Techinside Google News
Techinside Google News

OpenAI – Elon Musk davası neden önemli?

Elon Musk ve OpenAI arasında süregelen çekişme ciddi bir meselenin altını çiziyor: yapay zekâ teknolojisinin iyi mi kötü mü kullanılacağı.

Sahne ışıklarını çok seven çılgın milyarder Elon Musk, ChatGPT’yi geliştiren ünlü yapay zekâ firması OpenAI ve şirketin CEO’su Sam Altman aleyhinde geçtiğimiz hafta bir dava açtı. Musk, söz konusu davanın temelinde çok çarpıcı bazı iddialarda bulunuyor: a-) Kâr amacı gütmeden, tüm insanlık için fayda sağlayacak bir yapay zekâ aracı geliştirmek için yola çıkan OpenAI firmasının kuruluş amacından saptığı, b-) kuruluş sözleşmesini açıkça ihlal ettiği, c-) Yapay Genel Zekâ (AGI) erken versiyonu sayılabilecek bir ürün geliştirmesine karşın bunu gizlediği ve d-) Microsoft’un oyuncağı (veya sağılacak kâr ineği) haline geldiği.

Elbette başta Sam Altman olmak üzere, OpenAI üst yönetimi Musk’ın bu iddialarına yanıt vermekte gecikmedi ve Musk’ı ikiyüzlülükle suçladılar. OpenAI firmasının açıkladığı yazışmalara bakılırsa çok da haksız sayılmazlar zira Musk’ın Open AI’ın kontrolünü ele geçirmeye çalıştığı, bunu başaramayınca şirketi Tesla’ya bağlamaya (ve Tesla’nın sağılacak kâr ineğine dönüştürmeye) çalıştığı görülüyor. Yani özetle, OpenAI firmasına göre Musk bu iddiaları gündeme taşıyabilecek son isim.

- Advertisement -

Buna karşın, davada ortaya konulan iddialar (davayı açan kişiden bağımsız düşünülürse) son derece çarpıcı. İsterseniz gelin bu iddialara bir göz atalım…

Kâr amacı gütmeyen girişimden pazar liderine dönüştü

Öncelikle gerçekten de OpenAI, 2015 yılında “kâr amacı gütmeyen bir girişim” olarak yola çıktı. Elon Musk, firmanın kuruluşundan bahsederken 2014 yılında Google’ın bir diğer yapay zekâ firması DeepMind’ı satın almasından bahsediyor. DeepMind’ın ilk geliştirmelerinden biri, bir satranç oynama algoritması olan AlphaZero idi. Ancak önceki algoritmalardan farklı olarak AlphaZero “pekiştirmeli öğrenme” yöntemini kullandı; program satranç oynamayı yazılımın farklı versiyonlarıyla kendi kendine oynayarak öğreniyordu. Oyunun stratejisini anlamadan rastgele oynayarak başlıyor ve yazılımın bir versiyonu diğerine karşı bir oyun kazandığında, kazanan programın iç yolları “güçlendiriliyor” ve süreç tekrarlanıyordu.

Neticede AlphaZero hızla dünyanın en güçlü satranç oynama sistemi haline geldi. Rastgele oyundan başlayarak ve oyun kuralları dışında hiçbir alan bilgisi verilmeden, AlphaZero 24 saat içinde satranç, shogi (Japon satrancı) ve Go oyunlarında insanüstü bir oyun seviyesine ulaştı ve her durumda dünya şampiyonu bir programı ikna edici bir şekilde yendi.

DeepMind’ın bu başarısı ve Google tarafından satın alınması, derin öğrenme modelleri üzerine çalışan pek çok kişiyi rahatsız etti çünkü yapay genel zekâya bir adım yaklaşılmış ve hemen özel bir şirket (hem de arama motoru pazarını, e-mail pazarını, kısaca veri pazarını elinde tutan bir şirket) devreye girmişti. OpenAI işte bu ortamda, genel yapay zekâ geliştirme ve bu aracı kimsenin tekeline bırakamadan açık kaynaklı olarak tüm insanlıkla paylaşma nihai hedefiyle kuruldu. Firmanın kuruluş sözleşmesinde de bu hedefler açıkça belirtildi. Şimdi ise bu durum hayli değişmiş gibi görünüyor ve Open AI firması da artık kâr amacı gütmeye başladığını inkar etmiyor.

GPT-4 aslında bir Yapay Genel Zekâ örneği mi?

Musk’ın bir diğer iddiası, OpenAI firmasının Yapay Genel Zekâ (AGI) erken versiyonu sayılabilecek bir ürün geliştirmesine karşın bunu gizlediği yönünde. OpenAI, Mart 2023’te şimdiye kadarki en güçlü dil modeli olan GPT-4’ü piyasaya sürdü. GPT-4 sadece muhakeme yeteneğine sahip olmakla kalmıyor muhakeme konusunda ortalama insanlardan daha iyi. ABD’de avukatlar için yapılan Tek Tip Baro Sınavı’nda yüzdelik dilimde 90 puan aldı. Yine ABD’de lisansüstü eğitim sınavı GRE Sözel Değerlendirmede yüzdelik dilimde 99 puan aldı. Hatta dünyanın en zor sınavlarından birisi olarak gösterilen Master sınavı İleri Sommelier’de yüzdelik dilimde 77 puan aldı.

Tüm bu başarılar belki GPT-4 için Yapay Genel Zekâ tanımı yapmaya yetmeyebilir, ancak aralarında Microsoft Research direktörlerinden bir Türk mühendis olan Ece Kamar’ın da yer aldığı Microsoft’un kendi araştırma ekibi Mart 2023 tarihli 155 sayfalık makalesinde “[GPT-4’ün] makul bir şekilde bir yapay genel zekâ (AGI) sisteminin erken (henüz tamamlanmamış) bir versiyonu olarak görülebileceğine inanıyoruz” diyor ve ekliyor:

“Çalışmamızın temel iddiası, GPT-4’ün bir tür genel zekaya ulaştığı ve aslında yapay genel zeka kıvılcımları gösterdiğidir. Bu, temel zihinsel yetenekleri (akıl yürütme, yaratıcılık ve tümdengelim gibi), uzmanlık kazandığı konu yelpazesi (edebiyat, tıp ve kodlama gibi) ve gerçekleştirebildiği görevlerin çeşitliliği (örneğin, oyun oynamak, araç kullanmak, kendini açıklamak…) ile kanıtlanmıştır.”

GPT-4’ün iç tasarımı, öncüllerinin aksine OpenAI ekipleri dışında tamamen gizli tutuldu ve öyle kalmaya devam ediyor. GPT-4’ün tasarımını açıklayan hiçbir bilimsel yayın bulunmamakta. Üstelik her ne kadar Microsoft bu konuda dikkatleri farklı yöne çekmeye çalışsa da Open AI şimdilik sadece Q* (Q-star) adıyla bilinen çok gizli bir proje üzerinde çalışmalarına da devam ediyor.

OpenAI yönetim kurulu neden değiştirildi?

İşin Microsoft boyutuna gelince, Elon Musk bu konuda da hayli çarpıcı iddialarda bulunuyor. Musk, GPT-4 ile gelen gizliliğin öncelikle güvenlik değil ticari kaygılardan kaynaklandığı iddiasında. Musk’a göre GPT-4 artık Microsoft’un Office yazılım süitine entegre ettiği fiili bir tescilli algoritma durumunda. Musk, her ne kadar ideal olmasa da eski GPT versiyonlarının lisanslanabileceği ancak artık Yapay Genel Zekâ seviyesine ulaştığı için GPT-4’ün lisanslanamayacağını savunuyor.

Üstelik Musk bu konuda çok çarpıcı bir iddiaya da yer veriyor. Buna göre, GPT-4’ün (veya herhangi bir Open AI ürününün) Genel Yapay Zekâ seviyesine ulaşıp ulaşmadığına karar verecek yetkili merci Open AI Yönetim Kurulu. Musk’a göre geçtiğimiz sene yaşanan drama (Sam Altman’ın kovulması, akabinde yönetim kurulunun neredeyse tamamen değiştirilmesi ve Altman’ın geri dönüşü) da aslında GPT-4’e Yapay Genel Zekâ statüsü vermemek ve Microsoft’un kârına kâr katmasına devam etmesi için sahnelenmiş bir darbe.

Musk’ın iddiaları, sizin de göreceğiniz üzere oldukça ciddi ve haklı sayılabilecek noktalara parmak basıyor. İşin mahkeme boyutu nasıl sonuçlanacak kestirmek zor. Ancak bu konunun önümüzdeki süreçte çok daha fazla yankı uyandıracağı kesin.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın!

SON VİDEO

TÜMÜ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi çekebilir