Yenilikçi zekalar ATP Alibaba Cloud Hackathon’unda yarışıyor

0

Teknoloji dünyasını şekillendirecek yenilikçi fikirlere yatırım yapan ATP, bu yıl ilk defa 25 – 26 Mayıs tarihleri arasında kapsamlı bir yarışma gerçekleştiriyor. ATP Alibaba Cloud Hackathon’unda yapay zekâ, büyük dil modeli ve grafik üretimi gibi çeşitli alanlarda yeteneklerini sergileme fırsatı bulacak olan katılımcılar, Alibaba Cloud altyapısını kullanarak gerçek dünyadaki problemlere ticari ve sosyal etkisi olan çözümler üretmeye çalışacaklar. 

Düzenlediği hackathon ile yazılım dünyasının yeni ve yenilikçi çözümler üretmek isteyen parlak zihinlerini bir araya getirmeyi hedefleyen ATP, yarışmacılara yazılım konusundaki becerilerini sergileme, teknolojinin önde gelen isimlerinden mentörlük alma ve yeni yetkinlikler kazanma fırsatı sağlayacak.

Yarışmada gerçek dünyadaki bir problemi çözmeye çalışacak olan katılımcılar, küresel teknoloji ekosistemi içinde değerli bağlantılar kurma ve teknoloji liderleriyle doğrudan etkileşimde bulunma imkânına sahip olacak.

Birincilik ödülünün Çin seyahati olduğu etkinlikte kazanan takım, ATP’nin Shanghai ofisini ve Alibaba Cloud’un Hangzhou kampüsünü ziyaret edecek. Ayrıca, 10 bin dolar değerinde Alibaba Cloud kredisinin ve çeşitli hediyelerin de sahibi olacak. 10 Mayıs tarihine kadar kayıt olunabilecek etkinliğin ayrıntıları ve başvuru formu için ATP’nin kurumsal internet sitesi ziyaret edilebilir.

Ayrıntılı bilgi için: www.atptech.com

Başvuru Formu: https://www.atptech.com/atp-alibaba-cloud-hackathon/

Yapay Zekâ Çağında CIO’lar Siber Dayanıklılığı Nasıl Artırabilir?

Işıl Hasdemir
Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü

Üretken Yapay Zekânın (GenAI) siber güvenlik alanında hem olumlu hem de olumsuz etkileri bulunuyor. Bir yandan BT ortamlarının korunmasında güçlü bir araç olarak hizmet ederken, bir yandan da siber suçlular yeni saldırı yöntemleri oluşturmak ve uygulamak için bu teknolojiyi kullanıyor. Bu durum, işletmeler için de yeni zorlukları beraberinde getiriyor. GenAI ilerlemeye ve gelişmeye devam ettikçe, etkileri siber güvenlik ve siber suçlar açısından gelişip büyüyor.    

BT liderleri ise GenAI’nin sistemlerini hem güçlendirme hem saldırıya uğratma potansiyelinin son derece farkında. Dell olarak hazırladığımız Küresel Veri Koruma Endeksi (GDPI) raporuna göre, dünya genelinde katılımcıların yüzde 52’si GenAI’yi kurumlarının siber güvenlik duruşunu geliştirecek bir araç olarak görürken, yüzde 27’si GenAI’nin başlangıçta siber suçlulara avantaj sağlayacağını düşünüyor.

GenAI’nin siber tehdit ortamı ve gelecekteki veri koruma gereksinimleri üzerinde önemli bir etkisi olacağına şüphe yok. Siber güvenlik sağlayıcıları şimdiden güvenlik paketlerini geleceğe hazır hâle getirmenin yollarını araştırıyor. Bu pazardaki küresel yapay zekânın 2028 yılına kadar 60,6 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Tüm bu gelişmeler, ortamın hızlı bir değişimden geçtiği anlamına geliyor, bu nedenle CIO ve güvenlik liderlerinin, GenAI odaklı siber suç riskine karşı yine GenAI’ı kullandıkları bir  güvenlik stratejisi oluşturmak için hızlı hareket etmeleri gerekiyor. Peki CIO’lar GenAI’nin değerini nasıl ortaya çıkarabilir?

GenAI destekli saldırıları anlamak ve tam güveni ortadan kaldırmak

GenAI’yi siber güvenlik için bir güç kaynağı olarak desteklemek bir CIO’nun stratejisinin en önemli bileşenidir. Dolayısıyla ilk adım, siber saldırıların cihaz seviyesinden veriye ve kullanıcıya kadar nasıl gerçekleştirildiğini ve GenAI ile nasıl güçlendirildiğini anlamak olmalı.

Geleneksel siber güvenlik yöntemleri büyük ölçüde “çevre merkezli” bir yaklaşım benimsiyor. Çalışanlar ve iş ortakları gibi çevre içindeki “güvenilir bilinen” varlıklarla, bilgisayar korsanları ve kötü niyetli aktörler gibi dışarıdaki “güvenilmeyen/bilinmeyen” varlıklar arasında ayrım yapan bir güvenlik çerçevesine dayanıyor. Ne var ki, kimlik avı e-postaları ve deepfake gibi özellikle GenAI’nin kullanımıyla giderek daha sofistike hâle gelen siber tehditler, artık kötü niyetli aktörlerin güvenilir bireyler gibi görünerek ağlara sızmasına ve kuruluşun tüm sistemine erişim sağlamasına olanak tanıyor.

Sıfır Güven modeli kullanılarak tam güvenin ortadan kaldırılması, bilgisayar korsanlarının bir işletme ağına daha fazla sızmasını önleyebiliyor. Makine öğrenmesi (ML) modellerinin bu tür mimarilere uygulanması, anormallikleri ve potansiyel tehditleri anında tespit etme yeteneklerini artırabiliyor. Örneğin, e-postalara erişen bir çalışandan, belirli bir süre sonra yeniden erişim için iki faktörlü kimlik doğrulama adımını tamamlaması istenebiliyor, yani herhangi bir kullanıcının belirlenen sisteme erişimi gerçek zamanlı olarak münferiden reddedilebiliyor.

GenAI tarafından desteklenen Sıfır Güven modelleri, kullanıcı davranışını ve ağ etkinliğini sürekli olarak izleyerek bir kuruluşun genel güvenlik duruşunu güçlendiriyor. Bu yaklaşım, erişim ayrıcalıklarının gerçek zamanlı risk değerlendirmelerine göre dinamik olarak ayarlanmasını sağlıyor.

Potansiyel saldırıları azaltmak, olaylara müdahale etmek ve kurtarma çalışmalarını desteklemek için GenAI

Siber güvenlikte GenAI ve otomasyon, kural tabanlı sistemlerin ötesine geçerek uyarlanabilir ve öngörücü yetenekler sağlıyor. Büyük miktarda güvenlik verisini analiz ederek sürekli öğrenen GenAI ile anormal davranışları tanımlayan ve potansiyel tehditleri gerçek zamanlı olarak tahmin eden ML algoritmaları sayesinde siber güvenlik ekipleri, tehditlere proaktif olarak yanıt verebiliyor. GenAI, ağ trafiğinde veya şüpheli e-posta içeriğinde anormallikler tespit ettiğinde, gelecekteki riskleri tahmin etmek ve güvenlik açıklarını belirlemek için tehdit türleri hakkında bilgi toplayabiliyor.

Ancak CIO’ların bunun kusursuz bir çözüm olmadığını ve siber saldırıların hâlâ gerçekleşebileceğini bilmeleri gerekiyor. Bir saldırının başarılı olması hâlinde, yapay zekâ odaklı otomasyon bunun etkisini azaltabiliyor. Yapay zekâ otomasyonu, tehdit tespitini ve müdahalesini kolaylaştırarak daha hızlı ve daha kapsamlı felaket kurtarma sağlıyor ve böylece olumsuz etkileri azaltıyor. Yapay zekâ ve makine öğrenmesi araçları, kuruluşlara bir siber saldırıdan sonra en kritik verilerini ve sistemlerini hızlı ve güvenli bir şekilde kurtarabilecekleri ve normal operasyonlarına devam edebilecekleri güvencesini sağlayabiliyor. Bu da tüm kritik iş verilerini ve sistemlerini barındıran izole bir depo olan bir Siber Kurtarma kasasının güvenli sınırları içinde tespit ve teşhisle ve veri kurtarmayı hızlandırmakla elde ediliyor.

GDPI araştırmamıza göre, ankete katılan kuruluşların yüzde 75’i mevcut veri koruma önlemlerinin fidye yazılımı tehditleriyle mücadele etmek için yetersiz olduğuna inanırken, yüzde 69’u yıkıcı bir siber saldırıdan güvenilir bir şekilde kurtulabileceklerinden emin değil. CIO’ların, olay müdahale yeteneklerini geliştirmek, ihlallerin kaynağının ve kapsamının daha hızlı belirlenmesini sağlamak ve kurtarma sürecini hızlandırmak için yapay zekâ odaklı analitiklerden yararlanmaları gerekiyor.

Dikkatli ve tetikte olan bir iş gücü için ekiplerin eğitilmesi

İnsan mühendisliği ve dolandırıcılık temelli saldırılar söz konusu olduğunda, çalışanlar en güçlü savunma hatlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. İnsan hatası, siber güvenlik olaylarının önde gelen nedenlerinden biri olduğundan BT liderleri ile CIO’ların, çalışanları potansiyel tehditleri tespit etmek ve bunlara yanıt vermek için gerekli bilgi ve becerilerle donatmak üzere kapsamlı siber güvenlik eğitim programlarına yatırım yapmaları gerekiyor. Bu eğitimlerde, GenAI destekli dolandırıcılık girişimlerini tespit etmeye yönelik ipuçlarına da yer verilmesi gerekiyor. Diğer yandan GenAI, çalışanların eğitimini geliştirmek için kurum içinde de kullanılabiliyor, böylece kuruluşlar, çalışanların rolüne, geçmiş davranışlarına ve karşılaşabilecekleri yaygın tehditlere göre modülleri kişiselleştirebiliyor.

Özetle; GenAI çağı ilerledikçe, yapay zekâ ve siber güvenlik arasındaki simbiyotik ilişki de gelişmeye devam edecek. Sürekli değişen tehditler karşısında CIO’lar ve diğer BT liderlerinin, bir yandan GenAI potansiyelinden yararlanırken bir yandan da ortaya çıkarabileceği tehditlere karşı koymaları gerekiyor. Bu karmaşık alanda yol alırken işletmelerin, kuruluş çapında siber dayanıklılığı teşvik etmek için teknoloji, insan ve süreç faktörlerini kullanarak bütünsel bir strateji geliştirmeliler.

Işıl Hasdemir Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü
Işıl Hasdemir
Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü

Işıl Hasdemir
Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü

Dell Technologies Türkiye’de iş strateji ve yönlendirmeden sorumlu olan Işıl Hasdemir, Temmuz 2020’de görevine başladı.

Hasdemir; Türkiye’de satış, servis ve destek fonksiyonlarını birbirinden ayıran ve şirketin, kuruluşların dijital dönüşüm gündemlerini hızlandırmalarına yardımcı olma misyonunu başarıyla yürüten bir ekibe liderlik ediyor. Hasdemir’in liderliğindeki Dell Technologies, Türkiye’nin ICT sektöründeki güçlü konumunu korumaya devam ediyor.

Türkiye’nin öne çıkan teknoloji liderlerinden biri olan Hasdemir, aynı zamanda Dell Technologies bünyesinde “teknolojiyi dünyanın daha iyi bir yer haline getirilmesi adına kullanma” misyonuyla çeşitli projelere imza atıyor.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Elektrik ve Elektronik Mühendisliği lisans derecesine sahip olan Hasdemir, Dell Technologies’e katılmadan önce 2005’te Cisco Ülke Lideri ve ardından 2009’da Genel Müdür Yardımcısı olarak atanmış ve kariyerinin öncesinde ise NCR Türkiye’de çeşitli liderlik görevlerinde bulunmuştur.

Teknoloji şöleni SDN Summit 2024, 7.500 misafiri ağırladı!

0

Haliç Kongre Merkezi’nde 27 – 28 Nisan 2024 tarihleri arasında gerçekleşen tüketici elektroniği etkinliği SDN Summit’te, 7.500 teknoloji sever 50’den fazla deneyim alanında en son teknolojileri deneyimledi.

Düzenlenen panellerde 52 uzman konuşmacı en son trendleri ziyaretçilerle paylaşırken, gelecek vaat eden 40’tan fazla girişimci inovatif fikirlerini ve ürünlerini sergileme imkanı buldu. Etkinliği, çok sayıda basın mensubu ve influencer da yerinde izledi. Başka ülke ve şehirlerdeki teknoloji meraklıları da iki gün boyunca gerçekleştirilen canlı yayınlarla tüm etkinliği takip etme imkanı buldu.

Bu yıl ilk defa düzenlenen SDN Summit, Hepsiburada ve Turkcell ana sponsorluğunda gerçekleştirildi. Tüketici elektroniğine yönelik teknolojilerin sergilendiği SDN Summit’te düzenlenen panellerde Türkiye’nin en deneyimli uzmanları kendi alanlarındaki son gelişmeleri, trendleri ve uygulamaları teknoloji meraklılarına aktardı. 

SDN Summit’e kimler katıldı?

7500 fiziksel katılımcının katıldığı SDN Summit’i, ShiftDelete.Net YouTube kanalından yayınlanan canlı yayınla da binlerce kişi internet üzerinden takip etti.

50’nin üzerinde firma, deneyim alanı oluşturarak destekleyerek katılımcı olarak alanda yer aldığı SDN Summit’te kurulan deneyim standı ve demo alanlarında ziyaretçiler en yeni teknolojileri deneyimleme imkanı buldu. Girişimcilik alanında ise 40’tan fazla girişim, yeni geliştirdikleri ürün ve servislerini etkinlik katılımcılarına tanıtma fırsatı buldu. 

SDN Summit’te önemli açıklamalar

SDN Summit’in açılış konuşmasını, ShiftDelete.Net kurucusu Hakkı Alkan gerçekleştirdi. 2005’te kurulan ShiftDelete.Net’in, kuruluş döneminden sonra katıldığı teknoloji fuarlarından aldığı ilhamı anlatan Alkan, Türkiye’de de bir tüketici elektroniği ve teknoloji etkinliği oluşturma hayalinin olduğunu ve nihayet ShiftDelete.Net olarak bu hayali gerçekleştirdiğini iletti. 

SDN Summit’te iki gün boyunca süren panellerde önemli konuklar, önemli mesajlar verdi. İşte SDN Summit’te konuşulan konular ve önemli açıklamalardan satır başları: 

Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, SDN Summit gibi etkinliklerin, Türkiye için önemini vurguladı. Gelecek sene için mevcut SDN Summit’in iki katı büyüklükte etkinlikle devam etmesi gerektiğini iletti. 

Kacır’ın açıklamalarına göre, yapay zeka odaklı eğitim ve çalıştaylar gençler ve kadınlar için yaygınlaştırılacak. KOSGEB ve TÜBİTAK destekli dene yap atölyeleri, gençlerin teknoloji ve inovasyon bilgisini artırmayı hedeflerken, Teknofest gibi etkinliklerle ulusal çapta bu eğitimlerin entegrasyonu sağlanacak. Bu adımlar, Türkiye’nin uluslararası alanda teknolojik ilerlemesine katkıda bulunarak ekonomik yapıyı güçlendirmek için önemli bir unsur olacak.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, SDN Summit’teki konuşmasında Türkiye’ye daha fazla uluslararası doğrudan yatırım kazandırmak için çalıştıklarını söyledi.

Türkiye’nin barındırdığı avantajlar hakkında bilgi veren Dağlıoğlu, yatırımcılar nezdinde de Türkiye’nin önemli fırsatlar barındırdığını anlattı. Dağlıoğlu, tüm sektörlerde teknolojinin önemine işaret ederek, bütün dünyayı etkileyen, dönüştüren teknolojiyi iyi takip etmek gerektiğini dile getirdi.

Hepsiburada’da drone ile teslimat dönemi

Hepsiburada, SDN Summit’te Drone Teslimatı projesini tanıttı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, projeyle ilgili bilgi aldı ve memnuniyetini dile getirdi. Etkinlikte, Hepsiburada CEO’su Nilhan Onal Gökçetekin de konuşma yaparak teknoloji ve inovasyonun önemine vurgu yaptı.

Projenin tamamlanmasıyla Hepsiburada üzerinden verilen siparişlerin dronlar aracılığıyla dakikalar içinde teslim edilmesi hedefleniyor. SDN Summit’e gelen katılımcılar, HepsiJet dronunu da inceleme ve deneyimleme şansı buldu. 

Turkcell’den yapay zeka ve 5G vurgusu!

Turkcell CEO’su Ali Taha Koç, Amerika’da edindiği deneyimlerini paylaşarak şirketin dijital dönüşüm sürecindeki liderliğini vurguladı. 5G, yapay zeka ve quantum computing gibi teknolojilerin önemine değinerek, Turkcell’in telekomünikasyon sektöründeki yeniliklere öncülük ettiğini belirtti.

Ayrıca, şirketin eğitim, kültür, sanat ve spor alanlarında projeler geliştirdiğini ve teknolojinin toplumsal fayda sağlayan bir araç olduğunu vurguladı. Ali Taha Koç, 2025 yılının son dönemlerine doğru ülkemizde 5G kullanımına başlanacağının da müjdesini verdi. 

HAVELSAN’dan yeni yapay zeka modeli MAIN

HAVELSAN, SDN Summit etkinliğinde yeni yapay zeka modeli MAIN’i tanıtarak dikkatleri üzerine çekti. MAIN, Türkçe dil modellemesi ve doğal dil işleme teknolojilerinde önemli bir adım olarak öne çıkıyor, kurumların yerel kaynaklarında çalışan bir yapay zeka asistanı olarak tasarlanmıştır. Havelsan’ın bu çıkışı, Türkiye’nin yapay zeka alanındaki potansiyelini ve teknolojiye yaptığı yatırımları vurguluyor, katılımcılar yeni modelin sunduğu olanakları yakından inceleme fırsatı buldular.

Monster Notebook’un kuruluş hikayesi

İlhan Yılmaz, Monster CEO’su olarak SDN Summit etkinliğinde, şirketin 24 yıllık serüvenini ve başarı hikayesini dinleyicilere aktardı. Ayrıca 28 Nisan’daki SDN Summit’in 2. gün açılışı, Monster Oyun Müzikleri Orkestrası’nın dinletisiyle başladı. Ünlü oyunların müziklerini, SDN Summit’e gelenler orkestradan canlı olarak dinleme şansı buldu. 

Türkiye’de harcamaların  yüzde 55’i dijitalleşti

Etkinliğin ikinci gününde düzenlenen, Finansal Teknolojiler: Geleceğin Finans Sektörüne Yolculuk panelinde konuşan MasterCard Türkiye Genel Müdürü Avşar Gürdal, ödeme teknolojilerinin dijitalleşmesinden ve dijitalleşmenin avantajlarından bahsetti. 

MasterCard’ın varoluş amacının ekonomileri dijitalleştirmek olduğunu aktaran Avşar Güldal, dijitalleşme arttıkça ekonomideki gri alanların azaldığını vurguladı. Ekonomide gri alan azaldıkça vergi gelirinin artması, güvenliğin artması gibi pek çok avantaja da dikkat çekildi. 

Ülkemizdeki verilere baktığımızda bugün yapılan günlük harcamaların yüzde 55 seviyesinde dijitalleşmeyi sağladığını vurguladı. 2024 itibarıyla Masterpass, 40 milyon kayıtlı tekil kullanıcıya, 70 milyon kayıtlı karta ve 4 binden fazla üye işyerine ulaşmış durumda. 

Türkiye’nin en büyük dijital ödeme platformu olan Masterpass, ülkedeki e-ticaret ödemelerinin üçte birini işletiyor.

2024’te kripto paraların seyri panelinde konuşan Binance Türkiye Pazarlama Direktörü Harika Eldoğan, platformun yerel yasalar ve regülatörlerle işbirliği içinde çalıştığını ve kullanıcı güvenliğini sağlamak için çeşitli sistemler geliştirdiklerini belirtti ve kullanıcılara sosyal medyada dolaşan sahte kampanyalara itibar etmemeleri konusunda uyarılarda bulundu.

Eldoğan ayrıca, regülasyonların hem kullanıcı güvenliğini hem de sektörün itibarını korumak adına önemli olduğunu vurguladı. Binance Türkiye, gelecek yıl da etkinlikte yer almayı sabırsızlıkla beklediklerini ifade etti.

SDN Summit, geniş kapsamlı konuşmacı kadrosu ve çeşitli sektörlerden katılımcılarıyla teknoloji dünyasının nabzını tutan başarılı bir etkinlik oldu. 

SDN Summit destekleyenleri

Hepsiburada ve Turkcell‘in ana sponsorluğunda gerçekleşen SDN Summit‘in Elmas sponsoru ise ToggPlatin sponsorları ise Binance ve Mastercard oldu.

Altın sponsorlar ise ASPower, Continental, DESİ, DJI l Karacasulu, egaranti, Google, Global IT, HAVELSAN, Monster Notebook, Portuma, Segway – Ninebot Türkiye, Ticimax, TikTok, Turan ve Zore.

Etkinliğin Gümüş sponsorları ise CAR MEKAN, E-Garaj, Gökçe Avukatlık Ortaklığı, TEZ Elektronik, THEADX, Tumurly ve Solarçatı.

Oturum sponsoru Vestel, Girişimcilik alanı sponsorlarımız ise Arz Portföy, GOSB, İTÜ ARI Teknokent ve KADEM.

SDN Summit ulaşım sponsoru BiTaksi ve GetirAraç oldu.

Etkinliğin destekleyenleri ise; Turkuaz Medya Grubu, ArpaNet Medya, Branding Türkiye, Bundle, CNN Türk, egirişim, gzt, Inc Türkiye, Postuby, Tekno Logic, teknotalk, Startup Teknoloji, Swipeline ve Worldef. 

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin de katkılarıyla düzenlenen SDN Summit’te, pek çok teknolojisever ile hem markalar hem de kurumlar bir araya geldi. 

SDN Summit’te kimler konuştu?

SDN Summit’te pek çok farklı marka, kurum ve mecranın yöneticileri konuşmacı olarak yer aldı. Her biri alanında uzman olan konuşmacılar hem SDN Summit’e gelen ziyaretçiler, hem de etkinliği online olarak takip eden teknoloji meraklıları tarafından ilgiyle izlendi. SDN Summit konuşmacıları (alfabetik sıra):

  • Mehmet Fatih Kacır, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı
  • A.Burak Dağlıoğlu, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı
  • A. Serdar İbrahimcioğlu, KOSGEB Başkanı
  • Ahmet Usta, ELYT Kurucu Ortağı
  • Dr. Ali Taha Koç, Turkcell Genel Müdürü
  • Ali Yüksel, CoinDesk Türkiye İçerik Yöneticisi
  • Arif Furkan Mendi, HAVELSAN BIT İş Geliştirme Direktörü
  • Prof. Dr. Attila Dikbaş, İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü
  • Avşar Gürdal, Mastercard Türkiye Genel Müdürü
  • Burak Akusta, Global IT Cloud Engineering Director
  • Bülent Tekmen, Colendi Kurucu Ortak ve CEO
  • Can Yalçın, Yıldız Segway-Ninebot Türkiye Ülke Müdürü
  • Celal Toprak, Gazeteci
  • Cenk Çiğdemli, Ticimax CEO
  • Cenk Tarhan, Techinside.com/ShiftDelete.Net Global Yayın Yönetmeni
  • Erdi Özüağ, Teknoloji Editörü
  • Erkan Ünlü, TikTok Türkiye Head of Operations
  • Ender Özgür, Hepsiburada Ticari Grup Direktörü
  • Esra Soylu, KADEM Girişimci Danışmanı
  • Eyüp Güler, Vestel Mobilite İş Geliştirme ve Satış GMY’si
  • Faruk Emre Kocuk, THEADX Satış Direktörü
  • Furkan Yazıcı, Tumurly CEO
  • Görkem Gökçe, Gökçe Avukatlık Kurucu ve Yönetici Ortak
  • Hakkı Alkan ShiftDelete.Net kurucusu
  • Harika Eldoğan, Binance Pazarlama Direktörü
  • İlhan Yılmaz, Monster Notebook Kurucu Ortak & CEO
  • Kaan Sancaklı, BiTaksi CEO
  • Kamile Uray, Teknik Analist
  • Mesut Çevik, Teknoloji Editörü
  • Prof. Dr. Murat Çemberci, GOSB Teknopark Genel Müdür
  • Murat Onuk, Arz Portföy Managing Partner
  • Nilhan Onal Gökçetekin Hepsiburada CEO
  • Onur Özdurak, Samsung Mobil İş Birişim Strateji ve Ürün Direktörü
  • Ozan Emrah Ünal, Portuma Kurucusu ve CEO’su
  • Özcan Ayyıldız, English Home CIO’su
  • Özgür Bayraktar, Turan Kurucu ve CEO’su
  • Ramazan Demir, ASPOWER Genel Müdürü
  • Serhat Dolaz, Paycell CEO
  • Serkan Bağçe, Fongogo Genel Müdürü
  • Serkan Girgin, Google Türkiye CMO
  • Süleyman Orakçıoğlu, Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı
  • Tolga Cem Küçükyılmaz, ShiftDelete.Net Genel Yayın Yönetmeni
  • Tolga Ünvan, İcra Kurulu Üyesi, Pazarlama, Kurumsal İletişim ve E-Ticaret Direktörü, MediaMarkt Türkiye
  • Tuncay Erhan Yanar Desi Yönetim Kurulu Başkanı
  • Utku Korkmaz, Solarçatı CEO’su
  • Vehbi Varlık, İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı

SDN Summit’i kaçıranlara tekrar izleme fırsatı!

SDN Summit’te gerçekleşen konuşmalar ve düzenlenen paneller, canlı yayın ile etkinliğe katılamayan, başka şehirlerdeki ve ülkelerdeki teknoloji meraklıları tarafından izlendi. Tüm yayınlar, kayıt altına alındı. Aşağıdaki linkleri kullanarak SDN Summit’i izleyebilirsiniz:

SDN Summit’in 1. gün yayınını buradan izleyebilirsiniz.

SDN Summit’in 2. gün yayınını buradan  izleyebilirsiniz. 

SDN Summit ile ilgili tüm ayrıntıları https://sdnsummit.com adresinde bulabilirsiniz. 

Anthropic’in yapay zekası Claude AI iPhone ve iPad’e geliyor!

OpenAI’ın ChatGPT’si ve Google’ın Gemini’si iOS platformunda yerini almışken, Claude’un eksikliği dikkat çekiyordu. Ancak bugün itibariyle Claude, iPhone uygulamasıyla rekabete katılıyor.

Claude’un iPhone uygulaması üç önemli özellikle öne çıkıyor:

Web sohbetleriyle sorunsuz senkronizasyon: Farklı cihazlar arasında kaldığınız yerden sohbetlerinize devam edebilirsiniz.

Görsel yetenekler: Kütüphanenizdeki fotoğrafları kullanabilir, yeni fotoğraflar çekebilir veya dosya yükleyebilirsiniz. Bu sayede gerçek zamanlı görüntü analizi, bağlamsal anlayış ve mobil odaklı kullanım senaryolarından faydalanabilirsiniz.

Açık erişim: Pro ve Takım planları da dahil olmak üzere tüm kullanıcılar uygulamayı ücretsiz olarak indirebilir.

Nesneleri, görüntüleri ve çevrenizi analiz edebilen Claude uygulaması, yapay zeka ve büyük dil modellerinin gücünü akıllı telefonlara getiriyor. Claude’u iPhone ve iPad’iniz için App Store’dan ücretsiz olarak indirebilirsiniz. Henüz iPad sürümü için Mac desteği bulunmuyor, ancak Claude’un web tarayıcısı versiyonu, yapay zeka ve büyük dil modellerinin mevcut durumunu keşfetmek için kullanılabilir.

Amazon ilk çeyrekte beklentileri geride bırakmayı başardı

Bulut bilişim segmentinin performansından güç alan Amazon, son derece başarılı bir ilk çeyreği geride bıraktığını duyurdu. Net satış gelirlerini geçen yılın aynı dönemine göre %13 artırarak 143,3 milyar dolara taşıdığını açıklayan e-ticaret ve teknoloji devi böylece analist beklentisi olan 142,6 milyar doları geride bıraktı. Bu artışta Amazon’un yıllık 100 milyar dolar gelir elde etme yolunda olduğunu söylediği Amazon Web Services (AWS) gelirlerindeki %16’lık artış etkili oldu. Şirket ayrıca 0,83 $’lık konsensüs tahminlerini de aşarak 0,98 $’lık düzeltilmiş hisse başına kazanç bildirdi.

Rakipleri Microsoft ve Alphabet gibi Amazon da yeni gelişen yapay zekâ pazarında avantaj elde etmek için bulut bilişim işindeki ağırlığını kullanıyor. YZ araçları, büyük dil modellerini ve uygulamalarını eğitmek ve çalıştırmak için büyük miktarda veri ve işlem gücü gerektiriyor ve hayati altyapı sağlamak için bulut sağlayıcılarına güveniyor.

Amazon CFO’su Brian Olsavsky rapor sunumu ardından gazetecilerle yaptığı görüşmede firmanın AWS tarafında güçlü bir talep gördüğünü, müşterilerin daha büyük taahhütlerle daha uzun anlaşmalara imza attığını ve bunların çoğunun üretken yapay zekâ bileşenlerine sahip olduğunu söyledi.

Olsavsky ayrıca AWS’deki büyümeyi desteklemek için daha yüksek altyapı maliyetlerinin etkisiyle, genel sermaye harcamalarının (dolayısıyla firma giderlerinin) bu yıl 2023’teki yaklaşık 50 milyar dolara kıyasla artmasını beklediklerini da açıkladı.

Birinci çeyrek gelir artışına güçlü katkı sağlayan bir diğer unsur da reklam oldu. Şirket, geçen yılın aynı dönemine göre %24 artışla 11,8 milyar dolar reklam geliri elde etti. Buna karşın Amazon son tüketici harcamalarında potansiyel bir gerilemenin bazı işaretlerini verdi. Konuyla ilgili açıklama yapan  Brian Olsavsky “Gördüğümüz şey, önceki çeyreklerde söylediklerimizin bir devamı niteliğinde. ABD’deki müşteriler harcamaları konusunda çok düşünceli davranıyor. Fırsat arıyorlar. Alışverişlerini azaltıyorlar ve bu eğilim 2. çeyrekte de devam edecek gibi görünüyor” diyor.

Kendisini bir yapay zekâ lideri olarak konumlandıran Amazon, pazar payı elde etme ve yeni tüketici hizmetleri başlatma yarışındaki bir diğer oyuncu. Mart ayında Amazon, yapay zekâ girişimi Anthropic’e yaptığı yatırımı artırarak 2,75 milyar dolar daha aktardı ve yatırım toplamını 4 milyar dolara çıkardı.

FCC’den ABD’deki mobil operatörlere dev ceza!

Federal İletişim Komisyonu (FCC), müşterilerinin gerçek zamanlı konum verilerini rızaları olmadan paylaştıkları için ABD’nin en büyük kablosuz iletişim operatörlerine yaklaşık 200 milyon dolar ceza kesti.

FCC’nin para cezası kararları, Şubat 2020’de AT&T, Sprint, T-Mobile ve Verizon’a karşı yayınlanan Görünür Sorumluluk Bildirimleri (NAL) soruşturmasının nihai kararı olarak dikkat çekiyor. Pazartesi günü kesilen cezalar arasında Sprint için 12 milyon dolar ve T-Mobile için 80 milyon dolar (iki operatör soruşturma başladığından beri birleşti), AT&T için 57 milyon dolar ve Verizon için yaklaşık 47 milyon dolarlık ceza yer alıyor.

Amerika’nın en büyük kablosuz iletişim operatörlerinin, müşterilerinin konum bilgilerini Securus’un “konum bulma hizmeti” aracılığıyla Missouri polisine izinsiz ya da yasal yetki olmaksızın ifşa ettiğine dair haberlerin ardından bir soruşturma başlatılmıştı. Yetkisiz erişim konusunda bilgilendirilmelerine ve uyarılmalarına rağmen, dört operatör de müşterilerin konum bilgilerine erişimi olan konum tabanlı hizmet sağlayıcılarının izin almasını sağlayacak makul önlemler almadan programlarını işletmeye devam etti.

Soruşturma sırasında FCC’nin İcra Bürosu, dört mobil operatörün her birinin müşterilerinin gerçek zamanlı konum verilerini “toplayıcılara” sattığını, onların da bu bilgileri düzinelerce üçüncü taraf konum tabanlı hizmet sağlayıcıya yeniden satarak müşterilerin nereye gittiklerini ve kim olduklarını ortaya çıkardığını tespit etti.

FCC soruşturmasına göre AT&T, Sprint, Verizon ve T-Mobile olay ortaya çıktıktan sonra konum tabanlı hizmet programlarını sonlandırmak için 275 günden fazla zaman harcarken, Sprint ancak 386 gün sonra sonlandırdı. FCC açıkladığı nihai kararında “Bunu yaparken, her bir taşıyıcı müşteri onayı alma yükümlülüklerini konum bilgilerinin alt alıcılarına yüklemeye çalıştı, bu da birçok durumda geçerli bir müşteri onayı alınmadığı anlamına geliyordu” dedi ve ekledi: “Başlangıçtaki bu başarısızlık, güvenlik önlemlerinin etkisiz olduğunu fark ettikten sonra bile taşıyıcıların konum bilgilerine yetkisiz erişime karşı korumak için makul önlemler almadan bu bilgilere erişimi satmaya devam etmeleriyle daha da kötüleşti.”

Mobil operatörler söz konusu ceza kararını yargıya taşımaya hazırlanıyorlar. Geçtiğimiz yıl Andorid cihazlarda konum verilerini izinsiz olarak toplayan Google’a da, 93 milyon dolar ceza kesilmişti.

Nvidia hisseleri AMD’nin açıklamasının ardından düştü!

0

Yapay zeka çip üreticisi devlerinden Nvidia (NVDA), rakibi Advanced Micro Devices’in (AMD) yatırımcıları hayal kırıklığına uğratan gelecek tahmininin ardından çarşamba günü hisse senedi değerinde düşüş yaşadı. AMD ve Skyworks Solutions’ın (SWKS) çeyreklik raporlarının ardından yarıiletken hisseleri genel olarak değer kaybetti.

AMD, Salı günü geç saatlerde açıkladığı ilk çeyrek kazançlarında Wall Street beklentilerini karşılasa da, satış rakamları beklentilerin altında kaldı. Şirketin mevcut çeyrek için satış görünümü tahminlerle paralellik gösterse de, Wall Street, AMD’nin MI300 AI hızlandırıcı işinden daha büyük bir katkı bekliyordu.

AMD, 2024 yılı için MI300 gelir hedefini 3,5 milyar dolardan “en az 4 milyar dolar” seviyesine yükseltti. Ancak Wall Street‘teki bazı analistler, ürün için 4,5 milyar dolar ile 5 milyar dolar arasında yeni bir hedef belirlenmesini bekliyordu.

Bugün öğle saatlerinde gerçekleşen işlemlerde AMD hisseleri %9’un üzerinde düşüşle 143,21 dolara geriledi. Nvidia hisseleri ise yaklaşık %5 düşüşle 821,39 dolar seviyesinde seyretti.

Yarıiletken sektöründeki diğer gelişmelere bakıldığında, kablosuz çip üreticisi Skyworks, Mart çeyreği için beklentileri hafifçe aşan bir performans sergiledi, ancak Haziran çeyreği için beklentilerin oldukça altında bir hedef belirledi. Skyworks, daralan akıllı telefon pazarından büyük ölçüde etkileniyor. Skyworks hisseleri çarşamba günü %15,4 düşüşle 90,13 dolara geriledi.

Bu gelişmelerin etkisiyle, ABD’de işlem gören en büyük 30 yarıiletken şirketini içeren Philadelphia yarıiletken endeksi (SOX), %3,9 oranında değer kaybetti.

Island: Adını hiç duymadığınız milyar dolarlık girişim!

Kurumsal tarayıcı şirketi Island, adını hiç duymadığınız en değerli girişimlerden birisi olabilir. Tarayıcıyı güvenliğin merkezine yerleştiren şirket, Salı günü 3 milyar dolar değerleme üzerinden 175 milyon dolarlık D Serisi yatırım aldığını duyurdu. Island şu ana kadar toplam 487 milyon dolar topladı.

Şirket bu değer seviyesinde bu tür bir yatırımı garantilemek için ne yapıyor? Island’a yatırım yapan Sequoia’nın ortaklarından Doug Leone, şirketin kurucu ekibinden ve firmanın benzersiz değer önerisinden etkilendiğini söylüyor. Leone “Biri İsrail’den teknik bir çalışan olan Dan Amiga ve diğeri ABD’den çok kıdemli bir güvenlik yöneticisi olan Mike Fey’den oluşan iki kurucunun vizyonu şuydu: Chromium’u temel alan, standart bir tarayıcı gibi görünen ancak güvenli olan bir tarayıcı üretebilirseniz, kötü adamların bir sürü şey yapmasını engelleyebilirsiniz” diyor.

Leone, bu yeni firmanın tasarladığı çözümün VPN, veri kaybı önleme ve mobil cihaz yönetimi gibi ayrı araçlar satın almak yerine doğrudan tarayıcıda yapılabilecek şeylerin yerini alarak genel güvenlik maliyetini düşürebileceğinizi söylüyor. Bu da bir ağın güvenliğini sağlamanın toplam maliyetini düşürebilir. Constellation Research’ün kurucusu ve baş analisti Ray Wang, Island firmasının kurumsal bir tarayıcı ile bir kategori tanımladığını, çalışanların tanıdık bir ortamda çalışmasına izin verirken onları daha güvenli tuttuğunu söylüyor.

Island şirketi kurucu ortaklarından Fey, özel bir tarayıcıya sahip bir şirkete gitmesi ve 20.000 uygulamaya sahip olmaları durumunda – ki bu bir Fortune 100 şirketinde mümkün olabilir – tüm bu uygulamaları bu tarayıcıya karşı test etmek zorunda kalacaklarını kabul ediyor. Ancak Island’ın Chromium standardını temel alması, BT’nin her şeyi uzun bir test sürecinden geçirmek zorunda kalmadan tarayıcıya güvenebileceği anlamına geliyor. Fey “Tarayıcı dünyası Chromium üzerinde standartlaştı. Bu fikir bundan önce hayata geçirilemezdi,” diyor.

Değer önerisine ve standartlaştırılmış yaklaşıma rağmen Fey, şirket yöneticilerine güvenlik odaklı bir tarayıcı için ödeme yaparak aslında uzun vadede tasarruf edebilecekleri fikrini satmanın zor olduğunu söylüyor. Bu bağlamda bir örnek veren Fey bir şirketin veri merkezindeki rafları kapatarak yılda 300 milyon dolar tasarruf ettiğini, çünkü Island çözümleriyle artık aynı uygulamaları çalıştırmak için bu ölçüde bir kaynak gerektirmediklerini söylüyor.

Fey bunun bu araçların yerini almakla ilgili olmadığını, standartlaştırılmış bir tarayıcıdan yararlanmanın web filtreleme ve hatta sanal masaüstleri gibi şeylerin yürütülmesini çok daha kolay hale getirdiğini söylüyor. Kulağa basit geliyor ama şirketin 100’ü mühendis olmak üzere 280 çalışanı var. Fey kesin gelir rakamlarından bahsetmese de, şirketin yaklaşık 200 müşterisi olduğunu ve son birkaç yıldır istikrarlı bir şekilde büyüdüğünü belirtiyor.

Pionr B2B ödemelerini canlandıracak!

0

Finansal teknoloji alanında yeni ve yenilikçi girişimleri başlatarak bu alanlarda liderlik eden Pionr, B2B ödemeler sektörünü canlandırmak adına Tahsildar’ı bünyesine kattığını duyurdu. Bu satın alma, tamamen Pionr’ın özsermayesi ile gerçekleştirildi. Şirket, Tahsildar’ın müşteri sayısını artırarak aylık işlem hacmini 5 milyar TL’ye çıkarmayı hedefliyor.

Fintek sektörünün öncülerinden olan Pionr, işletmelerin dijital ödeme ve finansal süreçlerini kolaylaştırmak amacıyla Tahsildar’ı satın aldı. Bu stratejik hamle ile Pionr, işletmeler için online sipariş ve tahsilat süreçlerini basitleştirmeyi, finansal maliyetleri azaltmayı ve güvenilir bir iş ortağı olarak öne çıkmayı amaçlamaktadır. Tahsildar, sürekli genişleyen platformu ve müşteri odaklı yaklaşımı ile işletmelerin büyümesine katkıda bulunmayı sürdürecektir.

Tahsildar, işletmelere bayi ve alt bayi yönetimi kolaylaştıran bir platform, kapalı devre e-ticaret sistemi ve sanal POS ödeme geçidi sunmaktadır. Bu sistemler sayesinde işletmeler, sipariş alma ve tahsilat yönetimini verimli bir şekilde gerçekleştirebilirler.

Pionr Kurucusu Yakup Sezer, şirketin stratejilerini B2B pazarında genişletmeye odaklandıklarını belirterek, Tahsildar’ın yetenekleri ve geniş ürün portföyü ile Pionr’ın müşteri tabanını genişleteceğini ve teknolojik yeteneklerini ileriye taşıyacağını ifade etti. Sezer, bu satın alma ile yıl sonuna kadar müşteri sayısını ve aylık işlem hacmini artırmayı hedeflediklerini, bu hedeflerin Tahsildar’ı finansal işlemler ve ödemeler alanında önemli bir oyuncu yapacağını vurguladı.

T-Soft Kurucusu Ömer Arıkan ise, Tahsildar’ın gelişimine tanıklık etmenin kendileri için mutluluk verici olduğunu belirtti ve Pionr ile güçlerini birleştirme kararı aldıklarını açıkladı. Arıkan, Tahsildar platformunu bir unicorn haline getirmeyi amaçladıklarını söyledi ve T-Soft olarak Tahsildar’ın yeni döneminde de ortak olarak kalmaya ve büyümesine katkı sağlamaya devam edeceklerini dile getirdi.

GençBizzTech, Fen liselerinde teknoloji ve girişimcilik rüzgarı estirecek

İş Bankası ve Genç Başarı Eğitim Vakfı tarafından hayata geçirilen, bilim ve teknoloji tabanlı girişimciliği fen liselerine taşıyan GençBizzTech projesinde 28 ildeki 49 okuldan 352 girişim takımı başvuru yaptı.

Türkiye İş Bankası ve Genç Başarı Eğitim Vakfı’nın (GBEV), fen liselerinde eğitim gören öğrencilerin teknoloji ve bilim odaklı girişimler geliştirmelerine imkan tanımak; yaratıcılıklarını ve problem çözme yeteneklerini artırmalarına katkı sağlamak amacıyla hayata geçirdiği GençBizzTech Projesi’nde eğitim dönemi sona erdi.

GençBizzTech’e Türkiye genelinde fen liselerinde öğrenimine devam eden 28 ilde bulunan 49 okuldan 13-18 yaş aralığındaki öğrenciler tarafından kurulan 352 takım başvuru yaptı. Projede en yoğun katılım İstanbul, Antalya, Ankara illerinden oldu.

Finale kalan projeler 17 Mayıs tarihinde açıklanacak

Fen liselerindeki öğrencilere odaklanan ilk bilim ve teknoloji odaklı girişimcilik projesinde öğrencilere yapay zeka teknolojileri ile içerik oluşturma, veri analizi kodlama ve uygulama geliştirme eğitimleri ile birlikte bilim ve teknoloji temelli iş fikri geliştirme yöntemleri, finansal okuryazarlık ve girişimcilik alanlarında çevrim içi eğitimler sunuldu.

Öğrenciler geliştirdikleri iş modelleri üzerinden değerlendirmeye tabi tutulurken, finalist olarak seçilen projeler 17 Mayıs tarihinde açıklanacak.

Projede öğrencilerin sadece akademik bilgiler açısından değil, elde edecekleri kazanımlarla iş dünyasında pratik deneyimler de elde etmeleri; böylelikle kişisel gelişimlerinin desteklenmesi amaçlanıyor. Proje sonunda başarılı görülen öğrenciler, üniversite hayatına adım atmadan iş ve teknoloji dünyası liderlerinden mentorlük desteği alabilecek, staj ve iş imkanlarıyla iş dünyasında deneyim elde edebilecek.

Dijital içerik sağlayıcılar için yepyeni bir girişim!

Teknasyon, dijital içerik sağlayıcılar için yepyeni bir girişimi hayata geçiriyor. Uçtan uca “Web-to-App” deneyimi sunarak web satışlarının artırılmasını sağlamayı hedefleyen Zotlo, sürükle-bırak yöntemleriyle, kodlama bilgisine gerek kalmadan kullanıcı kazanımı akışları oluşturmayı sağlayacak.

Türkiye’nin başarılı mobil girişimcileri ve önde gelen dijital servis sağlayıcılarının katılımıyla, 8 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleşecek Zotlo Store lansmanında mobil uygulama pazarındaki dinamik değişimler ve yeni pazarlama stratejileri masaya yatırılacak, Teknasyon’un son yeniliği Zotlo Store, dijital içerik sağlayıcılar için “web satışlarınızı” hızlandıracak cazip bir alternatif olarak kullanıcılara sunulacak.

Dijital içerik sağlayıcılar için ödeme yöntemlerinde dünya çapında bir kolaylık sağlayan Zotlo, global ödemelerin kabul edilmesinde ve A/B testleriyle satışların artırılmasına yardımcı olacak. Özellikle abonelik hizmetleri sunan işletmeler için, dünya çapında ödemeleri kabul etme ve abonelikleri yönetme gibi kritik sorunlara çözümler sunarak, kullanıcı kazanım maliyetlerini düşürecek ve uygulama marketlerinin baskısını azaltacak. 8 Mayıs’taki lansman etkinliğinde, Acunmedya Exxen grup başkanı Oktay Yılmaz, Meditopia’nın kurucu ortağı Berk Yılmaz, Kompanion’un kurucu ortağı Erkmen Erakkuş ve Teknasyon ürün direktörü Oğuz Bakır’ın katılacağı bir panelde, “Web-to-App” deneyimleri paylaşılacak.

Meta’nın Türkiye Direktörü İlke Çarkçı Toptaş’ın “Meta ile Dijital Pazarda Yeni Trendler” başlıklı konuşması ve Gülse Birsel ile Yekta Kopan’ın içerik üreticiler için dijital dünyanın sunduğu fırsatları tartışacakları özel bir panel de yer alacak.

Mobil uygulama ve dijital içerik ekosistemine önemli ölçüde katkı sağlayacak

Zotlo’nun Ürün Direktörü Didem Yeniçağ Yağcı, lansman için çok heyecanlı olduklarını belirtirken, “Teknasyon olarak, Zotlo Store’u kendi B2C ürünlerimizin satışında uzun yıllardır başarıyla kullanıyoruz ve bu süreçte olağanüstü sonuçlar elde ettik. 2 yıllık bir çalışma sonucunda bugün bu altyapıyı tüm ekosistemin kullanacağı bir platforma dönüştürdük. Beta aşamasında yaklaşık bir yıldır hizmette olan Zotlo Store, mobil uygulama ve dijital içerik ekosistemine önemli ölçüde katkı sağlayacak. Bu yenilikçi servisi sektörle tanıştırmanın heyecanını yaşıyoruz.” dedi.

Zotlo’nun tüketiciyle buluşacağı bu özel etkinlikte, sınırlı sayıda davetliye açık olup, sektör liderleriyle network kurma ve son teknoloji trendleri hakkında bilgi edinme fırsatı sunacak. Etkinliğe katılmak isteyenler, web sitesi üzerinden (https://zotlo.store/tr/launch-event-istanbul-2024) başvuru yapabilecek.

Intel’den kuantum atılımı: Silikon tabanlı kuantum işlemciler!

0

Kuantum bilişim dünyasında heyecan verici bir gelişme yaşandı. Bugün Nature dergisinde yayınlanan Intel araştırma makalesi, spin qubitlerinin tekdüzeliği, doğruluğu ve ölçüm istatistiklerinde çığır açan bir ilerleme kaydedildiğini duyurdu. Bu devrim niteliğindeki çalışma, silikon tabanlı kuantum işlemcilerinin seri üretimi ve ölçeklenebilirliği için kapıları aralıyor.

Spin Qubit nedir ve Intel’in bu başarısı neden önemli?

Spin qubitleri, elektronların kuantum spinlerini kullanan bir kuantum bilgi işlem birimidir. Küçük boyutları ve silikon tabanlı yapıları ile büyük ölçekli kuantum bilgisayarları için umut vadeden bir aday olarak görülüyorlar.

Intel araştırmacıları, 300 milimetrelik bir kriyojenik prob süreci geliştirerek tüm waferlerdeki spin qubit cihazlarının performansı hakkında büyük miktarda veri topladı. Bu sayede elde edilen tekdüzelik, kuantum bilgisayarlarının ölçeklendirilmesi için kritik bir adım. Ayrıca, %99.9’luk kapı doğruluğu ile spin qubitlerinin performansında çarpıcı bir artış sağlandı.

Gelecekte Neler Olacak?

Intel, bu bulgular üzerine inşa ederek daha fazla ara bağlantı katmanı ekleyerek qubit sayısını ve bağlantısını artıracak 2 boyutlu diziler üretmeyi planlıyor. Ayrıca, endüstriyel üretim süreçlerinde yüksek doğruluklu iki qubitli kapılar göstermeyi hedefliyor. Asıl öncelik ise kuantum cihazlarını ölçeklendirmek ve yeni nesil kuantum çipleriyle performansı artırmak olacak.

Intel’in bu başarısı, hataya dayanıklı ve milyonlarca qubit içeren kuantum bilgisayarlarının geliştirilmesi yolunda büyük bir adım. Bu, tıp, malzeme bilimi, yapay zeka gibi birçok alanda devrim yaratma potansiyeline sahip.

Google verdiği ödüllerin miktarını artırdı!

Google, belirli Android uygulamalarındaki uzaktan kod çalıştırma güvenlik açıklarını bildirenlere verilen ödülleri on kat artırarak 30.000 $’dan 300.000 $’a yükseltti ve olağanüstü kalitede raporlar için maksimum ödül tutarı 450.000 $’a ulaştı.

Şirket bu değişiklikleri Mobil Güvenlik Açığı Ödül Programı’nda (Mobile VRP) yaptı ve bunlar 1. Kademe uygulamalar olarak tanımladığı uygulamalar için geçerli. Kapsam dahilindeki uygulamalar listesinde Google Play Hizmetleri, Android Google Arama uygulaması (AGSA), Google Cloud ve Gmail yer alıyor.

Google artık güvenlik araştırmacılarının hassas veri hırsızlığına yol açabilecek açıklara odaklanmasını istiyor ve kullanıcı etkileşimi gerektirmeyen ve uzaktan kullanılabilen açık tespitleri için 75.000 dolar ödeyecek.

Önerilen bir yama veya etkili bir hafifletme ve diğer sorun varyantlarını bulmaya yardımcı olacak bir kök analizi içeren olağanüstü kaliteli raporlar için şirket, toplam ödül miktarının 1,5 katını ödeyecek ve araştırmacıların 1. Seviye bir Android uygulamasındaki bir RCE istismarı için 450.000 $ ‘a kadar kazanmalarına olanak tanıyacak. Bu ödülleri alabilmek için doğru ve ayrıntılı açıklamalar, bir kavram kanıtı istismarı, güvenlik açığını güvenilir bir şekilde yeniden üretmek için kolay adımlar ve böceğin etkisinin açık bir göstergesinin sağlanması gerekiyor.

Google bilgi güvenliği mühendisi Kristoffer Blasiak “Kurallarımızda bazı ek, daha küçük değişiklikler de yapıldı. Örneğin, SDK’lar (yazılım geliştirme kitleri) için açık tespit ödülleri de iki katına çıkarıldı. Bu, genel ödülleri artıracak ve panel karar mekanizmalarını daha kolay hale getirecek,” diyor ve ekliyor:

“Başarmak istediğimiz şeylerden biri, açık avcılarını raporlarını hazırlamak ve iyileştirmek için biraz daha fazla zaman harcamaya teşvik etmektir. Açık avcılarını bunu yapmaya teşvik etmek için, bulgularının etkisini açıkça gösteren yüksek kaliteli raporlar oluştururken harcadıkları ekstra zaman ve çaba için hata avcılarını ödüllendirmek üzere yeni bir ödül sistemi oluşturduk. Yüksek kaliteli raporlar VRP’nin daha hızlı karar vermesine yardımcı olur ve hata avcılarının araştırmaları için uygun ödüller almasını sağlar. Başka bir deyişle: Daha fazla ve daha hızlı ödeme alın!”

Google açık raporlamaları artık şu üç kategoriden birine girecek:

  • Olağanüstü kalite (1,5 kat ödül miktarı),
  • İyi kalite (1x ödül miktarı)
  • Düşük kalite (0,5x ödül miktarı)

Google, şirketin Android uygulamalarındaki güvenlik açıkları için güvenlik araştırmacılarına ödeme yapmak üzere geçtiğimiz Mayıs ayında Mobile VRP’yi tanıttı. Hata ödül programının ana hedefi, Google tarafından korunan veya geliştirilen birinci taraf Android uygulamalarındaki güvenlik zayıflıklarını keşfetme ve düzeltme sürecini hızlandırmak.

Elon Musk Tesla’nın şarj ekibinde kıyıma gitti!

Tesla, kısa süre önce Ford ve General Motors gibi büyük otomobil üreticilerini kazanmasına ve kendi konektörünü Kuzey Amerika’da fiili standart haline getirmesine rağmen, yeni bir işten çıkarma turunda şarj ekibinde kıyıma gitti.

Tesla‘nın Supercharger ağı uzun zamandır en büyük rekabet avantajlarından biri olarak görülüyor. Yaygın olarak kullanılabiliyor, diğer şarj ağlarından çok daha iyi çalışma süresine sahip ve Kuzey Amerika Şarj Standardı ya da NACS olarak bilinen konnektör teknolojisi artık Kuzey Amerika’da faaliyet gösteren her büyük otomobil üreticisi tarafından benimseniyor.

Buna rağmen, CEO Elon Musk firmanın şarj ekibinden memnun değil ve resmen birim içinde bir işten çıkarma furyası yaşanıyor. Musk yeni işten çıkarmaları, yöneticilere bir gecede gönderdiği bildirilen bir e-postada duyurdu ve liderlerden “personel sayısı ve maliyet azaltma konusunda kesinlikle katı olmalarını” istediğini belirtti.

Musk bir adım daha ileri giderek liderlerden “performansı mükemmel, iş yerinde elzem ve son derece güvenilir olmayan” tüm şarj grubu personelini işten çıkarmalarını veya kendilerinin istifa etmelerini emretti. Firmanın elektrikli araç şarjı kıdemli müdürü Rebecca Tinucci ve yeni araçlar müdürü Daniel Ho işten çıkarıldı.

Tesla’nın, küresel şarj organizasyonunun tamamının işten çıkarıldığı söyleniyor. Kesintilerde işten çıkarılan şarj ekibi liderlerinden Will Jameson, Musk’ın sosyal medya platformu X’te yaptığı bir paylaşımda “Musk ve Tesla tüm şarj organizasyonumuzu işten çıkardı” dedi ve ekledi: “Bunun şarj ağı, NACS ve sektör genelinde yaptığımız tüm heyecan verici çalışmalar için ne anlama geldiğini henüz bilmiyorum. Son derece çılgın bir deneyim oldu.”

Ayrıca güvenilir kaynaklara dayandırılan raporlar göre Musk, Tesla’nın kamu politikası ekibini de feshediyor. Bu ekibin eski başkan yardımcısı Rohan Patel, iki hafta önce işten çıkarmaların duyurulmasıyla aynı zamanda şirketten ayrıldı. Tesla’nın politika ekibi, şirketin Bipartisan Altyapı Yasası’ndan sağlanan fonun yaklaşık %13’ünü kazanmasında büyük ölçüde rol oynamıştı

Bu kesintiler, Musk’ın Tesla’nın işgücünün %10’undan fazlasını işten çıkardığını duyurmasından sadece iki hafta sonra geldi. Şirket, zayıflayan elektrikli araç satışları nedeniyle kârının %55 düştüğü acımasız bir ilk çeyrek geçirmişti.  Aynı zamanda, şirketin yönetim kurulu Musk’ın bir yargıç tarafından iptal edilen 56 milyar dolarlık ödeme paketini eski haline getirmeye çalışıyor.

Trendyol’dan görme engelli kullanıcılara özel hizmet!

Trendyol, e-ticaret deneyimini daha kapsayıcı hale getirmek üzere, erişilebilir bir dünya için özgürlük teknolojileri yaratan BlindLook ile iş birliği yaptı. Sesli Simülasyon (Audio Simulation) teknolojisini web sitesine ve mobil uygulamasına entegre eden Trendyol, böylelikle Türkiye’nin en yüksek kullanıcı sayısına sahip EyeBrand sertifikalı e-ticaret platformu oldu.

Trendyol, e-ticaret deneyimini daha kapsayıcı hale getirmek üzere, erişilebilir bir dünya için özgürlük teknolojileri yaratan BlindLook ile iş birliği yaptı. Sesli Simülasyon (Audio Simulation) teknolojisini web sitesine ve mobil uygulamasına entegre eden Trendyol, böylelikle Türkiye’nin en yüksek kullanıcı sayısına sahip EyeBrand sertifikalı e-ticaret platformu oldu.

Görme engelli tüketiciler, sunulan her ürün ve hizmeti yardıma ihtiyaç duymadan kullanabilmeleri için BlindLook tarafından geliştirilen sesli haritalama teknolojisi sayesinde Trendyol, görsel odaklı olan e-ticaret dünyasını Sesli Simülasyon ile görme engelliler için erişilebilir hale getirdi. 

Trendyol Grubu Kurumsal İletişim Direktörü İrem Poyraz

Sürdürülebilirliği tüm boyutlarıyla değerlendirerek herkes için kapsayıcı ve uygulanabilir çözümler üretmek üzere çalıştıklarını ifade eden Trendyol Grubu Kurumsal İletişim Direktörü İrem Poyraz, “EyeBrand sertifikası ile BlindLook’un Görme Engelliler için Marka Ağı’na katılmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Müşterilerimize kusursuz bir e-ticaret deneyimi sunarak pozitif etki yaratmak bizim temel misyonumuz. Bu etkiyi daha eşit ve daha kapsayıcı bir dünya adına kullanarak ülkemizde 1 milyon, dünyada 285 milyon görme engelli bireyin özgürce hayata katılma hakkını destekliyoruz. Sesli rehber özelliği sayesinde artık görme engelliler, platformumuzda bulunan 200 milyonu aşkın ürünü inceleyebilecek, kendi kararlarını kendileri vererek kolay ve güvenilir alışveriş olanağından yararlanabilecekler. 30 milyonu aşkın müşterimizle Türkiye’nin en yüksek kullanıcı sayısına sahip EyeBrand sertifikalı e-ticaret platformu olmak bizim için gurur kaynağı. BlindLook iş birliğimizle, Sürdürülebilir Etki Planımız doğrultusunda hedeflediğimiz sosyal sorumlu dönüşümü hızlandırıyoruz” diye konuştu.  

BlindLook kurucu ortakları Sadriye Görece ve Cihat Ersin Aydın, “EyeBrand ağımızın bir parçası olarak, Trendyol’un yapay zekâ destekli sesli özgürlük dünyamıza katılmasından dolayı çok mutluyuz. Ülkemizde 1 milyon, dünyada ise 285 milyon görme engellinin hayatına dokunacak bir işe imza attık. Biz BlindLook olarak, iletişimin %80 görme odaklı olduğu bu dünyada, görme engelliler için %100 ses odaklı bir dünya yaratıyoruz ve bunu gelişen teknolojiyi de içine katarak büyütüyoruz. Trendyol gibi kullanıcı sayısı yüksek, görme engelli bireylerin ihtiyaçlarına cevap verecek, e-ticaretin önemli bir markasıyla birlikte çalışmaktan dolayı çok mutluyuz. Eşit, erişilebilir ve kapsayıcı dünya hayalimizi adım adım gerçekleştirme yolunda bizimle birlikte yürüdüğü için Trendyol’a çok teşekkür ederiz” şeklinde konuştular.

Sesli Simülasyon (Audio Simulation) Nasıl Çalışıyor?

BlindLook tarafından geliştirilen ses odaklı erişilebilirlik teknolojisi Sesli Simülasyon, görme engelliler için ürün ve hizmetleri erişilebilir hale getiriyor ve tam veya kısmi görme engelli bireylerin dijital ürün ve hizmetleri yardıma ihtiyaç duymadan kullanmalarına olanak sağlıyor. Ekran okuyucu programlarla paralel bir biçimde çalışan teknoloji, herhangi bir web sitesi veya uygulamayı kullanırken alınması gereken aksiyonları sesli bir biçimde aktararak kullanıcıları yönlendiriyor:

• Görme engelli, BlindLook platformuna kaydolur.

• Trendyol’a ait simülasyonlar görme engellinin ekran okuyucu programıyla uyumlanır.

• Görme engelli, sesli yönlendirme ile Trendyol.com ve Trendyol mobil uygulamasında ürün seçenekleri arasında özgürce gezinerek hızlı, kolay ve güvenilir alışverişin keyfini çıkarabilir.

Lenovo’dan yapay zeka destekli ThinkPad iş istasyonları geliyor!

0

Lenovo, sektördeki iş ortakları Intel®, NVIDIA® ve Micron® ile iş birliği içinde, günümüzün yapay zeka yoğunluklu görevlerinin ihtiyaçlarını karşılayan güçlü ve performans odaklı yapay zeka bilgisayarlarını tanıttı. Entegre nöral işleme üniteli (NPU) Intel® Core™ Ultra işlemciler ve NVIDIA RTX™ Ada Generation GPU’ların dahil edilmesi, yapay zeka teknolojisinde büyük bir ilerleme sağlayarak genel performans ve üretkenlik olanaklarını artırıyor.

Intel Core Ultra işlemciler ve NVIDIA RTX™ Ada Generation GPU’lardan güç alan en yeni ThinkPad P serisi mobil iş istasyonları, esnek, yüksek performanslı ve enerji verimliliğine sahip, yapay zekaya hazır bilgisayarlar sunuyor. Entegre NPU, hafif ve sürekli yapay zeka görevlerini yerine getirirken, NVIDIA GPU daha zorlu gündelik yapay zeka işlemlerini gerçekleştirir. Bu kombinasyon, yapay zeka teknolojilerinin sorunsuz ve güvenilir bir biçimde çalışmasını sağlayarak, 3D modelleme ve sahne geliştirmeden yapay zeka destekli çıkarım ve eğitime kadar çeşitli görevler yürüten profesyonellere yönelik kullanım olanakları sunuyor.

Lenovo Dünya Geneli İş İstasyonu ve İstemci Yapay Zeka İş Birimi başkan yardımcısı Rob Herman: “Hareketlilik odaklı profesyoneller göz önünde bulundurularak tasarlanan en yeni Lenovo ThinkPad P serisi mobil iş istasyonları; iş istasyonu teknik bilgisi, yapay zekaya hazır yüksek performans ve gerçek mobilitenin ideal bir birleşimini sunuyor. İş istasyonu teknolojisindeki yeniliklerin zirvesini temsil eden yeni ThinkPad P serisi dizüstü bilgisayarlar, yaratıcı profesyonellere, mühendislere ve veri bilimcilerine ihtiyaç duydukları her yerde karmaşık iş akışlarıyla güç vermek için tasarlandı.” dedi.

ThinkPad P1 Gen 7

Lenovo’nun yoğun makine öğrenmesi görevleri için tasarlanmış ultra taşınabilir ve yüksek performanslı mobil iş istasyonu olan ThinkPad P1 Gen 7, her yerden çalışma esnekliği sağlıyor. Ürünün güçlü donanımını tamamlayan üstün kaliteli alüminyum yapısı, adeta ürünün sunduğu gelişmiş yapay zeka teknolojisini sergiliyor. En yeni Intel® vPro, Evo™ Edition featuring Intel Core Ultra işlemcilere, entegre NPU’ya ve NVIDIA RTX™ 3000 Ada Generation dizüstü bilgisayar GPU’suna kadar donanım seçeneklerine sahip ThinkPad P1 Gen 7, olağanüstü güç ve performans sunuyor. CPU, NPU ve GPU’nun ortak gücünden yararlanan bu Lenovo iş istasyonu, yapay zeka işleme gereksinimlerini etkili bir biçimde karşılayacak şekilde optimize edildi.

ThinkPad P Serisi İş İstasyonları

Lenovo’nun yapay zekaya hazır mobil iş istasyonları, çok çeşitli sektörlerde kullanıcılara daha fazla verimlilik sunarak ezberleri bozuyor. Veri analizinden yaratıcı süreçlere kadar iş akışlarına hız katan özellikleriyle bu mobil iş istasyonları, en gelişmiş iş yükleri için dahi gereken yüksek hızlı gücü sağlıyor. AEC, M&E, otomotiv ve sağlık hizmetleri gibi sektörler için mükemmel bir çözüm olarak yapay zeka modeli geliştirme ve kullanım durumlarına yönelik ortaya çıkan talepleri karşılamak üzere özel olarak geliştirilen Lenovo ThinkPad P serisi mobil iş istasyonları, profesyonellerin çalışma biçimini dönüştürerek her iş için verimlilik ve inovasyon sağlıyor.

Yeni ThinkPad P1 Gen 7, P16v i Gen 2, P16s i Gen 3 and P14s i Gen 5 mobil iş istasyonlarında üst düzey performans sağlayan en yeni bileşenler kullanılıyor. Lenovo, Intel ile birlikte Core Ultra 9 185H’ye kadar yenilikçi Intel Core Ultra işlemcilere yer vererek en yeni ThinkPad P serisinin performansını ve kapasitesini önemli ölçüde artırdı. Bu işlemciler, 100’ü aşkın uygulamada yapay zeka özelliklerinin performansını optimize etmek için tasarlanmış CPU, NPU ve entegre GPU içeren çok işlemcili bir paketi bir araya getiriyor.  

Apple hisseleri korkutucu bir tablo sunuyor!

0

Düşük kazançlar Apple yatırımcılarının satışlarını büyük oranda hızlandıracaktır. Büyük yatırımcı Warren Buffett hisse satarsa ​​da aynı şey olabilir.

Apple’ın yatırımcılara iki şeyi kanıtlaması gerekiyor ama bunların hiçbiri olası değil. Birincisi, kazançlar doğru yönde ilerlediği ve ilerlemeye devam edeceği. Diğeri ise bir AI oyununa sahip olması.

Bu yönde ilerlediğini gösteren herhangi bir ürün duyurusu yapmadı. Güçlü yapay zeka varlığına sahip şirketler, teknolojiye “sahip olanlar” ve “sahip olmayanlar” arasında bir ayrım yarattı. Apple “sahip olmayan” bir kişi.

En büyük olmasa da en büyük AI şirketleri arasında yer alan Apple ile OpenAI arasında bir anlaşma yapıldığına dair söylentiler var. Bloomberg’in haberine göre, “Apple, bu yılın ilerleyen dönemlerinde iPhone’a gelecek bazı yeni özellikleri güçlendirmek için girişimin teknolojisini kullanma konusunda OpenAI ile görüşmelerini yeniledi.”. Apple, Eylül ayında piyasaya sürülen iPhone’da ve işletim sisteminin bir sonraki güncellemesi olan iOS 18’de yapay zeka özelliklerine sahip olacak.

Ancak Eylül ayına çok uzun zaman var; yapay zeka yazılım özellikleri ve işlevleri sektörde ışık hızına yakın bir hızla piyasaya sürülüyor. Apple’ın hem mevcut sorunları çözebildiğini hem de geleceğe yönelik çözümler üretebildiğini göstermesi gerekiyor.

Apple’ın önündeki zorluk açık: iPhone satışlarındaki, özellikle de Çin’deki düşüşü durdurması gerekiyor. İki anket, Çin’deki iPhone satışlarının ilk çeyrekte yaklaşık %20 düştüğünü, Huawei ve Xiaomi liderliğindeki yerel rekabetin önemli bir tehdit oluşturduğunu gösteriyor. Çin’in dünyanın en büyük akıllı telefon pazarı olduğu göz önüne alındığında, iPhone’un geleceği kritik önem taşıyor ve hafife alınmaması gerekiyor.

Son olarak Apple’ın bir sonraki iPhone’un mevcut iPhone 15’ten çok daha iyi olduğunu göstermesi gerekiyor. Biraz daha iyi bir kameraya ve daha hızlı bir işlemciye sahip olması daha iyi olması gerekebilir. Apple’ın çözülmesi için AI özelliklerinden daha fazlasını gerektirebilecek bir ürün sorunu var.

Abdi İbrahim körfez ülkeleri ilaç sektörüne açılıyor

0

Abdi İbrahim, güçlü iş ortaklarına bir yenisini daha ekleyerek Körfez ülkelerinin bulunduğu pazarlara odaklandı. İlaç ve tüketici sağlığı alanında Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin lider şirketi Cigalah Healthcare ile hayata geçen ortaklık kapsamında, Abdi İbrahim’in yenilikçi ilaçları Suudi Arabistan’dan başlayarak bölge ülkelerine ihraç edilecek. Bazı ürünlerin iki yıl içinde Suudi Arabistan’da üretilmesi için teknoloji transferinin yapılmasını ve akabinde yerel üretimi de öngören ortaklığı “tarihi bir başlangıç” olarak niteleyen Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, “Yenilikçi ilaçlarımızla Suudi halkına ve ihracat yoluyla da ülkemiz ekonomisine katkı sunacak olmanın mutluluğu içindeyiz. Suudi pazarından başlayarak, tüm Körfez Bölgesi’ne yayılacak bir başarı hikâyesini birlikte yazmak için sabırsızlanıyoruz. Bu hikâyenin, Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ekonomik ilişkiler için de önemli bir model olmasını hedefliyoruz. Asırlık geçmişe sahip iki büyük şirket olarak bu ortaklığı başarıdan başarıya taşımak için çok kararlıyız” dedi.

İlaç ve tüketici sağlığı alanlarında Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin lider şirketi olan Cigalah Healthcare ile yüzde 50 ortaklıkla kurulan ortak girişim şirketi “Abdi Cigalah Pharma”, 29 Nisan’da Suudi Arabistan-Cidde’de gerçekleştirilen imza töreniyle duyuruldu.

Abdi İbrahim’in, stratejik öncelik olarak değerlendirdiği Körfez bölgesine çok güçlü bir giriş yapmasına olanak sağlayacak ortaklığın imza törenine Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, Abdi İbrahim CEO’su Dr. Süha Taşpolatoğlu ile Cigalah Healthcare Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Yaser Naghi katıldı.

112 yıllık tarihe sahip Türkiye’nin en köklü ve lider ilaç şirketi ile Suudi Arabistan’ın asırlık şirketi Cigalah Healthcare arasındaki ortaklık, Abdi İbrahim’in yenilikçi ürünlerinin Suudi pazarından başlayarak diğer Körfez ülkelerine ihracatını kapsıyor. Ortaklık kapsamında ayrıca, Türkiye’den ihraç edilecek bazı ürünlerin Suudi Arabistan’da ikincil paketlemesinin yapılması ve önümüzdeki iki yıllık süreçte de bazı ürünlerin Suudi Arabistan’da yerel olarak üretilmesi için teknoloji transferi süreçlerinin tamamlanması planlıyor.

Törende konuşan Nezih Barut sözlerine “Dostum ve ortağım” dediği Cigalah Healthcare Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Yaser Naghi’ye ve tüm ekibine, gösterdikleri misafirperverlik ve yakınlık için teşekkür ederek başladı. Türkiye’nin en köklü ve en büyük ilaç şirketinin başkanı olarak, ortaklığın duyurulduğu günü tarihi bir başlangıç olarak nitelendiren ve Cigalah Healthcare’in Suudi pazarında pek çok sektörde elde ettiği başarıların, ortaklık için kendilerini cesaretlendirdiğini söyleyen Nezih Barut, şöyle devam etti: “Biz 112 yıllık tarihe sahip yüzde yüz yerli bir Türk ilaç şirketiyiz. Ama hedeflerimiz her zaman global. Amacımız, sürdürülebilir, inovatif ve amaç odaklı bir şirket olarak öncelikle dünyanın en büyük 100 ilaç şirketi arasına girmek. Bu nedenle de güçlü uluslararası ilaç şirketleriyle çok değerli iş birliklerimiz ve kurduğumuz ortak şirketler var. Şimdi bu güçlü ortaklıkların arasına Cigalah Healthcare ile kurduğumuz ve bugün sizlere takdim ettiğimiz şirketimiz Abdi Cigalah Pharma da katılıyor. Bu sevinci birlikte yaşıyoruz.’’

Önce ürün ardından da teknoloji transferi

Yüzde 50 Abdi İbrahim ve yüzde 50 Cigalah Healthcare ortaklığıyla kurulan şirket aracılığıyla, Abdi İbrahim’in yüksek kaliteli ve yenilikçi ürünlerini Suudi halkının kullanımına sunacaklarını belirten Barut, ortaklık ile Cigalah Healthcare’e bağlı Alpha İlaç ile üretim alanında, Cigalah Healthcare’in kendisiyle de pazarlama alanında iş birliği yaptıkları bilgisini paylaştı. “Bir yandan Türkiye’den Abdi İbrahim ilaçlarını ihraç edeceğiz. Diğer yandan da Türkiye’den gelecek bazı ürünlerin Suudi Arabistan’da ikincil paketlemesini gerçekleştirerek, Suudi Arabistan’da yerel ilaç üretimini destekleyeceğiz. Ayrıca önümüzdeki iki yıl içinde bazı ürünlerin Suudi Arabistan’da üretilmesi için gerekli teknoloji transferini yapmak üzere yatırımlarımızı da şimdiden planlanmaktayız’’ diyen Nezih Barut, merkezi Cidde’de olan Abdi Cigalah Pharma’nın pazara girişi için çok özenli bir portföy hazırladıklarını vurguladı.

Suudi Arabistan’ın kendileri için ilaçta büyüme potansiyeli olan ve stratejik öncelik taşıyan bir pazar olduğunu da belirten Nezih Barut; pazara en doğru ortakla güçlü bir giriş yaptıklarını ve Suudi Arabistan’ın ilaç alanında en büyük distribütörü olan Cigalah’ın pazar tecrübesinin bu ortaklığa büyük değer kattığını söyledi.

Bölgede pozitif sonuçlar yaratabilecek, sağlam ve uzun vadeli bir iş birliği

Nezih Barut şöyle devam etti: “Güçlü bir grupla iş birliği yaptık. Bu açıdan kendimizi şanslı hissediyoruz. Biz de ürünlerimize çok güveniyoruz. Dünyanın sayılı ilaç şirketlerine üretim yapan tesislerimizden çıkan yenilikçi ürünlerle pazarda kısa sürede çok iyi bir yer edineceğimize yürekten inanıyorum. Pazardaki en iyi oyunculardan biri olmak için canla başla çalışacağız. Sadece burada değil tüm bölgede ilaç pazarında pozitif sonuçlar yaratabilecek, sağlam ve uzun vadeli bir iş birliğini bugün başlatmış bulunuyoruz. Suudi pazarından başlayarak, tüm Körfez Bölgesi’ne yayılacak bir başarı hikayesini birlikte yazmak için sabırsızlanıyoruz. Bu hikâyenin, Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ekonomik ilişkiler için de önemli bir model olmasını hedefleyeceğiz. Asırlık geçmişe sahip iki büyük şirket ortaklığıyla buradayız ve başarılı olmak için çok çalışmaya kararlıyız.’’

Orta Doğu’daki ilaç endüstrisinin ilerlemesine katkıda bulunacak

Cigalah Healthcare Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Yaser Naghi ise ortaklıkla ilgili şunları söyledi: “Abdi İbrahim ile stratejik iş birliğimiz, bölge genelinde sağlık standartlarını yükseltme taahhüdümüzü pekiştiren önemli bir adım oldu. Her iki şirketin güçlerini birleştirdiği bu ortak girişim; Ar-Ge, üretim ve pazarlama gibi alanlarda iş birliğini teşvik ederek pazar erişimini kolaylaştıracak, kaliteli sağlık hizmetini teşvik edecek, ekonomik büyümeyi hızlandıracak ve Orta Doğu’daki ilaç endüstrisinin ilerlemesine katkıda bulunacaktır.”

SpaceX Starlink’e rakip geliyor!

Lüksemburg merkezli uydu operatörü SES, rakip firma Intelsat’ı 3,1 milyar dolarlık bir anlaşmayla satın almayı planlıyor. Bu birleşme, iki şirketin SpaceX’in dev Starlink geniş bant ağıyla rekabet etmesine yardımcı olabilir.

Bugün yapılan açıklamaya göre, SES, Virginia merkezli çok uluslu Intelsat‘ı 3,1 milyar dolara satın alacak ve anlaşmanın önümüzdeki yıl tamamlanması bekleniyor.

SES CEO’su Adel Al-Saleh yaptığı açıklamada, “Hızla gelişen ve rekabetçi uydu iletişim endüstrisinde, bu işlem çok yörüngeli uzay ağımızı, spektrum portföyümüzü, dünya çapındaki yer altyapımızı, pazara sunma yeteneklerimizi, yönetilen hizmet çözümlerimizi ve finansal profilimizi genişletiyor” dedi.

Al-Saleh ayrıca, “İki şirketimizi bir araya getirme ve SES’in kendi bilgi tabanını Intelsat meslektaşlarının ek deneyimi, uzmanlığı ve müşteri odaklılığıyla güçlendirme fırsatından heyecan duyuyorum” diye ekledi.

Hem SES hem de Intelsat, Dünya’nın 35.785 kilometre üzerinde bulunan jeostatik yörüngede iletişim uyduları işletiyor. SES ayrıca, yaklaşık 8.000 km yükseklikte orta Dünya yörüngesinde O3b adlı bir takımyıldızı da çalıştırıyor.

Al-Saleh’in belirttiği gibi, bu uyduların sağladığı hizmetler için giderek artan bir rekabet var. SpaceX’in düşük Dünya yörüngesindeki mega uydu takımyıldızı Starlink şu anda 5.800’den fazla aktif uydudan oluşuyor ve sürekli büyüyor; SpaceX bu yıl 28 parti Starlink uzay aracı fırlattı ve daha birçok fırlatma planlanıyor.

Intelsat CEO’su David Wajsgras, aynı açıklamada, “Finansal gücümüzü ve dünya standartlarındaki ekibimizi SES ile birleştirerek, yıkıcı bir değişim geçiren bir sektörde daha rekabetçi, büyümeye yönelik bir çözüm sağlayıcısı yaratıyoruz” dedi.

Wajsgras ayrıca, “Birleşik şirket, dünya çapındaki müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak ve beklentilerini aşmak için konumlandırılacak” diye ekledi.