Stellantis ve Qualcomm’dan yeni araç platformları için iş birliği!

0
Stellantis ve Qualcomm, 2024 yılından itibaren Stellantis’in 14 ikonik otomotiv markasındaki milyonlarca araca akıllı, kişiselleştirilebilir ve sürükleyici araç içi deneyimler sunmak için Snapdragon Digital Chassis çözümlerini kullanmak üzere uzun vadeli bir teknoloji iş birliği duyurdu. Stellantis, telematik sistemler için Snapdragon Cockpit Platforms çözümleri ve 5G yeteneklerinden yararlanarak, müşterilerin geliştirilebilen, kişiselleştirilmiş ve ileri teknoloji deneyim beklentilerini karşılama olanağına sahip olacak. Bu anlaşma, Stellantis’in tüm yazılım alanlarını yüksek performanslı bilgisayarlarda birleştirme planını kolaylaştıracak, tüm temel araç alanlarında yüksek performanslı, düşük enerjili Snapdragon Automotive Platforms çözümlerinden yararlanacak ve Stellantis’in stratejik bileşenler üzerindeki tedarik zincirini güvenceye almaya katkıda bulunacak. 

İş birliği 2030’a Cesaretle hedefine ulaşmayı sağlayacak

Qualcomm Technologies ile yapılan teknoloji iş birliğinin, Stellantis’in araçlarını yazılım tabanlı bir yaklaşımla dönüştürürken, şirket içi ekiplerle birlikte çalışacak endüstri liderlerini nasıl tercih ettiklerinin başka bir örneği olduğunu vurgulayan Stellantis CEO’su Carlos Tavares; “Bu iş birliğimiz güvenli, kişiselleştirilmiş ve her zaman bağlı özellikler aracılığıyla müşterilerimizin ihtiyaçlarını daha iyi karşılamaya yardımcı olacak. Qualcomm Technologies’in yarı iletken lideri olarak otomotivdeki geniş deneyimi yeni platformlarımızın temel unsurlarını dikey olarak entegre etmemize ve en iyi teknolojilere erişim sağlamak için eksiksiz elektronik tedarik zincirini daha iyi yönetmemize katkı sağlayacak.
Photo : Stephane Sby Balmy
Bununla birlikte Stellantis’in hacim potansiyelini gerçekleştirmemize ve ‘Dare Forward 2030’ (2030’a Cesaretle) hedefimize de ulaşmamıza da olanak sağlayacak” şeklinde konuştu. Ortaklık ile ilgili açıklamalarda bulunan Qualcomm Incorporated Başkan ve CEO’su Cristiano Amon ise; “Snapdragon Digital Chasis çözümlerini gelecekteki araçlarda kullanarak, araçları yeniden şekillendirmek üzere Stellantis ile olan çalışmalarımızın kapsamını genişletmek heyecan verici. Yarı iletkenleri, sistemleri, yazılımları ve hizmetleri kapsayan açık, geliştirilebilir ve kapsamlı otomotiv platformlarıyla otomobillerin dijital çağdaki dönüşümüne öncülük etmesi için Stellantis’i ve geniş bir otomotiv ekosistemini destekliyoruz” dedi. Sürücü-araç ilişkisini bir sonraki seviyeye taşıyan Stellantis; Amazon ve Foxconn ile birlikte tasarlanan ve geliştirilen STLA SmartCockpit için araç içi iletişim ve bilgi-eğlence sistemlerinde yeni nesil Snapdragon Cockpit Platforms çözümlerini kullanacak. Snapdragon Cockpit Platforms çözümlerini, sadece dokunmatik veya sesle kontrol edilen kokpit konsollarına yüksek çözünürlüklü grafikler sunmak için değil, aynı zamanda kabin boyunca birinci sınıf ses ve net ve belirgin sesli iletişim sağlayarak tamamen sürükleyici bir kabin içi deneyimi sunmak için tasarlanıyor.  Snapdragon Cockpit Platforms ayrıca STLA Brain’i geliştirmek, rahatlık ve güvenlik için yeni bir dijital zekâ düzeyi oluşturmak ve son derece sezgisel yapay zekâ (AI) özellikleriyle araç içi kişisel asistan yeteneklerini geliştirmeye yardımcı olmak için kullanılacak;
  • Kablosuz güncellemelerle (OTA), araç zaman içinde güncellenecek, iyileştirilecek ve geliştirilicek. Ayrıca isteğe bağlı özellikler, ek güç veya sürüş modları gibi anlık güncellemelerle araç kullanım süresi içinde gelişmeye devam edecek.
  • Yapay zekadan yararlanan kişiselleştirilmiş deneyimlerle farklı müşteri tercihlerine uyum sağlayacak.
  • Gelecekteki iyileştirmeleri desteklemek için bağlı özelliklerle daha hızlı iletişim ve daha yüksek hesaplama gücü sayesinde gelişmiş kullanıcı deneyimleri oluşturulacak.
  • Sürekli devam eden heyecan verici yeni hizmetler ve çözümler geliştirilecek.
  • Her zaman bağlantılı deneyimler sunulacak.
  • Tüm önemli araç sistemleri için kablosuz teşhis ve onarım ile iyileştirilmiş sahiplik deneyimi sağlanacak.

Turkcell, 2022’ye güçlü başladı: İşte ilk çeyrek rakamları

0
Turkcell Grubu, 2022 yılının ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 36,7 artışla 10,7 milyar TL gelir elde etti. Grup bazında FAVÖK yüzde 30,1 artışla 4,3 milyar TL’ye ulaşırken, şirketin FAVÖK marjı yüzde 40,2 olarak gerçekleşti. 2022 yılının ilk çeyreğinde 577 bin yeni müşteri kazanan şirket, bu sayede 40 milyon toplam müşteriye ulaştı. Turkcell, bu sayede yeni yıl için belirlediği 1 milyon yeni müşteri hedefinin yarısından fazlasını gerçekleştirmiş oldu. Güçlü ve hızlı altyapısı, değer odaklı stratejisi ve marka gücüyle Turkcell, müşterilerin tercihi olmaya devam etti. Müşterilerin tercihini değerlendiren “net tavsiye skorunda” ise en yakın rakibine geçen yılın aynı dönemine göre 2 puan daha fark attı.

Turkcell 2022 ilk çeyrek sonuçlarını paylaştı

Yılın ilk çeyreğinde bine yakın yeni kontrata imza atarak yeni bir rekora ulaşan Turkcell Dijital İş Servisleri, BT servisleri pazar liderliğini sürdürdü ve geliri bu çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 75,2 büyüyerek 791 milyon TL oldu. Bugüne kadar hayata geçirilen sistem entegrasyonu ve yönetilen hizmetler proje sayısı 2 bin 310 oldu. Bu projeler, gelecek dönemlerde gelire dönüşecek toplam 1,9 milyar TL kontrat değerine (backlog) sahip. COVID-19 pandemisinin hızlandırdığı dijital dönüşüm talebi doğrultusunda şirketlere sunulan veri merkezi ve bulut teknolojileri gelirleri ise ilk çeyrekte yaklaşık ikişer katına çıktı.
  • Paycell, yılın ilk çeyreğini yüzde 67,2 büyüme ile geride bıraktı. Paycell’in 3 ay aktif kullanıcı sayısı 6,9 milyona ulaşırken, toplam işlem hacmi geçen yılın aynı döneminin yaklaşık 3 katına çıkarak 6,7 milyar TL olarak gerçekleşti.
  • Paycell, Android POS sayısını yüzde 66 artırarak 9 bin 600’e ulaştırdı. POS çözümlerinin işlem hacmi, sanal POS hizmetlerinin de katkısıyla 2 katına çıkarak 2,1 milyar TL oldu.
  • Turkcell mühendislerinin geliştirdiği dijital servisler, bu çeyrekte tekil gelirini yıldan yıla yüzde 15,3 artırarak 424 milyon TL’ye ulaştı.
  • Lifebox’ın ücretli kullanıcı sayısı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 50 artışla 1,4 milyona oldu.
  • Anlık mesajlaşma uygulaması BiP’in toplam indirme sayısı 92 milyona ulaştı, BiP’in her 5 aktif kullanıcısından biri yurt dışından oldu.
  • Yıllık yüzde 24 artış ile 2,3 milyar TL kredi portföyüne ulaşan Financell’in gelirleri bu çeyrekte sigorta işinin de katkısıyla yüzde 50 arttı.
  • Toplam sabit internet müşteri sayısı 2,7 milyonu geçerken, her 100 fiber müşterisinin 65’inde Turkcell TV+ servisi yer aldı.
2022 yılının ilk çeyreğine dair finansal ve operasyonel sonuçları yorumlayan Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, değerlendirmesinde; “Turkcell olarak ‘Önce Müşterim’ odağımızla yılın ilk üç ayında güçlü bir performans sergilemeye devam ettik. 2022’nin ilk çeyreğinde küresel çapta seyreden enerji ve diğer temel maliyetlerdeki artışlar ile bölgesel gerilimler; zorlu makroekonomik koşullar yaratsa da müşteri odaklı yaklaşımımız, analitik yetkinliklerimiz ve doğru zamanlarda aldığımız doğru aksiyonlarla güçlü gelir ve müşteri büyümemizi sürdürdük” diye konuştu. Global ve makroekonomik zorlukların yoğun olarak hissedildiği bu dönemde Turkcell’in stratejik odakları çerçevesinde hayata geçirdiği performansın çeyrek sonuçlarına olumlu yansıdığını aktaran Murat Erkan; “Yenilikçi bakış açımızı kaybetmeden, her geçen gün müşterilerimize daha iyi hizmet sağlamayı hedefliyoruz. Bölgemizde yaşanan savaş, uluslararası iştiraklerimizin gelirine olumsuz etki etse de Türkiye’de ivme kazanan performansımız ve artan gelirlerimiz sayesinde bu etkiyi aşan sonuçlar ortaya koyduk. Şubat ayında paylaştığımız, 2022 yılı için yaklaşık %30 gelir büyümesi, yaklaşık 19 milyar TL FAVÖK ve gelirlerimizin %20-21’i aralığında operasyonel yatırım harcaması hedeflerimizi koruyoruz” dedi.

Netaş ArGe’ye Genel Müdür Ataması!

0
Geride bıraktığı 50 yılda önemli çalışmalara imza atan Netaş ArGe’sinin yeni Genel Müdürü Ersin Öztürk oldu. 23 yıldan bu yana Netaş ArGe’sinde farklı pozisyonlarda görev olan Ersin Öztürk, 12 Kasım 2021 tarihinden bu yana ArGe Genel Müdürlüğü görevini vekaleten sürdürüyordu.  Türkiye’de ArGe kültürünün ve ekosisteminin temellerini atan Netaş’ta böylesine önemli bir sorumluluğu üstlenmekten dolayı büyük bir gurur ve mutluluk duyduğunu belirten Öztürk; “İlk yazılım ihracatını gerçekleştiren, köyden kente iletişim altyapısını en modern iletişim ağları ile sıfırdan ören ve binlerce mühendis yetiştiren Netaş ArGe’si olarak yerli mühendislik gücümüz, geliştirdiğimiz yenilikçi teknolojilerimiz ve sunduğumuz hizmetlerimiz ile gurur dolu yeni bir gelecek yazmaya hazırlanıyoruz. Telekom ArGe, Savunma ArGe, Bilgi ve İletişim Teknolojileri ArGe olmak üzere üç ana odakta sürdürdüğümüz çalışmalarımızla ülkemizin yerli imkanlar ile dijital dönüşümüne ilham olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Yeni nesil teknolojilerin ArGe’sinde “çevik dönüşüm” Netaş ArGe’sinin çok yönlü yetkinliği, inovasyon kültürü, bilgi ve deneyimi sayesinde farklı coğrafyalardan her dikeye özel verimliliği, iletişimi ve mobiliteyi artıran ürün ve çözümler geliştirdiğini vurgulan Öztürk; “Özel ve kamu kuruluşlarının dijital dönüşümüne öncülük ediyor, yetkin ve geniş mühendislik kaynağımız ile eş zamanlı büyük ölçekli projeler hayata geçiriyoruz. Yenilikçi teknolojiler üzerine danışmanlık hizmeti sağlarken; test süreçlerinden yazılım-uygulama geliştirmeye kadar birçok alanda sahip olduğumuz deneyimle kurum ve kuruluşlara destek sunuyor, referans projeler üstleniyoruz. Gerçek zamanlı haberleşme uygulamaları, sinyal işleme algoritmları, gömülü ve masaüstü uygulama yazılımları geliştirirken; IoT, VoIP, büyük veri analitiği, bulut bilişim, multimedya, genişbant iletişimi, raylı sistemler için sinyalizasyon, güvenli haberleşme, bütünleşik iletişim, 5G ve ötesi gibi yeni nesil teknolojilere odaklı çalışıyoruz. Söz konusu bu çok yönlü yetkinliklerimizi ve kapsamlı çalışmalarımızı Netaş’ın 5 Sütunda Akıllı Dijitalleşme Akıllı Dönüşüm stratejisi altında modelleyerek, daha çevik hareket eden bir ArGe yapısına geçecek adımları atıyoruz” dedi.  Uygulama Dönüşümünü test hizmetleri ile destekliyoruz Öztürk, Netaş’ın Akıllı Dijitalleşme, Akıllı Dönüşüm altında sunduğu beş sütundan biri olan Uygulama Dönüşümü altında ArGe’nin yazılım projeleri üstlenmelerinin yanı sıra 500’ün üzerinde mühendisi ile Türkiye’nin üç telekom operatörü ve en büyük ilk beş bankası dahil olmak üzere toplam 30 şirkete test hizmeti sunduğunu söyledi. Öztürk, Test Hizmetlerinde derinleşmeye devam ederken ArGe’de özgün olarak VisiumLab ürün ailesi altında geliştirdikleri test ürünleri ile yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da büyüyeceklerini söyledi. Ersin Öztürk, bunun ilk adımını da Azerbaycan’ın en büyük bankasına Visium Farm ürünü ihraç ederek attıklarını hatırlattı. Öztürk, yeni test ürünü Visium Manage’in de dokuz bankanın oluşturduğu bir finans kuruluşuna ilk satışını gerçekleştirdiklerini söyledi.  25 yılı aşkın savunma ArGe tecrübemizle ihracat hedefimiz yüksek Ersin Öztürk, savunma sanayisi için en ileri iletişim teknolojilerini yerli ve milli olarak geliştirdiklerini; kara, hava ve deniz muhabere cihazları için çözümler sunduklarını söyleyerek; “Savunma sektörüne yönelik, yüksek teknolojiye sahip, dünya standartlarında haberleşme sistemleri tasarlıyoruz. Amacımız farklı coğrafyalardaki fırsatları değerlendirerek, ülkemizin savunma sanayi ihracatına olan katkımızı artırmak” açıklamasında bulundu.  Dünya ArGe’sine yön veren platformlarda ülkemizi temsil ediyoruz “Uluslararası ArGe platformlarında geleceğin teknolojilerini bugünden geliştiriyoruz” diyen Ersin Öztürk, “Avrupa Birliği ArGe programlarında sürdürülebilir bir yaşam için akıllı teknolojiler vizyonumuzla yer alıyoruz. Katma değeri yüksek e-sağlık çözümlerinden rüzgâr türbinlerindeki verimliliği artıracak uygulamalara, akıllı tarım projesinden binaların dijital modellerinin dijital platformda yönetilmesine kadar çeşitli alanlarda önemli projeler gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.

Ersin Öztürk kimdir?

Ersin Öztürk, 1995 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü’nde Lisans eğitimini tamamladı. 1998 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü’nden Yüksek Lisans derecesini, 2019 yılında ise İstanbul Teknik Üniversitesi Telekomünikasyon Mühendisliği bölümünden doktora derecesini aldı. İş hayatına 1995 yılında Donanım Tasarım Mühendisi olarak başlayan Ersin Öztürk, 1999 yılında Netaş ArGe ekibine katıldı. 

GetirYemek’in marka yüzü için Oğuzhan Koç ile anlaştı

0
Türkiye’nin ilk sanal marketi olarak 2015 yılında hayatımıza giren Getir, verdiği hizmetlerin sayısını her geçen gün artırıyor. Bir süre önce Getirİş isimli servisini kullanıma sunan şirket, bunların tanıtımına da büyük önem veriyor. Son olarak Türkiye’nin 81 ilinde, 50 binden fazla üye restoran ile hizmet veren online yemek siparişi platformu GetirYemek’in reklam yüzü Oğuzhan Koç oldu. İşe ayrıntılar…

Oğuzhan Koç ile müzikal tadında bir reklam

Çıkardığı tüm şarkılarla müzik listelerinde ilk sıraya yerleşen Oğuzhan Koç, GetirYemek ile imzaladığı uzun soluklu anlaşma kapsamında ilk reklam filmi için kamera karşısına geçti. Toplamda 200 kişilik bir ekip ile 2 günde gerçekleştirilen müzikal tadındaki reklam filmi çekimlerinde eğlenceli anlar yaşandı. GetirYemek ile Oğuzhan Koç’un yeni iletişim serisinin ilk filminde, elinde özel tasarlanan bir gitar ile karşımıza çıkan sanatçı, GetirYemek’in “Yeniliğe Acıktıysan” isimli son jingle’ını yorumlayarak enerjisini ekrana taşıyor GetirYemek için özel olarak tasarlanan gitar ile açılan filmde, gitarı eline alan kişinin Oğuzhan Koç olduğunu görmemizle birlikte eğlence başlıyor. GetirYemek jingle’ını söyleyerek caddelerde yürüyen Oğuzhan Koç’un etrafında yarattığı etki giderek büyüyor. “Yeniliğe acıkan” milyonlarca kişinin vazgeçilmez adresi GetirYemek’i temsil eden Oğuzhan Koç’a, ilk olarak kararsız bir şekilde telefonuna bakan ve “Ne yesem?” diye düşünen bir kadın katılıyor. Genç kadın, yanından Oğuzhan Koç’un geçmesiyle birlikte GetirYemek’ten seçimini yaparak coşkuyla müziğe eşlik etmeye başlıyor. Müziğin ritmiyle birlikte, birbirinden lezzetli yemekler sipariş eden diğer GetirYemek kullanıcıları da onlara katılıyor. Gördüğümüz kalabalık hep birlikte karnaval havasında dans ederek GetirYemek jingle’ını söylüyor. Siparişini teslim alan GetirYemek kullanıcılarından kuryelere, garsonlardan aşçılara kalabalık bir grubun şarkıya özel hazırlanmış koreografi eşliğinde dans ettiği müzikal tadındaki reklam filmi, 25 Nisan tarihinden itibaren televizyon ve dijital mecralarda yerini aldı.

Türk Telekom’dan ilk çeyrekte 9,5 milyar lira konsolide gelir

0
2022’nin ilk çeyreğinde konsolide gelirlerini yıllık yüzde 24,8’lik artışla 9,5 milyar liraya yükselten Türk Telekom, sağlam finansal ve operasyonel performansını sürdürdü. Bu yılın ilk 3 ayında 561 milyon liralık net kâr elde eden Türk Telekom’un FAVÖK’ü ise yıllık bazda yüzde 8,2 büyüyerek 4,1 milyar TL oldu. 2022’nin ilk çeyreğinde 1,5 milyar liralık yatırıma imza attıklarını belirten Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etmek, 5G ve ötesi teknolojilerde öncü olmak ve teknoloji alanında katma değeri yüksek girişimleri desteklemek için ekosistemimizi güçlendirmeye kararlıyız” dedi.

Türk Telekom 2022 ilk çeyrek sonuçları

İlk çeyrekte konsolide gelirlerini yıllık yüzde 24,8’lik artışla 9,5 milyar liraya yükselten Türk Telekom, sağlam finansal ve operasyonel performansını sürdürdü. Bu yılın ilk 3 ayında 561 milyon liralık net kâr elde eden Türk Telekom’un FAVÖK’ü ise yıllık bazda yüzde 8,2 büyüyerek 4,1 milyar TL oldu. İlk çeyrekte 1,5 milyar liralık yatırıma imza attıklarını belirten Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etmek, 5G ve ötesi teknolojilerde öncü olmak ve teknoloji alanında katma değeri yüksek girişimleri desteklemek için ekosistemimizi güçlendirmeye kararlıyız” dedi. Türkiye’yi en ileri seviyede fiberleştirmeye kararlı olduklarının altını çizen Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “Fiber ağımızı 2019 sonundan bu yana yüzde 22,3 büyüterek ilk çeyreğin sonunda 372 bin km’ye çıkardık. 2021 sonunda 30,2 milyon olan hane kapsama adedini 30,6 milyona yükselttik. Toplam fiber abone sayımız, bir önceki yıla göre 17,4 puan ve 2019 yıl sonundan bu yana ise 34,2 puan artış ile toplam abone tabanımızın yüzde 71,2’sini oluşturarak 10,3 milyona ulaştı” diye konuştu.  2022 birinci çeyrekte hem faturasız hem de faturalı segmentin toplam 334 bin net abone kazanımı ile beklentilerinin üzerinde bir performans kaydettiklerini belirten Ümit Önal; “Abone artışı ağırlıklı olarak 300 bin faturalı yeni abone kaynaklı olurken faturasız abone kazanımı da 35 bin olarak gerçekleşti. Mobil tabanımızda faturalı abone oranı yüzde 65,3 ile en yüksek seviyesine ulaştı. Prime abone tabanımız yıllık yüzde 48,7 büyüme ile 5,2 milyon aboneye ulaştı. Faturalı ve üst tarifelere geçiş etrafında belirlediğimiz mobil stratejimizin başarısı, dengeli bir abone ve ARPU (Abone Başına Ortalama Gelir) büyümesiyle kendini ortaya koydu. Etkin fiyatlama stratejimiz ve segmentlere yönelik tekliflerimiz sayesinde, yıllık karma ARPU büyümesi, çeyreksel bazda 3,5 puanlık sıçrama ile yüzde 17,5 olarak kaydedildi. Faturalı ARPU yıllık bazda yüzde 14,9 artarken, faturasız ARPU yüzde 22,3 yükseldi. Buna göre, mobil gelirler ilk çeyrek için yüzde 23,4 ile beklentilerimizin üzerinde büyüdü.” ifadelerini kullandı. 

Yapay zeka dolandırıcılıklara karşı koruyor

0
Mastercard ve Microsoft yaptığı açıklamada, iki şirketin dijital sahtekarlıkla mücadele etmek için teknolojilerini birleştirdiğini duyurdu. Mastercard’ın Dijital İşlem Öngörüleri, finansal kurumların ve kredi veren kuruluşların gerçek işlemleri onaylarken sahtekarlığı daha iyi tespit etmesine yardımcı olmak için Microsoft’un Dynamics 365 Dolandırıcılık Koruması yapay zeka (AI) teknolojisini içerecek. Basın açıklamasına göre, ortaklığın amacı tüketiciler ve işletme sahipleri için güvenli ve sorunsuz çevrimiçi işlemleri kolaylaştırmaktır. Teknoloji, tüketici bilgilerini ele geçiren ve bunları meşru işlemlere itiraz etmek için kullanan dolandırıcılara karşı daha iyi savunma yapabilir. Microsoft’un yapay zeka teknolojisinin entegrasyonu ile Mastercard’ın Dijital İşlemleri, gelişen dijital tehditlere uyum sağlayabilir. Teknoloji, akıllı saatler ve dijital cüzdanlardan yapılanlar da dahil olmak üzere çevrimiçi işlemleri kolaylaştırmak için kullanılacak. Ajay, “Çevrimiçi alışveriş basit, hızlı ve güvenli olmalıdır. Ancak durum her zaman böyle olmuyor. Dünyanın dört bir yanındaki finans kurumlarına sağladığımız gerçek zamanlı istihbaratı geliştirmeye yardımcı olmak için gelişmiş kimlik ve dolandırıcılık teknolojisi geliştirmeye kararlıyız” dedi.

Veri ihlallerine karşı Brezilya modeli başarılı oluyor

0
Siber güvenlik şirketi Surfshark tarafından yapılan yeni araştırmaya göre, Brezilya 2022’nin ilk üç ayında görülen vaka sayısında %80’lik bir düşüşle veri ihlali durumunda bir iyileşme gördü. Ocak ve Mart ayları arasında 285.000’den fazla Brezilyalının verisi ihlal edildi ve Brezilya, küresel olarak en çok ihlal edilen ülkeler sıralamasında 12. sıraya yerleştirildi. Bu, Brezilya’nın Sağlık Bakanlığı ve Experian gibi kuruluşların dahil olduğu büyük olaylarla birlikte 1.45 milyon ihlal edilmiş hesapla listede beşinci sırada yer aldığı 2021’in son çeyreğindeki durumla karşılaştırılıyor. Araştırmaya göre Rusya, 2022’nin ilk çeyreğinde 3.5 milyondan fazla kullanıcı etkilenerek, ihlal edilen bireysel hesaplar listesinin başında yer aldı. ABD listede ikinci sırada yer alırken onu Polonya, Fransa ve Hindistan takip ediyor. Öte yandan, Brezilya’da büyük şirketleri içeren veri yönetimi olayları ortaya çıkmaya devam ediyor. Örneğin; Latin Amerika’daki McDonald’s restoranları ağını işleten şirket, bazı müşterilerine, üçüncü taraf tedarikçilerinden birinin karıştığı bir olaydan sonra verilerinin açığa çıkmış olabileceğini söyledi. Arcos Dorados, bazı müşterilerine bir e-posta gönderdi ve isimleri, adresleri, e-postaları, telefon numaraları ve sosyal güvenlik numaraları dahil olmak üzere bazı verilerinin etkinlikten sonra potansiyel olarak açığa çıktığını söyledi. Öte yandan firma, olayda hiçbir hassas verinin açığa çıkmadığını ve müşterilerin iletişime geçmek için kullanabilecekleri iki e-posta adresi içerdiğini söyledi.

Çalışan deneyimine odaklanmak gelir artışına yol açıyor

0
Salesforce, çalışan deneyimi (EX) ile müşteri deneyimi (CX) arasındaki ilişkiyi ve bunun hızlandırılmış büyüme üzerindeki etkisini gösteren bir çalışmaya imza attı. 12 pazarda 4.100’den fazla C düzeyinde yönetici ve çalışanla anket yapıldı. Ankete göre; ♦ Şirketler, çalışana veya müşteriye öncelik vermek arasında seçim yapmak zorunda olduklarını düşünüyorlar. ♦ Çalışan deneyiminin beş temel unsuru, müşteri deneyimini ve büyümeyi etkiler. ♦ Üst düzey yöneticilerin yüzde 71’i, çalışanlarının işleriyle meşgul olduğunu bildirirken, gerçekte çalışanların yalnızca yüzde 51’i öyle olduğunu söylüyor. Liderlerin yüzde 70’i çalışanlarının mutlu olduğunu bildirirken, çalışanların yalnızca yüzde 44’ü mutlu olduklarını bildiriyor. ♦ Üst düzey yöneticilerin yüzde 74’ü, şirketlerinde hiç kimsenin çalışan deneyimine gerçekten sahip olmadığını söylüyor. ♦ Üst düzey yöneticilerin çoğunluğu (yüzde 73), değişim sağlamak için şirketlerinin çalışan verilerini nasıl kullanacaklarını bilmediklerini söylüyor.

Üniversiteler fidye yazılım saldırılarının odağında

0
Okullar ve üniversiteler benzeri görülmemiş düzeyde fidye yazılımı saldırılarıyla karşı karşıya. Uyarı, yüksek öğrenim ve araştırma kurumlarına ağ ve BT hizmetleri sağlayan kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Jisc’den geliyor. Jisc’in ‘Siber Etki 2022’ raporu, eğitime yönelik artan bir fidye yazılımı saldırıları tehdidi olduğunu gösteriyor. Rapora göre, 2020’den bu yana düzinelerce Birleşik Krallık üniversitesi, koleji ve okulu fidye yazılımı saldırılarına maruz kaldı. Bu da personel ve öğrenciler için aksamalara neden oldu ve kurumlara önemli miktarda paraya mal oldu. Bazı olaylarda Jisc, darbe maliyetlerinin 2 milyon sterlini aştığını söylüyor. Rapor, Mart 2022’de iki üniversitenin ve bir ileri eğitim ve beceri (FES) sağlayıcısının ayrı fidye yazılımı saldırılarından nasıl etkilendiğini ayrıntılarıyla açıklarken, saldırılar gelmeye devam ediyor. Kurumlar belirtilmedi ancak rapor, kötü amaçlı yazılımın daha fazla yayılmasını önlemek ve verileri güvenli bir şekilde kurtarmak ve geri yüklemek için sistemler kapatıldığından her olayın önemli bir etkiye neden olduğunu söylüyor. Jisc’e göre, yüksek öğrenim fidye yazılımlarını ve kötü amaçlı yazılımları en büyük siber güvenlik tehdidi olarak görüyor ve bunu kimlik avı ve sosyal mühendislik izliyor.

Dijital para birimlerindeki kötüye kullanım nasıl tespit edilir?

Avustralya’nın finansal istihbarat ve düzenleyici kurumu Austac, işletmelerin dijital para birimlerinin ve fidye yazılımlarının suç amaçlı kötüye kullanımını tespit etmelerine ve önlemelerine yardımcı olmak için iki finansal suç rehberi yayınladı. Her kılavuz, işletmelerin bir ödemenin bir fidye yazılımı saldırısıyla ilgili olup olmadığını veya birinin kara para aklama, dolandırıcılık veya terör finansmanı gibi suçları işlemek için dijital para birimlerini ve blok zinciri teknolojisini kullanıp kullanmadığını belirlemesine yardımcı olacak pratik öneriler sunuyor. Austrac’ın birisinin terörizmin finansmanı için dijital para birimleri kullanıp kullanmadığını belirlerken, örneğin kitle fonlaması veya çevrimiçi bağış toplama kampanyalarına yönelik işlemlerin ideolojik veya dini olarak motive edilmiş şiddet içeren aşırılık odaklı forumlarla bağlantılı olması veya bir müşteri hesabı, anında özel cüzdanlara aktarılan çok sayıda küçük mevduat alıyor. Ausrac CEO’su Nicole Rose, “Finansal hizmet sağlayıcıların, fidye yazılımı saldırılarında kullanımları da dahil olmak üzere, dijital para birimlerinin suç amaçlı kullanımının belirtilerine karşı dikkatli olmaları gerekiyor” dedi. Avustralya Siber Güvenlik Merkezi’ne göre, 2020-21 mali yılında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 15’lik bir artışla 500 fidye yazılımı saldırısı rapor edildi. Geçtiğimiz günlerde ise IDCare, eski kripto para borsası Alpha’nın 5.000’den fazla müşteri detayının çevrimiçi olarak ifşa edildiğini bildirdi. IDCare’ye göre, bu ayrıntılar arasında 232 Avustralyalı ve 24 Yeni Zelandalı’nın ehliyet, pasaport, yaş kanıtı ve ulusal kimlik kartı resimleri yer alıyor.

Onna Robotics ile derinlerde güçlü ortaklık: ROV üretimi ve su altı hizmetleri

0

🔍 ROV Nedir?

ROV, İngilizce açılımıyla Remotely Operated Vehicle, yani uzaktan kumandalı su altı aracı anlamına gelir. İnsanlı dalışa gerek kalmadan derin denizlerde gözlem, müdahale ve veri toplama işlemlerini gerçekleştiren bu robotlar, deniz altı operasyonlarında güvenli ve verimli çözümler sunar.

ROV’ler, su altı dünyasını keşfetmekten altyapı bakımına, bilimsel araştırmalardan arama-kurtarmaya kadar birçok alanda kritik rol oynar. Onna Robotics olarak, kendi mühendislik ekibimizle geliştirdiğimiz ROV sistemleri ile özgün, dayanıklı ve yüksek teknolojili çözümler üretiyoruz.


⚙️ Onna Robotics ROV Hizmetleri

🌊 1. Su Altında Gözlem ve Keşif

Zorlu deniz koşullarında ve erişilmesi imkansız derinliklerde bile net görüntüler sunan ROV’lerimiz, su altı ortamların keşfi ve haritalandırılması için idealdir. Kıyı alanları, limanlar ve açık deniz platformları için güvenli keşif imkanı sağlar.

🏭 2. Su Altında Endüstriyel İnceleme ve Bakım

Petrol, gaz, enerji ve altyapı sektörlerine özel ROV çözümlerimizle; boru hatları, su altı kabloları, rüzgar türbini temelleri ve platform ayaklarının durumu detaylı şekilde incelenebilir. Lazer ölçüm, HD video ve sonar teknolojisi ile entegre çözümler sunarız.

🔬 3. Su Altında Bilimsel Araştırma

Deniz biyolojisi, ekoloji ve jeoloji gibi alanlarda çalışan araştırmacılar için ROV’lerimiz, örnek toplama modülleri, sıcaklık/salinitet sensörleri ve yüksek çözünürlüklü görüntüleme sistemleri ile donatılmıştır.

🚨 4. Su Altında Arama ve Kurtarma Operasyonları

Afet ve acil durum ekipleriyle entegre çalışan ROV’lerimiz, su altında kaybolan cisim, araç veya kişileri tespit edebilir. Karanlık ve tehlikeli alanlarda hızlı tarama yaparak insan hayatını riske atmadan müdahale sağlar.

🎥 5. Su Altında Eğlence ve Medya Üretimi

Belgesel yapımları, su altı çekimleri ve sanatsal projeler için 4K çözünürlüğe kadar görüntü alabilen ROV sistemleri ile yaratıcı içerik üreticilerinin yanındayız.

🧱 6. Su Altında İnşaat ve Montaj

Su altı yapıların kurulumu, kaynak, kesim ve montaj işlemlerinde özel aparatlar ile donatılmış ROV’lerimiz sayesinde hassas operasyonlar gerçekleştirilebilmektedir.

🛡 7. Askeri ve Güvenlik Uygulamaları

Liman güvenliği, mayın taraması, su altı denetim ve izleme görevlerinde ROV’lerimiz güvenlik güçlerinin hizmetindedir. Anlık görüntüleme, hedef tespiti ve veri aktarımı gibi görevleri yüksek hassasiyetle gerçekleştirir.

🏺 8. Su Altı Arkeolojik Araştırmalar

Tarihi batıklar, liman yapıları ve arkeolojik kalıntıların keşfi ve belgelenmesi için ROV’lerimiz hassas hareket kabiliyeti ve kayıt sistemleri ile bilim insanlarına destek olur.


🚀 ROV Üretimi: Tamamen Yerli, Tamamen Onna Robotics İmzası

Onna Robotics olarak geliştirdiğimiz ROV’ler:

  • Modüler yapıya sahiptir, ihtiyaca göre özelleştirilebilir.
  • Zorlu deniz koşullarına dayanıklıdır.
  • Yüksek çözünürlüklü kamera, sonar, manipülatör kol gibi donanımlarla entegre edilebilir.
  • Operatör dostu kontrol sistemleri ile kolayca kullanılabilir.

📞 Siz de derinleri keşfetmek veya su altı projeleriniz için profesyonel destek almak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.

🔗 Web sitemiz: www.onnarobotics.com

#OnnaRobotics #ROV #SuAltıTeknolojileri #DenizaltıKeşif #Mühendislik #BilimselAraştırma #AramaKurtarma #YapayZeka #RobotikSistemler #SualtıMühendisliği

———————————————————————————————————–

Derinliklerde Uzmanlık: Onna Robotics’in Projeye Özel Su Altı Çözümleri

Su altı teknolojileri, sadece dalış ve keşiften ibaret değil; aynı zamanda gelişmiş mühendislik, hassas yazılım geliştirme ve çevresel adaptasyon gerektiren bir uzmanlık alanıdır. Onna Robotics olarak biz, bu alanda sadece robot üretmekle kalmıyor; her projeye özel çözümler geliştiriyor, donanım, yazılım ve sistem entegrasyonunu kendi bünyemizde gerçekleştiriyoruz.

Türkiye’de ve dünyada artan ihtiyaçlara yanıt verebilecek nitelikte; modüler, güvenilir ve yüksek performanslı su altı sistemleri tasarlıyor ve üretiyoruz. Bu yazıda sizlere gerçekleştirdiğimiz özel projelerden bazı örnekler sunmak istiyoruz.


🎯 Dünya Serbest Dalış Yarışmalarında Onna Robotics İmzası – Kaş, 2024

2024 yılında Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF) ile birlikte Kaş’ta düzenlenen Dünya Serbest Dalış Yarışmaları kapsamında, yarışmaları anlık ve net şekilde izleyebilecek özel bir kamera ve vinç sistemi geliştirdik.

Bu sistem sayesinde:
🔹 Kamera, tekneye sabitlenen özel tasarım vinç sistemiyle suya indirildi,
🔹 Dalış yapan sporcunun hedefe ulaşıp ulaşmadığı canlı olarak izlenebilir hale geldi,
🔹 Görüntüler canlı yayın altyapısına entegre edilerek global ölçekte izlenebilirlik sağlandı.

Bu çözüm, sporcuların performanslarının güvenli biçimde gözlemlenmesini sağladığı gibi, organizasyonun teknolojik gücünü de uluslararası alanda göstermiş oldu.


⚓ Tarihi Batıklar İçin Geliştirilen Sualtı Gözlem ve Veri Toplama Sistemi

Tarihî batıkların korunması ve dalış turizmine kazandırılması amacıyla yürütülen bir projede Onna Robotics olarak kapsamlı bir su altı izleme ve veri aktarım sistemi geliştirdik. Bu özel sistem, deniz altında yer alan batık yapılar hakkında anlık, doğru ve detaylı veri toplanmasına olanak sağladı.

Bu proje kapsamında:
🔸 Deniz akıntısı yönü ve şiddeti, su sıcaklığı gibi çevresel veriler derinlik sensörleri aracılığıyla ölçüldü,
🔸 Batık bölgesinde yüksek çözünürlüklü su altı görüntüleme yapılarak anlık görseller elde edildi,
🔸 Tüm sistem, yüzeyde konumlandırılan güneş enerjili, güç ve bilgisayar sistemine sahip şamandıra ile entegre edildi,
🔸 Elde edilen veriler, Onna Robotics tarafından geliştirilen web tabanlı platform üzerinden gerçek zamanlı olarak takip edilebilir hale getirildi.

Bu çözüm sayesinde, dalış planlamaları, bilimsel çalışmalar ve koruma stratejileri için kesintisiz ve güvenilir veri akışı sağlandı. Aynı zamanda çevresel değişikliklere karşı batıkların durumu da anlık olarak izlenebilir oldu.


🌊 Derin Deniz Araştırmaları İçin Geliştirilen Kamera ve Aydınlatma Sistemi

Derin denizlerde bilimsel araştırmaların sürdürülebilir ve güvenli bir şekilde yürütülebilmesi amacıyla, özel bir proje kapsamında 2000 metre derinliğe dayanıklı kamera ve ışık sistemleri geliştirdik.

Bu sistem sayesinde:
🔹 Okyanus ve deniz tabanındaki biyolojik çeşitlilik, jeolojik yapı ve çevresel faktörler kayıt altına alınabiliyor,
🔹 Araştırmacılar, daha önce erişilemeyen derinliklerde yüksek çözünürlüklü görüntüleme ve veri toplama imkânına kavuşuyor,
🔹 Sistem, yüksek basınç ve düşük sıcaklık gibi zorlu koşullara karşı dayanıklı olacak şekilde özel mühendislik çalışmalarıyla tasarlandı.

Ürettiğimiz bu sistem, bilimsel keşiflerin önünü açarken, ülkemizin denizcilik ve araştırma kapasitesine de önemli bir katkı sunmaktadır.


📸 Sualtı Fotokapan ile Tür Belirleme ve Ekolojik Gözlem Sistemi

Su altı ekosistemlerini daha yakından anlayabilmek ve biyolojik çeşitliliği bilimsel olarak incelemek amacıyla geliştirdiğimiz sualtı fotokapan sistemi, çevre ve deniz bilimleri alanında çalışan araştırmacılar için devrim niteliğinde bir araç haline geldi.

Bu projede:
🔹 Sualtına yerleştirilen özel tasarım fotokapan, bölgeden geçen canlıları algılayarak anında görüntü kaydı alır,
🔹 Sistem, üzerinde çalışan gömülü bilgisayar ve gelişmiş görsel işleme algoritmaları ile canlıyı tanımlar,
🔹 Makine öğrenme destekli tür sınıflandırma sistemi sayesinde canlı türü belirlenir ve
🔹 Görselden alınan metriklerle canlının tahmini boyutu ve yaşı hesaplanır,
🔹 Tüm veriler, Onna Robotics tarafından geliştirilen web tabanlı izleme portalında anlık olarak yayınlanır.

Bu sistem, deniz biyolojisi, tür dağılımı analizi ve habitat sağlığı gözlemleri açısından büyük bir bilgi kaynağı oluştururken, aynı zamanda insansız, kesintisiz ve güvenli veri toplama imkânı sunmaktadır.


🛠️ Tasarım, Donanım ve Yazılım: Hepsi Tek Çatıda

Onna Robotics olarak, her projede yalnızca donanım sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda:
🔧 Tasarım sürecinden,
💻 Elektronik devre ve sensör entegrasyonuna,
🧠 Gömülü yazılım ve kontrol ara yüzlerinden,
🌐 Web tabanlı veri sunum platformlarına kadar tüm süreci kendi mühendis kadromuzla yürütüyoruz.

Bugün Türkiye’de, su altı alanında bu kadar kapsamlı ve entegre çözüm sunabilen tek firma olmaktan gurur duyuyoruz.


📞 Projeye Özel Su Altı Çözümleri İçin Bize Ulaşın

Siz de su altı projeleriniz için dalgıç, özel sistemler, robotlar veya teknolojik çözümler arıyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.🔗 Web sitemiz: www.onnarobotics.com
📩 E-posta: [email protected]

BinBin, Micromobility Europe’un ana sponsoru oldu

0
Mikromobilite alanında teknoloji üreten, çevreci ve pratik ulaşım çözümleri sunan teknoloji şirketi BinBin, dünyanın en büyük mikromobilite konferanslarından biri olan Micromobility Europe 2022’nin (Mikromobilite Avrupa) ana sponsoru oldu. BinBin, 1-2 Haziran tarihleri arasında Amsterdam’da düzenlenecek konferansta mikromobilite alanındaki vizyonunu global ekosistemin oyuncularıyla paylaşacak. Büyüyen şehirlerde kentsel hareketliliği dönüştürmenin ve sürdürülebilir bir ulaşım ekosistemi yaratmanın yöntemlerinin konuşulacağı konferans, mikromobilite alanında dünyanın önde gelen şirketlerini aynı çatı altında buluşturuyor. 2019’dan bu yana global çapta düzenlenen konferansın ana sponsorlarından biri olan BinBin, mikromobilite alanındaki vizyonunu ve akıllı şehir teknolojilerini katılımcılarla paylaşacak.

Micromobility Europe 2022, 1-2 Haziran tarihleri arasında Amsterdam’da

BinBin CEO’su Kadir Abdik, mikromobilite dünyasını şekillendiren şirketlerin katılacağı Micromobility Europe 2022’nin bir parçası olmaktan mutluluk duyduklarını belirterek; “Kurulduğumuz 2019 yılından bu yana ülkemizin mikromobilite alanındaki dönüşüm yolculuğunun içindeyiz. Kısa mesafeli yolculuklarda bir ulaşım platformu haline dönüşmek vizyonuyla, 1,5 milyondan fazla kullanıcımıza en iyi, en sürdürülebilir ve en çevreci mikromobilite ulaşım çözümlerini sunmak için çalışıyoruz. Konferansta da mikromobilite alanındaki vizyonumuzu global ekosistemin oyuncularıyla paylaşacağız. Ülkemizi, dünyanın en büyük mikromobilite konferansında da en iyi şekilde temsil edeceğiz” dedi.

Dijital dönüşümün benimsenme hızı artıyor

0
bluQube tarafından yapılan bir ankete göre , dijital dönüşüm teknolojilerinin benimsenmesi hızlanıyor. bluQube CEO’su Simon Kearsley, “Robotik veya Nesnelerin İnterneti gibi sözde ‘gelecek’ teknolojileri, büyümek ve peşinden gelenlerin arasından sıyrılmak isteyen işletmeler için ana akıma sağlam bir şekilde girdi” diyor. İş dünyasının liderlerinin neredeyse dörtte üçü (yüzde 72), kuruluşlarının mobil teknolojiyi benimsediğini bildiriyor. Eşit bir yüzde, operasyonları için bulutu kullandıklarını söylüyor. Yerleşik teknolojiler olarak, özellikle şaşırtıcı değil. İşletmelerin neredeyse yarısı (yüzde 48) tarafından benimsenen IoT, yalnızca mobil ve bulutun gerisinde kaldı. Listenin daha aşağısında, ancak yine de dikkate değer bir benimseme görülüyor; yapay zeka ve makine öğrenimi. Liderlerin yaklaşık üçte biri (yüzde 30) bu teknolojileri kullandığını bildiriyor. Artırılmış gerçeklik de etkileyici bir şekilde benimseniyor ve beşte birinden fazlası (yüzde 21) artık operasyonları için kullanıyor. Büyüyen ancak henüz yaygın olarak benimsenmeyen yeni teknolojiler arasında şunlar yer alıyor: dijital ikizler (yüzde 18,7), robotik (yüzde 12,7) ve birlikte çalışabilir sistemler (yüzde 12,7).

Robotik ile Endüstri 4.0 ilişkisi nasıl ilerleyecek?

0
Yeni robot teknolojisi, dördüncü sanayi devriminin veya Endüstri 4.0’ın başlamasının arkasındaki en önemli itici güçlerden biriydi. Artık endüstriyel IoT cihazları ve AI algoritmaları gibi yeni bilgisayar teknolojisinin endüstri üzerinde daha büyük bir etkisi var. Bu teknolojilerin ticari robotların ağır sanayide nasıl kullanıldığı üzerinde de büyük bir etkisi olacak gibi görünüyor. IIoT sensörleri ile makine sahiplerinin, ekipmanın operasyonel performansını internet üzerinden gerçek zamanlı olarak izlemesi mümkün. Modern endüstriyel IoT sensörleri, sıcaklık, ses, titreşim, basınç ve yağlama dahil olmak üzere çok çeşitli parametreleri izleyebilir. Bu bilgiler, makine operatörlerinin makine performansını optimize etmelerine veya olası arızalara daha etkin bir şekilde yanıt vermelerine yardımcı olabilir. Bir makinenin parametreleri önceden belirlenmiş bir güvenli çalışma aralığından çıkarsa, IoT izleme sistemi ayrıca site teknisyenlerini otomatik olarak uyararak hasarı veya makine arızasını önlemek için hızlı hareket etmelerini sağlar. Akıllı operasyonel izleme teknolojisine güç veren IoT sensörleri, endüstriyel ortamlar için özel olarak inşa edilmiştir ve tipik olarak bilgisayarlı bakım yönetim sistemleri gibi mevcut endüstriyel sistemlerle entegre olacak şekilde tasarlanmıştır. Endüstriyel IoT ve yapay zekanın yükselişinin robotik üzerinde büyük bir etkisi olması muhtemeö. Endüstri 4.0 teknolojisi, yeni bakım stratejilerine, daha otonom robotlara ve yeni işbirlikçi robotik teknolojilerine olanak tanıyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde, endüstriyel robotlar ve Endüstri 4.0 teknolojisi, fabrikaların dönüştürülmesine yardımcı olabilir – makine denetimini düzene sokabilir ve daha önce insan işçiler tarafından yapılması gereken görevleri otomatikleştirebilir

Pil maliyetlerindeki artış, elektrikli araçları durduramıyor

0
Lityum iyon pil hücrelerinin ortalama maliyeti, 2021 yılında kilowattsaat başına 105 dolar iken bu yılın ilk çeyreğinde 160 dolara yükseldi. Özellikle tedarik zincirinde yaşanan kesintiler, maliyetlerin artmasına neden oldu. Çin’de en çok satan elektrikli otomobil olan Hongguang Mini gibi daha küçük bir araç için daha yüksek pil maliyetleri, etiket fiyatının yüzde 30’una eşit olan yaklaşık 1.500 dolar oldu. Uzmanlar, çevresel kaygıların da değişken ekonomiye rağmen daha fazla alıcıyı elektrikli araçları seçmeye zorladığını belirtti. Tesla’dan Hongguang Mini’yi yapan SAIC-GM-Wuling’e kadar üreticiler, elektrikli otomobiller için çift haneli fiyat artışlarıyla tüketicilere daha yüksek maliyetler yükledi. Slovak elektrikli araç pil üreticisi InoBat’ın başkanı Andy Palmer, pil endüstrisindeki marjların zaten çok ince olduğunu, bu nedenle “artan maliyetlerin otomobil üreticilerine yansıtılması gerektiğini” söyledi. Mercedes-Benz gibi araç üreticileri ise hammadde fiyatları yükselmeye devam ederse, büyük olasılıkla artışlarını müşterilere kaydıracak. Baş Teknoloji Sorumlusu Markus Schaefer: “Marjları korumamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. EV-volumes tahminlerine göre, ilk çeyrekte küresel elektrikli araç satışları yaklaşık yüzde 120 arttı. Çinli Nio, Xpeng ve Li Auto, Mart ayında rekor elektrikli araç satışları gerçekleştirdi. Tesla, ilk çeyrekte rekor 310.000 araç teslim etti. Pil maliyetlerindeki bu artış, teknolojideki gelişmelerin ve artan üretimin maliyetleri art arda otuz yıl boyunca aşağı çektiği uzun vadeli trendde bir kırılma noktası olabilir.

Kripto endüstrisi AB politikaları için çabalıyor

40’tan fazla kripto iş lideri, Avrupa Birliği’nden kripto şirketlerinin işlem ayrıntılarını açıklamalarını ve hızla büyüyen merkezi olmayan finans platformlarını engelleme girişimlerini sonlandırmalarını istedi. Avrupa Birliği, dünyanın dört bir yanındaki ülkeler ve yargı bölgeleri gibi, serbest dolaşan kripto sektörünü normal hale getirmek için çalışıyor. AB 2.1 trilyon dolarlık sektör için bir dizi kural geliştirmekte ve bu konuda ABD’nin önünde. AB milletvekilleri Mart 2022’de Bitcoin ve diğer kripto para birimlerini izlemek için yeni önlemleri desteklemek için oy kullandı. Bu oylamaya yanıt olarak 46 Avrupalı kripto endüstrisi lideri ve kuruluşu mektuplarında, tekliflerin işlem ayrıntılarının ve cüzdan adreslerinin kamuya açıklanmasına yol açarak “her dijital varlık sahibini riske atacağını” söyledi.

Volvo Cars Tech Fund, StoreDot’a yatırım yaptı!

0
Volvo Cars’ın risk sermayesi kolu Volvo Cars Tech Fund, StoreDot’a yatırım yaptı. Bir İsrail şirketi olan StoreDot, elektrikli otomobiller için, çok hızlı şarj edilebilen pil teknolojileri geliştiriyor.  Şirketin verilerine göre bu teknoloji, otomobillere sadece beş dakikalık şarj ile 160 km elektrikli kullanım menzili sunacak. 2030 yılı itibariyle sadece elektrikli otomobiller üreten bir şirket olmayı hedefleyen Volvo Cars, yaptığı bu yatırımla StoreDot ile yakın iş birliği yapacak ve bu heyecan verici yeni pil teknolojileri üzerinde çalışacak. StoreDot ise Volvo Cars ile birlikte çalışarak teknolojisinin pazara giriş süresini hızlandırmayı amaçlıyor. Şirket, 2024 yılına kadar seri üretime geçmeyi hedefliyor. 

Volvo Cars, StoreDot’a yatırım yapan ilk premium otomobil üreticisi oldu

Her iki şirket arasındaki iş birliği, esas olarak Volvo Cars’ın İsveç’in lider pil üreticisi Northvolt ile geçen yıl kurduğu pil teknolojisi ortak girişimi içinde gerçekleşecek. Volvo Cars, StoreDot’a yaptığı bu yatırımla, iş birliğinden doğan her türlü teknolojiye erişimi güvence altına aldı. Volvo Cars Tech Fund başkanı Alexander Petrofski konu hakkında şu ifadeleri kullandı; Sektörümüzdeki en hızlı dönüştürücü olmayı hedefliyoruz. Tech Fund, geleceğin teknoloji liderleriyle ortaklıklar kurarak çok önemli bir rol üstleniyor. StoreDot’a yatırım yaptık çünkü, hem elektrifikasyon ve karbonsuz mobiliteye olan bağlılığımız hem de bu alanla ilgili düşüncelerimiz karşılıklı olarak çok iyi örtüşüyor. Bu işbirliğinin her iki taraf adına başarıyla ilerlemesi ve çığır açan bu teknolojinin pazara sunulması için çalışmaktan heyecan duyuyoruz. StoreDot’un çığır açan pil geliştirme teknolojisi, benzersiz bir silikon-dominant anot teknolojisi ve ilgili yazılım entegrasyonu üzerine kurulmuş. Pillerin çok hızlı şarj edilmesini sağlayan bu teknoloji, Volvo Cars’ın daha uzun menzilli, daha hızlı şarj edilen ve daha düşük maliyetli elektrikli otomobiller geliştirme tutkusuyla örtüşüyor. Volvo Cars, tamamen elektrifikasyonu taahhüt eden ilk otomobil üreticisiydi ve 2030 yılı itibariyle sadece tam elektrikli otomobiller satmayı hedefliyor. Daha şimdiden, 2025 yılı küresel satış hacminin yarısının tam elektrikli otomobillerden oluşması planlanıyor.

Endüstriyel kontrol sistemlerine saldırı için yeni deneme

0
ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı’na (CISA) göre bilgisayar korsanları, bir dizi endüstriyel kontrol sistemi (ICS) ve denetleyici kontrol ve veri toplama (SCADA) cihazına tam sistem erişimi elde etmek için özel araçlar geliştirdi. Uyarı, ABD Enerji Bakanlığı (DOE), CISA, NSA ve FBI tarafından yayınlanan ve tüm kritik altyapı operatörlerini ICS/SCADA cihazlarının ve ağlarının güvenliğini derhal güçlendirmeye çağıran ortak bir siber güvenlik danışmanlığından geldi. Özel yapım araçlar, Schneider Electric ve OMRON Sysmac NEX’in programlanabilir mantık denetleyicileri (PLC’ler) ile Açık Platform İletişimleri Birleşik Mimarisi (OPC UA) sunucuları için geliştirilmiştir. CISA, araçların hedeflenen cihazlara karşı “yüksek düzeyde otomatikleştirilmiş istismarlara” izin verdiğini söylüyor. Araçları inceleyen ICS güvenlik firması Dragos, Stuxnet, Havex, BlackEnergy, Crashoverride ve Trisis’ten sonra ICS’ye özgü bilinen yedinci kötü amaçlı yazılım olan Pipedream adını veriyor. Kötü amaçlı yazılımı Chevronite adını verdiği gelişmiş bir kalıcı tehdit (APT) aktörüne bağlıyor. Dragos, “Pipedream, bir düşmanın hedeflere ve çevreye bağlı olarak aksama, bozulma ve hatta muhtemelen yıkıma neden olmak için kullanabileceği modüler bir ICS saldırı çerçevesidir” diye açıklıyor.

Teslimatlar toplam nakliye bedelinin yüzde 40’ını oluşturuyor

Kentsel lojistik alanında, otonom robotlar iddialı yolculuğuna devam ediyor. COVID-19 krizi çevrimiçi satışları artırdı ve teslimattaki araç sayısını artırdı. “Hepsini istiyorum ve şimdi istiyorum” davranışımız, şehir sokaklarındaki tıkanıklığı, hava kalitesini, gürültü kirliliğini, kamu arazilerinin kullanımını kötüleştirdi ve kaldırımların bozulmasını hızlandırdı. Tabii ki perakende şirketleri de bu zorluklara yenilikçi çözümler bulmakla ilgileniyor. Çünkü son teslimat toplam nakliye maliyetlerinin yüzde 40’ını oluşturuyor. Küresel e-ticaret satışlarının geçen yıl 26.7 trilyon dolara  yükselmesi ve son teslimata yönelik küresel harcamaların 2027 yılına kadar 62.7 milyar dolara ulaşmasıyla, yeni ilerlemeler için fırsatlar olgunlaşmış durumda. Barselona’da, Katalonya Politeknik Üniversitesi (UPC) yakın zamanda Katalonya’da tasarlanan, üretilen ve pilot uygulaması yapılan Otonom Dağıtım Cihazını (ADD) test etti. Altı tekerlekli araç 100 kg’a kadar yük taşıyabilir ve 80 km’lik bir menzile veya yaklaşık beş saatlik sürüş süresine sahip. ADD, LIDAR sensörleri ve robotun taşıdığı kargoyla iletişim halinde kalmasını sağlayan bir iletişim sistemi ile donatılmıştır. Bu nedenle, yerel bir restorandan bir pizza sipariş edecek olsaydınız, ADD, aç alıcıya siparişi onaylaması için bir bildirim ile birlikte araca ve lezzetli içeriğine erişmek için kullanılabilecek bir kod gönderir. ADD’nin test çalıştırmaları başarılı oldu. Araç, A’dan B’ye sorunsuz bir şekilde gidebildiğini kanıtladı ve 20 cm’ye kadar olan kaldırımlarda oldukça rahat bir şekilde gezinebilir ve potansiyel tehlikelerden ve engellerden kaçınırken kendi rotasını değiştirebilir.