LG yemek tarifi hizmeti ile CES’te dikkat çekecek
Tumblr hassas içerik etiketlerini engelleyecek
Tumblr hassas içerik için önlem alıyor
Tumblr, bir daha App Store’dan atılamamak için kullanıcılarının iOS uygulamasında görebileceklerini kısıtladı. Apple’ın yönergelerine uymak için attığı adımlardan biri, Tumblr’ın “genişletilmiş hassas içerik tanımına girebileceğini” söylediği belirli etiketler veya arama terimleri için sonuçları sınırlamak oldu. Listeye belirli kelimelerin dahil edilmesi kendi kendinr açıklayıcı olsa da, “Eugene Levy” ve “Tony the Tiger” gibi bazı ilginç girişler de var. Kısıtlama ayrıca TSSB, depresyon ve anksiyete gibi ruh sağlığı ile ilgili içeriğin yanı sıra ırkçılık ve transfobi gibi konuların aranmasını da zorlaştıracak. Engellenen bir etiketi arayanlar, sonuçların olduğu bir sayfa yerine “Bu içerik gizlendi” yazan bir ekran alıyor. Kullanıcılar ayrıca yeni kısıtlamalar nedeniyle “sizin için öğeler” ve “takip eden” bölümleri altında daha az öneri görebilecek. Bu da Tumblr’ın hassas içerik konusunda daha az risk alması anlamına geliyor.ABD’de polisler Mustang Mach-E kullanacak
Polisler Mustang Mach-E kullanmaya başlıyor
New York City, 184 adet tamamen elektrikli Mustang Mach-E satın aldı ve hepsi de kanun yaptırımı ve acil müdahale amaçları için kullanılacak. Bu hareket, şehrin 2022’de 1.250’den fazla elektrikli araç satın alma planlarının bir parçası oldu. Bu da, 420 milyon dolarlık bir yatırımın yardımıyla “şehir çapında iklim emisyonlarını büyük ölçüde azaltmak” için daha büyük bir çabanın parçası niteliğinde. Yerel NYC hükümeti yaptığı duyuruda, Mach-E’lerin New York Polis Departmanı (NYPD), New York Şehri Şerif Ofisi, Düzeltme Departmanı, Parklar ve Rekreasyon Departmanı, Çevre Koruma Departmanı tarafından kullanılacağını söyledi. NYC Acil Durum Yönetimi, DCAS Polisi ve Baş Tıbbi Muayene Ofisi. 30 Haziran 2022’ye kadar belediye tarafından teslim alındıktan sonra bu ajansların gazla çalışan araçlarını değiştirecekler. NYC ayrıca, Mach-E alımının bugüne kadarki en büyük EV alımının bir parçası olduğunu söyledi, ancak durum uzun süre böyle olmayabilir. Şehir ayrıca önümüzdeki beş yıl içinde herhangi bir zamanda 250 Tesla Model 3 aracı satın alma seçeneğini de onayladı.Samsung katlanabilir ürünlerde artış yaşadı
Samsung katlanabilir ürün grubunda hızlı büyüyor
Samsung, katlanabilirler teknolojide lider olmayı başardı. Ancak üçüncü nesil cihazları piyasaya çıkana kadar, şirketin önemli bir başarı ve geniş çapta benimsenmesi olmadı. Daha düşük fiyatlandırma, geliştirilmiş tasarımlar ve S Pen desteği, satışları, Samsung’un 2021’de 2020’ye göre dört kat daha fazla katlanabilir ürün gönderdiği noktaya kadar etkiledi. Bu rakamlar, analistlerin üç kat artış beklentilerini aştı. Samsung ayrıca, Z Fold 3 ve Z Flip 3’ün 2020’de tüm Samsung katlanabilir cihazlarının toplam satışlarını geçmesinin yalnızca bir ay sürdüğünü bildirdi. Samsung’un katlanabilir cihazlarının bir hayranı olarak, bu eğilim cesaret verici ve muhtemelen daha da ileri gitmesine yol açacak. Z Flip 3’ün 1.000 dolarlık fiyatıyla Samsung, Galaxy Note 20’ye kıyasla Galaxy Z Flip 3 için akıllı telefon markalarını değiştiren tüketicilerde yüzde 150’lik bir artış gördü.Dijitalleşme tiyatroyu nasıl değiştiriyor?
Bundan 27 yıl önce teknoloji ile ilişkisini, “bilgisayarla daha yeni tanışıyordum ve VHS kasetlerden örnek performanslara bakıyorduk” sözleriyle ifade eden Tekand, “Bunu söylememin sebebi seyirci tam da o zamanlarda değişmeye başladı. Şu anki mevcut seyircilerin çoğu başka bir medya kullanarak aslında hayatla ilişkilenen bir seyirci ve canlı olanla ilişkileri değişmiş bir seyirci” diye devam ediyor.

Koray Bahar: Daha iyi bir dijital bankacılık mümkün

Sigorta Cini’nin Boğaziçi Reasürans Brokerliği ile işbirliği ne anlama geliyor?
Sigorta Cini, müşterilerinin ihtiyaçlarını kişiye özel olarak analiz ediyor
Reasürans şirketleri, sigorta şirketlerini sigortalayan şirketler olarak bilinir ve sigorta-reasürans şirketi ilişkisi vurgulandığında genellikle daha köklü ve kurumsal bir ilişki söz konusudur. Lacivert elbiseli bir ortamdan bahsedebiliriz. Dolayısıyla bu işbirliği açıklandığında da ilk baktığım yer kurumsal taraf oldu. “Kurumsal müşterilerin sigorta ve reasürans ihtiyaçlarında Boğaziçi Reasürans Brokerliği’nin deneyimi ile daha uygun çözümler sağlanacak” ifadesi bir fikir verdi. “Sigorta Cini ile Boğaziçi Reasürans Brokerliği birlikte dijital pazarlama, ürün geliştirme, dağıtım kanallarını farklılaştırma gibi konularda sinerji oluşturmayı hedefliyorlar” ifadesi ise, bu işbirliğini daha çarpıcı hale getiriyor.
TÜBİSAD Türkiye’nin dijitalleşme notunu açıkladı!
Türkiye’nin dijital dönüşümü hız kazanıyor
Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) Türkiye ekonomisi ve toplumunun dijitalleşme durumunu inceleyen ve her yıl yayınlanan “Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2021 Raporu”nu kamuoyuna açıkladı. İş dünyası mensupları tarafından doldurulan anketler ve 139 ülkeden alınan verilerin analiz edilmesiyle oluşturulan rapor, dönüşüm, ekosistem, yeterlilik, kullanım olmak üzere dört ana bileşen ve 10 farklı boyutta Türkiye’nin dijitalleşme performansını ortaya koyuyor.

Rapordan öne çıkan bulgular şöyle sıralanıyor:
- 2021 yılında Türkiye’nin dijitalleşme notunun, ekosistem, yeterlilik, kullanım ve dönüşüm olmak üzere dört bileşeninin tamamında 2020 yılına kıyasla olumlu değişim gözleniyor. 2021 endeksini oluşturan dört ana bileşen arasında “Yeterlilik” ve “Kullanım” bileşenleri dijitalleşme notunu aşağı çekerken, “Ekosistem” bileşeni de endeksi olumsuz etkiledi. Raporda Türkiye’nin dijitalleşmesinin önündeki en ciddi engel ekosistem olarak tanımlanırken, “Ekosistem” bileşeninin “Yasal Zemin ve İşleyiş” ile “Yenilik ve Yatırım Ortamı” olmak üzere iki boyutta geçen yıla kıyasla iyileşme yaşandığına dikkat çekiliyor.
- Dijitalleşme endeksini oluşturan “Yeterlilik” bileşeni
ekonominin dijitalleşmeye hazır ve yeterli olup olmamasını gösteriyor. Yeterlilik bileşeninin gelişim hızı diğer bileşenlere oranla düşük seyrediyor. - Endeks hesaplamasında kullanılan “Altyapı” boyutu, “Dijitalleşen Ekonomi” boyutundan sonra en düşük performansın görüldüğü boyut olarak değerlendiriliyor. Ayrıca “Altyapı”daki iyileşme hızı da düşük seyrediyor. “Satın Alınabilirlik” boyutundaki performansın güçlü olduğu ifade edilirken 2020 yılındaki 4,54 olan değer 2021 yılında daha da iyileşerek 4,63’e yükselmiş bulunuyor.
- Kullanım bileşeni “Bireysel”, “İş Dünyası” ve “Kamu” olmak üzere üç alt boyutta incelenirken, her üç boyutun notlarının birbirine yakın olduğu görülüyor. “Kamu Kullanımı” 10 alt boyutu itibariyle Türkiye Dijital Dönüşüm Endeksi’nde en hızlı gelişme görülen boyut olmuş durumda.
- “Dönüşüm” bileşeninin iki alt boyutu olan “Dijitalleşen Ekonomi” ve “Dijitalleşen Toplum” geçen yıla kıyasla olumlu gelişme kaydetmiş bulunuyor. Bununla birlikte “Dijitalleşen Ekonomi” Türkiye Dijital Dönüşüm Endeksi’ni en çok aşağı çeken boyut olmuş durumda. Bu veri iş dünyasında var olan değişim arzusunun daha da desteklenmesi gerektiğine işaret ediyor.
- Koronavirüs salgını, ekonomik ve toplumsal hayatın mümkün olan en az hasarla devam ettirilebilmesinde dijital teknolojilerin belirleyici bir önemde olduğunu gösteriyor. Bu çerçevede, TUBİSAD Dijitalleşme Endeksi’nin bu yılki raporunda Koronavirüs salgınının BİT sektörüne etkisini değerlendirmek üzere BİT sektöründeki lider firmaların üst düzey yöneticileri ile bir anket çalışması yapıldı.
- 5 üzerinden yapılan değerlendirmelere göre, Koronavirüs salgınının
sektör üzerinde önemli bir olumsuz etkisi olmadığı görülüyor: - Koronavirüs salgını sırasında açıklanan desteklerden sektörün genelde çok fazla yararlanmadığı görülüyor.
- Sektörün salgında değişen iş koşullarına uyumu güçlü oldu.
- BİT sektöründe salgın sırasında istihdam artışı yaşandı.
- Firmaların faaliyetleri açısından BİT’in öneminde görülen artışın salgın sonrasında da devam etmesi bekleniyor.
- Dijital dönüşüm ihtiyacının hızlanmasıyla birlikte BİT sektöründeki gelişmenin
olumlu seyretmesi bekleniyor.
VakıfBank “Hack to the Future” kodlama maratonu başlıyor!
VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, etkinliğe ilişkin değerlendirmesinde, “Bankacılığın geleceği dijitalleşme ve sürdürülebilirlik etrafında şekilleniyor. VakıfBank olarak yapay zeka, blockchain, nesnelerin interneti, makine öğrenmesi gibi teknolojilerin müşterilerimiz için hayatı kolaylaştıracak ürün ve hizmetlere dönüştürülmesi konusunda yoğun çaba harcıyoruz.
Aynı zamanda sürdürülebilir bankacılık alanında öncü rol üstleniyoruz. Bu yıl dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odağında gerçekleştirdiğimiz üçüncü ‘Hack to the Future’ etkinliği ile gençleri bir kez daha finans dünyasının geleceğinde söz sahibi olmaya davet ediyoruz. Hem onların yenilikçi yaklaşımlarından besleniyor hem de finans ve teknoloji alanındaki güçlü birikimimizle gençlerimizin deneyim kazanmasına ve kendilerini geliştirmesine destek oluyoruz” ifadelerini kullandı.
Yarışmaya katılacak ekipler, bu yılın ana temaları olan dijital bankacılık kullanıcı deneyimi ve tasarımı, yeni nesil müşteri iletişimi, yenilikçi ürün ve hizmetler ile sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik alanlarında yenilikçi fikirler geliştirerek, projelendirecek. İlk kez VakıfBank hackathon organizasyonunda kodlanarak üretilmiş olması istenen fikirler, bilgi ve bilişim teknolojileri, dijital çözümler, finans, girişimcilik gibi alanlarda uzman isimlerden oluşan jüri tarafından değerlendirilecek. Dereceye girenler toplamda 85 bin TL ödül kazanacak.Schneider Electric, 2022 inovasyon zirvesi’nde iş dünyasını konuşacak!
Dünyanın En Sürdürülebilir Şirketi Schneider Electric oldu
Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümüne önderlik eden ve Corporate Knights tarafından 2021 yılında Dünyanın En Sürdürülebilir Şirketi seçilen Schneider Electric iş dünyası, kamu sektörü ve teknoloji alanındaki liderleri birinci çevrimiçi ve çevrimdışı Orta Doğu ve Afrika 2022 İnovasyon Zirvesi’nde bir araya getiriyor.

Workcube 2022’de yüzde 100 büyüme hedefliyor
Workcube 2022’de rekor büyüme gerçekleştirecek
Workcube Türkiye Yöneticisi Olgar Ataseven, şu anda dünyadaki tüm şirketlerin bulut tabanlı ve bütüncül çözümlere yani Workcube ya da Workcube benzeri uygulamalara geçmek için büyük çaba içerisinde olduğunu belirterek, “Workcube bu konuda, uçtan uca dijitalleşme sağlamak üzere konumlanan dünyada en iyi ürünlerden biri, hatta en iyisi olduğunu söyleyebilirim” dedi. 17 Kasım’da lansmanını gerçekleştirdikleri Workcube Holistic ile gelecek dönemde eksponansiyel bir büyümeye imza atmayı planladıklarının altını çizen Ataseven, “İşletmelere uçtan uca dijitalleşmeyi sunabilen tamamen Web tabanlı bir İş platformu olmamız ve hem teknolojik hem de fonksiyonel genişlik anlamında rakibimizin olmaması sebebi ile önemli bir pazar payı yakaladık ve bu trend artarak devam ediyor. 2022’de de USD bazında en az %100 bir büyüme olacağını öngörüyoruz. Pandeminin yarattığı koşullar işimizde booming etkisi yarattı” dedi.5 ülkede ortak çalışma ofisleri, HUB’lar açacağız!
2022 için Workcube olarak yurt dışı beklentilerinin de oldukça yüksek olduğunu belirten Ataseven, “Yurtdışı açılımlarımızda başta Almanya, İsviçre ve ABD olmak üzere 5 farklı ülkede yeni Catalyst HUB’lar açacağız. Bu ülkelerde Workcube etrafında oluşturacağımız iş ekosisteminin faydalanmasına açacağımız HUB’larda hem ortak satış, proje yönetimi hem de eğitim faaliyetlerimizi iş ortaklarımız ile birlikte yürüteceğiz. Bu zaten halihazırda Türkiye’de uyguladığımız bir model.
Türkiye’nin ilk fijital yapay zeka zirvesi 11 Şubat’ta gerçekleştirilecek
Türkiye’nin ilk yapay zeka zirvesi: Tomorrow Summit
11 Şubat’ta düzenlenecek olan zirve dijital platformlardan herkese açık ve ücretsiz olarak yayımlanacak. Tüm gün sürecek zirvenin ardından AITS Awards’ta başarılı yapay zeka projelerine imza atan markalar sahneye çıkarak ödüllerini alacak.
OCR Labs Türkiye’deki dijital kimlik doğrulama ihtiyacını giderecek!
OCR Labs, Türkiye’deki faaliyetlerini büyütüyor
Geliştirdiği kimlik doğrulama teknolojileriyle veri güvenliği ve dolandırıcılığa karşı koruma sağlayan OCR Labs, Türk kullanıcıları dünyanın herhangi bir yerinden sadece kimlikleri ve akıllı telefonlarıyla güvenle doğrulayabiliyor. Şirket, OYAK Yatırım ile kurduğu işbirliğinden güç alarak Türkiye’deki şirketlerin gelişmiş yasal düzenlemelere uyumlu şekilde uzaktan müşteri edinim ihtiyaçlarını karşılayabilmek için özel bir çözüm geliştirdi.
Red Hat, Ansible Automation’ı Microsoft Azure’da sunuyor
Red Hat, Ansible Automation’ı Microsoft Azure’de sunuyor
IDC’nin raporuna göre, “şirketlerin neredeyse tamamı (yüzde 97), her alanında otomasyonu etkili bir şekilde kullanabilmelerini engelleyen önemli bariyerlerin olduğunu belirtiyor. 2023’e kadar doğru araçlara ve becerilere sahip BT/Sec/DevOps ekipleri oluşturmak için gerekli miktarda yatırım yapılamamasından ötürü birçok BT otomasyon çalışması ertelenecek veya tamamen başarısız olacak. Asıl hedef ise her ölçekte tutarlı, uyumlu ve işbirliğine dayalı otomasyon sağlamak.”

Erişilebilirlik
Red Hat Ansible İş Birimi Genel Müdürü ve Başkan Yardımcısı Joe Fitzgerald, konuyla ilgili şunları söylüyor: “İçinde bulunduğumuz periyodu otomasyonun dönemi olarak adlandırıyoruz. Üretimden lojistiğe kadar diğer alanlarda olduğu gibi otomasyon, uygulamaları hibrit bulut ölçeğinde inşa etmek ve işletmek için gerekli operasyonel ölçeklenebilirliği sağlayan tek teknoloji olma özelliğini taşıyor. Dünyanın dört bir yanındaki müşteriler bunun farkına varıyor ve birçok farklı seçeneği araştırıyor. Ancak şirketlerin otomasyon ihtiyaçları, iş yüklerini veya altyapıyı oluşturmaktan ya da ortadan kaldırmaktan çok daha fazla oluyor. Sürekli BT yönetimine odaklanan herhangi bir operasyon ekibinde yer alıyorsanız otomatikleştirilmiş altyapı sağlamak, tek başına yeterli olmayacaktır. Ansible Automation Platform, DevOps ve ITOps’a uygulama yaşam döngüsünün her aşamasını istenilen ölçekte otomatikleştirme ve yönetme imkanı sunuyor. Ancak aynı zamanda NetOps, SecOps ve FinOps’a uygulamayı ulaştırmaktan bağımsız olarak yürütülmesi gereken birçok görevi otomatikleştirme yeteneği veriyor.” Microsoft Azure Core Ürünleri ve Tasarımı Kurumsal Başkan Yardımcısı Erin Chapple ise “Red Hat Ansible Automation gibi açık kaynak otomasyon teknolojilerini Microsoft Azure’a entegre ederek müşterilerimizin gelecekteki iş ihtiyaçlarını karşılamak için otomasyonu daha iyi ölçeklendirebilmesini, mevcut uygulamaları geliştirebilmesini ve otomasyon kültürünü uygulayabilmesini sağlıyoruz. Red Hat ile devam eden iş birliğimiz, inovasyonu müşteriler için mümkün olduğunca ulaşılabilir ve verimli hale getiriyor” diyor.Paratika’dan dijital dönüşüm konusunda bir ilk!
Ödeme altyapıları Paratika’ya emanet
Online platform üzerinden girişimcilerin ve onlara destek olmayı seçen yatırımcıların yatırım ve ödeme işlemlerinin devlet kontrolünde, güvenilir ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmesi ihtiyacına Takasbank iş ortaklığı ile cevap veren Paratika, Türk girişimcilik ve yatırımcılık ekosisteminde yepyeni bir dönem başlattı. Türkiye’de ve dünyada bir ilk olma özelliği taşıyan projede tüm online ödeme süreçleri Paratika tarafından ülkemizdeki regülasyonları ve paydaşların ihtiyaçlarını gözeterek, toplumsal fayda ve girişimcilik ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi hedeflenerek tasarlandı.
Metaverse dünyasına merhaba diyenler!
Açıklar, yazılımın doğasında var
Yazlımın doğasında bu var. Önemli olan çıkan açıkların hızlı bir şekilde giderilebilmesi için iyi bir destek yapısının olması. Açık kaynak yazılımların bu konuda avantajı var çünkü sadece belli bir grup değil, çok geniş bir kesim tarafından gözetim altında tutuluyor.


Yılbaşındaki tüketim çılgınlığı otomotiv sektörünü vuracak!
Kriz otomobillerde teknoloji diyetini mecbur kıldı
Otomotiv yedek parça sektörünün başlıca oyuncularından olan Motor AŞİN, salgın ile beraber baş gösteren çip krizine dair açıklamalarda bulundu. Sıfır araç tedarikinde büyük problemler yaratan çip krizinin bir süre daha devam edeceğine, hatta bu krizin daha da büyüyebileceğine değindi. Çözüm bulunsa dahi, bunun sektöre hemen yansımasının mümkün olmadığına, 3 ile 6 ay arasında bir süreye ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekildi.
Yılbaşındaki tüketim çılgınlığı otomotivi tekrar vuracak
Salgının ilk dönemlerinde, 2020 yılının Mayıs ayında açıklanan verilere göre çip krizi sebebi ile 3 milyondan fazla üretimin karşılık bulmaması ile beraber 110 milyar dolarlık bir zarardan bahsediliyordu. Çip krizinin katlanarak büyümesi ile zararda da görülen artışa vurgu yapan Aşçı, “Yeni açıklanan veriler otomotiv sektöründe 210 milyar doları aşan bir üretim kaybından bahsediyor. Çip krizinin sadece otomobil sektörünü değil, tüketici elektroniğini de etkilediği göz önünde bulundurduğumuzda, küresel ekonomiye maliyetinin 500 milyar dolar civarında bir zarar getirdiği söz konusu. Ne yazık ki tüm iyimser tahminler karşılığını bulmadı. Öte yandan yılbaşının gelmesiyle her sene sonunda olduğu gibi bir tüketim çılgınlığı ile karşılaşacağız. Kasım ve Aralık aylarında tüketici elektroniğine olan talep pik yapacağı için çip üreticileri, üretimini tekrar bu yöne kaydırmak durumunda kalacak, bu üreticilerin ürettiği çiplerin yalnızca yüzde 10'u otomotiv endüstrisi için ve otomotiv üretimi ilk öncelikleri değil. Tüketici elektroniğinden çok daha yüksek kar elde ediyorlar.” ifadelerine yer verdi. Ortaya çıkan bu krizin derinlerinde küresel ısınmanın yattığına dikkat çeken Aşçı, “Uzakdoğu üreticileri Amerika’yı, Amerikalı üreticiler Uzakdoğu’yu suçluyor. Fakat Avrupa'daki araştırmacılar, konunun küresel ısınma ve kuraklıkla da ilintili olduğuna dikkat çekiyorlar. Çip krizi sadece fabrikaların yapılıp, kapasitenin artırılması ile çözülebilecek bir problem değil. Küresel ısınmanın sebep olduğu kuraklık gibi durumlar için de uzun vadede çözümler yaratılması gerekiyor.” dedi.IFS, iklim değişikliğine karşı çalışmalarını hızlandırdı!
Dijital dönüşüm sürdürülebilir bir gelecek için büyük önem taşıyor
Dünyanın karşı karşıya kaldığı iklim değişikliği ve hava kirliliği gibi zorlukların üstesinden gelinmesinde dijital dönüşüm büyük önem taşıyor. Dijital dönüşüm alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden biri olan IFS, yürüttüğü çalışmalarla iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilirlik alanlarına öncülük ediyor.
Güçlü sürdürülebilirlik hedefleriyle öne çıkıyor
IFS geçtiğimiz aylarda kendi operasyonlarını iyileştirmek, müşterilerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarını sağlamak ve aynı zamanda çevre duyarlılığını geliştirmek adına endüstride genel anlamda etki yaratmak için bir plan aracılığıyla sürdürülebilirlik hedeflerini açıkladı. IFS, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda odaklanacağı eğitim, karbon emisyonlarını düşürme, filantropi, çalışanlar ve yönetim olmak üzere birkaç alan belirledi.

Müşterilerinin sürdürülebilirliğini geliştirmek için çalışmalar yürütüyor
IFS, geçtiğimiz Mart ayında müşterilerinin en son teknolojilerden faydalanmaları ve modüler bir şekilde şirket içi altyapılarında ya da bulut ortamında kullanıma alabilmelerini ve böylece gereksiz bilgi işlem ve depolama alanı kullanımını azaltmalarını sağlayan IFS Bulut’u kullanıma sundu. IFS Bulut geleneksel veri merkezlerine göre bilgi işlem açısından yüzde 52 ila 79 arasında, depolama açısındansa yüzde 71 ila 79 arasında daha fazla enerji tasarrufu sağlıyor. Ayrıca IFS Bulut kapsamında müşterilerinin kendi sürdürülebilirlik hedeflerini ve taahhütlerini izlemeleri, yönetmeleri raporlamaları için sürdürülebilirliği yönelik bir modül bulunuyor. IFS Bulut’un bağlandığı değer zincirlerinde birçok bilgiyi barındıran bu modül IFS Bulut müşterilerine standart bir özellik olarak sunuluyor.IFS, Okyanusların Koruyucusu ile güçlerini birleştiriyor
IFS, sadece kendi içinde ya da müşterileri için değil, tüm dünya için sürdürülebilirliğin bir gündem maddesi olmasını istiyor. Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler’in Okyanusların Koruyucusu olarak tanıdığı Lewis Pugh’u IFS Sürdürülebilirlik Elçisi olarak görevlendirdi. Atamanın ardından Pugh konuyla ilgili, “Hükümetlerin, şirketlerin ve bireylerin hepsinin olumlu bir değişim yaratmada rol oynamasına ihtiyaç var. IFS ekibi gibi sürdürülebilirlik konusunu açıkça ciddiye alan bir şirketle çalışmaktan dolayı gurur duyuyorum. Müşterilerinden ve iş ortaklarından oluşan ekosistemleriyle etkileşim kurma becerisine sahip olmak, geniş bir etki yaratma fırsatı sunar. Günümüzde iklim krizi, dünya üzerindeki yaşamı tehdit eden bir noktaya gelmiştir. Şu an herkesin elini taşın altına koyması gerekmektedir.” açıklamasında bulundu.Tüm kartlarınıza ve kampanyalara tek uygulamadan ulaşın!
Nasıl kullanılır?

- Banka veya anlaşmalı Marka kartlarındaki puanları/bakiyeleri tek bir uygulamadan takip etmelerini sağlar.
- Kartlarındaki puanları veya bakiyeleri tek başına ya da birleştirerek, Türkiye’nin en değerli markalarının dijital hediye çeklerini/ürünlerini satın almasını sağlar.
- Kartlarındaki puanların veya bakiyelerin yetersiz olduğu durumlarda kalan ödemeyi banka kartlarından tamamlamasını sağlar.
- Türkiye’nin en değerli markalarının kampanyalarına tek bir uygulamadan katılmayı sağlar.
- Satın aldığı veya kampanyadan kazandığı ödülü anında teslim almasını sağlar.
- Ciro ve karlılık artışı için yeni bir pazar sağlar.
- Yeni müşteriler kazandırır.
- Marka bilinirliliğini artırır.
- Minimum maliyet ile hızlı kampanya oluşturma olanağı sağlar.
- Tiko Puan çözümü ile pazarlama giderlerinde ve çalışan ödüllendirmede %39’a yakın vergi avantajı sağlar.
- Sadakat kart sistemleri sahibi ise; biriken puanların harcanması için avantajlı ve düşük maliyetli bir kanal oluşturur.