Windows 11 temel uygulamalar zorunluluğunu kaldırıyor

Microsoft AB baskısına boyun eğdiği için Windows 11 kullanıcıları artık Edge ve Bing’i kaldırabilecek. Güncellemenin ardından Windows 11, Bing ve Edge gibi bazı temel uygulamalardan çıkarılabilir. Microsoft, Windows 11 kullanıcılarının AB düzenlemelerine uyum sağlamak amacıyla temel uygulamaları kaldırabileceklerini duyurdu.

Windows 11 temel uygulamalar kısıtlamasından vazgeçiyor

Teknoloji devi, işletim sistemindeki birkaç yeni değişikliğin, kullanıcıların Microsoft Edge tarayıcısı gibi önceden paketlenmiş uygulamaları devre dışı bırakmasına ve kaldırmasına olanak tanıyacağını söyledi. Kullanıcılar ayrıca Windows Arama panelinden Bing Search’ü kaldırabilecek ve işletim sisteminin Widget Panosuna yapılacak bir güncelleme, kullanıcıların Microsoft Haber akışını ve reklamlarını kapatmasına olanak tanıyacak.

Hareketin amacı şirketin AB’nin Dijital Pazarlar Yasası’na (DMA) uymasını sağlamak. Microsoft, değişikliklerin Avrupa Ekonomik Alanı’ndaki (AEA) 27 ülkenin tümü için geçerli olacağını doğruladı. Firma, değişikliklerin “önümüzdeki birkaç hafta içinde Sürüm Önizlemesindeki cihazlara kademeli olarak yayılacağını” ekledi. Microsoft, Windows 10 kullanıcıları için benzer değişikliklerin Sürüm Önizleme Kanalında da “daha sonraki bir tarihte” mevcut olacağını ekledi. Microsoft’un son hamlesi, teknoloji devi ile AB düzenleyicileri arasında son aylarda iş uygulamaları konusunda yaşanan çekişmeleri takip ediyor.

Ağustos ayında Microsoft, Teams’i AB müşterileri için Microsoft 365 ve Office 365 üretkenlik paketlerinden ayırma planlarını duyurdu. Hareket, özellikle Teams’in yazılım paketlerinde paketlenmesine ilişkin bir soruşturma başlatılmasının ardından AB yasa yapıcılarının düzenleyici incelemesini engellemeyi amaçlıyordu. Microsoft’un uygulamaları, Slack’in 2020 yılında yaptığı, teknoloji devinin milyonlarca müşteri için Teams’i “zorla kurduğu”, kaldırılmasını engellediği ve dolayısıyla rakip yazılım sağlayıcıları için rekabete zarar verdiği iddiasıyla yapılan resmi şikayetin konusuydu.

Dijital Piyasalar Yasası, Birliğin dijital ekonomisinde adaleti ve rekabeti geliştirmeyi amaçlayan kapsamlı bir AB mevzuatı diyebilriz. DMA, Meta, Apple, Alphabet ve Microsoft gibi büyük teknoloji şirketlerinin potansiyel rekabet karşıtı uygulamalar açısından incelenmesini sağlayacak önemli bir mevzuat olarak ilan edildi. Bu ‘bekçi’ kuruluşlar, tüketicilerin alternatif platformlara ve hizmetlere erişimini sınırlayan, esasen ürünlerin etrafında duvarlarla çevrili bahçeler oluşturdukları için eleştirildi.

Gelir rekoru açıklayan Cisco yatırımcıları memnun edemedi!

Son dönemde bir yandan yaptığı Accedian ve Splunk satın alımlarıyla bir yandan da güvenlik açıklarıyla gündeme gelen ABD merkezli ağ teknolojileri devi Cisco, finansal çeyrek sonuçlarını açıkladı. Firma tarafından “Gelir ve kârlılık açısından Cisco tarihinin en güçlü ilk çeyrek sonuçları” olarak duyurulan finansal çeyrek sonuçları analist beklentilerini aşsa da firmanın yıl sonu beklentilerini aşağı doğru revize etmesi dikkat çekici.

Cisco tarafından yapılan finansal çeyrek sonu açıklamasına göre firma 28 Ekim 2023’te sona eren 3 aylık dönemde 14,7 milyar dolar gelir ve 3,6 milyar dolar kar elde etti. Bu rakamlara göre Cisco gelirlerini bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 8 ve kârını ise yüzde 36 oranında artırmayı başarmış durumda.  Gelirlerin yüzde 76’sı ürünlerden ve yüzde 24’ü ise servis ve hizmet satışlarından geliyor. Bölgesel dağılıma bakıldığında ise Cisco gelirlerinin yüzde 61,5’i Amerika kıtası ve yüzde 25’i Türkiye’nin de içinde yer aldığı EMEA bölgesinden geliyor. Bununla birlikte yıllık bazda bakıldığında gelirlerin sadece Amerika bölgesinde artması (yüzde 14) diğer bölgelerde azalması dikkat çekici.

Cisco Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Chuck Robbins, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Hem gelir hem de kârlılık açısından tarihimizdeki en güçlü ilk çeyrek sonuçlarıyla 2024 mali yılına sağlam bir başlangıç yaptık,” diyor ve ekliyor: “İşimizin temel gücüne ve Yapay Zeka, Güvenlik, Bulut ve Gözlenebilirlik ile desteklenen gelecekteki büyüme fırsatlarına güveniyoruz.”

Çeyrek açıklamasında ayrıca Cisco CFO’su (mali işlerden sorumlu en üst yönetici) Scott Herren Birinci çeyrekte, güçlü bir faaliyet kaldıracı oluşturarak, öngördüğümüz aralığın üst sınırında veya üzerinde gelir ve EPS (hisse başına gelir) elde ettik. Ayrıca yazılım gelirinde, ürün ARR’sinde ve toplam RPO’da yıldan yıla çift haneli büyüme gördük. Müşterilerin yakın zamanda sevk edilen büyük miktarlardaki ürünü uygulamaya koymasının ardından, yılın ikinci yarısında ürün siparişi büyüme oranlarının hızlanmasını bekliyoruz. Hissedarlarımıza faaliyet kaldıracı sağlamaya ve sermaye getirilerini artırmaya kararlıyız,” diyor.

Cisco hisseleri değer kaybetti

Yapılan güçlü çeyrek sonu finansal rapor açıklamasına karşın Cisco bir sonraki çeyrek olan 2024 mali yılının 2. çeyreği için Wall Street’in 14,15 milyar dolarlık tahmininin önemli ölçüde altında, 12,6 milyar dolar ila 12,8 milyar dolar aralığında bir gelir öngördü. Şirketin tüm yıla ilişkin öngörüleri de beklentilerin altında kaldı. Şirket, 57,7 milyar dolar gelir beklentisinin altında, 53,8 milyar dolar ila 55 milyar dolar aralığında gelir ve 3,87 ila 3,93 dolar arasında düzeltilmiş EPS tahmininde bulundu. Gelir beklentilerinin aşağı doğru revize edilmesi sonucunda Cisco hisseleri borsada yüzde 12’nin üzerinde değer kaybı yaşadı.

AMD sıvı soğutma ile dünya rekoru kırdı!

0

AMD’nin en üst düzey 96 çekirdekli Ryzen Threadripper Pro 7995WX işlemcisi, büyük boyutlu hava soğutucusu ile tüm çekirdeklerde 4,80 GHz’e ulaşarak performansını kanıtladı. Sıvı soğutmayla CPU, yalnızca 600W kullanarak 5,265 GHz’e kadar daha yüksek saat hızlarına ulaşabilir ve daha da fazla performans rekoru kırabilir.

AMD sıvı soğutma ile önemli bir başarıya imza attı

Yüksek performanslı hava soğutması yerine özel sıvı soğutmanın kullanılması karışık bir durumdu. Bir yandan CPU, Cinebench R15 ve Cinebench R23’te sırasıyla 125 MHz ve 175 MHz daha hızlıydı. Her iki durumda da AMD’nin 96 Çekirdekli Threadripper Pro 7995WX’i ya önemli 5,0 GHz sınırına ulaştı. Öte yandan Cinebench R20’de nedense 25 MHz daha yavaşladı. Her durumda işlemci yaklaşık 800W – 1000W güç tüketiyordu.

Bir CPU’nun hemen hemen tüm mevcut kaynaklarını kullanan Cinebench’in aksine, CPU için GPUPI nispeten basit bir iş yükü. Bu, proje için AMD ile ortaklık kuran hız aşırtma uzmanı Sampson’un 5,265 GHz’e ulaşmasını sağlamakla kalmayıp, bunu 600 W güçle yapmasına da olanak tanıyor. Sonuçlar oldukça açık: Beş vakadan ikisinde CPU, 96  Zen 4  çekirdeğini 5,0 GHz veya üstüne çıkarmayı başardı ve bir durumda 4,96 GHz’e ulaştı. Sampson, HeatKiller IV CPU bloğu, ThermalTake radyatörü ve Enermax pompasından oluşan özel bir sıvı soğutma sistemi kullandı. Belli nedenlerden dolayı fanları tam hızda dönüyordu. Sistemin diğer bileşenleri değişmeden kaldı: Sampson kullanılmış ve Asus Pro WS TRX50-Safe WiFi anakartı ve 128 GB DDR5-3200 CL32 bellek (dört G.Skill DDR5-6400 CL32 modülü kullanılarak).

AMD’nin 96 Çekirdekli Threadripper Pro 7995WX’i sıvı soğutmayla yaklaşık 5,0 GHz frekansa ulaştığında, iş istasyonları için en iyi işlemci olması beklenen bu parçanın sıvı nitrojen kullanılarak soğutulduğunda neler yapabileceğini merak ediyoruz.

2022 yılında AMD, HEDT pazarından çıkacağını açıklamıştı. Ancak şirket Ekim ayında iki yeni ‘Storm Peak’ Threadripper işlemci ailesini, HEDT pazarı için Threadripper 7000 serisi CPU’ları ve Threadripper Pro 7000 WX’i duyurarak rotayı tersine çevirdi. İş istasyonu pazarına yönelik bir seri, Threadripper’ın iş istasyonları için en iyi CPU’lar listemizin en üstündeki yerini korumayı amaçlıyor.

Apple Watch, watchOS 10.2 ile o özelliklerine geri kavuşuyor!

0

Kullanıcılar artık Apple Watch Ayarları uygulamasında seçeneği etkinleştirerek aktif Apple Watch kadranını değiştirmek için kaydırma hareketini kullanmayı seçebilecek. Bu özellik açıkken, saat görünümünde sola veya sağa kaydırıldığında, ayarlanmış mevcut saat görünümleri arasında geçiş yapılır.

WatchOS 9’da saat yüzlerini kaydırma hareketiyle değiştirmek varsayılan bir yöntemdi ancak Apple, saat yüzlerini yanlışlıkla değiştirmenin çok kolay olduğuna dair şikayetler nedeniyle etkileşimi güncelledi. Geçerli hareket, etkin saat görünümünü değiştirmek için kaydırmadan önce uzun basmayı gerektiriyor.

Apple'ın en son lansmanında tanıtılan Apple Watch Ultra 2'nin ilk bakış

watchOS 10.2 ile, saat kadranlarını değiştirmek için önceki yöntemi tercih eden akıllı saat sahipleri, isterlerse bu ayarı etkinleştirmeyi seçebilirler. Bu seçenek üçüncü beta sürümünde Ayarlar>Saat başlığı altında.

watchOS 10.2 şu anda hem geliştiricilerin hem de genel beta test kullanıcılarının kullanımına sunuldu ve Aralık ayında halka açık bir lansman görmesi bekleniyor.

watchOS 10.1 güncellemesi gündemi uzun süre meşgul etmişti

watchOS 10.1 güncellemesi, saat sahipleri arasında memnuniyetsizliğe neden olmuştu. Kullanıcılar, akıllı saatlerinin pilinin normalden çok daha hızlı tükenmeye başladığını ve aşırı ısınma sorunu yaşadıklarını belirtmişti. Bu sorun, çeşitli Apple Watch modellerini etkilese de tüm kullanıcıları aynı şekilde etkilemiyor gibi görünüyordu.

Kullanıcılar, tam şarj edilen Apple Watch Series 9’un yalnızca üç saat içinde pilinin tükenmesi gibi ciddi pil sorunlarıyla karşılaşıyordu. Ayrıca, bazı kullanıcılar Apple Watch Series 7’nin pilinin yalnızca 30 dakikada %25 azaldığını bildiriyor ayrıcı pil sağlını da etkilediği söyleniyor.

HBR Türkiye Business Summit’23 Başlıyor!

Harvard Business Review Türkiye tarafından düzenlenen “HBR Türkiye Business Summit 2023”, iş dünyasının farklı alanlarındaki dönüşümleri ve gelecek stratejilerini ele almak üzere sektör liderlerini ve uzmanları bir araya getiriyor. Etkinlik, son on yılda iş dünyasında yaşanan paradigma değişikliklerine odaklanarak, çoklu kutuplar, rakipler ve krizlerle şekillenen yeni bir dönemi tartışmayı amaçlıyor. Bu zorlu dönemde, kurumların yıkımla (disruption) mücadele ederken güçlü yanlarını nasıl öne çıkaracakları konusunda derinlemesine analizler sunulacak.

Program detayları

Etkinlik, 10:00’de Yekta Kopan’ın sunumuyla başlayacak ve gün boyunca çeşitli konuşmacılar, iş dünyasının önemli konularını ele alacaklar. 10:10’da INSEAD’den Renée Mauborgne, “İnovasyon Yıkıcı Olmak Zorunda Değil” başlığı altında stratejik yaklaşımları anlatacak. Ardından, Patagonia Yönetim Kurulu Başkanı Charles Conn, “Belirsizlik Zamanlarında Kusurları Benimseyin” konulu bir sunum yapacak, bu da liderlerin zor zamanlarda nasıl stratejik düşünmeleri gerektiğini vurgulayacak.

Karthik Ramanna, “Öfke ve Gerginlik Çağında Yönetim ve Liderlik” konusunda bilgi verecek. MIT’den Zeynep Ton ise “İyi ‘İşler’ Tasarlamak” başlığı altında iş süreçlerindeki yenilikçi yaklaşımları ele alacak. Günün ilk yarısında, Hepsiburada CEO’su Nilhan Onal Gökçetekin ve Ülker CEO’su Mete Buyurgan, liderlik deneyimlerini paylaşacak.

Öğleden sonraki oturumlar, iş dünyasının çeşitli yönlerine odaklanacak. Faruk Eczacıbaşı, “İşin Dönüşümü” konusunda fikirlerini paylaşacak. Finans sektöründeki yenilikler Ayman Sejiny, Emre Karter ve Serkan Çelik tarafından tartışılacak. James Allen ve Volkan Kara, “CEO’lar Türbülansın Ortasında Yeni İş Geliştirmeyi Nasıl Teşvik Edebilir?” başlıklı bir oturumla günü sürdürecek.

Etkinlik, sürdürülebilirlik, cinsiyet eşitliği ve insan deneyimine odaklanan oturumlarla devam edecek. Kerem Okumuş, Saniye Gülser Çorat, Bahar Taşkın Öztürk, Fezal Okur Eskil ve Beliz Kudat bu alanlarda kendi uzmanlıklarını paylaşacaklar. Tim Kobe, “İnsan Deneyimi Odaklı Tasarım” konusunda bilgi verecek ve günün kapanışını yapacak.

“HBR Türkiye Business Summit 2023”, iş dünyasının çeşitli alanlarında liderlik, teknoloji, inovasyon, müşteri deneyimi, insan kaynakları ve sürdürülebilirlik gibi kritik konuları masaya yatırarak, katılımcılara hem güncel sorunlara dair derinlemesine bilgiler sunacak hem de geleceğe yönelik stratejiler geliştirmeleri için ilham verecek. Bu etkinlik, iş dünyasının geleceğini şekillendirmede önemli bir rol oynayacak.

Etkinliğin ilk gününde ana sahne bu şekilde sürerken, Teknoloji, İnsan ve Kültür sahnelerini de yakından takip edebilirsiniz. Kayıt olmak, ikinci gün ve diğer sahne detayları için mutlaka etkinlik sayfasını ziyaret ediniz.

Polonya adliye binasının altında kripto madeni varmış!

Polonya’nın Varşova kentindeki Yüksek İdare Mahkemesi’nde gizli olarak bir dizi güçlü bilgi işlem cihazı bulundu. Ancak iddialara göre, bunlar mahkeme verilerini toplamak veya benzer bir casusluk amacıyla kurulmadı. Bunun yerine araştırmacılar, ‘bedava’ elektriğin tadını çıkarırken kripto para madenciliği yapmak için binan içinde saklandıklarına inanıyorlar.

Kaynak raporuna göre, yüksek güçlü ekipmanın keşfi Ağustos 2023 civarında gerçekleşti. Mahkeme hakimlerinden biri tarafından TVN24’e gönderilen bir mektup, resmi olmayan bilgisayar ekipmanının kripto para madenciliği olarak amacını doğruladı. Bina zeminlerinin altına ve havalandırma cihazlarına gizlenen bu parazit bilgi işlem ekipmanının, ayda birkaç bin zlotiye kadar olan elektriği tükettiği iddia ediliyor. Ancak bu cihazları kuranlar kendi modemlerini kullanarak ayrı bir ağ kurmaya özen gösterdiler ve bu da muhtemelen tespit edilmekten kaçınmalarına yardımcı oldu.

Polonya adliye binasında kripto madenciliği ekipmanları saklandı

Raporun makine çevirisini okuyarak olaylar zincirini tam olarak ortaya çıkarmak kolay değil. Görünüşe göre mahkeme binasındaki bilgisayar ve ağların bakımından sorumlu BT hizmetleri şirketi bir çift çalışanı işten çıkardı. Bu kişilerin, büyük binanın kripto madencilik ekipmanının çalışır durumda olduğu ortaya çıkan bölümlerine hizmet vermekten sorumlu olduğu bildirildi. Bilişim şirketi işini temizledikten bir süre sonra mahkeme başkanı söz konusu şirketle olan sözleşmeyi feshetti. Olayla ilgili resmi soruşturmalar halen devam ediyor. Sonuçta herhangi biri suçlu bulunabilecekse bu, elektrik hırsızlığını kapsayan bir yasa olacaktır. İşlenen suçun boyutunu anlamak için savcılar bilişim ve elektrik enerjisi sektöründen uzmanlarla görüşüyor. Veri toplayarak ve uzmanların birlikte çalışmasını sağlayarak mahkemeler, gizli kripto madenciliği suçluları tarafından gerçekleştirilen elektrik hırsızlığının boyutunu ve değerini doğru bir şekilde belirleyebilmelidir.

Ekim ayında, BTC değerlemelerinin güçlenmesi nedeniyle Bitcoin madenciliğinin yeniden daha popüler hale geldiğini görmüştük. İkonik kripto para biriminin sağlığı iyi durumda ve bu yazının yazıldığı sırada bir BTC’nin değeri yaklaşık 36.500 dolar seviyelerinde oldu. Bununla birlikte, en iyi grafik kartları bile BTC madenciliği için tamamen uygun olmadığından, okuyucuların PC GPU’larında kripto madenciliği yapma ihtimali konusunda endişelenmemeleri gerekiyor .

Artık Google arama sonuçlarınıza açıklamalar ekleyebileceksiniz!

0

Google’ın Çarşamba günü Arama Laboratuvarları aracılığıyla isteğe bağlı bir özellik olarak kullanıma sunulacak yeni “Notlar” denemesi sayesinde bunu yapabileceksiniz.

Notlar’ı etkinleştirdiyseniz, not ekleme ve notları görme düğmeleri, arama sonuçlarının altında ve Google uygulamasındaki Keşfet’teki makalelerin altında görünür. Bir not oluşturduğunuzda renkli yazı tipleri ve resimler ekleyebilirsiniz.

Google Başkan Yardımcısı Cathy Edwards, yaptığı bir röportajda bir not yayınlarsanız; insanlar tarafından incelenmek üzere işaretlenmediği sürece “birkaç dakika içinde” görüneceğini söyledi. Bir bağlantıya ilişkin tüm notlara baktığınızda, gösterilenler kullanıcının sorgusu ve notun sayfadaki içerikle ilgisi gibi unsurlara göre dinamik olarak sıralanır.

Buzlanma örneği oldukça zararsız görünüyordu, ancak aklıma hemen insanların zararlı gönderiler yapmasını veya dezenformasyon paylaşmasını önlemek için Google’ın Notlar’ı nasıl yönetebileceği geldi. Edwards, şirketin algoritmik korumalar ve manuel insan incelemesi uyguladığını ve kullanıcıların, insan incelemesi için notları da raporlayabildiğini söyledi.

Edwards, ekibin “bu noktada içerik denetimi konusunda oldukça fazla deneyime sahip olan Haritalar ve YouTube meslektaşlarımızdan çok şey öğrendiğini” belirtti. Edwards, kullanıcıların daha rahatsız edici sorgular için not bırakamayacaklarını söyledi. Yine de, kötü şeylerin gözden kaçması muhtemel ve Notlar bu deneysel aşamadayken, denetleme sürecini kesinleştirmek Google’a ait olacak.

Notlar ABD ve Hindistan’dan itibaren satışa sunulacak. Google uygulamasındaki arama sonuçlarında not ekleme veya not görüntüleme düğmelerini görebilirsiniz, ancak notlar açık web’de dizine eklenebilir, dolayısıyla bunları arama sonuçlarından görüntülemenize gerek kalmaz; Örneğin birisi size doğrudan bir notun bağlantısını e-postayla gönderebilir. Edwards, Google’ın aynı zamanda yayıncılarla içeriklerine yerleştirilen notlarla ilgili “analizleri” paylaşmanın yollarını düşündüğünü söyledi.

Google’ın arama için duyurduğu tek dikkate değer değişiklik Notlar değil. Şirket ayrıca sorguları takip etmenize de izin verecek, böylece bu sorgularla ilgili toplu sonuçların arama sonuçlarında ve Google Keşfet’te göründüğünü görebilirsiniz. Edwards, “gerçekten rahatsız edici bir şey varsa” Google uygulamasından takip ettiğiniz şeylerle ilgili bildirimler de alabileceğinizi söyledi.

Bir “takip et” düğmesine dokunarak bir sorguyu doğrudan aramadan takip edebilir ve istediğiniz kadar geniş veya spesifik bir şekilde ilerleyebilirsiniz. Edwards, “Körfez Bölgesi’nde yaşayan 40’lı yaşlarındaki kadınlara yönelik yarı maraton antrenmanı” veya “yarı maraton antrenmanı” gibi örneklerden bahsetti. Ancak müstehcen, rahatsız edici veya zararlı olma ihtimali olan sorguları takip edemezsiniz.

Google’ın kullanıcıların takip verilerini reklamverenlerle veya üçüncü taraflarla bir şekilde paylaşıp paylaşamayacağına ilişkin Edwards, Google’ın “bunu yapmak için sıfır planı” olduğunu söyledi.

Takip özelliği önümüzdeki haftalarda Google uygulamasında ve mobil Chrome ve Safari’de ABD İngilizcesi dilinde kullanıma sunulacak.

Google ayrıca çevrimiçi olarak gerçek insan bilgilerini bulmanıza yardımcı olmak amacıyla sosyal medya ve forumlar gibi yerlerdeki içerikleri öne çıkaran “Perspektifler” özelliğinde de bazı güncellemeler yaptığını duyurdu.

Edwards, bir blog yazısında Perspektiflerin “önümüzdeki haftalarda” ABD’deki masaüstü aramada kullanılabileceğini yazdı ve Çarşamba gününden itibaren Perspektiflerdeki sonuçlar, bir yaratıcının profil resmi veya takipçi sayısı gibi bireysel yaratıcılar hakkında daha fazla bilgi gösterecek.

MediaTek AR gözlükler için ortaklık kuruyor

MediaTek, artırılmış gerçeklik akıllı gözlüklerine yönelik çipler geliştirmek üzere Meta ile ortaklık kuruyor. Meta, AR akıllı gözlüklerin gerçekte neler başarabileceğini genişletmek istiyor ve MediaTek ile yeni bir ortaklık, şirketin bunu ciddiye aldığını kanıtlıyor.

MediaTek AR gözlükler için stratejisini belirliyor

MediaTek’in 2023 zirvesi sırasında MediaTek yöneticisi Vince Hu, Meta ile Ray-Ban Meta akıllı gözlüklerden sorumlu markanın artırılmış gerçeklik veya karma gerçeklik deneyimleri için daha yetenekli bir şey geliştirmesine olanak tanıyacak yeni bir ortaklığı resmen duyurdu. Mevcut nesil Ray-Ban Meta gözlükleri mesaj göndermek ve almak için bir kamera ve mikrofona sahip. Bununla birlikte, yeni nesil Meta akıllı gözlüklerin, sanal ve fiziksel dünyaları birleştirmek için kullanıcıların QR kodlarını taramasına, mesajları okumasına ve daha fazlasına olanak tanıyan yerleşik bir “vizör” ekranına sahip olması muhtemel. Bunun ötesinde şirket, çok daha geniş zorluklara yol açan AR gözlüklerini de devreye almak istiyor.

Bunu başarmak için birkaç şeyin değişmesi gerekiyor. Artırılmış gerçeklik gözlüklerinin günlük kullanım için tasarlanması ve iyi görünen ancak iyi bir deneyim sağlamak için yeterli teknolojiyi barındırabilen endüstriyel bir tasarıma sahip olacak şekilde optimize edilmesi gerekiyor. Mevcut haliyle, karma gerçeklik kulaklıkları hantaldır ve geniş bir profile sahip. İdeal olarak Meta’nın tamamen AR gözlükleri daha ince ve daha şık olacak.

Şirketler arasındaki yeni ortaklık, MediaTek’in artırılmış gerçeklik kullanım durumları ve gözlükler için özel olarak tasarlanmış özel silikonun Meta ile birlikte geliştirilmesine yardımcı olacağı anlamına geliyor. MediaTek, bir çift AR gözlüğünün çerçevesi gibi küçük parametrelere sığabilecek düşük güçlü, yüksek performanslı SoC’ler geliştirme konusunda uzmanlık getiriyor. Mevcut ikinci nesil Ray-Ban meta gözlüklerinin Snapdragon AR1 Gen 1 SoC ile donatılması da ilginç bir hareket olarak karşımıza çıkıyor. Gelecek AR gözlükleri hakkında pek ayrıntı açıklanmadı. Önceki sızıntılar, vizörlü yeni nesil akıllı gözlüklerin 2025 sürümü olarak konumlanıyordu. Daha sağlam bir AR gözlük seti ise 2027 ürünü olarak adlandırılıyordu. Eğer doğru şekilde yapılırsa inanılmaz bir ürün olurdu. MediaTek ile meta ortaklığı, doğru yönde sağlam bir hareket gibi görünüyor.

ASELSAN’ın ASELFLIR-500’ü, Kanadalı rakibi MX-15D’yi geçti

1

ASELSAN, Kanada’nın elektro-optik keşif, gözetleme ve hedefleme sistemlerine yönelik uyguladığı ambargoya karşı geliştirdiği ASELFLIR-500 ile önemli bir başarı elde etti. Türkiye’nin savunma sanayisindeki ihtiyaçlarına çözüm sunan bu yeni elektro-optik sistem, geçtiğimiz günlerde başarılı bir şekilde test edildi ve Kanadalı rakibi Wescam MX-15D‘yi geride bıraktığı bildirildi.

1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında yaşanan ambargolara karşı geliştirilen ASELSAN, bu kez de Kanada’nın ambargosuna ASELFLIR-500 ile karşılık veriyor. Daha önce Türk SİHA’ları tarafından kullanılan ve birim fiyatı 1-1.2 milyon dolar olan MX-15D‘nin ambargo sonrasında yerine geliştirilen ASELFLIR-500, özellikle yüksek çözünürlük hedeflerinde üstün performans sergiliyor.

aselflır-500

ASELFLIR-500‘ün testler sırasında, önceki sistem MX-15D‘ye göre daha iyi bir performans sergilediği belirtildi. ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, ASELFLIR-500‘ün 20 kilometrelerin üzerinde insan tespiti, 80 kilometrelerde tank tespiti yapabilen ve 20 kilometrelerin üzerinde işaretleme gerçekleştirebilen bir sistem olduğunu vurgulayarak, sisteminin gece ve gündüz kullanıma uygun olduğunu açıkladı.

Akyol ayrıca, ASELFLIR-500‘ün düşük ışık ortamında yüksek görüntü kabiliyetine sahip olduğunu ve HD SWIR kamera özelliği sayesinde sisli ve deniz ortamlarında yüksek görüntüleme performansı sağladığını ifade etti. Sistemin 2024 yılında güvenlik güçleri tarafından kullanılmaya başlanacağını belirten Akyol, Türkiye’nin bu sınıfta benzer bir ürünü geliştiren ender ülkelerden biri olduğunu söyledi.

ASELSAN'

Öte yandan, ASELFLIR-600 modelinin de yolda olduğu ve bu modelin ASELFLIR-500‘ün bir üst versiyonu olarak planlandığı biliniyor. ASELFLIR-600, yüksek çözünürlük, geniş optik açıklık, mekanik stabilizasyon ve otomatik hedef algılama gibi gelişmiş özelliklere sahip olacak. Bu yeni elektro-optik sistem, AKINCI ve AKSUNGUR TİHA‘lar gibi yüksek faydalı yük kapasitesine sahip platformlarda kullanılabilecek.

ASELSAN‘ın bu teknolojik atılımlarıyla Türkiye, elektro-optik sistemlerdeki ihtiyaçlarını karşılama konusunda önemli bir adım atmış olacak.

iPhone 16 grafen soğutma ile gelecek!

0

Telefon lideri Apple iPhone ile neredeyse konsol seviyesinde grafiklere sahip oyunları çalıştırabilir hale geldi. Ancak, bu yüksek performansın beraberinde getirdiği en önemli sorunlardan biri de ısınma meselesi. iPhone 15 Pro’nun A17 Pro işlemcisi, etkileyici performansının yanında ısınma sorunlarıyla gündeme gelmişti. yüksek işlem gücünde telefonun oldukça ısındığı gözlenmişti. Apple, bu sorunları kökten çözmek adına iPhone 16 serisinde çığır açacak bir soğutma teknolojisi kullanmaya hazırlanıyor.

Apple’ın iddialı planlarına göre, iPhone 16’nın soğutma bloğunda grafen malzemesi kullanılacak. Grafen, bakırdan çok daha üstün ısı iletkenliği özelliklerine sahip. Oda sıcaklığında grafenin 5000 watt/metre-kelvin termal iletkenliği bulunuyor ki, bu değer bakırın iki katı seviyesinde; gümüşün ise üç katı. Grafenin bu özellikleri, ısının daha etkili bir şekilde dağıtılmasını sağlayarak telefonların daha güçlü ve daha serin çalışmasına imkan tanıyabilir.

Bu iddialı teknoloji, Apple’ın büyüyen telefonlarda fan kullanımına gerek duymadan daha güçlü işlemcilere sahip telefonları üretme hedefine önemli bir adım olabilir. Ancak, henüz sadece söylenti düzeyinde olan bu teknolojinin iPhone 16 serisine resmi olarak entegre edilip edilmeyeceği konusunda kesin bir bilgi bulunmuyor. Apple kullanıcıları, bu potansiyel gelişmeyi heyecanla beklerken, şirketin teknoloji dünyasına getireceği yenilikleri merakla takip ediyor.

Bu gelişmeler, hem teknoloji tutkunlarını hem de genel kullanıcıları geleceğin akıllı telefonlarında nelerle karşılaşabileceğimize dair heyecanlandırmaya devam ediyor. Apple’ın gelecek nesil iPhone’larına ilişkin bu iddialı planlarını zaman içinde görmek için sabırsızlıkla bekliyoruz.

iPhone, iPad, Mac ve PC’ler için Windows uygulaması yayınlandı

Dünya devi Microsoft, yenilikçi bir adım atarak farklı cihazlardan kesintisiz erişimi mümkün kılan yeni bir “Windows Uygulaması” başlattı. Bu etkileyici uygulama, iPhone’lar, iPad’ler, Mac’ler ve PC’ler gibi çeşitli platformlarda kullanılabilecek şekilde tasarlandı, ancak şu aşamada Android için bir önizleme sürümü bulunmuyor.

Yeni Windows uygulaması, önceki Windows 365 uygulamasının yerini alarak, Azure Sanal Masaüstü, Windows 365, Microsoft Dev Box, Uzak Masaüstü Hizmetleri ve uzak bilgisayarlara açılan ağ geçidi gibi çeşitli hizmetleri tek bir noktada birleştiriyor. Bu, kullanıcıların iş akışlarını optimize ederek, Windows cihazlarına ve uygulamalarına güvenli bir bağlantı kurmalarına olanak tanıyor, böylece iş verimliliğini en üst düzeye çıkarıyor.

Uygulama, masaüstü bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar, tabletler, akıllı telefonlar ve web tarayıcıları gibi farklı platformlarda kullanılabilir. Web tarayıcısı üzerinden erişildiğinde, herhangi bir yazılım indirme ve yükleme işlemine gerek kalmadan anında kullanıma hazır hale geliyor, bu da kullanıcıların hızlı ve sorunsuz bir deneyim yaşamalarını sağlıyor.

Şu an için uygulama, öncelikle Microsoft’un iş hesaplarına yönelik olarak sunulmuş durumda. Ancak, gelecekte bu yenilikçi uygulamanın tüketicilere de açılacağı öngörülüyor. Uygulama, kullanıcılara çoklu monitör desteği, özel ekran çözünürlükleri, dinamik ekran çözünürlükleri ve ölçeklendirme, web kamerası, ses, depolama aygıtları ve yazıcılar gibi bir dizi özellik sunarak esnek bir çalışma ortamı sağlıyor.

Microsoft’un bu adımı, şirketin Windows’u buluta taşıma vizyonunu yansıtıyor olabilir, bu da teknoloji dünyasında liderliğini sürdürme stratejisinin bir parçası olarak görülebilir. Microsoft’un bu yenilikçi uygulaması, kullanıcı deneyimini zenginleştirerek ve erişimi kolaylaştırarak dijital dünyada yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.

İngiltere iki kan hastalığının tedavisini onayladı!

0

İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumu (MHRA), Casgevy’nin hücre hastalığı ve beta talasemiyi tedavi etmek için kullanılması için yeşil ışık verdi.

Bu, mucitlerinin kimya için Nobel ödülünü kazandığı CRISPR olarak bilinen “genetik makas” kullanan gen düzenlemeyi kullanarak çalışan her yerde lisanslı ilk ilaç.

Casgevy’nin geliştiricileri; öncü tedavinin ağrıyı, enfeksiyonları, orak hücre hastalığının getirdiği anemiyi ve beta talasemililerin yaşadığı şiddetli anemiyi ortadan kaldırabileceğini umuyor.

Birleşik Krallık’ta yaklaşık 15.000 kişi orak hücre hastalığına sahip. Ağırlıklı olarak Akdeniz, Güney Asya, Güney Doğu Asya ve Orta Doğu kökenli yaklaşık 1.000’i beta talasemiye sahip ve anemilerini tedavi etmek için düzenli kan transfüzyonuna ihtiyaç duyar.

Hastalıklardaki uzmanlar, Casgevy’nin bir tedavi olabileceğini umuyor ve bu da koşulları sağlayan kişilerin artık kemik iliği nakli yaptırmasını ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Vücut donör iliğini reddedebilse de, şimdiye kadar mevcut tek tedavi buydu.

Orak Hücre Derneği, MHRA’nın kararını “orak hücre topluluğu için tarihi bir an” olarak memnuniyetle karşıladı ve bu da “onlara yeni keşfedilen umut ve iyimserlik sunuyor“.

Hayır kurumu, Casgevy’nin Vertex Pharmaceuticals tarafından yapılan onayının “NHS’yi, kronik anemi, hastaneye yatış gerektiren yoğun ağrı atakları, organ hasarı, yüksek inme riski ve erken ölüm riski ile işaretlenmiş bu durumla boğuşanlar için çığır açan bir terapötik müdahale olarak kullanması için güçlendirdiğini” ekledi.

Orak hücre hastalığı ve beta talasemi, kırmızı kan hücrelerinin vücutta oksijen taşımasına izin veren bir protein olan hemoglobin için genlerdeki hatalardan kaynaklanan genetik veya kalıtsal durumlardır. Her iki durum da ölümcül olabiliyor.

MHRA şunları söyledi: “Casgevy, vücudun işleyen hemoglobin üretmesi için bir hastanın kemik iliği kök hücrelerindeki hatalı geni düzenleyerek çalışmak üzere tasarlanmıştır. Bunu yapmak için kök hücreler kemik iliğinden çıkarılır, bir laboratuvarda düzenlenir ve daha sonra hastaya geri infüze edilir, ardından sonuçlar ömür boyu olma potansiyeline sahiptir.

Bu işlem sırasında, laboratuvar personeli, tedavi edilen hücreler infüzyon yoluyla geri alınmadan önce hastanın kemik iliğinden hücrelerin DNA’sını düzenlemek veya kesmek için “genetik makası” kullanır.

MHRA, tedavi edilen hücreler “kemik iliğinde ikamet ederken ve sabit hemoglobin formuyla kırmızı kan hücreleri yapmaya başlarken” hastaların hastanede en az bir ay geçirmeleri gerekebileceğini söyledi.

Casgevy’nin orak hücreli hastalık için yaptığı klinik bir çalışmada, 29 hastanın 28’inde en az bir yıl boyunca hiçbir büyük ağrı atağı yaşamadı.

Beta talasemi olanlar için tedavi kullanıldığında 42 deneme katılımcısından 39’unun Casgevy aldıktan sonra en az 12 ay boyunca kırmızı kan hücresi transfüzyonu yaptırmasına gerek yoktu.

Londra Üniversite Koleji Hastanesi’nde danışman hematoloji uzmanı ve orak hücre hastalığı uzmanı Dr. Sara Trompeter şunları söyledi: “Kıyıt tedaviler herkes için uygun olmasa da, gen terapisi kemik iliği nakli için uygun olmayanlar için gerçek bir tedavi şansı sunuyor ve bu nedenle MHRA tarafından onaylandığı için çok mutluyuz.

Türkiye’nin AR-GE harcamaları 2022’de yüzde 96,9 arttı

Türkiye İstatistik Kurumu, 2022 yılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetleri Araştırması sonuçlarını açıkladı. Geçen yıl, araştırma ve geliştirme (AR-GE) harcamaları bir önceki yıla göre etkileyici bir artışla 198 milyar 670 milyon liraya yükseldi. Bu, 2021’e kıyasla 96 milyar 932 milyon lira daha fazla harcama anlamına geliyor.

Gayrisafi yurt içi AR-GE harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki oranı yüzde 1,4’ten yüzde 1,32’ye düştü. Ancak, toplam AR-GE harcamalarının büyük çoğunluğu yüzde 61,4 ile mali ve mali olmayan şirketlerden geldi. Yükseköğretim ise yüzde 33,8’lik payıyla ikinci sırada yer aldı. Kar amacı gütmeyen kuruluşların AR-GE harcamaları ise toplamın yüzde 4,8’ini oluşturdu.

AR-GE harcamalarında personel harcamaları yüzde 47,3’lük bir payla ön plana çıkarken, finansman kaynakları da dikkat çekici. 2022’de AR-GE harcamalarının yüzde 50,2’si mali ve mali olmayan şirketler tarafından karşılanırken, genel devlet AR-GE harcamalarının yüzde 32,8’i, yükseköğretimden gelen yüzde 15,7’si, yurt dışından sağlanan kaynaklar yüzde 1,3’ü finanse etti.

Bu sonuçlar, Türkiye’nin AR-GE faaliyetlerine olan önemini ve bu alandaki büyümesini gösteriyor. Ülkedeki farklı sektörlerin AR-GE’ye yaptığı katkılar, gelecekteki inovasyon ve teknolojik gelişmeler açısından umut vaat ediyor.

Nvidia hisseleri, son 1 yılda yaklaşık 4 kat arttı

Yapay zekâ teknolojisinin hızla gelişmesi ve sektördeki talebin artmasıyla birlikte, yonga üreticisi Nvidia, Çin ambargosunu aşarak yeni nesil hızlandırıcılarıyla büyük bir çıkış yakalıyor. Özellikle geçtiğimiz hafta tanıtılan Nvidia H200 hızlandırıcısı, şirketin hisselerini tarihi bir zirveye taşıdı ve piyasa değerini 1.25 trilyon dolara çıkardı.

Nvidia‘nın yapay zekâ hızlandırıcılarına olan talep, şirketi sektörün lideri konumuna getirdi. Yapay zekâ projelerinde kullanılan hızlandırıcı siparişlerine yetişmekte zorlanan Nvidia, sektörde bir rekora imza atarak 1 trilyon doların üzerinde piyasa değerine ulaşan ilk yonga firması oldu.

Son bir yılda hisse senetleri neredeyse dört kat değer kazanan Nvidia, Nasdaq 100 ve S&P 500 endekslerinde en iyi performans gösteren şirketler arasında yer aldı. Firmanın başarısında, geçtiğimiz hafta tanıtılan H200 hızlandırıcısının etkisi büyük oldu. Yatırımcılar, yeni ürünün benzersiz özellikleri ve performansıyla şirketin gelirlerini artıracağına olan inançlarını hisse senetlerine yoğun ilgiyle gösterdiler.

Nvidia‘nın çeyrek dönem raporları, finans dünyası tarafından büyük bir merakla bekleniyor. Geçen çeyrekte 13 milyar doların üzerinde gelir elde eden şirketin, bu çeyrekte 15 milyar doları aşması bekleniyor. Önümüzdeki yıl içinse firma, 20 milyar doların üzerinde bir gelir hedefliyor. Bu güçlü performans beklentisi, yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor.

Nvidia, yapay zekâ teknolojilerindeki lider konumu ve sürekli yenilikçi ürünleriyle gelecekte de rekor satışlara imza atmaya hazırlanıyor. Şirketin başarısı, sadece kendi büyümesini değil, aynı zamanda teknoloji endüstrisinin genel yönünü de belirleme potansiyeli taşıyor

YouTube, şarkıcıları taklit eden yapay zeka müzik aracını tanıttı

YouTube, yeni yapay zeka müzik aracıyla kullanıcıların ıslık çalma veya mırıldanma gibi basit seslerini gerçek müziğe dönüştürme yeteneği sunuyor. Bu yenilik aynı zamanda içerik oluşturuculara, ünlü şarkıcıların tarzını klonlama izni vererek dikkat çekiyor.

Google, halihazırda YouTube için metin komutları veya basit melodi mırıldanmaları kullanarak müzik parçaları oluşturabilen yeni üretken yapay zeka özelliklerini test ediyor. Bu özelliklerden biri olan “Dream Track,” ünlü sanatçıların tarzında otomatik olarak 30 saniyelik kısa müzik parçaları oluşturmayı amaçlıyor.

YouTube’nun duyurusuna göre, Dream Track özelliği, YouTube ile işbirliği yapan dokuz farklı sanatçının tarzını taklit edebiliyor. Alec Benjamin, Charlie Puth, Charli XCX, Demi Lovato, John Legend, Papoose, Sia, T-Pain ve Troye Sivan gibi sanatçılar, yapay zeka tarafından oluşturulan parçaların nasıl seslendirileceğini belirlemek için bu özellikle test ediliyor.

Charlie Puth tarzında bir parça oluşturmak için kullanılan yazılım, sanatçının tarzındaki şarkı sözleri, altyapı ve yapay zeka tarafından üretilen sesleri birleştirebiliyor. YouTube, bu parçaların özellikle TikTok tarzı Shorts hizmetiyle kullanılmasını hedefliyor.

YouTube ayrıca, geleneksel enstrüman çalmadan müzik parçaları oluşturmayı amaçlayan “Music AI Tools” özelliğini de tanıttı. Bu araç, mırıldanılan bir melodiyi belirli bir enstrüman veya tarzda birleştirerek kullanıcıların kendi müziklerini oluşturmalarına olanak tanıyor.

Bu yeni yapay zeka araçları, Google’ın DeepMind şirketinin Lyria adlı müzik üretim modelinden güç alıyor. DeepMind, Lyria kullanılarak oluşturulan parçaların çıplak kulakla duyulamayan bir SynthID filigranı taşıyacağını ve bu sayede yapay zeka içeriğinin tespit edilebileceğini belirtiyor.

YouTube, Music AI kuluçka merkezindeki katılımcılara bu araçları bu yıl içinde test etme imkanı sunacağını duyurdu. Bu yeni özelliklerle birlikte, YouTube’un yapay zeka tarafından üretilen müziğe yönelik getirdiği yeni kurallar ve müzik endüstrisi ile olan ilişkilerini güçlendirme çabaları dikkat çekiyor.

Elektrikli uçan feribot seri üretime geçiyor

Candela firması, elektrikli deniz taşıtları konusunda önemli bir adım atmaya hazırlanıyor. İsveçli elektrikli tekne üreticisi, geliştirdiği Candela P-12 elektrikli “uçan” feribotu için başarılı test “uçuşları” sonrasında seri üretime geçiyor.

Candela‘nın elektrikli “uçan” feribotu teknolojisi, su altında bir kanat kullanarak kaldırma kuvveti üreten V şeklindeki pruvasıyla dikkat çekiyor. Bu, su yüzeyinde adeta uçan deniz taşıtlarının yeni nesline öncülük ediyor. Candela’nın hidrofil teknolojisi, bilgisayar kontrollü hidrofiller sayesinde enerji kullanımını yüzde 80’in üzerinde azaltabiliyor.

Şirketin önceki hidrofil gezi tekneleri Avrupa su yollarında ve ABD’nin çeşitli yerlerinde görülmüştü. Candela, su yüzeyinde dalga oluşturmadan seyir yapabilme avantajıyla öne çıkıyor. Özellikle dar kanallara sahip bölgelerde ve yüksek hızlarda kullanılabilen Candela tekneleri, hidrofil kullanımının getirdiği avantajları başarıyla sunuyor.

Yeni Candela P-12, şirketin diğer modellerinde kullanılan hidrofil teknolojisini taşıyor, ancak yolcu kapasitesini 30 kişiye kadar artırıyor. Bu özellikle feribot operasyonlarında ticari kullanım için ideal hale getiriyor ve düşük menzil sorununu çözüyor.

Elektrikli "uçan" feribot

Candela P-12, 252 kWh bataryasıyla 100 km’ye kadar menzil ve 55 km/s maksimum hız sunuyor. Ayrıca, DC hızlı şarj ile hızlı bir şekilde şarj olabilme özelliği, ticari feribotlar için önemli bir avantaj sağlıyor. Candela‘nın tekneleri, mevcut rıhtım altyapısını kullanabilen tipik bir otomotiv tarzı DC şarj istasyonuna ihtiyaç duyuyor.

Candela P-12‘nin seri üretime geçmesiyle birlikte, şirketin bu elektrikli feribotunu 1,7 milyon Avro fiyatla satışa sunacağı açıklandı. Şirket, bu fiyatın içten yanmalı motorlu feribotlarla aynı düzeyde olduğunu ve diğer elektrikli feribotlardan daha düşük olduğunu belirtiyor.

Yakıt tasarrufu, düşük bakım seviyesi ve tek kişi tarafından çalıştırılabilme avantajlarıyla birleşen Candela P-12, ekonomik bir yatırım olarak öne çıkıyor. Şirket, toplam tasarrufun “yolcu başına kilometrede” yaklaşık %50 olduğunu iddia ediyor, bu da operasyonlar, kâr ve yeniden yatırım için daha fazla marj sağlıyor.

Candela P-12‘nin deniz taşımacılığında sürdürülebilir bir geleceğe önemli bir katkı sunması bekleniyor.

Amazon, Hyundai ile çevrimiçi otomobil satışına başlıyor

Amazon, otomobil satışına olan ilgisini artırarak Hyundai ile yapılan anlaşma ile çevrimiçi otomobil satışını başlatıyor. E-ticaret devi, gelecek yıldan itibaren Hyundai bayilerine, araçlarını Amazon platformunda listeleyebilme imkanı sunacak.

Önceden müşteriler, Amazon’da araba galerilerini inceleyebilir ve fiyatları karşılaştırabilirken, doğrudan araç satın alamıyorlardı. Ancak, yapılan açıklamaya göre, 2024’ten itibaren Amazon’dan Hyundai araçlarını satın almak mümkün olacak, bu da çevrimiçi otomobil alışverişinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.

Müşterilere, Amazon üzerinden araçları inceleme ve tercih ettikleri ödeme yöntemleriyle satın alma olanağı sunulacak. Teslimat konusunda ise müşterilere iki seçenek sunulacak: Aracı yakındaki bir bayiden almak veya evlerine teslimat seçeneğini kullanmak.

Amazon, müşteri ile bayi arasında bir aracı olacak, yani satın alınan aracın nihai son satıcısı hala bir bayi olacak. Şirket, diğer otomobil üreticileriyle benzer anlaşmalar yapmayı düşünüp düşünmediği ise henüz belli değil, ancak otomobil endüstrisine entegrasyon sürecinin hız kazandığı açık.

Hyundai ile yapılan anlaşmanın bir parçası olarak, Amazon‘un sesli asistanı Alexa‘nın 2025 yılından itibaren Hyundai araçlarında kullanılabileceği ve Hyundai‘nin bulut hizmetleri için AWS‘yi kullanacağı da duyuruldu.

Şirket şu anda Hyundai araç satışlarına sadece ABD‘de başlayacak. Ancak, sürecin diğer ülkeler için de aktifleştirilip aktifleştirilmeyeceği henüz belirsiz. Bu yeni gelişme, Amazon‘un otomobil sektöründeki etkileşimini güçlendirmesi ve çevrimiçi alışveriş dünyasına daha fazla entegre olması açısından büyük bir adım olarak nitelendirilebilir.

iPhone 14 kullanıcıları bir yıl daha ücretsiz uydu acil SOS kullanabilecek!

Apple, iPhone 14 kullanıcılarını sevindirecek bir haberle geldi. Şirket, Uydu Üzerinden Acil Durum SOS özelliğini ücretsiz olarak kullanmaya devam edebilmeleri için bir yıl daha süre tanıyacak. Bu özellik, WWDC 2022 etkinliğinde duyurulmuş ve 15 Kasım 2022‘de resmi olarak kullanıma sunulmuştu.

15 Kasım 2023 tarihine kadar Uydu Üzerinden Acil SOS’i etkinleştiren iPhone 14 kullanıcıları, mevcut ücretsiz deneme sürelerini bir yıl daha uzatma fırsatına sahip olacaklar. Apple’ın Dünya Çapında iPhone Ürün Pazarlamasından Sorumlu Başkan Yardımcısı Kaiann Drance, bu uzatmanın, kullanıcıların dünya genelinde acil durum müdahale ekiplerine bağlanmalarına yardımcı olduğunu belirtti.

Drance, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Uydu üzerinden Acil SOS, dünyanın dört bir yanında hayat kurtarmaya yardımcı oldu. Los Angeles’ta aracı 400 metrelik bir uçurumdan düşen bir kişiden İtalya’daki Apenin Dağları’nda kaybolan yürüyüşçülere kadar müşterilerimiz, başka türlü ulaşamayacakları acil durum müdahale ekipleriyle bağlantı kurabiliyorlar” dedi.

Apple, başlangıçta iPhone 14 satın alanlara iki yıl ücretsiz kullanım taahhüdü yapmıştı. Ancak şirket, kullanıcıların bu hizmetten daha fazla faydalanmalarını sağlamak amacıyla bir yıl daha ek ücretsiz kullanım süresi sunmaya karar verdi. Drance, bu ek ücretsiz yılın, kullanıcıların acil durum hizmetinden daha uzun süre yararlanmalarını sağlayarak memnuniyetlerini artıracağını söyledi.

Şu an için, Apple’ın ücretsiz kullanım süresi sona erdikten sonra Uydu Üzerinden Acil SOS hizmeti için ne kadar ücret talep edeceği konusunda herhangi bir bilgi bulunmuyor. Ancak şirketin bu hizmeti daha fazla ülkeye yayma çabaları ve başarıları, kullanıcıların acil durumda daha güvenli hissetmelerine olanak tanıdığı için takdirle karşılanıyor.

Elektrikli otomobil ÖTV matrah sınırı değişti!

0

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de elektrikli otomobil dönüşümü başladı. Üstelik yalnızca binek araç değil, minibüs, otobüs, kamyonet, kamyon ve tır gibi hafif ve ağır ticari araçlar da bu sürece dahil oluyor. Üstelik bugün Elektrikli otomobil ÖTV matrah sınırı yukarı çekildiği için birçok modelin fiyatında büyük düşüşler yaşanması bekleniyor.

Elektrikli otomobil ÖTV matrah sınırı için güncelleme!

Geçtiğimiz yılın haziran ayında, henüz Elektrikli otomobil piyasası için ÖTV matrah sınırı düzenlemesi yapılmamışken otomobillerde matrah seviyeleri şu şekildeydi;

  • 85 kW’ı aşmayan elektrikli araçlar: Yüzde 10
  • 85 kW- 120 kW arası elektrikli araçlar: Yüzde 25
  • 120 kW üzeri elektrikli araçlar: Yüzde 60

Daha sonra elektrikli otomobillere teşvik amacıyla ve de Togg’un piyasaya sürülmesinin öncesinde elektrikli otomobillere özel bir matrah seviyesi getirildi. O da şu şekildeydi;

  • 160 kW’ı geçmeyen ve 700 bin TL’yi aşmayan elektrikli araçlar: Yüzde 10
  • 160 kW’ı geçmeyen ve 700 bin TL’yi aşan elektrikli araçlar: Yüzde 40
  • 160 kW’ı geçen ve 750 bin TL’yi aşmayan elektrikli araçlar: Yüzde 50
  • 160 kW’ı geçen ve 750 bin TL’yi aşan elektrikli araçlar: Yüzde 60

Fakat yükselen dolar kuru ve enflasyon nedeniyle bu matrah seviyeleri bu yılın mart ayında tekrar güncellendi ve bugüne kadar şu şekildeydi:

  • 160 kW’ı geçmeyen ve 1 milyon 250 bin TL’yi aşmayan elektrikli araçlar: Yüzde 10
  • 160 kW’ı geçmeyen ve 1 milyon 350 bin TL’yi aşmayan elektrikli araçlar: Yüzde 50
  • 160 kW’ı geçen ve 1 milyon 350 bin TL’yi aşmayan elektrikli araçlar: Yüzde 50
  • 160 kW’ı geçen ve 1 milyon 350 bin TL’yi aşan elektrikli araçlar: Yüzde 60

Peki Kasım 2023 itibariyle yeni ÖTV matrah seviyeleri ne kadar oldu?

Elektrikli otomobil ÖTV matrah seviyesi bugün Resmi Gazete’de yayınlanan karar sonrasında şu şekilde güncellendi:

  • 160 kW’ı geçmeyen ve 1 milyon 450 bin TL’yi aşmayan elektrikli araçlar: Yüzde 10
  • 160 kW’ı geçmeyen ve 1 milyon 450 bin TL’yi aşan elektrikli araçlar: Yüzde 40
  • 160 kW’ı geçen ve 1 milyon 350 bin TL’yi aşmayan elektrikli araçlar: Yüzde 50
  • 160 kW’ı geçen ve 1 milyon 350 bin TL’yi aşmayan elektrikli araçlar: Yüzde 60

Yani, motor gücü 160 kW’ı geçen araçlar için bir değişiklik yapılmazken, 160 kW’ı geçmeyenlerde büyük indirimler göreceğiz. Bu da 160 kW’ı geçen araçların fiyatı 160 kW’ı geçmeyen versiyonlarından ucuz olsa bile daha fazla vergi ödeneceği için daha pahalı olacağı anlamına geliyor.