2021’de Türkiye en fazla siber saldırıyı ekimde aldı

Türkiye’nin 2021’de en fazla saldırıyı ekim ayında aldığını belirten WatchGuard Tehdit Laboratuvarı, hackerlerın Türkiye’de özellikle Ekim ayında günlük 3 bine yakın kötü amaçlı yazılım saldırısının gerçekleştiğini rapor etti. Yıl boyunca gerçekleşen 605 bin kötü amaçlı yazılım saldırısının 76 binden fazlası ekim ayında gerçekleşirken bu saldırılar arasında en büyük payı “Zum.Androm1” ve “Gen:Variant.MSIL.Mensa.4” aldı. Özellikle e-posta yoluyla kullanıcıların ağlarına ulaşan bu siber saldırılar e-ticaret platformlarından yer alan kullanıcı adı, şifre ve kredi kartı bilgileri gibi verileri ele geçirerek ticari kayıplar yaşatmak amacıyla gerçekleştirildi. Ekim ayının hemen öncesindeki üçüncü çeyrekte de siber saldırı dünyasında dikkat çekici değişimler ortaya çıktı. Sıfır gün (zero-day) kötü amaçlı yazılımlarının neredeyse yarısının artık şifreli bağlantılar aracılığıyla meydana geldiğine dikkat çeken Watchguard, sıfır gün kötü amaçlı yazılımlarının toplam miktarının üçüncü çeyrekte yüzde 3’lük artışla yüzde 67,2’ye yükseldiğine dikkat çekti. Taşıma Katmanı Güvenliği (TLS) aracılığıyla gelen kötü amaçlı yazılımlar yüzde 31,6’dan yüzde 47’ye sıçradı. Şifrelenmiş sıfır günlerin daha düşük bir yüzdesi gelişmiş tehdit olarak kabul ediliyor ancak WatchGuard verilerinin, birçok kurumun bu bağlantıların şifresini çözmediğini ve bu nedenle ağlarına isabet eden kötü amaçlı yazılım miktarı konusunda zayıf bir görünürlüğe sahip olduğunu gösterdiği göz önüne alındığında yine de endişe verici olduğu görülüyor. 2021’in önemli bir gelişmesi de fidye yazılımlarının yeniden yükselişe geçmesi oldu. 2020’de keskin bir düşüşün ardından fidye yazılımı saldırıları, eylül ayı sonuna kadar 2020 hacminin yüzde 105’ine ulaştı (WatchGuard’ın önceki çeyreğin sonunda tahmin ettiği gibi) ve 2021’in tüm verileri analiz edildiğinde yüzde 150’ye ulaşma hızında görünüyor. REvil ve GandCrap gibi hizmet olarak fidye yazılımı operasyonları, çok az kodlama becerisine sahip olan veya hiç olmayan suçlular için çıtayı düşürmeye devam ediyor ve fidyenin bir yüzdesi karşılığında küresel olarak saldırılar gerçekleştirmek için altyapı ve kötü amaçlı yazılım yükleri sağlıyor.

ABD’de elektrikli araç şarj rekabeti artıyor

ABD’de elektrikli araç şarj rekabeti gün geçtikçe kızışıyor. Mühendislik danışmanlık firması ulmaut, bu konuda yeni detaylar paylaştı.

ABD’de elektrikli araç şarj rekabetinde sıralama belli oldu

ABD’de elektrikli araçlar için kamuya açık şarj ağı daha sağlam hale geliyor. Ancak mühendislik danışmanlık firması umlaut tarafından yapılan bir endüstri sıralamasına göre, sağlayıcılar arasında güvenilirlik ve performans açısından önemli farklılıklar devam ediyor. Grup, Eylül ayında yedi ABD eyaletinde Volkswagen’in Electrify America, ChargePoint, EVgo, Blink Charge, EVconnect, Greenlots ve Tesla’nın Supercharger’ları tarafından şarj cihazlarını test etti. Accenture tarafından Ekim ayında satın alınan umlaut, Electrify America’nın sıralamada en yüksek puana ulaştığını, ardından Tesla’nın Supercharger ve ChargePoint’i izlediğini söyledi. Sıralamada, araç sahiplerinin yakındaki şarj cihazlarını aramak ve ödeme yapmak için kullandıkları şarj ağlarının uygulamalarının performansını da hesaba kattı.

BlackBerry patent satışı yapacak

Bir zamanlar iş dünyasının gözde markası BlackBerry patent satışı yapma kararı aldı. Bu karar sonrasında şirketin hisseleri düştü.

BlackBerry patent satışı açıklaması yaptı

BlackBerry yaptığı açıklamada, öncelikle mobil cihazlar, mesajlaşma ve kablosuz ağlarla ilgili eski patentlerini 600 milyon dolar karşılığında şirketin patent varlıklarını almak için oluşturulan özel amaçlı bir araca satacağını söyledi. BlackBerry, Catapult IP Innovations Inc adlı araçla yapılan işlemin müşterilerin ürün veya hizmetlerini kullanmasını etkilemeyeceğini söyledi. Bu hamle, BlackBerry’nin 2000’lerin başında yöneticiler, politikacılar ve hayran kitleleri tarafından bir zamanlar her yerde bulunan iş akıllı telefonları için eklenti hizmetini çekmesinden haftalar sonra geldi. ABD’de listelenen BlackBerry hisseleri, piyasa öncesi işlemlerde yüzde 3,6 düştü. Anlaşmanın sonunda şirket, 450 milyon dolar nakit ve 150 milyon dolar tutarında bir senet alacak.

Oyun sektörü rekor kıracak

2022 yılında yeni anlaşmalar ve finansmanla oyun sektörü rekor kıracak. Microsoft ve Take-Two Intercreative sektöre çok hızlı giriş yaptı.

Oyun sektörü rekora koşuyor

Yatırım bankacılığı şirketi Drake Star Partners’a göre, 2022’ye iki mega satın almayla başladıktan sonra, video oyun sektörü bu yıl anlaşmalar, finansman ve halka arzlarda 150 milyar dolar ile yeni bir rekora koşuyor. 2022’nin sadece ilk birkaç haftasında Microsoft Corp, Activision Blizzard için yaklaşık 70 milyar ABD Doları ve Take-Two Interactive, Zynga için 11 milyar ABD Doları teklif verdi. Bu, bu yılki anlaşmaların toplam değerinin 2020’nin rekor seviyesine yakın olmasına yardımcı oldu. Pandemi, mobil oyun için yeni bir çağı başlattı. Kilitlemeler ilk başladığında yeni oyuncular için erişilebilir bir ağ geçidi açarken, kaldırımların gevşetilmesi, daha fazla adım attıkça deneyimli oyuncuları bile konsollardan telefonlara geçmeye zorladı. Endüstri ayrıca yeni gelir akışları arayışında konsolide oluyor ve PC ile mobil oyun şirketleri arasındaki sınırları kaldırmaya başlıyor.

Vodafone Intel ile işbirliği yapıyor

0
Ağ tedarikçilerinin karşısında durabilmek için Vodafone Intel ile işbirliği yapıyor. İşbirliği, OpenRAN alanında önemli bir adım oldu.

Vodafone Intel ile işbirliğini duyurdu

Vodafone, geleneksel telekom ekipmanı tedarikçilerinin elini zayıflatmayı amaçlıyor. Bunun için gelişmekte olan OpenRAN ağ teknolojisi için kendi çip mimarisini tasarlamak üzere Intel Corp ve diğer silikon satıcılarıyla birlikte çalışıyor. OpenRAN, operatörlerin kendi radyo ağlarındaki tedarikçileri karıştırmasına ve eşleştirmesine olanak tanıyor. Operatörlerin tescilli teknolojileriyle küresel telekom ekipman pazarına hakim olan Ericsson, Huawei ve Nokia gibi şirketler için bir meydan okuma sağlıyor. OpenRAN’ın geliştirilmesi, bazı hükümetlerin Çin’in Huawei’sinin ulusal ağlarda kullanımını yasakladığı veya caydırdığı için daha fazla önem kazandı. Vodafone’un Malaga’daki dijital inovasyon ve Ar-Ge merkezine dayalı girişimi, Avrupa Birliği’nin çip endüstrisini destekleme çabalarına da katkıda bulunacak ve Asya ve ABD’li tedarikçilere geri döndükten sonra küresel üretimdeki payını yüzde 20’ye getirecek.

Oyun sektörü NFT ve Metaverse dünyasına dahil oluyor

0
2022’de oyun dünyasındaki kavramlar değişiyor. Oyunfor.com’un Genel Müdürü Mehmet Dumanoğlu yeni yılda oyun sektöründe yaşanması muhtemel gelişmeleri değerlendirdi. Yeni yılın tüm oyun dünyası için değişim ve dönüşüm yılı olacağına inandığını ifade eden Mehmet Dumanoğlu, Türkiye’nin bu değişimi yakalama noktasında zorlanabileceğini belirtti.

Oyun dünyası değişiyor

– 10 yılı aşkın süredir PC, konsol ve mobil platformlardaki her türlü oyun ve oyun içi ürünün satışını gerçekleştiren bir platformun yöneticisi olarak oyun sektörünün bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Oyun sektörü, teknoloji ile olan organik bağı sayesinde en hızlı gelişen ve kullanıcıların ihtiyaçlarına en hızlı cevap veren sektörlerin başında geliyor. Uzunca bir süre PC ve oyun konsolları üzerinden şekillenen oyun sektörü, akıllı telefonların hayatımıza girmesiyle birlikte son 10 yılda büyük bir değişim geçirdi ve ‘mobil oyunlar’ diye yeni bir kategori oluştu. Bu yeni kategori o kadar hızlı gelişti ki kısa zamanda toplam oyun ve oyun içi satışlarının yüzde 50‘lik bir kısmını oluşturur hale geldi. Bir yandan mobilize olarak herkes için ulaşılabilir hale gelen oyunlar, diğer yandan ‘yüksek teknoloji’ ile temas ederek sanal gerçeklik gibi yeni kavramların doğmasına vesile oldu. 10 yıl önceye nazaran oyun platformlarının ve oyunların çok çeşitli olması sektörde rekabeti fazlasıyla arttırırken rekabetle doğru orantılı olarak gelişim hızı da artıyor.

– Bu gelişim hızının ışığında, yeni yılda bizi neler bekliyor? Oyunseverleri heyecanlandıran gelişmeler yaşanacak mı?

Son birkaç yıl malum sebeplerden dolayı neredeyse tüm insanlık için sıkıntılıydı. Çoğu insan bu dönemde ucuz ve yaygın hobilerden biri olan video oyunlara sığındı ve doğal olarak, oyun sektörü satış rekorları kırdı. Oluşan bu ekstra maddi kaynağın sektör bileşenleri tarafından uzun süredir tasarlanan veya aktif olarak geliştirilen öncü projelere aktarıldığını düşünüyor ve bu sebeple de 2022’nin tüm oyun dünyası için dönüşüm yılı olacağına inanıyorum.

Örneğin oyun endüstrisi blockchain teknolojisiyle en içli dışlı alanlardan biri ve açıklanan verilere göre blockchain tabanlı oyun geliştiricilerinin 2021 yılında toplam 4 milyar dolar yatırım aldığı biliniyor. Bu yatırımlar 2022’de meyvesini vermeye başlayacak ve oyun dünyasında ‘NFT’ ve ‘Metaverse’ gibi kavramları daha sık duymaya başlayacağız. Buna ek olarak, 1.4 milyon kripto para cüzdanının blockchain tabanlı oyunlar ile bağlantılı olduğu biliniyor. Kripto para kullanımının bu yıl oyun dünyasınının ana gündemlerinden biri olması kaçınılmaz. Sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojileri, son yıllarda ciddi bir yükseliş trendi yakaladı ama video oyun deneyimine hala tatmin edici şekilde adapte edilemedi.

2022, oyun dünyası ile sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin kusursuz buluşmasına sahne olabilir. Ayrıca geçtiğimiz yıl, ‘GTA üçlemesi’ gibi birçok oyun ve seri, yeni nesil için yeniden tasarlanıp piyasaya sürüldü. Bu furyanın 2022’de büyüyerek devam edeceğini ve klasik haline gelmiş birçok oyunun remake ve remaster versiyonlarını görmeye devam edeceğimizi düşünüyorum.

– 2022’yi Türkiye özelinde konuşmak gerekirse?

Oyunfor’un satış verilerine göre, geçtiğimiz yıl toplam oyun alışverişlerinin yüzde 56’sını mobil oyunlar, yüzde 25’ini konsol oyunları, yüzde 19’unu PC oyunları oluşturdu. Satışların kategorik olarak dağılımında geçtiğimiz yıla oranla çok büyük bir değişiklik beklemiyorum. Video oyunlarının gelişimi, işlemcilerin ve ekran kartlarının sunabildiği maksimum performansa bağlı. Yani oyunlar geliştikçe donanımları da gelişmeye zorluyor. Bu yıl Türkiye’de donanım edinmenin veya geliştirmenin kolay olmayacağını ön görebiliyoruz. Türk oyunseverlerin büyük bölümü mevcut donanımlarıyla aynı veya benzer oyunları oynarken yaşanan gelişmeleri yine YouTube ve Twitch gibi büyük içerik platformları üstünden takip etmeye devam edecek gibi görünüyor.

Uluslararası program Türkiye’deki start-up’lardan başvuru toplamaya başladı

Microsoft, Start-up’lar için geliştirdiği programı GrowthX Accelerator’ın ikinci dönem programı için MEA (Orta Doğu ve Afrika) Bölgesi’nden start-up başvurularının kabul edilmeye başlandığını duyurdu. Microsoft’un yine start-up’lar için geliştirdiği bir diğer program olan Highway to 100 Unicorns da sanal konferans serisinin ikinci dönemi için kayıt toplamaya başladı. GrowthX Accelerator ve Highway to 100 Unicorns’un,, Microsoft ile Abu Dhabi Yatırım Ofisi ADIO’nun MEA Bölgesi’ndeki start-up’lara daha fazla fırsat sunmak amacıyla hayata geçirdiği ortak projenin iki farklı kolunu oluşturduğunu belirtelim.

Start-up’lar GrowthX Accelerator ile güçleniyor

Mayıs 2021’de başlatılan GrowthX Accelerator programı kapsamında çeşitli zorluklar yaşayan kurumsal şirketler ile B2B sektörlere teknoloji çözümleri sunan start-up’lar iş birliği içinde çalışıyor. Start-up’lar program sayesinde ihtiyaç duydukları ticari ve teknik kaynaklara erişimlerini artırmanın yanı sıra daha hızlı büyüme şansını da yakalıyor. Start-up’lar için Microsoft tarafından geliştirilen GrowthX Accelerator programı ile Türkiye’nin teknoloji şirketlerine sunduğu fırsatların pekiştirilmesi hedefleniyor. İnovasyon yeteneğini geliştirmek isteyen girişimleri bir araya getiren program sayesinde start-up’lar piyasaya ilişkin yeni bilgiler ediniyor, büyüyor ve yatırım toplayabilecek düzeye geliyor. GrowthX Accelerator programı hem fiziksel hem de sanal workshop ve çalışma seanslarından meydana geliyor. Bunun yanı sıra, “demo günleri” çerçevesinde start-up’lar yatırımcılara ve Microsoft’un bölgesel girişim müşterilerine sunum yapma fırsatını da yakalamış oluyor. Microsoft’un belirlediği 15 start-up, aralarında Koç Holding, DHL ve PwC’nin de bulunduğu kurumsal ortaklarla birlikte çalışarak 12 haftalık bir zaman zarfında söz konusu şirketlerin karşılaştığı kurumsal sorunlara çözüm geliştiriyor.

Highway to 100 Unicorns 

Start-up’lar için Microsoft inisiyatifi, yoğun ilgi gören Highway to 100 Unicorns programını da yeni bir sanal konferans serisiyle sürdürüyor. Microsoft’un ADIO ve LinkedIn ile iş birliği içinde hayata geçirdiği Highway to 100 Unicorns kapsamında Orta Doğu, Türkiye ve Pakistan’da faaliyet gösteren yeni start-up’ların karşılaştıkları zorluklar ele alınacak. Güçlenmeleri için ihtiyaç duydukları öngörüler kendileriyle paylaşılacak. 24 Ocak’ta başlayan konferans serisi 9 Şubat’a kadar sürecek. Konuşmacılar arasında Sarwa Ortak Kurucusu Mark Chahwan, Bayzat Ortak Kurucusu Brian Habibi ve Rain Ortak Kurucusu Yehia Badawy gibi isimler yer alacak. GrowthX Accelerator programına dahil olmak isteyen B2B start-up’ların https://www.microsoft.com/MEA/startups/growthxaccelerator/ linkini ziyaret etmesi gerekiyor. En yeni Highway to 100 Unicorns sanal konferans serisine kaydolmak isteyenler ise https://www.microsoft.com/MEA/startups/H100webseries/ linkini ziyaret edebilirler.

Türkiye’de siber olaylar, iş riskleri arasında yedinci olabildi

Dünyada siber olaylar, iş riskleri arasında liste başı olurken Türkiye’de salgın ile birlikte listenin yedi ve sekizinci sıralarında yer alıyor. Bunun Türkiye’nin dijitalleşme konusunda eksikleri olmasından mı yoksa çok iyi siber güvenlik uygulamalarına sahip olmasından mı kaynaklandığı ilk anda anlaşılmıyor. Listeye daha yakından bakınca iş dünyasının temel kuralları konusundaki eksikliklerin siber olayları bu kadar aşağı ittiği görülüyor. Bu, rahatsız edici bir durum çünkü pandemi sonrasındaki dünya ekonomisi dijital araçlar ve açık sistemler ekseninde şekilleniyor. Dolayısıyla siber risklerin iş riski haline gelmesi aslında bir sağlık ve gelecekle ilgili umutlu olma göstergesi. Böyle bakıldığında Allianz Global Corporate & Specialty’nin (AGCS) 2022’ye ilişkin yıllık küresel iş dünyası riskleri anketi Allianz Risk Barometresi, Avrupa Birliği’nin near-shore tedarikçisi haline gelen Türkiye’nin dikkatle incelemesi gereken bir riskler listesini kapsıyor. Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, “Anketin bu yılki sonuçlarında global ölçekte siber risklerin ilk sırada yer aldığını görüyoruz. Türkiye’deki en önemli risk olarak ise iş kesintisi karşımıza çıkıyor. Ankette dikkat çeken noktalardan biri de hem global ölçekte hem de Türkiye’de doğal afetler ve iklim değişikliği risklerinin gittikçe daha ön plana çıkması. Tüm bu risklere karşı, sürdürülebilir adil bir büyümenin artık kabul edilebilir tek iş modeli olduğunu aktarmak ve bu anlayışı yaymak bizim en büyük hedeflerimizden biri” şeklinde konuşuyor. 89 ülke ve bölgeden CEO’lar, risk yöneticileri, brokerler ve sigorta uzmanları olmak üzere 2 bin 650 uzmanın görüşlerinin yer aldığı listede Türkiye’nin riskleri şu şekilde sıralanıyor:
  1. İş kesintisi (yüzde 71)
  2. Makroekonomik gelişmeler (yüzde 47)
  3. Doğal afetler (yüzde 35)
  4. Mevzuat ve yönetmeliklerdeki değişiklikler (yüzde 24)
  5. İklim değişikliği (yüzde 24)
  6. Siyasi riskler ve şiddet (yüzde 24)
  7. Siber olaylar (yüzde 18)
  8. Salgın (yüzde 18)
  9. Yangın, infilak (yüzde 12)
  10. Pazar gelişmeleri (yüzde 12)
 Dünyadaki sıralama ise şu şekilde:
  1. Siber olaylar (yüzde 44)
  2. İş kesintisi (yüzde 42)
  3. Doğal afetler (yüzde 25)
  4. Salgın (yüzde 22)
  5. Mevzuat ve yönetmeliklerdeki değişiklikler (yüzde 19)
  6. İklim değişikliği (yüzde 17)
  7. Yangın, infilak (yüzde 17)
  8. Pazar gelişmeleri (yüzde 15)
  9. Nitelikli işgücü eksikliği (yüzde 13)
  10. Makroekonomik gelişmeler (yüzde 11)
Tech Inside’da bizim için bu sıralama kadar önemli olan, güncel risk tanımlarının nasıl yapıldığı. Günümüzde siber olaylar, siber suçların yanı sıra bilgi teknolojisi sistemlerinde  yaşanan arızalar ile kesintiler, veri ihlalleri ve bunlarla bağlantılı para cezaları ile yaptırımları içeriyor. Böyle bakınca, Türkiye ile ilgili listenin bir daha elden geçirilmesinde yarar bulunuyor. Özellikle para cezası ve yaptırımlar konusunda Türkiye’nin uygulamaları kadar birçok Türk şirketinin yabancı ortaklı olmasından kaynaklanan GDPR riskleri hafife alınmış olabilir. Ya da iş kesintisi, makroekonomik riskler ve mevzuat değişiklikleri bunları aşan ölçüde büyük bir risk oluşturuyor olabilir. İkincisi geçerliyse, bunların aşılması için gereken adımların siyasi iktidar tarafından atılması gerekiyor. Özellikle iş kesintisinin tanımında tedarik zincirinin bozulması maddesinin de bulunması, üzerinde durulması gereken bir konu. Türkiye zaten dünyanın tedarik zinciri bozulduğu için coğrafi konumu ve kaynaklar ile hammaddeye yakınlığı nedeniyle bir avantaj elde etmiş durumda. Türkiye’nin kendisinin tedarik zincirinin bozulması ile karşı karşıya kalması ve üretimin enerji tedarikinde sorun yaşaması gibi konular, ülke açısından telafisi zor kayıplara neden olabilir. Doğal afetler ve iklim değişikliği, küresel boyutta ortak tavır gerektiren sorunlar olduğu için, Türkiye’nin ilk beşteki kalan üç riski bertaraf etmek için gücünü harcaması gerekiyor.

Vodafone’un yeni nesil tarifesi beğeni topladı

Vodafone, yeni nesil tarifesi Simple ile dijital ve kolay deneyim anlamında beğeni topladı. Dijital yaşam tarzını benimseyen operatör, Türkiye’de bir ilki sunuyor. Taahhüt alınmayan, aşım ücreti bulunmayan ve 7/24 online desteğin sunulduğu Vodafone Simple, yenilikçi ödeme yöntemi sayesinde ilk 6 ayda hedeflediği müşteri sayısını 2 kat üzerine çıkardı. Dijital üyelik anlayışıyla birlikte yeni bir telekom deneyimi sunan Vodafone, Simple ile ödeme işlemlerini otomatik gerçekleştirebiliyor ve böylece fatura takip etme ihtiyacı ortadan kalkıyor. Vodafone Simple müşterilerinin yüzde 90’ı ilk ay otomatik ödeme talimatı verdi. Vodafone, kredi kartıyla ödemenin yüksek ilgi görmesi üzerine banka kartıyla ödeme seçeneğini de ekleyerek ödeme yöntemlerini genişletti. Toplam 10’dan fazla bankayla yapılan anlaşmalarla, kredi kartına ek olarak banka kartıyla ödeme seçeneği de müşterilere sunuldu.

Esnek ve kolay kullanım sağlıyor

Vodafone Simple’da müşterilerin dijitalleşmeyle birlikte dönüşen beklentilerine yönelik çözümler bir araya getirildi. “Simple tarifelerine gel, kolaylığa gel” mesajıyla müşterileriyle buluşan Simple tarifelerinde müşteriler, taahhüt vermeden tarifeye giriş yapıyor, kredi/banka kartını tanımlayarak ödemesini gerçekleştiriyor. Tarifesini istediğinde değiştirebiliyor ya da tarife yenilemesini durdurup iptal edebiliyor. Tarifeler arasında kaybolmadan, GB’a göre kolayca karar verip isterse anında vazgeçebiliyor. Tarife hakları bittiğinde ise aşıma düşmüyor. Tarife içeriği yetmezse, kayıtlı kartıyla ek paket alabiliyor. Başvuru sürecinden SIM aktivasyonuna, tarife seçiminden ödemeye kadar tüm işlemleri Vodafone Yanımda uygulaması üzerinden Vodafone bayilerine gitmeden kolayca yönetebiliyor. Ayrıca kullanıcılar ihtiyacı olduğunda, kişisel dijital asistan TOBi’den de destek alabilecek.

PayTR’nin yeni pazarlama direktörü Burçin Türkmen

İş yerleri için ödeme kolaylığı sunarak finansal işlemlerin hızlı ve güvenilir ilerlemesini sağlayan PayTR’ye yeni isim atandı. Yapılan atama neticesinde PayTR Pazarlama Direktörlüğü görevine Burçin Türkmen getirildi. Burçin Türkmen bundan böyle PayTR’da mevcut pazarlama ekibini büyüterek marka kimliğinin ve iletişiminin sürdürülmesinde görev alacak. Türkmen aynı zamanda B2B pazarda müşteri havuzunun büyütülmesi için performans bazlı yeni iletişim kanallarının pazarlama operasyonlarına eklenmesi adına çalışmalar yapacak.

Burçin Türkmen kimdir?

1986 doğumlu olan Burçin Türkmen, Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Yellow Pages LLC şirketinde dijital sektör kariyerine başlamıştı. Yolculuğunda AuraMedia ve ROIPUBLIC gibi ajanslarda da görev alan Türkmen, dijital alanda 30’dan fazla online ürün ile 100’den fazla KOBİ ve kurumun dijital dönüşümüne destekte bulundu. Marka tarafına Avansas ile birlikte adım atan Türkmen, Avansas’ta 3.5 yıl görev aldı. Bu süre zarfından bulunduğu şirketin marka kimliğine katkı sağlayacak pek çok faaliyette bulunan Burçin Türkmen,  müşteriyi odağa alarak imaj ve strateji odaklı pazarlama operasyonları yürüttü. E-ticaret sektöründe birçok başarısı bulunan Burçin Türkmen, pazarlama alanında edindiği bilgi birikimi ve deneyimle PayTR’nin  2025 yılı hedeflerine ulaşmasına destek olacak.

Amadeus acenteleri Emirates içeriğine ücretsiz erişecek

Emirates, seyahat acentelerine şirketin içeriklerine ve gelecekteki yeni dağıtım kanalı (NDC) sistemine ücretsiz erişim sağlayacağını açıkladı. Amadeus sistemi ile çalışan seyahat acentelerine ücretsiz olarak Emirates içeriklerine erişme olanağı sunularak, Emirates’in gelecekteki NDC içeriklerinin entegre edilmesinin de önü açılıyor. Emirates’in attığı adım, kanallar ve ticari modeller bakımından daha fazla esneklik sunma yolculuğunda yeni bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor. Dinamik bir pazara hizmet veren Emirates, ticari iş ortaklarına kendi NDC destekli doğrudan bağlantı platformu Emirates Gateway üzerinden de sunulacak şekilde bağlantı seçenekleri, farklılaştırılmış ürünler ve avantajların yer aldığı bir seçki sunmayı amaçlıyor. Emirates’in seyahat acentelerine daha fazla esneklik, tercih ve geleceğe yönelik içeriklere kolay erişim sunmak için Amadeus ile iş ortaklığını genişleten yeni anlaşması, 1 Şubat 2022’den itibaren, Amadeus’daki tüm ticari iş ortaklarının Emirates içeriklerine ücretsiz olarak erişmesini sağlayacak. 2022 yılı boyunca NDC içerikleri acentelerin kullanımına sunulacak. Emirates Ticari İşler Direktörü Adnan Kazım, “Bu anlaşmayla ticari iş ortaklarımızı daha da iyi müşteri deneyimleri sunma noktasında güçlendirme hedefimizde ileriye dönük bir adım daha atmış olduk. Günümüz şartlarında ve özellikle de sektörün salgın sonrası toparlanmasıyla birlikte, seyahat hizmetleri zincirindeki herkes esnek etkileşim modellerinden, dinamik ve zengin içeriklere erişmek için birden fazla araçtan ve farklılaştırılmış ürün ve hizmetler sunma becerimizden faydalanacak” diyor. Amadeus Seyahat Başkanı Decius Valmorbida ise, “Bu yenileme anlaşması dağıtım stratejimiz ve devam eden perakendecilik yolculuğumuzda önemli bir kilometre taşını temsil ediyor. Emirates ile yaptığımız bu yeni anlaşmayla, 2022 yılına modern perakendeciliği desteklemek için uzun yıllardır kat ettiğimiz mesafenin üzerine koyarak ve Amadeus Seyahat Platformu üzerinden dünya çapında ve daha büyük ölçekte daha fazla seyahat içeriği sunmaya devam etme taahhüdümüzü bir kez daha gösteriyoruz” şeklinde konuşuyor.

Türk startup’lardan sağlık alanında gurur verici başarı!

Sağlık sektörünün son yıllarda dijitalleşme, yapay zekâ ve teletıp dönüşümüne yönelmesi ile birlikte, yenilikçi çözümlerin geliştirilmesini sağlamak üzere Roche tarafından Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü (EIT Health) iş birliğiyle başlatılan HealthCare Lab hızlandırma programında finalistlerini belli oldu. 16 Avrupa ülkesini kapsayan programda belirlenen 9 finalist arasında 3 Türk startup yer aldı.

HealthCare Lab hızlandırma programı startuplara güç verecek

10 ülkedeki Roche şirketleri ve EIT Health beraberliğinde yürütülen HealthCare Lab hızlandırma programı, dijital sağlık startuplarının geleceğin büyük girişimlerine dönüşebilmesini sağlamak misyonuyla başlatılmış uluslararası bir program olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’de girişimcilik ekosistemini geliştirmek ve gençlere ilham vermek üzere 2014 yılında kurulan Türkiye Girişimcilik Vakfı ise programın Türkiye’deki lokal partneri olarak görevine devam ediyor. Kasım ayında aday başvurularını alan programda, yaklaşık üçte bir oranla en yüksek katılım Türkiye’den gelmişti. Yoğun ve titizlikle gerçekleştirilen bir seçim süreci ardından programa dahil edilen girişimciler belirlendi ve bu kapsamda 3’ü Türkiye’den olmak üzere programa 9 girişimci seçildi. Hassasiyetle seçilen bu 9 girişim, önümüzdeki 3 ay boyunca uzman mentorluğu ve koçluğu alacaklar. Nisan ayında ise kısa listeye kalan girişimler arasından 3 startup, sektördeki zorlukları ele alma noktasında potansiyelleri değerlendirildikten sonra kazanan olarak ilan edilecekler. Kazananlar hem Roche’daki mentorluk programlarına devam edebilecek hem de HealthCare Lab’in kurucularıyla bir araya gelebilecekler. Program kapsamında kazanan 3 startup ayrıca 10 bin Avro tutarında hibe desteği alacak ve ileriye dönük olarak Roche ile beraber çalışma fırsatına sahip olabilecek. Program kapsamında ilk 9’a girmeyi başaran Türk startuplar ise ELM Genomic, Vagustim Bioelectronic ve PONS olarak açıklandı.

Epson’dan, üretim ile alakalı çevreci yaklaşım

Epson, Yıllık Sürdürülebilirlik Raporu’nu açıkladı. Teknoloji şirketinin açıkladığı rapora göre Epson, 2023 yılında faaliyetlerinde yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçmeyi hedefliyor. Şirket, 2050 yılına kadar ise faaliyetlerinin hiçbirinde yeraltı fosil kaynaklarını kullanmamayı istiyor.

Raporda Epson’un kendi dönüşümüne yaptığı yatırımın yanı sıra, her müşterinin sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmasına yardımcı olacak ısısız teknolojiler gibi inovasyonların ayrıntılarına da yer verildi. Bu bağlamda Epson, 2030 yılına kadar 1.5 C senaryosu toplamında emisyonları azaltmayı hedefliyor. Epson 2050’de ise karbon negatif ve sıfır yeraltı kaynağı kullanımını hedefliyor. Epson ayrıca ürün ve hizmetlerle tedarik zincirlerinin çevresel etkilerini azaltırken, döngüsel bir ekonomide sürdürülebilirliği sağlayacak.

İlk kez 2008’de duyurdu

Epson, bu görev bilincini ilk kez 2008 yılında duyurmuştu ve yaptığı duyuruda 2050 yılına kadar çevresel hedeflerin bir ifadesi olarak Çevresel Vizyon 2050’yi oluşturmuştu. Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini (SDG’ler) kabul etmesi ve Paris Anlaşması’nın karbonsuzlaştırmaya doğru bir rota çizmesiyle, Epson, 2018’de çevre vizyonunu revize etti.

Şirket Mart 2021’de ise vizyonunu revize ederek karbondan arındırma ve kaynak geri dönüşümü gibi önemli toplumsal sorunları ele alma konusundaki güçlü kararlılığını yansıtan belirli hedefler belirledi.

Bu noktada Epson ekosistem sermayesinin, akıllıca kullanılırsa yenilenebilir ve tükenmez olduğunu düşünüyor. Doğal dünyada güneş enerjisi kullanılan tek enerji kaynağı ve tüm maddeler atık üretmeden dolaşıyor. Epson doğadan öğrenmeye, atık üretmekten kaçınmaya ve ticari faaliyetlerinde kaynakları tekrar tekrar kullanmaya çalışıyor.

Epson, ticari faaliyetlerinden kaynaklanan tüm sera gazı emisyonlarının sınırlandırılması olarak tanımlanan “karbon negatif” olmayı amaçlıyor.

National Geographic ile işbirliği

Sürdürülebilirlik Raporu, Epson’un müşteri odaklı ve sürdürülebilirlik odaklı inovasyonlarını detaylandırıyor, Örneğin, ısısız yazıcıları güç tüketimini ve karbondioksit emisyonlarını yüzde 83’e varan oranda azaltıyor. Bu teknolojilerin tüm Avrupa’da benimsenmesi, yıllık enerji kullanımında 1 milyar kW/sa ve karbondioksit emisyonlarında 410.000 ton azalma sağlıyor. Epson’un ısısız teknolojileri, National Geographic ile çözüm ortaklığına ve kuruluşun kutuplardaki donmuş haldeki toprak tabakasının çözülmesini ve buna eşlik eden metan emisyonlarındaki artışı tersine çevirmeye yönelik çabalarına ilham kaynağı oluyor.

T-Mobile aşısız çalışanları işten çıkaracak

0
Şirket içinde paylaşılan bir e-postaya göre T-Mobile aşısız çalışanları işten çıkaracak. Çalışanlara 2 Nisan’a kadar süre verildi.

T-Mobile aşısız çalışanlar için önlem alıyor

T-Mobile, COVID-19’a karşı tam aşıları olmayan kurumsal çalışanları 2 Nisan’a kadar işten çıkaracak. T-Mobile’ın yeni politikasının insan kaynakları şefinden tüm personele bir e-posta ile duyurulduğu belirtildi. ABD Yüksek Mahkemesi’nin 13 Ocak’ta Başkan Joe Biden’ın büyük işletmeler için COVID-19 aşılama veya test etme yetkisini engelleyen kararını takip ediyor. Yayınlanan blog yazısında, “21 Şubat’a kadar ilk dozunu almak ve kanıt yüklemek için henüz harekete geçmeyen çalışanlar ücretsiz izne ayrılacak. 2 Nisan’a kadar tam olarak aşılanmayan etkilenen çalışanlar T-Mobile’dan ayrılacak” denildi. Açıklamada: “Tüm çalışanlara (uluslararası hariç)” yönelik notta, aşı kurallarının saha teknisyenleri ve çoğu mağaza içi perakende rolü için geçerli olmadığı belirtildi. T-Mobile yaptığı açıklamada: “Ofis çalışanlarının (belirli roller, yerler ve yasal olarak zorunlu konaklama ve muafiyetler için sınırlı istisna dışında) 2 Nisan’a kadar tamamen aşılanmalarını istiyoruz” dedi.

BSTX blockchain ile ticari faaliyetleri izleyecek

ABD’de SEC tarafından onay alan BSTX blockchain ile ticari faaliyetlerini izleyecek. Bu, borsada ilk blockchain uygulamalarından biri olacak.

BSTX blockchain ile ticareti izlenebilir yapıyor

Boston Security Token Exchange’in (BSTX) Amerika’nın ilk blok zinciri tabanlı borsası olacak. Borsa, düzenleyici kurumdan da gerekli onayları aldı. Bir işlemin sonuçlanmasının genellikle iki gün sürdüğü geleneksel bir takas ile karşılaştırıldığında, BSTX aynı gün ve ertesi gün ödemeler sunacak. Ayrıca, üyelerin kendi işlemlerini ve diğerlerinin işlemlerini anonim olarak görmelerini sağlayacak bir pazar beslemesi sunmak için özel bir blok zinciri kullanacak. Ancak kullanıcılara dijital token ticareti yapma seçeneği sunulmayacak. BSTX direktörü Jay Fraser, borsanın daha sonraki bir tarihte hisse senedi tokenlerinin ticaretine potansiyel olarak izin vermeyi planladığını söyledi. BSTX, yalnızca tokenize edilmiş menkul kıymetlere odaklanmayı planlamıştı. Ancak SEC bu planları önceki bir dosyalamada reddetti.

Çin blockchain projesi için pilot bölge seçiyor

0
Çin blockchain projesi için pilot bölge seçtiğini ve uygulama alanlarını belirlediğini duyurdu.

Çin blockchain projesinin kapsamını belirliyor

Çin “blok zincirinin yenilikçi uygulamasını gerçekleştirmek” için 15 pilot bölge seçti ve çeşitli uygulama alanları belirledi. Siber Uzay İdaresi’nin resmi Wechat sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre, pilot bölgeler Çin’in başlıca şehirlerinden Pekin ve Şanghay’ın yanı sıra güney Guangdong ve Sichuan eyaletlerindeki Guangzhou ve Chengdu’yu içeriyor. Pilot bölgeler dışında hastaneler, üniversiteler ve SAIC-GM-Wuling Automobile, China National Offshore Oil Corp, Beijing Gas Group ve Industrial and Commercial Bank of China gibi şirketler de dahil olmak üzere 164 kuruluş, blockchain pilot projelerini yürütmek üzere seçildi. Kuruluşlar, imalat, enerji, devlet ve vergi hizmetleri, hukuk, eğitim, sağlık, ticaret ve finans ve sınır ötesi finans gibi alanlarda projeleri yürütecek. Açıklamada, “Veri paylaşımını teşvik etmede, iş süreçlerini optimize etmede, işletme maliyetlerini düşürmede ve güvenilir bir sistem inşa etmede işbirliği verimliliğini artırmada blok zincirinin rolüne tam anlamıyla sahip çıkmalıdır” dedi.

Çip girişimi Ceremorphic çalışmalarını duyurdu

0
Çip girişimi Ceremorphic çalışmalarıyla ilgili beklenen açıklamayı yaptı. Şirket daha yüksek performans, daha düşük güç için çalışıyor.

Çip girişimi Ceremorphic’ten yeni duyuru

Makinelerin yapay zeka görevlerini, özellikle derin öğrenmeyi daha iyi hesaplayabilmesi için bilgisayar endüstrisini değiştirme savaşı, yeni ve ilginç potansiyel gelecek yıldızları doğurmaya devam ediyor. Kaliforniya’da Ceremorphic, iki yıldır gizli modda tutulan çip çabalarını resmen başlattı. Şirketin yapay zekanın verimliliğinde devrim yaratacağını iddia ettiği bir çip gündeme geldi. Şirketin kurucusu ve CEO’su Venkat Mattela bir röportajda, “Bugün mantıksız, ancak daha yüksek performans daha düşük güçtür” dedi. Mattela, düşük güçte çalıştırmayla ilgili sayısız patentin, şirketinin çipinin çok daha az hesaplama çabasıyla makine öğreniminin imza görevlerinde aynı doğruluğu üretmesini sağlayacağına inanıyor. Mattela: “Yapmaya çalıştığım şey, sadece yarı iletken bir çip oluşturmak değil. Aynı zamanda iş yükünü azaltmak için matematik ve algoritmalar oluşturmak. Bir iş yükü yüz işlem gerektiriyorsa elli işleme indirmek istiyorum ve elli işlem yüzden daha az enerjiye mal oluyorsa benimkinin daha yüksek performanslı bir sistem olduğunu söylemek istiyorum” dedi.

Brezilya’da dijital hizmetler değerlendirilecek

Vatandaşlar Brezilya’da dijital hizmetler için değerlendirme yapacak. Hükümet bunun için asgari kalite standartları da belirledi.

Brezilya’da dijital hizmetler için araştırma yapılıyor

Brezilya’daki federal hükümet, vatandaşların dijital hizmet kalitesini derecelendirmesine ve çevrimiçi olarak sağlanan hizmetler için minimum standartlar belirlemesine olanak tanıyacak. Ekonomi Bakanlığı tarafından yayınlanan bir karar; kullanıcı memnuniyeti değerlendirmesi, kullanıcıların “yeterli, basit, güvenilir ve anonimleştirilmiş veri toplama araçları” ile kamu hizmetlerinin değerlendirilmesine katılmalarını sağlayacak. Buna ek olarak değerlendirme, kamu hizmetlerinin kullanıcı bakış açısıyla tasarlanmasını, izlenmesini ve sürekli iyileştirilmesini desteklemek için teknik bilgi sağlamayı amaçlamaktadır. Ayrıca, kullanıcı derecelendirmeleri aylık olarak bir sıralama biçiminde kamuya açık olacağından, şeffaflığı teşvik ederken aynı zamanda dijital iyileştirme ve çalışmaların önceliklendirilmesi konusunda bilgi vermesi bekleniyor. Hükümete göre, dijital kamu hizmetleri, hizmetle ilgili deneyimlerine dayalı olarak memnuniyet ve algılanan kalite açısından değerlendirilecek.

Putin internet içeriği için yeni sistem istedi

0
Putin internet içeriğine yönelik denetim ve kontrolü artırmak amacıyla yeni sistem istedi. Kremlin 1 Haziran’a kadar yeni sistem oluşturacak.

Putin internet içeriği için denetim ve kontrolü artıracak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yönetimine “toksik” İnternet içeriğini yasaklamak için yeni bir sistem düşünmesini söyledi. Kremlin web sitesindeki başkanlık emirleri listesinde yer alan yeni sistem, “küçükleri korumak için” kullanılacak “kendi kendini düzenleyen zehirli içerik kaydı” olarak tanımlandı. Kremlin bunu 1 Haziran’a kadar gözden geçirecek. Rusya geçen yıl yabancı teknoloji şirketleri üzerindeki baskıyı artırdı ve yasaklı içeriği silmediği için Google’a yaklaşık 100 milyon ABD doları para cezası da dahil olmak üzere cezalar verdi. Aralık ayında Putin, insan hakları konseyinin bir üyesinden, toksik içeriğin yasaklanması için yeni bir gönüllü mekanizmaya yönelik bir öneriye destek sinyali verdi. Rus çevrimiçi platformları, tercihen yabancı platformlarda tedavi edilmeleri karşılığında kabul edecekti.