Techinside Google News
Techinside Google News

GenAI, Veri Depolamayla Birlikte Oyunun Kurallarını Değiştirecek!

Her iş liderinin yapay zekâ ve GenAI'yi benimsemeden önce “Depolama çözümlerimiz bu talebi karşılamaya uygun mu?” sorusunu sorması gerekiyor

Işıl Hasdemir
Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü

Yapay Zekâ (YZ) ve Üretken Yapay Zekâ (GenAI) 2023’ün en önemli teknolojileri arasında yer alıyor ve birçok kuruluş bu teknolojilerin faydalarını benimsemek için yarışıyor. İngiltere, ABD, Fransa ve Almanya’daki BT karar vericileri arasında yakın zamanda yapılan bir anket, katılımcıların yüzde 76’sının GenAI’nin etkisinin kuruluşları için önemli veya dönüştürücü olacağını düşündüğünü ortaya koydu. Ayrıca McKinsey, GenAI’nin küresel ekonomiye yılda 2,6 ila 4,4 trilyon dolar arasında katkı sağlayabileceğini tahmin ediyor.

- Advertisement -

Ancak GenAI, önemli veri zorluklarını da beraberinde getiriyor. GenAI modellerini oluşturmak ve eğitmek için kuruluşların büyük miktarda veriye ihtiyacı oluyor. Aynı zamanda bu modeller, kuruluş içinde önemli miktarda veri üretiyor. Dolayısıyla her iş liderinin yapay zekâ ve GenAI’yi benimsemeden önce “Depolama çözümlerimiz bu talebi karşılamaya uygun mu?” sorusunu sorması gerekiyor.

2024 ve sonrasında, yalnızca yapay zekâ yarışına katılan kuruluşlarla bu yarışa öncülük edenler arasındaki ayırt edici faktör, ölçeklenebilir, güvenli ve ekonomik açıdan sağlam bir veri mimarisi olacak.

GenAI çağı için depolama çözümleri

GenAI’nin etkin bir şekilde uygulanabilmesi için kuruluşların depolama sistemlerini, GenAI’nin önemli veri yönetimi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde gözden geçirmesi, yeniden tasarlaması ve optimize etmesi gerekiyor. Bu sayede kuruluşlar, yetersiz veya yanlış tasarlanmış depolama nedeniyle süreçlerde olası bir yavaşlamayı önlemiş oluyor.

Gerçek şu ki, geleneksel depolama sistemleri hâlihazırda artan veri hacmine ayak uydurmakta zorlanıyor ve GenAI sistemleri geliştikçe, yeni ve daha karmaşık görevleri yerine getirdikçe gereksinimler de artacak. Bu durum, depolama platformlarının, nitel veriler olarak da adlandırılan yapılandırılmamış verilerin karmaşık doğasına uyum sağlamasının yanı sıra GenAI’nin gelişen gereksinimlerini karşılamasına duyulan önemli ihtiyacın altını çiziyor.

Yapılandırılmamış veriler, her yıl üretilen verilerin yüzde 90’ından fazlasını oluşturuyor ve büyük ölçüde insan tarafından üretilen verilerdeki artış nedeniyle bu alan karmaşık ve karışık analiz sütunlarından oluşuyor. Kuruluşlar, bu ölçek ve karmaşıklıktaki verileri uygun maliyetli bir şekilde depolamak, aynı zamanda bu verilere kolay ve hızlı erişim sağlamak ve siber suçlulara karşı korumak için yeni yollara ihtiyaç duyuyor. Özellikle yapılandırılmamış veriler, değeri ve büyük hacmi nedeniyle bilgisayar korsanlarının oldukça ilgisini çekiyor.

Basitçe söylemek gerekirse kuruluşlar, daha iyi veri hareketliliği, erişilebilirlik, ölçeklenebilirlik ve güvenlik talep ediyor. Hızlı bir çözüm olarak birçoğu, verilerin birden fazla genel bulut ortamında depolandığı bulut öncelikli stratejilere yöneliyor. Bu kısa vadede potansiyel bir çözüm sunsa da kuruluşlar, uzun vadede artan giriş ve çıkış maliyetleri, güvenlik endişeleri ve veri optimizasyonu zorluklarıyla karşı karşıya kalacaklar. GenAI’nin gerçekten etkili olabilmesi için verilere doğrudan ve kolay erişim gerekiyor; bu da bulut öncelikli bir stratejinin sağlamakta zorlanabileceği bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor.

Kuruluşların bunun yerine “tasarıma göre çoklu bulut” yaklaşımını benimsemesi gerekiyor. Bu yaklaşım, özel araç ve hizmetlerden oluşan silo ekosistemlerinin getirdiği sınırlamalardan kaçınarak kısa ve uzun vadede çoklu bulutun tüm potansiyelinden yararlanmalarına yardımcı oluyor. “Tasarıma göre çoklu bulut”, verilerin çoklu bulut ortamlarında depolanması, korunması ve güvenliğinin sağlanmasına yönetim istikrarı getiriyor.

Yeni depolama teknolojilerine yatırım

Kuruluşlar, GenAI’ın kendine özgü gereksinimlerini, kapsamlı ve çeşitli veri setlerini karşılayan yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyuyor. Dağıtık depolama, veri sıkıştırma ve veri indeksleme bu yeni teknolojilerden bazıları.

  • Dağıtık depolama, verileri birden fazla konumda tutarak GenAI sistemlerinin ölçeklenebilirliğini ve güvenilirliğini artırıyor. Örneğin kuruluşlar, talep arttığında depolama ihtiyaçlarını birkaç düğüm arasında hızla ölçeklendirebiliyor ve en kritik verilerini kopyalayarak ayrı bir yerde saklayabiliyor ve bir siber saldırı durumunda kolayca geri alabiliyor.
  • Birçok kuruluşun karşı karşıya kaldığı bir diğer önemli konu ise maliyetler. Ancak bu durum kısmen veri sıkıştırma yoluyla aşılabiliyor. Kuruluşlar, veri sıkıştırma yöntemleriyle istenmeyen verileri temizleyerek depolama ihtiyaçlarını azaltabiliyor. Bu, verileri daha etkili bir şekilde analiz ederek ve daha kısa bir versiyon oluşturmak için gereksiz bilgileri çıkararak elde ediliyor. Bu sayede kuruluşun ihtiyaç duyduğu depolama miktarı azaltılıyor ve dolayısıyla maliyet tasarrufu sağlanıyor.
  • Veri indeksleme, geri alma yeteneklerini geliştiriyor ve verileri belirli konumlarda daha etkili bir şekilde düzenleyerek daha hızlı, daha verimli arama yeteneklerine katkıda bulunuyor.

Bu üç teknoloji, GenAI teknolojilerine sorunsuz bir geçiş arayan iş liderleri için kritik öncelikler olan performansı, verimliliği ve maliyet etkinliğini artırıyor.

GenAI için doğrudan etkili eğitim ve modellemeyi uygulamaya geçmek cazip gelebilir ancak başarılı olmak için GenAI’nin ilk adım olarak sağlam bir depolama temeline ihtiyacı var. İş liderleri için çok heyecan uyandıran bir konu olmasa da kuruluşların verileri depolama ve yönetme biçimi, gelecekteki iş değerini önemli ölçüde belirleyecek.

Özetle; yapay zekâ ve GenAI, rekabet avantajı sağlayan ve pazarlarda köklü değişiklikler yaratan önemli katalizörler olup doğru şekilde uygulanmaları gerekiyor. Bu nedenle ısınmadan yapay zekâ yarışına girmeyin, mümkün olan en iyi durumda olduğunuzdan emin olun. Gelecek çok büyük fırsatlar barındırıyor ve bunu geleceğe hazır teknolojiyle yapanlar, avantajlardan yararlanmak için en rekabetçi konumda olacaklar.

Işıl Hasdemir
Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü
Işıl Hasdemir
Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü

Işıl Hasdemir
Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü

Dell Technologies Türkiye’de iş strateji ve yönlendirmeden sorumlu olan Işıl Hasdemir, Temmuz 2020’de görevine başladı.

Hasdemir; Türkiye’de satış, servis ve destek fonksiyonlarını birbirinden ayıran ve şirketin, kuruluşların dijital dönüşüm gündemlerini hızlandırmalarına yardımcı olma misyonunu başarıyla yürüten bir ekibe liderlik ediyor. Hasdemir’in liderliğindeki Dell Technologies, Türkiye’nin ICT sektöründeki güçlü konumunu korumaya devam ediyor.

Türkiye’nin öne çıkan teknoloji liderlerinden biri olan Hasdemir, aynı zamanda Dell Technologies bünyesinde “teknolojiyi dünyanın daha iyi bir yer haline getirilmesi adına kullanma” misyonuyla çeşitli projelere imza atıyor.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Elektrik ve Elektronik Mühendisliği lisans derecesine sahip olan Hasdemir, Dell Technologies’e katılmadan önce 2005’te Cisco Ülke Lideri ve ardından 2009’da Genel Müdür Yardımcısı olarak atanmış ve kariyerinin öncesinde ise NCR Türkiye’de çeşitli liderlik görevlerinde bulunmuştur.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın!

SON VİDEO

TÜMÜ
00:06:39

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi çekebilir