Techinside Google News
Techinside Google News

Yapay zekâ veri merkezi sektörünü yeniden şekillendirecek!

Yapay zekâ yarışı veri merkezlerine olan talebi ve işlem gücü ihtiyacını hızla artırıyor. Peki bu gelişmeler sektörü nasıl etkileyecek?

Geçtiğimiz on yıl boyunca veri merkezi sektörünün dinamikleri nispeten istikrarlıydı. 2010’larla birlikte dünyanın en iyi hiper ölçekleyicileri, bulut bilişim ve internet hizmetlerine güç veren ve geniş, küresel veri merkezi ağlarıyla tanınan teknoloji devleri oldu. Amazon Web Services (AWS), Google Cloud Platform (GCP), Microsoft Azure, Facebook (Meta), Alibaba Cloud, Apple ve Tencent Cloud’un oluşturduğu 7’li, kısaca “Süper 7” olarak anılmaya başlandı ve bu firmalar bulut değer havuzunun çoğunluğunu ele geçirdi. Kurumsal BT harcamalarının da %50-%60’ını elinde tutan bu firmalar muazzam bir satın alma gücü elde ettiler. Bunların karşısında, marj cephesinde kendilerini koruyan ve sürekli konsolide olan bir satıcı havuzu yer aldı. Şimdi ise yapay zekânın yükselişi ile kartlar yeniden dağıtılıyor.

Veri merkezi sektöründeki teknolojik ekipman (özellikle de yarı-iletken) talebi, Intel’in kendi teknoloji yol haritasını kendi elleriyle ortadan kaldırmasıyla değişmeye başladı. Bu durum dengeyi biraz AMD’nin lehine değiştirse de aynı zamanda heterojen bilgi işlemin kapısını da açtı İlk başta, bu büyük ölçüde hiper ölçekleyicilerin kendi yongalarını üretmeye başlaması anlamına geliyordu, ancak şimdi “AI patlaması” ile bambaşka bir senaryo var. Hiçbir veri merkezi oyuncusunun (Süper 7 veya değil) tek başına kendi kendisine yetmesi mümkün görünmüyor. Bu durum yapay zekâ çılgınlığının veri merkezi ekonomisini nasıl değiştireceği gibi kritik bir soruyu da gündeme getiriyor.

- Advertisement -

Bu noktada uzmanlar 4 potansiyel senaryodan bahsediyorlar. Bunlardan ilki, son dönemde muazzam bir çıkış yakalayan Nvidia’nın veri merkezi yarı-iletken sektöründe lider satıcı olarak Intel’in yerini aldığı ancak diğer her şeyin büyük ölçüde aynı kaldığı bir senaryo. Analistler, kısa vadede bu senaryonun gerçekleşebileceğini ancak uzun vadeli olarak kendisini sürdüremeyebileceği görüşündeler.

Bir diğer senaryo, Nvidia’nın bir süre daha en büyük satıcı olmaya devam ettiği ancak zamanla baskın Pazar gücünü AMD ve gençleşen Intel’in yanı sıra bir dizi yerli çip ve ara sıra ortaya çıkan yeni girişimlere bıraktığı bir senaryo. Bu senaryo için Nvidia’nın muhteşem bir atılım yapmış olmasına rağmen global ölçekte yaşayabileceği tedarik sıkıntılar ön plana çıkıyor. Bu durum, tedarikçileri fiyat rekabetine saplanıp kaldıkça yatırım bütçeleri azalan hiper ölçekleyicilerin lehine bir durum.

Bahsedilen üçüncü senaryo, Jensen’in Dünyası olarak niteleniyor. Bu senaryoda Nvidia sadece veri merkezi yarı iletkenleri için değil, veri merkezi tasarımı ve mimarisi için de baskın satıcı haline gelir. Geniş kurumsal kullanıcılar Nvidia’nın NIMs ve Omniverse gibi yazılımlarını yoğun bir şekilde benimsemeye başlar. Bu da hiper ölçekleyicileri müşterilerini mutlu etmek için aynı şeyi yapmaya zorlar. Ekonomi büyük ölçüde Nvidia’nın lehine değişir ve hiper ölçekleyicilerin tümü, yazılım hırsları büyümeye devam eden Nvidia’ya bağımlı kalırken alternatifler bulmak için çabalar.

Son olası senaryo ise yapay zekânın kendi devrimi yapması. Bu senaryoda YZ ajanları uygulanabilir hale gelir ve bir zamanlar hayal gibi görünen dijital kullanımın yepyeni sınırları gerçek olur, hatta muhtemelen Yapay Genel Zekâ (AGI) ilk kez gün yüzüne çıkar. Bu senaryoya göre, eski oyun kitabını tamamen çöpe atıp değer yığınını tamamen yeniden yazmak gerekecek. Nvidia muhtemelen burada başarılı olur, ancak yeni yazılım devleri ortaya çıkıp kendi çipleriyle veya bazı yeni veri merkezi mimarileriyle sektörün ekonomisini yeniden yazdıkça her şey olabilir.

Bu aşamada özellikle orta ve uzun vadede bu senaryoların hepsi mümkün görünüyor. Kısa vadede ise ilk iki senaryo biraz daha akla yatkın gibi duruyor. Nvidia şu anda gerçekten iyi bir konumda görünüyor, ancak güvenlik açıkları var ve daha da önemlisi, sahne hızla değişmeye devam ediyor. Nvidia başta olmak üzere, yarı-iletken sektörü bir yandan olası tedarik problemlerini hesaba katmaya çalışırken bir yanda da ABD – Çin geriliminden nasibini alıyorlar. Gerilimin veri merkezlerine sıçraması an meselesi ve sektörün tüm dinamikleri değişmek zorunda kalabilir.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın!

SON VİDEO

TÜMÜ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi çekebilir