Volvo yeni teknoloji merkezini Polonya’da açıyor

0
Volvo Cars, Polonya’nın en büyük ikinci şehri olan Krakow’da yepyeni bir teknoloji merkezi “Tech Hub” açacağını duyurdu. Önemli bir yazılım geliştirme merkezi olması planlanan Tech Hub, Volvo Cars’ın 2030 yılı itibariyle sadece elektrikli otomobiller üreten bir marka olma ve yeni teknolojilere liderlik etme hedeflerine ulaşmasına büyük katkıda bulunacak. Teknoloji merkezi “Tech Hub”; Volvo Cars’ın tam elektrikli otomobil üretiminde kullanılacak tamamlayıcı ve önemli özellikler geliştirilmesinden sorumlu olacak.  Volvo Cars’ın Krakow’daki mühendisleri, kazaların sebeplerine dair temel güvenlik teknolojilerinden, sürüş yardımı algoritmalarına ve hatta otonom sürüş yazılımlarına kadar pek çok kilit alanda yazılımlar geliştirecekler. Küresel yetenek havuzunda yer alacak mühendislerin çalışmaları sayesinde şirketin inovasyon hızının daha da artması hedefleniyor. Mühendislik alanında ayrıca, yeni nesil bağlantılı özelliklerin geliştirilmesi ve bu çalışmaların veri analitiği yoluyla desteklenmesi gibi zorlu projeler de yer alıyor. Mobilitenin geleceğini şekillendirmek isteyenler için Krakow’daki bu merkez önemli fırsatlar sunuyor. Yaklaşık 120 başarılı mühendise ev sahipliği yapacak Volvo Cars’ın yeni teknoloji merkezi Tech Hub’ın 2023 yılı sonuna kadar faaliyete geçmesi planlanıyor. Volvo Cars’ın Çin ve İsveç’teki temel mühendislik merkezlerinin yanı sıra dünya çapındaki diğer teknoloji merkezleriyle de bağlantılı olan Tech Hub’da istihdamın önümüzdeki on yıl içerisinde 500 ila 600 kişiye çıkarılması hedefleniyor.

Yazılım tanımlı otomobiller!

Volvo Cars’ın yakın zamanda tanıttığı tam elektrikli Volvo EX90 SUV’da görülebileceği üzere, otomotiv endüstrisi hızla değişiyor. Önümüzdeki süreçte çıkacak tam elektrikli tüm Volvo otomobiller, yazılım tanımlı olacak. Tamamen elektrikli olması hedeflenenen geleceğin Volvo modellerinin, online kanallar üzerinden yapılan satış adedinin her geçen gün daha da artması bekleniyor. Şirket içi geliştirilmiş yazılımlarla ve onları çalıştıran son teknoloji bilgisayarlarla desteklenecek yeni otomobillerde yapılacak düzenli kablosuz yazılım güncellemeleri sayesinde teknolojik gelişim hız kesmeden devam edecek.  Bu durum, şirket içi yazılım geliştirmeyi; 2030 yılına kadar yeni teknolojilere liderlik etmek ve sadece tam elektrikli otomobiller üreten bir marka olmak gibi stratejik hedeflere ulaşmanın anahtarı haline getiriyor. Volvo Cars, dönüşümünü hızlandırmak için dünya çapında binlerce yetenekli mühendisi işe almaya başladı. Krakow’da yer alan Tech Hub da bu resmin bir parçası olacak. Volvo Cars CEO’su Jim Rowan, “Amaç ve teknoloji odaklı bir şirketiz .Yeni nesil Volvo otomobillerimiz bizlere ulaşımdan daha fazlasını sunacaklar. Onlar, yeni yazılımlarla kablosuz olarak güncellenmek üzere tasarlanmış, tekerlekler üzerinde hareket eden yeni bilgisayarlar olacaklar. Krakow teknoloji merkezimiz ve her geçen gün büyüyen şirket içi yazılım geliştirme yeteneklerimiz, gelecekte başarıya ulaşmamız için anahtar rol üstlenecek” dedi. Volvo Cars, Tech Hub için detaylı değerlendirmelerden sonra Krakow’a karar verdi. Şirketin Polonya’yı iyi tanıması, yaklaşık 30 yıldır Polonya’da faaliyet göstermesi, şehrin gelişmekte olan bir teknoloji merkezi olması, bölgede geniş bir teknoloji ağı yer alması gibi faktörler bu kararın alınmasında etkili oldu.  Volvo Cars, büyük küresel teknoloji şirketlerinin henüz önemli bir yatırımın yer almadığı Krakow’da mühendislik varlığına sahip ilk otomobil üreticisi olmayı planlıyor. Tüm bu özellikler Krakow’un Tech Hub için doğru bir seçim olduğunu gösteriyor. Gerekli bağlantıların kurulmaya başlandığı ve yetenek arama çalışmalarının yapıldığı yeni ofisin, yıl sonuna kadar faaliyete geçmesi hedefleniyor. Vovlo Cars İnsan Kaynakları Direktörü Hanna Fager, “Amacımız, stratejik açıdan önemli konumlarda yer almak ve dünya çapında en iyi yetenekleri çekerek işe almak. Krakow’daki yeni Tech Hub’ımız bunun mükemmel bir örneği. Teknoloji geliştirmede ön saflarda yer alan, güçlü kültür ve değerlere sahip bir markanın parçası olmak istiyorsanız, mobilitenin geleceğini şekillendirmekle ilgileniyorsanız, Volvo Cars sizin için en uygun yer olacaktır” diye konuştu. Volvo Cars’ın şu anda, İsveç’in Stockholm ve Lund şehirlerinde ve ayrıca Hindistan’da Bangalore’da Tech Hub’ları yer alıyor. Ayrıca Çin’in Şangay kentinde ve İsveç’in Göteborg kentinde de büyük mühendislik merkezleri bulunuyor. Her lokasyonun kendine ait bir odak alanı olsa da, birlikte stratejik olarak dünya çapında yayılmış çok önemli bir inovasyon merkezleri ağı oluşturuyorlar. Krakow’daki yeni Tech Hub ekibine katılmak isteyen mühendisler, Volvo Cars’ın iş sayfasından hemen başvurabilirler. Sayfada şu anda yazılım mühendisleri, sistem mimarları ve test uzmanları için aktif işe alımlar yapılıyor.

Arvis Teknoloji’yi tanıyoruz!

0
ArVis, ileri görüntü işleme, görüntü veri analizi, biyometrik tanıma, kimlik doğrulama, RKYC, NFC, anomali tespiti ve finans teknolojileri, Endüstri 4.0 ve derin teknoloji uygulamaları için dolandırıcılık uygulamaları gibi yapay zeka ve yapay görme teknolojilerine odaklanmış.

Arvis Teknoloji’yi tanıyoruz!

Arvis Teknoloji’ye ulaşmak için buraya tıklayın

ArVis, Fintech, Endüstri4.0 ve Deeptech segmentlerinde yer alan yeni nesil dijital teknolojilerde özellikle büyük veri analizi, ileri görüntü işleme, bilgisayarlı görü, makine öğrenmesi, derin öğrenme (yapay zeka), biyometrik tanıma (örneğin yüz tanıma), RKYC- uzaktan müşteri edinimi, NFC’li kimlik doğrulama, nesne tanıma, anomali tespiti, hasar ve sahtecilik tespiti konularında ar-ge çalışmaları yapıyor. Şirket, modüler, ölçeklenebilir ve güvenilir kurumsal ürünler geliştirerek yapay görü teknolojilerinde öncü bir konumda yer alıyor.

Yeşil teknoloji kullanımında ne durumdayız?

Sürdürülebilirlik birçok işletmenin gündeminde yükseliyor. Ancak teknoloji söz konusu olduğunda, destek bulmak ve projelere başlamak halen zor. Teknoloji analisti Gartner, sürdürülebilirlik önlemlerinin önümüzdeki birkaç yıl içinde şirketlerin ilk üç önceliği arasında yer alacağını söylüyor. Bu değişimde tüketicilerden (yüzde 80) ve düzenleyicilerden (yüzde 55) gelen baskı önemli faktörler olarak görülüyor. Şirketlerin harekete geçmesi gereken kilit alanlardan biri, teknoloji kullanımını daha sürdürülebilir hale getirmektir. Tahminler, BT sektörünün  küresel karbon emisyonlarının yaklaşık yüzde 4’ünü oluşturduğunu ve veri merkezlerinin BT sektöründeki sera gazlarına  en önemli katkıyı yaptığını  gösteriyor. İş liderlerinin sürdürülebilirlik konusunda harekete geçme girişimleri, BT kaynaklarının nasıl tüketildiğine ve bu kullanımın çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) hedeflerine uyumu nasıl etkilediğine ilişkin ayrıntılı bilgiler gerektirecektir. Bununla birlikte bu veri odaklı iç görü, olumlu eylemde bulunmak için kritik öneme sahip olsa da, dijital liderlerden gelen mesaj, BT şirketlerinin kaynaklarını sürdürülebilir bir şekilde sağlamaya nasıl çalıştıklarına dair derinlemesine bir anlayış geliştirmenin zor olabileceğidir.

Geliştiriciler projelerinde ChatGPT’yi kullanabilecek

0
Chatbot’un arkasındaki şirket olan OpenAI, geliştiricilere ChatGPT’nin yeteneklerine erişim sağlayan  yeni bir API duyurdu. OpenAI ayrıca, yapay zeka araştırma şirketinin Eylül 2022’de açık kaynaklı olarak sunduğu konuşmadan metne model olan Whisper için bir API tanıttı. OpenAI; Snapchat , Instacart ve Shopify  dahil olmak üzere bir dizi büyük şirketin zaten ChatGPT API’sini kullandığını söyledi . Instacart müşterilerin “Çocuklarım için sağlıklı bir öğle yemeği nedir?” gibi açık uçlu sorulardan alışveriş listeleri oluşturmasına yardımcı olmak için sohbete dayalı yapay zeka teknolojisini kullanacak. Bu arada Shopify, ChatGPT teknolojisini alışveriş yapanların farklı ürün ve markaları bulmak için kullandıkları tüketici uygulaması Shop’a entegre edecek. Öğrenme platformu Quizlet, bir AI eğitmenine güç sağlamak için ChatGPT API’sini de kullanıyor. ChatGPT API, ChatGPT ürününde kullanılan modelin aynısı olan GPT 3.5 Turbo’ya erişim sağlar. OpenAI bir blog yazısında, “ChatGPT API kullanıcıları, sürekli model geliştirmeleri ve modeller üzerinde daha derin kontrol için özel kapasite seçme seçeneği bekleyebilir” dedi.

En popüler programlama dilleri hangileri?

O’Reilly Media, geliştiricilerin 2022’de neleri öğrenmeye hevesli olduğunu anlamak için platformunun 2.8 milyon kullanıcısıyla ilgili verileri analiz etti. O’Reilly’nin 2023 Teknoloji Trendleri’ne göre, doğal dil işleme (NLP) ile ilgili içerikte yıldan yıla yüzde 42’lik bir artış görülürken, derin öğrenmenin altında yatan kategori yüzde 23’lük bir büyümeyle en yoğun kullanılan ikinci konu oldu. O’Reilly’nin öğrenme eğilimlerine ilişkin anlık görüntüsü, BT çalışanlarının ve geliştiricilerin temel konu alanları hakkında e-kitapları, videoları ve canlı eğitim kurslarını kaç kez görüntülediğinin bir ölçüsü olan dahili “görüntülenen birim” metriğine dayanmaktadır. Bazı konularda önemli bir yavaşlama da yaşandı: Takviyeli öğrenmeye ilgi yüzde 14 azalırken, sohbet robotlarıyla ilgili içerik yüzde 5,8 azaldı. O’Reilly’de gelişmekte olan teknoloji içeriği başkan yardımcısı Mike Loukides, OpenAI’nin ChatGPT ve GPT-3 ve -3.5 büyük dil modellerine ilgi göz önüne alındığında, chatbot öğrenme modülleri hakkındaki görüşlerdeki düşüşün “mantıklara aykırı göründüğünü” ancak geriye dönüp bakıldığında mantıklı olduğunu belirtiyor. Ayrıca analize göre Java ve Python açık ara liderdi ve küçük kazançlar elde ederken, Rust ve Go’ya ilgi yüzde 20 arttı. Go üçüncü en popüler dildi ve onu C++, JavaScript, C#, C, Rust, Microsoft’un JavaScript üst kümesi TypeScript, R, Kotlin ve Scala izledi.

Dell CFO’su Tom Sweet emekli oluyor

0
Dell Technologies Finans Direktörü Tom Sweet’in 2024’ün ikinci çeyreğinin sonunda şirketten emekli olacağı duyuruldu. Şirket, şu anda kurumsal kontrolör olan Yvonne McGill’i 2024 mali yılının üçüncü çeyreğinin başlangıcından itibaren yeni CFO’su olarak atadı. Şirketten yapılan açıklamada, Sweet ve McGill’in sorunsuz bir geçiş sağlamak için önümüzdeki iki çeyrek boyunca birlikte çalışacakları belirtildi. 63 yaşındaki Sweet, PC üreticisinin özelleştirilmesinden kısa bir süre sonra 2014’te bu rolü üstlendi. 2018’de bir kez daha kamu pazarlarına dönüşünü yönetti. Yaklaşık 26 yıldır Dell’de çalışan McGill, en son kurumsal denetleyiciydi ve şirketin sunucuları, depolama aygıtlarını ve ağ donanımını içeren altyapı çözümleri grubunun performansını denetledi. Dell, Sweet’in ayrılışı ile köklü bir değişim yaşıyor olsa da McGill gibi içerden tecrübeli bir isim ile yoluna devam ediyor olacak.

ASUS, 2022 yılını lider olarak kapattı.

0
Yükselen pazar payıyla oyun dizüstü bilgisayarları kategorisinde büyümesini sürdüren ASUS, GFK sonuçlarına göre yüzde 19,6’lık pazar payıyla en çok satan olmayı başardı. Peki nasıl? ASUS, oyun dizüstü bilgisayarların da içinde olduğu tüketici elektroniği notebook kategorisinde ise, IDC verilerine göre 2022 yılını %20,72 pazar payıyla tamamladı. Araştırma şirketi GFK’nın verilerine göre oyun dizüstü bilgisayarları pazarında ASUS, 2021 yılına kıyasla yüzde 2,3’lük bir artış yakaladı ve yüzde 19,6 pazar payıyla zirvede yer aldı. ASUS, oyun dizüstü bilgisayarlarının da yer aldığı tüketici elektroniği notebook kategorisinde ise 2022 yılını IDC verilerine göre %20,72 pazar payıyla birinci sırada bitirdi. ASUS Türkiye Sistem İş Birimi Ülke Müdürü Özge Kılıç Güler, “ASUS olarak 2022 yılını IDC verilerine göre tüketici elektroniği notebook kategorisinde lider olarak kapattık. Bu başarımızı hem performans hem de konfor açısından kullanıcılarımızın çağın yeniliklerini tecrübe etmelerini sağlayabilecek teknolojiler üretme tutkumuz yatıyor. 2023 yılı bizler için teknolojide fark yaratacak, daha önce tecrübe edilmemiş bazı modelleri piyasaya sunduğumuz/sunacağımız bir yıl olacak. 2023 yılında da hedefimiz lider pozisyonumuzu artan bir pazar payı oranı ile korumak ve inanılmazın peşinde olmaya devam etmek” dedi.

5G Hasat aşamasına giriyor!

Birkaç yıl önce GSMA Intelligence, dünyanın dört bir yanındaki operatörlerin 2020 ile 2025 yılları arasında üçten fazla yatırım harcaması için 1,1 trilyon dolar harcayacağını duyurdu. Bunun dörtte biri 5G ile ilgili. Bu yatırımın geri dönüşünü elde etmenin yolunun, hem tüketici hem de işletme sektörlerine yeni neslin faydalarını göstermeye bağlı olduğuna karar veren operatörler, şimdi 5G’yi evriminde bir sonraki aşamaya taşıyor ve teslim etme zorluğuna göre şekilleniyor. Birleşik Krallık’ta  Kuzey’de T-mobile ve Rogers Communications, 5G bağımsız ağları, Gerçek zamana yakın veri işlemeyi mümkün kılmak için 5G’nin yüksek kapasitesinden, düşük gecikme sürecinden ve yüksek bant genişliği özelliklerinden yararlanmak için beklenen tüm isteklerle birlikte konuşlandırmalar. Bu gelişmiş yeteneklerin , endüstri 4.0 genelinde sağlık ve otomotiv gibi sektörlerde yeni kullanım durumlarının yanı sıra spor etkinlikleri, oyun ve eğitim gibi ortamlarda AR ve VR uygulamaları aracılığıyla daha sürükleyici deneyimlere yol açması bekleniyor.5G’nin hasat aşamasına girmesi için 5G radyo yatırımlarının geri dönüşünü en üst düzeye çıkarmak için başka nelerin gerekli olduğunu düşünmeye başlamasının zamanı geldi.

Operatörler, 5G ağlarının potansiyelini ortaya çıkartmak için özel ulaşım yollarına ihtiyaçları olduğunu biliyor.

5G ağları, önceki nesillerden açıkça ayırt edilmeli ve gerçekten oyunu kurallarını değiştiren bir dizi yeni hizmet sunmalıdır. Bu hizmetler, operatör tarafından garanti edilmesi gereken hizmet seviyesi anlaşmaları olarak adlandırılan, oldukça çeşitlendirilmiş performans özelliklerine dayanacaktır.5G bu yeni hizmetlerin gerektirdiği garantili SLA’lar aralığında hizmet sunmak için gereklidir. 5G mimarisinin özünde, birleşik bir xHaul ağı üzerinden her biri farklı SLAS’a sahip çok sayıda hizmet türü sunma yeteneği bulunmaktadır. Ağ dilimleme gibi teknolojiler bunu gerçeğe dönüştürmektedir. Elbette, taşıma katmanının veya xHaul ağının 5G’nin tam değerin ortaya çıkartmak için bir yükseltme gerektireceğini  en başından beri biliniyordu. Hasat gelirleri açısından, xHaul ağlarını elden geçirmek için en uzun süre bekleyen operatörler, ele alınması gereken pazardan en küçük paya sahip olanlar olacaktır. Ağ dilimleme yoluyla, bir 5G ağı, spor etkinliklerinden yayın yapmak için planmış yüksek kaliteli düşük gecikmeli videoyu etkinleştirmek üzere günün belirli bir döneminde çok yüksek kapasiteli, düşük gecikmeli bir döneminde çok yüksek kapasiteli, düşük gecikmeli bir bağlantı sağlayabilir. Alternatif olarak akıllı bir şehirde, bir 5G ağı, garantili yüksek hızlı gerçek zamanlı acil durum iletişimi için ağın bir dilimini tahsis edebilir veya tahsis edilebilir. Operatörlerin kurumsal müşterilere sağlayabilecekleri hizmetler etrafında ağ yeteneklerini tanımlamaya yönelik bu odak kayması, şu anda telekomünikasyondan tekkolara geçişle karakterize ediliyor.Verizon Business veya BT’s Division X gibi birimler çeşitli iş zorluluklarını ve dikey bağlamları ile karşılaşmak için son teknoloji çözümleri sunmak üzere kurulmuştur. Operatörler müşterilere, hizmetleri eski haline getirmelerine, her bir hizmet haline getirmelerine ve yeni hizmetler sunmalarına izin verecek kadar çevik oldukları güvenini verebilmelidir. Operatörlerin bu fırsatları ele alarak, ağlarının taşıma katmanının hedeflere yükseltmelerine geri dönmesi, ağın ileriye dönük olarak kritik ihtiyaçlarını karşılamaya devam etmesi açısından kritiktir.

MEF anketi, dijital hizmetlere duyulan güvenin hala eksik olduğunu gösteriyor!

0
Mobil ekosistem formu (MEF), en son tüketici güveni çalışmasının  ön izlemesini yaptı ve en azından ABD’de dijital hizmetlere güven inşa etmede hala iyileştirme yapılması gereken yerler olduğunu ortaya koydu.

Dijital hizmetler tüketicilerin beklentilerini karşılamıyor.

Insight Angels’ın kurucusu ve direktörü Barabara Langer’e göre, genel güven endeksi her iki ülkede de oldukça zayıf, ABD’de %55 ve Birleşik Krallık ‘ta %50 oranında ankete katılan kullanıcılar özellikle telefonlarının kontrolü konusunda endişeli olduklarını belirtti. Tüketicilerin giderek artan bir yüzdesi, hizmetler karşılığında verilerini paylaşmayı kabul ediyor. ABD’de bu oran üç yıl içinde %45’ten %54’e yüksellirken, Birleşik Krallık ‘ta bu oran %48’den %56’ya yükseldi. Bununla birlikte, Identity Praxis’in kurucusu ve Ceo’su Michael Becker, insanların ücretsiz hizmet almaya alıştıklarını ve bunun karşılığında nelerden vazgeçtiklerini ve karşılığında ne aldıklarını tam olarak almadıklarını söyledi. Becker “bu kavramları ve fikirleri daha derine indirdikçe, bu sayıların gerçekten düştüğünü görmeye başlayacağımızı düşünüyorum” dedi. “Bunun asıl anlatmak istediği, insanların yarısı değer görmediklerine inanıyor. Bir işletme olarak bununla çok ilgilenirim. Çünkü değer alamadıkları zaman verileri siliyorlar veya sizinle bilgi paylaşmıyorlar. Başka bir deyişle size güvenmiyorlar. Bu durum, kesinlikle ele almamız gerektiğin, düşündüğüm sektörle ilgili bir sorun” olarak belirtti.  

TikTok 60 yaşın altındaki kullanıcılar için 18 dakikalık günlük ekran sınırı geliyor!

0
Sosyal platform TikTok, 60 yaşın altındaki tüm kullanıcılar için 18 dakikalık günlük ekran sınırı da dahil olmak üzere gençler ve aileler için yeni özellikler duyurdu. Bir saat boyunca her hesaba otomatik olarak ayarlanacak, ancak kullanıcılar devre dışı bırakabilecek ve kendi sınırlarını belirleyebilirsiniz. Uygulama ayrıca, 60 dakikalık sınırı kapatan ancak 100 dakikadan fazla zaman harcayan kullanıcılar için bir hatırlatma da dahil olmak üzere daha fazla ekran süresi yönetimi özelliği ekleyecektir. Ebeveynler bunu kontrol edebilecek, bir şifre ekleyebilecek ve bu süreyi bir seferde 30 dakikaya uzatabilecekler. Ekip, 60 dakikalık sınırı seçmek için Boston Çocuk Hastanesi’ndeki Dijital Sağlık Laboratuvarı’ndan mevcut akademik araştırmalara ve uzmanlara danıştı. Bakıcılar, haftanın farklı günleri için farklı olanlar da dahil olmak üzere günlük ekran sınırını özelleştirmek için aile eşleştirme’yi kullanabilecek. Ayrıca, uygulamadaki zaman, uygulamanın açılma sayısı ve harcanan toplam sürenin dökümü hakkında ayrıntılı bilgi sağlayan ekran süresi panosuna da erişebilecekler. Ebeveynler ayrıca gençleri için daha fazla sınır belirleyebilecek ve bildirimleri sessize alabilecekler. Şu anda, 15 yaşın altındaki kullanıcılar saat 9.16’den sonra anlık bildirimler almamaktadır.       Ekran süresi tüm kullanıcılar için ciddi bir sorundur ve bu yüzden TikTok herkese Uyku hatırlatıcıları getiriyor. Pop-up’ın oturum kapatmalarını, cihazı terk etmelerini ve yatağa gitmelerini hatırlatacağı bir zaman ayarlayabileceksiniz.

Çinli girişim, hidrojen arabalarıyla yeşil lojistik için baskı yapıyor!

Hidrojen yakıt hücreli araçları işleten Çinli bir lojistik teknolojisi girişimi olan Lingniu Hydrogen Energy Technology, Nanhu Financial liderliğindeki  finansman turunda 50 milyon yuan (7,3 milyon $) topladı. 2021’de kurulan Lingniu, kentsel soğuk zincir lojistiği, teslimatlar ve liman taşımacılığı gibi alanlara odaklanarak mavi çipli şirketlere ve üst düzey lojistik şirketlerine hidrojen yakıt hücreli arabaları ve enerjiyi birleştiren çözümler sunmaktadır. Aralık ayı itibariyle Lingniu’nun Pekin ve Şangay’ın yanı sıra Zhejiang ve Jiangsu eyaletlerinde şubeleri bulunuyordu. Şirket, toplam kilometresi 2,4 milyon kilometreden fazla olan yaklaşık 300 hidrojen yakıt hücreli araba işletiyor. Şirket, Çin’de en az 1.000 yakıt hücreli kamyonu yaygın olarak kullanıma sunmayı ve 2026 yılına kadar ilk halka arzı başlatmayı planlıyor.

Dünyanın ilk yeşil konteyner taşımacılığı limanı

Toplanan sermaye, Lingniu ve Zhejiang İl Limanı Yatırım ve İşletme Grubu tarafından Jiaxing Limanı Ekonomik Kalkınma Bölgesi’nde inşa edilen dünyanın ilk yeşil konteyner taşımacılığı limanı kullanılmaya başlanacak. Proje, Çin’in yakıt hücreli araçlar için ulusal model projesinin bir parçasıdır. Elli büyük yakıt hücreli kamyonun yanı sıra hidrojen boru hatları için hidrojen istasyonları tamamlandı. CEO Pu Hongxia, hidrojen yakıt hücresi araçlarının işletilmesi için hizmet sağlamak için hidrojen enerjisi, lojistik ve araç spesifikasyonlarında yüksek derecede uzmanlığa ihtiyaç olduğunu söylüyor. Operatörler, araçların performans ve stabilite gereksinimlerini karşılamalı, yakıt hücreleri, sistemler ve şasi gibi temel bileşenleri seçmeli ve müşterilerin ihtiyaçlarına uygun araç modellerini seçmelidir. Projede kullanılan büyük yakıt hücreli kamyonlar, 110 kilovatlık yakıt hücresi sistemlerine ve karbon fiber hidrojen depolarına sahip olup, 400 kilometre seyir mesafesine sahip, kamyonlar, düşük sıcaklıklarda bile çalışabilir ve liman konteyner işinde çalışma teknik özelliklerini karşılamaktadır. Lingniu, hidrojen enerji tüketimini 100 kilometrede 7,91 kilograma düşürerek sektör ortalaması olan 13 kg’ın çok altına düşürmeyi başardı ayrıca  şirket, enerji maliyetlerinin dizele kıyasla yaklaşık %20 oranında azaltılabileceğini söylemektedir.

Hidrojen arabalarının performansı büyük ölçüde çekirdek parçalarının kalitesinden etkilenebilir!

Bir endüstri oyuncusuna göre, düşük performans ve aksaklık, hidrojen arabalarının popülerleşmesini engelleyebilir. Pu, Lingniu’nun hidrojen üretiminde olduğu kadar araştırma ve geliştirmede de deneyime sahip birçok yetenekli kişiyi işe aldığını, üretime yönelik ortaklar için kapsamlı değerlendirme sistemleri kurduğunu ve üretime yönelik bileşenler için sistematik performans göstergeleri oluşturduğunu söyledi.

Hidrojen tedariki sorunu, hidrojen arabalarının yaygınlaşmasının önünde büyük bir engel haline geldi.

Bu sorunu çözmek için şirket, müşterilerinin iş yaptığı alanlara yakın hidrojen istasyonları kurarak ve hidrojen tesisleriyle işbirliği içinde boru hatları inşa ederek hidrojeni müşterilerinin düşük maliyetle kullanmasını sağladı.

HR Signal kimin işten ayrılmak istediğini tespit edebilir

0
HR Signal, hangi çalışanların başka bir iş arama olasılığının yüksek olduğunu tahmin etmek için algoritmalar kullanmayı hedefliyor. 50.000 iş pozisyonunu kıyaslayan işçi analizi girişimi, Gammite Ventures ve Aaron Grossman’dan 1.6 milyon dolarlık fon topladığını duyurdu. HR Signal’in Çalışan Tutma Motoru adı verilen algoritmalarından biri, bir milyon anonimleştirilmiş özgeçmiş dahil olmak üzere kamu kaynaklarından, piyasa verilerinden ve akran kariyer yolu verilerinden milyarlarca veriyi inceliyor. Kuruculara göre startup, çalışan gizliliğini korumak ve yeni müşterilerin katılımını hızlandırmak için müşterilerinden çok az dahili veri kullanıyor. Kurucu ortak Sagy Cohen, girişim destekli bir bilgisayar görüşü girişimi için kıdemli bir veri bilimcisi olarak çalışırken HR Signal fikrini ortaya attı. Cohen ve kurucu ortaklar Andrew Spott, Daniel Gilon ve Aaron Goodman, 2020’nin başlarında algoritma üzerinde çalışmaya başladılar. İlk başta hedefleri, işe alım uzmanlarını yeterince terfi ettirilmeyen veya yeterince tanınmayan kişilere yönlendirmekti. Daha sonra yıl sonunda, anormal derecede yüksek sayıda insanın işlerinden ayrılmaya hazır olduğunu tahmin eden dahili bir vaka çalışması yaptılar ve sonuç olarak birçok insan durgunlaştığını hissettiği için büyük bir “devir” olacağını fark ettiler. Bunun ardından, HR Signal’in ekibi işe alım yerine çalışanların elde tutulmasını artırmaya odaklanmaya karar verdi. Spott: “İnsanların işlerine daha az sadık olduklarına ve sürekli olarak işi bıraktıklarına dair bir anlatı var, ancak yeterince büyük bir veri kümesindeki verileri analiz ettiğimizde, eğilim gerçekten potansiyel olarak farklı oluyor. İşverenler liderlik pozisyonlarını dışarıdan arıyorlar ve içeriden yeterince terfi ettirmiyorlar” dedi. Spott: “Dahili hareketlilik, iş sürekliliğini ve yetenek ve örtülü bilginin korunmasını gerçekten açıklayan şeydir Aynı sektörde benzer büyüklükte 10 şirket varsa, iç hareketliliğe bakıp hangisinin daha iyi bir kültüre sahip olacağını ve daha iyi bir finansal performansa sahip olma olasılığının daha yüksek olduğunu bilebiliriz” diyor. Birçok şirket, işleriyle ilgili neyi sevip neyi sevmediklerini tartışmak için çalışanlarla halihazırda “görüşmeler” yapıyor. HR Signal’in yapabileceği şey, bir çalışanın kalış görüşmesi için önerilen bir iş akışı sağlayarak süreci daha verimli hale getirmektir. Örneğin, işverenlerin daha yüksek bir pozisyona geçmeden önce hangi projeleri veya dış yeterlilikleri tamamlaması gerektiği de dahil olmak üzere terfi için bir yol oluşturmasına yardımcı olabilir.

Davranışsal pazarlama platformu Wunderkind 76 milyon dolar topladı

0
Markaların e-postalar, metinler ve diğer dijital reklam biçimleri aracılığıyla web ziyaretçilerini hedeflemesini sağlayan bir platform olan Wunderkind, finansal hizmetler şirketi Neuberger Berman liderliğindeki C Serisi turunda 76 milyon dolar topladığını duyurdu. Wunderkind’in yeni atanan CEO’su Bill Ingram, Wunderkind’in toplam kazancını 150 milyon doların üzerine çıkaran dilimin ürün geliştirme, işe alım ve devam eden pazar genişlemesine yatırım yapmak için kullanılacağını söylüyor. ​​Ingram: “Bunu, ürünlerimizi satın alma ve dönüştürme dışında genişletmek ve Wunderkind’i büyütmeye devam ederken müşterilerimizin gelir artışını artırmaya devam etmek için gerçek bir fırsat olarak görüyoruz. Bunu yapmak için yapay zekaya ve makine öğrenimine büyük yatırım yapıyoruz” dedi. 2010 yılında kurulan Wunderkind, dijital kanallar aracılığıyla müşteri ilişkilerini geliştirmek için markaların yeteneklerini ölçeklendirmeyi hedefliyor. Ingram, değeri amaçla eşleştirmek için akıllı telefon ve masaüstü web ziyaretçilerinin gerçek zamanlı ve geçmiş davranışlarını analiz ederek bunu başaracaklarını söylüyor. Wunderkind, ziyaretçilerin kim olduğunu, onları yönlendiren web sayfasına ve etkileşimde bulundukları içeriğe göre belirleyebileceğini iddia ediyor. Örneğin, platform, kimin ücretli bir abonelik satın alma ve bir haber bültenine kaydolma olasılığının yüksek olduğunu bulabilir.

Brave Search yapay zeka ile özet gösterimini başlattı

0
Arama motorlarında yapay zeka destekli özellikler trend haline gelmiş durumda. Brave Search, farklı geniş dil modelleri (LLM’ler) tarafından desteklenen yeni bir “Summarizer” yani özetleyici özelliği başlattı. Ancak bu, OpenAI’nin GPT teknolojisi bunlardan biri değil. Adından da anlaşılacağı gibi, görevi farklı kaynakları kullanarak bir arama sorgusunun özetini sağlamaktır. Summarizer özelliği, masaüstü ve mobil cihazlarda tüm Brave Search kullanıcıları tarafından kullanılabilir. Şirket tarafından verilen örneklerde tıbbi kaynaklar aracılığıyla “asetaminofen ve ibuprofen aynı mıdır?” veya haber linkleri aracılığıyla “Doğu Filistin Ohio’da ne oldu” gibi sorgular için sonuçları özetleyebiliyor. Özetin yanı sıra, geliştirilmiş Brave Search, listelenen sonuçlarda ilgili cümleleri de haber makaleleri olarak vurgulayacaktır. Daha önce, sayfa açıklamasından yalnızca arama anahtar kelimelerini vurguluyordu. Brave’de Arama başkanı Josep M. Pujol: “Günde 22 milyon sorgu ile Brave Search, Bing’den bu yana en hızlı büyüyen arama motorudur. Yapay yanıtlar sağlayabilen AI sohbet araçlarının aksine Summarizer, arama sonuçları sayfasının üst kısmında düz yazılı bir özet oluşturarak Web’deki en son kaynakları toplar ve şeffaflık ve hesap verebilirlik için kaynak atıfları sağlar. Bu açık sistem, arama sonuçlarında daha iyi gezinmelerine yardımcı olmak için bugün tüm Brave Search kullanıcıları tarafından kullanılabilir” dedi.

Ford otonom sürüş birimi Latitude AI’ı piyasaya sürdü

Ford, eski sürücüsüz teknoloji birimi Argo AI’ın faaliyetlerini durdurduktan aylar sonra, yeni otomatik sürüş sistemi yan kuruluşu Latitude AI’ı piyasaya sürdü. Mercedes-Benz de dahil olmak üzere otomobil üreticileri, teknolojiye yönelik bazı şüphelere rağmen araçlara daha fazla yazılım ve otonom teknoloji entegre etmeye yönelik yatırımlarını artırdı. Latitude, halihazırda belirli modellerde eller serbest otoyol sürüşü sunan şirketin mevcut BlueCruise teknolojisini genişletecek. Argo’yu Volkswagen AG ile ortaklaşa yöneten Ford, birime yaptığı yatırım için 2.7 milyar dolar ayırdı ve bazı çalışanlarını işten çıkardı. Ford’un ADAS Technologies yönetici direktörü Sammy Omari tarafından yönetilecek olan Latitude’un genel merkezi Pittsburgh’da olup, Dearborn, Michigan ve Palo Alto, California’da ek mühendislik merkezleri bulunmaktadır.

FirstGroup filosuna 117 elektrikli otobüs ekleyecek

İngiliz FirstGroup, 2024 yılına kadar filosuna 117 elektrikli otobüs daha ekleyecek. İngiliz FirstGroup, toplu taşıma operatörünün ülkenin daha temiz seyahate yönelik hareketinin bir parçası olarak yeni fon sağlamasının ardından gelecek yıl filosuna 117 elektrikli otobüs daha ekleyecek. Birleşik Krallık’ta bir otobüs ve demiryolu işletmecisi olan FirstGroup, filoyu genişletmek için 35 milyon sterlin daha koymayı planladığı için sermaye harcamasının 2024 yılının tamamında 120 ila 125 milyon sterline çıkacağını söyledi. Grup, finansman programı aracılığıyla yerel makamlarla ortaklaşa 25 milyon sterlinlik hükümet ortak finansmanı sağlamayı başardı. İngiltere, operatörlere dizel otobüsleri elektrikli veya hidrojenle çalışan araçlara dönüştürmeleri için teşvikler sağlayan otobüsler de dahil olmak üzere toplu taşımayı teşvik eden politikalara büyük yatırım yapma yolunda ilerliyor. First Bus ve First Rail’i işleten şirket, ilk programı kapsamında da fon almaya hak kazandı. Yeni finansman, filosundaki toplam elektrikli otobüs sayısını Mart 2024’e kadar 600’ün üzerine çıkaracak. Şirket, FirstGroup’un York ve Norwich depolarının, İngiltere’nin Londra dışında tamamen elektrikli filolar çalıştıran ilk otobüs depoları olmaya hazırlandığını söyledi.

Edge SIM bulut sağlayıcılarının kullanımına sunulacak

0
Küresel bir Hizmet Ağ (NaaS) platformu olan Console Connect, işletmelerin genel internetten geçmeden dünya çapında doğrudan cihazlar ve bulutlar arasında trafiği dinamik ve güvenli bir şekilde yönlendirmesine yardımcı olmak için dünyanın ilk özel bağlantı çözümü olarak tanımladığı çözümü piyasaya sürdü. IoT cihazları ve trafiğin ağ saldırılarına karşı giderek daha savunmasız hale gelmesiyle Edge SIM, mobil trafiğin genel internete maruz kalmamasını sağlayarak, küresel ölçekte cihazlar ve bulutlar arasında güvenli erişim için kurumsal ihtiyacı karşılıyor. İşletmeler; cihazlar, bulut, uygulamalar, ofis konumları, veri merkezleri ve diğer ağ uç noktaları arasında kendi özel sanal “örgü” ağlarını oluşturmak için Edge SIM ve Console Connect NaaS platformunu kullanabilir. İşletmeler, yönetim portalını veya API’sini kullanarak uç konumları gerçek zamanlı olarak tıklayıp bağlayarak ağ yapılandırması ve yönetiminin karmaşıklığını ortadan kaldırabilir ve böylece IoT projelerini küresel olarak ölçeklendirmeyi basitleştirebilir. Dünya çapında 180’den fazla ülkede kapsama alanına sahip olan Edge SIM, küresel IoT varlıkları üzerinde daha fazla görünürlük, güvenlik ve kontrol sağlarken bağlı cihazları ve bulut arasında büyük hacimli verileri güvenli bir şekilde aktarması gereken çok uluslu kuruluşları destekler.

Kısaca Edge SIM

♦ Cihazları doğrudan AWS, Google Cloud, Microsoft Azure, Oracle Cloud, IBM Cloud, Alibaba Cloud ve daha fazlası dahil olmak üzere dünyanın en büyük bulut platformlarından herhangi birine bağlar. ♦ Kullanıma dayalı mobil bağlantıyı bant genişliğine dayalı bulut bağlantısıyla birleştiren basit bir fiyatlandırma modeli sunar. Ödeme, 30 gün kadar kısa süreli sözleşmelerle Konsol Bağlantısı platformu üzerinden yönetilebilir. ♦ Bağlantı Erişim Bağlantı Noktasının eklenmesiyle işletmeler ayrıca kurumsal konumlarını ve veri merkezleri, Geniş Alan Ağları (WAN) ve son mil erişimi dahil olmak üzere ağ ortamlarını dinamik olarak bağlayabilir. ♦ Birinci sınıf iş internet hizmeti, uzaktan eşleme ve kullanıcıdan kullanıcıya bağlantı da dahil olmak üzere, tek bir Erişim Bağlantı Noktası aracılığıyla bir dizi diğer isteğe bağlı bağlantı hizmetleri kullanılabilir. ♦ Çözüm aynı zamanda işletme açısından hassas verileri varlık yönetimi, lojistik, ödeme ağları ve daha fazlasını içeren birden fazla bölge arasında aktaran IoT uygulamalarına da hitap ediyor.

Informatica pazarlamacılar için yapay zeka aracını duyurdu

0
Kurumsal bulut veri yönetimi uzmanı Informatica, sektörün tek ücretsiz bulut veri yükleme, entegrasyon ve ETL/ELT hizmeti olan Informatica Cloud Data Integration-Free ve PayGo’yu piyasaya sürdü. Yeni teklif, veri uygulamacılarını ve pazarlama, satış ve gelir operasyonları ekipleri gibi teknik olmayan kullanıcıları dakikalar içinde veri ardışık düzenleri oluşturmak için hedefliyor. Örneğin, operasyon ekiplerine yüksek kaliteli kampanya, ardışık düzen, tahmin ve gelir verilerini yüklemek, entegre etmek ve analiz etmek için hızlı, ücretsiz ve sorunsuz bir yol sağlıyor. Buna ek olarak, veri analistleri ve veri mühendisleri artan üretkenlik ve hızlı geliştirmeden yararlanır. Informatica CDI-Free, CDI-PayGo ve Data Loader, Amazon Redshift, Azure Synapse, Databricks Delta Lake, Google BigQuery ve Snowflake dahil olmak üzere tüm büyük veri ambarlarını/lake çözümlerini destekler.   Informatica baş ürün sorumlusu Jitesh Ghai: “Veri entegrasyonu pazarını ücretsiz, kullanımı kolay ve herkes için erişilebilir hale getirerek yeniden tanımlıyoruz. Kuruluşlar, farklı kaynaklardan büyük miktarda veri alma ve ardından bu bilgileri anlamlandırma zorluğuyla karşı karşıyadır. Hem iş odaklı veri mühendislerine hem de teknik olmayan iş kullanıcılarına ve analistlere hızlı bir şekilde hizmet vermeye başlamak için ücretsiz ve kullandıkça öde özelliği olan kurulumsuz ve kodsuz SaaS veri entegrasyon araçlarına açık bir ihtiyaç vardır” dedi. Kullanıcılar, kodlama, kurulum veya herhangi bir DevOps’a ihtiyaç duymadan yapay zeka destekli otomasyonla bu veri entegrasyon hizmetlerinin kolay kurulumundan ve kullanımından yararlanır. Ayrıca, bulut veri yükleme ve entegrasyon ETL/ELT hizmetlerine, Informatica’nın Amazon Web Services, Databricks, Google Cloud, Microsoft Azure ve Snowflake dahil olmak üzere ekosistem ortaklarının her birinden kolayca erişilebilir.

Prosus otomotiv reklam işini bırakıyor

Teknoloji yatırımcısı Prosus yaptığı açıklamayla, OLX Autos sınıflandırılmış reklam işini bırakmayı ve satmayı düşündüğünü duyurdu. Prosus, zayıflayan ekonomik büyüme ve yüksek enflasyon nedeniyle ikinci el otomobil pazarının “önemli bir yavaşlama” yaşadığını, otomobil reklamcılık işinde büyüme arayışının artık doğru bir yaklaşım olmadığını söyledi. Şirketten yapılan açıklamada: “Prosus, yerel pazarlarda önemli değer bulunduğunu kabul ederek OLX Autos işi için tüm seçenekleri araştıracak. OLX Autos’un çıkışı, bir bütün olarak sınıflandırılmış araç segmentinin karlılık profilinde önemli bir iyileşmeye yol açacaktır” dedi. Prosus Kasım 2022’de yaptığı açıklamada, OLX Autos’un 2022/2023 mali yılının ilk yarısında gelirini yüzde 84 artırarak 1 milyar dolara yükselttiğini, ancak doğrudan tüketici işinin genişletilmesine yapılan yatırım nedeniyle ticari zararların 206 milyon dolara yükseldiğini söyledi.