En Yeni İçerikler

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan, elektrikli araç üretimine 5 milyar dolarlık teşvik!

Son dönemlerde teknoloji ve elektrikli otomobil üretim alanında büyük atılımlar yapan Türkiye; özellikle savunma sanayi, otomobil ve yüksek teknoloji üretiminde liderliğe oynamak istiyor. Bu kapsamda bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HIT-30: Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’nı duyurarak, Türkiye’nin geleceğine damga vuracak stratejik bir adım attı. İşte detaylar…

Yerli batarya üretimi için 4.5 milyar dolarlık teşvik verilecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz saatlerde Türkiye’nin gelişen teknoloji alt yapısı ve sanayisi için büyük önem arz eden HIT-30: Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’nı duyurdu. Bu paket kapsamında büyük üreticilerin Türkiye’ye fabrika kurmaları ve Ar&Ge alanında önemli çalışmaları ülkemiz içerisinde yapmaları hedefleniyor.

Bu paket kapsamında şüphesiz en çok Türkiye’ye davet edilmek istenen markalar elektrikli otomobil üreticileri oldu. Geçtiğimiz günlerde Manisa’ya yapacağı 1 milyar dolarlık fabrika yatırımı ile gündeme oturan MG’nin arkasından hem Avrupalı hem Asyalı diğer elektrikli otomobil üreticilerinin de Türkiye’ye çekilmesi hedefleniyor.

cumhurbaskani-erdogandan-elektrikli-arac-uretimine-5-milyar-dolarlik-tesvik-1

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladığı paket ile birlikte elektrikli otomobil üreticilerine 5 milyar dolarlık teşvikin yanı sıra yerli batarya üretimi için de toplamda 4,5 milyar dolarlık bir teşvik paketi duyurdu. Teşviklerle birlikte yıllık en az 1 milyon dolarlık batarya üretimi ve 2030 yılına kadar 80 GWh’lik kapasite inşa edilerek bölgesel bir üretim üssü olmak isteniyor.

cumhurbaskani-erdogandan-elektrikli-arac-uretimine-5-milyar-dolarlik-tesvik-2

Bu hedef doğrultusunda Türkiye’ye gelecek olan markalar hem ülke ekonomisi için büyük bir döviz kaynağı olacak hem de büyük oranda istihdam sağlanacak. Tüm bunların yanında yerli otomobil markamız Togg ile birlikte diğer üreticiler için rekabet ortamı sağlanacak bu da kullanıcılar için sürekli daha yeni ve daha iyi otomobillere daha uygun fiyatlara ulaşma imkanı sunacak.

Buna ek olarak bir de çip üretimi için verilecek teşvikler açıklandı. Buna göre Türkiye’de çip üretimi yapacak tesisler şu imkanlardan yararlanabilecek;

  • %30’a kadar sermaye katkısı
  • %10’a kadar hibe destek
  • %80’e kadar vergi teşviği.

Yapay zeka nükleer enerjiye benzer güçte

0

Üst düzey bir Rus yapay zeka yöneticisi, yapay zekanın şu anda öne geçebilen ülkelere nükleer teknolojiyle eşdeğer bir etki sağlayacağını ve bu sayede bu yüzyılda üstünlük sağlayacağını söyledi. Büyük bir kredi kuruluşundan yapay zeka odaklı bir teknoloji holdingine dönüşen Sberbank’ın Birinci Genel Müdür Yardımcısı Alexander Vedyakhin yaptığı açıklamada, Rusya’nın yerli yapay zekaya sahip yedi ülke arasında yer almasının bir başarı olduğunu söyledi.

Yapay zeka nükleer enerji etkisi yaratıyor

Vedyakhin, Rusya’nın yıllık AI Journey etkinliğinde verdiği röportajda: “Yapay zeka bir nükleer projeye benziyor. Küresel olarak yeni bir ‘nükleer kulüp’ ortaya çıkıyor; burada ya kendi ulusal büyük dil modeliniz (LLM) olur ya da olmaz” dedi. Rusya’nın hassas alanlarda, örneğin çevrimiçi kamu hizmetlerinde, sağlık hizmetlerinde ve eğitimde kullanılmak üzere “yeniden eğitilmiş yabancı modeller” değil, en azından iki veya üç orijinal yapay zeka modeline sahip olması gerektiğini söyledi.

[bkz url= https://www.techinside.com/bluesky-seffaflik-odakli-iyilestirmeler-yapiyor/]

Vedyakhin: “Gizli bilgileri yabancı bir modele yüklemek imkansızdır. Bu kesinlikle yasaktır. Bunu yapmak çok tatsız sonuçlara yol açar,” dedi. Devlet Başkanı Vladimir Putin geçen hafta, yerli yapay zeka modellerinin Rusya’nın egemenliğini korumak için hayati önem taşıdığını söyledi. Sberbank ve teknoloji firması Yandex, ABD ve Çinli rakiplerine yetişmek için çalışmalara öncülük ediyor. Vedyakhin, özellikle Batı’nın teknolojiye erişimi kısıtlayan yaptırımları nedeniyle Rusya’nın bilişim alanında liderlerle rekabet etmekte zorlanacağını ve aradaki farkın daha da büyüyeceğini söyledi.

Vedyakhin, ABD ve Çin’in Rusya da dahil olmak üzere kulübün geri kalanından yaklaşık altı ila dokuz ay önde olduğunu ve üyeliğin fiilen kapandığını söyledi. Vedyakhin: “Bu yarışta her gün önemli, ancak henüz başlamamış olanlar her geçen gün liderlerin bir günden çok daha fazla gerisinde kalıyor. Şimdi katılmaya karar verenler içinse bu son derece maliyetli, neredeyse imkansız olacak” dedi. Vedyakhin: “Çin ve Amerikan şirketlerinin yaptıklarını takdir ediyoruz. Bol miktarda para, uzman ve bilgi işlem gücüyle güçlü bir başlangıç ​​yaptıklarını biliyoruz.” dedi.

Vedyakhin, Sberbank’ın GigaChat 2 MAX LLM programının ChatGPT 4.0’a benzediğini, yeni GigaChat Ultra Preview’un ise ChatGPT 5.0 ile aynı seviyede olduğunu söyledi. Sberbank, yeni nesil modellerle rekabete hazırlanıyor ve en son modellerinden bazılarını ticari kullanım da dahil olmak üzere açık kaynaklı hale getirmeyi planlıyor.

Nexperia çip krizi otomotiv sektörünü vurdu!

0

Çin’in güneyindeki sanayi bölgesinde yabani otlarla kaplı bir arazinin yanındaki bir fabrika, otomotiv çipleri için küresel bir darboğaz haline geldi. Birkaç yıl önce tedarik zincirindeki aksaklıklardan bir daha etkilenmeyeceğini belirten sektör, adeta Nexperia ile altüst oldu.

Nexperia çip krizi çözülemiyor

Otomobil üreticileri, COVID-19’un 2020’de yarı iletken üretimini sekteye uğratmasının ve bir yıl sonra Japonya’da çıkan bir fabrika yangınının kıtlığı daha da kötüleştirmesinin ardından tedarik hatlarını güçlendirme sözü verdiler. Ancak Hollandalı çip üreticisi Nexperia’nın tesisini saran kriz, bir kör noktayı ortaya çıkardı: Sektör, düşük teknolojili çiplerin Çin için Batı’ya karşı bir kaldıraç haline geleceğini hiç düşünmemişti.

[bkz url= https://www.techinside.com/bluesky-seffaflik-odakli-iyilestirmeler-yapiyor/]

Otomobil üreticilerine danışmanlık yapan ABD’li Seraph Consulting firmasının CEO’su Ambrose Conroy: “Kimse jeopolitik bir bozulmaya hazırlıklı değildi ve hâlâ da değiller” dedi. Hollanda hükümeti, Eylül ayı sonlarında Hollanda merkezli Nexperia’nın kontrolünü ele geçirdi ve şirketin teknolojisinin Çinli sahibi Wingtech’e devredilebileceği endişesini dile getirdi. Pekin, İnci Nehri Deltası’ndaki tesiste paketlenmiş bitmiş Nexperia yongalarının ihracatını durdurarak misilleme yaptı. Hollanda, geçen hafta Nexperia’nın kontrolünü ele geçirme kararından geri adım atarak potansiyel bir atılımın sinyalini verdi.

Nexperia, Dongguan fabrikasından otomobil frenlerinden elektrikli camlara kadar her şeyde kullanılan yarı iletkenleri sevk ediyor. Tanesi bir peninin çok altında fiyatlara satılıyor, ancak bu kıtlık Nissan ve Honda’yı üretimi kısmaya, Alman tedarikçi Bosch’u ise fabrika çalışma saatlerini azaltmaya zorladı.

Sektörün öngörülemeyen krize nasıl yanıt vermek için çabaladığına dair bu açıklama, otomotiv yöneticileri, tedarikçiler ve çip dağıtıcıları da dahil olmak üzere bir düzine kişiyle yapılan görüşmelere dayanıyor. Bu kişiler, tam zamanında envanter uygulamalarının ve sınırlı tedarik zinciri çeşitliliğinin otomobil üreticilerini jeopolitik şoklara karşı nasıl savunmasız bıraktığını anlatıyor. Rapor, Çin’in hakimiyetinin son teknoloji ve nadir toprak elementlerinin ötesine, sıradan ama kritik bileşenlere kadar uzandığını ve Pekin’in bu gücü küresel üretimi felç etmek için nasıl kullandığını gösteriyor. Bosch’un maruz kaldığı riskin boyutu ve şirketlerin yuanla ticaret yapma zorunluluklarıyla ilgili sıkıntıları gibi bazı ayrıntılar daha önce bildirilmemişti. Hollanda hükümeti şirketin Nijmegen’deki merkezini kontrol altına alırken, Çin’deki operasyonlar Nexperia’nın Çinli ana şirketinin kontrolünde kaldı.

Türk Teknoloji Medyasında Tarihi Başarı

0

Dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı CES (Consumer Electronics Show), 2026 İnovasyon Ödülleri için jüri kadrosunu belirledi. ShiftDelete.Net’in kurucusu Hakkı Alkan, bu prestijli organizasyonda jüri üyesi olarak görev alarak, Türk teknoloji yayıncılığı adına tarihi bir ilke imza attı.

Teknoloji dünyasının kalbinin attığı ve her yıl Las Vegas’ta düzenlenen CES, 2026 yılına hazırlanırken, inovasyon ödüllerini belirleyecek olan seçkin jüri üyelerini açıkladı. 15 yılı aşkın süredir fuarı bizzat yerinde takip eden ve küresel teknoloji trendlerini Türk izleyicisiyle buluşturan Hakkı Alkan, CES Innovation Awards 2026 programında jüri koltuğunda oturacak.

Geleceğin Teknolojilerini Değerlendirecek

Hakkı Alkan, bu görev kapsamında dünyanın dört bir yanından gelen, henüz son kullanıcıyla buluşmamış çok sayıda teknolojik ürünü ve girişimi değerlendirdi. Mühendislik, tasarım ve inovasyon kriterlerine göre yapılan bu değerlendirmeler, geleceğin teknolojilerinin belirlenmesinde kritik bir rol oynuyor. Alkan’ın bu görevi, CES tarihinde bir Türk teknoloji yayıncısının bu seviyede yetkilendirilmesi açısından da bir ilk olma özelliği taşıyor.

CES: Teknolojinin Tarih Sahnesi

Tüketici Teknolojileri Derneği (CTA) tarafından düzenlenen CES, 1967 yılından bu yana teknolojinin en ikonik anlarına tanıklık etti. Sadece bir fuar olmanın ötesinde, hayatımızı kökten değiştiren buluşların ilk kez sahneye çıktığı yer olarak biliniyor.

ShiftDelete.Net: Global Ölçekte Bir Teknoloji Devine Dönüştü

Hakkı Alkan’ın kurucusu olduğu ShiftDelete.Net, Türkiye’nin en çok takip edilen teknoloji haber portalı olmasının yanı sıra, YouTube tarafında da global bir başarı hikayesi yazdı.

Teknoloji odaklı içerik üretiminde dünyanın en büyük kanalları arasında yer alan ShiftDelete.Net YouTube kanalı, 1 milyardan fazla izlenme sayısı ile devasa bir kütüphaneye sahip. Hakkı Alkan ve ekibi, en yeni teknolojileri anlaşılır bir dille milyonlara ulaştırarak, Türkiye’de teknoloji okuryazarlığının artmasına öncülük ediyor.

15 yılı aşkın süredir CES koridorlarında bir gazeteci olarak teknolojiyi takip eden Hakkı Alkan, şimdi o teknolojileri ödüllendiren masada oturarak Türk teknoloji medyasının uluslararası arenadaki yetkinliğini bir kez daha kanıtlamış oldu.

Pitch Deck: Parmak Ucunda Yapay Zeka

0

Bu videomuzda, yapay zekâ donanımında devrim yaratan, yüksek potansiyelli girişim Corezzle’ı ağırlıyoruz! Generatif yapay zekânın sadece yazılımla değil, donanımla hızlandığı bu yeni dönemde, Corezzle’ın kurucusu Faddale Demir ile şirketin değer önerilerini, çığır açan teknolojilerini ve yatırım fırsatlarını konuşuyoruz. Bu röportaj, teknoloji ve girişimcilik dünyasındaki en güncel gelişmeleri merak edenler için kaçırılmayacak bir kaynak.

Corezzle, generatif yapay zekâ donanımında ezber bozan bir yaklaşımla öne çıkıyor. Kurucu Faddale Demir, “AI artık yazılımla değil, donanımla hızlanıyor,” diyerek vizyonlarını ortaya koyuyor. Şirket, bozuk para büyüklüğündeki System-in-Package (SiP) modülleri sayesinde, yapay zekâyı daha erişilebilir, daha hızlı ve daha küçük hale getiriyor. Bu röportajda, aylar süren donanım geliştirme süreçlerini günlere indiren bu inovatif çözümün detaylarını bizzat Demir’den dinleyeceksiniz.

Girişim, iddialı hedeflerle büyümeye devam ediyor: 2026 yılına kadar 10.000 adet ürün satışına ulaşmak ve şirket değerlemesini üç katına çıkarmak. Faddale Demir’e göre bu büyüme, sadece finansal bir başarıyı değil; aynı zamanda savunma sanayiinden sağlık sektörüne, robotik sistemlerden günlük ev elektroniğine uzanan geniş bir alanda “yeni bir üretim döneminin kapısını aralayan” stratejik bir dönüşümü temsil ediyor. Corezzle’ın yarattığı etki, tüm sektörlerdeki teknolojik ilerlemeyi hızlandırma potansiyeline sahip.

“Biz aslında AI’yı masaüstünden cebinize indiriyoruz,” mottosuyla yola çıkan Corezzle, daha küçük, daha akıllı ve daha hızlı yapay zekâ donanımının geleceğini yeniden tanımlıyor. Siz de yapay zekâ donanımındaki bu büyük devrime, Corezzle’ın vizyonuna ve yatırım fırsatlarına yakından tanıklık etmek için videomuzu izleyin! Yorumlarda düşüncelerinizi ve Corezzle hakkındaki görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın.

Bir Cihazla Hayata Dokunmak: Rumitech

0

Techinside Pitch Deck Programı, teknoloji dünyasında fark yaratan ve yüksek potansiyelli girişimleri yatırımcılarla buluşturarak onların değer önerilerini ve başarılarını öne çıkarmayı amaçlar. Programın bu bölümdeki konuğu, yenilenebilir enerji teknolojilerinde şehir altyapısını yeniden tanımlayan RumiTech girişimidir. RumiTech, güneş ve rüzgâr enerjisini tek bir yapıda birleştiren hibrit akıllı direk sistemleriyle öne çıkmaktadır.

RumiTech’in kurucusu Enes Aladaş, geleceğin enerji sistemlerinin geleneksel şebekeye değil, akıllı ve bağımsız altyapılara dayanacağına inanmaktadır; bu durumu “Enerji artık kablolarla değil, zekâyla taşınıyor,” sözleriyle ifade etmektedir. Şirket, günler süren geleneksel altyapı kurulumlarını saatlere indirerek, şehirlerin, kampüslerin ve endüstriyel alanların enerji ve Nesnelerin İnterneti (IoT) ihtiyaçlarını şebekeden bağımsız bir şekilde karşılama çözümü sunar.

RumiTech’in akıllı direk sistemi, sadece günlük enerji ihtiyaçlarını karşılamakla kalmaz, aynı zamanda önemli bir acil durum altyapısı olarak da görev yapar. Şebekeden bağımsız yapısı sayesinde sistem, orman yangınları ve deprem gibi afet durumlarında pek çok alanda hizmet verme potansiyeline sahiptir. Girişimin 2026 yılı hedefleri arasında 10.000’den fazla akıllı direk kurulumu gerçekleştirmek ve Avrupa pazarına açılarak uluslararası büyümeyi sağlamak yer almaktadır.

Kurucu Aladaş’a göre bu büyüme, sadece ticari bir başarıdan ibaret değil; aynı zamanda enerjinin daha özgürce kullanılması anlamına gelmektedir. RumiTech, enerjiyi merkezden çevreye taşımak yerine, “çevreden merkeze” taşıyarak her direği bir enerji istasyonuna, her şehri ise akıllı bir ekosisteme dönüştürmeyi hedeflemektedir. Daha temiz, daha hızlı ve daha akıllı çözümleriyle RumiTech, şehirlerin enerji altyapısını köklü bir şekilde yeniden tanımlamaktadır.

Sevimli Patiler için Sevgi ve Teknoloji

0

Yüksek potansiyelli girişimlerin başarı hikayelerini ve teknoloji dünyasını değiştiren çözümlerini incelediğimiz serimize hoş geldiniz. Bu bölümde, evcil hayvan sahipliğini kökten dönüştürme hedefiyle yola çıkan, hızla büyüyen bir Türk girişimi olan K-Paw’ı mercek altına alıyoruz. Evcil dostlarımız için akıllı yaşam teknolojileri geliştiren K-Paw, hem onların hem de sahiplerinin hayat kalitesini artırmayı vaat ediyor.

K-Paw’ın misyonu, kurucusu Çan Kıraç Yurdakul’un sözleriyle özetleniyor: “Sevgiye teknoloji dokunduğunda, bakım kolaylaşır.” Bu vizyonla geliştirilen akıllı mama besleyiciler, su pınarları ve otomatik kedi tuvaletleri gibi ürünler, evcil hayvan bakım süreçlerini otomatize ediyor. Sahiplerine uzaktan kontrol imkanı, üst düzey temizlik ve en önemlisi gönül rahatlığı sunarak, evcil hayvan sahipliğini bir sorumluluktan teknolojiyle desteklenen sürdürülebilir bir dostluğa dönüştürüyor. Bu başarının arkasında mühendislik, elektronik ve veterinerlik uzmanlığını birleştiren güçlü bir ekip bulunuyor.

K-Paw teknolojisi, mama ve su takibini uzaktan yönetilebilir hale getirmekle kalmıyor, aynı zamanda otomatik temizlik sistemleriyle evdeki hijyen ve konforu artırıyor. Girişimin en iddialı olduğu alanlardan biri de, topladığı sağlık verilerini yapay zekâ destekli analizlerle işleyerek kullanıcılara sunması ve dostlarımızın sağlığını proaktif olarak takip etme imkanı tanıması. Peki K-Paw’ın gelecek hedefleri ve finansal potansiyeli ne?

Bu yılın sponsoru Mizan Vergi Denetim Danışmanlık tarafından hazırlanan değerlemeye göre şirket, 2.5 milyon dolarlık piyasa değerine ulaşmış durumda. 2024’te 25 milyon TL satış hacmi bekleyen girişimin, yeni yatırımlarla birlikte 75 milyon TL ciroya ulaşması öngörülüyor. 2026 hedefleri arasında ise Türkiye genelinde 100.000’den fazla akıllı cihaz kurulumu, Avrupa pazarına ihracat ve veri temelli bakım asistanı uygulamasının lansmanı yer alıyor. K-Paw, “Daha akıllı, daha temiz, daha huzurlu” bir yaşam vaadiyle evcil yaşam teknolojilerini yeniden tanımlıyor.

Türkiye’nin Robot Ekosistemi: Intechne

0

Yüksek potansiyelli girişimlerin başarı hikayelerini ve teknoloji dünyasında fark yaratan çözümlerini ele aldığımız serimizin bugünkü konuğu: Intechne. Türkiye’nin dağınık haldeki teknoloji ve robotik ekosistemini yapay zeka gücüyle tek bir çatı altında birleştiren bu girişim, global bir vizyonla hareket ediyor.

VEX Robotics ve FIRA gibi dünya devlerinin resmi Türkiye partneri olan Intechne, öğrencileri, takımları ve şirketleri “TechApp” süper uygulaması üzerinde buluşturarak potansiyeli somut bir fırsata dönüştürüyor. Kurucu Ömer Akbulut’un “kariyer ve gelişim işletim sistemi” olarak tanımladığı Intechne, Eğitim Teknolojileri (Ed-Tech) ile İnsan Kaynaklarını (HR-Tech) yenilikçi bir modelle bir araya getiriyor.

Geliştirdikleri “AI Kariyer Koçu” genç yeteneklere kişiselleştirilmiş yol haritaları çizerken, güvenli pazar yeri ve dijital cüzdan özellikleri sayesinde proje finansman süreçlerini şeffaflaştırıyor. Böylece teknoloji üretimi bir hobi olmaktan çıkıp, ölçülebilir ve sürdürülebilir bir kariyer yolculuğuna evriliyor. Girişimin şirketlere sunduğu değer önerisi de geleneksel işe alım süreçlerini kökten değiştiriyor. İşverenler artık yalnızca kağıt üzerindeki CV’lere değil, adayların gerçek proje başarılarına ve saha performanslarına göre yetenek keşfetme imkanına kavuşuyor. “Potansiyel ile fırsat arasındaki köprüyü kurduğunuzda, gelecek inşa edilir” mottosuyla hareket eden ekip, teknolojiyi ülkenin geleceği olarak görüyor ve bu geleceği yapay zeka ile şekillendiriyor.

Finansal tarafta da güçlü adımlar atan Intechne, yatırım süreçlerini Mizan Vergi Denetim Danışmanlık sponsorluğunda yürütüyor. Tohum aşamasında 1 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım alarak dikkatleri üzerine çeken girişimin, 2026 yılında 10 milyon TL gelir hacmine ulaşması bekleniyor. Önümüzdeki 3 yıl içinde ise bu rakamın katlanarak 25 milyon TL seviyesini aşması öngörülüyor. 2026-2027 vizyonunda Türkiye genelinde 100.000’den fazla aktif kullanıcıya ulaşmayı hedefleyen Intechne, Azerbaycan ve Balkanlar pazarına açılarak etkisini sınır ötesine taşımaya hazırlanıyor. Tam otonom Yetenek Eşleştirme Motoru’nun lansmanıyla birlikte sektörde kartları yeniden dağıtacak bu başarı hikayesinin tüm detayları videomuzda. İyi seyirler!

Bluesky şeffaflık odaklı iyileştirmeler yapıyor

0

X ve Threads’e rakip olan merkezi olmayan sosyal ağ Bluesky, moderasyon sürecinde daha fazla değişiklik yapacağını duyurdu. Şirket, özellikle Topluluk Kuralları ihlallerini nasıl takip ettiği ve politikalarını nasıl uyguladığı konusunda yeni güncellemeler getirdiğini açıkladı. Bu güncellemeler arasında uygulamaya yeni raporlama kategorilerinin eklenmesi, ihlaller için “ihtar” sisteminde değişiklikler yapılması ve kuralları ihlal edenlere daha fazla rehberlik sağlanması yer alıyor.

Bluesky şeffaflık için platformu modernize ediyor

Moderasyon değişiklikleri, koyu mod uygulama simgesi ve gönderinize kimlerin yanıt verebileceğini kontrol etmenizi sağlayan yeniden tasarlanmış bir özellik de içeren Bluesky uygulamasının en son sürümüyle (v. 1.110) birlikte kullanıma sunuluyor. Şirket, moderasyon güncellemelerinin Bluesky’nin hızlı büyümesinin ve platformda “insanların birbirlerine nasıl davrandıklarına dair net standartlar ve beklentiler” ihtiyacının bir sonucu olduğunu söylüyor.

[bkz url= https://www.techinside.com/nukleer-reaktor-projesi-icin-1-milyar-dolar-kredi-verilecek/]

Şirket, değişiklikleri açıklayan bir duyuruda: “Bluesky’da insanlar tanışıp aşık oluyor, sanatçı olarak keşfediliyor ve samimi köşelerde niş konular hakkında tartışıyorlar. Aynı zamanda, bazılarımız yüz yüze asla söylemeyeceğimiz şeyleri ekranların arkasında söyleme alışkanlığı edindik” dedi. Ancak haber, platformdaki en son moderat tartışmasının ardından geldi. Bu tartışmada, bir kullanıcı Bluesky’ın şiddet tehdidi olarak yorumladığı bir yorum nedeniyle askıya alındı. Yazar ve fenomen Sarah Kendzior, Bluesky’deki bir gönderisinde “bu makalenin yazarını sadece ölmesini izlemek için vurmak istediğini” yazmıştı. Bluesky ekibi, Kendzior’un “makalenin yazarını vurma isteği” nedeniyle askıya alındığını söyledi.

Güncellenen kurallarla Bluesky, platformun bir topluluk duygusunu korumasını ve şu anda X’i besleyen, alaycı yorumların ve nefret dolu yorumların sıklıkla norm haline geldiği zehirli bir ortama dönüşmemesini sağlamaya odaklanmış görünüyor.

Perplexity alışveriş asistanı ücretsiz hale geliyor

0

Perplexity’nin geçen yıl bu zamanlarda kullanıma sunduğu alışveriş temsilcisi, kişiselleştirilmiş ürün önerileri sunarak ve keşif ile ödeme arasındaki adımları en aza indirerek kullanıcılara zaman kazandıran bir tür sanal asistan görevi görmeyi amaçlıyor. Perplexity’ye göre, temsilci önümüzdeki haftadan itibaren bazı gelişmiş kişiselleştirme özellikleriyle tüm ABD’li kullanıcılara ücretsiz olarak sunulacak.

Perplexity alışveriş asistanı için ücretsiz erişim

Kullanıcılar, Perplexity’nin masaüstü uygulamasından veya web sitesinden sorgu yaparak başlayabilirler. Şirket, duyurusunda, Perplexity’nin “sorunuzun alışveriş amaçlı olup olmadığını tespit edip ürün önerilerini doğrudan bu cevaba entegre edeceğini” açıkladı.

Tüm Perplexity ürünleri gibi, alışveriş asistanı da büyük bir dil modeli üzerine kuruludur ve kullanıcılarla doğal dil metni aracılığıyla etkileşim kurmasını sağlar. Yeni geliştirilen aracı mimarisi, artık belirli bir kullanıcıyla geçmiş konuşmalardan “anılar” almasını, ilgili ürün bilgilerini almak için web sitelerinde arama yapmasını, satın alımları tamamlamasını ve çevrimiçi alışveriş deneyiminin ayrılmaz bir parçası olan diğer görevleri gerçekleştirmesini sağlar. Örneğin; yeni bir akustik gitar alıyorsunuz. “Uygun fiyatlı yeni gitarlar” gibi belirsiz bir arama sorgusunu bir arama motoruna girip neredeyse sınırsız sayıda web bağlantısı arasında gezinmek yerine, Perplexity’nin yeni alışveriş aracının arkasındaki fikir, tam olarak ne aradığınızı ararken aktif olarak bulmanıza yardımcı olmaktır.

[bkz url= https://www.techinside.com/nukleer-reaktor-projesi-icin-1-milyar-dolar-kredi-verilecek/]

Temsilciye “Yetişkin bir başlangıç ​​seviyesindeki kullanıcıya uygun, uygun fiyatlı ama kaliteli bir akustik gitar bulmama yardım et” diyebilirsiniz. Ardından, aramanızı daraltmanıza yardımcı olacak bazı ek sorular soracaktır. Temsilci size benzer görünümlü ürünlerden oluşan uzun bir tablo sunmak yerine, Perplexity’nin “ürün kartları” olarak adlandırdığı, bir resim, fiyat ve yapay zeka tarafından oluşturulmuş bir ürün açıklaması içeren bir kartla yanıt verir. Kullanıcıların tek tıklamayla ürün satın almasını sağlayan asistanın “Pro ile Satın Al” özelliği, daha önce sadece Perplexity Pro kullanıcılarına özeldi (aylık 20 dolarlık abonelik) ancak artık herkes ücretsiz olarak yararlanabiliyor.

Veri merkezleri elektrik kesintilerini artıracak

0

Veri merkezlerinin patlayıcı büyümesi bu kış elektrik şebekesinin istikrarını tehdit edebilir. Kuzey Amerika Elektrik Güvenilirliği Kurumu (NERC), bu hafta yayınladığı bir raporda, Kuzey Amerika genelinde bu kış elektrik talebinin geçen yıla göre %2,5 daha yüksek ve toplam 20 GW olması beklendiğini belirtti. Son yıllarda kış aylarında elektrik talebi %1 veya daha az arttı.

Veri merkezleri elektrik kesintileri için önemli bir etken olacak

NERC güvenilirlik değerlendirmeleri yöneticisi Mark Olson, E&E News’e yaptığı açıklamada, özellikle Orta Atlantik, ABD Batısı ve ABD Güneydoğusu gibi “çok sayıda veri merkezi gelişiminin gerçekleştiği bölgelerde” veri merkezlerinin bu büyümenin önemli bir kısmını yönlendirdiğini söyledi.

Raporda özellikle Teksas’taki veri merkezi genişlemesinin “arz sıkıntısı riskine katkıda bulunduğu” belirtiliyor. Bu istatistik, yaklaşık beş yıl önce şiddetli soğuk hava dalgası sırasında büyük elektrik kesintileri yaşayan Teksaslılar için özellikle endişe verici olabilir.

[bkz url= https://www.techinside.com/nukleer-reaktor-projesi-icin-1-milyar-dolar-kredi-verilecek/]

O dönemde, kuyu başları donduğu için doğal gaz santralleri devre dışı kalmış ve doğal gaz arzı azalmıştı. Bu arada, konut ve ticari müşteriler evlerini ve ofislerini sıcak tutmaya çalıştıkça fosil yakıt talebi de artmıştı.

NERC, bu yıl Teksas’taki durumun Şubat 2021’deki kadar vahim olmayacağını, bunun bir nedeninin de eyalet şebekesine çok sayıda akü eklenmesi olduğunu belirtti. Gazla çalışan elektrik santralleri beklenen verimi sağlayamazsa, bu aküler devreye girerek elektrik sağlayabilir. Ayrıca, çoğu doğal gazla çalışan ve devreye girmeleri dakikalar süren “tepe” elektrik santrallerine kıyasla daha küçük kesintilere daha hızlı tepki verebilirler.

Teksas’ta konuşlandırılan pillerin çoğu, tek seferde birkaç saat elektrik sağlayabiliyor. Bu, talebin kısa bir süreliğine zirve yaptığı, örneğin insanların işten döndüğü akşam saatleri gibi durumlar için uygun.  Ancak NERC’in de belirttiği gibi, veri merkezleri gün boyunca sürekli elektrik tüketme eğilimindedir. NERC, eyalette uzun süreli bir soğuk hava dalgası yaşanırsa, bu pilleri tüm müşterilere (veri merkezleri de dahil) güç sağlayacak kadar şarjlı tutmanın daha da zorlaşacağını belirtti.

Tesla araç çağırma hizmeti için onay aldı

Tesla, Arizona’da araç çağırma hizmetini işletmek için izin aldı. Ancak fazla heyecanlanmayın, çünkü bu, CEO Elon Musk’ın şirketin robotaksisi için öngördüğü 4. seviye otonomiden çok uzak. Sertifika, yolculuğu denetlemek için ön koltukta bir insanın oturmasını gerektiriyor. Tesla’nın Austin ve Kaliforniya’daki operasyonları için de aynı gereklilik geçerli.

Tesla araç çağırma hizmeti daha fazla bölgede olacak

Reuters, Tesla’nın 13 Kasım’da ruhsat başvurusunda bulunduğunu ve onay aldığını bildirdi. Otomobil üreticisi, Eylül ayında Arizona’da otonom araçları (güvenlik izleme sistemiyle birlikte) test etmeye başlamak için sertifika aldı. Yeni ruhsat, bu araçların ücretli yolcu taşımasına olanak tanıyor.

[bkz url= https://www.techinside.com/nukleer-reaktor-projesi-icin-1-milyar-dolar-kredi-verilecek/]

Elon Musk, Tesla’nın geçen ayki üç aylık kazanç görüşmesinde, şirketin “robot taksisinin” 2025 yılı sonuna kadar sekiz ila 10 metropol bölgesinde faaliyet göstereceğini söylemişti. Ancak bu terim genel olarak kullanılıyor. Şimdilik, hizmet bir Waymo’da bulabileceğiniz türden bir “robot şoför”den çok uzak. Sıradan bir Uber düşünün, ancak sürücü veya güvenlik görevlisi, çok sayıda güvenlik şikayetine konu olan Tesla’nın tam otonom sürüş yazılımının bir sürümünü kullanıyor.

Arizona Ulaştırma Bakanlığı’nın temmuz ayında yaptığı açıklamaya göre şirket ayrıca sürücüsüz test yapmak için izin başvurusunda bulunmuş ve Phoenix Metro bölgesinde faaliyet göstermeye ilgi göstermişti. Yıllarca verilen sözlerin tutulmaması ve yüksek maliyetler, sıkı düzenlemeler ve federal soruşturmalar nedeniyle birçok şirketin kapanmasının ardından, robotaksi sektörü Tesla ve Waymo ile genişlemeyi hızlandırıyor.

Warner Music telif davasında anlaşmaya vardı

0

Warner Music Group (WMG) yaptığı açıklamada, yapay zeka destekli müzik girişimi Udio ile telif hakkı ihlali davasında anlaştıklarını duyurdu. İkili ayrıca, 2026’da piyasaya sürülmesi planlanan bir yapay zeka destekli müzik yapım hizmeti için lisans anlaşması imzaladı.

Warner Music telif sorunun çözdü

WMG, basın açıklamasında, “yeni nesil müzik yaratma, dinleme ve keşfetme platformunun” lisanslı ve yetkili müzikler üzerinde eğitilmiş üretken yapay zeka modelleri tarafından destekleneceğini belirtti. Şirket, platformun “sanatçılar ve söz yazarları için yeni gelir akışları yaratacağını ve eserlerinin korunmasını sağlayacağını” söylüyor.

[bkz url= https://www.techinside.com/nukleer-reaktor-projesi-icin-1-milyar-dolar-kredi-verilecek/]

Abonelik hizmeti, kullanıcıların katılmayı seçen sanatçıların seslerini ve söz yazarlarının bestelerini kullanarak remiksler, cover’lar ve yeni şarkılar yapmalarına olanak tanıyacak. Warner Music Group, platformun sanatçıların ve söz yazarlarının itibar görmesini ve tazmin edilmesini sağlayacağını söylüyor.

WMG CEO’su Robert Kyncl basın açıklamasında: “Sanatçılarımızın ve söz yazarlarımızın haklarının korunmasına sarsılmaz bir şekilde bağlıyız ve Udio, hizmetindeki müziğin yetkili ve lisanslı olmasını sağlamak için anlamlı adımlar attı. Bu iş birliği, yapay zekanın potansiyelini sorumlu bir şekilde ortaya çıkarma yönündeki daha geniş kapsamlı çabalarımızla uyumlu; hayranlara yenilikçi deneyimler sunmaya devam ederken yeni yaratıcı ve ticari olanakları besliyoruz” dedi.

WMG ile anlaşması bulunan sanatçılar arasında Lady Gaga, Coldplay, The Weeknd, Sabrina Carpenter ve daha fazlası yer alıyor. Udio’nun kurucu ortağı ve CEO’su Andrew Sanchez basın açıklamasında: “Bu ortaklık, teknolojinin yaratıcılığı artırdığı ve sanatçılar ile söz yazarları için yeni fırsatların kapılarını açtığı bir geleceğin gerçekleşmesine doğru atılmış önemli bir adım. Yeni platformumuz, hayranların en sevdikleri sanatçılarla birlikte yaratabilecekleri ve sanatçılara kontrol ve bağlantı sunan bir ortamda olağanüstü müzikler üretebilecekleri deneyimler sunacak” dedi.

IBM kuantum bilgisayar ağları için planını açıkladı

0

IBM ve Cisco Systems, kuantum bilgisayarlarını uzun mesafelerde birbirine bağlamayı planladıklarını ve konseptin 2030 yılı sonuna kadar uygulanabilir olduğunu göstermeyi hedeflediklerini açıkladı.

IBM kuantum bilgisayar ağları için devam ediyor

Bu hamle, kuantum internetin önünü açabilir, ancak iki şirketin yöneticileri, ağların şu anda mevcut olmayan teknolojiler gerektireceği ve üniversiteler ile federal laboratuvarların yardımıyla geliştirilmesi gerekeceği konusunda uyardı.

Kuantum bilgisayarlar, mevcut bilgisayarların binlerce yıl süreceği fizik, kimya ve bilgisayar güvenliği sorunlarını çözme vaadinde bulunuyor. Ancak hataya açık olabiliyorlar ve güvenilir bir kuantum bilgisayarı üretmek IBM, Alphabet’in Google’ı ve diğerlerinin peşinde olduğu bir zorluk. IBM, 2029 yılına kadar çalışır durumda bir makineye sahip olmayı hedefliyor. Bu yılın başlarında Cisco, kuantum makinelerinin nasıl bağlanacağını araştırmak için bir laboratuvar açtı.

[bkz url= https://www.techinside.com/nukleer-reaktor-projesi-icin-1-milyar-dolar-kredi-verilecek/]

Zorluk bir problemle başlıyor: IBM’inki gibi kuantum bilgisayarlar, atomların neredeyse hiç hareket edemeyeceği kadar soğuk devasa kriyojenik tanklarda bulunuyor. Bunlardan bilgi alabilmek için IBM’in, kuantum bilgisayarındaki temel bilgi birimi olan durağan “kübitlerdeki” bilgiyi, IBM Araştırma Direktörü ve IBM’de çalışan Jay Gambetta’nın söylediğine göre mikrodalgalar gibi hareket eden “uçan” kübitlere nasıl dönüştüreceğini bulması gerekiyor. Ancak bu uçan mikrodalga kübitlerinin, Cisco anahtarları arasında fiber optik kablolar üzerinden iletilebilen optik sinyallere dönüştürülmesi gerekecek. Bu dönüşümün teknolojisi Chicago yakınlarındaki Fermi Ulusal Hızlandırıcı Laboratuvarı liderliğindeki Süperiletken Kuantum Malzemeler ve Sistemler Merkezi gibi grupların yardımıyla geliştirilecek.

Bu süreçte Cisco ve IBM, tüm parçaları bir araya getirmek için açık kaynaklı yazılımlar da yayınlayacak. Cisco’nun Outshift inovasyon kuluçka merkezinin kıdemli başkan yardımcısı Vijoy Pandey: “Buna uçtan uca bir sistem olarak bakıyoruz. iki ayrı yol haritası olarak değil. Bunu ortaklaşa çözüyoruz ve bu sayede aynı yönde ilerleme şansı çok daha yüksek” dedi.

Adobe Semrush satın alımıyla güçleniyor

0

Şirketler yaptığı açıklamada, Photoshop geliştiricisi Adobe’un pazarlama araçlarını güçlendirmeyi ve üretken yapay zeka ürünleriyle markaları çekmeyi hedeflediği bir ortamda, yazılım platformu Semrush’ı 1.9 milyar dolara satın alacağını duyurdu.

Adobe Semrush satın alımıyla stratejik adım atıyor

Şirket, Semrush için hisse başına 12 dolar nakit ödeyecek. Bu, hisse senedinin son kapanış fiyatına göre yaklaşık %77,5 prim anlamına geliyor. Semrush hisseleri %74 artışla 11,79 dolara yükseldi.

Semrush, şirketlere arama motoru optimizasyonu, sosyal medya ve dijital reklamcılık konularında yardımcı olan yapay zeka yazılımları tasarlıyor ve geliştiriyor. Gelecek yılın ilk yarısında tamamlanması beklenen satın alma, Adobe’nin pazarlamacıların, web sitelerindeki aramalar ve ChatGPT ve Gemini gibi üretken yapay zeka botları aracılığıyla markalarının çevrimiçi tüketiciler tarafından nasıl görüldüğünü daha iyi anlamalarına yardımcı olmasını sağlayacak.

[bkz url= https://www.techinside.com/nukleer-reaktor-projesi-icin-1-milyar-dolar-kredi-verilecek/]

Emarketer analisti Grace Harmon: “Semrush kendi başına büyük bir gelir kaynağı olmadığı için fiyat yüksek, bu nedenle Adobe muhtemelen stratejik değer için ödeme yapıyor. Adobe, Semrush’ın verilerini hızla paraya çevrilebilir yapay zeka ürünlerine dönüştürebilirse, getirisi de yüksek olabilir” dedi.

Adobe’un InDesign, Acrobat ve Illustrator’ı da içeren araçları, işletmeler, öğrenciler ve yaratıcı profesyoneller tarafından web sitesi, broşür ve grafik düzenleme, oluşturma ve oluşturma amacıyla yaygın olarak kullanılan tasarım yazılımlarında bilinen isimler haline geldi. Ancak dijital tasarım sektöründeki artan rekabet ortamında yapay zeka ürünleri ve özelliklerinin paraya dönüştürülmesini artırma yönündeki yatırımcı baskısı, bu yıl şimdiye kadar %27’den fazla değer kaybeden şirketin hisselerini olumsuz etkiledi.

William Blair analistleri bir notta: ” Adobe’un yıllar içinde bu hamleyle elde ettiği başarı göz önüne alındığında, birleşme ve satın alma motorunu yeniden başlatması konusunda olumluyuz… ancak bu anlaşmanın şirketin yaratıcı bulut faaliyetleri etrafındaki soruları yanıtlamak için pek bir şey ifade etmemesi muhtemel” dedi.

Adobe, tasarım yazılımına olan güçlü talebin de etkisiyle Eylül ayında yıllık gelir ve kâr tahminlerini artırdı. Bir ay sonra şirket, kullanıcıların ChatGPT aracılığıyla uygulamalarından birini doğrudan kontrol edebilmeleri için OpenAI ile çalıştığını açıkladı.

Lenovo bellek yongası tedarik anlaşması imzaladı

0

Lenovo yaptığı açıklamada, artan yapay zeka talebi nedeniyle bellek fiyatlarının artmasıyla birlikte tedarikleri güvence altına almak için bellek yongaları için uzun vadeli sözleşmeler imzaladığını söyledi.

Lenovo bellek yongası tedarik anlaşması ile yeni planlama yapıyor

CEO Yang Yuanqing, Lenovo’nun ikinci çeyrek sonuçlarının açıklanmasının ardından Reuters’a yaptığı açıklamada: “Gelecek yıl için yeterli tedarik sağlamak adına kilit bileşen tedarikçileriyle en uygun sözleşmeyi imzaladık” dedi. Küresel bellek yongası fiyatları, veri merkezi operatörlerinin yapay zeka sunucuları oluşturma talebi nedeniyle yükseliyor. Samsung Electronics gibi yonga üreticileri, kapasitelerini yapay zeka yonga setlerinde kullanılan yüksek bant genişliğine sahip belleklere (HBM) kaydırarak akıllı telefonlarda, bilgisayarlarda ve oyun cihazlarında kullanılan daha az göz alıcı yongaların arzını daralttı.

[bkz url= https://www.techinside.com/nukleer-reaktor-projesi-icin-1-milyar-dolar-kredi-verilecek/]

Çinli Xiaomi ise bellek yongalarının artan maliyetleri nedeniyle tüketicilerin gelecek yıl akıllı telefon fiyatlarında muhtemelen daha fazla artış göreceği konusunda uyardı. Yang, fiyat ayarlamalarının -arttırmanın veya düşürmenin- maliyet dalgalanmalarını yönetmenin doğal bir yolu olduğunu söyledi, ancak ayrıntıya girmedi.

LSEG verilerine göre, Lenovo’nun Temmuz-Eylül çeyreğine ilişkin toplam geliri, bir önceki yılın aynı dönemine göre %5 artarak 20,5 milyar dolara yükseldi ve analistlerin 20.3 milyar dolarlık beklentilerini aştı. Lenovo’nun ikinci çeyrek toplam gelirinin %70’inden fazlasını oluşturan PC, tablet ve akıllı telefon iş kolu, bu dönemde %11,8 gelir artışı bildirdi.

Yapay zeka sunucu işletmesini de kapsayan dijital altyapı grubunun geliri %24 arttı ancak yapay zeka yeteneklerini ölçeklendirmek için yapılan yatırımlar nedeniyle 118 milyon dolarlık bir işletme zararı bildirdi.

Yang, yapay zekanın sektörler tarafından benimsenmesine atıfta bulunarak: “Genel olarak bir balon görmüyoruz çünkü bir sonraki aşama yapay zekanın demokratikleşmesi olacak” dedi. Şirketin hissedarlar için düzeltilmiş net kârı %25 artarak 512 milyon dolara ulaştı.

Lenovo hisseleri %1,97 artarak Hang Seng Endeksi’nin %0,33’lük artışını geride bıraktı. Hisse senedi bu yıl şimdiye kadar %4,46 değer kaybetti.

Yüksek riskli yapay zeka kuralları için erteleme yapılacak

0

Avrupa Komisyonu, bürokrasiyi azaltmak, büyük teknoloji şirketlerinin eleştirilerini önlemek ve Avrupa’nın rekabet gücünü artırmak amacıyla Yapay Zeka Yasası’nın bazı hükümlerinin ertelenmesi de dahil olmak üzere bir dizi teknoloji düzenlemesinin basitleştirilmesini ve hafifletilmesini önerdi.

Yüksek riskli yapay zeka kuralları neler?

AB’nin bu hamlesi, iş dünyası ve ABD hükümetinin tepkileri üzerine bazı çevre yasalarını yumuşatmasının ardından geldi. Avrupa’nın teknoloji kuralları da benzer muhalefetle karşı karşıya kaldı, ancak Komisyon kuralların sağlam kalacağını belirtti.

Komisyon yetkililerinden biri, bir brifing sırasında: “Basitleştirme, düzenlemelerin kaldırılması anlamına gelmez. Basitleştirme, düzenleyici ortamımıza eleştirel bir gözle baktığımız anlamına gelir.” dedi. Avrupa ülkelerinde hala tartışma ve oylamaların yapılacağı ‘Dijital Omnibus’ta Komisyon, yapay zekanın daha yüksek riskli görülen bir dizi alanda kullanımına ilişkin AB’nin daha sıkı kurallarının Ağustos 2026’dan Aralık 2027’ye ertelenmesini önerdi.

[bkz url= https://www.techinside.com/nukleer-reaktor-projesi-icin-1-milyar-dolar-kredi-verilecek/]

Bunlara biyometrik tanımlama, yol trafiği uygulamaları, kamu hizmetleri tedariki, iş başvuruları ve sınavları, sağlık hizmetleri, kredibilitesi ve kolluk kuvvetleri gibi alanlarda yapay zeka kullanımı da dahildir. Açılır pencere ‘çerezleri’ için onay da basitleştirilecektir.

Dijital Omnibus veya basitleştirme paketi, geçen yıl yasalaşan Yapay Zeka Yasası’nı, Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) olarak bilinen çığır açıcı gizlilik mevzuatını, e-Gizlilik Direktifini ve Veri Yasası’nı kapsıyor. GDPR’de önerilen değişiklikler, Alphabet’in Google, Meta, OpenAI ve diğer teknoloji şirketlerinin, yapay zeka modellerini eğitmek için Avrupalıların kişisel verilerini kullanmalarına da olanak tanıyacak.

Nükleer reaktör projesi için 1 milyar dolar kredi verilecek

0

Constellation Energy, nükleer enerji talebinin artmasıyla birlikte Microsoft ile yaptığı uzun vadeli bir enerji anlaşması kapsamında 835 MW’lık üniteyi 2027 yılına kadar yeniden canlandırmayı planlıyor.

Nükleer reaktör projesi için kredi desteği

ABD Enerji Bakanlığı (DOE) Pensilvanya’daki Three Mile Island’da bir nükleer reaktörün yeniden başlatılmasını desteklemek için 1 milyar dolar kredi vereceğini duyurdu. Proje, Microsoft’un hızla büyüyen veri merkezi operasyonlarına temiz enerji sağlayacak. Bu karar, dijital altyapının rekor düzeyde elektrik talebini artırdığı bir dönemde, nükleer enerjiye olan federal ilginin yeni bir ivme kazandığının sinyalini veriyor.

[bkz url= https://www.techinside.com/honda-cip-sorunu-sonrasinda-yeniden-uretime-basliyor/]

Enerji Bakanlığı, kredinin Constellation Energy’nin Three Mile Island Ünite 1 reaktörünü tekrar hizmete sokma çalışmalarını destekleyeceğini doğruladı. Şirket, federal finansmanın proje maliyetlerini düşürmesini ve restorasyon çalışmalarını hızlandırmasını bekliyor.

Birinci ünitenin kapasitesi 835 MW olarak belirlendi. Enerji Bakanlığı, bu üretimin yaklaşık 800.000 evin elektrik ihtiyacını karşılayabileceğini belirtiyor. Santral, eski sahibinin mali zararlar bildirmesi ve devlet desteği alamaması üzerine 2019 yılında devre dışı bırakılmıştı. Constellation Energy, üniteyi hiçbir zaman sökmedi. Şirket, geçen yıl Microsoft ile yaptığı uzun vadeli bir enerji anlaşması kapsamında tesisi yeniden faaliyete geçireceğini duyurdu. Teknoloji şirketi, artan yapay zeka ve bulut bilişim iş yüklerini beslemek için santralden elektrik satın almayı taahhüt etti.

Anlaşma, mevcut kredinin zeminini hazırladı. Yetkililer, bu projenin mevcut enerji varlıklarının yenilenmesini destekleyen geniş kapsamlı bir federal program kapsamında yer aldığını söylüyor.

Constellation Energy, restore edilen ünitenin adını Crane Temiz Enerji Merkezi olarak değiştirdi. Şirket, birkaç yıldır atıl durumda olan büyük ekipmanlar üzerinde çalışıyor. Bu çalışmalar, türbin, jeneratör, soğutma donanımı ve ana trafonun onarımını içeriyor. Şirket ayrıca çeşitli kontrol sistemlerinde iyileştirmeler planlıyor.

Polestar 3 çift yönlü şarj sağlıyor

0

Polestar, yakın zamanda ABD’deki Polestar 3 sahiplerinin, elektrikli SUV’yi evlerine bağlayan yeni çift yönlü şarj özelliklerini kullanabileceklerini duyurdu.

Dağıtım Kaliforniya’da başlıyor ve sürücülere, ev enerjisi şirketi dcbel ile yapılan ortaklık aracılığıyla araçtan eve elektrik desteği, elektrik kesintisi yedek gücü ve akıllı şarj olanağı sağlıyor.

Polestar 3 çift yönlü şarj ile şebekeye bağlanıyor

Yeni kurulum, Polestar 3‘e dcbel’in Ara ev enerji sistemi aracılığıyla araçtan eve özelliğini getiriyor. Sistem, çift yönlü işlevleri etkinleştirmek için SUV’nin 400 Volt mimarisindeki DC gücünü kullanıyor. Bu sayede, akünün elektrik kesintileri veya yüksek elektrik fiyatları dönemlerinde eve güç göndermesi sağlanıyor.

[bkz url= https://www.techinside.com/honda-cip-sorunu-sonrasinda-yeniden-uretime-basliyor/]

Polestar, bu özelliğin şarj maliyetlerini yılda 1.300 dolara kadar azaltabileceğini açıkladı. Şirket ayrıca, aracın koşullara bağlı olarak on güne kadar acil durum yedek güç kaynağı olarak kullanılabileceğini de belirtti. Kaliforniya sakinleri, dcbel tarafından yönetilen bir program aracılığıyla teşviklerden yararlanabilirler. Bu indirimler, donanım ve kurulum maliyetlerini düşürmeye yardımcı olabilir.

Polestar CEO’su Michael Lohscheller, çift yönlü şarjın elektrikli otomobiller ve ev enerjisi için “çığır açan” bir çözüm olduğunu söyledi. Lohscheller: “Toplam sahip olma maliyetinizi düşürdüğü ve aracınız park halindeyken bile sizin için çalıştığı için, Polestar kullanma seçeneğini daha da cazip hale getiriyor.” diye ekledi.

Bu özellik, daha fazla otomobil üreticisinin ev enerji bağlantılarını desteklemeye başladığı bir dönemde kullanıma sunuluyor. Ford, General Motors, Volkswagen ve Hyundai gibi markalar 2023’te benzer seçenekleri kullanıma sundu. Tesla, bu ayın başlarında Çin’de yeni bir Model Y versiyonuna araçtan eve geçiş özelliği ekledi.

Polestar Yazılım Ürün Yönetimi Başkanı Olivier Loedel: “Kuzey Amerikalı ortağımız dcbel ile birlikte bu ilk çift yönlü şarj teklifini sunmaktan büyük heyecan duyuyoruz.” dedi. Loedel, lansmanın “daha fazla pazarda daha fazla Polestar müşterisine çift yönlü şarj özelliği sunmayı hedeflediğimiz için önemli bir ilk adım” olduğunu da sözlerine ekledi.

Yüzen nükleer santral gerçeğe dönüyor

0

Yunanistan’da Yüzen Nükleer Santraller (FNPP) kurulması önerisi gerçeğe dönüşüyor. Plan, Akdeniz’e Yüzen Nükleer Santraller kurmak. Bazı şirketler daha önce FNPP’lerin güvenilir ve uygun fiyatlı nükleer enerji üretiminde devrim yaratabileceğini vurgulamıştı.

Akdeniz’deki adalar ve kıyı altyapısına hayati önem taşıyan karbonsuz enerji güvenliğinin sağlanmasına yardımcı olabilir. Öneri, bu hafta Atina’da çeşitli enerji şirketlerinden temsilcilerin de katıldığı üst düzey bir toplantıda ele alındı.

Yüzen nükleer santral Akdeniz’de ilk olacak

Konu, bu yeni projenin ekonomik, sosyal, teknolojik, yasal ve çevresel etkileri açısından ele alındı. Toplantıya sektör liderleri ve CORE POWER, ABS Hellas ve Athlos Energy temsilcileri katıldı. Nükleer reaktörlerin denize yerleştirilmesinin çeşitli etkilerini araştırmak için bir PESTLE çerçevesi oluşturulması önerildi.

[bkz url= https://www.techinside.com/honda-cip-sorunu-sonrasinda-yeniden-uretime-basliyor/]

CORE POWER Pazar Geliştirme Grup Başkanı Charlotte Vere: “Yunanistan, Akdeniz bölgesinde yüzen nükleer enerji üretiminde lider olma fırsatına sahip. Sektör liderlerinin bu buluşması, gelişmiş enerji güvenliği ve temiz enerji bulunabilirliğine yol açacak bir yolculuğun başlangıcını işaret ediyor” dedi.

ABS, 2024 yılında sektörün yüzen nükleer santraller için ilk kapsamlı gereksinimlerini açıkladı. Raporda, bir Yüzen Nükleer Santral için uygulanabilecek gelişmiş nükleer teknolojilerin olgunluğunun şu anda düşük olduğu vurgulandı. Modüler reaktör felsefesi, güvenlik ve maliyet açısından önemli avantajlarla Yüzen Nükleer Santral tasarımına başarıyla aktarılabilir.

Rapora göre ayrıca, modülerlik konsepti Yüzen Nükleer Santral çıktısının büyük limanların soğuk ütüleme ihtiyaçlarına uyum sağlayacak kadar esnek olmasını sağlıyor. ABS Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Baş Teknoloji Sorumlusu Patrick Ryan: “ABS’de hedefimiz açık: Bu dönüştürücü teknolojinin en yüksek güvenlik standartlarıyla gelişmesini sağlarken, denizcilik sektörünün de bu teknolojinin oyun değiştirici potansiyelinden yararlanmasını sağlamak. Yüzen Nükleer Santral Rehberimiz, güvenlik, dayanıklılık ve operasyonel bütünlük için sağlam bir çerçeve sunuyor” dedi.