ve verimliliğin nasıl artırıldığına dair önemli bilgiler paylaştı.

Yalı, şirketin “Toplam Mühendislik” çözümüyle İK ekiplerine, çalışan bilgilerini bir yerde toplama imkanı sunduğunu ve bu sayede temel İK işlemleri üzerinde geçirilen sürenin yüzde 75 oranında azaldığını belirtti. Kolay İK’nın sunduğu bu dijital dönüşüm çözümü sayesinde, şirketler aylık ortalama 50 saat tasarruf edebiliyorlar. İzin talepleri, masraflar gibi çalışan bilgilerinin tümü bir platformda toplanabiliyor. Ayrıca, Talentics’in satın alınmasıyla birlikte, işe alım sürecini dijitalleştiren ve otomatize eden bir yapı kurulmuş oldu. Yalı, bu satın alma sayesinde şirketin yüzde 15 oranında büyüdüğünü ve şu anda platformlarını 150.000’den fazla çalışanın kullandığını söyledi. Şirketin Türkiye’de 1 milyon aktif çalışana ulaşmayı hedeflediğini de vurguladı.

Farklı pazarlara satış yaparken nelere dikkat edilmeli?

Farklı pazarlara satış yaparken farklı yöntemler kullanılması gerekiyor. Öncelikle güven kazanmak şart. Bu güven de ancak kaliteli bir ürün, güçlü bir ekip ve etkili iletişimle sağlanabiliyor.

Elon Musk, Twitter için SpaceX’ten 1 milyar dolar borç almış!

0

Dünyanın en zengin iş insanlarından biri olan Elon Musk, geçtiğimiz yıl Twitter’ı satın almak için SpaceX’ten 1 milyar dolarlık bir borç aldı. The Wall Street Journal tarafından ortaya çıkarıldı.

Musk’ın SpaceX üzerinden aldığı 1 milyar dolarlık borç, Twitter’ı satın almak için kullanıldı. Ancak, bu kredinin neden alındığı konusunda resmi bir açıklama yapmad. Elon Musk, kısa bir süre içinde bu borcu geri ödeyerek, Kasım ayında 1 milyar doları faiziyle birlikte SpaceX’e ödedi. Hem Musk hem de SpaceX, bu konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmamıştır.

SpaceX’in, Elon Musk’ın kontrolünde olduğu ve Musk’ın şirketin en büyük hissedarı olduğu göz önüne alındığında, bu tür bir kredi alabilmesi kolay. SpaceX’in Starship roket programına ve Starlink adlı uydu-internet projesine büyük yatırımlar yaptığı bir dönemde gerçekleşen bu kredi işlemi, şirketin finansman ihtiyaçlarını karşılamasına yardımcı oldu.

Ancak, bu finansman hareketi aynı zamanda SpaceX’in sermayesinin önemli bir kısmını geçici olarak Elon Musk’a aktardı. Şirketin 2021 sonunda 4.7 milyar dolar nakit ve menkul kıymet bulundurduğu belirtiliyor. Bu kredi, şirketin 2009’dan bu yana sattığı öz sermayenin yüzde 11’ine karşılık geliyor.

Elon Musk, borcu geri ödedikten sonra neredeyse 4 milyar dolarlık Tesla hissesi sattı. Ayrıca, Twitter’ı satın almak için Tesla hisselerini teminat olarak kullanma planları yapmıştı, ancak Tesla hisse fiyatlarının düşmesi nedeniyle bu planı iptal etti.

Elon Musk’ın finansal stratejileri ve işletmeleri için farklı kaynaklara başvurma yaklaşımı dikkat çekiyor. Twitter’ı satın alması, finansal durumunu daha da karmaşık hale getirdi, çünkü platformun reklam gelirleri düştü ve Musk harcamaları kısmak zorunda kaldı. Ayrıca, Tesla hisse fiyatlarındaki düşüş, hisselerini satma planlarını zorlaştırdı. Bu gelişmeler, Elon Musk’ın iş dünyasındaki etkisini ve finansal stratejilerini daha yakından incelemeye yönlendiriyor.

LastPass kullanıcıları hala tehlikede!

Kasım 2022’de şifre yöneticisi hizmeti LastPass, bilgisayar korsanlarının 25 milyondan fazla kullanıcı için hem şifrelenmiş hem de düz metin verileri içeren şifre kasalarını çaldığı bir ihlali açığa çıkardı. O zamandan bu yana, teknoloji endüstrisindeki güvenlik bilincine sahip insanları hedef alan altı rakamlı kripto para birimi soygunlarının sürekli olması, bazı güvenlik uzmanlarının dolandırıcıların büyük olasılıkla çalınan LastPass kasalarından bazılarını açmayı başardığı sonucuna varmasına yol açtı. LastPass ihlali diğer hesapların güvenliğini de riske atıyor.

Taylor Monahan, Ethereum blockchain ile etkileşimde bulunmak için kullanılan popüler bir yazılım kripto para cüzdanı olan MetaMask’ın baş ürün yöneticisi. Aralık 2022’nin sonlarından bu yana, Monahan ve diğer araştırmacılar, 150’den fazla kişiyi hedef alan son hırsızlıklarla bağlantılı olduğunu söyledikleri oldukça güvenilir bir dizi ipucu tespit etti. Bu kişiler toplu olarak 35 milyon dolardan fazla değerde kripto paradan çalındı. Monahan, yardım ettiği kurbanların neredeyse tamamının uzun süredir kripto para birimi yatırımcıları ve güvenlik odaklı kişiler olduğunu söyledi. Daha da önemlisi, hiçbirinin, kişinin e-posta ve/veya cep telefonu hesaplarının ele geçirilmesi gibi tipik olarak yüksek dolarlık bir kripto soygununun öncesindeki türden saldırılara maruz kalmadığı görüldü.

LastPass kullanıcıları ne yapmalı?

Monahan: “Kurban profili hâlâ en çarpıcı şey. Gerçekten hepsi oldukça güvenli. Ayrıca saygın kripto kuruluşlarının çalışanları, VC’ler (girişim kapitalistleri), DeFi protokolleri oluşturan, sözleşmeleri dağıtan, tam düğümleri çalıştıran kişiler de dahil olmak üzere bu ekosisteme derinlemesine entegre olmuş durumda” dedi.

Monahan, Mart 2023’ten bu yana kripto hırsızlıklarını Twitter/X aracılığıyla belgeliyor ve kurbanlar arasında ortak bir neden arayışındaki hayal kırıklığını sık sık dile getiriyor. Daha sonra 28 Ağustos’ta Monahan, neredeyse her kurban arasındaki ortak noktanın, daha önce LastPass’i, kripto para birimi yatırımlarına erişimin kilidini açmak için gereken özel anahtar olan “tohumları” depolamak için kullandıkları sonucuna vardığını söyledi.

Kripto para cüzdanı kurtarma şirketi Unciphered’in analitik direktörü Nick Bax , “Tohum ifadesi kelimenin tam anlamıyla para. Eğer tohum ifadem sizde varsa, bunu kopyalayıp cüzdanınıza yapıştırabilirsiniz ve ardından tüm hesaplarımı görebilirsiniz ve paramı transfer edebilirsiniz” diyor.

Bax, Taylor Monahan ve diğerlerinin toplayıp birbirine bağladığı devasa miktardaki kripto para hırsızlığı verilerini yakından incelediğini söyledi. Bax, Monahan ve bu hikaye için röportaj yapılan diğerleri, Aralık 2022’den bu yana her ay yaklaşık iki ila beş yüksek dolarlık soygunun gerçekleştiği, 150’den fazla doğrulanmış kurbandan 35 milyon dolardan fazla kripto para hırsızlığı arasında bağlantı kuran benzersiz bir imza tespit ettiklerini söylüyor. KrebsOnSecurity bu imzayı inceledi ancak Monahan ve diğer araştırmacıların talebi üzerine yayınlamıyor; araştırmacılar bunun, saldırganların operasyonlarını, suç faaliyetlerini takip etmeyi zorlaştıracak şekilde değiştirmelerine neden olabileceğini söylüyor.

MetaMask’tan Monahan’a göre, LastPass’te önemli şifreleri (özellikle kripto para birimi hesaplarıyla ilgili olanlar) saklayan kullanıcılar, bu kimlik bilgilerini derhal değiştirmeli ve kripto varlıklarını yeni çevrimdışı donanım cüzdanlarına taşımalı. Ayrıca bankacılık veya emeklilik hesaplarınıza veya hatta yalnızca önemli e-posta hesaplarınıza bağlı şifreleriniz varsa, bu kimlik bilgilerini de değiştirmelisiniz.

FLO, kendi teknolojisini kendi üretecek!

Dijital dönüşümde öncü rol oynamaya hazır 200 kişilik uzman kadrosu ile çalışmalarına başlayan “FLO Teknoloji” şirketinin açılışı, Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark’ta, FLO CEO’su Yenal Gökyıldırım’ın ev sahipliğiyle gerçekleşti.

2018 yılında başlatılan teknolojik yatırımlara hız vererek; planlamadan, tedarik yönetimine, lojistik süreçlerinden, satış fonksiyonlarına kadar her alanda dijital kaslarını geliştirebilmek için yoğun çaba harcadıklarını belirten FLO CEO’su Yenal Gökyıldırım, yenilik ve inovasyon getirecek açılış sırasında yaptığı konuşmada şunları ifade etti: “Ülkemizde perakende sektörüne öncülük edecek ve alışverişte online ve offline kanallar arasındaki duvarları ortadan kaldıracak yeni nesil dijital çözümler ile müşteri deneyimini geliştirmeye odaklanıyoruz. Bugün içerisinde bulunduğumuz Yıldız Teknopark’ta 200 kişilik FLO Teknoloji ekibimizle beraber teknolojik altyapımızı sürekli olarak güçlendiriyoruz.”

Teknopark’a geçişle beraber farklı teknoloji paydaşları ile yakın bir ekosistemde çalışma fırsatı bulduklarını ifade eden Gökyıldırım, teknoloji alanında önemli kaynaklara ve yeni iş birliklerine kolaylıkla ulaştıklarını ifade etti.

Perakende sektöründe teknolojinin sınırlarını zorlayarak sektöre öncülük edecek yeni bir dönemi başlatmayı amaçlayan FLO Teknoloji, geliştirdiği yenilikçi ve teknolojik çözümler ile müşterilerine kişiselleştirilmiş bir alışveriş deneyimi sunmayı amaçlıyor.   

280 milyon TL yatırım planlanıyor

Dijitalleşmenin, şirketlerin yakın gelecekteki var oluşları üzerinde kilit rol oynadığını ifade eden Yenal Gökyıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni nesil teknolojiler içinde yaşadığımız dünyayı algılama, anlama ve dünyayla ilişki kurma biçimlerini değiştiriyor. Tedarik zincirinden başlayarak, planlama, lojistik ve stok yönetimi, şirket içi süreçlerin yürütülmesi, raporlama ve analiz yetkinlikleri, veri toplama ve büyük verinin yönetimi, müşteri deneyim tasarımı gibi A’dan Z’ye tüm süreçlerin dijitalleşmesi kaçınılmaz. Bu anlayışla FLO olarak son 2 yılda 150 milyon TL civarında teknoloji yatırımı gerçekleştirdik. 2023 yılında yaklaşık 280 milyon TL daha yatırım yaparak bu alandaki adımlarını hızlandırmayı planlıyoruz.”

FLO Teknoloji dijital dönüşüme öncülük edecek

Yenal Gökyıldırım, “FLO bugün, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Davutpaşa Kampüsündeki teknoparkta ekibimizle beraber teknolojik altyapısını sürekli güçlendiriyoruz. Burada kendi yazılımlarımızı yaparken, FLO Teknoloji şirketi sayesinde her türlü dönüşüme, çok hızlı reaksiyon gösterebiliyoruz. FLO, Teknopark’a geçişle beraber farklı teknoloji paydaşlarıyla yakın bir ekosistemde çalışmanın getirdiği avantajla kaynaklara daha kolay ulaşırken, ortak iş birliği fırsatları da yakalamaya başladık. Temelde verimliliğe odaklanırken, iş süreçleri ve altyapı dijitalleşme çalışmalarımızın yanı sıra müşteri deneyimini iyileştirecek ve sektöre öncülük edecek projeler geliştirmek için çalışıyoruz. Veri güvenliği konusunda çalışmalar yürütyüroz. SecurityScorecard’ın verilerine göre sektördeki diğer oyuncuları geçerek %96’lık bir güvenlik skoruna sahip olduk. Bu bizim için gurur verici. Çünkü hem işimizin güvenliğini sağlamak hem de müşterilerimizin güvenli bir ortamda deneyim yaşamaları büyük önem arz ediyor” dedi.

Google Chrome’da yeni reklam takip özelliği nasıl devre dışı bırakılır?

0

Google, kullanıcıların gizliliğini daha iyi korumayı amaçlayan yeni bir adım attı ve “Topics API” adlı yeni bir özelliği Chrome tarayıcısına ekledi. Bu API, üçüncü tarafların kullanıcıların ilgi alanları hakkında bilgiye erişimini sınırlandırıyor. Bu, uzun yıllardır süregelen üçüncü taraf çerez takibi uygulamalarının yerine geçmeyi hedefliyor.

Topics API, Temmuz ayındaki Chrome 115 sürümüne dahil edildi ve kısa bir süre içinde tüm kullanıcılara ulaşacak. Eğer ilgi alanlarınızın üçüncü taraflarla paylaşılmasını istemiyorsanız, bu özelliği nasıl devre dışı bırakabileceğinizi öğrenmek için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:

Google Chrome'da
  1. Chrome tarayıcınızı açın ve sağ üst köşedeki üç noktaya tıklayarak Ayarlar’a gidin.
  2. Gizlilik ve Güvenlik sekmesini seçin.
  3. Reklam gizliliği seçeneğine tıklayın veya doğrudan adres çubuğuna “chrome://settings/adPrivacy” yazarak bu bölüme erişebilirsiniz.

Bu adımları takip ettikten sonra üç önemli kategori ile karşılaşacaksınız:

Google Chrome'da
  1. Tarama geçmişinize dayalı olarak ilgi alanlarınızı varsayan reklam konuları.
  2. Ziyaret ettiğiniz sitelere göre reklam öneren site tarafından önerilen reklamlar.
  3. Reklamlarının etkinliğini ölçmelerine yardımcı olmak için sitelerle veri paylaşan reklam ölçümü.

Her bir kategoriye tıklayarak ilgi alanlarınızı devre dışı bırakabilir veya özelleştirebilirsiniz. Ayrıca, Google’ın sizinle ilişkilendirdiği ilgi alanları ve siteler hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Unutmayın ki bu yöntem tam anlamıyla kusursuz bir gizlilik sağlamaz, çünkü her site kendi izleme yöntemlerine sahip olabilir. Ancak, bu adımlar gizliliğinizi artırmak için önemli bir başlangıç ​​noktasıdır. Daha fazla gizlilik odaklı seçenekler arıyorsanız, DuckDuckGo ve Brave gibi alternatif tarayıcılara da göz atabilirsiniz.

iPhone 15 dolandırıcıları çalışmaya şimdiden başladı!

Söz konusu dolandırıcılıklar, potansiyel veri sızıntıları ve finansal kayıplar dahil olmak üzere, durumdan şüphelenmeyen tüketiciler açısından farklı riskler taşıyan çeşitli dolandırıcılık türlerini kapsıyor.

Bu amaçla kullanılan en yaygın yöntemlerden birinde dolandırıcılar, kullanıcıları iPhone 15’i resmi lansman öncesinde satın alma şansıyla ikna etmeye çalışıyor. Bu yaklaşım, kullanıcıların Apple’ın en yeni cihazına ilk sahip olma hevesinden faydalanmayı amaçlıyor. Yöntem şöyle işliyor: Dolandırıcılar iPhone’ları piyasaya sürülmeden önce temin edebileceklerini iddia ediyor ve cazip bir fiyatla bu iPhone’lara sahip olma vaadi sunuyor. Ancak ‘ayrıcalıklı’ satın alma işlemini güvence altına almak için, kurbanların ön ödeme yapmaları veya finansal bilgilerini paylaşmaları gerekiyor. Ayrıca kullanıcılardan isim, adres ve telefon numarası gibi kişisel kimlik bilgilerini vermeleri isteniyor. Ödemenin ardından dolandırıcılar ortadan kayboluyor ve kurbanlarını hem vaat edilen iPhone’dan yoksun, hem paralarından mahrum bırakıyor. Finansal risklerin ötesinde, çalınan bu veriler dark web üzerinde satılabileceğinden, söz konusu dolandırıcılık girişimleri önemli gizlilik endişelerini de beraberinde getiriyor.

Sözde iPhone 15 ön siparişi sunan bir kimlik avı sayfası örneği;

Bir başka dolandırıcılık türünde ise kullanıcılara az bir miktar peşin ücret ödemeleri koşuluyla yeni iPhone 15 kazanma şansı sunuyor. Bu yöntemin ilerleyişi şu şekilde gerçekleşiyor: Kullanıcılar, kendilerine sunulan ve beklentilerini mükemmel bir şekilde karşılayan ücretsiz iPhone 15’in cazibesine kapılıyor. Çekilişe katılmak için katılımcılardan genellikle “işlem” veya “kayıt” ücreti olarak gizlenen küçük bir ücret ödemeleri isteniyor. Ödeme yapıldıktan sonra katılımcılar doğal olarak ödemelerinin karşılığında hiçbir şey alamıyor. Vaat edilen iPhone bir türlü gelmiyor ve kişi parasından oluyor.

Kaspersky Güvenlik Uzmanı Tatyana Kulikova, şunları söylüyor: “Dijital çağda dolandırıcılar en son teknoloji trendlerine hızla uyum sağlıyor ve insanların hevesini istismar ediyor. Tüketicilerin tetikte olmaları, kendilerine sunulan teklifleri doğrulamaları ve kişisel bilgilerini korumaları çok önemli. Unutmayın ki bir şey gerçek olamayacak kadar iyi görünüyorsa, büyük ihtimalle gerçek değildir.” 

Dolandırıcılıkların kurbanı olmamak için;

  • Kaynağı doğrulayın. Özellikle lansman öncesi satın almalar için saygın ve yetkili satıcılarla iletişim kurduğunuzdan emin olun.
  • Peşin ödeme yapmaktan kaçının. Eşantiyon veya ön sürüm ürünler için peşin ödeme talep eden tekliflere karşı dikkatli olun.
  • Satın alırken resmi kanalları kullanın. Orijinal satın alımlar için Apple’ın resmi web sitesine veya yetkili perakendecilere başvurun.
  • Yorumları okuyun. Herhangi bir çevrimiçi alışveriş yapmadan önce satıcıyı araştırın ve müşteri geri bildirimlerini inceleyin.
  • İki faktörlü kimlik doğrulamayı (2FA) etkinleştirin. Çevrimiçi hesaplarınızı, özellikle de ödeme yöntemlerinizle bağlantılı olanları 2FA ile koruyun.
  • Güvenilir güvenlik çözümleri kullanın. Kaspersky Premium gibi güvenilir bir güvenlik çözümü sizi bilinen ve bilinmeyen dolandırıcılık girişimlerinden koruyacaktır.
  • Bilgilerinizi güncel tutun. Yaygın dolandırıcılıklar ve siber güvenlikle ilgili en iyi uygulamalar konusunda güncel kalın.

Pentagon Çin’e karşı dev bir yapay zeka filosu kuruyor!

ABD Savunma Bakanlığı, gelecekteki tehditlere karşı önlem almak ve çeşitli düşmanlardan gelebilecek riskleri ele almak amacıyla devasa bir yapay zeka filosu oluşturma yolunda önemli adımlar atmaya hazırlanıyor. The Wall Street Journal’ın Çarşamba günkü haberine göre, Pentagon, yapay zeka ile güçlendirilmiş geniş bir teknoloji, insansız hava araçları ve otonom sistemler ağı kurmayı planlıyor.

Savunma Bakan Yardımcısı Kathleen Hicks, Defense News tarafından düzenlenen bir konferansta bu plan hakkında daha fazla ayrıntı verdi. Hicks, Pentagon’un bu girişiminin temel amacının, “küçük, akıllı ve ekonomik” olması amaçlanan binlerce hava, kara ve deniz tabanlı yapay zeka sistemi üretmek olduğunu ifade etti. Bu sistemin, gelecekteki tehditlere karşı daha etkili bir savunma sağlamak için tasarlandığı vurgulandı.

The Journal’ın haberine göre, ABD Donanması da bu teknoloji yolculuğunda önemli bir role sahip olacak. İran’ın Orta Doğu’daki askeri faaliyetlerini izlemek için kullanılan insansız hava araçları ve sensörlerden oluşan ağı, Task Force 59 tarafından sergilenen yeteneklerin daha da geliştirilmesi için kullanılabilir.

Hicks konuşmasında, geleceğin savunma sistemlerini tanımlayarak, “Güneşten ve diğer neredeyse sınırsız kaynaklardan enerji sağlayabilen, bol miktarda sensörle donatılmış, yeni ve güvenilir bilgi kaynakları sunabilen, yüzen ve kendinden tahrikli [otonom] sistemlerin dağıtılmış kapsüllerini neredeyse gerçek zamanlı olarak hayal edin” dedi.

Pentagon’un bu planı, ABD’nin savunma kapasitesini artırmayı, güvenliği sağlamayı ve gelecekteki tehditlere karşı daha iyi hazırlıklı olmayı amaçlayan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu girişim, teknoloji ve savunma alanında gelecekteki dönüşümleri gösteren önemli bir örnek olarak öne çıkıyor.

eFootball 2024 başladı!

0

eFootball 2024 oyunculara merhaba derken her türlü yetenek ve deneyime sahip kullanıcının keyif alabileceği bir dizi güncelleme ve eklemeyi de beraberinde getiriyor.

KONAMI, Manchester United FC, FC Bayern München, Internazionale Milano, AC Milan, Arsenal FC ve FC Barcelona gibi futbolun en ikonik takımlarından bazılarını içeren partner kulüp listesini koruyor. Ayrıca şirketin yakın zamanda uzun süreli iş birliğini yenilediği kulüplerden olan FC Barcelona da listede yer alan önemli isimlerden.

Dünya futbolunun en büyük transfer haberlerinin bazılarına sahne olan bu takımlar ve çok daha fazlası, oyun içindeki formalarını, stadyumlarını ve kadrolarını yeni futbol sezonuyla örtüşecek şekilde güncelleyecek.

Ayrıca, “eFootball™”, oyunseverlerin Allianz Arena, Spotify Camp Nou, San Siro ve Stadio Olimpico gibi efsanevi stadyumlarda top koşturabilecekleri tek futbol oyunu olmaya devam ediyor.

Yeni oynanış mekanikleri

“eFootball™ 2024”, oynanışa yapılan bir dizi güncelleme içermekte. Mevcut kullanıcılardan gelen geri bildirimlere dayanarak, KONAMI, “eFootball™”ün sunduğu sürükleyiciliği ve gerçekçiliği daha da artırmak adına oyuna bir dizi değişiklik getirdi.

Oyundaki başlıca değişimler, top sürme ve savunma etrafında odaklanıyor. İyileştirilmiş kontrol tepkileri, kullanıcıların profesyonel futbolun üst seviyelerinde alınan anlık kararları taklit etmelerine olanak tanırken topu daha yakından kontrol etmelerine ve yoğun durumlarda bile top sürmelerine olanak tanımakta.

Bireysel yeteneklerin doğruluğunun artırılması, kullanıcıların takımlarını ve taktik modellerini üstün bir seviyede koordine etmelerini ve sanal sahada daha fazla gol pozisyonu yaratmalarını destekliyor.

Takım Oluşturma için “Güçlendiriciler”

‘Booster’lar, “eFootball™” a yeni eklenen bir özellik olup kullanıcılara favori oyuncularının özelliklerini daha da artırma yeteneği sağlar. ‘Booster’lar, oyuncuların normal parametrelerin ötesinde performans göstermelerine (99 üst sınır) olanak tanır, bu da kullanıcıların ‘Rüya Takım’larında yer alan çeşitli oyuncuların bireysel yeteneklerini ve özelliklerini arttırabilmelerine olanak tanır.
Oyunda oyuncu özel, tüm takımı etkileyen ve belirli kriterleri karşılayan oyuncuları seçerek ortaya çıkan türler de dahil olmak üzere çeşitli türlerde booster’lar bulabileceksiniz.
Bu özellik, kullanıcıların takımlarını daha fazla özgürlük, çeşitlilik ve keyifle oluşturmalarını sağlayacak.

Lionel Messi, Global Elçiliğine devam ediyor

KONAMI, Lionel Messi ile olan iş birliğinin devam ettiğini duyurmaktan da gurur duyuyor. Arjantin efsanesi, dünya genelinde “eFootball™” özelinde birçok ticari ve oyun içi kampanyanın yüzü olmaya devam ederken aynı zamanda oyunun kapak yıldızı olmayı da sürdürüyor.

Messi ayrıca PlayStation®5, PlayStation®4, Xbox Series X|S, Xbox One ve Windows platformlarında satın alınabilen yeni ‘eFootball™ 2024: Leo Messi Edition’ın yanı sıra mobil ve Steam® için ‘Premium Elçi Paketi: Leo Messi’ye de adını vermekte.

Bu sürümde, kullanıcılar sadece “eFootball™”ı indirmekle kalmayacaklar, aynı zamanda yeni ‘booster’ özelliği ile donatılmış özel bir Messi Epik kartı, önceki takım arkadaşlarından oluşan 10’arlı bir vurgu oyuncu seti, 11 adet 4.000 EXP seti ve 300 eFootball™ Coins içeren bir dizi özel içerik de alacaklar.

eFootball 2024 Resmi Fragmanı:


İsrail’den fiber optik bağlantı hamlesi!

İsrail başbakanı Asya ve Arap Yarımadası’ndaki ülkeleri İsrail ve Kıbrıs üzerinden Avrupa’ya bağlayan fiber optik kablo gibi altyapı projeleri inşa etme fikrini ortaya attı.

Başbakan Binyamin Netanyahu, İsrail ve Kıbrıs üzerinden Asya’yı Avrupa’ya bağlayacak böyle bir altyapı “koridorunun” mümkün olabileceğinden “oldukça emin” olduğunu söyledi. İsrail’in bölgedeki diğer ülkelerle ilişkilerini normalleştirmesi durumunda bu tür projelerin gerçekleşebileceğini söyledi. 2020 yılında ABD’nin aracılık ettiği Abraham Anlaşmaları, İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn arasındaki ilişkileri normalleştirdi ve Biden yönetimi, İsrail ile Suudi Arabistan arasında resmi bağlar kurmaya çalışıyor.

Fiber optikte yeni proje fikri

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides ile görüşmesinin ardından Netanyahu: “Bir örnek ve en belirgin olanı fiber optik bağlantıdır. Bu en kısa, en güvenli, en ekonomik yol” dedi. İsrail liderinin konuşması, hem İsrail hem de Kıbrıs’ın ekonomik bölgelerinde önemli doğal gaz yataklarının keşfedilmesinin ardından enerji konusunda artan işbirliğinin bir parçası olarak Kıbrıs ve Yunanistan ile önerilen enerji bağlantılarının bir uzantısı.

Netanyahu, kendisi ve Christodoulides’in, İsrail’i Kıbrıs ve Yunanistan’a bağlayan Avrasya Ara Bağlantısı olarak bilinen ve hem İsrail hem de Kıbrıs için bir enerji tedarik yedeği görevi görmeyi amaçlayan 2.000 megavatlık deniz altı elektrik kablosu planlarını hayata geçirmek istediklerini yineledi. Netanyahu: “Gücün daha ideal şekilde kullanılmasına olanak tanıyan veya kendi ülkenizde bir başarısızlık olduğunda size güç verebilecek diğer güç kaynaklarına bağlanmak istiyorsunuz. Bu, ciddi olarak tartıştığımız bir konu ve başarmayı umuyoruz” dedi.

Bir diğer enerji bağlantısı, Kıbrıs’ın hem İsrail hem de Kıbrıs’tan gelen açık deniz doğal gazını, elektrik jeneratörleri için yakıt olarak kullanılacak veya potansiyel olarak gemiyle ihraç edilmek üzere sıvılaştırılacağı Doğu Akdeniz ada ülkesine taşıyacak bir boru hattı inşa etme önerisini içeriyor. Christodoulides, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı dikkate alındığında Avrupa’nın enerji çeşitlendirmesi ihtiyacı göz önüne alındığında, Kıbrıs ve İsrail’in gaz boru hatları ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) işleme tesisleri de dahil olmak üzere projeler aracılığıyla Doğu Akdeniz havzasını Avrupa’ya bağlayan “güvenilir bir enerji koridoru” geliştirmek istediklerini söyledi.

Netanyahu, hükümetinin, komşu ülkelerdeki yangınları söndürmeye yardımcı olmak için uçak ve diğer teknolojilerin gönderilebileceği Kıbrıs’ta bölgesel bir yangınla mücadele merkezi oluşturma yönündeki Avrupa kararını tamamen desteklediğini söyledi.

Paribu Ventures 19 girişime yatırım yaptı

Türkiye’nin alanında öncü teknoloji şirketi ve lider kripto varlık işlem platformu Paribu’nun blokzincir tabanlı ağırlıklı olmak üzere, internet girişimlerine yatırım yapmak için kurduğu Paribu Ventures, ilk yılında 19 yatırım turunda toplam 6.5 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdi. 

Türkiye’nin en aktif, dünyanın ise web3 alanındaki aktif yatırım fonları arasında bulunan Paribu Ventures’ın fon büyüklüğü 30 milyon dolar büyüklüğündeydi. Portfolyosunun yarısını da blokzincir tabanlı oyun stüdyoları ve oyun alanında altyapı geliştiren şirketler oluşturuyor. En çok yatırım yaptığı alanlar arasında; web3 oyunları, merkeziyetsiz finans, geleneksel iş modellerini web3’e taşıyan ürünler ve yaratıcı ekonomisi yer alıyor.

Paribu Ventures, global bir portfolyo oluşturdu

Paribu Ventures, 19 girişime yatırım yaptı 

Global bir girişim sermayesi (Venture Capital) fonu olarak konumlanan Paribu Ventures’ın ortalama işlem büyüklüğü 350 bin dolar civarında. Erken aşama girişimlere yatırım yapan Paribu Ventures’ın portfolyosundaki 7 şirket, tamamen Türkiye dışındaki kurucu ortakların girişimlerinden oluşuyor. Token, hisse ve bu iki yapının birlikte kurgulandığı yatırım turlarına dahil olan Paribu Ventures, bugüne kadar ağırlıklı olarak geleneksel şekilde hisse dağıtımı yapılan turlara yatırım yaptı. 

Paribu Ventures Direktörü Utku Dördüncü, kuruldukları günden bu yana yaptıkları yatırımlarla ilgili şu ifadelerde bulundu: “İlk yılımızda oldukça güçlü bir portfolyo oluşturduk. Web3 dünyasında çok sayıda teknolojik yenilik yaşansa da son kullanıcının gerçek problemini çözen ve ölçeklenmiş çözümler bulmak hala güç. En başından beri geliştirici odaklı, yatırımlarına uzun vadeli bakan ve Paribu’nun sahip olduğu teknolojik gücü portfolyo şirketlerine aktarma hedefinde bir yapı kurguladık. Bir yandan da blokzincir teknolojisinin adaptasyonunda hâlâ yolun başında olduğumuzun farkında olarak yatırımlarımızı yapıyoruz.” 

Web3 bakış açımızı genişlettik

Dördüncü, bu yıl itibarıyla web3’le yakından ilgili olan fintech gibi, web2’deki iş modellerini taşıyan, yenilikçi ve adaptasyonu hızlandıran alanlara da bakmaya başladıklarını belirtti. Ayrıca; “Pazar değişimiyle beraber biz de web3 bakışımızı genişlettik. Oyunlar dışında merkeziyetsiz finans, adaptasyon projeleri, fintech ve yaratıcı ekonomisi gibi alanlar da odaklarımız arasında yer alıyor” şeklinde açıklamada bulundu.

Çin iPhone kullanımını yasakladı

Çin, teknolojik bağımlılığı azaltma ve siber güvenliği artırma çabalarının bir parçası olarak, devlet memurlarına iPhone kullanımını yasakladı. Ülke, bu hamlesiyle yabancı teknolojiye bağımlılığı azaltma yolunda önemli bir adım atmış oldu. Ancak bu karar, özellikle Apple gibi yabancı teknoloji devlerinin Çin pazarında nasıl etkileneceği konusunda tartışmalara neden oldu.

Apple, Çin’deki lüks akıllı telefon pazarında önemli bir oyuncu olarak görülüyor ve Çin, Apple’ın toplam gelirinin yaklaşık %19′unu oluşturuyor. Ancak yeni yasağın ne kadar geniş kapsamlı olduğu hala belirsizliğini koruyor. Çin, zaten uzun bir süredir bazı devlet kurumlarındaki yetkililerin iş amaçlı iPhone kullanmalarını sınırlıyor, ancak yeni kararın bu kısıtlamaları daha da genişlettiği bildiriliyor.

Çin Hükümeti’nin bu adımının, ABD ile Çin arasındaki gergin ilişkileri yansıttığına dikkat çekiliyor. ABD, Huawei gibi Çin şirketlerine ve Çin’e ait olan TikTok’u kullanan devlet yetkililerine benzer yasaklar uyguluyor. Her iki ülke de veri güvenliği konusunda son derece hassas olduğu için ilişkiler daha da geriliyor.

Çin, ayrıca kamu kurumlarını ve iktisadi teşebbüsleri, yabancı teknolojiyi yerli ürünlerle değiştirmeye teşvik ediyor. Bu değişim, bilgisayarlar, işletim sistemleri ve yazılımlar gibi birçok alanda yerli ürünlerin kullanılmasını içeriyor.

Yeni iPhone yasağı, hem Çin’de hem de uluslararası arenada teknoloji sektöründe önemli tartışmalara yol açtı. Çin’deki yabancı teknoloji şirketleri için belirsiz bir döneme girilirken, bu kararın uzun vadeli etkileri henüz netlik kazanmış değil. Bu gelişme, teknoloji sektörünün hızla değişen dinamiklerini bir kez daha gözler önüne seriyor ve gelecekteki ticaret ve güvenlik politikalarını şekillendirmeye devam edecek gibi görünüyor.

Apple yapay zeka eğitimi için milyonlarca dolar harcıyor!

0

The Information’ın yeni bir raporuna göre Apple, yapay zekaya günde milyonlarca dolar yatırım yapıyor. Şirketin birkaç ekipte birden fazla AI modeli üzerinde çalıştığı bildiriliyor. Apple’ın yapay zeka eğitimi için ‘günde milyonlarca dolar’ harcadığı bildiriliyor.

The Information’ın raporuna göre Apple’ın konuşma yapay zekası üzerinde çalışan birimine “Temel Modeller” adı veriliyor. Birkaç eski Google mühendisi de dahil olmak üzere “16 civarında” üyesi var. Apple’ın Yapay Zeka Başkanı John Giannandrea tarafından yönetiliyor ve 2018’de Siri’nin iyileştirilmesine yardımcı olmak için işe alındı. Giannandrea’nın “yapay zeka dil modelleri tarafından desteklenen sohbet robotlarının potansiyel kullanışlılığı konusunda meslektaşlarına şüphelerini dile getirdiği” bildirildi.

Apple yapay zeka eğitimi çalışmalarını artırıyor

The Information’a göre Apple’daki ek ekipler de yapay zeka üzerinde çalışıyor. Bir Görsel Zeka birimi bir görüntü oluşturma modeli geliştiriyor ve başka bir grup “metnin yanı sıra görüntüleri veya videoları tanıyabilen ve üretebilen çok modlu yapay zeka”yı araştırıyor.

Bu modeller çeşitli amaçlara hizmet edebilir. “AppleCare kullanan müşterilerle etkileşime girecek” bir chatbot üzerinde çalışılıyor; bir diğeri ise Siri ile çok adımlı görevleri otomatikleştirmeyi kolaylaştıracak.

Geliştirmede yer alanlar The Information’a, şirket içinde Ajax GPT olarak bilinen Apple’ın en gelişmiş LLM’sinin “200 milyardan fazla parametre” üzerinde eğitildiğini ve ChatGPT’nin ilk versiyonunun temeli olan OpenAI’nin GPT-3.5’inden daha güçlü olduğunu söylüyor. Bloomberg’in önceki raporuna göre bu model başlangıçta şirket içi kullanım için oluşturulmuştu ve şirket içinde oldukça kapalı durumda kalıyor.

Şirketin hedeflerinden biri, iPhone müşterilerinin birden fazla adım içeren görevleri otomatikleştirmek için basit sesli komutları kullanmalarına olanak tanıyan özellikler geliştirmek. Örneğin teknoloji, birinin telefonundaki Siri sesli asistanına, çektiği son beş fotoğrafı kullanarak bir GIF oluşturmasını ve bunu bir arkadaşına mesaj olarak göndermesini söylemesine olanak tanıyabilir. Günümüzde bir iPhone kullanıcısının bireysel eylemleri manuel olarak programlaması gerekiyor.

Bu hamleler, Apple’ın yapay zeka başkanı John Giannandrea’nın, geniş dil modelleri olarak bilinen konuşmaya dayalı yapay zeka geliştirmek için bir ekibin kurulmasına izin vermesinden dört yıl sonra, teknoloji yazılım endüstrisinin odak noktası haline gelmeden önce geldi. Bu hareket, dil modellerinde bir patlamayı katalize eden bir sohbet robotu olan ChatGPT’nin geçen sonbaharda piyasaya sürülmesinin ardından artık ileri görüşlü görünüyor.

Borusan Lojistik’in eTA Platformu güncellendi

Borusan Lojistik tarafından hayata geçirilen ve Türkiye genelinde yük sahipleri ile kamyon ve tır sürücülerini bir araya getiren eTA (Elektronik Taşımacılık Ağı) platformu, sipariş verme kokpiti ile birlikte güncellendi. Yeni web sitesi arayüzü sayesinde kullanıcılar, siparişlerle ilgili detay ve bilgilere daha hızlı ulaşabiliyor.

Kullanıcı Dostu ve Hızlı Arayüz

Yenilenen arayüzü ile eTA platformu, müşterilere hızlı araç tedariki sağlarken, aynı zamanda tır ve kamyon sahiplerine de mobil uygulaması üzerinden kolaylıkla yük bulma imkanı tanıyor. Sipariş verme işlemleri için gerekli temel bilgiler alındıktan sonra, platform hızlıca uygun araç tedarik ediyor. Yük bilgileri, sipariş tarihleri ve ücretler gibi detaylar hızlıca raporlanabiliyor.

Anlık İhtiyaçlar İçin Çözüm

Borusan Lojistik, eTA platformunu geliştirmeye devam ederek, yurt içinde müşterilerin anlık araç ihtiyaçları ve operasyon performans takipleri için yeni çözümler sunuyor. Kurumsal müşterilerin farklı ihtiyaçları için özel çözümler geliştirilip sisteme entegre ediliyor.

Borusan güvencesi

Borusan Lojistik’in sağladığı Borusan güvencesi ile yüklerin taşınması, operasyonların hızlandırılması ve rekabetçi fiyatlar sağlanıyor. Platform, aylık 40.000 seferlik iş hacmi ve 81 ilden 81 ile hizmet vererek yoluna devam ediyor. Müşteri deneyimini iyileştirmeyi amaçlayan platform, şikayet ve öneriler için de dashboard aracılığı ile ulaşılabilecek bir kanal sunuyor. Bu güncellemeler, Borusan Lojistik’in müşterilerine daha hızlı ve etkin lojistik çözümleri sunma konusundaki kararlılığının bir göstergesi olarak kabul ediliyor.

Kişiye özel havalimanı hizmeti!

Macaristan’ın Budapeşte şehrinde ve Türkiye’de toplamda 20 havalimanında sunulan Çelebi Platinum, birinci sınıf hizmet ve konfor sağlayarak yolculara daha keyifli bir seyahat deneyimi sunmayı amaçlıyor. 3 kıta, 5 ülke ve 40’tan fazla istasyonda hizmetlerini sürdüren Çelebi Havacılık, müşterilerinin global servis ihtiyaçlarını daha fazla noktada karşılayabilmek üzere operasyonlarını genişletmeye devam ediyor. 

Şirket, 15 yıl önce başlattığı Çelebi Platinum ile bugün, Türkiye’de hizmet verdiği tüm istasyonlarda ve Budapeşte Havalimanı’nda yolculara kendilerini daha rahat ve ayrıcalıklı hissetmelerini sağlayan bir dizi premium hizmet sunuyor. Temel hizmetleri arasında karşılama ve uğurlama, apron, transit yolcu ve VIP transfer, bagaj taşıma, araç temini ve öncelikli check-in yer alan Çelebi Platinum, Rize Havalimanı’nda misafirlerinin hem havada hem yerde gereksinimlerini karşılayarak onlara sorunsuz ve konforlu bir seyahat deneyimi yaşatıyor.

Çelebi Havacılık kişiye özel ayrıcalıklar sağlıyor

Çelebi Havacılık

Kişiye özel ayrıcalıklar sağlayan Çelebi Platinum hizmeti, yolcuların seyahatlerini eşsiz kılmak için özel eğitim alan personeller tarafından sunuluyor. Porter (bagaj taşıma) hizmeti, havalimanı tesislerinin her noktasında destek ve yardım sunma özelliğiyle Çelebi Havacılık’ın yer hizmetleri alanındaki uzmanlığını öne çıkarıyor. Çelebi Platinum’un, helikopter ve özel jet kiralamadan otel ve restoran rezervasyonuna, 7/24 müşteri desteğinden lounge (dinlenme salonu) hizmetlerine yolcu ihtiyaçlarını anında karşılayan çözümleri, Çelebi Havacılık’ın her alanda ayrıcalık sunma konusundaki kararlılığını yansıtıyor.

Çelebi Hava Servisi Genel Müdürü Osman Yılmaz
Çelebi Hava Servisi Genel Müdürü Osman Yılmaz

Çelebi Hava Servisi Genel Müdürü Osman Yılmaz, “Rize Havalimanı’nda Çelebi Platinum hizmetini sunmaktan heyecan duyuyoruz. Amacımız, üst düzey kişiselleştirilmiş hizmet sağlayarak seyahat deneyimini yeniden tanımlamak. Her misafirimizin sorunsuz ve keyifli bir yolculuğu hak ettiğine inanıyoruz ve Çelebi Platinum hizmetimiz bunu sağlamak için tasarlandı” dedi.

Temmuz ayında Rize Havalimanı’nda misafirlere sunulmaya başlayan Çelebi Platinum, hizmet verdiği havalimanlarında seyahat standartlarını yükseltmeye devam ediyor. Çelebi Platinum hizmetinden seyahat acenteleri ve otel müşterilerinin yanı sıra uçuş sınıfı gözetilmeksizin tüm yolcular yararlanabiliyor.

Polisler de yapay zekadan destek almaya başlıyor!

0

Pek çok sektörde yapay zekaya olan ilgi artıyor ve kurumlar yapay zeka kullanımını artırırken kolluk kuvvetleri de bir istisna değil.

Kolluk kuvvetleriyle birlikte yapay zekanın uygulanması, polis memurları da dahil olmak üzere herkesin kanunların üstünde olmasını zorlaştıran polis teşkilatında önemli değişiklikler anlamına geliyor. Ülkenin her yerinde polis vücut kameraları her gün binlerce saatlik görüntü kaydediyor. Ancak tüm bu görüntüler görülmüyor; Truleo’nun kurucu ortağı ve CEO’su Anthony Tassone bunu değiştirmeyi umuyor.

Yapay zeka ile güvenlik artıyor

Trump’ın Georgia seçim davasındaki savcılar duruşmanın 4 ay süreceğini tahmin ediyor. Tassone: “Çoğu kişi polis vücut kamerası videolarının yüzde 1’inden daha azının incelendiğini öğrenince şaşıracak. Dolayısıyla Truleo ile bir departmandaki videonun yüzde 100’ünü tarayıp analiz edebiliyoruz” dedi. Truleo’nun yazılımı yapay zekayı kullanarak işi saniyeler içinde yapabiliyor. Tassone, kısa kadrolu departmanlar için onu değerli, “sanal görevli” olarak adlandırıyor.

Bodycam verileri aynı zamanda eğitime de yardımcı olabilir veya iyi polislik uygulamalarının kötüye ağır bastığını göstermek için kullanılabilir. Kaliforniya yargıcı, çocukların zamirleri değiştirmesi durumunda ebeveynlere bilgi verilmesini zorunlu kılan bölge politikasını durdurdu. Şef Art Acevedo: “Neredeyse bir kişiyi ilk suçun başlangıcından itibaren siber yoluyla takip edebiliyoruz ve bu çok büyük olacak” dedi. Yapay zeka destekli başka bir araç olan Hexagon, bir suçun bildirildiği anda dedektifleri uyarabiliyor.

Hexagon Küresel Kamu Güvenliğinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Bill Campbell: “Yapay zeka aracılığıyla ilgili dedektifi bilgilendiriyor, böylece olay yerine gidip suçu çözebiliyor, delilleri alıp failin izini sürebiliyorlar” dedi. Kolluk kuvvetleri de yapay zeka destekli kameralara daha fazla güveniyor.

Kuzey Carolina’da otoyol devriyeleri, emniyet kemeri takmayan veya ellerinde telefon olan ticari kamyonculara ceza kesmek için teknolojiyi kullanıyor. Otobüs şeritlerine yasadışı bir şekilde park eden sürücüleri hedef almak ve alıntı yapmak için daha fazla şehir otobüsü de yapay zeka alıyor.

Gelecekte daha fazla polis vücut kamerası 5G ve gerçek zamanlı teknolojiyi kullanarak yapay zekanın anında daha hedefe yönelik bir müdahaleyi tetiklemesine olanak tanıyabilir. Bazı şehirlerde polis sendikaları, vücut kameralarının çalıştırılmasıyla bağlantılı ek görevler için daha yüksek ücret veya yıllık maaş talep etmeyi kazandı veya talep etmeye devam ediyor.

Otomobillerdeki güvenlik açıkları tespit edene 1 milyon dolar! 

Trend Micro’nun 2024 yılının Ocak ayında Tokyo’da düzenleyeceği Pwn2Own Automotive yarışmasının ana sponsorunun Tesla olduğunu açıkladı.

Pwn2Own Automotive yarışması 24 – 26 Ocak 2024 tarihleri arasında Tokyo’da düzenlenecek Automotive World konferansında gerçekleştirilecek. Etkinlik hakkında ayrıntılı bilgiler buradan alınabilir.

Pwn2Own’un Trend Micro’nun Zero Day Initiative (ZDI) girişiminin en önemli parçalarından biri olduğunu ifade eden Trend Micro Tehdit Araştırmalarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Brian Gorenc, “Pwn2Own, uzun yıllardır endüstriyel ve gelişmekte olan teknolojilerdeki yeni güvenlik açıklarını keşfetmemize büyük katkıda bulunuyor. Otomotiv sektörüne yönelik siber güvenlik çalışmalarımızı daha da genişletmekten ve Tesla’yı etkinliğin ana sponsoru olarak görmekten büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.

Yalnızca bağlantılı araçlara odaklanan ilk yarışma 

ZDI ve Trend Micro’nun otomotiv güvenliği konusunda uzmanlaşmış yan kuruluşu VicOne tarafından ortaklaşa düzenlenen Pwn2Own Automotive etkinliği, yalnızca bağlantılı araçlara odaklanan ilk yarışma olarak öne çıkıyor. VicOne’ın araç ekosistemindeki köklü güvenlik anlayışı ile ZDI’ın bu zorlukları doğrudan ele alan platformunun işbirliği, otomobil siber güvenliği ve tehdit araştırması arasında bir sinerji oluşturuyor.

Etkinlik, otomotiv ekosisteminde daha fazla güvenlik araştırmasını teşvik etmeyi, üreticileri topluluğa katılmaya özendirmeyi ve modern araçların çoklu, karmaşık alt bileşenleri konusunda farkındalığı artırmayı amaçlıyor.

Tesla daha önce de Trend Micro ve Pwn2Own ile çalışmış ve otomobil üreticisinin elektrikli araçların (EV) karmaşıklığı konusundaki bilgi birikimi Pwn2Own Vancouver’ın büyük bir başarı elde etmesine yardımcı olmuştu. Etkinliğin bir diğer sponsoru olan ChargePoint ise Pwn2Own’ın bu yeni kategorisinde teknik rehberliğin yanı sıra yarışma için donanım desteği de sağlayacak.

ZDI, yalnızca geçtiğimiz yıl 1.706 güvenlik açığı tespit etti ve yayınladı. 2023 yılında ise şu ana kadar 1.000’in üzerinde benzersiz sıfırıncı gün güvenlik açığı tespit etti ve yayınladı. Tespit edilen güvenlik açıkları arasında Trend Micro’nun hızlı bir şekilde düzeltmek ve sorumlu bir şekilde kamuoyuna açıklamak için üreticilerle birlikte çalıştığı MOVEit’teki bir güvenlik açığı da yer aldı.

Trend Micro müşterileri, ZDI aracılığıyla toplanan değerli veriler ve içgörülerle oluşturulan 70’in üzerinde günlük olarak yayınlanan güvenlik güncellemesinden yararlanıyor. Bu üst düzey istihbarat, Trend Micro’nun potansiyel tehditlerden bir adım önde olmasını sağlıyor.

Ocak ayında düzenlenecek etkinlikte yarışmaya katılanlar bir milyon doların üzerinde nakit para ve Tesla otomobiller dahil olmak üzere çeşitli ödüller kazanma fırsatı elde edecek. Etkinlikte yer alacak dört kategori ise şöyle:

• Tesla: İlk olarak Pwn2Own Vancouver 2019’da yer alan bu kategoride yarışmacılar 200.000 dolara varan nakit ödüller ve otomobil kazanmak için yarışacaklar. Yarışmacıların ödül kazanabilmeleri için Tesla Model 3/Y (Ryzen tabanlı) veya Tesla Model S/X (Ryzen tabanlı) ile eşdeğer benchtop biriminde bir giriş kaydetmeleri gerekiyor.

• Araç İçi Bilgi-Eğlence Sistemi (IVI): Telefonlarımızla bağlantı kuran bu sistemler Navigasyon, araç içi internet ve Wi-Fi’nin yanı sıra CAN veri yolu üzerinden diğer araç sistemlerine bağlantı sağladıklarından bilgisayar korsanları için popüler bir hedef haline geliyor. Yarışmada hedef alınacak üç IVI cihazı bulunacak.

• Elektrikli Araç Şarj Cihazları: Elektrikli araç şarj cihazları şu ana kadar bilgisayar korsanları tarafından fazla ilgi görmemiş olsa da mobil uygulamalar, Bluetooth Düşük Enerji (BLE) bağlantıları ve OCPP protokolü gibi saldırı yüzeyleri, tehdit aktörlerinin bir elektrikli araca zarar vermesine olanak tanıyabilir. Yarışmada hedef alınacak altı elektrikli araç şarj cihazı modeli bulunuyor. 

• İşletim Sistemleri: Katılımcılar Automotive Grade Linux, Blackberry QNX ve Android Automotive OS’taki güvenlik açıklarından faydalanmak için yarışacaklar.

2007 yılından bu yana 30 milyon doların üzerinde ödeme yapan Trend Micro Zero Day Initiative’in önemli bir parçası olan Pwn2Own, araştırmacıları bir dizi teknolojik üründe güvenlik açıkları bulmaya teşvik ediyor.

Apple ve Arm anlaştı!

Apple, İngiliz çip tasarım şirketi Arm ile geleceğe dönük önemli bir anlaşmaya imza attı. Reuters’in haberine göre, bu yeni anlaşma, teknoloji devi Apple’ın Arm ile işbirliğini 2040 yılına kadar uzattı. Arm’ın halka arz süreci sırasında ortaya çıktı ve Arm, bu anlaşmayı “Apple ile uzun süredir devam eden işbirliği ilişkimizi ve Apple’ın Arm mimarisine erişimini sürdürerek Apple ile 2040’ın ötesine uzanan yeni bir uzun vadeli anlaşma imzaladık” şeklinde açıkladı.

Apple’ın Arm ile olan işbirliği, teknoloji dünyasında uzun süreli ve başarılı bir ilişkinin örneği. Apple, Arm’ın donanımını lisanslayarak iPhone 14 gibi ürünlerinde ve MacBook Pro gibi cihazlarında A15 ve M2 gibi özel silikon işlemcilerini kullanıyor. Bu sayede, Apple ürünleri daha yüksek performans ve özelleştirilmiş çip tasarımları ile öne çıkıyor.

Halka arz belgesinde yer alan bilgilere göre, Apple, Arm hisselerini satın alma konusunda ilgi gösteren şirketler arasında yer alıyor. AMD, Google, Intel, Nvidia, Samsung ve TSMC gibi önemli oyuncuların da Arm hisselerine yönelik ilgi gösterdikleri biliniyor. Özellikle dünyanın en büyük sözleşmeli çip üreticisi olan TSMC, Arm’ın hisselerine yatırım yapma kararını bu hafta açıklamayı planlıyor. Bu hamle, çip üreticilerinin Arm’ın yönetiminde etkin bir rol oynamayı hedeflediklerini gösteriyor.

Arm’ın sahibi olan SoftBank, önceki planlarını gözden geçirerek Arm’ı Nvidia’ya satma düşüncesini değiştirmişti. Nvidia’nın bu satın alma işlemi Federal Ticaret Komisyonu (FTC) tarafından engellendiğinde, Arm’ın halka arzı gündeme gelmişti.

Apple ve Arm arasındaki işbirliği, çip sektörünün en köklü ilişkilerinden birini temsil ediyor. Apple, Arm tabanlı çip teknolojilerini kullanmaya başlamadan önce, 1990 yılında kurulan Arm ile işbirliği yaparak çip sektöründe öncü adımlar atmıştı. Arm, dünya genelinde 500’den fazla şirkete çip tasarımı lisansı veriyor ve Arm mimarisi dünya genelindeki akıllı telefonların yüzde 95’inde kullanılıyor. Bu yeni anlaşma, teknoloji dünyasında büyük bir yankı uyandırabilir ve gelecekteki çip teknolojileri konusunda heyecan verici gelişmelere kapı aralayabilir.

Müşteri temsilcileri yapay zeka ile “her dilden” konuşacak

0

Mplus, müşteri deneyimi ve operasyonel verimlilikte fark yaratan yapay zeka destekli ürünü, Buzzeasy ile bulut ve bot teknolojilerini en iyi şekilde entegre ederek dünya çapında bu yönde bir çözüm sunabilen ilk şirket oldu. Buzzeasy; çağrı merkezi çalışanları için yabancı dil sorununu ortadan kaldırırken, eğitim modülü sayesinde çalışanlara farklı senaryolar üzerinden daha etkili bir eğitim sunabiliyor. Bununla birlikte müşteri temsilcilerine görüşmeler esnasında öneri cevaplar sunarak görüşmelerin sürelerini kısaltıyor ve verimliliğini artırıyor. 

Yazılımındaki API’lar (Uygulama Programlama Arabirimleri) sayesinde bütün sistemlere kolaylıkla entegre olabilen, Microsoft Sertifikalı Bulut Çagrı Merkezi Çözümü Buzzeasy, kullanıcılarının ihtiyacına yönelik hızlı ve kaliteli çözümler sunuyor. Mplus’ın tamamen kendi geliştirdiği ve yapay zeka entegrasyonlarıyla gelecek standartlarını belirmeye hazırlanan ürünü Buzzeasy; şirketler ile müşteri temsilcilerine görüşmeler esnasında öneri cevaplar sunarak görüşme verimliliğini artırırken, müşteri temsilcilerini farklı senaryolara karşı hazırlıyor. Farklı dillerde yazılı kanallardan gelen soruları anlık olarak çevirebilen teknoloji; dil bariyerinin ortadan kalkmasına ve dünyanın her yerine hizmet verilebilmesine de olanak tanıyor.

Yapay zeka temelli öneri cevaplar çağrı sürelerini kısaltıyor 

Yeni nesil teknolojilerin izinden giderek çağrı merkezi sektörünün dönüşümüne liderlik ettiklerini belirten Mplus Türkiye Satış & Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, Ogan Atasagun, “Teknoloji şirketimiz Geomant’taki uzman ekiplerimiz tarafından geliştirilen yapay zeka destekli yeni ürünümüzle çağrı merkezlerini yalnızca müşterilerle konuşma yapılan statik alan algısından kurtarıp sorunsuz ve gelişmiş müşteri deneyimi sunabildiğimiz dinamik bir alana dönüştürüyoruz. Şirketlere hiçbir maliyet yaratmayan Buzzeasy ile çağrı merkezlerinin standartlarını yükseltiyoruz. Eşsiz bir müşteri deneyimi için yapay zeka temelli öneri cevaplar sunarak müşteri temsilcilerimizin tüm operasyonel süreçlerini kolaylaştırıyor, görüşme verimliliğini artırıyoruz” dedi. 

Hizmet ihracatının önündeki dil bariyerini ortadan kaldırıyoruz

Yazılı kanallar üzerinden çeviri yaparak bir çok farklı dilde hizmet verme imkanı sunan Buzzeasy’nin Türkiye’den dünyaya hizmet sunmayı kolaylaştıracağının da altını çizen Atasagun, “Müşterinin başka bir dilde ilettiği soruyu anında çevirip, müşteri temsilcimizin önüne kendi dilinde getirebileceğiz. Yine aynı şekilde müşteri temsilcisinin başka bir dilde cevapladığı soruyu, müşterilere kendi dilinde iletebileceğiz” diye konuştu. Farklı dillerde yazılı kanallardan gelen soruları istenilen dile anlık çevirerek hizmet ihracatında dil bariyerini ortadan kaldıracaklarına dikkat çeken Atasagun; bu gelişme ile çağrı merkezlerinin sınır ötesi yolculuğunu hızlandırdıklarını de sözlerine ekledi. 

Eğitim modülü sayesinde farklı senaryolar üzerinden daha hızlı eğitim sunuluyor

Atasagun, Buzzeasy’nin müşteri temsilcileri ve şirketlere sunduğu fırsatları şöyle aktardı: “Yapay zeka yazılımımız sayesinde müşteri temsilcileri artık daha hızlı öğrenip, farklı senaryolara karşı kendilerini daha iyi hazırlama imkanı yakalıyor. Buzzeasy’nin eğitim modülü ile daha hızlı ve özelleştirilmiş eğitimler sunarak müşteri temsilcilerini olası senaryolara karşı hazırlıyoruz. Müşterilerin sorularına uygun olası çözüm önerilerini hazırlayıp müşteri deneyimini artırıyoruz.”