Techinside Google News

Tesla, Gigafactory’sinin Meksika’da olacağını doğruladı!

0
Tesla’nın altıncı Gigafactory’si, Meksika’nın Nuevo León eyaletindeki Teksas sınırının hemen güneyinde olacağını açıkladı. Tesla’nın CEO’su Elon Musk,  Austin Teksas’ta ki Yatırımcı Günü etkinliğinde yeni Monterrey Gigafactory’yi duyurdu. Tesla CEO’su Elon Musk Çarşamba günü yaptığı açıklamada, şirketin bir sonraki Gigafactory’sini Meksika’da kuracağını açıkladı. Tesla’nın Master Planının üçüncü bölümünü açıkladığı Yatırımcı Günü etkinliğinden sonra canlı Q ve A oturumları sırasında geldi. Etkinlik sırasında Musk, tesisin Tesla’nın Austin Gigafactory’sine ev sahipliği yapan Teksas ile küçük bir sınırı paylaştığı ve  Meksika’nın Nuevo León eyaletinde inşa edileceğini açıkladı. Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, projenin Tesla’nın Austin’deki merkezinden yaklaşık 387 mil uzaklıktaki Monterrey şehrinde inşa edileceğini doğruladı.

Tesla’nın Meksika’daki altıncı Gigafactory’sini planladığını daha önce bildiren haberleri de doğrulamış oldu. Musk’ın Nuevo León’a yerleşmeden önce Aralık ayında üç Meksika eyaletini gezdiği bildirildi. O zamanlar, yerel gazete Reforma, şirketin 800 milyon ila 1 milyar dolarlık bir ilk yatırım yapacağını duyuracağını bildirdi. Tam vadesinde 10 milyar dolara mal olması bekleniyor. Tesla’nın Ocak ayındaki 4. çeyrek kazanç çağrısından bir gün önce, otomobil üreticisi Nevada’daki ilk Gigafactory’sine 3,6 milyar dolar yatırım yaptığını açıkladı. Bu tesis, Tesla Semi ve 4 hücre üretimi için 4680 milyon metrekarelik bir üretim alanı daha kazanacak. Toplamda, Gigafactory Nevada Tesla’ya 9,8 milyar dolara mal olacağı tahmin edilmektedir.

30 Türk şirketi MWC 2023’te!

0
Yerli girişimcilerin uluslararası arenada daha fazla kişiye ulaşabilmeleri insan gücü ve teknoloji açısından oldukça önemli. Dünyanın en büyük teknoloji fuarı olan MWC 2023’e katılan Türk girişimleri ile röportaj yaptık.

30 Türk şirketi MWC 2023’te!

AsistBT: https://www.asistbt.com.tr/ BVK Techology: https://bvktechnology.com/ Antalya Teknokent: https://www.antalyateknokent.com.tr/tr/ar-ge-2-ulugbey-binasi/dt-iletisim-hizmetleri.html Ekmob SFA: https://ekmob.com/ Electraic: https://www.electraic.com/ Figensoft: https://www.figensoft.com/ Hologrart Metaverse: https://btm.istanbul/girisimler/hologrart-metaverse InTouch: https://intouch.istanbul/ i2i Systems: https://i2i-systems.com/ Yongatek: https://www.yongatek.com/ Viz: https://viz.net/ Telenity: https://www.telenity.com/ Teknopark İstanbul: https://www.teknoparkistanbul.com.tr/ TTG Innovating: https://www.ttgint.com/ Sade Labs: https://sadelabs.com/ Randamedya: https://randamedya.com/ Pnetworks: https://pnetworks.com.tr/ Peerbie: https://tr.peerbie.com/ Odine: https://odine.com/ Kafein Yazılım:https://www.kafein.com.tr/ KOBİL Teknoloji:https://www.kobil.com/en/index.html Kron:https://kron.com.tr/ Innovile Teknoloji:https://www.innovile.com/   Mobil Dünya Kongresi (MWC) 2023’te bu yıl metaverse, 5G, 6G ve Wi-Fİ 7 teknolojileri ön plana çıktı. Bunun yanında bu teknolojilerle entegre robotik ürünler de göz önüne çıktı. Kongrede yer alan yerli firmalarımız genel olarak 5G ve şebeke tarafında global firmalarla çalışan birbirinden değerli kurumlar, Barcelona’da yeni iş birlikleri ve satın almalar yapmak için yerini aldı. İstanbul’da girişimci firmalara destek veren Teknopark İstanbul, BTM ve HTK gibi kurumlarımız da hem kendileri hem de destek verdikleri startup şirketlere yeni kapılar açmak için MWC’de boy gösterdi.

Şirketler bütçeleri arttıkça bulut harcamaları daha da artıyor!

0
Yeni araştırmalar, bulut harcamalarının birçok kuruluş için en önemli öncelik olmasına rağmen, yatırların beklenmedik bütçeye mal olabilecek  karanlık bir tarafı olduğunu iddia etti. 2023 Küresel Bulut Depolama Endeksi’nin bir parçası olarak yeni Wasabi Technologies araştırması Bütçelerin sıkılaştırılmasına rağmen, şirketlerin önümüzdeki yıla girerken bulut depolama gibi teknolojilere daha fazla para enjekte etmeye hazır oldukları görülüyor. Ankete katılanların ezici bir çoğunluğuyla (%83), gelecek yıl genel bulutta depoladıkları veri miktarını artırmayı beklediklerini ve ardından %81’inin genel bulut depolama bütçelerini artırma planlarını doğruladığını söyledi.

Bulut harcamaları artıyor

Ankete katılanların %83’ü, gelecek yıl genel bulutta depoladıkları veri miktarını artırmayı beklediklerini ve daha sonra %81’inin genel bulut depolama bütçelerini artırma planlarını doğruladığını söylediğini ve bu, katılımcıların %2022’sinin şirket içi depolamadan genel buluta geçtiği bir yıl olan zaten bulut merkezli bir 87’yi takip etmektedir. Almanya başı çekerken, İngiltere bu yıl potansiyel büyüme için yer açan ortalamanın altında kaldı. Daha esnek altyapı, eski donanımı yenilemeye gerek kalmaması ve ölçeklenebilirlik, bulutun benimsenmesi için temel faktörler olarak gösterildi. Belirli bir satıcıyı seçmek, şirketlerin dikkatlerini veri koruma, güvenlik ve uyumluluk özellikleri gibi şeylere odakladığı görüldü. Ankete katılanların yarısından fazlası (%52) geçen yıl genel bulut depolama bütçelerini aştığını bildirdi ve ortaya çıkan ek maliyetlerin bir kısmı artan depolama ve geçişten kaynaklanırken, fiyat artışları ve çıkış ücretleri önemli sayıda işletmeyi soktu. “Günümüzün işletmelerinin çevik olması gerekiyor ve verilerden elde edilen içgörüler rekabet avantajı sağlıyor” şeklinde açıklama yapan  Wasabi Technologies’in strateji ve pazar istihbaratı kıdemli müdürü Andrew Smith’dir. “Ancak, kurumsal verilerin algılanan değeri sınırsız olsa da, bu verileri depolamak ve bunlara erişmek, diğer taraftan, çok gerçek bir maliyete sahiptir. Ne yazık ki, bulut depolama ücretlerinin karmaşıklığı ve belirsizliği büyük bir zorluk olabilir ve kuruluşların yarısından fazlasının 2022’de bulut depolama bütçelerini aşmasının önemli bir nedeni olabilir. Bu, işletmeler için önemli bir acı noktasını ve 2023 için bulut depolama harcamalarını değerlendirirken iyileştirme fırsatını vurgulamaktadır.” Ne yazık ki, bulut depolama ücretlerinin karmaşıklığı ve belirsizliği büyük bir zorluk olabilir” diye ekledi ve bulut harcamaları söz konusu olduğunda ücretler ve depolama arasında neredeyse 50% ‘lik bir dağılımla, şirketlerin buluta daha fazla yatırım yapmak istediklerinde çok dikkat etmeleri gerekeceği açıktır.  

Azerbaycan’a anında para transferi artık mümkün!

0
İnovatif FinTek çözümleriyle Türkiye’nin ilk elektronik para şirketlerinden Birleşik Ödeme, uluslararası para transfer hizmetini Azerbaycan’a taşıdı. Bu sayede Azerbaycan’a Türkiye’den para transferlerini komisyonsuz ve anında gerçekleştiriyor. 

Komisyonsuz para transfer sağlayan ilk şirket

Türkiye ile Azerbaycan arasında güçlü bir bağ olduğunu belirten Birleşik Ödeme CEO’su İlker Sözdinler, “Birleşik Ödeme olarak, yurt dışı açılımımızı yaklaşık 1.5 yıl önce Azerbaycan ile başlattık. İki ülke arasındaki güçlü bağı geliştirdiğimiz finansal teknolojilerle daha da ileri bir noktaya taşımayı amaçladık. Gerekli başvurularımızı yaparak lisans alma süreçlerimizi tamamladık. Şu anda Birleşik Ödeme olarak, Türkiye’den Azerbaycan’daki tüm kartlara komisyonsuz para transfer altyapısını sağlayan ilk şirketiz. Azerbaycan’daki kullanıcılara beklemeden, saniyeler içinde ve tüm kartlara komisyonsuz 7/24 para transferi imkânı sunuyoruz. Deneyimli ekibimizle yatırımcısı olduğumuz Turan gibi Türk girişimleri için de altyapı hizmeti sağlıyor, startupların yurt dışındaki başarılarına destek oluyoruz. Önümüzdeki günlerde de akıllı kasa, sanal POS gibi diğer ürünlerimizle pazarda varlığımızı sürdürecek; global iş ortaklarımızın da Azerbaycan’a açılmasını sağlayacağız. Başarımızın en önemli etkeni de buradaki operasyonumuzu bankacılık ve finans teknolojileri alanına hâkim, ülkenin pazar dinamikleri konusunda tecrübeli ismi Azerbaycan Ülke Müdürü Edgar F. Abdullayev ile yürütmemiz” dedi.  Birleşik Ödeme Azerbaycan Ülke Müdürü Edgar F. Abdullayev ise şunları söyledi; Azerbaycan’da ailesini bırakarak Türkiye’ye çalışmak için giden pek çok vatandaşımız bulunuyor. Aynı şekilde çocukları Türkiye’de okuyan aileler de hayli fazla. Vatandaşlar ailelerine ya da çocuklarına para transferini ihtiyaç olduğu anda yapmak istiyor. Bir de transfer için yüksek miktarda komisyon ödemek zorunda kalıyorlar. Birleşik Ödeme olarak Azerbaycan’daki bankalarla kurduğumuz güçlü bağlantılar, ülkenin en teknolojik ve güçlü data center altyapısına sahip olan Azintelecom ile iş birliğimiz ve Tier III sertifikasyonuna sahip güvenli ve yüksek teknolojili altyapımız sayesinde Azerbaycan’da para transferi mesai sonrası ya da hafta sonu fark etmeksizin 7/24 gerçekleştirilebilir hale geldi. Şu anda Birleşik Ödeme teknolojik altyapısı sayesinde pazarın yüzde 10’una hâkim durumdayız.” 

GAMI Teknoloji, Bulls Girişim’den yatırım aldı!

0
Türkiye’de Web3 ve blokzincir teknolojileri alanında faaliyet gösteren GAMI Teknoloji, ilk kurumsal yatırımını girişimcilik ekosistemindeki tecrübesiyle tanınan Bulls Girişim’den aldı. Şirket, geliştirdiği Web3 teknoloji ürünlerini hem küresel ölçekte kullanıma sunuyor hem de teknoloji ihraç ediyor. Alanında uzman isimler tarafından kullanıma açılan ürünlerin dünyanın 55 ülkesinde kullanıcısı bulunuyor. Aktif olarak kullanımda olan ürünler arasında Web 3.0 Pazarlama Platformu, Blokzincir Tabanlı Kitlesel Fonlama Platformu ve NFT ile Çalışan Egzersiz Mobil Uygulaması yer alıyor.

Farklı disiplinlerden bir araya gelen kurucu kadro

40 kişiden oluşan uzman ekibi ve güçlü yapılanmasıyla ürünlerin yayına hazırlanması ve yayın sonrasındaki tüm süreçler, kendi iç kaynaklarıyla İstanbul’da bulunan ofis üzerinden yönetiliyor. Ekibin kurucu kadrosu finans, hukuk, yatırım ve pazarlama gibi alanlarda tecrübe sahibi önemli isimlerden oluşuyor.   Şirketin CEO’su Gökhan Altın yatırım hakkında şunları söyledi; “GAMI Teknoloji olarak, Web3 ve blokzincir ekosistemine yönelik yenilikçi teknolojiler üretiyoruz. Yürüttüğümüz Ar-Ge süreçleriyle önemli tecrübeler kazanırken, ciddi bir bilgi birikimi de elde ettik. Çalışmalarımızın sonucunda birçok vizyoner girişime yatırım yapan Bulls Girişim’den ilk kurumsal yatırımımızı aldık. Öncelikle yatırım sürecindeki tüm taraflara emeklerinden ötürü teşekkür etmek istiyoruz. Hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımıza hız kazandırarak, küresel ölçekte zirveye oynayan bir yapıya bürünmeyi hedefliyoruz. Şimdi bizleri daha güçlü̈ bir ekiple daha yoğun bir çalışma dönemi bekliyor.” dedi. GAMI Teknoloji’nin globaldeki büyüme hedefleri doğrultusunda Ar-Ge ve üretim faaliyetlerine devam ettiğini ifade eden Altın, “GAMI, blokzincir ve Web 3.0 alanındaki sahip olduğu know-how ile birlikte Türkiye’nin yeni unicorn’u olabilir.” diye ekledi. Geçtiğimiz dönemde mikro mobilite, yenilenebilir enerji sağlık teknolojileri ve spor teknolojileri alanına yatırım yapan Bulls Girişim, GAMI Teknoloji’yle birlikte ilk defa blokzincir teknolojisi alanına yatırım yaptı. Bulls Girişim’in yönetim kadrosunun sermaye piyasaları ve girişimcilik ekosisteminde 25 yıllık tecrübesi bulunuyor. GAMI Teknoloji yatırım sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bulls Girişim Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akkaya; “GAMI Teknoloji, hayata geçirdiği merkeziyetsiz uygulamalarla blokzincir dünyasında adından sıklıkla söz ettiriyor. Marka, faaliyet gösterdiği alanlarda Türkiye’nin öncü ve örnek teknoloji markası olarak anılıyor. Türk uzmanlar tarafından geliştirilen ve kullanıma açılan blokzincir fonlama ve Web 3.0 tabanlı pazarlama platformlarının yanı sıra Metaverse, cüzdan ve trade platformlarının da 2023 yılı içerisinde kullanıma açılması planlanıyor.” dedi.

Türk girişimcilerin çok sesli podcast platformu: Poddy

0
Podcast üretmenin kolaylaşması ve ilgi çekici konular sayesinde dinleyici sayısının artması bu alandaki rekabeti güçlendiriyor. Poddy ile bu platformlara bir yenisi daha eklendi. Herkesin özgürce ve her dilde sesini duyurabildiği global bir platform oluşturmak üzere Londra’da iki Türk girişimci tarafından geliştirilen çok sesli podcast platformu Poddy, 24 Şubat Cuma günü resmi olarak yayınlandı. 18 Ocak 2023’te kullanıcı deneyimini geliştirmek ve özellikleri test etmek amacıyla test sürümüyle kullanıma açılan Poddy’ye 500 kişi katılım gösterdi. 24 Şubat 2023’te ise beta versiyonun genel kullanıma açılmasıyla birlikte 5 gün içerisinde 1000’den fazla kayıtlı kullanıcı Poddy’yi kullanmaya başladı ve bu sayı hızla artmaya devam ediyor. Podcast içeriklerine erişebilirlik, çeşitlilik ve içerik üreticisi açısından sürdürülebilirlik unsurları göz önünde bulundurularak geliştirilen uygulamanın yenilikçi özelliği, dünyada bir ilk olarak dinleyicilerin de hem sesli içerikler hem de etkileşim fonksiyonlardan faydalanarak podcast üreticilerine seslerini duyurabiliyor ve de sesli içerik üretebiliyor olması. App Store’dan indirilebilen Poddy üzerinden podcast yayınlarını dinlemek, “podcaps” olarak ifade edilen maksimum 60 saniyeye kadar ses kayıtları paylaşmak ve diğer kullanıcılarla etkileşim kurmak mümkün.

Çok sesli olma özelliği oyunun kurallarını değiştiriyor

Poddy Kurucu Ortağı ve CMO’su Erman Darıcı, “Poddy’yi içinden geçtiğimiz bu zor dönemde herkes için iyileştirici ve herkesin sesini özgürce duyurabildiği bir platform olarak kullanıma sunmuş olmaktan gurur duyuyoruz. Herkesin sesini özgürce duyurabildiği platform olma özelliğini Poddy’nin logosu ile de anlatıyoruz. Logomuz, ilk defa 80’li yılların sonunda keşfedilen ve çoğunlukla 15 ile 20 hertz arasındaki frekansta ses çıkaran diğer balina türlerinden farklı olarak 52 hertz frekansında ses çıkaran “Yalnız Balina”’dan esinlenerek tasarlandı. Bu sebeple bilim insanları tarafından da dünyanın en yalnız balinası olarak kabul edilen 52 hertz balinası, Poddy ile sesinin duyulmasını bekliyor. Biz de Poddy ile sesini özgürce duyurmak isteyen herkese bunu gerçekleştirebilme fırsatı sunuyor olmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi. Uygulamanın hem dinleyici hem de içerik üretici açısından etkileşimli olmasını sağlayan özelliklerini değerlendiren Darıcı, “Poddy’de alışık olduğumuz sosyal medya platformlarında mevcut olan yorum, beğeni ve paylaşım gibi güçlü etkileşim fonksiyonlarını podcastin erişim kolaylığı sunan çok sesli dünyası ile buluşturuyoruz. Dinleyiciler Poddy’de dinledikleri içerikler hakkındaki düşüncelerini bu sayede içerik üretici veya diğer dinleyiciler ile özgürce paylaşabiliyorlar; içeriği beğenerek paylaşımdan memnun kaldıklarını kolayca belirtebiliyorlar. Paylaşım ise Poddy’nin yenilikçi formatında önemli bir yere sahip. Bu noktada öncelikle Poddy ile birlikte keşfettiğimiz ve bizim “podcaps” adını verdiğimiz içerik türü karşınıza çıkıyor. Podcaps, Poddy üzerinden paylaşabildiğiniz maksimum 60 saniyelik ses kayıtlarını temsil ediyor. Uygulamanın tüm kullanıcıları tarafından ses kaydedilerek oluşturulabildiği gibi beğenilen bir podcast’in 60 saniyeye kadarlık bir kısmının alıntılanmasıyla da podcaps oluşturmak mümkün oluyor. Alıntı veya kayıt amacıyla fark etmeksizin podcaps ile Poddy’de içerikleri yaygınlaştırmak ve bu sayede içerik üreticiler için daha geniş kitlelere ulaşmak kolay hale geliyor. Bu özellikleri ile Poddy hem Türkiye’de hem de dünyada “Podcast Player” formatındaki diğer tüm platformlardan ayrılarak, herkesin sesini duyurabileceği çok sesli bir podcast platformu olma özelliği taşıyor. Poddy’de yer alan etkileşim özelliklerini kişisel kılmak üzere, Poddy’de her kullanıcı kişiselleştirilebilir bir profile sahip oluyor. Kullanıcıların profillerinde tüm podcaps kayıt ve alıntıları, varsa podcast yayınları, kullanıcının üretimine ortak olduğu ya da etiketlendiği podcaps/podcast yayınları ve dilerse dinlediği içerikler bu profilde görüntülenebiliyor. Bu profiller aracılığıyla Poddy’nin bir kullanıcısı olan herkes platformdaki diğer içerik üretici ve dinleyicileri takip edebiliyor ve onlar tarafından takip edilebiliyor. Bu sayede de Poddy aynı zamanda bir sosyal medya platformundan farksızdır ancak yenilikçi olarak podcast odaklıdır” dedi.

Beyaz Saray’ın 39 milyar dolarlık çip yapımı !

0

ABD Başkanı Joe Biden, 2022’de CHIPS ve Bilim Yasası’nı yasalaştırdığında,  yarı iletken endüstrisini desteklemeye yardımcı olmak için  52 milyar dolar vergi kredisi fon koydu. 39 milyar dolar özellikle yarı iletken üretim teşvikleri için ayrılmıştır. Bu girişimin nasıl sonuçlanacağını Biden Yönetimi ile, “öncü, mevcut nesil ve olgun düğümlü yarı iletkenlerin üretimi için ticari tesisler inşa etme, genişletme veya modernize etme projeleri” için başvuru sürecini ortaya koyan ilk CHIPS for America finansman fırsatını resmen başlattı.

Başlangıçta, CHIPS for America, on yılın sonuna kadar bir dizi öncü mantık üretim tesisine ve DRAM çip üreticisine sahip olmayı ve “mevcut nesil ve olgun düğüm” yarı iletkenler için belirli üretim kapasitesi hedeflerine ulaşmayı amaçlayan programın “başarı vizyonu” ile uyumlu projeleri finanse etmek istiyor. Program, daha sonraki bir tarihte Ar-Ge ve üretim ekipmanı tesisleri için daha fazla finansman fırsatı sunmayı planlıyor. Bu programlar için başvurular 2023 ilkbaharının sonlarına ve sonbaharına kadar başlamayacak, ancak CHIPS Program Ofisi umutlu başvuru sahiplerinden ilgi ifadeleri almaya açık. Program ayrıca finansmanın nasıl kullanıldığına dair katı korkuluklar da içeriyor. CHIPS fonu alan başvuru sahiplerinin, hisse senedi geri alımları için ödemeleri kullanmaları veya temettü ödemeleri yasaklanacak ve ödemeler belirli kilometre taşlarını karşılamaya bağlı olacaktır. CHIPS fonunun ilk alıcılarının açıklanması biraz zaman alacak, ancak umutlu projeler 31 Mart 2023’te başvuru yapmaya başlamayacaktır.

Yenilenebilir enerji dönüşüm teknolojilerine 1,3 trilyon dolarlık rekor yatırım!

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) ‘Yenilenebilir Enerji Finansmanı Küresel Görünümü 2023’ raporunu yayınladı. Rapora göre yatırımlar , yenilenebilir enerji, elektrikli ulaşım ve ısınma, enerji depolama, karbon yakalama ile hidrojen teknolojilerini içermektedir. Yatırımların yüksek olmasının nedeni iklim değişikliği ve beraberinde getireceği krizin ülkeler tarafından iyi anlaşılması ve buna yönelik hedeflerin belirlenerek yatırımların planlanması olarak gösterilmiştir. Özellikle son yıllarda küresel salgınla karşılaşılan tedarik zincirindeki aksamalar ve Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası yaşanan enerji krizine karşın yatırım miktarının artış göstermesi olumlu karşılanırken, söz konusu yatırım miktarı yine de iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerine ulaşmak için yeterli bulunmuyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen IRENA Direktörü Francesco La Camera, küresel krizlerin yenilenebilir enerji yatırımları için zorlukların yanında fırsatlar barındırdığını belirterek, “Enerji verimliliğinin de dahil olduğu enerji dönüşüm teknolojilerine yapılan küresel yatırımlar 1,3 trilyon dolara ulaştı. Bu yeni bir rekor. Ancak küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırması için yatırımların dört kat atması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Çinli bilim insanları, enerji santrallerinden kaynaklanan CO2 emisyonları için yeni bir yöntem sunuyor!

Çin Bilimler Akademisi’ne (CAS) göre Çinli bilim adamları, kömürle çalışan elektrik santrallerinden kaynaklanan karbondioksit emisyonlarını tahmin etmek için karbon azaltımı hakkında daha fazla fikir veren yeni bir yaklaşım geliştirdiler. CAS bünyesindeki Havacılık ve Uzay Bilgi Araştırma Enstitüsü’nde (AIR) araştırmacı ve çalışma ekibinin lideri olan Shi Yusheng, bu karbondioksit emisyonu tersine çevirme yönteminin, geliştirilmiş bir Gauss tüyü modeline ve yörüngedeki karbon gözlemevi uydularından alınan verilere dayanıldığı belirtildi. Mevcut emisyon envanteri, istatistiksel verilerdeki gecikme ve emisyon faktörü için doğruluk limiti nedeniyle mevcut CO2 emisyonlarını doğru bir şekilde yansıtmamaktadır. Uzaktan algılama teknolojisindeki ilerleme, karbon emisyonu izleme sektörüne ışık tutuyor. Bu yöntem, insan faktörlerinden ve istatistiksel veri hatalarından etkilenmeye daha az eğilimli olan ölçülen verilere dayanmaktadır. Shi ayrıca, tahmin için birleşik bir standart sağlayan yüksek bir zaman çözünürlüğüne sahip olduğunu söyledi. Yeni yöntemin doğrulama sonuçları, mevcut emisyon envanteri ile yüksek düzeyde bir uyum gösterdi. Shi’ye göre yöntem, enerji endüstrisinin karbon azaltma çabalarını yürütmesi için bir ön koşul olan önemli noktasal karbon emisyon kaynaklarının izlenmesine ve tahmin edilmesine yardımcı oluyor. Çalışma sonuçları Journal of Cleaner Production’da yayınlandı.

NASA ve SpaceX, bir sonraki Mürettebat-6 fırlatma girişimi için 2 Mart’ı hedefliyor

0
NASA ve SpaceX, orijinal fırlatma girişiminin Pazartesi günü erken saatlerde iptal edilmesinin ardından, bir sonraki Mürettebat-6 fırlatma denemesi için şimdi 2 Mart Perşembe gününü hedefliyor. Mürettebat -6 görevinin Uluslararası Uzay İstasyonuna fırlatılması başlangıçta Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’ndeki Fırlatma Kompleksi 39A’dan Pazartesi Doğu Saati ile 01:45’te planlandı. Ancak fırlatma, bir yer sistemi sorunu nedeniyle iptal edilmiştir. NASA’ya göre görev ekipleri, verilerin Falcon 9 birinci aşama Merlin motorları trietilalüminyum trietilboron (veya TEA-TEB) için ateşleme kaynağının tam yükünü doğrulamasını engelleyen bir sorunu araştırmak için geri çekilmeye karar verdi. SpaceX, Falcon 9 roketindeki yakıtı kaldırdı ve astronotlar, astronot mürettebatı için Dragon uzay aracından çıktı. NASA, hem Falcon 9 hem de Dragon’un güvenli bir konfigürasyonda olduğunu söyledi. NASA ve SpaceX’in Perşembe günkü bir sonraki uygun fırlatma denemesine katılıp katılamayacağı, Pazartesi günkü fırlatmayı engelleyen teknik sorunun çözülmesine bağlı olacak.      

Kiwibot 10 milyon dolarlık finansman aldı

Kiwibot, robotik teslimat hizmetinin üretimini ve dağıtımını ölçeklendirmek için Kineo Finance ile 10 milyon dolarlık bir finansman ortaklığına girdi. Ortaklık, Kineo’nun hizmet olarak teslimat (DaaS) endüstrisine yaptığı ilk yatırımı işaret ediyor. Kiwibot’un sıfır emisyonlu teslimat robotları filosu, rota oluşturmak, engellerden kaçınmak ve bir konuma doğru otonom olarak gezinmek için GPS, bir dizi kamera sensörü ve yapay zeka kullanıyor. Kiwibot’un CEO’su Felipe Chavez: “Bu ortaklık, operasyonlarımızı bir sonraki seviyeye taşıyacak. İnsanların yaşam kalitesini artırmak için sürdürülebilir teknolojiden yararlanan akıllı şehirler için standart çözüm olmaya daha yakın olacağız. Erişilebilir ve kullanışlı robotik hizmetler oluşturmaya inanan şirketler tarafından desteklenmekten memnuniyet duyuyoruz. Teknolojinin, lojistiğin ve teslimatın herkes için mevcut olduğu bir dünya tasavvur ediyoruz” dedi. Kineo başkanı Charles Sellman: “Kiwibot’un çözümü ABD’de yüksek talep görüyor ve hızlı tempolu hayatlar süren insanlar için vazgeçilmez hale geldi. Bu ortaklık, girişimlerini daha geniş pazarlara taşımak için ihtiyaç duydukları finansal itici güç” dedi. 2017 yılında kurulan Kiwibot, bugüne kadar 400’den fazla robot üretti. Başlangıçta University of California-Berkeley’de denenen şirket, şu anda North Dakota Üniversitesi ve Loyola Marymount University dahil olmak üzere 27 ABD üniversite kampüsünün yanı sıra dünya çapında 41 şehirde  devreye alınmış robotik filolara sahip.

5G ile içme suyu temiz tutuluyor

0
Sateliot ve GoSpace, ABD’deki özel içme suyu sahiplerine yönelik bir su yönetim sensörü çözümü için uydu bağlantısı sağlamak üzere ortaklık kurdu. Ortaklara göre, ABD nüfusunun yüzde 15’i (43 milyon kişi) birincil içme suyu kaynağı olarak özel kuyulara güveniyor. Sel gibi doğal afetlerdeki artış göz önüne alındığında, bu su kaynakları güvenilir olmayabilir ve kirlenmeye karşı hassas olabilir. Ortaklık kapsamında Sateliot, su kalitesi ve akışının gerçek zamanlı, doğru ölçümünü sağlamak ve toplulukların içme suyunun korunmasına yardımcı olmak için 5G uydularından oluşan takımyıldızından GoSpace’in su sensörü platformu Meratch’e bağlantı sağlayacak. Sistem, suyun seviyesi ve akışının yanı sıra kirletici maddelerin varlığını belirlemek için suyun pH asitlik seviyelerini ve sıcaklığını ölçer. Sateliot’un 5G uydu takımyıldızına bağlanarak sensörler, kullanıcıları potansiyel sel veya su kirliliği konusunda bilgilendiren bir uyarı sistemi ile entegre edilebilir. GoSpace’in CEO’su Pavol Turcina: “Kuyu sahipleri ve kullanıcıları, suyun her zaman güvenli ve yüzde 100 içilebilir olduğunu bilmelidir. Sateliot’un nano uydu takımyıldızı ile Meratch sensörlerinden alınan verilerin güncel, doğru ve dünya çapında erişilebilir olduğunu garanti edebiliriz. Ayrıca, sensörlerimiz zaten herhangi bir donanım değişikliği olmadan Sateliot’un NTN’sini bağlayabildiğinden, Meratch çözümü hem hücresel hem de uydu ağlarında çok uygun bir maliyetle sorunsuz bir şekilde çalışabilir” dedi.

Siber güvenlik şirketi Wiz 300 milyon dolar topladı

0
Siber güvenlik şirketi yaptığı açıklamada, özel bir finansman turunda 300 milyon dolar topladığını duyurdu. Ancak şirket, İsrail’e para aktarmayacağını da söyledi. Bulut güvenliğine odaklanan ve dünya genelinde 650 çalışanı bulunan Wiz, yaklaşık üç yıl önce kurulduğundan bu yana Sequoia Capital, Insight Partners, Blackstone ve G Squared gibi yatırımcılardan 900 milyon dolar topladı. Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ülke çapında İsrail’in yıllardır görmediği ölçekte protestolara yol açan yargı sistemini elden geçirme planları, hükümete yargıçları seçme konusunda daha fazla söz hakkı verirken, Yüksek Mahkeme’nin yasayı iptal etme yetkisini sınırlayacak. Wiz’in kurucu ortağı ve CEO’su Assaf Rappaport: “İsrail’in yüksek teknolojisiyle ilgili en büyük endişemiz, yalnızca İsrail’den ayrılan parayla ilgili değil, aynı zamanda büyük miktarda paranın artık İsrail’e girmeyecek olmasıyla ilgili” diyor. İşletmeler ve ekonomistler, planlanan reformların bir yatırım yeri olarak İsrail’e zarar verebileceğini söylüyor. İsrail’in teknoloji şirketleri için bağımsız bir hukuk sistemi, ana varlıkları olan fikri mülkiyetlerini korumak için çok önemli. Bazı yerel teknoloji yöneticileri, hükümetin planlarının bir sonucu olarak yurtdışında ikamet etmeyi düşünebileceklerini söylüyor.

Blockchain ve IoT alanında işbirliği yapıldı

Blockchain ve IoT alanında uzman Minima ve stacuity , birden fazla sektörde IoT kurulumlarında devrim yaratmak için bir araya geldi. Ortaklık, Minima’nın merkezi olmayan blockchain yeteneklerini stacuity’nin programlanabilir çekirdek mobil ağı ve SIM kartlarıyla birleştirerek IoT müşterileri için heyecan verici bir dizi araç sağlayacak. Minima ve stacuity arasındaki bu işbirliği, güçlü ve tamamlayıcı teknolojilerini birleştirerek mobil bağlantıya erişimi demokratikleştirerek telekom operatörlerinin, hizmet sağlayıcıların ve IoT çözüm geliştiricilerinin blockchain ve IoT’nin kesiştiği noktada yenilik yapmasını kolaylaştıracak şekilde ayarlanmıştır. Ortaklık, IoT müşterilerine akıllı binalar, enerji, otomotiv, sağlık, lojistik ve su dahil olmak üzere çok sayıda sektörde IoT kurulumlarını geliştirmek için ihtiyaç duydukları araçları sağlayacak. Minima ve stacuity, ilgili ağlarının güçlü yanlarını birleştirerek IoT bağlantısı, güvenlik, kimlik ve merkezsizleştirme için yeni olanaklar sunuyor. Bu ortaklık, bu teknolojileri daha erişilebilir ve kullanıcı dostu hale getirerek IoT pazarındaki yeniliği hızlandırma potansiyeline sahiptir. Minima CEO’su Hugo Feiler: “Endüstriyel IoT kurulumları için güvenli, merkezi olmayan bir şekilde güçlü bir araç seti sunmak üzere Stacuity ile ortaklık yapmaktan heyecan duyuyoruz” dedi . “Minima’nın blockchain teknolojisini stacuity’nin programlanabilir çekirdek mobil ağıyla entegre ederek, telekom operatörlerine güvenli veri işleme ve kullanıcılara basit bir SIM tabanlı ürün sunabiliriz” dedi. Stacuity’nin kurucusu ve telekom sektöründe deneyimli bir isim olan Mike Bromwich: “Bu ortaklık, iki güçlü ve birbirini tamamlayan teknoloji setine erişimi demokratikleştirme potansiyeline sahip. IoT pazarında inovasyonu hızlandırmak ve müşterilerimize IoT endüstrisinde başarılı olmak için ihtiyaç duydukları araçları sunmak için bu ortaklık bizi heyecanlandırıyor” dedi.

Nissan elektrikli araç hedefini yükseltti

Nissan  elektrikli otomobil satış hedeflerini yükselttiğini açıkladı. Nissan 2030’a kadar satışlarının yüzde 55’inin elektrikli olmasını hedefliyor. Japon otomobil üreticisi, tamamen pille çalışan Leaf ile elektrikli araçlarda bir öncüydü, ancak daha çevik yeni girenlerin artan rekabeti karşısında birçok eski otomobil üreticisiyle birlikte mücadele etti. Nissan şimdi, gelişmiş hibrit elektrikli arabaları da dahil olmak üzere, elektrikli araçların 2030 mali yılına kadar küresel satışlarının yüzde 55’inden fazlasını oluşturmasını hedefliyor. Nissan, elektrikli araç segmentinin yüzde 40’lık bir hedeften 2026 mali yılına kadar yüzde 44’e yükseleceğini söyledi. Otomobil üreticisi yaptığı açıklamada, 2026’ya kadar 19’u tamamen elektrikli araçlar olacak 27 yeni EV araç planladığını söyledi. Operasyon Direktörü Ashwani Gupta yaptığı açıklamada, Nissan’ın Smyrna, Tennessee tesisindeki EV üretimine ek olarak, Enflasyon Azaltma Yasası gerekliliklerini karşılamasına yardımcı olmak için aynı eyaletteki Decherd fabrikasında elektrikli aktarma organları inşa etmeyi planladığını söyledi. Şirket, Envision AESC’nin mevcut arzına katkıda bulunacak olan ABD’de üretilen ikinci bir pil kaynağı eklemeyi düşünüyor. Nissan, 2026’dan itibaren pil üretiminin yerelleştirilmesi nedeniyle Yasaya uygun olacağından emin.

Mobile World Congress 2023, Asyalı katılımcılar ile güçlü bir şekilde geri dönüyor!

0
Barcelone,ispanya’da 27şubat pazartesi günü gerçekleşen, şehrin en büyük yıllık etkinliğinin  2023 Mobil Dünya Kongresi’ne Asyalı katılımcılar güçlü bir şekilde geri döndü. GSMA, etkinliğe 200’den fazla ülke ve bölgeden yaklaşık 80.000 kişinin katılması beklenen Çin’den yaklaşık 5.000 kişinin, Asya ülkesinin bu yılın başlarında seyahat kısıtlamalarının kaldırmasının ardından kayıtlı olduğunu söyledi. Mobil endüstrisindeki en son teknolojik yenilikleri sergilemek için en yeni ürünleriyle 2.000’den fazla katılımcının yer aldığı 2023 MWC Perşembe gününe kadar sürecek. Etkinlik, Fira Gran Via sergi merkezinde düzenlenmektedir. Bu kez Nokia’nın yanı sıra Honor, Xiaomi ve OnePlus gibi Çinli şirketler, katlanabilir ve hızlı şarj olan telefonlar da dahil olmak üzere bir dizi yeni akıllı telefon piyasada yerini almaktadır. Çinli teknoloji devi Huawei’nin standı geçen seneye göre yaklaşık yüzde 50’den fazla genişlemiştir.Organizatöre göre, Velocity temalı bu yılki şovda 5G hızlandırma, Reality+, OpenNet, FinTech ve Digital Everything konularına odaklanan beş temel seminer yer alacaktır. Ayrıca ziyaretçiler, raylar üzerinde 1.200 km/sa hıza ulaşabilen bir kapsül treni, en yeni cerrahi robotları, yapay zekayı vb. görebilirler. Katılımın 2022’dekinden çok daha fazla olması beklenirken, 2019’da yine de 109.000 kişilik rekor seviyenin altında kalacaktır.

Tencent’in en üst düzey risk kontrol yöneticisi, ayrılıyor!

Tencent Holdings’in fintech operasyonunda risk kontrolünü denetleyen üst düzey bir yönetici, teknoloji devi finansal işletmelerini düzenleyici gereklilikleri karşılamak için yenilemeye yaklaştıkça ayrılma zamanı gelmeye başladı. Tencent Financial Technology’de risk kontrolünden sorumlu başkan yardımcısı Yang Jun, Caixin’in şirketten ayrılmaya hazırlanıyor.  Tencent’in varlık yönetimi kolu Tengan Funds Sales’in genel müdürü olan Yang’ın geleneksel finansal hizmetler sektörüne geri dönmesinin muhtemel olduğunu düşünülmektedir. Popüler mesajlaşma uygulaması WeChat’i işleten Tencent, genişleyen finansal hizmetlerini yeniden karıştırmak ve Pekin’in finansal riskleri dizginleme kampanyasının bir parçası olarak bir finansal holding şirketi, lisans başvurusunda bulunmak için düzenleyici gerekliliklerle karşı karşıya kalan önde gelen internet platformu şirketlerinden ayrıca, üst düzey yetkililer son zamanlarda, yaklaşık iki yıllık kısıtlamayı tamamlarken büyük platform şirketlerinin finansal işlerinde gerekli düzeltmeleri tamamlamaya yakın olduklarının sinyalini gösterdi.

Tencent’in en üst düzey risk kontrol yöneticisi, fintech yenilemesinde ayrılma kararı aldı.

Çin Halk Bankası Komünist Partisi sekreteri Guo Shuqing, Ocak ayında yaptığı açıklamada, internet sektörünün daha fazla denetiminin gerçekleştiği açıklamasında bulunmuştur. Caixin, düzenleyicilerin Tencent ile finansal işlerin yeniden yapılandırılması konusunda birkaç tur görüşme başlattığını, ancak nihai bir planın kararlaştırılmadığını öğrenilmiştir. Konuyai, ” bir finansal holding şirketi kurması ve lisans başvurusu Ant Group’tan sonraya kadar bekleyecek” açıkladı. 51 yaşındaki Yang, Ping An’ın Fintech Arm Lufax’ında beş yıl boyunca baş risk sorumlusu olarak görev yaptıktan sonra 2020’de Tencent Financial Technology’ye katılmıştır. Daha önce Şangay Pudong Kalkınma Bankası’nda yaklaşık 20 yıl geçirdi. Caixin, Tencent’e katıldığından beri Yang’ın şirketin finansal hizmetlerini kapsayan genel bir risk kontrol yönetim sisteminin kurulmasına öncülük ettiğini öğrenilmiştir. Yang, Tencent Financial Technology’nin baş risk sorumlusu rolünü oynadı, ancak şirketin bağımsız bir varlık olmadığı için böyle bir pozisyonu olmamasına rağmen, Tencent’e yakın bir kişi Caixin’e söyledi. Tencent Financial Technology’nin ana faaliyet alanları arasında Tencent’in ödeme hizmeti WeChat Pay, varlık yönetimi platformu Licaitong ve bir mikro kredi hizmeti bulunmaktadır. Bir finansal holding şirketinin kurulması, Tencent’in finansal iş revizyonu için hala bekleyen bir konudur. Finansal hizmet varlıklarını bağımsız varlıklara dönüştüren Alibaba Group ve JD.com Inc. gibi rakiplerinin aksine, Tencent’in finansal işletmeleri hala grubun içinde dağılmış durumda ve yeniden yapılanma ilerlemesini engellemiştir.  

Yapay zeka yarışında Avrupalı startuplar geri kaldı

2022 yılında Avrupa merkezli yapay zeka startup’ları 15 milyar dolarlık fon toplarken, ABD 33 milyar dolarla bu tutarı ikiye katladı. Birçoğu yapay zekayı görüp hemen “esrarengiz üretken sanat” düşünürken, yazılımın bunun çok ötesinde kullanımları var. Healthtech girişimleri, tıbbi bakımı düzene sokmak, otomatikleştirmek ve nihayetinde iyileştirmek için teknolojiye bakıyor, siber güvenlik ekipleri dijital korumayı desteklemek için istihbarata güveniyor ve techbio şirketleri için bu, yeni ve hayat değiştiren ilaç keşfi potansiyelini artırabilir. 2015-23 yılları arasında dünya çapında 10.000’den fazla girişimin topladığı fonları inceleyen yapay zeka içerik yazma aracı yazarbuddy.ai tarafından yapılan analize göre, makine öğrenimini kullanan önde gelen on şirketten sekizi ABD’de bulunuyor. Hem 2021 hem de 2022’de yapay zeka girişimlerine sağlanan fonların çoğu ABD merkezli şirketlere tahsis edildi. Dealroom’a göre, ABD de 2023’e şimdiye kadar önde başladı ve halihazırda toplanan 13 milyar dolarla Avrupa ve Çin’in toplam 1.1 milyar dolarını gölgede bıraktı. Küresel yapay zeka ekosisteminin 2022 analizi olan State of AI raporuna göre, yapay zeka unicorn üretimi söz konusu olduğunda, 292 şirketin 1 milyar dolarlık değerleme eşiğini geçmesiyle ABD yine başı çekiyor. Birleşik Krallık 24 ile üçüncü sırada yer alıyor ve listedeki diğer iki Avrupa ülkesiyle (Almanya ve İsviçre) birleştiğinde, toplamda yalnızca 46 unicorn var.

Küresel finans, dış kaynaklara yaptığı yatırımdan endişe duyuyor!

0
G20 bloğundan maliye bakanları, finansal hizmet endüstrilerinin endişe verici bir şekilde Big Tech’e bağımlı hale geldiği ve bunun sonucunda esnekliklerinin zarar görebileceği endişelerini dile getiren bir belgeye yayınlandı. Belge de, “G20 Başkanı’nın Özet ve Sonuç Belgesi” başlığını taşıyor ve geçen hafta Hindistan’da düzenlenen Birinci G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı’nın tutanaklarını özetliyor.

Finansal İstikrar Kurulu Başkanı Klaas Knot’un yıllık çalışma öncelikleri beyanı bağlamında gerçekleşti.

Klaas’ın çalışma açıklamasında, kurulun 2023’te “finansal kurumların üçüncü taraf ve dış kaynak kullanımı riskini yönetme yeteneğini güçlendirmeyi amaçlayan G20’ye bir danışma belgesi” sunacağını vaat etti. Bu, finansal otoritelerin, finansal kurumların Big Tech ve fintech firmaları da dahil olmak üzere kritik hizmet sağlayıcılara olan güvenini denetlemesine yönelik beklentileri içerecektir. “FSB bir süredir bu bağımlılığını , Mart 2022’de COVID-19 salgınının Big Tech’in finansal hizmetler işletmeleri için özellikle iyi olduğunu ve bu faaliyetlerin kapsamının tanımlanmasının zor olduğunu belirtti. Kurul ayrıca, “bazı pazarlarda sınırlı sayıda Big Tech ve fintech sağlayıcısına bağımlılıktan kaynaklanan olumsuz finansal istikrar etkileri, ortaklık faaliyetlerinin karmaşıklığı ve opaklığı ve karlılığı korumak için görevdeki finansal kurumlar tarafından risk almaya yönelik potansiyel teşvikler” konusundaki endişelerini dile getirdi. Kişisel verilerin kötüye kullanılması, Big Tech’in finansa katılımının bir başka  dezavantajı ise, kurulun Amazon ve Google’ın finansal sistemde potansiyel olarak zayıf noktalar yarattığını belirtti. Çoğu durumda, finansal düzenlemeye tabi olmayan üçüncü taraf hizmet sağlayıcıları tarafından yapılan bulut bilişim, maliyet verimliliği ve yapay zeka (AI) alanındaki yeniliklere erişim sağlanabilecektir. Ancak sınırlı sayıda bulut hizmeti sağlayıcısı, herhangi bir operasyonel güvenlik açığının etkisini gösterecektir.

G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı tarafından yayınlanan belge, FSB’nin Big Tech’e olan ilgisinin açıkça farkında.

“Finansal kurumların, finans sektöründeki Big Tech ve fintech sağlayıcıları da dahil olmak üzere kritik teknoloji hizmet sağlayıcılarına artan bağımlılıklarından kaynaklanan operasyonel esneklik konusundaki zorlukları ele almak, FSB’nin finansal kurumların üçüncü taraf risklerini ve dış kaynak kullanımını yönetme yeteneğini güçlendirme konusundaki Danışma Raporu’nu ve finansal otoritelerin üçüncü taraf risklerini denetlemesini dört gözle bekliyoruz.” G20 belgesi ayrıca G20’nin FSB, Uluslararası Para Fonu ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nden kripto varlıkların en iyi nasıl düzenleneceğine dair raporlar beklediğini belirtiyor. G20’nin yapılacaklar listesindeki bir diğer madde, piyasa oyuncularının neyin raporlanabilir olduğunu anlamaları ve diğer paydaşların neler olup bittiğini ve ortaya çıkan risk hakkında daha fazla bilgi sahibi olmalarını sağlayan bir dil kullanmaları için “siber olay raporlamasında ve ilgili tanımların ve terminolojilerin koordinasyonunda daha fazla yakınsama” olduğunu belirtmiştir