Techinside Google News
Techinside Google News

Sam Altman yeniden OpenAI CEO’su, kim kazandı kim kaybetti?

OpenAI firması Sam Altman'ın CEO olarak geri döndüğünü açıklarken tüm bu süreçte neler yaşandı? Kim kazandı kim kaybetti? Sırada ne var?

OpenAI firmasında neler yaşandı, süreç nasıl gelişti, bizi neler bekliyor? Okuyucularımızı baştan uyaralım biraz uzun bir yazı dolayısıyla çayınızı – kahvenizi alın, kemerlerinizi bağlayın, koltuğunuzu dik ve güneşliğinizi açık konuma getirin. Hazırsanız başlıyoruz…

Gerek OpenAI firması özelinde gerekse de genel olarak yapay zekâ camiası ve teknoloji sektöründe son derece baş döndürücü bir haftayı geride bıraktık. Önce geçtiğimiz cuma günü OpenAI yönetim kurulu şok bir kararla CEO Sam Altman’ı kovduklarını açıkladı ve OpenAI firmasının geçici CEO’luk görevini ilk etapta şirketin Baş Teknoloji Sorumlusu Mira Murati getirildi. Ancak tepkiler çığ gibi büyürken ve Murati daha koltuğuna bile oturamamışken pazartesi günü bu kez de Twitch CEO’su ve Silikon Vadisi efsanelerinden Emmett Shear’ın yeni CEO olacağı açıklandı. Şimdi ise eski CEO Sam Altman şirketin başına geri döndü. Üstelik yenilenmiş bir yönetim kurulu ve Microsoft’un muazzam desteğiyle birlikte.

- Advertisement -

Yalnızca 1 hafta içinde gelişen bu inanılmaz olaylar silsilesi ve OpenAI firmasında yaşanan süreç pek çok uzman tarafından artık yönetim kurulunun darbe girişimi ve Sam Altman’ın karşı darbesi olarak özetleniyor. Peki bu darbe girişiminin ve karşı darbenin gerekçeleri nelerdi?

Open AI yönetim kurulu darbesine ne sebep oldu?

İddiaya göre gerek Altman’ın son dönemde giderek artan bir biçimde yönetim kurulunu hiçe sayması ve “fon bulma” ve “iş ortaklığı arayışı” gibi şirket için kritik adımlar atarken bile yönetim kurulunu bilgilendirme ihtiyacı hissetmemesi, CEO’nun kovulması yani yönetim kurulunun darbe girişiminde en önemli etmenlerden birisi. Özetle yönetim kurulu doğal olarak kritik her karar öncesinde istişare ve oy birliği ararken Sam Altman, belki biraz da idolü Steve Jobs’a özenerek şirketi “tek kişilik şova” dönüştürmeye çalışmış.  

Yönetim kurulunun darbe girişimine yol açan bir diğer neden ise başından beri “kâr amacı gütmeyen bir girişim” olarak yola çıkan OpenAI’ın özellikle Sam Altman’ın son dönemde aldığı kararlar nedeniyle hızla “kâr peşinde koşan ve ticarileşen” bir yapıya evrilmesi. Öyle ki 2015 yılında kurulan OpenAI, ilk kitlesel ürünü olan GPT-3 sürümünü tam 5 yıl sonra 2020’de duyurdu. Ancak sadece 3 yıl içinde DALL-E, DALL-E 2 ve DALL-E 3’ün yanı sıra ChatGPT ve GPT 4 yayınlandı. Yani şirket hızla ürün ve versiyon geliştiren bir yapıya dönüştü.

Darbe girişimi için son gerekçe ise, yönetim kurulunun yapay zekâ gelişimi konusunda biraz daha muhafazakâr (koruyucu) bir yaklaşıma sahip olmasına ve bu önemli teknolojinin yol açabileceği zararlar ve risklerin iyice irdelenmesi gerektiği düşüncesine karşın Sam Altman’ın bambaşka bir motivasyonla yol alması oldu.

Altman’dan karşı darbe nedir, nasıl yapılır dersi

Tüm bu etmenler ve her ne kadar tüm süreç son 1 haftada hayli yankı uyandırsa da belki de henüz sır olarak kalmaya devam eden farklı gerekçeler neticesinde yönetim kurulu CEO Sam Altman’ı bir anda kovdu. Yönetim kurulunun muhtemelen öngöremediği ise, OpenAI’da çalışanların Sam Altman’a son derece büyük bir destek vermesi, üstelik şirketin en büyük yatırımcısı (13 milyar doların üzerinde devasa bir yatırım) konumundaki Microsoft’un da hiç zaman kaybetmeden Sam Altman’a sahip çıkması oldu. Bundan sonrası, yatırımcı ve çalışan desteğini alan Sam Altman’ın kendisini kovan yönetim kuruluna karşı verdiği destansı mücadele ve karşı darbe olarak niteleniyor.  

Gelinen noktada, yapay zekâ camiasını sarsan Sam Altman’ın kovulması haberinden yalnızca 1 hafta sonrasında devrik CEO mağrur bir biçimde şirketin başına geri döndü. Üstelik Altman’ın görevine son verilmesini sağlayan yönetim kurulu da yapılan pazarlıklar neticesinde fes edildi ve yeni bir geçici yönetim kurulu oluşturuldu. Bu kurulda eski Salesforce Inc eş CEO’su Bret Taylor, eski ABD başkanı Bill Clinton döneminde Hazine Bakanlığı yapmış olan Larry Summers ve önceki kuruldan kalan Quora Inc CEO’su Adam D’Angelo yer alıyor. Kısa bir süre içinde yönetim kuruluna yeni üyeler atanacağı ve 6 kişilik eski yönetim kurulunun yerine 9 kişilik bir yönetim kurulu oluşturulacağı söyleniyor.

Kim kazandı kim kaybetti?

Peki sadece 1 hafta gibi kısa bir sürede yaşanan tüm bu gelişmeler ve OpenAI karmaşasında sürecin kazanan ve kaybedenleri kim oldu isterseniz gelin biraz da buna göz atalım:

Kazananlar

Sam Altman, şüphesiz sürecin en büyük kazananı zira OpenAI firmasının ve genel olarak yapay zekâ teknolojisinin nereye gitmesi gerektiğine dair kendi vizyonuyla ilerlemek için yepyeni ve tartışmasız bir yetkiye sahip. Kendisi adeta devrimin yüzü olarak görülüyor ve artık OpenAI’da tartışılmaz karar verici. Yönetim kurulunun bile görevden alamadığı Kral Sam’in önünde kim durabilir ki? Üstelik artık yenilenen yönetim kurulunda bulunan Taylor gibi yeni müttefiklere de sahip.

Microsoft ve Satya Nadella ise sürecin gizli kazananları durumunda zira OpenAI firmasının en büyük yatırımcısı konumundaki Microsoft, devrik CEO’ya açıktan destek vermesinin meyvelerini toplamayı başardı. Yapay zekâ devriminde ortağı olarak OpenAI’a büyük ölçüde güvenen 2,8 trilyon ABD doları değerindeki teknoloji devi, 700 OpenAI mühendisini işe almak zorunda kalmadan yatırımını başarıyla korumuş oldu. Üstelik yönetim kurulu değişikliğinde Microsoft’un da belirleyici bir faktör olduğu konuşuluyor. Satya Nadella ise hem sürece doğrudan yön vererek “müzakereci” imajını güçlendirdi hem de adeta “büyük yatırımcı olduğumuz bir şirkette bana sormadan CEO kovamazsınız” demiş oldu.  Nadella, geçtiğimiz haftaki CEO değişikliğinden sadece dakikalar önce haberdar edildiğine vurgu yapmış ve “Bir daha asla böyle bir sürprizle karşılaşacağımız bir duruma geri dönmeyeceğiz” demişti.

Tam olarak bir kazanan diyemesek de tüm bu süreç sonunda mansiyon ödülü sahibi muhtemelen kalan Quora Inc CEO’su Adam D’Angelo oldu. OpenAI firmasının yönetim kurulu neredeyse toptan değişikliğe uğrarken yerini korumayı başaran tek kişinin D’Angelo olması dikkat çekici.  

Kaybedenler

Yapay zekâ rekabeti: Yapay zekâ alanında en iyi ve en parlak yetenekler için bir işe alım yarışına dönüşecek gibi görünen bu yarışın önü kesildi. Örneğin Salesforce CEO’su Marc Benioff bu süreçte işten ayrılmak isteyen OpenAI çalışanlarına “CV’nizi doğrudan bana gönderin” derken Nvidia Corp ve pek çok firma OpenAI’dan ayrılmak isteyenlere kapılarının açık olduğunu ve hatta ayrılacak çalışanların tazminatlarını da ödeyebileceklerini duyurmuştu.  OpenAI’nin potansiyel müşterileri kargaşa nedeniyle alternatiflere bakarken, bir anda tüm sorun sadece 1 haftada çözülmüş görünüyor.

Eski Twitch CEO’su Emmett Shear sürecin bir başka kaybedeni zira pazartesi günü OpenAI CEO’su olacağı açıklanan Shear ilk etapta turnayı gözünden vurduğunu düşünmüş olmalı. Shear, 2014 yılında Twitch’i satın alan Amazon.com’daki görevinden sadece birkaç ay önce ayrılmıştı ve bir anda dünyanın en çok konuşulan start-up’ının geçici CEO’su olarak atanmıştı. Ne yazık ki CEO’luğu 5 gün bile sürmedi. Üstelik Shear’ın aslında yönetim kurulunun üçüncü tercihi olduğu söyleniyor dolayısıyla Silikon Vadisi efsanesi için ciddi bir itibar kaybı söz konusu

Yapay zekâ camiasında muhafazakarlar veya etkin fedakârlar olarak nitelenen ve yapay zekânın yol açabileceği zararlar ve risklerin iyice irdelenmesi gerektiği düşüncesine sahip olanlar sürecin bir diğer kaybedeni. Bazıları OpenAI yönetim kurulunda da bulunan bu kişiler, maalesef artık OpenAI’den dolayısıyla da yapay zekâya yön veren bir yapının dışına itilmiş gibi görünüyorlar.

Elon Musk ve X ise sürecin bir başka kaybedeni olarak niteleniyor zira Elon Musk aslında OpenAI’nin ilk kurucularından birisi. Sam Altman ve OpenAI’nin diğer kurucularının Musk’ın şirketin kontrolünü ele geçirmesini sağlayacak bir teklifi reddetmesinin ardından kâr amacı gütmeyen OpenAI girişiminden 2018’de ayrılan Musk planladığı bağışı da geri çekmişti. O zamandan beri Musk ile Altman arasında gerilim ve karşılıklı atışmalar yaşanıyor. Elon Musk, Altman’ın gidişini bir fırsat olarak değerlendirmiş ve kendi yapay zekâ girişimi Grok’un lansmanını hızlandırmıştı. Şimdi ise Sam Altman’ın CEO olarak OpenAI firmasına geri dönmesi ve şirketin çalışanlarını büyük ölçüde koruması Musk için bir dezavantaj olarak değerlendiriliyor.

Bundan sonra bizi neler bekliyor?

Son 1 hafta içinde yaşananlar göz önüne alınınca bundan sonra neler yaşanacağı konusunda kimse net ve tutarlı bir senaryo sunamıyor. Bununla birlikte OpenAI firmasının kısa süre önce ses erişimini tüm ChatGPT kullanıcıları için ücretsiz hale getirdiğini hatırlatmakta fayda var. CEO fırtınası sürecini geride bırakan OpenAI kısa vadede yeni ürün ve hizmetlerin yanı sıra, kullanıcı benimsemesini artırmaya odaklanacak diyebiliriz.

Bununla birlikte, Microsoft’un her ne kadar büyük yatırımcı olsa da OpenAI CEO değişimi sürecinde bu kadar etkin bir rol oynamasından rahatsızlık duyulduğu da konuşulan bir konu. Hatta regülasyon kurumlarının tüm süreçle ilgili çok yönlü bir soruşturma başlatabileceği de yine iddialar arasında.

Özetle, OpenAI firmasında yaşanan büyük drama bugün itibarıyla yönetim kurulu değişikliği ve CEO Sam Altman’ın geri dönüşüyle sona ermiş gibi gözüküyor. Ancak son 1 haftada yaşanan baş döndürücü süreç göz önüne alınırsa, hiçbir şey için çok kesin konuşmamak gerekiyor.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın!

SON VİDEO

TÜMÜ
00:06:39

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi çekebilir