Siber casusluk yazılımı Snake ortadan kalktı

ABD hükümeti tarafından yürütülen 20 yıllık operasyonun ardından Turla grubunun siber casusluk yazılımı Snake ortadan kalktı.

ABD hükümeti, federallerin yaklaşık 20 yılını alan bir operasyon olan ABD ve NATO hükümetlerinden hassas bilgileri çalan uzun süredir devam eden bir Rus siber casusluk kampanyasını bozduğunu söyledi.

Adalet Bakanlığı bir FBI operasyonunun, uzun süredir Rusya Federal Güvenlik Servisi’ne (FSB) bağlı kötü şöhretli bir bilgisayar korsanlığı grubu olan Turla tarafından kullanılan “Snake” kötü amaçlı yazılım ağını başarıyla ortadan kaldırdığını duyurdu. Turla daha önce ABD Merkez Komutanlığı, NASA ve Pentagon’u hedef alan siber saldırılarla bağlantılıydı.

20 yıllık operasyon tamamlandı

ABD’li yetkililer Snake’i “FSB’nin cephaneliğindeki en gelişmiş siber casusluk aracı” olarak tanımlıyor.

DOJ ve küresel ortakları, en az 50 ülkede yüzlerce bilgisayar sisteminde Snake kötü amaçlı yazılımını tespit etti. Savcılar, Turla grubunun arkasındaki Rus casuslarının kötü amaçlı yazılımı NATO üye devletlerini ve Rus hükümetinin diğer hedeflerini 2004 yılına kadar hedef almak için kullandığını söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri’nde FSB, eğitim, küçük işletmeler ve medya kuruluşları gibi sektörlerin yanı sıra hükümet tesisleri, finansal hizmetler, üretim ve iletişim dahil olmak üzere kritik altyapı sektörlerini hedeflemek için genişleyen Snake bulaşmış bilgisayar ağını kullandı. FBI, Turla’nın, Rus hükümeti hakkında haber yapan isimsiz bir ABD haber medya şirketindeki bir gazetecinin kişisel bilgisayarını hedeflemek için Snake kötü amaçlı yazılımını da kullandığını gösteren bilgiler elde ettiğini söyledi.

Savcılar, kurbanın enfeksiyonu etkisiz hale getirme çabalarına rağmen, Snake’in güvenliği ihlal edilmiş bir bilgisayarın sisteminde “süresiz olarak” devam ettiğini ekledi. DOJ, hassas belgeleri çaldıktan sonra, bu bilgileri Snake’in güvenliği ihlal edilmiş bilgisayarlardan oluşan gizli bir eşler arası ağ aracılığıyla ABD ve diğer ülkelerde sızdırdığını, bunun da ağın varlığının tespit edilmesini zorlaştırdığını söyledi.

Enerjisa Üretim’e Avrupa’dan 110 milyon dolarlık kredi

Enerjisa Üretim, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yedi yıl vadeli 110 milyon dolarlık kredi aldığını duyurdu. Kredi, rüzgar enerjisi projeleri ve faal bir rüzgar santralinin satın alınması için kullanılacak.

Sabancı Holding ile E.ON  iştiraki olan Enerjisa Üretim, kurulu gücünü 51,6 MW artıracak yeni, tamamen yenilenebilir enerji yatırımını ve 55 MW büyüklüğünde operasyonel rüzgar enerjisi santrali satın alımını finanse etmek üzere Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan yedi yıl vadeli 110 milyon dolarlık kredi kullanacak. Yatırımlar sonucunda yıllık olarak yaklaşık 52.000 ton CO2 emisyonu engellemeyi hedefleyen Enerjisa Üretim, bölgelerdeki sosyal ve ekonomik kalkınmaya da katkı sağlayacak.

EBRD Sürdürülebilir Altyapı Genel Müdürü Nandita Parshad, Türkiye’nin yeşil geleceği için yenilenebilir enerjinin önemini vurgulayarak, “Banka’nın Enerjisa Üretim ile ilişkisi, on yıldan uzun bir süre önce, Türkiye’nin en büyük rüzgar santrali olan Balıkesir Rüzgar Santrali’nin finansmanı ile başladı. O günden beri Enerjisa Üretim büyümeye devam etti ve Avrupa ölçeğinde de en önemli ve dijitalleşmede öncü elektrik üreticilerinden biri haline geldi. Şirketin yenilenebilir enerji portföyüne yönelik iddialı genişleme planlarını destekleyerek bu etkin ortaklığı geliştirmekten memnuniyet duyuyoruz. Ülke ekonomisinde karbon salınımını azaltmak ve yeşil hedeflere ivme kazandırmak için Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelini kullanmak zorundayız. Bu projeyi finanse ederek, Türkiye’nin elektrik üretiminden kaynaklanan yıllık 52.000 tondan fazla karbon emisyonunun önüne geçeceğiz ve bu, ülkenin net sıfır hedeflerine ulaşması yolunda önemli bir adım olacak” dedi.

Kadınlar ve gençlere yeni fırsatlar sunacağız

Enerjisa Üretim CFO’su Mert Yaycıoğlu, “Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan aldığımız kredi ile hedeflerimize bir adım daha yaklaşıyoruz. Bu projeler ile sadece yeşil enerji üretiminde değil aynı zamanda kadınlar ve gençler için fırsat yaratabilecek konulara odaklanıyoruz. Böylesi büyük bir kredi sözleşmesinin imzalanmasına katkı sağlayan Enerjisa Üretim ve EBRD ekiplerimize teşekkür ediyorum” dedi.

Gmail güvenlik aracı ücretsiz oluyor

Dark web sorgulamasının yapılabileceği Gmail güvenlik aracı ücretsiz oluyor. Böylelikle adresinizin dark web’de olup olmadığına bakabilirsiniz.

Google Core Systems & Experiences Kıdemli Başkan Yardımcısı Jen Fitzpatrick tarafından yazılan bir blog gönderisine göre, ABD’de bir Gmail hesabı olan herkes Gmail adresinizin dark web’de görünüp görünmediğini görmek için taramalar gerçekleştirebilecek ve hangi işlemlerin yapılması gerektiği konusunda rehberlik alabilecek. Gmail güvenlik aracı ile Google güvenliği en üst seviyeye taşıyacak.

Dark web sorgulamaları aslında yeni değil

Google, bu dark web raporlarının Amerikalı Gmail kullanıcılarına “önümüzdeki birkaç hafta içinde” sunulacağını, daha sonraki bir tarihte ise “belirli uluslararası pazarlarda” paylaşılacağını söylüyor. Diğer ülkelerin hangileri olacağını öğrenmek için beklememiz gerekecek.

Haberler, Dark Web raporlarının Mart 2023’te Google One müşterilerine sunulmasının ardından geldi. Google’ın özelliği kullanıma sunduktan hemen sonra neden ücretsiz yaptığı belli değil, ancak şirket bir aboneliğin arkasında durmanın çok önemli olduğunu düşünüyor olabilir.

Google, kimlik bilgileri bilgisayar korsanlığı ve veri ihlallerine dahil edildiğinde kullanıcıları uyaran ilk şirket değil. Have I Been Pwned ve Firefox Monitor web siteleri yıllardır ihlalleri izliyor ve ikincisi Mozilla’nın web tarayıcısının ayrılmaz bir özelliği olarak yer alıyor.

Ancak Gmail’e karanlık web izleme eklemek, bu önemli güvenlik aracını çok daha geniş bir kitleye ulaştıracak. 2 milyara yakın Gmail kullanıcı hesabı olduğu tahmin ediliyor. Bu da potansiyel olarak çok sayıda insanın, özellik küresel olarak kullanıma sunulduğunda hesaplarının güvenliğini sağlamak için adımlar atabileceği anlamına geliyor. Google, erişimi olan ülke sayısını sınırlasa bile, milyonlarca kullanıcıya daha sıkı hesap güvenliği sağlamaya yardımcı olabilir.

NASA ve Tesla’ya ihracat yapan Mega Metal, 3 yıl içinde 50 milyon dolarlık yatırıma hazırlanıyor

0

Aralarında NASA, Tesla, Airbus, Samsung gibi dünya devlerinin olduğu çok sayıda uluslararası şirketin tedarikçisi olan Mega Metal, yeni yatırımlarla büyümeye devam ediyor

Avrupa’nın en büyük nitelikli ve yüksek teknolojili bakır tel tedarikçilerinden biri olan Mega Metal, yurt içinde ve ABD’de yapacağı yeni üretim, teknoloji yatırımlarıyla kapasitesini ve ürün gamını artırmaya devam ediyor. Yüksek teknolojinin yanı karbon emisyonlarını azaltmak için çalışmalarını sürdüren Mega Metal, 3 yıl içinde 50 milyon dolarlık yatırıma hazırlanıyor.

Nitelikli ve yüksek teknolojili bakır, nikel ve gümüş tel üreten Mega Metal, yeni üretim ve teknoloji yatırımlarıyla Avrupa’nın en büyük tedarikçisi olma özelliğini pekiştiriyor. 2004 yılında kurulan ve Kayseri’deki fabrikasında elektrik, elektronik, iletişim, enerji üretimi ve dağıtımı, elektroteknik, yenilenebilir enerji, ev aletleri, savunma ve otomotiv endüstrisinde kullanılan yüksek teknolojili elektrolitik bakır tel üretimi gerçekleştiren Mega Metal, üretim kapasitesini artıracak yeni yatırımlara hazırlanıyor. Aralarında NASA, Tesla, Airbus, Samsung gibi dünya devlerinin olduğu çok sayıda uluslararası şirketin tedarikçisi olan Mega Metal, güneş enerjisi yatırımlarıyla da karbon emisyonunu sıfırlayıp sürdürülebilir üretim için önemli adımlar atmaya hazırlanıyor.

Avrupa’nın en büyük ve en güçlü bakır tel üreticisi

Mega Metal’in Avrupa’nın en büyük ve en güçlü bakır tel üreticisi olduğunu belirten Mega Metal Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Turgut, “Hem iç pazarda hem de yurt dışında çok güçlü markalar, müşteri portföyümüzde bulunuyor. Şu anda özellikle Avrupa’da pazarın yüzde 70’inden fazlasını biz domine ediyoruz. Çünkü Avrupa’da bizim dışımızda bu kadar yüksek teknolojiyle üretim yapabilen ikinci bir şirket yok. Saç telinin standart çapı 0.10 mm, biz 0.05 mm kalığında saç teli üretiyoruz. Bu alanda Avrupa ve Türkiye’deki bütün üreticilerin toplam kapasitesi, tek başına bizim kapasitemize ulaşamıyor. Kayseri’deki tesislerimiz kurulduğu günden bu yana bir dakika bile durmadı, yüzde 100 kapasiteyle çalışıyoruz” dedi.

Bakırın yanına gümüş tel de eklendi

Yıllık 48 bin ton üretim kapasitesine ulaşan Mega Metal, ürün gamını da çeşitlendiren teknoloji yatırımlarına devam ediyor. Kayseri’deki tesislerinde üretimini yaptıkları bakır telin yanı sıra gümüş kaplı tel de üretmeye başladıklarını, daha yüksek ısıya dayanıklı gümüş kaplamalı teli de ürün portföyüne eklediklerini belirten Turgut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gümüş kaplamalı tellerin kullanım alanı farklı, biz sahip olduğumuz teknolojiyle bu ürünü tüm sektörlerin ihtiyaç duyduğu nitelikle üretebiliyoruz. Örneğin gümüş teller, son yıllarda büyük bir teknolojik dönüşüm geçiren sağlık sektörünün çok temel bir ihtiyacı ve Türkiye’de bizim dışımızda bir üretici yok. Avrupa’da da iki tane şirket var ancak onların da uzun vadede sektördeki konumlarında endişe verici ivmelenmeler söz konusu olabilir. Hedeflerimiz arasında ürün portföyümüze nikel kaplı telleri de eklemek var. Nikel kaplamalı teller, ABD pazarı için büyük bir potansiyele sahip, bu pazardaki örgütlenmemizi tamamladığımızda üretime başlayacağız.”

Turgut, 2004 yılında Mega Metal’i kurduğunda dünyada, bakır tel sektöründe faaliyet gösteren en büyük üç firmadan biri olma hedefiyle yola çıktıklarını ve bu hedefe de emin adımlarla ilerlediklerini söylüyor.

50 milyon dolarlık yatırıma hazırlanıyor

Turgut, Mega Metal’in kapasite sınırına dayandığını ve büyümesini sürdürmek için yeni yatırımlar yapması gerektiğini söylüyor. Kayseri’deki fabrika alanında yeni üretim hatları için yer kalmadığını bu nedenle Marmara Bölgesi’nde yer aradıklarını belirten Turgut, “Kayseri lojistik olarak çeşitli zorluklara sahip, maalesef Kayseri’yi limanlara bağlayan bir demiryolu hattı yok. Oysa Mersin ya da İskenderun’a bağlayan bir demiryolu hattı, bölgenin ihracatına çok ciddi bir katkı sağlayacak. Bu nedenle hem ihracat hem de iç pazar için Marmara Bölgesi’nde bir yer arıyoruz. Böylece hem yurt dışındaki müşterilerimize mal temin etme süremiz kısalacak hem de yurt içindeki müşterilerimize daha yakın olacağız. Yerli müşterilerimizin çoğu da ülkenin batısında üretim yapıyor” dedi. Mega Metal’in Marmara Bölgesi’nde faaliyete geçirmeye hazırlandığı yeni üretim tesisinin yıllık 24 bin ton üretim kapasitesine sahip olması planlanıyor.

Şirketin bir diğer hedefi ise ABD’de üretime başlamak. Yılda 6 bin ton kapasiteli özel teller üreten bir şirketle görüşme halinde olduklarını ve yakın zamanda imzaların atılacağını belirten Turgut, “Hem yeni fabrika hem ABD yatırım hem de güneş santralleri için yaklaşık 50 milyon dolarlık bir yatırım takvimimiz var” dedi.

Yeşil üretim için yatırımlar devam ediyor

Avrupa’nın en büyük nitelikli ve yüksek teknolojili bakır tel tedarikçisi Mega Metal, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın getireceği yeni pazar koşullarına hazırlanıyor. Yeni üretim tesisine ek olarak iki ayrı güneş santrali projeleri olduğunu da söyleyen Turgut, bu konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Kayseri’deki fabrikamızın çatısına bir güneş santrali kurduk. Burada 6 MW elektrik üretim kapasitesine sahibiz. Ayrıca Şereflikoçhisar’da da 12 MW kapasiteli bir santral daha kuracağız. Toplam 40 MW’lık bir hakkımız var, ileride değerlendireceğiz. Bu sayede özellikle Avrupa’ya yaptığımız ihracat da özel bir avantaj elde edeceğiz. Biliyorsunuz Yeşil Mutabakat gereği tüm şirketler karbon ayak izini azaltmak zorunda. Biz de bu sayede ciddi bir avantaja kavuşacağız.”

DAIICHI Elektronik Hindistan’da teknoloji günü düzenledi

Doğan Holding iştiraki olarak faaliyet gösteren DAIICHI Elektronik, Hindistan’ın Pune şehrinde bulunan TATA fabrikasında otomotiv sektörünün temsilcileriyle, düzenlediği Teknoloji Günü’nde bir araya geldi. 

Dünyada birçok global otomobil fabrikasına OEM navigasyon, ses-görüntü sistemleri üreten ve bu alandaki tek Türk Ar-Ge Şirketi ve ürün geliştirici olan DAIICHI Eelektronik, Hindistan’da otomotiv sektörünün temsilcileriyle buluştu. Infotainment (araç içi bilgi-eğlence sistemleri), ses sistemleri ve konsept ürünlerinin sergilendiği ‘Teknoloji Günü’nde yeni teknoloji ürünleri tanıtıldı.

TATA Motors mühendislerinin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte konuşan DAIICHI Elektronik Genel Müdürü Ömer Tunç Akdeniz, Araç içi OEM multimedya ve navigasyon sistemleri alanında global firmalarla başarıyla rekabet etmekten ve Türkiye’nin adını duyurmaktan gurur duyduklarını söyledi. Akdeniz, “Özellikle öne çıkarmak istediğimiz teknolojiler var. Geleceğin teknolojisi olarak gördüğümüz kendi Ar-Ge ekibimiz ve çözüm ortaklarımızla birlikte çalıştığımız projeler. Artık araç üzerinde her şey dijitalleşiyor. Ekran üzerine yansıtılarak gösterge paneli, multimedya paneli ve klima kontrolleri sağlanıyor. Sürücülerin ihtiyaç duyduğu bilgileri geniş ekranda sergileyerek daha konforlu ve güvenli bir sürüş deneyimi sunuyoruz” dedi.

Dünyanın 5 kıtasında da ürünlerimiz var

Türkiye’nin haricinde 7 farklı ülkede iş geliştirme temsilcilikleri, üretim tesisi, Ar-Ge merkezi ile Türk mühendislerinin geliştirdiği ürünleri dünya üzerindeki otomobil üreticilerinin hizmetine sunarak ülke ekonomisine önemli katkılar sağladıklarını ifade eden Akdeniz, “Artık kullanmış olduğunuz telefonla bu ekranları ve araçlarımızı kontrol edebiliyoruz. Aynı zamanda dijital ekran kullanıldığı için gösterge panelinde istenilen bilgi daha görsel bir şekilde ekrana yansıtılabiliyor. Global ölçekte üretim hatlarına ve ana sanayisine ürün veren tek Türk firmayız. TATA Fabrikası içerisinde düzenlediğimiz bu etkinlikte şu ana kadar vermiş olduğumuz ürünleri ve gelecekteki araçtan araca komünikasyon çalışmalarımızı tüm TATA mühendislerine tanıtmak istedik” dedi

Doğan Holding’in desteği ile büyümemiz hızlandı

Geçtiğimiz yıl, 60 yıllı aşan köklü bir geçmişe sahip Doğan Holding ve yaklaşık 3 bin 500 çalışanıyla dünya standartlarında Ar-Ge ve üretim yeteneğine sahip Karel Elektronik ile güç birliğine gittiklerini hatırlatan, Ömer Tunç Akdeniz, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begüm Doğan Faralyalı ve  Doğan Holding CEO’su Çağlar Göğüş’ün destekleri ile uluslararası arena da güçlü bir finansal yapıya ulaştıklarını söyledi. 

DAIICHI Hindistan Ülke Müdürü Caner Ünal ise “Bugün dünyanın dört bir yanına dijital ürünlerimizi satıyoruz. Türkiye’de tasarlıyoruz. Türk firması olarak böyle güzel şeyler yapmak ve dev pazardan pay alabilmek bizleri mutlu ediyor.” dedi. Hindistan pazarına 2017 yılında giriş yaptıklarını vurgulayan Ünal, Tata’nın yanısıra Suzuki Marutti, Volvo Eicher ile de iş birliklerinin olduğunu vurguladı.

Yıllık yaklaşık 4 milyon ticari ve binek araç satış adeti ile Hindistan’ın, Almanya’yı geride bırakarak dünyanın en büyük dördüncü otomotiv pazarı olduğunu belirten Caner Ünal, hızla büyüyen ülkedeki araç satışlarının giderek artacağını ve bu pazarda yer almaktan mutluluk duyduklarını belirtti. Yeni trendlere, teknolojilere uyum sağlamak için çalıştıklarını ve mühendislik güçlerini artırmayı planladıklarını aktaran Ünal, 1-2 yıl içinde Hindistan Ofisinde 50 mühendisi daha ekibe katacaklarını, elektrikli otomobillere yeni parçalar geliştirmek, online multimedya sistemlerinde siber güvenlik için çalışacaklarını da sözlerine ekledi.

DAIICHI heyetine Türkiye’den DAIICHI ARGE Direktörü Emrah Yürüklü, ARGE Direktör Yardımcısı Sefa Ocaklı ve Kurumsal İlişkiler Müdürü Tolga Yalnız eşlik etti. 

Coinbase ürün müdürü hapis cezası aldı

Şirket içerisinden bilgi sızdırdığı gerekçesi nedeniyle Coinbase ürün müdürü hapis cezası aldı. Bilgi ticareti için iki yıllık ceza verildi.

Eski bir Coinbase ürün yöneticisi, kripto dünyasında türünün ilk örneği olan içeriden bilgi ticareti yapmaktan iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. Coinbase ürün müdürü hapis cezası alırken, yardım ettiği kişiler için de inceleme sürüyor.

Listeleme öncesi dijital varlıklara yatırım yapılıyor

32 yaşındaki Ishan Wahi ve ortakları, kardeşi Nikhil dahil, Amerika’nın en büyük kripto borsası tarafından listelenmeden hemen önce yeni dijital varlıklara yatırım yaparak 1.5 milyon doların üzerinde para kazandı. Wahi, gelen varlıklar hakkındaki bilgisini onları satın almak için kullanabildi ve ardından büyük karlar elde etmek için hızla sattı. San Francisco merkezli borsa yeni madeni paraları ve tokenleri listelediğinde, ” Coinbase etkisi ” olarak bilinen bir olgu olarak hızla değer kazandılar.

Adalet Bakanlığı, Hindistan vatandaşının Coinbase tarafından sorgulandıktan sonra ülkeden kaçmaya çalıştığını söyledi. Ancak Hindistan’a giden bir uçağa binmesi Amerikan polisleri tarafından engellendi.

Wahi , Şubat ayında New York’un Güney Bölgesi’ndeki savcılar tarafından kendisine karşı açılan iki adet elektronik dolandırıcılık komplosu suçunu kabul etti. ABD Başsavcısı Damian Williams yaptığı açıklamada, Wahi’nin gizli listeleri paylaşarak “işvereninin kendisine duyduğu güveni ihlal ettiğini”  söyledi.

Wahi, erkek kardeşi ve arkadaşı Sameer Ramani de ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu tarafından hukuk davalarına  çarptırıldı. Ceza, NFT pazarı yeri OpenSea’nin eski ürün başkanının, dijital varlıkları içeren ilk içeriden öğrenenlerin ticareti planında dolandırıcılık ve kara para aklama suçlarından hüküm giymesinden bir haftadan kısa bir süre sonra geldi. 32 yaşındaki Nathaniel Chastain, ticaret platformunda öne çıkarmaya karar verdiği NFT’leri satın aldı ve kısa bir süre sonra bunları satarak 50.000 dolardan fazla yasadışı kâr elde etti.

YouTube araçlara dahili olarak gelecek

Google, I/O etkinliğinde yapılan duyuruya göre YouTube araçlara dahili olarak gelecek. Polestar 2 ile Google start veriyor.

Google, I/O etkinliğinde Polestar araçlarından başlayarak, yerleşik Google bulunan tüm arabalarda YouTube’un kullanılabileceğini duyurdu.

YouTube’un kullanılabilirliğinin artması, günümüzde daha fazla yeni aracın, sürücülerin ve yolcuların yaşamlarına yeni rahatlık ve eğlence seviyeleri eklemeyi vaat eden yüksek teknolojili bilgi-eğlence sistemlerine sahip olmasından kaynaklanıyor. Bu, pratik açıdan bakıldığında hem önde sürücü hem de arkada yolcular için daha fazla ekran gibi görünüyor.

Günümüzde birçok araç, bir Android telefon aracılığıyla çalışan ve araçla kablosuz olarak iletişim kurarak sürücülerin uygulamalarına aracın ekranından erişmesine olanak tanıyan bir uygulama olan Android Auto aracılığıyla YouTube’a zaten erişebiliyor. Ancak bu en son entegrasyon, yerleşik Google’a sahip araçlar için kullanılabilir. Başka bir deyişle, Linux tarafından çalıştırılan açık kaynaklı bir mobil işletim sisteminden sonra modellenen Android Automotive işletim sistemi tarafından desteklenen araçlar için kullanılabilir. Google, akıllı telefonlar ve tabletler çalıştırmak yerine, otomobil üreticilerinin bunu arabalarında kullanabilmesi için değişiklik yaptı. Haritalar, Asistan ve Play gibi Google uygulamalarının ve hizmetlerinin doğrudan araca entegre edilmesine izin verdi.

Yolcular için ve park halinde aktif kullanım sağlanacak

Şirkete göre, diğer Google tabanlı video ve oyun hizmetlerinde olduğu gibi YouTube da yalnızca yolcular için ve araç park halindeyken kullanılabilecek.

Polestar 2, yerleşik Google’a sahip ilk araçtı ve bu yılın başlarında otomobil üreticisi, Polestar 3’ün Google’ın HD haritalama çözümüne sahip olacağını söyledi. YouTube lansmanı bir sonraki mantıklı adımdır. Google, önümüzdeki haftalarda ve aylarda daha fazla otomobil üreticisi ortaklığı duyurmayı bekliyor.

Google, Volvo ve Mercedes ile ortaklıklarını duyurdu. Mercedes bunu, Google Haritalar platformu, Bulut ve YouTube’u otomobil üreticisinin MB.OS adlı yeni nesil işletim sistemiyle donatılmış gelecekteki Mercedes-Benz araçlarına getirecek bir lisans sözleşmesi olarak tanımladı.

Google ayrıca araçta oyun oynamanın yeni yollarını I/O etkinliğinde duyurdu. Artık yerleşik Google’a sahip otomobiller, Android Auto için GameSnacks’ten oyunlar da oynayabilecek. GameSnacks, arabanızın şarj olmasını beklerken veya çocukları okuldan alırken oynamak için mükemmel olan Solitaire veya Beach Buggy Racing gibi küçük oyunlardan oluşan bir koleksiyon sunan bir platform olarak görev yapıyor.

Dell PowerStore siber dayanıklılığı güçlendiriyor

Dell Technologies depolama portföyündeki yazılım odaklı inovasyonlarıyla müşterilerin çoklu bulut deneyimlerine güç katıyor ve daha fazla siber dayanıklılık, enerji verimliliği ve otomasyon sağlıyor.

Dell’in yazılım geliştirme konusundaki kararlılığı, son on iki ayda harici depolama endüstrisinin her kategorisinde 2.000’i aşkın depolama portföyü geliştirmesi yapmasını sağladı. Bu geliştirmeler mevcut müşterilere ücretsiz sunuluyor ve şirket içi yazılımlar veya Dell APEX aracılığıyla bir Hizmet olarak (as-a-Service) kullanılabiliyor.

Dell Technologies Altyapı Çözümleri Grubu Başkanı ve Genel Müdürü Jeff Boudreau konuyla ilgili olarak “Veriler artmaya devam edip yetenekli BT personeli bulmak zorlaştıkça, şirketler daha az kaynakla daha fazlasını yapmak durumunda kalıyor. Enerji açısından daha verimli, üretkenliği artıran ve siber dayanıklılığı güçlendiren depolama yazılımı yenilikleriyle müşterilerimizin BT yatırımlarından en iyi şekilde yararlanmalarını sağlayarak bu zorluğun üstesinden gelmelerine yardımcı oluyoruz” diyor. 

Tüm sektörlerdeki en zorlu güvenlik gereksinimlerini karşılamak üzere üretildi

Dell’in akıllı all-flash veri depolama çözümü PowerStore, günümüzün önde gelen kuruluşlarının Sıfır Güven modelini benimsemelerine yardımcı olmak için daha fazla güvenlik sağlıyor. Sıfır Güven, bir kuruluşun güvenlik mimarisini otomatikleştiren ve sistemler saldırıya uğradığı anda yanıt oluşturan bir siber güvenlik çerçevesi olarak tanımlanıyor. 

Dell, PowerStore’un yeni güvenlik yazılımı geliştirmeleriyle müşterilerin siber saldırılardan korunmaları, bunları önlemeleri ve gereken müdahaleleri oluşturmaları için Sıfır Güven’in benimsenmesinin hızlandırılmasına yardımcı oluyor. Yeni geliştirmelerin kapsamlarıysa şöyle:

  • STIG sağlamlaştırma paketi – Güvenlik Teknik Uygulama Rehberi (STIG – Security Technical Implementation Guides), ABD federal hükûmeti ve ABD Savunma Bakanlığı tarafından tanımlanan en zorlu konfigürasyon standartlarını karşılıyor. STIG sağlamlaştırma paketi, PowerStore’un ABD federal ağları ve dünya çapındaki diğer devlet kurumları için gerekli olan NIST Siber Güvenlik Çerçevesi standardına uygunluğunu artırıyor.
  • Güvenli ve değiştirilememez snapshot’lar – Snapshot’ların kullanım sürelerinin sona ermesinden önce yetkisiz olarak silinmesini veya değiştirilmesini önlüyor. 
  • Kolaylaştırılmış dosya izinleri – Depolama yöneticilerinin, güvenlik tehditlerine hızlı bir şekilde müdahale etmeleri için erişimi doğrudan PowerStore’dan yönetmelerine olanak tanıyor.
  • Artırılmış dosya dayanıklılığı – Sistem başına 4 kata kadar daha fazla snapshot, gerektiğinde parça parça olarak kurtarma yapabilmek için kullanıcılara daha fazla koruma noktası sağlıyor.  
  • Çok faktörlü kimlik doğrulama – Kullanıcı kimliğinin doğrulanmasını sağlayarak PowerStore’a erişimi koruyor. 

Dell, müşterilerin üretkenliğini artırırken maliyetlerini düşürmelerine yardımcı oluyor 

Yeni PowerStore yazılım otomasyonu ve çoklu bulut geliştirmeleri, müşterilerin mevcut BT yatırımlarından en iyi şekilde yararlanmalarına yardımcı olurken, operasyonel ve enerji maliyetlerini de düşürüyor. Yeni PowerStore özellikleri de şöyle detaylandırılıyor:

Dell PowerProtect yerel entegrasyonu – Kuruluşlar PowerStore’un Dell’in fiziksel ve yazılım tanımlı veri koruma çözümlerine entegrasyonu sayesinde çok bulutlu veri koruma stratejileri için pek çok kolaylığa ve seçeneğe sahip oluyor. Yedeklemeler ve geri yüklemeler doğrudan PowerStore kullanıcı arayüzünden iki dakikadan kısa bir sürede yapılandırılabiliyor ve müşterilerin 65:1’e kadar veri azaltma özelliği ve DD Boost teknolojisi gibi pek çok özelliğe sahip PowerProtect cihazlarından yararlanmalarına imkân veriyor. Çözüm, uygun maliyetli bulut arşivlemeyi de mümkün hale getiriyor. Bu sayede şirket içi kapasite gereksinimlerini azaltarak güç ve soğutma maliyetlerini düşürmeye yardımcı oluyor. 

DevOps iş akışı geliştirmeleri – Ansible ve Terraform ile yapılan yeni entegrasyonlar ve Dell Container Storage Modülleri ile kazanılan yeni mobilite yetenekleri, PowerStore müşterilerinin esnek depolama otomasyonu sayesinde inovasyonlarını hızlandırmalarına yardımcı oluyor. PowerStore, bu açık kaynak çözümlerini destekleyerek DevOps çalışanlarına, kullanımı kolay depolama otomasyon araçları sunuyor ve kodlama veya destek masası ihtiyacı olmadan depolama yapabilmek için çeşitli ortamlarda tekrarlanabilir, otomatik süreçler oluşturma yeteneği kazandırıyor.

PowerStore, yeni ENERGY STAR sertifikasıyla yüzde 60’a kadar daha fazla enerji verimliliği6 sağlayarak watt başına hem yoğunluk hem de performansta önemli artışlar sağlıyor. Bu da PowerStore’u, Dell’in bugüne kadarki en verimli veri depolama sistemi hâline getiriyor. Bu geliştirmeyle Dell, yakın zamanda yapılan bir IDC araştırmasında BT satın alma kararlarında en önemli kriterlerden biri olduğu ortaya koyulan enerji verimliliği ve sürdürülebilirliğe yönelik artan ihtiyacı karşılıyor.

 Dell, yazılım odaklı depolama inovasyonunu artırıyor

Yeni yazılım inovasyonları, PowerStore’a ek olarak Dell Depolama portföyündeki birçok geliştirmeye de yön veriyor:

  • Dünyanın en güvenli ve görev açısından kritik depolama çözümüolan Dell PowerMax, müşterilerin siber saldırıların ardından tehlikeye giren üretim verilerini hızla kurtarmalarını sağlamaları için yerel güvenli bağlantıyla siber güvenliği güçlendiriyor. 
  • Dell’in yazılım tanımlı altyapısı Dell PowerFlex, gelişmiş NVMe/TCP ve güvenlik sayesinde modernizasyonu hızlandırıyor.
  • Dell’in yazılım tanımlı nesne depolama platformu Dell ObjectScale, daha kolay dağıtım ve destek deneyimiyle daha hızlı kurumsal S3 nesne depolama performansı sunuyor.
  • Dell’in AIOps yazılımı Dell CloudIQ, BT ve DevOps’u basitleştirmek ve hızlandırmak için AI / ML odaklı performans ve kapasite analitiğini ve VMware entegrasyonunu genişletiyor. 
  • Dell’in esnek hibrit depolama platformu Dell Unity XT, depolama otomasyonunu geliştirmek için Ansible desteğini artırarak müşterilerin maliyetleri düşürmesine, hataları azaltmasına ve üretkenliği artırmasına yardımcı oluyor.

Mastercard, Fintech Express ürünü ile finteklere hangi faydaları sağlıyor?

0

Mastercard, hayata geçirdiği Fintech Express programı ile ürünlerine kartlı ödemeler eklemek isteyen fintek ve girişimlere hızlandırılmış, anahtar teslim çözümler sunuyor. Nakitsiz toplum hedefiyle çalışan Mastercard, öncü ödeme teknolojilerini tüm ekosistemle paylaşmaya devam ediyor. Finteklerin, kart değer önerilerini pazara sunmasını ve ödemeler alanında ihtiyaç duyulan diğer servislere erişimini hızlandıran Fintech Express programı, finteklerin işlerini büyütmelerine destek oluyor.

Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahip olan KOBİ’ler ile fintek ve start-up’lara her alanda destek sağlamayı amaçlayan Mastercard, bu kez ön ödemeli kart şirketleri ve finteklere destek kapsamını genişletiyor.

Mastercard yenilikçi ürünleri ile geçtiğimiz yıllardan bu yana lisanslı e-para kuruluşlarının ve finteklerin ön ödemeli kart ihracı başta olmak üzere ödemeler alanında başarılı uygulamaları hayata geçirmelerine destek oluyor. Mastercard, şimdi de Türkiye’de her geçen yıl büyüyen ve rekabetin arttığı sektörde, finteklerin partner arayış sürecini kolaylaştırmak ve pazara hızlı çıkma isteklerini karşılamak amacıyla Fintech Express programını geliştirdi. Program aynı zamanda lisanslı kuruluşların global seviyede bilinirliğini arttırarak yeni pazarlara ulaşmasına da aracılık etmeyi hedefliyor.

Mastercard, hayata geçirdiği Fintech Express programının detaylarını buradan inceleyebilirsiniz.

TECNO MEGABOOK T1, Red Dot tasarım ödülünü kazandı

TECNO’nun ilk dizüstü bilgisayarı olan MEGABOOK T1, işlevselliği, kaliteli ve estetik görünümüyle Red Dot Ürün Tasarım Ödülü’ne layık görüldü.

MEGABOOK T1, yüksek performansı uzun batarya kullanımı ile birleştirirken, benzersiz ve yenilikçi ürün tasarımı ile öne çıktı. TECNO’nun ilk dizüstü bilgisayarı olan MEGABOOK T1, geleneksel dizüstü bilgisayar tasarımlarının yanı sıra, işlevselliği, kaliteli ve estetik görünümüyle Red Dot Ürün Tasarım Ödülü’ne layık görüldü. 1955 yılında Almanya’da ortaya çıkan Red Dot Tasarım Ödülü, Dünya’nın uluslararası üç büyük ve en iyi tasarım ödülünden biri olarak kabul görüyor. Her yıl yenisi düzenlenen Red Dot Ürün Tasarım Ödülleri’nde yılın estetik açıdan çekici, işlevsel, akıllı veya yenilikçi ürünleri seçiliyor.

TECNO MEGABOOK T1

TECNO MEGABOOK T1 tasarımıyla ön plana çıktı

MEGABOOK T1’in tasarımı, Z Kuşağı kullanıcılarının genç ve enerjik özelliklerinden ilham alarak oluşturuldu. Üst kapağı benzersiz Startrail Phantom ile tasarlanan TECNO MEGABOOK T1, ultra hafif görünümü ve kullanım rahatlığıyla dikkat çekiyor. Model, 220 mikronluk elmas parçacakları kullanılarak uygulanan kumlama yöntemi ile kapak kısmında cam dokusu hissi sunuyor. Üstelik TECNO MEGABOOK T1, MEGA performansı sunmak için Intel Core i5, 12 GB RAM ve 512 GB SSD ile donatıldı.

MEGABOOK T1, müzik öğelerini endüstriyel tasarıma entegre ederek sanat ve endüstrinin yeni bir füzyonunu gerçekleştiriyor. Üst kapaktaki ritmik tasarımın bir yansıması olarak, alt kapakta yer alan ısı dağıtım kanalları kozmik bir ilham eşliğinde müzikal elementleri ses dalgalarına dönüştüren gizli bir tasarım öğesi barındırıyor.

Ayrıca ultra geniş VC soğutma modeli ve daha iyi ısı dağılımı ve daha sorunsuz çalışma sağlayan çift fan ile donatılan TECNO MEGABOOK T1, farklı çalışma ihtiyaçlarını karşılarken, işlevsel ve estetik tasarımıyla pazara yenilikçi bir katkı yapıyor. TECNO’nun MEGABOOK T1’i, Red Dot Ürün Tasarım Ödülü’nü alarak, benzersiz ve yenilikçi tasarımıyla takdir ediliyor.

13.999 TL tavsiye edilen satış fiyatına sahip olan TECNO MEGABOOK T1, tüm Teknosa mağazaları ve internet sitesi üzerinden satın alınabiliyor.

İşe alım ve personel yönetim süreçleri 3 kat hızlanacak

0

Kolay İK, çözüm ortağı Talentics ile birlikte hem işleri kolaylaştıracak hem de zamandan tasarruf ettirecek bir iş birliği duyurdu.

Personel yönetim uygulaması Kolay İK ve aday takip sistemi Talentics, bu iş birliği ile insan kaynakları profesyonellerinin işe alım ve personel yönetim süreçlerini hızlandırmayı hedefliyor. 

Yatırımcıları arasında Galata Business Angels, Monkfish VC, 500 Startups İstanbul, İş Bankası iştiraki Maxis, Eksim Ventures, Gözde Tech Ventures gibi önemli yatırım fonları da bulunan Kolay İK, sunduğu dijital çözümlerle insan kaynakları profesyonellerinin işlerini kolaylaştırmaya devam ediyor. Kolay İK, yeni çözüm ortağı Talentics ile birlikte işe alım ve personel yönetim süreçlerinde İK departmanlarına hız ve katma değer kazandıracak bir iş birliği başlattı. 

Bu iş birliği sayesinde; İK departmanları işe alım ve aday takip süreçlerini baştan sona tasarlayıp ilan oluşturma, aday havuzu yaratma, farklı platform ve süreçlerdeki adayların takibi gibi karmaşık tüm süreçlerini Talentics ile tek bir platform üzerinden yönetirken; Kolay İK personel yönetimi uygulamasıyla da tüm personel yönetim ihtiyaçlarını optimize edebilecek. 

Aynı zamanda Kolay İK ve Talentics, bu iş birliği lansmanına özel bir kampanya sunuyor. 30 Haziran’a kadar geçerli olacak bu kampanya dahilinde Kolay İK ile yeni tanışacak kullanıcılara Kolay İK personel ürününde %10; Talentics uygulamasında %20 indirim fırsatı bulunuyor. Kolay İK mevcut kullanıcılarını ise Talentics uygulamasında %20 indirim bekliyor. 

Kolay İK Kurucu Ortağı Çağlar Yalı: “Çözüm ortağımız Talentics ile başlattığımız bu iş birliği ile insan kaynakları profesyonellerinin sadece personel yönetiminde değil, işe alım ve aday takibinde de zaman ve dikkat gerektiren manuel işlerini azaltıyoruz. Tüm süreçlerin tek bir platformdan yürütülmesi ve özelleştirilmiş etaplar ile kaybedilen zamanın geri kazanılmasıyla birlikte, İK departmanlarının daha katma değerli işlere odaklanabilmelerini sağlıyoruz. Daha iyi bir aday ve çalışan deneyimi sayesinde, hedeflere ulaşmanın mümkün olan en kolay yolunun dijitalleşmek olduğunu vurgulamaya devam edeceğiz. Kolay İK çalışanlarına da her zaman söylediğim gibi, bizim hedefimiz İK departmanlarının IT departmanı olmak. Bu hedefle, şu an var olan 12 çözüm ortaklarımızın sayısını kaliteli iş birlikleri ile artırmaya devam edeceğiz.”

Kolay İK Nedir?

Kolay İK herhangi bir kurulum gerektirmeyen, bir insan kaynakları ve personel yönetimi yazılımıdır.  Sunduğu çözümlerle insan kaynakları profesyonellerinin işlerini kolaylaştıran Kolay İK, çalışanın işe başladığı andan ayrıldığı zamana kadar gerçekleşen tüm insan kaynakları süreçlerini dijitalleştirir. Böylece İK profesyonelleri, çalışanlar ve yöneticilerin insan kaynakları alanındaki ihtiyaçlarına çözüm bulurken, tüm bu süreçlerin optimize edilmesine yardımcı olur.  

2020 yılından bu yana 4 kat büyüyen Kolay İK, her geçen gün sayısı artan çözüm ortakları ile beraber insan kaynakları süreçlerinde uçtan uca hizmet sunmaya devam ediyor.  Kolay İK, bugün 2.000’e varan şirket ve 150.000’i aşkın çalışana hizmet vermekte ve bu sayı her geçen gün artmaktadır.

Kolay İK Personel Yönetimi Uygulaması Nedir?

Kolay İK personel yönetimi uygulaması özlük işleri, izin, zimmet, fazla mesai, avans, harcama takibi gibi temel tüm personel yönetim ihtiyaçlarını tek bir platformdan yönetip hızlıca raporlama yapmayı sağlar. Kolay İK ile kendini tekrar eden manuel işlemleri tek bir tıkla yönetebilir, operasyonel yükleri en aza indirerek zaman tasarrufu sağlar.

Talentics Nedir?

Talentics işe alım süreçlerini otomatize eden bir aday takip sistemidir. Adayın iş başvurusundan işe alımı tamamlanana kadar tüm süreçlerini baştan sona tasarlanmasını sağlayan Talentics; ilan oluşturma, aday havuzu yaratma, aday ve ilgili kişilere takvim gönderme, farklı platform ve süreçlerdeki adayların takibi gibi karmaşık tüm işe alım süreçlerinin tek bir platform üzerinden yönetilmesine yardımcı olur.

Qualcomm’dan otomobil güvenliği için yeni hamle

Qualcomm, çarpışma koruma teknolojisinde kullanılan çiplerin geliştiricisi olan İsrailli Autotalks şirketini satın aldı.

Araçtan her şeye (V2X)

Anlaşma, Qualcomm’un Autotalks’ın güvenlik ürünlerini, destekli ve otonom sürüş sunmaya yardımcı olan Snapdragon Dijital Şasisine dahil etmesine izin verecek. Autotalks, 2009’dan bu yana araçtan her şeye (V2X) çözümler geliştirmeye yoğun bir şekilde odaklanan İsrail’in merkezinde yerleşik, efsanevi bir yarı iletkenler ve çip üzerinde sistem teknolojisi geliştiricisi.

V2X, kendinden tahrikli veya insanlar tarafından çalıştırılan araçların güvenliği artırmak için diğer yol kullanıcılarının yanı sıra trafik ışıkları gibi yakın çevredeki unsurlarla bağlantı kurmasını sağlıyor.

Qualcomm, Autotalks teknolojisini Snapdragon portföyüne dahil ederek Mercedes, Volkswagen Grubu, General Motors, Stellantis ve Honda ve Sony’nin yeni yarattığı marka Afeela’yı içeren müşteriler için potansiyel olarak daha güçlü bir ürün grubuna sahip olacaktı.

Qualcomm’da otomotivden sorumlu başkan yardımcısı ve genel müdür Nakul Duggal: “2017’den beri V2X araştırma, geliştirme ve dağıtımına yatırım yapıyoruz ve otomotiv pazarı olgunlaştıkça, geliştirilmiş yol kullanıcı güvenliği ve akıllı ulaşım sistemleri için bağımsız bir V2X güvenlik mimarisine ihtiyaç duyulacağına inanıyoruz” dedi.

Autotalks CEO’su Hagai Zyss: “Bilgimizi ve uzmanlığımızı birleştirerek, yalnızca karayolu kullanıcıları için ulaşım verimliliğini ve güvenliğini artıracak, aynı zamanda V2X’in yaygın olarak benimsenmesini hızlandıracak güçlü V2X ürünleri sunacağımızdan eminiz” dedi.

Autotalks, Hyundai, Toyota ve Samsung’dan destek alırken, dijitalleşme ve otomasyon ivme kazanmaya devam ettikçe Qualcomm otomotiv sektörüne giderek daha fazla dahil oldu.

Elon Musk Twitter CEO’luğunu bıraktı!

Beklenen oldu: Geçtiğimiz aylarda Twitter’ı satın alan Elon Musk, bugün tweet atarak CEO koltuğunu devredeceğini açıkladı!

Ünlü iş insanı Elon Musk, geçtiğimiz aylarda popüler sosyal medya platformu Twitter’ı satın aldı. Teknoloji dünyasında gündem olan bu haberin ardından Musk, şirket içerisinde radikal kararlar almaya başladı. Kendisi CEO koltuğuna oturduktan sonra pek çok değişiklik oldu. Bunun üzerine büyük tepki topladı ve Elon Musk, bugün Twitter CEO’luğunu bıraktığını resmen açıkladı.

Elon Musk, Twitter’ın CEO’luk koltuğunu devrediyor!

Elon Musk, bugün Twitter hesabından yaptığı açıklama ile Twitter ve Twitter’ın çatı şirketi X’in CEO koltuğunu devredeceğini açıkladı. Kendisinin ürün, yazılım ve sistem operasyonlarını denetleyen icra kurulu başkanı ve CTO olacağını ifade etti.

Elon Musk, X’in yeni CEO’sunu söylemedi. Ancak ortaya atılan tahminler, girişimci ve yatırımcı olarak iş dünyasında aktif rol oynayan Marissa Mayer ve Elizabeth Holmes’ı işaret ediyor. Bunu 6 hafta sonra göreceğiz.

Sürpriz olmadı

Aslına bakacak olursak Elon Musk’ın Twitter CEO’luğunu bırakması pek de beklenmedik değildi. Zira şirketi satın aldığından beri pek çok tartışma yaratan karara imza attı. Bunun sonucunda yüzlerce çalışan işten ayrıldı. Tüm bunların sonucunda ise tepki topladı. Bunun üzerine Elon Musk’ın CEO’luğu bırakabileceği söylentileri ortalıkta dolanmaya başladı.

Disney+, 2023’ün ikinci çeyreğinde 4 milyon abone kaybetti

7 bin çalışanını işten çıkarmaya hazırlanması ile gündemimize gelen Disney, dijital platformu Disney+ için ikinci çeyrek verilerini açıkladı. Disney+, 2023’ün ikinci çeyreğinde 4 milyon abone kaybetti ve önceki çeyrekteki 161,8 milyon aboneye kıyasla toplam abone sayısı 157,8 milyon oldu. Analistler, platformun 163.17 milyon aboneye ulaşacağını tahmin ediyorlardı. Geçen çeyrekte Disney+, 2019’daki başlangıcından bu yana ilk abone kaybını bildirdi. Platform, ilk çeyrekte 2.4 milyon abone düşüşü kaybettiğini açıkladı.

Düşüşün en önemli sebebi, abone tabanının %8’ini kaybederek 2023’ün ilk çeyreğinde 57.5 ​​milyondan 52.9 milyona düşen Disney+ Hotstar oldu. Disney’in işten çıkarma süreçleri de bu döneme damga vururken, şirketin 7.000 kişiyi işten çıkaracağı daha öncesinde açıklanmıştı.

Şirketin CEO’su Bob Iger, Disney’in 3 milyar dolarlık içerik harcaması da dahil olmak üzere 5,5 milyar dolarlık maliyet tasarrufu sağlama planlarını duyurmuştu. Disney ayrıca Marvel ve Star Wars serilerine öncelik vermek istediğini de belirmişti. Ancak şu anda Hollywood yazarları grevde. Dijital yayıncılığın bu denli yükselişte olması nedeniyle sinema yazarları istediklerini alamıyor ve daha fazla hak talep ediyorlar. Bu durum doğal olarak şirketin planlarını da etkiledi ve Disney, Marvel’ın Blade’i ile Star Wars serisi Andor’un yapımlarını kısa bir süre önce durdurdu.

Disney+ ve Hulu içeriği tek bir platformda birleştirme kararı da aldı. Şirket ayrıca yılın ilerleyen zamanlarında Disney+’ın reklamsız katmanının fiyatını artıracağını duyurdu.

Siber saldırılara karşı dirençli hale gelmeli

İş dünyasında güçlü siber güvenlik altyapısına sahip işletmeler verilerini korurken, iş sürekliliğini ve karlılıklarını sağlayıp, itibarlarını güven altında tutabiliyor. Günümüz dijital çağında, işletmelerin karşılaştığı siber güvenlik tehditleri giderek daha sofistike ve karmaşık hale geliyor. Doğuş Teknoloji, iş dünyasından çok sayıda temsilcinin katılımıyla gerçekleştirdiği Cyber Security Day’de şirketlerin siber güvenlik yatırımları ile artan risklere karşı dirençli hale gelmesi gerekliliğine dikkat çekiyor.

Siber saldırılar değişime uğruyor 

Şirket üst yöneticilerinin ve siber güvenlik liderlerinin görüşleriyle şekillenen World Economic Forum’un 2023 Küresel Siber Güvenlik Görünümü raporuna göre saldırılar değişime uğruyor. Yapılan gözlemler odağında siber saldırganların artık, iş sürekliliği bozulması (%52) ve itibar zararı (%50) gibi konulara odaklandığı düşünülüyor. Aynı rapor, katılımcıların büyük çoğunluğunun(%91) yakın gelecekte yaygın, felaket niteliğinde bir siber olayın gerçekleşme olasılığını beklediğini ve %43’ünün ise, önümüzdeki iki yıl içinde kendi kuruluşlarını önemli ölçüde etkileyebilecek bir siber saldırının olasılık dahilinde olduğunu düşündüklerini de gösteriyor.

Doğuş Teknoloji’nin, çözüm ortakları Picus, Brandefense ve Fortinet’in katkılarıyla iş dünyasından çok sayıda temsilcinin katılımıyla gerçekleştirdiği Cyber Security Day’de şirketlerin siber güvenlikte nasıl bir kültür oluşturmaları gerektiğine ve siber güvenlik alanındaki trendlere dikkat çekildi.

Siber saldırılara karşı dirençli hale gelmeli

Proaktif ve güçlü bir siber güvenlik kültürü olmazsa olmaz

Doğuş Teknoloji’nin Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Eray Gözener, etkinlikte yaptığı konuşmada proaktif bir siber güvenlik yaklaşımının gelecekte daha fazla önem kazanacağına inandıklarını belirterek, “Artık potansiyel tehditleri öngörerek değerlendirmek, zayıf noktaları belirleyerek olası riskleri minimize edecek uygun önemleri almak, siber güvenlik stratejilerinin ana odağı olacak. İşletmeler ve bireyler, sürekli olarak güvenlik önlemlerini güncellemeli, yeni teknolojileri benimsemeli ve güçlü bir siber güvenlik kültürü oluşturmalıdır. Siber saldırganların sürekli olarak yeni yöntemler geliştireceği ve tehditlerin karmaşıklığının artacağı da göz önünde bulundurmak gerekir. Bu nedenle, siber güvenlik stratejisini odağa alarak sürekli güncellenen güvenlik önlemlerini desteklemek büyük önem taşıyor.” dedi.

Siber güvenlik tüm çalışanların sorumluluğu

Sektördeki güvenlik eğilimlerini ve yeni tehditleri izlemek için siber güvenlik uzmanlarıyla iş birliği yapmanın önemine de değinen Eray Gözener, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Doğuş Teknoloji olarak, siber güvenlik teknolojilerini partnerlerimize sunduğumuz profesyonel destek ile birleştirerek müşterilerimizin güvenliğini artırıyor, siber tehditlere karşı daha dirençli hale gelmelerini destekliyoruz. Sunduğumuz hizmetler arasında güvenlik mimarisi tasarımı, network, bulut ve web2 ve web3 uygulama güvenliği, zafiyet yönetimi, sızma testi ve risk değerlendirmesi, güvenlik olay yönetimi, kimlik ve erişim yönetimi gibi uzmanlık alanlarımız bulunuyor. Siber güvenlik sadece güvenlik veya IT personelinin değil, herkesin sorumluluğu. Bu nedenle güvenlik politikalarında bireysel farkındalığının artırılması ve sürekli kılınması çok önemli.”

CovenLabs fiziksel ve dijital dünyaları birleştirmeyi hedefliyor

0

 CovenLabs, fiziksel dünyadaki markalara dijital dünyada kişiselleştirilmiş çözümler sunmayı ve Web3 ekosistemini büyütmeyi hedefliyor.

Blockchain tabanlı, Web3 odaklı projeler geliştiren CovenLabs, Colendi Kurucu Ortağı Mihriban Ersin Tekmen ve oyunculuğunun yanında girişimci ve yatırımcı kimliği ile de ön planda olan Mert Fırat tarafından kuruldu. CovenLabs, fiziksel dünyadaki markalara dijital dünyada kişiselleştirilmiş çözümler sunmayı ve Web3 ekosistemini büyütmeyi hedefliyor.

Markaların ve şirketlerin Web3 dünyasında yerlerini alabilmeleri için kişiselleştirilmiş çözümler üretmenin yanı sıra projelere işlevsellik, etkileşim ve işbirliği konusunda da destek verme hedefiyle kurulan CovenLabs, Web3 ekosistemini büyütmeyi hedefliyor. Colendi Kurucu Ortağı, seri girişimci Mihriban Ersin Tekmen ile oyunculuğu kadar girişimci ve yatırımcı kimliğiyle de ön planda olan Mert Fırat tarafından kurulan CovenLabs, fon, topluluk, ağ, içerik ve finansal destekler de sağlayacak. CovenLabs strateji geliştirmekten NFT yaratımına ve tokenizasyona, oyunlaştırmadan fintek entegrasyonuna, içerik yönetimi ve topluluk geliştirmeye kadar geniş bir skalada özelleştirilmiş hizmetler sağlayacak.

Mihriban Ersin Tekmen: “Teknoloji ve fintek alanındaki yılların verdiği tecrübe ve güvenilirliğimizi Web3 projesini kurgulamak ve gerçekleştirmek kullanacağız. Tecrübe, teknik bilgi ve yaratıcılığı dünya çapında üst düzey bir ekiple bu alanda fark yaratacağız.”

“Covenlabs benim on yedinci girişimim ve ustalık eserim” diyerek yeni girişimini anlatan Mihriban Ersin Tekmen, 20 yılı aşkın bir süredir birçok başarılı girişime imza attı. Son 10 yıldır fintek alanında faaliyet gösteren Colendi’nin Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi olan Ersin Tekmen, “Web3 ile bir çığır açılıyor. Herkesin küresel ekonomiye katılım şansı elde ettiği merkeziyetsiz bir gelecek kuruyoruz. Bu yeni dünyada CovenLabs, fiziksel ve dijital dünyalar arasında bir köprü olacak. Hem kendi Web3 projelerimizi hayata geçirecek, hem de bize ulaşan projeleri A’dan Z’ye inceleyip, değerlendirmeden geçenlere hangi aşamada olursa olsun teknik, pazarlama, tasarım ve yatırım destekleri vereceğiz. Merkeziyetiz dünya için ses getirecek projeler tasarlamak, gerçekleştirmek ve sürdürmek için benzersiz yaratıcılığa ve bilgi donanımına sahip bir takım kurduk” diyor.

CovenLabs sayesinde Web3 dünyasında ihtiyacını duyduğumuz yeni yapılar ve yeni topluluklar doğacak.

Mert Fırat

CovenLabs’in Kurucu Ortağı Mert Fırat, oyunculuğu ile geniş kitleler tarafından tanınmasının yanında girişimcilik dünyasında da başarılarıyla biliniyor. Kültür, sanat ve yaşam merkezi DasDas’ı; Muzaffer Yıldırım, Didem Balçın, Harun Tekin ve Koray Candemir ile birlikte kuran Fırat, sonrasında ise 2015 yılında ihtiyaç sahipleri ile destekçileri buluşturan sosyal bir kooperatif olan İhtiyaç Haritası’nı Ali Ercan Özgür ile birlikte hayata geçirdi. Bundan iki yıl önce, bilet alma deneyimini, öncesi ve sonrasını kapsayacak şekilde yeniden tanımlayan bir sosyal keşif ve paylaşım platformu olan Mobilet’i satın alan Fırat, şimdi ise CovenLabs ile Web3 dünyasına giriş yapıyor.

Fırat, “Şimdiye dek içinde bulunduğum girişimlerin hepsi bir ihtiyaca yanıt vermek için aradığım çözümlerden çıktı. İnternetin anonim, ücretsiz ve bir dayanışma platformu olduğu zamanları görmüş biri olarak, Web3 ile bu ruhun daha kabiliyetli, daha deneyimli ve daha güvenli biçimde yeniden canlandığını görmek benim için heyecan verici. CovenLabs sayesinde Web3 dünyasında ihtiyacını duyduğumuz yeni yapılar ve yeni topluluklar doğacak” şeklinde konuşuyor.

Web3 projeleri için bir kuluçka merkezi

CovenLabs’ın kendi Web3 projelerini geliştirmesinin yanı sıra farklı şirket ve markaların Web3 projeleri için de bir kuluçka merkezi olarak hizmet verecek olması Web3 ekosisteminin genişlemesi ve geliştirilmesi için de önemli bir adım olacak. CovenLabs strateji geliştirmekten, NFT yaratımına ve tokenizasyona, oyunlaştırmadan fintek entegrasyonuna, içerik yönetimi ve topluluk geliştirmeye kadar geniş bir skalada özelleştirilmiş hizmetler sağlayacak.

Hükümetlere yönelik siber saldırılarda büyük artış!

0

Surfshark’ın yeni araştırması, devlet kurumlarına yönelik siber saldırıların hızla arttığını iddia ediyor. Yakın zamanda yayınlanan bir makalede şirket, 2006 ile 2023’ün ilk çeyreği arasında meydana gelen 924 önemli siber olayı analizi sonucunda, o dönemde en az 722 siber saldırının devlet kurumlarını hedef aldığını gösteriyor.

Ancak 2020’den önce, her yıl devlet kurumları ortalama 29 siber saldırı bildiriyordu. Ardından bu sayı yıllık ortalama 96’ya yükseldi. İncelenen 924 önemli olayın neredeyse yarısı son üç yılda gerçekleşiyor. Tehdit aktörleri çoğu zaman sosyal mühendislikle başlar ve kötü amaçlı yazılımla bitiyor.

Siber casusluk

Rapor da ayrıca, siber casusluk kampanyalarının özellikle endişe verici olduğunu öne sürülüyor. 2006’dan bu yana, devlet firmalarına yönelik tüm saldırıların %15’i siber casusluk kampanyası oluyor. Ayrıca, bu yılın ilk çeyreğinde gerçekleşen 32 saldırıdan dokuzu, neredeyse 2022’nin tamamında yaşanan siber casusluk olduğu tespit edilmiştir.

Araştırmacılar ayrıca, siber casusluk kampanyalarının neredeyse tamamen devlet destekli aktörler tarafından yürütüldüğünü iddia ederek, ulus devletler arasındaki siber savaşın tırmandığını öne sürüyor. CSIS tarafından kaydedilen en son vaka, Fransız Ulusal Meclisi web sitesine saldıran Rus bilgisayar korsanlarını içeriyor. Ayrıca, Mart ayında Vietnamlı bir siber casusluk grubu, bir ABD federal kurumunu hedef alan çok sayıda tehdit unsuru arasında yer alıyor.

Kuzey Koreli, Çinli ve Rus tehdit aktörleri, şu anda faaliyette olan en aktif, yüksek vasıflı gruplardan birkaçı, Lazarus Group, parayı çekmek ve devletin askeri ve hükümet operasyonlarını finanse etmek amacıyla kripto para işletmelerini hedef aldığı bilinen Kuzey Kore devlet destekli bir aktörüdür.

FBI, grup Ronin Network’ü ihlal edip çeşitli kripto para birimlerinde 620 milyon dolar çaldığında, şimdiye kadarki en büyük kripto soygunlarından birinin arkasında Lazarus’un olduğunu iddia ediyor.

Google I/O 2023 raporu

0

Google I/O 2023 teknolojileri, geliştiriciler ve kullanıcıların odağındaydı. İşte bir bakışta Google tarafından etkinlikte duyurulan teknolojiler!

Google Haritalar

Google Haritalar, belirli şehirlerde yeni bir “Rotalar için Sürükleyici Görünüm” özelliğini kullanıma sundu. Yeni özellik, trafik simülasyonları, bisiklet yolları, karmaşık kavşaklar, park etme ve daha fazlası dahil olmak üzere kullanıcının ihtiyaç duyabileceği tüm bilgileri tek bir yerde topluyor.

Magic Editor ve Magic Compose

Magic Editor özelliği, fotoğrafların belirli bölümlerinde (örneğin, ön plan veya arka plan) daha karmaşık düzenlemeler için yapay zeka destekli ve fotoğraftaki boşlukları doldurabiliyor. Magic Compose adlı yeni bir özellik ise metinleri farklı stillerde yeniden yazmak için mesajlarda ve konuşmalarda kullanıldığını gösteriyor.

Palm 2

PaLM 2, şirketin OpenAI’nin ChatGPT’sine rakibi olan Google’ın güncellenmiş Bard sohbet aracını güçlendirecek ve şirketin bugün duyurduğu yeni AI özelliklerinin çoğu için temel model işlevi görecek.

Bard daha akıllı hale geliyor

Google, Bard aracılığıyla bazı sanat oluşturma yetenekleri için Adobe ile ortaklık kuruyor. Google, Bard için bekleme listesini kaldırıp İngilizce olarak 180’den fazla ülke ve bölgede kullanıma sunmakla kalmıyor, aynı zamanda yakın gelecekte 40 dili desteklemek amacıyla Japonca ve Korece desteğini de başlatıyor.

Google Workspace

Google’ın Workspace paketi, E-Tablolar’da otomatik tablo (formül değil) oluşturma ve Slaytlar ve Meet’te resim oluşturma özelliğinin eklenmesiyle yapay zeka dokunuşunu daha akıllı hale getiriyor.

MusicLM

MusicLM, Google’ın metni müziğe dönüştüren yeni deneysel yapay zeka aracı. Kyle, örneğin bir akşam yemeği partisi düzenliyorsanız, “akşam yemeği partisi için duygusal caz” yazabileceğinizi ve aracın şarkının birkaç versiyonunu oluşturmasını sağlayabileceğinizi söylüyor.

Codey

Codey, kodlamayla ilgili istemleri işlemek için özel olarak eğitilmiş. Ayrıca genel olarak Google Cloud ile ilgili sorguları işlemek üzere makine öğrenimine sahip.

Find My Device

Google, kendi Cihazımı Bul ağında Apple’ın AirTag desteğiyle sizinle birlikte seyahat eden bilinmeyen izleyiciler hakkında proaktif uyarılar da dahil olmak üzere kendi iyileştirme serisini tanıttı. Yeni özelliklerden bazıları, telefonlarının kendileriyle birlikte hareket eden bilinmeyen bir izleyici tespit etmesi durumunda kullanıcıları bilgilendirmeyi içerecek ve diğer Bluetooth izleyicilerle bağlantı içerecek.

Pixel 7a

Google’ın Pixel 7a’sı, 11 Mayıs’ta Pixel 7’den (499 dolar) 100 dolar daha ucuza satışa çıkıyor. Pixel 6a gibi, 6,4 inç Pixel 7’ye karşı 6,1 inç ekrana sahiptir. İlk olarak Hindistan’da da piyasaya sürüldü. Kamera söz konusu olduğunda, biraz daha yüksek bir piksel yoğunluğuna sahip.

Wear OS 4

Google, akıllı saat işletim sisteminin bir sonraki sürümü olan Wear OS 4’ü piyasaya sürdü. İyileştirilmiş pil ömrü ve işlevselliği ve metinden konuşmaya gibi yeni erişilebilirlik özellikleri bulunuyor. Geliştiriciler ayrıca yeni Wear OS saat yüzleri oluşturmak ve bunları Google Play’de yayınlamak için bazı yeni araçlara sahip.

Firebase

Google’ın uygulama geliştiricilere yönelik bir hizmet olarak arka uç platformu olan Firebase, Google’ın PaLM API’si tarafından desteklenen yapay zeka uzantılarının eklenmesi ve Firebase uzantı pazarının daha fazla geliştiriciye açılması dahil olmak üzere bazı yeni özelliklere sahip.

Pixel Tablet

Vrian, Pixel Tablet’in “yalnızca bir tablet değil, akıllı bir ev denetleyicisi/hub’ı, bir telekonferans aygıtı ve bir video akış makinesi” olduğunu belirtiyor. Televizyonunuzun yerini almayacak ama biraz YouTube izlemek için kesinlikle sağlam bir seçim ifadelerini kullandı.

Binance Türkiye ilk kez girişimciler ile buluştu

Binance Türkiye, Ankara Teknopark’ta düzenlenen etkinlikte ilk kez girişimciler ile bir araya geldi. Etkinlikte kripto ekosisteminden Web3’e kadar pek çok konuya değinildi. Binance’in girişim destek programı Binance Labs hakkında katılımcılar bilgilendirildi. Binance Labs Yatırım Müdürü Alex Odagiu, buluşmaya online olarak katılarak Binance Labs’in projeleri hakkında bilgi verdi. Odagiu, “Kurulan işletmelere ve projelere finansal destek sağlamakla yetinmiyoruz. Aynı zamanda erken aşama projelerin kuluçkalanmasına odaklanıyoruz. Projelerin oluşumdan teknik uygulamaya, kaynak yaratmaktan daha fazlasına kadar kapsamlı destek sağlıyoruz” dedi.

Binance Türkiye, Ankara Teknopark’ta gerçekleşen etkinlikte girişimciler ile bir araya gelerek teknoloji, kripto, Web3 ve girişim gibi pek çok konu hakkında bilgilendirme yaptı. Etkinlikte Binance’in girişim destek programı Binance Labs hakkında katılımcılara bilgiler aktarıldı. Binance Labs’in son 3 yılda 5 kıtada, 25 ülkede 200’den fazla projeye destek sağladığı ifade edildi. 

Etkinliğe online olarak katılan Binance Labs Yatırım Müdürü Alex Odagiu, Binance Labs ve Türkiye’deki projeler hakkında detaylı bilgiler aktardı. Odagiu, “Türkiye, kripto ve blockchain alanında en aktif ülkelerden biri. Önemli bir kripto benimseyen kitlesinin yanı sıra, artan sayıda üniversite kulübü, Web3 girişimi ve blockchain geliştiricilerine sahip. Türkiye, oyun geliştirme gibi Web2 endüstrileri için de bir güç merkezi olarak kendini zaten kanıtlamış durumda. Web3’te de benzer bir kararlılığı göreceğimize inanıyoruz” dedi.

Projelere finansal destekten daha fazlasını sunuyoruz

Binance Labs’in Türkiye’deki projeleri hakkında geleceğe yönelik planlarını aktaran Odagiu, Binance Labs’in projelere verdiği desteklerden bahsederek; “Binance Labs, Web3’ün Türkiye de dahil olmak üzere hem girişimler hem de yatırımcılar için yeni fırsatlar yaratma potansiyelini görüyor. Kurulan işletmelere/projelere finansal destek sağlamakla yetinmiyoruz. Aynı zamanda erken aşama projelerin kuluçkalanmasına odaklanıyoruz ve küresel kuruculara ve projelere oluşumdan teknik uygulamaya, kaynak yaratmaya ve daha fazlasına kadar kapsamlı destek sağlamayı planlıyoruz; böylece piyasadaki gerilemeden daha güçlü bir şekilde çıkabilir ve büyüyebilirler” şeklinde konuştu.

Binance Labs, Web3 alanındaki yatırımlara odaklanıyor

Binance Labs’in ekosistem için önemine vurgu yapan Odagiu, yatırımlarında 3 aşamalı bir yaklaşım benimsediklerini vurgulayarak; “Binance Labs, Binance’in erken aşama, büyüme aşaması ve olgun aşama yatırımlarını kapsayan Web3 alanına odaklanan risk sermayesi kolu ve inkübatörüdür. Aynı zamanda yüksek potansiyelli erken aşama projeler için de bir inkübatördür. Biz uzun vadeli yatırım yapıyoruz ve yatırımlarımızda kitlesel benimsemeyi artırmak adına 3 aşamalı yaklaşım benimsiyoruz.

Bunlar;

1) Temel katman olarak altyapı, L0, L1, ZK teknikleri,

2) Akıllı sözleşme cüzdanları, veri ve güvenlik araçları gibi kullanıcı katılımını sağlayan araçlar

3) Web3 oyunları, dApps, DeFi gibi son kullanıcı için kullanım örnekleri olarak hizmet veren uygulama katmanlarına odaklanmaktır” dedi.