Türkiye, 2000 km menzilli balistik füze geliştirecek!

Türkiye’nin savunma sanayisinde gerçekleştirdiği önemli atılımların en yenisi, 2000 kilometre menzilli balistik füze geliştirme programı oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin savunma sanayisindeki ilerlemelerini vurgularken bu uzun menzilli füze projesi hakkında da detaylar verdi. Erdoğan, balistik füze programında hızlanıldığını belirterek, “Çelik Kubbe Projesi’ni başlattık. SİPER Ürün-1 sistemi envantere dahil edildi ve 2000 kilometre ve üzeri menzilli füze programımızı geliştirme kararı aldık.” ifadelerini kullandı.

Türkiye, 2000 km menzilli balistik füze geliştiriyor

Türkiye, bu alandaki gelişmeleriyle bölgesel bir güç olma yolunda önemli adımlar atıyor. Halihazırda envantere alınmış TAYFUN ve BORA gibi balistik füzelerin yanı sıra geliştirilmekte olan CENK ve GEZGİN füzeleri de dikkat çekiyor. TAYFUN, 550 kilometrenin üzerinde bir menzile sahipken, CENK’in 1000 kilometreden fazla bir menzile ulaşması hedefleniyor. BORA ise 280 kilometrelik menziliyle TSK’nin şu anda kullandığı en uzun menzilli balistik füze olarak öne çıkıyor. Seyir füzesi kategorisinde değerlendirilen GEZGİN’in de TÜBİTAK-SAGE tarafından geliştirilmekte olduğu biliniyor.

Erdoğan’ın açıkladığı 2000 kilometre menzilli füze projesi, Türkiye’nin balistik füze teknolojilerindeki yeteneklerini daha da ileri taşıyacak ve “Orta Menzilli Balistik Füze (MRBM)” kategorisinde yer alacak. Balistik füzeler menzil açısından çeşitli sınıflara ayrılıyor: Kısa Menzilli Balistik Füzeler (SRBM) 300-1000 kilometre arası, Orta Menzilli Balistik Füzeler (MRBM) 1000-3500 kilometre arası, Uzun Menzilli Balistik Füzeler (IRBM) 3500-5500 kilometre arası, Kıtalararası Balistik Füzeler ise (ICBM) 5500 kilometrenin üzeri menzile sahip olarak sınıflandırılıyor.

Savunma sanayisi projelerinde Türkiye’nin gösterdiği ilerleme sadece balistik füzelerle sınırlı değil. Erdoğan, Milli Muharip Uçak KAAN ve HÜRJET’in uçuş testlerine devam edildiğini, GÖKBEY helikopterinin ilk teslimatlarının gerçekleştirildiğini ve insansız hava araçları kategorisinde Bayraktar TB3, TB2, Akıncı ve ANKA-3 gibi modellerin başarıyla kabul testlerinden geçtiğini açıkladı. TB3, kısa pistli bir gemiye iniş-kalkış yapabilen ilk SİHA olarak tarihe geçerken, insansız savaş uçağı KIZILELMA’nın üretim ve test süreçleri de hızla sürdürülüyor.

Bu kapsamlı gelişmeler, Türkiye’nin savunma sanayisindeki bağımsızlık hedeflerini perçinlerken, hem bölgesel güvenlikte hem de uluslararası arenada stratejik bir güç olma yolundaki kararlılığını sergiliyor.

Sony ve Honda’nın elektrikli otomobili Afeela 1 satışa çıktı!

Sony ve Honda’nın ortak girişimiyle geliştirilen elektrikli otomobil Afeela, teknoloji ve otomobil dünyasında dikkatleri üzerine topluyor. İlk model olan Afeela 1, CES 2025 etkinliğinde düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtıldı ve ön siparişe açıldı. Afeela 1, Sony Honda Mobility CEO’su Yasuhide Mizuno’nun açıklamalarına göre iki farklı donanım seçeneğiyle piyasaya sürülecek: Afeela 1 Origin ve daha üst segment olan Afeela 1 Signature. Bu modeller, yenilikçi teknolojileri, lüks tasarımı ve sürdürülebilir bir sürüş deneyimini bir araya getiriyor.

Sony ve Honda’nın elektrikli otomobili Afeela 1 satışa çıkıyor

Afeela 1 Origin modeli 89.900 dolar, Signature modeli ise 102.900 dolar fiyat etiketine sahip. Her iki seçenek, üç yıllık ücretsiz araç içi hizmetler ile birlikte sunuluyor. Bu hizmetler, ileri seviye Level 2+ sürücü destek sistemi ve yapay zeka destekli kişisel asistan gibi özellikleri kapsıyor. Ancak şu an için araç yalnızca Kaliforniya’da satışa sunulmuş durumda. Potansiyel alıcılar, 200 dolarlık iade edilebilir depozito ödeyerek ön sipariş verebiliyorlar. Ancak aracın Kaliforniya dışındaki eyaletlere ya da diğer ülkeler için satışa sunulma tarihi henüz belirlenmiş değil.

Afeela 1, etkileyici teknik özellikleriyle de dikkat çekiyor. Araç, 91 kWh kapasiteli bir batarya ile donatılmış ve tam şarjla yaklaşık 482 kilometre menzil sunuyor. Ayrıca Tesla’nın Supercharger şarj ağıyla uyumluluk gösteriyor. Daha yüksek fiyatlı Signature modeli, 2026 yılında teslim edilmeye başlanacakken, Origin modelinin teslimatları 2027’yi bulacak. Aracın “Core Black” adı verilen tek bir renk seçeneği bulunuyor ve tasarımı kısa çıkıntıları ve uzun dingil mesafesi ile Tesla ve Lucid Air modellerine benzetiliyor.

İç mekânda tamamen dokunmatik ekranlarla kaplı bir ön panel, 40 sensör ve kamera desteği ile yarı otonom sürüş yeteneği, dört tekerlekten çekiş sistemi (önde ve arkada 180 kW motorlarla) ve artırılmış gerçeklik entegrasyonu gibi özellikler sunuluyor. Ayrıca, Afeela 1’in artırılmış gerçeklik ve sanal dünya entegrasyonu gibi dijital özellikleri de aracı rakiplerinden ayıran detaylar arasında. CES etkinliğinde CEO Mizuno, “Gel buraya, Afeela” komutuyla aracı sahneye çağırarak bu yenilikçi yaklaşımı sergiledi. Sony’nin bu aracı sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda sürüş deneyiminin ötesine geçen dijital bir platform olarak konumlandırmayı hedeflediği açıkça görülüyor.

Robot süpürgeye dönüşen dikey süpürge tasarlandı!

Eufy, CES 2025 fuarında ev temizliğine yönelik inovatif bir adım atarak Eufy E20 modelini tanıttı. Bu yeni cihaz, robot süpürge ile dikey süpürge konseptlerini tek bir üründe buluşturuyor. Eufy E20, kullanıcıların farklı temizlik ihtiyaçlarına cevap verebilmek için dönüştürülebilir bir yapıya sahip. İster zeminde bağımsız çalışan bir robot süpürge olarak kullanılabiliyor, isterse sap aksesuarı eklenerek manuel temizlik için dikey süpürgeye dönüştürülebiliyor. Bu dönüşüm, özellikle detaylı temizlik gereken alanlarda kullanıcıya daha fazla kontrol sunuyor.

Robot süpürgeye dönüşen dikey süpürge geliştirildi

Cihazın tasarımında ana motor ve toz haznesi merkezi bir rol oynuyor. Toz haznesi, kolay bir şekilde hem robot süpürge ünitesine hem de dikey süpürge aparatına takılabiliyor. Bu sayede kullanıcı, ihtiyaç duyduğu temizleme modunu hızla değiştirebiliyor. Sök-tak mekanizmasının pratikliği ise cihazı daha kullanıcı dostu hale getiriyor.

Ayrıca, Eufy E20’nin enerji verimliliği dikkat çekiyor; cihaz tam şarjla üç saate kadar kesintisiz çalışabiliyor. Şarj süresi ise iki buçuk saat olarak belirtiliyor. Robot süpürge modunda cihaz, 15 mm yüksekliğe kadar engelleri algılayıp aşabilme kapasitesine sahip. Ayrıca, 75 gün boyunca hazne boşaltma gerektirmeyen büyük bir toz istasyonu ile destekleniyor.

Eufy E20’nin inovatif yapısına rağmen bazı kısıtlamalar mevcut. Robot süpürge modunda ıslak mop özelliği bulunmuyor. Benzer şekilde, halı ya da kilim gibi yüzeylerden kaçınma gibi ileri seviye robotik sistemler de cihazda yer almıyor. Ancak bu eksiklikler, cihazın çok yönlü temizlik kapasitesiyle dengeleniyor. Eufy E20’nin fiyatı 550 dolar seviyesinde, bu da diğer birçok robot süpürgeye göre daha yüksek bir maliyeti işaret ediyor. Bununla birlikte, hem manuel hem de otomatik temizlik modlarını tek bir cihazda toplaması, bu ürünü eşsiz bir seçenek haline getiriyor. Özellikle fonksiyonel bir çözüm arayan kullanıcılar için Eufy E20, piyasada dikkat çeken bir alternatif olacak gibi görünüyor.

Anker, ekranlı şarj adaptörünü görücüye çıkardı!

0

Anker, CES 2025 etkinliğinde yenilikçi özelliklerle donatılmış Zolo 3C1A duvar tipi şarj adaptörünü tanıtarak teknoloji meraklılarının dikkatini çekmeyi başardı. Bu GaN (Gallium Nitride) tabanlı şarj adaptörü, kompakt tasarımına rağmen 140W’a kadar hızlı şarj sunma kapasitesine sahip. Özellikle sahip olduğu bilgi ekranı, kullanıcı deneyimini geliştirmek amacıyla çok yönlü veriler ve animasyonlarla desteklenmiş. Mini ekranda her bir USB portunun enerji tüketimi, adaptör sıcaklık durumu ve hızlı şarj bildirimleri gibi teknik bilgiler net bir şekilde görülebiliyor. Bunun yanında, bağlı cihazların kullanım ömrünü saat bazında görüntüleyen ekran, hem işlevselliği hem de estetiği bir arada sunuyor.

Anker, ekranlı şarj adaptörünü tanıttı

Adaptörün bağlantı özellikleri oldukça çeşitli ve kullanıcı dostu. Üzerinde üç adet USB Tip-C ve bir adet USB Tip-A bağlantı noktası yer alıyor, böylece farklı cihazları aynı anda şarj etmek mümkün hale geliyor.

Anker, ekranlı şarj adaptörünü tanıttı.

Güç çıkış kapasitesi toplamda 140W’a ulaşıyor ve bu, modern dizüstü bilgisayarlar, akıllı telefonlar, tabletler ve diğer şarj edilebilir cihazlar için yeterli enerji sağlamasına olanak tanıyor. Adaptör ayrıca USB PD3.1 ve UFCS gibi hızlı şarj standartlarını destekliyor. Bu, sadece yüksek performanslı bir şarj deneyimi sunmakla kalmayıp aynı zamanda cihaz uyumluluğunu genişletiyor. Özellikle USB PD3.1 desteği, birçok ileri teknoloji ürünü için hızlı ve güvenli şarj avantajı sağlıyor.

Anker Zolo 3C1A, Çin pazarında bir süredir kullanıcıların beğenisine sunulmuş bir ürün. 43 dolar civarındaki fiyat etiketiyle bütçe dostu bir seçenek olarak dikkat çekiyor. Hem uygun fiyatı hem de sunduğu üstün özelliklerle geniş bir kullanıcı kitlesine hitap ediyor. Bu şarj adaptörü, hızlı şarj performansını işlevsel bir bilgi ekranıyla buluşturarak piyasadaki rakiplerinden farklılaşmayı başarıyor. Özellikle, hem birden fazla cihazı şarj etmek isteyen kullanıcılar hem de enerji tüketim verilerini detaylı bir şekilde takip etmek isteyen teknoloji tutkunları için ideal bir çözüm sunuyor. Anker’in bu yenilikçi ürünü, şarj teknolojisinde kullanıcı odaklı bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.

Yerli yapay zeka, dolandırıcılık yapan 64 bin siteyi tespit etti!

USOM, Türkiye’nin siber güvenliğini sağlamak amacıyla önemli adımlar atmaya devam ederken, geliştirdiği yerli yapay zeka sistemi sayesinde phishing (oltalama) saldırılarına karşı etkili bir koruma sağlıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu tarafından yapılan açıklamada, USOM’un oltalama amacıyla oluşturulan 64.115 sahte siteyi tespit edip erişime engellediği belirtildi.

Yerli yapay zeka, dolandırıcılık yapan 64 bin siteyi engelledi

Bu siteler genellikle tanınmış markaları taklit ederek ya da kullanıcıları sahte ödüllerle cezbederek kişisel bilgilerini çalmayı hedefliyor. Yerli yapay zeka bu tür siteleri otomatik olarak tespit ediyor ve tehdit oluşturulmadan müdahale ediyor.

Yerli yapay zeka, dolandırıcılık yapan 64 bin siteyi engelledi.

USOM çatısı altındaki SOME ekipleri, sadece phishing saldırılarını değil, aynı zamanda zararlı yazılım ve diğer siber tehditlerle ilişkili adreslere erişimi de engellemekte aktif rol oynuyor. Son bir haftada, zararlı içerik barındıran 424.156 internet adresine yapılan toplam 282 milyon 33 bin erişim isteği durdurularak kullanıcılar güvence altına alındı. Bu sistemlerin etkin bir şekilde çalışmasını desteklemek amacıyla USOM, anlık olarak 17 milyon IP adresini tarayarak risk taşıyan güvenlik açıklarını tespit ediyor ve müdahale edilmesi için ilgili kurumlara bilgi veriyor.

USOM bünyesinde, yerli yazılımlar “Avcı,” “Azad” ve “Kasırga” projeleri de ulusal siber güvenlikte kritik görevler üstleniyor. Özellikle Kasırga, haftalık olarak gerçekleştirilen 130 tarama ile 285 farklı portun zafiyet analizini yaparak internet üzerindeki açıkları sistematik olarak denetliyor. 2.317 SOME ekibi, 7.981 uzman personel ve 400 USOM uzmanından oluşan geniş bir kadroyla faaliyet gösteren USOM, 2024 yılında 15.330 siber güvenlik açığını tespit edip müdahale edilmesi için gerekli adımları attı. Bu kapsamlı ve milli yaklaşım, Türkiye’nin dijital altyapısını siber saldırılara karşı daha dirençli hale getirmeyi amaçlıyor.

ARM tabanlı bilgisayarlara yönelik Snapdragon X tanıtıldı!

0

Qualcomm, ARM tabanlı dizüstü bilgisayar pazarına yönelik önemli bir adım atarak yeni Snapdragon X işlemcisini tanıttı. Şirketin uzun süredir merakla beklenen bu hamlesi, uygun fiyatlı dizüstü bilgisayar segmentinde güçlü performansı, uzun pil ömrünü ve erişilebilirliği bir araya getiriyor.

ARM tabanlı bilgisayarlara yönelik Snapdragon X görücüye çıktı

TSMC’nin gelişmiş 4nm N4P üretim teknolojisiyle üretilen Snapdragon X, sekiz çekirdekli yapıya sahip ve bu çekirdekler, dört performans ile dört verimlilik çekirdeği olarak ayrılıyor. İşlemci, maksimum 3.00GHz saat hızına ulaşabiliyor ve 30MB önbelleği bünyesinde barındırıyor. Ancak hız artırma özelliği hakkında bilgi verilmediği için performansın yalnızca bu saat hızıyla sınırlı olup olmadığı henüz netlik kazanmadı.

Grafik performansı tarafında, Snapdragon X, 1.7 TFLOPS seviyesinde güç sunan Adreno GPU ile donatılmış durumda. Yapay zekâ uygulamaları içinse işlemci, 45 TOPS’a kadar işleme gücüne sahip Hexagon NPU’yu kullanıyor. Bu özellikler, işlemciyi yapay zekâ yetenekleri açısından segmentinde güçlü bir konuma taşıyor. Yüksek hızlı LPDDR5X RAM desteği (64GB’a kadar) ve PCIe NVMe Gen 4 SSD ile gelen işlemci, modern bağlantı ihtiyaçlarını karşılamak için X65 5G modem ve Wi-Fi 7 teknolojisini de içeriyor. Ayrıca, üç harici 4K 60Hz monitör desteği sunarak kullanıcı deneyimini zenginleştiriyor.

Snapdragon X’in, uygun fiyatlı ARM tabanlı dizüstü bilgisayarların erişimini genişletmesi ve bu segmentte yeni bir standart belirlemesi bekleniyor. Ancak bu rekabetçi pazar, yalnızca donanım özellikleriyle değil, aynı zamanda yazılım uyumluluğuyla da belirleniyor. Apple’ın M1 işlemcili Mac modellerinde uygulama uyumluluğu sorunlarını aşarak başarı elde ettiği göz önüne alındığında, Qualcomm’un bu alanda nasıl bir strateji izleyeceği büyük önem taşıyor. Yeni Snapdragon X işlemcisi, 600 dolarlık fiyat segmentindeki ARM tabanlı laptoplar için önemli bir çözüm sunarken, bu pazardaki başarısını yazılım ve donanım entegrasyonu belirleyecek.

Güneş enerjisi dönüşümü rekoru kırıldı!

Çinli bir üretici güneş modülü verimliliğinde yeni bir dünya rekoru kırdı. Laboratuvar testlerinde, Trina’nın geniş yüzeyli n-tipi tamamen pasifleştirilmiş heterojunction (HJT) modüllerinin verimlilik oranı yüzde 25,44 olarak kaydedildi.

Almanya’daki önde gelen güneş araştırma enstitüsü Fraunhofer CalLab bu kilometre taşını doğruladı. Trina, sonuçların yalnızca HJT teknolojisi için bir rekor kırmadığını, aynı zamanda tek kristalli silikon güneş hücresi modüllerinin fotoelektrik dönüşüm verimliliğinde de yeni bir kilometre taşını işaret ettiğini iddia ediyor. Bu, güneş enerjisi dönüşümünde önemli bir gelişme.

Çin’de güneş enerjisi dönüşümü rekoru

Şirket daha önce HJT’ye dayalı daha geniş alanlı n-tipi TOPAS güneş hücresinin yüzde 27,08 verimliliğe ulaştığını, ön ve arka temas hücreleri için yeni bir rekora imza attığını duyurmuştu. Aralık ayında, Seul merkezli Qcells tandem güneş hücresiyle yüzde 28,6 enerji dönüşüm verimliliğine ulaşarak yeni bir dünya rekoru kırdı. Güneş enerjisi dönüşümü alanında Çin’deki gelişmeler dikkat çekici.

Trina’nın HJT modülleri, laboratuvar testlerinde dikkate değer bir yüzde 25,44 verimlilik elde ederek güneş teknolojisinde yeni bir ölçüt belirledi. Yenilenebilir enerji çözümlerinin geliştirilmesinde önemli bir husus, güneş enerjisi dönüşüm oranının kullanılabilir elektriğe dönüştürülme yüzdesini ölçen verimliliktir. Daha küçük güneş enerjisi kurulumları, fiyatları düşüren ve sürdürülebilir enerjinin erişilebilirliğini ve uygun fiyatlılığını artıran artan verimlilikle mümkün hale gelir.

Pasifleştirme, bu başarıyı mümkün kılan teknolojidir. Kusurları azaltmak ve performansı artırmak için hücrenin yüzeyini kaplamak, güneş hücresi tasarımında önemli bir teknolojidir. Pasifleştirme, kusurları düzelterek güneş hücrelerinin toplam verimliliğini artırır. Güneş enerjisi dönüşümü sistemlerinin önemli bir bileşeni, kullanılabilir elektrik gücüne dönüştürülen güneş enerjisinin oranı olarak tanımlanan hücre verimliliğidir.

Artan verimlilik, daha küçük bir yüzey alanından daha fazla enerji üretilmesine olanak sağlayarak güneş enerjisi kurulumları için gereken fiziksel alanı azaltır. Ayrıca, güç üretimini iyileştirerek ve malzeme ve kurulum maliyetlerini düşürerek, artan verimlilik güneş enerjisi dönüşümü teknolojisinin toplam maliyetlerini düşürür ve güneş enerjisi teknolojisinin erişilebilirliğini ve sürdürülebilirliğini artırır.

Google, yapay zekalı dünya modelleri oluşturacak!

Google DeepMind, “dünya modelleri” adı verilen yeni bir yapay zeka projesiyle önemli bir adım atarak fiziksel çevrelerin simüle edilebileceği bir yapay zeka sistemi geliştirmek üzere çalışmalara başladı. Bu yenilikçi proje, özellikle oyunlar ve robot teknolojileri için gerçekçi ve dinamik ortamlar oluşturmayı hedefliyor. Projenin başında, video üretimi ve dünya simülatörleri konusunda uzman olan Tim Brooks yer alıyor. Brooks, OpenAI’ın Sora projesinde edindiği deneyimlerle projeye liderlik etmek üzere Ekim ayında DeepMind’e katıldı.

Google, yapay zekalı dünya modelleri oluşturuyor

Dünya modelleri, yapay zekanın fiziksel dünyanın dinamiklerini anlaması ve tahmin edebilmesi için geliştirilen içsel temsillerdir. İnsanların çevresel olayları anlamak ve tahmin etmek için zihinlerinde kurduğu modeller gibi, yapay zeka da bu temsilleri kullanarak gerçek dünyanın davranışlarını ve olaylarını simüle edebilir. Bu sayede yapay zeka, nesneler arası etkileşimleri, fizik kurallarını ve olayların gelecekteki akışını anlamlandırabilir. Örneğin, bir futbol maçındaki oyuncunun, bir topu koşan bir oyuncuya atarken mesafeyi, hız farkını ve hedefi hesaba katması gibi karmaşık süreçler, dünya modelleriyle yapay zeka sistemlerine adapte edilebilir.

Google, yapay zekalı dünya modelleri oluşturuyor.

Bu yaklaşım, sadece oyunlar ve robotlar için değil, aynı zamanda görsel akıl yürütme, gerçek zamanlı simülasyonlar ve hatta sinematik içeriklerin üretiminde devrim yaratma potansiyeline sahiptir. Nvidia’nın kısa süre önce tanıttığı Cosmos projesine benzer bir şekilde, dünya modelleri de yapay zeka destekli robotların ve sistemlerin eğitim süreçlerinde, fiziksel dünyanın gerçekçi simülasyonları üzerinden daha etkili şekilde eğitilmesine olanak tanıyacak.

DeepMind, bu projeyle OpenAI ve Nvidia gibi rakiplerini geride bırakarak yapay genel zeka (AGI) geliştirme yolunda öncü olmak istiyor. AGI hedefi, insan seviyesindeki genel zekaya yakın bir yapay zeka geliştirmek olarak tanımlanıyor. Dünya modellerinin, görsel verilerle çok modlu eğitimler, simülasyon tabanlı öğrenme ve planlama süreçlerinde büyük katkı sağlaması bekleniyor. DeepMind, bu doğrultuda dünya modelleri üzerinde çalışacak araştırmacı ve mühendisler için işe alım ilanları da yayımladı.

Projenin oyun endüstrisinde daha gerçekçi ve etkileşimli deneyimler, robotik alanda ise otonom sistemler için daha hassas kontrol mekanizmaları sunabileceği belirtiliyor. Google, bu adımla birlikte AGI vizyonunu gerçekleştirmede önemli bir mesafe kat etmeyi hedeflerken, teknolojinin gelecekte çok daha geniş ölçekli yapay zeka projeleri için bir temel teşkil edeceği düşünülüyor.

ABD en büyük güneş enerjisi sistemini kuracak

Arizona, 180 bin eve güç sağlamak için ABD’deki en büyük güneş enerjisi projesine kavuştu. ABD, ülkenin en büyük güneş enerjisi projelerinden birinin inşasına yönelik planları onayladı.

ABD Arazi Yönetimi Bürosu (BLM), Jove Solar’a Arizona’daki La Paz County’de büyük ölçekli bir güneş enerjisi tesisi geliştirme yetkisi verdi. Tonopah’ın yaklaşık 45 km batısında bulunan proje, 3.495 dönümlük araziyi yenilenebilir enerji sahasına dönüştürecek. 600 MW’lık Jove Solar Projesi’nin her yıl yaklaşık 180 bin evin ihtiyacını karşılayacak kadar temiz enerji üretmesi bekleniyor.

ABD en büyük güneş enerjisi için Arizona’yı seçti

Jove Solar Projesi, Biden yönetiminin bu ay Başkan seçilen Donald Trump’ın göreve başlaması öncesinde onay için önceliklendirdiği federal arazilerde önerilen birçok yenilenebilir enerji girişiminden biri. BLM Yuma Saha Yöneticisi Ray Castro bir açıklamada: “BLM, karbon kirliliğinden arınmış bir enerji sektörüne doğru ilerlemek için ülkemizin kamu arazilerinde temiz enerjinin verimli bir şekilde geliştirilmesini destekliyor. Bu proje inşaata doğru ilerlerken, kabile, federal, eyalet ve yerel yönetimler, yerel topluluklar, paydaş grupları ve endüstriyle etkileşime girmeye devam edeceğiz” dedi.

Jove Solar, isteğe bağlı pil depolama sistemine sahip büyük ölçekli bir güneş enerjisi tesisi inşa etmeyi, işletmeyi ve sonunda devre dışı bırakmayı planlıyor. La Paz Bölgesi’ndeki yaklaşık 3.495 dönümlük kamu arazisi ile 38 dönümlük ilçe arazisini kapsayan proje, 500 kilovoltluk Cielo Azul aktarma istasyonuna ve Ten West Link iletim hattına bağlanacak.

Jove Solar Projesi, Brenda’nın yaklaşık 22 mil doğu-güneydoğusunda ve Tonopah’ın 30 mil batısındaki varyans arazisinde planlanıyor. Varyans arazisi bir güneş enerjisi bölgesi olarak belirlenmemiş olup, Jove Solar’ın inşaat başlamadan önce Arazi Yönetimi Bürosu (BLM), Arizona Oyun ve Balık Departmanı (AZGFD) ve ABD Balık ve Yaban Hayatı Servisi (FWS) gibi kurumlardan onay alması gerekiyor. 30 yıllık geçiş hakkı hibesi, federal düzenlemelere uyulması koşuluyla projenin devam etmesine olanak sağlıyor.

Teslimat robotları girişimi Serve Robotics yatırım aldı

0

Serve Robotics, kaldırım teslimat robotlarını ölçeklendirirken ek 80 milyon dolar topladı. Nvidia ve Uber destekli Serve Robotics, 4.2 milyon adet adi hisse senedinin doğrudan teklifinde 80 milyon dolar topladı. Bu, Serve’in Aralık 2024’te daha önce dosyalanmış bir piyasa tesisi ve opsiyonların kullanımı kombinasyonu yoluyla toplu olarak topladığı 86 milyon dolarlık brüt gelirin üstüne ekleniyor.

Teslimat robotları girişimi başarılı şekilde ilerliyor

Bu yılın başlarında ters birleşme yoluyla halka açılan kaldırım teslimat robotu şirketi, 80 milyon dolarlık teklifin belirli kapanış koşullarına tabi olarak kapanmasını bekliyor. Serve, brüt geliri özellikle ne için kullanmayı planladığını söylemedi, yalnızca işletme sermayesine gideceğini belirtti.

Aralık ayında toplanan 86 milyon dolar, Serve’in operasyonel pistini 2026 sonuna kadar uzatmak için kullanılacak. Şirket, bu sermayeyi ekipman yatırımlarını kendi kendine finanse etmek için kullanacak, böylece ekipman finansmanı ihtiyacını ve ilgili servis maliyetlerini ortadan kaldırabilecek.

Uber ve Nvidia destekli kaldırım robotu teslimat şirketi Serve Robotics, borsada halka arz edildikten sonra büyümeyi finanse etmek için gereken sermayeye ulaşmak için alternatif bir yol olarak ters birleşme yoluyla halka açılmayı seçen en son girişim oldu. Serve, Ağustos 2023’te çek şirketi Patricia Acquisition Corp. ile ters birleşmesini tamamladı ve aynı zamanda mevcut yatırımcılar Uber, Nvidia ve Wavemaker Partners liderliğindeki bir turda 30 milyon dolar güvence altına aldı. O sırada toplanan toplam tutarı 56 milyon dolara çıkardı.

MobileAction ve Skai güçlerini birleştirdi

0

MobileAction, mobil uygulama geliştiricileri ve pazarlamacılar için önemli bir iş birliğine imza attı. Şirket, reklamcılık teknolojileri alanında faaliyet gösteren Skai’nin Apple Search Ads iş birimini devraldığını duyurdu. Bu gelişme ile MobileAction’ın Apple Search Ads ekosistemindeki gücünü artırırken, sektördeki konumunu daha da sağlamlaştıracak.

MobileAction CEO’su Aykut Karaalioglu bu iş birliğiyle birlikte müşterilere daha yenilikçi çözümler sunmayı ve Apple Search Ads üzerinden büyüme hedefleyen geliştiricilere daha kapsamlı bir destek sağlamayı amaçladıklarını ifade etti. Skai’nin müşterileri ve müşteri başarı ekibini de bünyesine dahil eden MobileAction, bu sayede hem bilgi birikimini hem de hizmet kapasitesini genişletmiş oldu.

Skai’nin dünya çapındaki prestijli markalardan oluşan müşteri portföyü artık MobileAction’ın uzman ekibi tarafından yönetilecek. Şirket, müşterilerin kampanyalarını optimize etmelerine, analizlerini derinleştirmelerine ve sonuçlarını büyütmelerine olanak tanıyacak araçlar ve hizmetler sunmaya hazırlanıyor. MobileAction COO’su Yekta Özcomert, bu birleşmeyle birlikte müşteri deneyimini dönüştürmeyi ve Apple Search Ads kampanyalarında yeni bir standart belirlemeyi hedeflediklerini belirtti.

2013 yılında San Francisco’da kurulan MobileAction, mobil uygulama pazarlama analitiği ve kullanıcı edinimi optimizasyonunda sektörün öncü isimlerinden biri. Apple Search Ads’in resmi iş ortaklarından biri olan şirket geniş bir veri tabanına sahip.

Bu veri tabanı 90 milyonun üzerinde kreatif, 100 binden fazla yayıncı ve 500 bini aşkın reklam vereni içeriyor. MobileAction da bu birleşmeyle birlikte müşterilerine çok daha güçlü çözümler sunmayı ve rekabet gücünü artırmayı planlıyor.

Skai ise veriye dayalı reklam programları sunan çok kanallı bir reklam platformu olarak biliniyor. Büyük markalarla iş birliği yapan şirket yapay zeka destekli karar alma ve optimizasyon çözümleriyle dikkat çekiyor. Skai’nin Apple Search Ads iş biriminin MobileAction’a devredilmesi ise uygulama geliştiricileri ve pazarlamacılar için daha verimli bir çalışma ortamı yaratacak.

Bu birleşme sektördeki rekabeti yeniden şekillendirirken MobileAction’ın müşteri odaklı yaklaşımıyla Apple Search Ads alanında çıtayı yükselteceği söylenebilir. Daha fazla bilgi için MobileAction’ın resmi web sitesinden açıklamalara ulaşılabilir.

Kitle fonlaması tutarı değişti!

0

SPK’nın yayımladığı yeni tebliğ ile 2025 yılı için Kitle Fonlaması Tebliği (III-35/A.2) kapsamında önemli değişiklikler duyuruldu. Bu düzenlemeler, girişimciler ve yatırımcılar için fonlama sürecini daha esnek ve kapsamlı hale getirmeyi hedefliyor. İşte değişikliklerin detayları:

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), kitle fonlaması platformlarının kuruluş ve listeye alınması için gerekli olan asgari sermaye tutarını 15.000.000 TL olarak sabit bıraktı. Böylece, platformların altyapısal yatırımları için minimum sermaye gerekliliği korunmuş oldu.

Nitelikli yatırımcı olmayan gerçek kişilerin kitle fonlama platformlarına yapabilecekleri yatırım sınırları artırıldı. 2024 yılında 250.000 TL olarak belirlenen sınır, 2025 yılı itibarıyla 400.000 TL’ye çıkarıldı. Bu limit, yatırımcının gelir beyanına göre 1.500.000 TL’ye kadar esnetilebilecek. Bu düzenleme, bireysel yatırımcıların fonlama projelerine daha yüksek katkıda bulunabilmelerine olanak tanıyor.

Fon talebi üst limiti ise 75.000.000 TL’den 112.500.000 TL’ye yükseltildi. Bu artış, girişimcilerin projeleri için daha geniş fonlama imkânına sahip olmalarını sağlayacak ve büyük ölçekli projelerin fonlanmasını kolaylaştıracak.

SPK tarafından yapılan bu düzenlemeler, girişimcilik ekosisteminde finansmana erişimi artırmayı ve kitle fonlamasını daha etkin bir hale getirmeyi amaçlıyor. Yatırımcıların ve girişimcilerin dikkatle takip etmesi gereken bu değişiklikler, 2025 yılı boyunca kitle fonlama platformlarının daha verimli çalışmasına olanak sağlayacak.

Türkiye otomotiv pazarı 2024’te rekor kırdı: En çok satan otomobiller belli oldu

Türkiye otomobil ve hafif ticari araç pazarı, 2024 yılında bir kez daha rekor kırdı. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) tarafından paylaşılan verilere göre, en çok satan otomobiller listesinde de büyük değişiklikler gözlemlendi. Toplam satışlar bir önceki yıla göre %0,5 artarak 1.238.509 adede ulaştı. Bu rakam, Türkiye otomotiv sektörü için yeni bir zirve anlamına geliyor.

Otomobil satışları arttı, hafif ticari araçlar geriledi

2024 yılı genelinde otomobil satışları %1,3 oranında artışla 980.341 adet olarak kaydedildi. Buna karşın, hafif ticari araç satışları %2,7 düşüş göstererek 258.168 adette kaldı.

Aralık ayı ise otomotiv sektörü açısından büyük bir başarıyla tamamlandı. Satışlar, bir önceki yılın aynı ayına göre %7,3 artışla 170.249 adede ulaştı. Aralık ayında otomobil satışı 134.811 adet olurken, hafif ticari araç pazarı %9,9 artarak 35.438 adet olarak kayıtlara geçti.

SUV’lar ve Benzinli Motorlar lider

Satışlar gövde tipine göre incelendiğinde, SUV’lar %56,8 pazar payı ile liderliğini sürdürüyor. Motor tipine göre ise benzinli otomobiller %60,1 pay ve 588.914 adetle ilk sırada yer alıyor. Hibrit otomobiller‘in payı %20’lere yaklaşırken, elektrikli otomobiller %10,1 pazar payına ulaşarak dizel otomobilleri geride bıraktı.

2024 Yılında en çok otomobil satan markalar:

SıraMarkaAdet
1Renault117.919
2Fiat87.126
3Volkswagen74.533
4Hyundai58.499
5Chery57.047
6Peugeot53.886
7Toyota51.936
8Opel45.212
9Skoda43.972
10Citroen43.219

Aralık 2024’te de Renault zirvede

Aralık 2024 ayında 16.218 adet satışla Renault, ayın lideri oldu. Volkswagen ise 11.064 adet satışla ikinci sırada yer alırken, Fiat 9.995 adetle üçüncü sırada kaldı. Hyundai dördüncü olurken, Çinli BYD de 6.194 adetlik performansıyla sekizinci sıradan listeye giriş yaptı.

Aralık 2024’te en çok otomobil satan markalar:

SıraMarkaAdet
1Renault16.218
2Volkswagen11.064
3Fiat9.995
4Hyundai8.211
5Toyota7.730
6Peugeot7.706
7Skoda6.210
8BYD6.194
9Citroen6.053
10Opel5.872

2024 yılı, otomotiv sektöründe elektrikli ve hibrit araçların öne çıktığı bir dönem olarak öne çıktı. SUV segmentinin hakimiyeti devam ederken, çevre dostu motor seçeneklerine olan talep de dikkat çekti.

iPhone SE 4 ve yeni iPad modelleri nisan ayında tanıtılabilir!

Apple’ın uzun süredir merakla beklenen iPhone SE 4 ve yeni iPad modelleri, 2025 yılında kullanıcılarla buluşmaya hazırlanıyor. Bloomberg’den Mark Gurman, cihazların piyasaya çıkış tarihine dair yeni detaylar paylaştı.

iPhone SE 4: bahar aylarında tanıtılabilir

Mark Gurman’ın raporuna göre, iPhone modeli bu yılın ilerleyen aylarında tanıtılacak. Yeni cihaz, şu anda iOS 18.3 sürümü ile test ediliyor. Gurman’a göre, iPhone SE 4’ün iOS 18.4 yayınlanmadan önce piyasaya sürülmesi bekleniyor. Apple, genellikle iOS x.3 güncellemelerini Ocak ayının sonunda yayınladığı için, cihazın Nisan ayına kadartanıtılabileceği öngörülüyor.

iPhone SE 4: teknik detaylar ve fiyat

iPhone SE 4, tasarım açısından iPhone 14’e benzer bir görünüme sahip olacak. Öne çıkan özellikler arasında:

  • Ekran: 6.1 inç Super Retina XDR OLED
  • Kimlik Doğrulama: Face ID desteği
  • Çipset: Apple A18
  • RAM: 8 GB
  • Arka Kamera: 48 MP
  • Ön Kamera: 12 MP
  • Başlangıç Fiyatı: 499 Dolar

Ayrıca, Apple Intelligence desteği sayesinde cihazın yapay zeka konusunda önemli yenilikler sunması bekleniyor.

Yeni iPad modelleri de geliyor

Apple, yalnızca iPhone ile değil, yeni iPad modelleriyle de dikkatleri üzerine çekmeyi hedefliyor. Standart iPad, güncellenmiş bir çipset ve Apple Intelligence desteğiyle geleceği ifade ediliyor. Bunun yanı sıra, yeni bir iPad Air modelinin de bu duyurular arasında yer alacağı belirtiliyor.

Apple’ın hem bütçe dostu iPhone modeli hem de yeni iPad modelleriyle, 2025 yılında teknoloji dünyasına hızlı bir giriş yapması bekleniyor. Daha fazla detayın önümüzdeki aylarda netleşmesi öngörülüyor.

Nvidia CEO’su RTX 5090’ın 2000 dolarlık fiyatını savundu: “En iyisini isteyen en iyisini seçer”

Dünya teknoloji devlerinden Nvidia, CES 2025 fuarında merakla beklenen Blackwell tabanlı ekran kartlarını tanıttı. GeForce RTX 5090, RTX 5080, RTX 5070 Ti ve RTX 5070 modelleri ile piyasaya damga vurmaya hazırlanan Nvidia, amiral gemisi modeli RTX 5090’ı 2.000 dolarlık fiyat etiketiyle kullanıcılarla buluşturdu. Bu, Nvidia’nın tüketici sınıfı masaüstü ekran kartları arasında şu ana kadarki en pahalı modeli oldu.

Huang: “En iyiyi seçmek isteyenler fiyatı düşünmez”

Nvidia’nın CEO’su Jensen Huang, CES 2025 kapsamında düzenlenen bir soru-cevap etkinliğinde, RTX 5090’ın fiyatıyla ilgili eleştirilere yanıt verdi. Huang, “Birisi en iyisine sahip olmak istediğinde, sadece en iyisini seçer. 2.000 dolar büyük bir miktar, ancak pek çok müşteri kesinlikle en iyisini istiyor,” ifadelerini kullandı. Huang, RTX 5090’ın Nvidia’nın ürün yelpazesinde radikal bir fiyat sıçraması anlamına geldiğini kabul ederek, Nvidia CEO’su RTX 5090 stratejisinin bilinçli bir tercih olduğunu belirtti.

Amiral gemisi model olan RTX 5090’ın yanında, seride bir alt segmentte yer alan RTX 5080 ise 1.000 dolarlık fiyatıyla dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra RTX 5070 Ti ve RTX 5070 modelleri ise sırasıyla 750 dolar ve 550 dolarlık fiyatlarla sunuluyor. Özellikle RTX 5080 ve altı modellerin fiyat-performans odaklı stratejiye uygun şekilde konumlandığı görülüyor. Elbette, Nvidia CEO’su RTX 5090 ile bu fiyat stratejisini destekliyor.

RTX 50 serisi: ğerformans ve yapay zeka desteği

Huang, RTX 50 serisinin sadece yeni bir nesil donanım olmadığını, Nvidia’nın yapay zeka destekli DLSS 4 teknolojisiyle performans devrimi yarattığını vurguladı. “Yapay zeka olmadan, Tensor çekirdekleri ve DLSS 4 etrafındaki tüm yenilikler olmadan bu yetenekler mümkün olmazdı,” diyen Huang, DLSS 4’teki çoklu kare oluşturma (“multi-frame generation”) teknolojisinin oyun deneyimini iki katına çıkardığını belirtti. Bu teknoloji sayesinde GPU, fiziksel olarak sadece her dört kareden birini işliyor, geri kalan kareler ise yapay zeka tarafından oluşturuluyor.

DLSS 4 ve yapay zeka destekli teknolojilerle, Nvidia CEO’su RTX 5090’ı maksimum performans sağlamak için tanıttı. Nvidia’ya göre bu yenilikler, RTX 50 serisinin performansını önceki nesillere kıyasla iki katına çıkarıyor.

Daha uygun fiyatlı modeller yolda

RTX 5090’ın 2.000 dolarlık fiyatı kamuoyunda tartışma yaratmış olsa da, Nvidia’nın fiyat segmentasyonu stratejisi daha uygun fiyatlı modelleri de kapsıyor. Huang, RTX 5060 ve daha alt modellerin de yakın gelecekte duyurulacağını ima etti ve Nvidia CEO’su RTX 5090’ın yanı sıra daha uygun fiyatlı çözümlerle de kullanıcılarına hitap edeceğini belirtti.

RTX 50 serisinin önceki nesle göre iki kat daha fazla performans sunduğu belirtiliyor. Nvidia, bu performans artışının büyük ölçüde DLSS 4 teknolojisinden kaynaklandığını vurgularken, RTX 5070 ve RTX 5070 Ti modellerinin de 50 dolarlık fiyat indirimleriyle dikkat çektiğine işaret ediyor.

Nvidia’nın CES 2025’te tanıttığı yeni ekran kartı serisi, grafik teknolojilerinde yeni bir çağ açarken, Nvidia CEO’su RTX 5090 ile fiyat-performans dengesinde de farklı seçenekler sunmayı hedefliyor.

Toyota ve NVIDIA’dan dev iş birliği!

Dünyanın önde gelen otomobil üreticilerinden ToyotaCES 2025 etkinliklerinde teknoloji devi NVIDIA ile stratejik bir ortaklık kurduğunu duyurdu. Bu ortaklık, Toyota’nın gelecekteki araçlarını NVIDIA’nın yenilikçi teknolojileriyle donatarak otonom sürüş deneyimini bir üst seviyeye taşıyacak.

Toyota’nın açıklamasına göre, şirketin yeni nesil otomobilleri, NVIDIA’nın özel olarak araçlar için tasarladığı “Drive AGX Orin” süper bilgisayarı ve güvenlik odaklı işletim sistemi “DriveOS” ile donatılacak. Bu gelişmiş teknolojiler, otonom sürüşgerçek zamanlı yapay zekâ veri işlemesi ve gelişmiş sürüş özelliklerini mümkün kılarak otomobil sektörüne yön vermeyi hedefliyor.

Drive AGX Orin: otomobillerin süper beyni

NVIDIA’nın Drive AGX Orin süper bilgisayarı, sensörlerden gelen verileri anlık olarak işleme kapasitesine sahip. Bu teknoloji, daha güvenli bir otonom sürüş deneyimi sunarken, otomobilin çevresini algılamasını ve buna uygun tepkiler vermesini sağlıyor. Ayrıca, DriveOS işletim sistemi ile gelişmiş sürüşyapay zekâ ve kokpit özellikleri entegre edilerek, araç kullanıcılarına eşsiz bir deneyim vaat ediliyor.

Detaylar henüz netleşmedi

Her ne kadar duyuru büyük bir heyecan yaratsa da, bu iş birliğinin tam olarak ne zaman sonuç vereceği konusunda herhangi bir bilgi paylaşılmadı. Toyota ve NVIDIA, Drive AGX Orin ve DriveOS teknolojilerinin hangi modellerde ilk olarak kullanılacağına dair bir açıklama yapmadı.

Toyota ve NVIDIA’nın ortaklık geçmişi

Toyota ile NVIDIA arasında bu tür iş birlikleri aslında yeni değil. 2019 yılında, iki şirket otonom araçların geliştirilmesi için bir anlaşma yapmıştı. Bugün açıklanan ortaklık, bu sürecin bir devamı olarak değerlendiriliyor.

Otomotiv ve teknoloji dünyası, bu ortaklığın sektöre getireceği yenilikleri heyecanla bekliyor. Toyota ve NVIDIA, bu iş birliği ile yeni bir dönemin kapılarını aralıyor gibi görünüyor.

Omuzdan ateşlemeli ROKETSAN Karaok, testlerde göz dolduruyor!

ROKETSAN‘ın geliştirdiği Karaok, Türk savunma sanayiinin önemli yeniliklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Bu omuzdan atılan kısa menzilli tanksavar füzesi, gece ve gündüz görev yapabilme yeteneğiyle oldukça güçlü bir performans sergiliyor. Yeni yapılan test atışlarında gösterdiği üstün başarı ile göz dolduran Karaok, hedefe üstten dalış yaparak vuruş gerçekleştirme yeteneğiyle öne çıkıyor. Bu özelliği sayesinde füze, 50-60 metre gibi kısa mesafelerde bile oldukça etkili olabiliyor.

Omuzdan ateşlemeli ROKETSAN Karaok, testlerde göz doldurdu

Karaok’un menzili 2,5 kilometre olup, 125 mm çap ve 16 kg’dan daha hafif bir yapıya sahip. Füze, zırh delici tandem harp başlığı taşıyor ve doğrudan vuruş ya da üstten vuruş yapabiliyor. Bu özellikleri, Karaok’u Javelin ve Raybolt gibi yabancı rakipleriyle karşılaştırıldığında oldukça cazip kılıyor.

Omuzdan ateşlemeli ROKETSAN Karaok, testlerde göz doldurdu.
Omuzdan ateşlemeli ROKETSAN Karaok, testlerde göz doldurdu.

ROKETSAN, Karaok projesini geliştirirken, önceden elde ettiği bilgi birikimi ve deneyimi UMTAS ve OMTAS gibi diğer tanksavar füzeleriyle artırdı. Karaok, tek bir personel tarafından omuz üzerinden atılabiliyor, bu da kullanım kolaylığını önemli ölçüde artırıyor.

Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Karaok’un başarılı testlerinin, Türkiye’nin güvenlik ve caydırıcılık gücünü artırdığını belirterek, projenin Türk savunma sanayinin kapasitesine önemli bir katkı sağladığını vurguladı. Karaok’un yakında envantere girmesi bekleniyor ve bu yenilikçi çözüm, bağımsız ve güçlü bir Türkiye için önemli bir adım olarak görülüyor.

HDMI 2.2 teknolojisi, iki kat bant genişliği sunuyor!

0

HDMI Forum, CES 2025 fuarında HDMI 2.2 standardını duyurdu. Bu yeni sürüm, önceki HDMI sürümünün iki katı olan 96 Gbps bant genişliği sunuyor. Yüksek bant genişliği sayesinde, daha yüksek çözünürlük ve daha yüksek yenileme hızları artık mümkün olacak. HDMI 2.2’nin bu özelliğine erişebilmek için “Ultra96” sertifikalı kablolar kullanılması gerekecek.

HDMI 2.2 teknolojisi, iki kat bant genişliği sunacak

HDMI 2.2, 4K çözünürlükte 480 Hz, 8K çözünürlükte 240 Hz, hatta 10K çözünürlükte 120 Hz yenileme hızlarını destekleyebiliyor. Mevcut HDMI sürümleri ve kablolar şu an 4K 120 Hz desteği sağlıyor olsa da, HDMI 2.2, gelecekteki daha yüksek çözünürlük ve yenileme hızlarına yönelik altyapıyı şimdiden oluşturmuş oluyor. Bu da, gelişmiş medya deneyimleri ve daha akıcı görüntü geçişleri vaat ediyor.

HDMI 2.2 teknolojisi, iki kat bant genişliği sunacak

Yeni HDMI 2.2 standardı, özellikle birden fazla cihazın bağlı olduğu sistemlerde, ses ve görüntü senkronizasyonunu geliştirmek amacıyla Latency Indication Protocol (LIP) özelliğini de içeriyor. Bu sayede, bazı sistemlerde meydana gelen ses ve görüntü uyumsuzluğu problemleri giderilerek, kullanıcı deneyimi iyileştirilecek.

HDMI 2.2, bu yılın ilk yarısında piyasaya sürülecek ve önceki sürümlerle geriye dönük uyumlu olacak. Ancak, bant genişliğini tam olarak kullanabilmek için, hem cihazların hem de televizyonların HDMI 2.2 desteğine sahip olması gerektiği unutulmamalı. Bu yeni standardın sağladığı yüksek performans, gelecekteki görüntü teknolojileri ile uyumluluk için önemli bir adım olacak.

Samsung, CES 2025’te yapay zeka destekli güzellik aynasını tanıttı

Samsung, Las Vegas’ta düzenlenen CES 2025 fuarında dikkat çeken yenilikçi bir ürüne imza attı. Şirket, Micro LED teknolojisiyle geliştirdiği “Beauty Mirror” adını verdiği akıllı güzellik aynasını duyurdu. Yapay zekâ destekli bu ayna, cilt analizi yaparak kişiselleştirilmiş bakım önerileri sunabiliyor. Ayrıca, kullanıcılar bu ürünü yapay zeka destekli güzellik aynasını olarak tanıyorlar.

Yapay zeka ile cilt analizi

Kore’nin önde gelen kozmetik markası Amorepacific ile iş birliği içinde geliştirilen Beauty Mirrorfarklı cilt tiplerini analiz edebiliyor. Kullanıcılar, aynaya yaklaşık 30 saniye boyunca baktığındacilt kırışıklıkları, gözenekler, pigmentasyon ve kızarıklık gibi özellikler detaylı bir şekilde inceleniyor. Bu özellikler, yapay zeka destekli güzellik aynasını kullanırken büyük avantaj sağlıyor.

Amorepacific’in 20.000’den fazla klinik etiketli cilt teşhisi verisine dayanan algoritması sayesinde, aynanın %85’in üzerinde doğrulukla analiz yapabildiği belirtiliyor. Kullanıcıların cilt durumuna göre önerilen bakım ürünleri de bu analizlere dayanarak sunuluyor.

Gelişmiş teknik özellikler

Beauty Mirror, yalnızca akıllı yetenekleriyle değil, aynı zamanda teknik yapısıyla da dikkat çekiyor. Samsung’un yenilikçi Micro LED teknolojisialüminyum ve niyobyum mikro desen yapısına sahip. Bu sayede, hem gerçeğe yakın bir ayna deneyimi hem de üstün yansıtma ve geçirgenlik performansı sağlanıyor. Panel, %80’den fazla yansıtma ve %90’dan fazla ışık geçirgenliği sunabiliyor. Kullanıcılar, yapay zeka destekli güzellik aynasını kullanarak cilt bakımlarını optimize edebiliyorlar.

Ayrıca, sıradan bir ekran ya da selfie kamerasından öte bir teknolojiye sahip olan Beauty Mirrorestetik tasarımıyla da fark yaratıyor.

Piyasaya çıkış tarihi belirsiz

Samsung Micro LED Beauty Mirror, şimdilik bir konsept ürün olarak tanıtıldı. Ancak ürünün ne zaman piyasaya sürüleceği konusunda henüz bir bilgi paylaşılmadı. Teknoloji ve güzellik sektörlerini bir araya getiren bu inovasyonun, gelecekte geniş bir kullanıcı kitlesi tarafından ilgi görmesi bekleniyor.

CES 2025’in en dikkat çekici ürünlerinden biri olan Samsung Beauty Mirror, hem teknoloji hem de güzellik dünyası için yenilikçi bir adım olarak değerlendiriliyor. Yapay zeka destekli güzellik aynasını kullanarak günlük cilt bakımınızı akıllı hale getirebilirsiniz.