Techinside Google News
Techinside Google News

Güvenli İnternet Günü’nde güvenliğiniz için tavsiyeler

F-Secure'den Mikko Hypponen, Dünya Güvenli İnternet Günü'nde kullanıcılara kendilerini sorgulamalarını öneriyor.
F-Secure Araştırma Genel Müdürü Mikko Hyppönen
F-Secure Araştırma Genel Müdürü Mikko Hyppönen

F-Secure’in yaptırdığı araştırmaya göre katılımcıların yüzde 46’sı güvenlik yazılımı kullanarak internete güveniyor. Öte yandan bu soruya kişisel bilgi güvenliği eklenince, katılımcıların yüzde 39’u internete pek güvenmediğini söylüyor. İnternete hiç güvenmeyen kişilerin oranı yüzde 11 iken, sadece yüzde 4’lük kesim internete gerçekten güvendiğini ifade ediyor.

Şirket yöneticileri bu sayılara şaşırmamak gerektiğini söylüyor, F-Secure’in elindeki veriler işin vahimliğini ortaya koyuyor. F-Secure’ ün tespitlerine göre Windows için günde 250 binden fazla malware yazılım ortaya çıkıyor. Her gün, 9 bin adet Android tabanlı kötücül yazılım İnternet dünyasına karışıyor. Bu kötücül yazılımlar, paranızı, bilgilerinizi, içeriklerinizi çalmak için uğraşıyor.

- Advertisement -

“Bazen gerçekten bir canavar yaratıyormuşuz gibi düşünüyorum”

F-Secure Araştırma Genel Müdürü Mikko Hypponen, işin karanlık yüzünden bahsederken, “Bazen, gerçekten bir canavar yaratıyormuşuz gibi düşünüyorum.” yorumunu yapıyor. Her teknolojik gelişmenin kendine has karanlık bölgelere sahip olduğunu belirten Hypponen, bu alandaki şehir efsanelerini şu şekilde özetliyor;

Açık kaynaklı yazılımlar güvenlik açıklarına karşı çözüm mü? Bu sorunun cevabı hem evet hem de hayır. Çoğunlukla insanlar, açık kaynak kodlu yazılımların daha güvenli olduğunu düşünüyor. Ne de olsa, herkes kodları açık inceleyebiliyor ve tehlikeli bir şeyler fark edebiliyor. Teori böyle dese de, Hypponen 2014 yılında yaşanan en korkutucu virüs saldırılarından Heartbleed ve  Shellshock açık kaynak kodlu yazılımlarda yerleştiğini uzun sürede keşfedilemediğini hatırlatıyor.

Finans sistemini dijital para birimleri kurtarabilir mi? Bitcoin ve türevi dijital para sistemlerindeki kriptoloji, finans dünyasının temelindeki güvensizliği çözmüş gibi gözüküyor. Öte yandan bu sistemler kendi sorunlarına sahip. Hackerlar, Bitcoin’in sisteminden faydalanacak özel virüsler geliştirebiliyor, ayrıca süper bilgisayarlarla Bitcoin madenciliğinin yapılması sanal paranın değerini düşürürken, bunu fark eden güvenlik güçleri operasyon merkezini yok etmişti.

Nesnelerin interneti: Tost makinesinden, çamaşır makinesine ve hatta otomobillere kadar akıllı her cihaz aynı zamanda hacker’lara açık cihaz haline geliyor. Hypponen, akıllı güvenlik sistemi kameralarında bile Bitcoin madenciliği yapılan virüsler tespit edildiğine dikkat çekiyor.

İstihbarat örgütleri: Günümüzde hükümetler, yeni zararlı yazılımların baş yaratıcısı haline geldi. Bu sayede diğer devletleri ve kendi vatandaşlarının yaptıklarını rahatça izleyebiliyorlar. Hypponen konuyla ilgili “İnternet’i icat ederek, istihbarat örgütlerinin çalışması için kusursuz sistemi de geliştirdik diyor. Bazı devletler, vatandaşlarının neler yaptığını, kiminle konuştuğunu, aramalarını ve neler düşündüğünü takip etmeyi tercih ediyor.
Hypponen, “İnternet devriminin tam ortasında duruyoruz, bu konuda bir şeyler yapmazsak, torunlarımıza bırakabileceğimiz güvenli ve aklı başında bir internet kalmayacak.”

Hypponen’in önerileri

Sorgulayın: Yeni bir cihaz alırken, güvenliği hakkında mağazada sorular sorun. İnternet ile bağlantısı var m? Varsa niye gerekli? Kişisel verilerimizi toparlıyor mu? Satıcılardan cevap talep edin.

Büyük oyuncuların hakkınızda fazla şey öğrenmesine izin vermeyin: Google ve Facebook’a bağlı kaldığınız sürece bu servisler, diğer sitelerde yaptığını şeyleri de takip edebiliyor. Sosyal ağlar ve Google için ayrı taratıcı kullanın. İnternet dolaşımınızı ise başka tarayıcıdan yapın.

Daha açıklayıcı kullanıcı sözleşmeleri talep edin: Kullanıcı sözleşmesi ya da Son Kullanıcısı Lisans’ı şikâyet edilen programları ortak noktası. Bu sözleşmeler ortalama bir insanın okuyamaması için çok uzun  metinlerle yazılıyor. Firmalardan, avukat olmasa da sorununuzu çözecek projeler isteyin.

Bulutun gücünü kullanın: İnternet güvenliği denilince birlikten güç doğacağını unutmayın. Bulut tabanlı bir yazılım kullanmanız sürekli online kaldığınız için avantaja dönüşür. Çıkan saldırılarda, bulutu kullanan  milyonların bilgileri tek bir sistemde toplanır. Böylece güvenlik şirketleri daha fazla veri sayesinde müdahale yapabiliyor.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın!

SON VİDEO

TÜMÜ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi çekebilir