Hidrojen Vadisi Projesi en yüksek AB hibe desteğini aldı

0
Güney Marmara Hidrojen Kıyısı Platformu’nun ilk somut adımlarından Güney Marmara Hidrojen Kıyısı Vadi Projesi’nde “sadece yeşil hidrojenin değil türevlerinin üretimine de” odaklanılacak. Ayrıca Türkiye’nin dışarıya bağımlı olduğu amonyak gibi hidrojen türevleri yeşil yöntemlerle ve öz kaynaklarla imal edilebilecek.

Hidrojen Vadisi Projesi bugüne kadar en yüksek AB hibesini aldı

Sabancı Üniversitesi’nin ve TÜBİTAK’ın da dahil olduğu 13 ortaklı proje, Türkiye Çerçeve Programları içinde bugüne kadar tek seferde alınan en yüksek AB Katkılı hibe ile desteklenmeye hak kazandı. 5 yıl sürmesi planlanan projenin, temiz hidrojen üretimi ve kullanımına, buna ilişkin teknoloji-odaklı altyapıların gelişimine ve Türkiye’nin bu alandaki potansiyelinin güçlendirilmesine önemli katkı sağlaması öngörülüyor. Bölgesel bir hidrojen ekonomisinin gelişiminin desteklenmesi amaçlanan Temiz Hidrojen Ortaklığı (Clean Hydrogen Partnership) 2022 yılı sonuçlarına göre, Türkiye’den Sabancı Üniversitesi ile birlikte 13 ortağın yer aldığı “HYSouthMarmara” akronimli proje” desteklenmeye hak kazandı. Toplam bütçesi 36 Milyon Euro olan proje ile Türkiye Çerçeve Programları tarihinde bir ilk gerçekleşti ve tek seferde 7.455.625 Avro tutarındaki en yüksek Avrupa Birliği yani AB hibesi sağlandı. Sabancı Üniversitesi’nin bu projedeki rolüHidrojen Vadisi iş planında yol haritasının belirlenmesine katkı sağlanması, kurulacak olan vadinin enerji ve iklim alanlarındaki çok boyutlu katkılarının analiz edilmesi ve raporlanması, lojistik süreçlerinin oluşturulması ve vadinin orta uzun vadede genişleme stratejisine katkı sağlanması, yeşil hidrojen üretimi için elektrolizör kurulumu ve devreye alınmasında bilimsel ve teknik destek verilmesi, projenin yaygın etkisini artırmaya yönelik çalışmaların gerçekleştirilmesi, iletişim stratejisinin oluşturulması, çalıştaylar ve etkinliklerin organizasyonu olarak belirlendi.

500 Ton yeşil hidrojen üretilerek sanayide kullanılacak

Proje kapsamında, Balıkesir’de Enerjisa Üretim’in sahasında üretilecek minimum 500 ton yeşil hidrojenin, Linde Gaz tarafından taşınarak Hidrojen Peroksit, Kale Seramik, Şişecam ve Eti Maden’in tesislerinde kullanılması hedefleniyor. Proje ile sadece yeşil hidrojen üretimine değil türevlerinin üretimine de odaklanılacak. Bu kapsamda Türkiye’nin ithalatına bağımlı olduğu metanol ve amonyak gibi hidrojen türevlerinin yeşil yöntemlerle ve kendi kaynaklarıyla üretilmesi amaçlanıyor. Aynı zamanda proje kapsamında Dünya rezervlerinin yüzde 73’üne sahip olduğumuz ve hidrojen ekonomisinde önemli bir yer tutan bor mineralinin hidrojen depolamadaki avantajlarının Balıkesir’de kurulacak Sodyum Bor Hidrür Tesisi yatırımıyla incelenmesi öngörülüyor. Konu hakkında değerlendirmede bulunan Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici şunları söyledi: “Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en tanınan ve takdir edilen araştırma üniversitelerinden biri olmayı hedefliyoruz. Fakültelerimizde ve merkezlerimizde, öncü ve ses getiren araştırmalar yürütüyor ve bu çalışmalar için yurt içi ve yurt dışı kaynaklardan yüksek oranda proje desteği alıyoruz. Temiz enerji alanında tüm dünyada en öncelikli konulardan biri olan yeşil hidrojen üretim, depolama ve dağıtım teknolojilerine yönelik bu proje ile üniversitemizin bilimsel araştırma kapasitesini daha da geliştirebilmeyi ve uygulamalı alanlara yöneltebilmeyi hedefliyoruz. Proje kapsamındaki sanayi ortaklarımızla birlikte bu çok önemli alana katkı yapıyor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”

Octet’in Türkiye CTO’su belli oldu!

0
FinTech şirketlerinden Octet’in Türkiye CTO’su Fatih Gökhan Sevgen oldu. Finans deneyimini, teknolojik ve müşteri hizmetleri ile buluşturarak, şirketlere tahsilat ve ödeme çözümleri sunan Octet Türkiye’nin teknoloji stratejilerinin ve çözümlerinin geliştirilmesinde artık Fatih Gökhan Sevgen görev alacak.

Fatih Gökhan Sevgen kimdir?

Yüksek lisans eğitimini Bilişim Sistemleri Mühendisliği alanında tamamlayan Fatih Gökhan Sevgen, profesyonel iş hayatına yazılım uzmanı olarak 2010 yılında başladı. Turizm, iletişim ve finans sektörlerinde teknoloji ve yazılım projeleri geliştiren Sevgen, geçmişte LC Waikiki, Jolly Tur gibi markalarda görev aldı. Yazılım ve teknoloji alanındaki deneyimiyle 2018 yılında Figopara’da fintech dünyasına giriş yapan Sevgen, ödeme sistemleri, tedarikçi finansmanı ve skorlama gibi alanlarda projeler üretti. Şirketlerin teknolojik dönüşüm süreçlerinde aktif bir şekilde rol alan Sevgen, tecrübesi ve vizyonuyla çalıştığı şirketleri ileri bir seviyeye taşıdı.

Argo AI kurucuları otonom sürüş girişimi kurdu

Argo AI’nın kurucuları, yeni bir otonom sürüş işi başlatıyor. Pittsburgh merkezli şirket, Ford ve Volkswagen’in geçen Ekim ayında finansmanı kestiği son birkaç ayda otonom araç sektörünü etkileyen belirsizliğin en büyük kayıplarından biri haline geldi. Şimdi ise Bryan Salesky ve Pete Rander sıfırdan yeni bir şirket kurmaya hazırlanıyorlar ve halihazırda yaklaşık 50 kişiyle işe almaya başladılar. Raporlara göre, en son girişimlerinin kamyon taşımacılığı ve araba çağırmaya odaklanması bekleniyor. Halihazırda yatırımı güvence altına aldıkları iddia ediliyor ve destekçinin kimliği henüz açıklanmasa da otomobil üreticisi olmadığı anlaşılıyor. Argo AI’da olduğu gibi girişim Pittsburgh, Pensilvanya’da olacak. Aynı zamanda Ford’un otonom sürüşe adanmış yeni bölümü Latitude AI’nın da evi olacak. Salesky ve Rander kendi kendine sürüş alanında geniş deneyime sahip olsalar da, son birkaç ayda aşırı miktarda tanık olduğumuz için yeni bir girişim başlatmak için özellikle zor bir zaman.

Minima ve Inferrix IoT güvenliği için anlaşmaya vardı

Blockchain ve IoT altyapısında yenilikçi şirketler olan Minima ve Inferrix, akıllı binalar ve akıllı şehirler için IoT bağlantısı ve varlık yönetimi alanında çığır açan bir yeniliğe öncülük etmek için güçlerini birleştirdi. Ortaklıkları sayesinde, Minima’nın son teknoloji merkezi olmayan mobil yerel blok zinciri teknolojisi, potansiyel olarak Inferrix’in etkileyici IoT uç noktası ve yapay zeka ürünleri dizisiyle entegre edilecek. Bunlar, Ticari Gayrimenkulde Akıllı Bina ve Sürdürülebilirlik için özel olarak tasarlanmış kablosuz sensörleri, denetleyicileri ve akıllı ağ geçitlerini içeriyor. İki şirket birlikte, IoT’ye yaklaşımında devrim yaratmayı ve daha bağlantılı, verimli ve akıllı bir geleceğin yolunu açmayı hedefliyor. Ortaklığın amacı, tüm sensörler arasında güvenli ve verimli iletişim ve hastaneler gibi görev açısından kritik verilerin korunmasını sağlayarak benzersiz IoT çözümlerinin geliştirilmesini keşfetmektir. Hastane kampüsü operasyonlarına yenilikçi bir yaklaşımla başlayarak, sürekli blockchain güncellemelerini kullanarak doğru zamanda doğru yerde olduklarından emin olmak için hastane genelinde tıbbi ekipmanların izlenmesini keşfetmeye çalışıyorlar. Operasyonel optimizasyon için veri toplama ve mühendisliği iyileştirmek ve hastalar için en yüksek kalitede bakım sağlamak için hem aktif sağlık ekipmanı hem de pasif bina altyapısı dahil olmak üzere çeşitli varlıklar tarafından üretilen verileri onaylamayı planlıyorlar. Ortaklık aynı zamanda park rezervasyon sistemi tarafından üretilen ve dağıtılan son teknoloji NFT’lerin yardımıyla park tahsisini optimize ederek ziyaretçi deneyimini geliştirmek için bir dizi yeni çözüm sunmayı planlıyor.

ABD sarsıldı! Signature Bank kapatıldı! Kripto para dünyasında neler olacak?

0
ABD finans sektöründe yaşanan gelişmeler yatırımcıları tedirgin etmeye başladı. Geçtiğimiz günlerde iflasını açıklayan Silicon Valley Bank’in ardından kripto şirketleriyle çalışan ve ABD’nin en büyük 16. bankası olan  Signature Bank, de kapatıldı. Kripto dünyasında neler yaşanacak?

Singature Bank kapatıldı

Kapatılmasına neden olarak düzenleyici kurumların , sistematik risk sebebiyle kapatılma kararı verdiği öğrenildi. Hazine Bakanlığı, Federal Rezerv yönetimi ve FDIC, ortak bir basın bülteniyle bu kararı açıkladı. Kararda Signature Bank için de benzer bir sistemik risk olduğu belirtildi ve bankanın bugün devlet kiralama otoritesi tarafından kapatıldığı ifade edildi. Kararda, tüm mevduat sahiplerinin durumunun gözetileceği ve vergi mükelleflerinin hiçbir zararının olmayacağı vurgulandı. Signature Bank, 31 Aralık 2022 tarihi itibariyle toplam varlıkları 110.4 milyar doları civarında olan, 6 binden fazla çalışanı bulunan ve kripto para birimleriyle işlem yürüten büyük bir bankaydı. Ancak bu banka da Silicon Valley Bank gibi iflas etmek zorunda kaldı.

Kripto Yatırımcıları Endişeli

ABD’deki bankacılık krizi, özellikle kripto para birimi yatırımcıları arasında endişeye sebep oldu. Bunun nedeni ripto para birimi yatırımcıları, kripto para birimleriyle ilgili işlemler yürüten bankaların iflas etmesinin, kripto para birimlerinin de değer kaybetmesine sebep olabileceğini düşünüyorlar. Kripto para piyasasındaki yatırımcılar, bankaların kapatılması nedeniyle endişe içinde. Zira bankalar, kripto para piyasasında büyük rol oynuyor. Özellikle Signature Bank, kripto para borsalarına hesap açılmasında önemli bir rol üstleniyordu. Bankaların kapatılması, piyasalarda güven kaybına yol açtı. Yatırımcılar, ellerindeki kripto paraların güvende olup olmadığı konusunda endişe duyuyor. Bu nedenle, kripto para piyasasında güveni yeniden tesis etmek için atılacak adımlar merakla bekleniyor.

Elon Musk, Silicon Valley Bank’a Talip Oldu İddiası

Silicon Valley Bank’ın iflas etmesi ve iflasını açıklamasının ardından, birçok yatırımcı ve müşteri yeni bir ekonomik krizin kapıda olup olmadığını düşünmeye başladı. Bu krizdeki büyük bankaların devlet tarafından kurtarılması gerektiğini söyleyen bazı kişiler Twitter’ın bankayı satın alması gerektiğini ve dijital hale getirmesi gerektiğini öne sürdü. Fakat henüz resmi bir adım gelmedi. ABD’de bankacılık sektöründe yaşanan gelişmeler, özellikle kripto para birimi yatırımcıları arasında endişeye sebep oldu. Signature Bank’ın kapatılması, bankacılık sektöründe kriz olabileceği endişelerini artırdı. Ancak bu durumun ne kadar büyük bir krize sebep olacağı henüz belli değil. Özellikle kripto para birimi yatırımcıları, bu krizin kripto para birimlerinin değerini olumsuz etkileyeceği endişesini taşıyorlar. Ancak uzmanlar, krizin etkisinin sınırlı kalacağını ve kripto para birimleri piyasasının bu durumdan hızlı bir şekilde toparlanabileceğini söylüyorlar.

Akıllı teknoloji su dağıtımında nasıl devrim yaratabilir?

0
İngiltere ve Galler’deki su sistemi, tıkanıklıkları izlemek ve işaretlemek için kullanımda olan on binlerce sensör ve değişen su kalitesini izlemek için karmaşık veri toplama mekanizmaları ile tamamen modern teknoloji kullanımına bağımlı. Ek olarak, veriler halihazırda savunmasız müşterileri belirlemek ve ek desteğe ihtiyaç duyanlara özel hizmetler sunmak için kullanılıyor. Ancak artan talep ve iklim değişikliği bağlamında faaliyet gösteren eskiyen büyük boru hatları ile sektör, hemen harekete geçmeyi gerektiren inkar edilemez ve acil sorunlarla karşı karşıya. Su şirketleri, dünyanın etrafını 13 kez dolaşabilecek bir kanalizasyon şebekesiyle İngiltere ve Galler’de 50 milyondan fazla haneye içme suyu ve kanalizasyon hizmeti veriyor. Bu ağların geleceği için güncel bakım ve hazırlık, teknoloji geliştirmenin ön saflarında yer alan yenilikçilerin cesurca düşünmesini gerektirir. Bu, endüstri çapındaki sorunları çözmek ve önlemek için verileri, akıllı teknolojiyi ve nesnelerin internetini esnek bir şekilde kullanan uzmanlar ve mühendisler anlamına gelir. Ofwat, en büyük zorluklarından bazılarını çözmeye yardımcı olabilecek cesur fikirlere sahip su sektörü dışındaki yenilikçiler için 4 milyon sterlinlik yeni bir yarışma olan Water Discovery Challenge’ı başlattı. Ofwat, veri, teknoloji ve IoT alanlarında çalışan yenilikçileri, su sektörü tarafından kullanılacak çığır açan çözümler sunmak için yaratıcılıklarını ve becerilerini uygulamaya çağırıyor. Yarışma, sızıntı yönetimi, kirliliği önleme, su verimliliğini artırma, emisyonları azaltma, sel ve kuraklık direncini artırma, sürdürülebilir uygulamalara öncelik verme ve savunmasız müşterileri destekleme gibi konuların üstesinden gelmek için yeni fikirler üretmeyi amaçlayan Ofwat’ın 200 milyon Sterlinlik İnovasyon Fonunun sonuncusu niteliğinde. Akıllı ve uyarlanabilir su teknolojisi, iyileştirilmiş su arıtma teknolojisinden sel risk yönetimine ve ayrıca tüm müşteriler için daha iyi hizmet sunumuna kadar sektör için oyunun kurallarını değiştirebilir. Ülke genelinde coğrafi olarak farklı konumlardan veri toplamak ve iletmek için sensörlerin uygulanmasından, uzak kaynak yönetimi veri sistemlerine ve su kalitesi takibine kadar, olasılıklar sonsuzdur. Akıllı teknoloji, özellikle erişilemeyen veya uzak konumlar için kaçak yönetimi ve bakımına ilişkin kural kitabını da yeniden yazabilir. Son olarak, çoğumuzun zaten her gün telefonlarımızda kullandığı türden daha basit teknoloji, müşterilerle su şirketleri arasındaki iletişimi iyileştirmeye ve faturalar gibi belgelere erişim kolaylığını artırmaya yardımcı olabilir.

Emin Gün Sirer CFTC’nin Teknik Danışma Kuruluna atandı!

0
Dünyanın en popüler kripto para birimlerinden olan ve Ethereum’un rakibi olarak kabul edilen Avalanche’ın (AVAX) kurucusu Emin Gün Sirer, bir kez daha büyük bir haber ile gündeme geldi. Takipçilerine Twitter hesabından bir açıklama yapan Sirer, ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu’nun (CFTC) danışma kuruluna seçildiğini duyurdu.   Sirer, konuyla ilgili Twitter’dan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “CFTC’nin Teknik Danışma Kuruluna atandığım için heyecanlıyım. Alanı ileriye taşımak, düzenleyicileri kriptodaki son gelişmeler hakkında bilgilendirmek ve blok zincirlerinin faydalarını finansal sistemimize getirmek için elimden gelen her şeyi yapacağım.” Emin Gün Sirer Kimdir? Emin Gün Sirer, Türk asıllı bir bilgisayar programcısı ve Ava Labs’ın kurucusudur. Sirer liseyi  Robert Kolejinde okumuştur. Üniversite hayatını Amerika’nın New Jersey eyaletindeki Princeton Üniversitesinde lisans eğitimi alıp Washington Üniversitesinde yüksek lisans eğitimine devam etmiştir. Doktorasında ise Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği konularına eğilmiştir. Sirer, Cornell Üniversitesi’nde önce doçentlik daha sonra profesörlük yaptı. Bununla birlikte Cornell Üniversitesi Initiative for Cryptocurrencies and Contracts ’ın eş başkanlığını üstlendi. Daha sonraki aşamalarda “internetin açıklarını” aramaya; çok daha güvenilir, hızlı ve ölçeklenebilir çözümler bulmaya yönelik çalışmalarını yürütmeye başladı. Birçok makale yazdı. Sonra ki dönemde, Avalanche (AVAX) coini kurdu ve kripto para piyasalarının oldukça önemli isimlerinden biri haline geldi.

Robotaxi girişimi WeRide halka arz oluyor

En çok finanse edilen Çinli robotaksi operatörlerinden biri olan WeRide.ai, ABD’de halka açılmak için başvuruda bulundu. Çin’in otonom sürüş girişimleri, maliyetlerinin büyük bir kısmını karşılayabilen teknoloji geliştirme ve filo dağıtımlarını hızlandırmak için son birkaç yılda büyük yatırımlar yapıyor. Teknoloji olgun ve büyük ölçekli ticarileşmeden uzak olmasına rağmen, kendi kendine sürüş, yeni başlayan yatırımcıları heyecanlandıran birkaç sektörden biri olmaya devam ettiğinden, değerlemeleri de fırladı. WeRide’ın değeri, yaklaşık iki yıl önce C Serisi turunu yükselttiğinde 3.3 milyar dolara sıçradı. Mart 2022’de yeni bir raund çekerek değerini 4.4 milyar dolara çıkardığı bildirildi. Rakivi Pony.ai, bir yıl önce 8.5 milyar dolar ile daha da yüksek bir değerleme elde etti. Yine de bir noktada, bu sermaye yoğun robotaksi operatörlerinin, sermaye için kamu piyasasına erişmeleri gerekecek, çünkü pek çok yatırımcı geç aşama genişlemelerini destekleyen büyük çekleri imzalayamıyor veya imzalamaya istekli değil. Bloomberg’e göre WeRide, 500 milyon $’a kadar para toplamayı hedefliyor.

Volkswagen ve PowerCo pil fabrikası kuracak

0
Volkswagen Grubu ve pil şirketi PowerCo, ilk yurt dışı pil hücresi fabrikası için Kanada’yı seçti. Alman otomobil üreticisine göre St. Thomas, Ontario’da bulunan tesis 2027’den itibaren pil hücreleri üretecek. Temmuz 2022’de faaliyete başlayan bir VW şirketi olan PowerCo, otomobil üreticisinin ham madde tedariki, hücre üretimi ve Kanada lokasyonunda üretim dahil olmak üzere küresel pil işini yönetecek. Kuzey Amerika pil fabrikası, VW Group’un pil maliyetlerini yarıya indirmeye yönelik daha geniş küresel planının bir parçası. Otomobil üreticisi Avrupa’da altı fabrika kurmayı planlıyor. Almanya, Salzgitter ve İspanya, Valencia’daki lokasyonlarda inşaat başladı. Kanada lokasyonu, üçüncü ve Kuzey Amerika’daki ilk fabrikasının yeri olacak. Volkswagen, konumun Kuzey Amerika’daki “iddialı büyüme stratejisinin” kanıtı olduğunu söyledi. Şirket, ABD odaklı Scout markasının lansmanı da dahil olmak üzere bölgedeki diğer genişleme planlarına işaret etti. Bu, Electrify America yan kuruluşu ve Seattle ve Silikon Vadisi’nde ofisler kuran yazılım kolu Cariad aracılığıyla ABD ve Kanada’daki EV şarj cihazlarının sayısını iki katından fazla artırıyor. Mart ayı başlarında VW spinout Scout, Güney Carolina’da 2 milyar dolarlık fabrikasını kurmayı planladığını duyurdu. Scout, ABD’li tüketicilere yönelik sağlam bir EV markası olarak piyasaya sürüldü. Columbia yakınlarında bulunan fabrika, yılda 200.000 EV üretme kapasitesine sahip olacak. Üretimin 2026 yılı sonunda başlaması planlanıyor.

Enel Birleşik Krallık’ın nükleer enerji şirketi oldu

0
İtalya’nın en büyük elektrik şirketi Enel ve ‘temiz’ nükleer teknoloji şirketi Newcleo, İngiliz start-up’ın güvenli ve istikrarlı enerji sağlamayı amaçlayan teknoloji projelerinde birlikte çalışmak üzere bir anlaşma imzaladılar. Anlaşma, büyük enerji gruplarının fosil yakıtlara alternatif olarak start-up’larla yenilikçi çözümler geliştirme olasılığını keşfetmesiyle, dünya çapında nükleer enerjiye olan ilginin yeniden artmasına işaret ediyor. Enel ve Newcleo yaptıkları açıklamada: “Dördüncü Nesil nükleer çözümler, güvenli ve istikrarlı bir güç kaynağı sağlamayı ve mevcut radyoaktif atık hacimlerini önemli ölçüde azaltmayı hedefliyor” dedi. Anlaşma kapsamında, Newcleo aşağıdakiler için bir seçenek sağlamayı taahhüt etti. Londra merkezli Newcleo, 2030 yılına kadar Fransa’da konuşlandırılacak türünün ilk örneği mini kurşun hızlı reaktörü tasarlamayı ve inşa etmeyi planlıyor. İtalya, ulusal bir referandumda reddedilmesinin ardından 1987’de nükleer enerjiyi yasakladı. Enel şu anda İspanya’da 3.3 GW’ın üzerinde nükleer kapasiteye sahiptir ve yakın zamanda Mochovce nükleer santralinin iki türbin jeneratöründen ilkini şebekeye bağlayan Slovak şirketi Slovenske’de yaklaşık yüzde 33 hisseye sahip.

Dish ticari patent nedeniyle ceza aldı

ABD federal mahkemesi, Dish Network LLC’nin ebeveyn kontrolü teknolojisi üreticisi ClearPlay Inc’in video akışındaki filtreleme materyaliyle ilgili iki patentini ihlal ettiği için 469 milyon dolar ödemesi gerektiğine karar verdi. Salt Lake City’deki jüri, ClearPlay’in Dish’e karşı açtığı davada kararını verdi ve Dish’in Hopper set üstü kutularındaki reklamları atlamaya yönelik AutoHop özelliğinin ClearPlay’in patentleri kapsamında olduğunu tespit etti. Jüri üyeleri, Dish’in teknolojisinin ClearPlay’in patent haklarını ihlal ettiğini tespit ederken, ClearPlay’in Dish’in teknolojisini kasıtlı olarak kopyaladığı iddiasını reddettiler. Dish sözcüsü yaptığı açıklamada, şirketin jürinin kararından hayal kırıklığına uğradığını ve muhtemelen temyiz yoluyla karara itiraz edeceğini söyledi. Salt Lake City tabanlı ClearPlay’in teknolojisi, kullanıcıların cinsellik, şiddet ve uyuşturucu kullanımı gibi yetişkinlere yönelik içeriği DVD’lerden ve video akışından filtrelemesine olanak tanıyor. 2014 yılında Dish’e, AutoHop’un DVR içeriğinden reklamları kesme teknolojisinin, “alttaki videoyu değiştirmeden multimedya içeriğini filtreleme yöntemi” patentlerini ihlal ettiğini iddia ederek dava açtı.

Çin’in yüksek standartlı açılımı, dünyaya ne getiriyor?

Jeopolitik çatışmalar, enerji ve gıda güvenliği krizleri ve salgının ortasında, küreselleşme artık çeşitli aksiliklere maruz kalıyor. 2022 Dünya Açıklık Raporu, küresel açıklık endeksinin düşmeye devam ettiğini gösterdi. Ancak, Çin’in yüksek standartlı dışa açılma taahhüdü bu tür ters rüzgarlara direnmeye yardımcı olmaktadır. Çin’in yüksek standartlı açılımının en önemli yönlerinden bazıları, nihai amacı insanlık için ortak bir geleceğe sahip bir topluluk oluşturmak olan fırsatları paylaşmak, birlikte gelişmek ve insanların geçim kaynaklarını iyileştirmektedir. Çin, yüksek standartlı dışa açılma politikası kapsamında, yabancı şirketlerin ülkede daha iyi bir iş ortamından yararlanabilmesi için oyun alanını eşitlemek için bir dizi önlem yayınladı. 1,4 milyarı aşkın nüfusuyla dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin, daha geniş açılım yoluyla, ultra geniş bir tüketici pazarı ve herkes için ortak kalkınmayı artırma konusundaki tutarlı kararlılığıyla diğerlerini kucakladı ve böylece küresel ekonomiye güven ve kesinlik aşıladı. Uluslararası Para Fonu (IMF), Ocak ayı sonlarında Çin ekonomisinin bu yıl yüzde 5,2 büyüyeceğini ve küresel ekonomideki genişlemenin beşte ikisini karşılayacağını, Amerika ve Euro bölgesinin birlikte beşte birden daha az katkıda bulunacağını tahmin ediyor. The Economist Şubat ayı başlarında, Çin ekonomisinin 1997’deki Asya mali krizi ve 2008’deki Küresel Mali Kriz sırasında dünya ekonomilerini istikrara kavuşturması göz önüne alındığında, Çin’in COVID-19 salgınından kurtulmasının “küresel büyümeye hoş bir katkı sağlayacağını” söyledi. Jeopolitik çatışmalar, enerji ve gıda güvenliği krizleri ve salgının ortasında, küreselleşme artık çeşitli aksiliklere maruz kalıyor. Dünya Açıklık Raporu 2022, küresel açıklık endeksinin düşmeye devam ettiğini gösterdi. Bununla birlikte, Çin’in yüksek standartlı dışa açılma taahhüdü, bu tür ters rüzgarlara direnmeye yardımcı oldu. Ocak ayında Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Yıllık Toplantısı 2023’te, dünya ekonomisinin öncüsü olarak kabul edilen birçok kişi, Çin’in COVID-19 yanıtının optimizasyonu da dahil olmak üzere büyüme yanlısı önlemlerinin küresel ekonominin toparlanmasına katkıda bulunacağını söyledi.

PAZARA DAHA KOLAY ERİŞİM

Yüksek standartlı dışa açılma politikası kapsamında Çin, yabancı şirketlerin ülkede daha iyi bir iş ortamından yararlanabilmesi için oyun alanını eşitlemek için bir dizi önlem yayınladı. Geçen yıl Çin, 1.020 emtia için en çok kayrılan ülkelerden daha düşük geçici ithalat vergisi oranları uygulayan ve 62 BT ürünü için en çok kayrılan ülke tarife oranlarını daha da düşüren Yabancı Yatırım için Teşvik Edilen Sektörler Kataloğu’nu yeniledi. Düzenlemeden sonra genel tarife seviyesi yüzde 7,4’ten yüzde 7,3’e düşecek. Bu arada, 2022’nin sonunda düzenlenen Merkezi Ekonomik Çalışma Konferansı, “yabancı yatırımı çekmek ve kullanmak için büyük çaba gösterilmesi” gerektiğini yineledi.  

Kripto paralar artık alışverişlerde kullanılabilecek!

Gate Group, ilk Visa kartını çıkaracağını açıkladı. Avrupa’daki 30 ülke geçerli olacak kart sayesinde, kripto paralarla mal ve hizmet alımları kolayca yapılabilecek. Yeni karta yönelik yüksek talep, başvuru kayıtlarından bir bekleme listesi oluşturulmasına neden oldu.

Kripto para borsası Gate.io’nun ana şirketi olan Gate Group da piyasaya bir debit kart çıkaracağını duyurdu. Borsanın internet sitesinden başvuru yapılabilen kart için, gelen yüksek talep üzerine bekleme listesi oluşturulduğu açıklandı. 30 ülkeyi kapsayan Avrupa Ekonomik Alanı’nda (EEA) kullanılabilecek kart, şirketin Litvanya merkezli iştiraki Gate Global UAB firması tarafından sunulacak. Gate Visa adı verilen banka kartıyla, kullanıcılar kripto para birimlerini gerçek para birimlerine kolayca dönüştürerek harcayabilecek.

Hem fiziksel hem online alışverişte kullanılabilecek

Yeni Gate Visa banka kartı, sahip olunan kripto varlıkları mağaza içi veya çevrimiçi alışverişlerde kullanılmak üzere paraya dönüştürüyor. Böylece kripto paralar, dünya çapında Visa Card kabul eden 80 milyon ticari lokasyonda sorunsuz ve güvenli bir şekilde ödeme yapmak için kullanılabiliyor. Gate Card adlı mobil uygulama aracılığıyla, kartla yapılan harcamalar güvenli ve güvenilir bir şekilde izlenip yönetilebiliyor.

Kripto ile günlük yaşam arasında köprü

Gate Group Kurucusu ve CEO’su Dr. Lin Han, konuyla ilgili açıklama yaparak, “Kripto ile günlük yaşam arasında bağ kuran ve kullanıcıları finans ekosistemine daha fazla kazandıran bu yenilikçi çözümü pazara sunmaktan heyecan duyuyoruz. Gate Visa ile kullanıcılarımız kripto paralarıyla tüm dünyada sorunsuz bir şekilde ödeme yapabilecek” dedi. Visa’nın Kripto Paralardan Sorumlu Başkanı Cuy Sheffield ise “Visa’nın küresel ticaret ve finans kurumları ağı ile kripto ekosistemi arasında köprü olma görevi üstlenmek istiyoruz. Gate Visa ile kripto para sahiplerine, Visa’nın kabul edildiği her yerde ödeme yapmak üzere dijital varlıklarını dönüştürmenin ve kullanmanın sorunsuz bir yolunu sunuyoruz” dedi.  

2023’te küresel ağları şekillendirecek trendler

0

2023 yılında  yeni trendlerden çok halihazırdaki bazı anahtar teknolojilerin hayatımızda daha fazla anlam kazanacağı bir yıl olacak. Bu bağlamda WiFi 6 ve siber güvenlik teknolojilerinin yıl içinde en fazla öne çıkacak konular olacağını söylemek mümkün. 

2023 yılı hem WiFi 6 hem de siber güvenlik teknolojileri için bir olgunlaşma dönemi olacak. Kurumlar genişleyen iş ağlarını daha iyi koruyabilmek için siber güvenliğe daha fazla yatırım yapmaları bekleniyor. İş dünyasındaki potansiyelinin bu yıl daha fazla ortaya çıkacağı WiFi 6 ise endüstriyel büyümenin merkezinde yerini alacak.

Pandemi ile tanıştığımız hibrit çalışma, salgından bağımsız şekilde işverenlerin ve çalışanların ihtiyaçları doğrultusunda hayatımızda olmaya devam ediyor. Ancak özellikle 2021 ve 2022 yıllarında uzaktan çalışma ile ortaya çıkan güvenlik ihlallerine hazırlıksız yakalanan iş dünyası bu kez siber saldırılara karşı çok daha bilinçli. İşletmelerin özellikle üçüncü parti firmalarla yapılan işler özelinde yoğunlaşan risklere karşı siber güvenlik kasları da daha güçlü. Bu noktada pandemiye kıyasla sektöre umut veren noktalar, işletmelerin fidye yazılımı gibi siber suçları varoluşsal bir tehdit olarak kabul etmesi ve siber güvenlik ve veri koruma konusunda proaktif adımlar atması oldu.

Uç nokta güvenliğine geçiş hızlanacak

Sektörde siber güvenlik özelinde artan farkındalık tüm ekosistem için cesaret verici. Ancak hala birçok kurum iş ağını güvenlik ağ geçitleri gibi geleneksel çözümlere emanet ediyor. Bu yaklaşım maalesef, modern ağların karşı karşıya olduğu geniş kapsamlı tehditleri savuşturma konusunda son derece etkisiz kalıyor. Hibrit çalışma nedeniyle ofis dışında olan çalışanların sayısı arttıkça, daha fazla iş cihazının özellikle web uygulamalarına erişimi açık oluyor. Bu cihazlar kişisel bankacılık veya sosyal medya için kullanıldığında ise başarılı kimlik avı saldırılarında siber suçlular için şirket ağına sızma adına daha fazla giriş noktası anlamına geliyor. Her kullanıcının tüm cihazlarında şirket güvenlik ilkelerini takip etmesini sağlamaya çalışmak ise mümkün olamıyor. Tam da bu nedenlerle 2022 yılı içinde tüm çalışan cihazlarında güvenlik ayarlarını izleyip kontrol edebilen bulut tabanlı uç nokta güvenliği isteyen işletme sayısında ciddi bir artış yaşandı. 2023’te ise uç nokta güvenliği sektörün tamamı için önemli bir trend haline gelecek. Aslında, 2025 yılına kadar işletmelerin %80’i web, bulut hizmeti ve özel uygulama erişimlerini tek bir tedarikçiden almayı planlarken, %60’ı sıfır güven güvenlik yaklaşımını benimseyecektir.  Bu birleştirilmiş çözümler, bir şirketin genel merkezinde veya şubesindeki güvenlik kontrollerini (örn. içerik filtreleme) alıyor ve bunları uzaktaki çalışanlara uyguluyor (ideal olarak tüm işletim sistemlerinde), böylece web, özel erişim ve SaaS uygulamaları dahil tüm uç noktalar için tutarlı koruma sağlıyor. Tek merkezden yönetilmeleri ve daha fazla entegrasyon seçeneği ile bu çözümler, yönetim kolaylığı ve verimlilik söz konusu olduğunda da önemli avantajlar ile geliyor.

2023, WiFi 6/6E’nin daha fazla benimseneceği bir yıl olacak

Bu teknoloji resmi olarak 2018’de tanıtılmış olsa da, 2022’ye kadar ancak WiFi 6’nın potansiyelinin gerçekleştirilmesine izin verecek kritik bir uyumlu ekipman kitlesine ulaşılabilindi. Yalnızca ilk çeyrekte, WiFi 6 erişim noktaları, access point pazar segmentinde gelirin %70’ini ve sevkiyatların %59’unu oluşturdu. Bu trend 2023’te doğal olarak hızlanacak ve şu iki faktör sayesinde ekstra ivme kazanacaktır. WiFi 6’ya geçiş sürecinde ortaya çıkacak bir diğer trend, veri güvenliği ve gizliliği olacak. Küçük işletmeler özellikle daha iyi koruma ararken, tüketiciler çevrimiçi dünyada izlendikleri konusunda giderek daha fazla endişe duyuyor. Connect & Protect gibi çözümlerin ortaya çıkması ile 2023’te bu trendin hızlanacağı kesin gibi. Bu gibi teknolojiler, bir ağa bağlı her şeyin ve herkesin kullanıcı dostu bir pakette korunmasını sağlıyor. Pansiyonlar veya küçük kafeler gibi işletmelerde, önceden tanımlanmış tüm güvenlik ayarlarıyla, cihazların yapılandırması ve çalıştırılması, bulut aracılığıyla tek bir platformda uzaktan ve kolayca yönetilebiliyor. Bu Access point güvenlik çözümleri, güvenlik ihlallerini ve kişisel veya ticari veri sızıntılarını önlemek için kötü amaçlı web sitelerini ve diğer güvenli olmayan web içeriğini filtreleyebiliyor. Ve Connect & Protect, çevrimiçi etkinliğin anlaşılmasını kolay hale getirirken, WiFi kullanıcılarının genel access point ve misafir ağları aracılığıyla web’e erişirken gizliliğini korumak için anonimleştirilmiş veriler sunuyor.

İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi ile girişimciliğin geleceğini konuştuk!

0
İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi; teknolojik ve yenilikçi ürünlere veya iş fikirlerine sahip, ürününün inovatif ve ticari başarı yakalamaya uygun olduğuna inanan tüm girişimciler ve startuplar için doğru adres. Bugün girişimciler için İTÜ ARI TEKNOKENT Genel Müdürü Prof. Dr. Attila Dikbaş ile girişimciliğin geleceğini konuştuk.

İTÜ Çekirdek ile girişimciliğin geleceğini konuştuk!

İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi’ne ulaşmak için buraya tıklayın

İstanbul Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi ARI Teknokent’in vizyoner yaklaşımıyla 2011 yılında kurulan İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi; kurulduğu günden bu yana farklı sektörlerdeki teknolojik girişimleri destekleyerek, onların hızlı büyüyen ve ölçeklenebilir bir iş modeline sahip start-up’lar olmalarını amaçlıyor. Onuncu yılını kutlayan ve UBI Global tarafından üniversitelere bağlı kuluçka merkezleri arasında ilk 5’te gösterilen İTÜ Çekirdek, farklı aşamalardaki teknoloji girişimcilerine ilham olmak ve onların pazardaki başarısına katkı sunmak amacıyla eğitim, danışmanlık, mentorluk, network, kurumsal iş ortakları, basın & PR desteği ve sermaye gibi bir girişimcinin yolculuğunda ihtiyaç duyduğu tüm destekleri bir arada sunuyor. Girişimlere fayda sağlayabilecek kurumsal firma, yatırım ağları ve profesyonellerle paydaşlık ilişkisi kurarak, girişimcilere geniş bir platform sunan İTÜ Çekirdek; bu platform sayesinde iş birliği veya müşteri ilişkisi kurabilecek kurum ve girişimlerin bir araya gelmesini ve yatırımcıların havuza erişmesini sağlıyor.

Sosyal medyada ortaya çıkan Togg fiyatları gerçek mi?

0
Sosyal medyada ortaya çıkan Togg fiyat listesi gündemi sallamayı başardı. İddiaya göre Togg’un fiyatı ve teslim tarihi ortaya çıktı. Yerli otomobil TOGG satış tarihi gündemdeki yerini aldı. Altı farklı renk seçeneği ile piyasaya sunulması beklenen TOGG’un piyasaya çıkmasına sayılı günler kala, sosyal medyada paylaşılan fiyat listesi ile gündem oldu  Türkiye’nin yerli ve milli ilk elektrikli otomobili olan Togg C-SUV, seri üretim bandından indi. Bu hafta ise fiyatının açıklanacağı ve ilk siparişlerin alınıp, ay sonunda teslim sürecinin başlayacağı açıklandı. Son olarak ise fiyatının sızdığı iddia edildi.

Togg fiyatı ortaya çıktı! Peki bu fiyatlar doğru mu?

Aşağıda yer alan ekran görüntüsü, Togg C-SUV modelinin fiyatı, menzili ve motor gücüne göre farklı versiyonlarını barındırıyor. Sosyal medyada paylaşılan bu görüntü resmi bir açıklama değildir. Henüz Togg’un resmi sitesinden bir açıklama gelmemiştir. Buradaki fiyatlandırma sosyal medyada paylaşılmasının ardından gündeme düşmüştür. Henüz Togg tarafından olumlu ve olumsuz bir tepki gelmedi. Görselde yer alan fiyat listesiİ;
  • V1 RWD Standart Menzil (310 km): 1 milyon 90 bin TL
  • V2 RWD Standart Menzil (310 km): 1 milyon 190 bin TL
  • V2 RWD Uzun Menzil (510 km): 1 milyon 290 bin TL

Togg’u nasıl satın alabiliriz?

Togg otomobilleri (C-SUV modelleri) şirketin dijital ve fiziksel mağazaları aracılığıyla aracı bir kurum veya şirket olmadan satın alınabilecek. Bu doğrultuda ilki Zorlu’da olmak üzere 7 bölgede 20 konumda temas noktaları açılacak. Siz Togg fiyatı sızıntısı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Getir’in Global CFO’su değişti!

Mobil uygulamaların hızla arttığı dönemde yemek sektörü de hızlı bir giriş yaptı. Pandemi ile beraber hızlı ve vazgeçilmez olmayı başaran yemek sektörü yenilikler ile devam etmektedir. Market ürünleri teslimat sektörün de Getir, yürüttüğü global  operasyonun CFO’su Osman Yılmaz’ oldu. Getir’in küresel finansal stratejisini kurgulayacak ve finansal operasyonuna liderlik edecektir.

Yeni rolüne finans, finansal teknolojiler, operasyon ve risk yönetimi alanlarındaki 16 yılı aşkın bilgi ve deneyimini taşıyacak olan Yılmaz, Getir’in küresel finans stratejisinin kurgulanmasına ve finans operasyonuna liderlik edecek. Osman Yılmaz sözlerinde “2015 yılından bu yana çalışmalarını takip ettiğim Getir’in küresel vizyonuna ve sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak için sabırsızlanıyorum,” diyen Yılmaz, “Getir, hepimizin hayatına dokunan ve gurur duyduğumuz bir şirket. Bu başarı hikayesinin parçası olmaktan mutluyum,” ifadelerini kullandı.

Getirin Global CFO’su Osman Yılmaz Kimdir?

Yılmaz, Getir’e ekibine katılmadan önce, New York Menkul Kıymetler Borsasında (NYSE) işlem gören Turkcell’in CFO’luğunu 2018 yılından bu yana yürütmüştür. Şirketin finansal teknolojiler alanındaki dönüşümünde ve büyümesinde kilit roller de oynamıştır. Kariyerine İş Bankası’nda başladıktan sonra sırasıyla TEB ve HSBC’de finansın farklı alanlarında liderlik görevleri üstlenmiştir. Ayrıca eğitim hayatında ,matematiksel Finans alanında doktora sahibi ayrıca, Boğaziçi Üniversitesi’nden Finans Mühendisliği alanında yüksek lisansı  ve London School Economics / İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Ekonomi ve Yönetim alanında lisans derecesine sahiptir.

HSBC, Silikon Vadisi Bankası’nın İngiltere kolunu kurtarmak için harekete geçti

0

Geçtiğimiz hafta Amerika Birleşik Devletleri’nde Silikon Vadisi’nin en önemli bankalarından olan “Silicon Valley Bank” iflas ettiğini açıklamıştı. Bu açıklamanın ardından HSBC, ABD Silikon Vadisi Bankası’nın  İngiltere kolunu satın almak için harekete geçti. Bu açıklama ile  İngiliz teknoloji firmalarına rahatlama getirdi.

Silikon Vadisi Bankası İngiltere’ye para yatırmış olan müşteriler ve işletmeler, bu paraya ve diğer bankacılık hizmetlerine normal şekilde erişebileceklerdi. Hazine, HSBC ile yapılan anlaşmanın vergi mükelleflerinin parasını içermediğini ve İngiltere Merkez Bankası’nın mevduatların güvenli olduğunu belirtti.

HSBC, Cuma günü başarısız olduktan sonra Silikon Vadisi Bankası’nın İngiltere kolu için sadece 1 £ ödediğini söyledi. Teknoloji şirketlerine borç verme konusunda uzmanlaşmış olan Silikon Vadisi Bankası, 2008’den bu yana bir ABD bankasının en büyük başarısızlığı olan Cuma günü ABD düzenleyicileri tarafından kapatıldı. Çöküşü, teknoloji endüstrisinde, işletmeler üzerinde sahip olabileceği olası etki konusunda şok dalgaları gönderdi ve bazı firmalar BBC’ye mevduatlar güvence altına alınmazsa batabileceklerini açıklamıştır.

Başarısız ABD bankasındaki para güvende olduğunu söylüyor

HSBC Grubu CEO’su Noel Quinn, SVB’nin İngiltere’deki müşterilerinin her zamanki gibi mevduatlarını güvenli bir şekilde bankaya yatırabileceklerini söyledi ayrıca Şansölye Jeremy Hunt, başbakan ve İngiltere Merkez Bankası başkanı ile bir çözüm bulmak için hafta sonu boyunca çalıştığını belirtmiştir. İngiltere Merkez Bankası, SVB’nin çöküşünden başka hiçbir İngiliz bankasının “maddi olarak etkilenmediğini” ve daha geniş bankacılık sisteminin “güvenli, sağlam ve iyi kapitalize edilmiş” kaldığını açıklamıştır. SVB’nin İngiltere kolu 3.000’den fazla ticari müşterisiyle küçük olmasına rağmen, çöküşü, hükümetin İngiltere’nin gelecekteki ekonomik başarısı için çok önemli gördüğü bir sektör için bir risk oluşturacaktı..

İngiltere’deki finansal istikrarımız için hiçbir zaman sistemik bir risk yok.

Yaklaşık 40 kişiyi istihdam eden ve tüm fonlarını SVB’de tutan bir teknoloji şirketi olan Universal Quantum’un CEO’su Sebastian Weidt, anlaşma “büyük bir rahatlama” oldu. Son 48 ila 72 saatin “inanılmaz derecede stresli” olduğunu söyledi ve şirketinin potansiyel etkiyi hafifletmek için planlar yapmaya çalışırken, bir anlaşma yapılmamış olsaydı “tüm sektöre oldukça zararlı” olacağını söyledi. HSBC’nin SVB’nin İngiltere kolunu satın alması, ABD Federal Rezervi ve Federal Mevduat Sigorta Kurumu’nun (FDIC) Pazar günü ABD’deki mevduat sahiplerinin tamamen korunacağını söylemesinin ardından geldi. SVB, başta ABD devlet tahvilleri olmak üzere varlıkların satışından kaynaklanan kayıpları kapatmak için 2,25 milyar dolar (1,9 milyar sterlin) toplamayı başaramadıktan sonra Cuma günü ABD’de çöktü. Sorunları, ABD’deki bankaya yönelik bir koşuya yol açtı ve daha geniş bankacılık sektöründe korkulara yol açtı; İngiltere’deki teknoloji şirketlerinin 200’den fazla patronu, hükümetin devreye girmesi çağrısında bulunan Bay Hunt’a hitaben bir mektup imzaladı.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin türbin binasındaki çatının montajı tamamlandı!

0
Nükleer santral, bir veya daha fazla sayıda nükleer reaktörün yakıt olarak radyoaktif maddeleri kullanarak ısı enerjisi bu enerjiden de elektrik enerjisinin üretildiği tesistir. Radyoaktif maddeler kullanılmasından dolayı diğer santrallerden farklı ve daha sıkı güvenlik önlemlerini, teknolojileri içerisinde barındırmaktadır. Türkiye’de Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin 1’inci ünitesindeki türbin binasının çatısının montajı tamamlandı. İlk olarak 10 Aralık 2022’de kirişin monte edilmesiyle beraber üç aylık süreç içerisinde kurulumu tamamlanmıştır.

Kurulum sürecinin tamamı üç ay sürdü.

Türbin binasının çatısı, çatı döşemesi de dahil olmak üzere toplam ağırlığı 1140 ton olan dokuz adet genişletilmiş kirişten oluşuyor. Her biri 110 ila 200 ton ağırlığında olan kirişler, parçalar şantiyede bu işlem için önceden hazırlanan iki kızak üzerinde paralel olarak birleştirilerek monte edildi.

Montaj işlemi sırasında Liebherr 13000 ağır paletli vinç kullanıldı.

İnşaat ekibi, yapının son kirişlerini monte etmeden önce, hava giderici ve besleme suyu depolama tankı da dahil olmak üzere birkaç parça ağır ve büyük türbin ekipmanının kurulumunu gerçekleştirdi. AKKUYU NÜKLEER A.Ş Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve NGS Yapı İşleri Direktörü Sergey Butckikh konuya ilişkin açıklamasında,  “Türbin binasının çatı kirişlerinin montajı, dikkatli bir hazırlık gerektiren karmaşık ve zaman alıcı bir işlemdir. Her bir kiriş on milimetre hassasiyetle monte ediliyor. Akkuyu inşaat ve montaj ekibi, sıkı programa ve zorlu hava koşullarına rağmen bu görevi başarıyla tamamladı. Türbin binasının inşaatının bir sonraki aşamasında türbin jeneratörünün ana bileşenlerinin montajı gerçekleştirilecek ” açıklamasında bulundu. Akkuyu NGS sahasındaki inşaat ve montaj çalışmaları, dört güç ünitesi, kıyı hidroteknik yapıları, güç dağıtım sistemi, idari binalar, eğitim merkezi ve NGS fiziksel koruma tesisleri olmak üzere ana ve yardımcı tesislerin tümünde devam ediyor.