Kuveyt Türk ile gücünü birleştiren Architecht büyüme hedefini açıkladı

0
Bankacılık ve finans sektörü son yıllarda önemli değişimler yaşıyor. Sayısı hızla artan katılım finans kuruluşları ve yatırım bankalarına ek olarak dijital bankalar da Türkiye’de tüketiciye hizmet vermeye yakında başlayacak. Türkiye’nin öncü katılım finans kuruluşu Kuveyt Türk’ün yüzde 100 iştiraki olarak finans sektörü için inovatif teknoloji ürünleri geliştiren Architecht, Kuveyt Türk’ün Bilgi Teknolojileri Grubu ile güçlerini birleştirerek yeni dönemde finansal teknoloji sektöründe daha güçlü bir marka haline geliyor. Birleşme sonrasında çalışan sayısını 600’e yükselten Architecht, Türkiye’de ve dünyada hızlı büyüyen bankacılık sektörünün yazılım ihtiyaçlarına anahtar teslim çözümler sunarak yerli mühendislerle geleceğin finansal teknolojilerini tasarlıyor.  Türkiye ve yurt dışındaki birçok bankanın uçtan uca finansal teknoloji ihtiyaçlarını karşılayan, yenilikçi insan kaynakları uygulamalarıyla son üç yıldır Türkiye’nin en iyi işverenleri arasında yer alan Architecht, 2023 yılını, genişleyen ekibiyle ve büyüyen hedeflerle karşılamaya hazırlanıyor. Katılım bankacılığı yazılımlarında sektör lideri olarak faaliyetlerini yürüten Architecht, Türkiye’nin ilk dijital katılım bankalarının teknoloji tedarikçisi de oldu. 

Teknoloji ihracatıyla büyümeye devam ediyoruz

30 Kasım’da İstanbul Levent’te düzenlenen basın toplantısında konuşan Architecht Genel Müdürü Ökkeş Emin Balçiçek, Türkiye’de ve dünyada yatırım bankacılığı, katılım finans ve dijital bankacılıkta yaşanan açılımların pazar potansiyelini yükselttiğini vurguladı. Asya, Avrupa ve MENA bölgesine teknoloji ihraç etme başarısı gösterdiklerinin altını çizen Genel Müdür Balçiçek, “Türkiye’nin en büyük katılım finans kuruluşu Kuveyt Türk’ün iştiraki olarak 2015 yılında 13 kişiyle başladığımız yolculukta, gelişen katılım finans sektörüyle birlikte büyüdük. Bugün 600 kişilik ekibimizle katılım finans sektörünün en büyük teknolojik çözüm ortağı olduk. Almanya, Mısır ve Körfez ülkelerine teknoloji ihracatı gerçekleştirerek markamızı dünya ile buluşturduk. Hızlı gelişen ihtiyaçların her zaman bir adım önünde olmaya çalışarak hayatımıza yeni girecek olan dijital bankaların da çözüm ortağı oluyoruz. BDDK’dan kuruluş izni alan Türkiye’nin ilk dijital finans kuruluşunun yazılımında Architecht imzası var. Bankacılık sektöründe hacmini hızla artıran katılım, yatırım ve dijital bankacılık sektörünün en büyük teknoloji tedarikçisi olma hedefiyle çıktığımız bu yolda Kuveyt Türk’ün Bilgi Teknolojileri Grubu ile Architecht çatısı altında güçlerimizi birleştirdik. Ülkemizin yetiştirdiği mühendislerle uluslararası başarı gösteren bir yazılım şirketi olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Oldukça verimli ve hareketli geçen 2022 yılında 200 milyon TL ciroya ulaşırken, büyüyen ailemizin desteği ve sektörün artan potansiyeliyle 2023 yılında ciromuzu yüzde 400 artırarak yaklaşık 1 milyar TL’ye yükseltmeyi hedefliyoruz” dedi.  Merkezimize çalışanlarımızı koyduk, yeni başarılar için birleştik ‘Birlikte Daha Güçlüyüz’ mottosuyla Kuveyt Türk’ün Bilgi Teknolojileri Grubu ile güçlerini birleştiklerini kaydeden Architecht İK, Yönetişim ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Şule Hatun Avşaroğlu ise “İnsan odaklı süreçlerimiz, yenilikçi insan kaynağı politikalarımız ve uzun yıllar emek harcayarak oluşturduğumuz aile ve dayanışma kültürümüz hedeflerimize ulaşmamızdaki en önemli itici güç olacak. Birleşmeyle 600’e ulaşan ailemizi 2023 yılı için belirlediğimiz hedefler çerçevesinde 700’ün üzerine çıkaracağız. Kurulduğu günden bu yana ülkemizin yeteneklerinin kıymetini bilen Architecht, çalışanlarına verdiği ‘gerçek’ değerlerle son 3 yıldır Türkiye’nin en iyi iş verenleri arasında yer alıyor. Yeni dönemde de önce insan önce çalışan anlayışımızla, yeteneklerin tercih ettiği kurumlar arasında ilk sıralarda olmayı hedefliyoruz” diye konuştu.  

Amazon, QuickSight sayesinde işletmeleri masraftan kurtaracak!

0
Amazon’un bulut depolama ve yazılım alanları ile ilgilenen yan kuruluşu Amazon Web Services, önemli bir yeniliğe imza attı. Bahsi geçen yenilik analist olmanıza gerek kalmaksızın iş dünyasındaki sonuçları tahmin edebilmenizi amaçlıyor. Bu sayede görülemeyen gelecekteki değişen iş koşullarını görebilmek kolaylaşacak!

Amazon Web Services ve QuickSight nedir?

Amazon Web Services, iş için yapay zeka hizmeti QuickSight’ı 2015 yılında müşterilerine sundu. Bu hizmet, kullanıcıların teknik bir beceriye ihtiyaç duyulmadan tablo ve raporların görselleştirilmesine olanak sağlıyor. Kısa adıyla AWS, 2020 yılında ise QuickSight Q aracılığıyla “basit dil sorguları” özelliğini ekledi.
amazon web services quickslide q
Eklenen “doğal dil sorguları” özelliği ile birlikte sistem ile basit seviyede iletişim kurulabiliyor. Örneğin arama çubuğuna yazdığınız “seviyelere göre bu ayın satışlarını listele” gibi isteklerinizi yerine getirebiliyor. Amazon CEO’su Adam Selipsky, AWS re:Invent 2022 etkinliği için sahnedeydi. 2 Aralık Cuma gününe kadar sürecek olan bu etkinlikte önemli yeniliklerden bahsedildi. Bu yeniliklerden birisi de QuickSight Q ile makine öğrenimine dayalı tahmin yürütme özelliği. Dolayısıyla daha öncesinde basit dil komutlarına cevap verebilen sistem, artık kendi başına tahminler de yürütebilecek.

Analiz süreci nasıl işliyor?

Aslında burada kullanıcıların tek yapması gereken şey, arama çubuğuna “tahmin” veya “bana bir tahmin göster” yazmak ve ardından satış rakamları, gelir yada gider gibi üç adet bilgi girmek. QuickSight Q, verilen bu bilgiler eşliğine en uygun analiz talosunu müşteriye sunuyor. Bu tabloların yapılması için herhangi bir grafik yada görselliştirme bilgisine sahip olmanız gerekmiyor. Buna ek olarak kullanıcılar belirli bir zaman dilimindeki satış rakamlarını da görebilir. Ayrıca görmek istemediği bazı verileri filtreleyebilir. QuickSight Q’ya eklenen en önemli özelliklerden birisi de sistemin artık artık “neden” sorusunu destekliyor olması. Bu yenilik sayesinde tablo analizi yapmayı bilmeyen birisi de hangi faktörlerin ne sonuçlara yol açtığı anlayabilecek. Örneğin bir ürünün satış rakamları düştü ve nedenini merak ediyorsunuz, tek yapmanız gereken sisteme “neden” sorusunu sormak ve ardından sistemin analizini dinlemek. Hem tahmin özelliği hem de “neden” sorusu sorma özelliği bu gün itibariyle kullanıma sunuldu. Peki siz Amazon’un QuickSight Q’ya eklenen bu iki yenilik hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce iş dünyasında fark yaratacak mı? Düşüncelerinizi yorumlar kısmında bizlerle paylaşmayı unutmayın!

AWS, 4. Nesil Ölçeklenebilir Intel Xeon işlemcilere geçti

Bulut teknolojileri söz konusu olduğunda ilk akla gelen servis sağlayıcılardan birisi olan Amazon Web Services (AWS),  Sapphire Rapids kod adına sahip olan 4. Nesil Intel Xeon Ölçeklenebilir işlemciler tarafından desteklenen Amazon EC2 R7iz bulut sunucularının özel önizlemesini duyurdu. Turbo frekans ile tüm çekirdeklerde 3.9 GHz seviyesine çıkabilen R7iz bulut sunucular, EC2 bulut sunucular ile kıyaslandığında yaklaşık yüzde 20 daha yüksek performans sunuyor. 4. nesil ölçeklenebilir Intel Xeon işlemcilerle AW Nitro sisteminin bir araya getirilmesi maliyet, performans ve güvenlik denkleminde en iyi sonuçları sunuyor.

Amazon EC2 R7iz sunucular neler sunuyor?

Kullanıcıların ihtiyaçları oldukça farklı olabildiği için 128 adede kadar vCPU ve 1024 GB’a kadar bellek ile R7iz bulut sunucuları ihtiyacınıza göre yapılandırmanız mümkün. Bu karşılaştırılabilir yüksek frekanslı bulut sunucularına göre 2,6 kata kadar daha fazla vCPU ve bellek anlamına geliyor. DDR5 bellek kullanan ilk x86 tabanlı EC2 bulut sunucuları olan R7iz, karşılaştırılabilir yüksek frekanslı bulut sunucularından 2,4 kata kadar daha yüksek bellek bant genişliği sağlıyor. Veri merkezlerinin müşteri talepleri ayar uydurmak ve aynı zamanda da maliyetleri iyileştirmek istediğini belirten Intel Xeon Ürünleri Kurumsal Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Lisa Spelman, “AWS, en zorlu iş yüklerini desteklemek için 4. Nesil Intel Xeon’un hızlandırılmış performansından ve güvenliğinden yararlanan yeni bulut sunucuları sunuyor.” dedi.

Türkiye girişimci buluşması sona erdi

0
T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Girişimci İşadamları Vakfı (GİV) tarafından, TÜGVA işbirliği, KOSGEB desteği ile gerçekleştirilen TÜRKİYE GİRİŞİMCİ BULUŞMASI sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın video mesajla katıldığı etkinlikte birbirinden değerli isimler birçok farklı başlıkta girişimciliği masaya yatırdı. 9. GİV Girişimcilik Ödülleri ise 26 Kasım akşamı gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu. 10 kategoride 14 ödül dağıtılırken, Proje Fikir Ödülleri ve İş Planı Ödülleri kapsamında girişimci gençlere toplam 400 bin TL değerinde ödül verildi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın mesaj göndererek etkinliğe katılanlara sevgi ve selamlarını ilettiği organizasyonun kapanış konuşmalarını Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı İbrahim Yumaklı, Girişimci İşadamları Vakfı Başkanı Mehmet Koç ve Girişimci İşadamları İcra Kurulu Üyesi Kadir Gurbetçi gerçekleştirdi. Ödül alan ve buluşmaya katılan herkese teşekkürlerini ileten Koç, gelecek yıl planlanan etkinlikte gerek ödül miktarlarını gerekse katılımcı sayısını artıracaklarını açıkladı. Ülkemizin katılım yatırım bankası kuracağını ve kurulan banka ile girişimcilerin destekleneceğini belirten Koç, böylece girişimlerin yurtdışına gitmeyerek ülkemize katkı sağlayacağını söyledi. Bakan Yardımcısı Yumaklı ise girişimin ülkemiz için önemine değinerek son yıllarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde gelişen teknolojiyle daha ileri gideceğimizi, Türkiye yüzyılına yakışacak projeleri gerçekleştireceğimizi açıkladı. Türkiye Girişimci Buluşması ve 9. GİV Girişimcilik Ödülleri 25-26 Kasım tarihlerinde İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. “Fikirden Girişime” sloganıyla hayata geçirilen buluşmada paneller, B2B görüşmeler gerçekleştirilirken, iş ve sanayi dünyasından temsilciler, akademisyenler, kamu kurum yetkilileri girişimcilerle bir araya geldi. 2 gün boyunca süren panellerde girişimcilik farklı başlıklarda masaya yatırıldı Moderatörlüğünü Bengü Türk TV Teknoloji ve Gelecek Programı Yapımcısı ve Moderatörü Şenol Vatansever’in yaptığı ilk panelde Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi, Multiversera Teknoloji Yatırımları YKÜ Avukat Sefa Karcıoğlu ve Blokzincir ve Kripto Varlık Derneği Başkanı Avukat Oğuz Evren Kılıç, “Metaverse’te İş ve Girişimcilik Fırsatları”nı ele aldı. “Finansal Teknolojileri Alanında Gelecek Trendleri” başlıklı ikinci panelde ise Ziraat Katılım Dijital Bankacılık ve Kanal Yönetimi Başkanı Sinan Kadıoğlu, Macellan İleri Teknoloji CEO’su Göktürk Yetim ve Fonangels Finansal Teknolojiler Yöneticisi Ömer Yurttaş, moderatör Site Lojistik Kurucusu Erdal Kılıç’ın sorularını yanıtladı. Türkiye girişimci buluşması sona erdi Birinci günün son oturumunda Kadir Gurbetçi moderatörlüğünde, E-Mobilite Derneği Başkanı ve Full Charger YKB Osman Ataman, MÜSİAD Enerji Ve Çevre Sektör Kurulu Başkanı Altuğ Karataş ve Armelsan Yönetim Kurulu Başkanı Yetkin Karakaş “Enerji Kaynakları, Kullanım Modelleri ve İklim Etkisi” ile görüşlerini paylaştı. Buluşmanın ikinci günü “Girişimcilik Sohbetleri” başlıklı panel ile başladı. Egirişim Kurucusu Hilmi Öğütcü moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Titra Teknoloji Kurucu Ortağı M. Selman Dönmez ve Çınar Bez Çanta Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Zorlu girişimciler yol gösterecek önemli konulara değindi. SSB Kalite Test Ve Sertifikasyon Daire Başkanı Bilal Aktaş, Saha İstanbul Kümelenmesi Genel Sekreteri İlhami Keleş, Ssteak Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Emre, SSB Hareket Destek Grup Başkanı Yüksel Ünal ve Ecemtag Kontrol Teknolojileri Genel Müdürü Yasin Yılmaz “Savunma Sanayi Alanında Türkiye’nin Lider Rolü ve Girişimcilik Ekosistemi”ni ele aldı. Baharsun Enerji Tarım Hayvancılık A.Ş Genel Müdürü Fahrettin Aksakal’ın sorularını yönelttiği günün üçüncü panelinde Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı İbrahim Yumaklı, Engin Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Seyda Ertuğ ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Gökhan Özertan “Gıda Güvenliği ve Katma Değerli Tarım Uygulamaları”nı masaya yatırdı. Fonangels Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Kuş, Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu ve Ziraat Katılım Perakende Bankacılık Grup Başkanı Mustafa Kürşad Çetin, Entertech İstanbul Teknokent Genel Müdürü Muhammet Kasapoğlu moderatörlüğünde “Girişimcilere Teşvik, Fon Ve Desteklere Erişim Araçları” hakkında görüşlerini paylaştı. MÜSİAD Kurucu Başkanı ve İBF Başkanı Erol Yarar ise “Girişimcilik Yol Haritası ve STK’lar” başlıklı konuşmasında girişimciler için önemli bilgiler paylaşırken, sivil toplum kuruluşlarının girişimcilik konusuna yaklaşımlarına ve desteklerine dikkat çekti.

Genç girişimcilere toplam 400 bin TL ödül dağıtıldı

Bu yıl 9’uncusu gerçekleştirilen GİV Girişimcilik Ödülleri’nde 10 kategoride 14 ödül sahibini buldu. Proje Fikir Ödülleri kategorisinde 14-13 İnovatif Tarım Sistemi projesi ile Ömer Şalcı birincilik ödülüne layık görüldü. Kategoride ikincilik ödülünü HEYSEM – Noninvaziv Yöntem ile Hemoglobin, Nabız, Saturasyon ve Methemoglobin Değerleri Ölçüm Cihazı projesi ile Şule Söylemezoğlu, üçüncülük ödülünü ise Desing AI projesi ile Buğrahan Zeki Kadak aldı. Birinci Ömer Şalcı’ya 150 bin TL değerindeki ödülünü Girişimci İşadamları Vakfı Başkanı Mehmet Koç ve Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı İbrahim Yumaklı, Şule Söylemezoğlu’na 100 bin TL değerindeki ödülünü MÜSİAD Kurucu Başkanı Erol Yarar ve Buğrahan Zeki Kadak’ın 50 bin TL değerindeki ödülünü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt takdim etti. İş Planı Ödülleri’nde Fire Stopper projesi ile Büşra Atkesen birinci, Mesafeleri Ortadan Kaldıracak Taşınabilen Akıllı Diyaliz Cihazı projesi ile Erdi Buluş ve Gülseren Sakarya Buluş ikinci, Balancing Systems projesi ile Ali Kemal Bayram üçüncü oldu. 3 girişimciye toplam 100 bin TL değerinde ödül verildi.  Gecede Kurumsal Girişimcilik Ödülü’ne DBE Holding Genel Müdürü Efrahim Türkmen, Yeni Girişimcilik Ödülü’ne ETİAS Teknoloji YKB Fatih Akgün, Üniversite Girişimcilik Kulüp Ödülü’ne Doğuş Üniversitesi DOU Teknoloji Takımı Lideri Mertcan Yüksel ve ekibi layık görüldü. Prof. Dr. Cevahir Uzkurt Kamu Yöneticisi Ödülü, Prof Dr. Çetin Kaya Koç Akademisyen Ödülü, Girişim Kitle Fonlama Platformu’ndan Yavuz Kuş, Esat Deniz, İlhan Kahriman, İsmail Günay ve Oğuz Keleş Dijital Ekonomi Ödülü, Şenol Vatansever Basın, Yayın ve Medya Ödülü, Metrobil Teknoloji Genel Müdürü Mehmet Horasan ise GİV Özel Ödülü aldı.

Dijital verilerin yarısı böyle saklanıyor!

Dijital veri ve depolama denince dünyaca akla gelen ilk şirketlerden olan Western Digital, yeni teknolojilerini barındıran ürünlerini tanıttı. Yeni ürünleri Western Digital Türkiye Ülke Müdürü Arkın Balıkçıoğlu ile konuştuk.

Dijital verilerin yarısı böyle saklanıyor!

WD Ultrastar 22 TB SATA Veri Merkezi Diski satın almak için: http://bit.ly/3F4yYST WD Gold Kurumsal Sınıf SATA HDD satn almak için: http://bit.ly/3F5K3mw

AI/ML (Yapay Zekâ/Makine Öğrenimi), 5G ağlar, IoT (Nesnelerin İnterneti), bağlantılı araçlar ve daha fazlasından gelen verilerin hızla büyümesi, veri merkezlerindeki büyümeyi hızlandırıyor. HDD inovasyonu, bu verilerin çoğunu yakalama, depolama, analiz etme ve koruma becerisi sağlar. Daha yüksek kapasiteli HDD’ler, veri merkezi genişlemesi ve verimliliği sağlayarak, daha yüksek veri yoğunluğu sunuyor. Geleneksel CMR manyetik yazma çözümünü temel alan disklerde plaka başına 2.2TB alan yoğunluğu sağlanıyor. Böylece 22TB ulaşan Ultrastar DC HC570 HDD sürücü elde ediliyor. 26 TB Ultrastar DC HC670 ise plaka başına 2.6TB seviyesine ulaşan SMR manyetik yazma çözümünü kullanıyor. 22 TB Ultrastar DC HC570 HDD ve 26 TB Ultrastar DC HC670 UltraSMR HDD, seçili hiper ölçekli müşterilere örneklenmeye başladı. Ayrıca 22 TB Ultrastar DC HC570 HDD sürücüsü Ultrastar Data60 ve Data102 JBOD depolama çözümlerinde yer alacak. Yine 22TB CMR sürücüler WD Purple Pro HDD çözümleri ile akıllı video/güvenlik yönetimlerine sunulacak.

İş ve teknoloji dünyasında 22. kez Bilişim Zirvesi’nde bir araya geldi

0
Bireylerin, şirketlerin ve ülkelerin olmazsa olmazı haline gelen teknoloji ve bilişimin yol haritasının belirlenmesi, geliştirilmesi için her yıl düzenlenen Bilişim Zirvesi’nin 22.si, “Dünyayı Teknoloji Kurtaracak” temasıyla 24 Kasım Perşembe günü Fişekhane’de yapıldı. Teknoloji uğruna kirlettiğimiz doğanın ancak teknoloji ile temizlenebileceği, doğru ve akıllı kullanımla pek çok sorunun teknoloji tarafından çözüleceğinin altının çizildiği zirve, bu sene fiziksel ortamda konuklarını ağırladı.  İş dünyamızın sürdürülebilirlik çalışmalarına da ışık tutan etkinlik, SAP Türkiye ana sponsorluğunda ve GlassHouse, Knowledge Club, Param, Roksit, Schneider Elektrik ve Turkcell Dijital İş Servisleri premium sponsorluğunda gerçekleştirildi Açılış programı BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe’nin konuşması ile başladı. Zirve öncesi M2S Araştırma Şirketi tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarına değinen Göçe, “Araştırmaya katılan kişilerin yüzde 79’u dünyanın sürdürülebilir olması için en büyük etkenin teknoloji olduğunu söylüyor. Bununla birlikte, araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu teknolojinin doğru kullanımının ekolojik denge ve karbon emisyonuna hızla etki edeceğini düşünüyor. Yani umut teknolojide!” diyen Murat Göçe katılımcılar ile gelecek yılın ana temasını da çok kısa paylaştı.

Dönüşüm için en büyük potansiyel teknolojide

Zirvenin ana tema (keynote) konuşmasını SAP Amaç ve Sürdürülebilirlik Global Direktörü, Akademisyen, Yazar Dr. Erdem Aksakal gerçekleştirdi. “Dilekten Gerçeğe” başlıklı konuşmasında Aksakal, “Dünyayı kurtarmak için iyi temennileri gerçeğe dönüştürecek en büyük potansiyel teknolojide. Finansal kuruluşlar her an trilyonlarca veriyi işlemek ve eğitim kurumları neredeyse sonsuz miktardaki bilgiyi kaydetmek için teknolojiye güveniyorsa, dünyamız için gerekli bu güç de teknolojiden geçecek.” dedi. Açılış programı Dr. Erdem Aksakal’ın ana tema konuşmasının ardından Komedyen Tahsin Hasoğlu’nun stand-up gösterisiyle devam etti. 

Teknoloji geleceğimizi kurtaracak

Bilişim Zirvesi’22’nin açılış programında konuşan T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, her sektör için dijital dünyadaki gelişmelere ayak uydurmanın bir zorunluluk olduğunun altını çizerek, “Teknoloji sadece geleceğimizi yapılandırmak için değil kurtarmak için de var. Günümüzde verinin depolanması, analiz edilmesi ve değere dönüşmesi konuları çok önemli bir pazar haline geldi. Bilişsel ve yapay zekâ sistemlerine yönelik küresel harcamanın 2025 yılında 190 milyar dolarlık bir hacme ulaşması bekleniyor. Ülkelerin, başkaları tarafından üretilen ürünleri kullanarak uzun vadede söz sahibi olamayacağının bilinciyle özellikle haberleşme ve savunma gibi yüksek teknolojiye dayalı sektörlerimiz için üretim çalışmalarına devam ediyoruz. Dünya çapında dijital dönüşüm hizmetlerine yapılan harcamaların 2023’te 2.3 trilyon dolara ulaşacağı görülüyor. Vatandaşlarımızın dijital teknolojiden tüm dünyayla birlikte faydalanabilmesi ve siber tehditlerden korunması için ulusal seviyede doğru politikaları uyguluyor, uluslararası seviyede ortak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Teknolojide doğa dostu çözümler ve sürdürülebilir çözümler bizim için çok önemli.” diyerek gelecek nesillerimiz ve dünyamız için bu çözümleri geliştirmeye öncelik verdiklerini kaydetti.

Tasarrufların değişmesi, insan sermayesinin geliştirilmesi gerekiyor

Zirvede konuşan T.C. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurul Üyesi Dr. Hakan Yurdakul girişimcilik açısından Türkiye’nin ilginç bir ülke olduğunu belirterek şunları söyledi: “Yeni iş yoğunluğu diye bir kavram var. Yani 15-64 yaş arası çalışan nüfusundaki insanlar yeni iş kuruyorlar. Türkiye 1000 kişiye düşen şirket sayısı 1.8 şirketle OECD’de sonuncu sırada. OECD ortalaması ise 6.3. Girişimcilik aslında bir ruh hali. Yani riski anlama, algılama, değerlendirme ve buna göre karar almayla ilgili bir hal. Ülkemizde risk alma konusunda muhafazakarlık mevcut. Asıl mesele bunun dönüştürülmesi.  Bir değişim yaşıyoruz ama çok yavaş. Sermaye birikiminin artması gerekiyor. İnsanların ve şirketlerin dolara, altına, gayrimenkule, arsaya ve üretime yatırım yapmaları gerekiyor. Tasarrufların değişmesi ve ayrıca insan sermayesinin geliştirilmesi gerekiyor.” 

Sürdürülebilir bir dijital dönüşüm stratejisi kurumlar için kritik öneme sahip

Zirvenin premium sponsorlarından Turkcell Dijital İş Servisleri’nin Kurumsal Çözümler ve Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Alper Özkan yaptığı konuşmada, “Sürdürülebilir bir dijital dönüşüm stratejisi, dijitalleşmede gereken olgunluk seviyesine ulaşmak ve stratejik kararların doğru zamanda alınabilmesi adına kurumlar için kritik öneme sahip. Kurumlar, dijital dönüşüm stratejisini kapsayıcı ve işletmenin bütününe uygulanacak, devamlılık gerektiren bir yolculuk olarak değerlendirmeli.” diyerek sürdürülebilirlik konusuna vurgu yaptı. Yapay zekayla elektrik üretiminden yaratılacak dünyayı hayal ediyoruz Artık her şeyin çok hızlı değiştiğini ve varlığımızı korumanın dahi bu değişime ayak uydurmaya bağlı olduğunu hatırlatan Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve Pakistan Strateji ve Dijital Transformasyon Direktörü Cemal Tosun, “Bizim hedefimiz, ayak uydurmanın ötesinde bu değişikliğin öncüsü olmak. Yapay zekayla elektrik üretimiyle yaratılacak dünyayı hayal ediyor ve bu hayali gerçekleştiriyoruz. Gelecekte yaşayacağımız akıllı şehirlere hep birlikte şahit olacağız. Yeni iş modellerine ve henüz adını dahi duymadığımız mesleklere, kısacası akıllı bir dünyaya şimdiden her anlamda hazırlık yapıyoruz.” diyerek bu hikâyenin parçası olmak için çalıştıklarını ifade etti. Saldırılar artık daha sofistike DNS’in dijital dönüşümün omurgası olduğu söyleyen Roksit Global Pazarlar Çözüm Danışmanı Osman Karan yaptığı konuşmada, “Siber atakların evrimsel gelişimine baktığınızda çok ciddi bir şekilde karmaşık olduğunu görüyoruz. Bundan şunu anlıyoruz ki, saldırganlar bu genişleyen atak düzeyine karşı manipülasyon teknikleri geliştirmeye başladı. Burada önemli olan bir protokol var: DNS. Domainlerin %80’den fazlasının IP kaydı yok. Bu durum saldırganların temel tekniklerinin başında geliyor. Bu yüzden domain sınıflandırma konusunda dinamik ve değişken takip çok önemli. Bazı yeni nesil teknolojiler DNS tabanlı ataklar için maalesef kimi zaman yeterli olmuyor. Biz Roksit olarak 3 temel çözüm öneriyoruz: Secure DNS, DNS Visibility, Cyber X-Ray.” diyerek sundukları çözümleri katılımcılarla paylaştı. Parayı dijitalleştirerek bir değer yaratmak istiyoruz Paranın dijitalleşmesi ihtiyacının zorunluluktan öteye geçmeye başladığını belirten Param Grup CTO’su Bahadır Aktan, “Parayı dijitalleştirerek insanlar, şirketler ve dünyanın geleceği için bir değer yaratalım istiyoruz. Biz dünyayı teknoloji kurtaracak ve sürdürebilirliğe ihtiyacımız var diyoruz. Paranın dijitalleşmesi de bu yolculukta çok önemli bir yer buluyor. Dünyayı kurtarmak gibi bir vizyona ortaklık ettiğimiz için sektörü de finansal teknolojileri de geliştirmeye çalışıyoruz. Bu işi yapmak isteyen herkese Param’ın bütün teknolojileri açık. Amacımız, bu pazarı büyütmek. Bunu ne kadar hızlı ve ne kadar etkin yaparsak insanların ve şirketlerin sürdürülebilirliğine de o kadar katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz.” şeklinde konuştu. Yapay zekâ teknolojisi hayat kolaylaştırıyor Bilişim Zirvesi’22’de yapay zekâ uygulamalarının hayatımızı kolaylaştırma noktasında sağladığı faydaları anlatan Knowledge Club DevOps Ekip Lideri Erdeniz Ünvan, “Bunu yapabilmek için dünyanın ilk ve tek Türkçe Yapay Zeka API’ı (Uygulama Programlama Arayüzü) olan Ayşe’yi (aiSHE) geliştirdik. Yapay zekâ asistanımız Ayşe bizlere; tarih, matematik, coğrafya, finans, hava durumu, haberler, kovid 19, popüler şarkılar hakkında bilgiler veriyor. Günlük hayatta birbirimizle yaptığımız sohbetleri aynen Ayşe ile yapabiliyoruz. Hatta Ayşe’nin bize fıkra anlatma, şaka yapma, internette arama yapma ve istediğimiz şarkıları çalma özelliği var. Ayşe’nin yapay zekâ asistanı olarak en büyük özelliği ise İMKB’de faaliyet gösteren şirketlerimizin hisse senetleri için %99 başarı oranı ile gelecek tahminlemesi yapmasıdır.” diyerek geliştirdikleri uygulamaya ilişkin bilgiler paylaştı. Bulut servisleri iş yükünü azaltıyor Açılış programında konuşan GlassHouse Ülke Müdürü Özer Erdoğan, “GlassHouse Cloud’u müşterilerimize yönetilen servislerle sunuyoruz. Bulut servisimiz hem Türkiye’de kendi kurduğumuz yedekli bulut ortamını hem de Microsoft Azure üzerinde desteklediğimiz ortamları kapsıyor. GlassHouse olarak tek bir çatı altında yönetilen bulut hizmetleri yetkinliği, SAP hizmetleri yetkinliği ve iş sürekliliği tecrübesini birleştiriyoruz. Bu sayede GlassHouse’la çalışan BT yöneticileri, işletmelerinin tüm BT altyapı ihtiyacını tek bir ortakla çalışarak giderebiliyorlar.” dedi. İstanbul Medipol Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Arslan zirvede yaptığı konuşmada Telekom sektörünün sürekli yenilendiğini belirterek şunları söyledi:Bilişim teknolojisi dünyayı kurtaracak yeteneğe sahip ama yanlış kullanılırsa ve yönlendirilirse aynı teknoloji dünyayı da mahvedebilir. Bundan sonraki savaşlar aslında siber güvenlik savaşları ve bu savaşların da en büyük silahı veridir. Veriyi doğru üretebilen, doğru kullanabilen ülkeler, sektörler aslında dünyayı kurtaracak. Her on yılda bir telefon sektörü kendini yeniledi ve sürdürülebilir bir hale geldi. Sesli haberleşme olarak başlayan bu sektörde insanlar birbirleriyle veri alıp vermeye başladı. Günümüzde 5G ile telekom sektörüne artık Telekom 1.0 diyebiliriz. Telekom sektörü haberleşmenin ötesine geçti. 6G ile biz bu misyonu daha da ilerletip teknolojileri buna uygun bir hale getirmeye çalışıyoruz.” Verimli ve sürdürülebilir iş modeli için yazılımı doğru kullanma Özak Global Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, “Sektörel verileri doğru analiz eden şirketler, gelecekte neler yapabileceklerini somut bir şekilde görüp buna göre stratejilerini belirliyorlar. Yazılımları doğru kullandığımız takdirde şirketler içerisinde verimli ve sürdürülebilir iş modelleri oluştururuz.” dedi. Özak Global olarak sektörün nitelikli iş gücü ihtiyacını görerek bilişim, yazılım ve tasarım üzerine sosyal sorumluluk projesi kapsamında yeni bir meslek okulu kurduklarının bilgisini paylaşan Ahmet Akbalık, bu okulla birlikte bundan sonraki süreçte bilişim ve yazılım tarafında ülkemize önemli değerler kazandırmayı amaçladıklarını ifade etti.  Verinin değeri, kullanış şekline bağlı olarak katlanarak artıyor Konuşmasında küresel problemler arasında bulunan “şehirleşme, eğitim, sağlık ve güvenlik” konularına dikkat çeken SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan, bu sorunları çözmek için verinin kullanış şekline ve önemine vurgu yaptı. Kod gerektirmeden uygulama geliştirmeyi sağlayan yazılımlarda 2021 yılında %23 artış olduğunu söyleyen Uğur Candan, Nesnelerin İnterneti, Blokzinciri, Makine Öğrenmesi, Yapay Zeka, Büyük Veri, Artırılmış Gerçeklik gibi akıllı teknolojilerin her geçen gün daha fazla gelişip yaygınlaşarak küresel sorunların çözümünde aktif bir rol üstlendiğini ifade etti. Yakın zamanda pazara sundukları SAP Build çözümünden de bahseden Candan, “Kodlamayı bilmeyen, ileri teknolojilere erişimi olmayan kullanıcıları uygulama geliştirmek, süreç otomasyonu yapmak veya web sitelerini sürükle-bırak basitliğiyle tasarlamak gibi ihtiyaç duydukları alanlarda minimum uzmanlıkla daha yetkin hale getirmeyi hedefliyoruz. SAP’nin birinci sınıf kurumsal teknolojisini iş kullanıcılarının ellerine teslim eden, az kod gerektiren bir çözüm olan SAP Build ile kullanıcılar, hızlı inovasyon için ihtiyaç duydukları veriye, kapsama ve uçtan uca iş süreçlerine doğrudan ve güvenli erişim sağlayacaklar. ”dedi.

Tofaş Ar-Ge’nin otomotiv yazılımları geliştirme şubesi açıldı

0
Tofaş’ın Ar-Ge yetkinliklerini arttırma stratejisi kapsamında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde (İYTE) devreye aldığı ürün geliştirme ve yazılım şubesi faaliyete başladı. Tofaş, yeni merkezle birlikte Stellantis dünyasındaki farklı marka ve modeller için mühendislik, sanal/fiziksel doğrulamalar yapılması, prototiplenmesi gibi birçok farklı alanda üstlendiği sorumlulukları, otomotiv yazılımı alanında daha da ileri bir boyuta taşıyacak. Yeni merkez; veri bilimi ve yapay zekâ uygulamaları ile akıllı araç mimarisi, otonom/sürücüsüz araç çözümleri, bağlanırlık çözümleri, otomotiv siber güvenliği ve filo  yönetim ve optimizasyon algoritmaları üzerinde çalışacak.
Tofaş Ar-Ge
Yeni merkezde Tofaş; Fiat Connect uygulaması ile pazara sunduğu bağlanırlık çözümlerini yeni nesil araç platformları üzerinde geliştirerek, müşterilerinin araçlarla etkileşimini artırmaya devam edecek. Yeni çalışma kültürüne uygun esnek çalışma modeliyle kurgulanan merkez ile Tofaş ayrıca, mühendislik ekosisteminin gelişmesine de katkı sağlayacak.

Eroldu: Bilgi ve teknolojiye yatırım yapmayı sürdürüyoruz

Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu konu hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi;  “Yazılımın ürün geliştirme sürecindeki yeri ve önemi her geçen gün artıyor. Müşterilerimizin araçlarla olan etkileşimi, gelişen dijital teknolojileri ve daha çok yazılım ile  şekilleniyor. Araçların kesintisiz bir bağlanırlık ortamı sunmaları, daha akıllı ve sürücü tercihlerinin farkında olmaları bekleniyor. Bu gelişime bağlı olarak, Ar-Ge yeteneğimizin bağlanabilirlik, bilgi eğlence, tahrik sistemleri kontol yazılımları ve ileri sürüş desteği alanlarında gelişmesini, Tofaş’ın Ar-Ge stratejisinin temel unsurları olarak benimsedik. Bu bakış açısıyla Türkiye’de bağlanırlık alanında attığımız öncü adımları, Ar-Ge merkezimizin otomotiv alanında bir yazılım merkezi olarak büyümesiyle sürdürüyoruz. İzmir’de faaliyete başlayan “Otomotiv Yazılımları Geliştirme Şubesi’ ile  Stellantis’in  yazılım merkezli büyüme stratejisinin bir parçası olarak küresel ihtiyaca yanıt vermeyi de planlıyoruz. Makine, mekatronik, kontrol, otomotiv, bilgisayar, elektrik/elektronik, havacılık-uzay mühendislikleri alanlarında eğitim almış, yazılım algoritması tasarlayabilen, model tabanlı gömülü yazılım geliştirme konusunda yetkin gençlerimizi projelerimizde değerlendirecek ve uzmanlıklarını geliştireceğiz.”

VMware, 2023 mali yılı üçüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı

Sanallaştırma denildiğinde ilk akla gelen firma olan ve kurumsal yazılımları ile tanınan VMware Inc, 2023 mali yılı üçüncü çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. Bu dönemde elde edilen toplam gelir 3,21 milyar dolar olurken, abonelik ve SaaS gelirleri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artarak 988 milyon dolara ulaştı. Üçüncü çeyrekte yaşanan gelişmeleri özetlediğimizde ortaya çıkan tablo şu şekilde;
  • 2022 mali yılının üçüncü çeyreğine göre yüzde 1 artan gelirler 3,21 milyar dolara ulaştı.
  • Abonelik, SaaS ve lisans gelirlerinin toplamı 2022 mali yılının üçüncü çeyreğine göre yüzde 5 artarak 1,61 milyar dolara ulaştı.
  • Abonelik ve SaaS gelirlerinin toplamı, bu çeyrekte elde edilen gelirin yüzde 31’ini oluşturuyor.
  • Abonelik ve SaaS gelirlerinin toplamı, 2022 mali yılının üçüncü çeyreğine göre yüzde 20 artarak 988 milyon dolara ulaştı.
  • Abonelik ve SaaS yıllık kalıcı gelirleri (ARR, Annual Recurring Revenue), geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24 artarak 4,10 milyar dolar seviyesine ulaştı.
  • 2022 mali yılının üçüncü çeyreğinde 398 milyon dolar veya seyreltilmiş hisse başına 0,94 dolar olan GAAP net geliri, üçüncü çeyrekte yüzde 43 azalarak 231 milyon dolar veya seyreltilmiş hisse başına 0,54 dolar oldu. 2022 mali yılının üçüncü çeyreğinde 725 milyon dolar veya seyreltilmiş hisse başına 1,72 dolar olan GAAP dışı net gelir, yüzde 15 azalarak üçüncü çeyrekte 626 milyon dolar veya seyreltilmiş hisse başına 1,47 dolar oldu.
  • GAAP faaliyet geliri, 2022 mali yılının üçüncü çeyreğine göre yüzde 25 azalarak 390 milyon dolar oldu. GAAP dışı faaliyet geliri ise 2022 mali yılının üçüncü çeyreğine göre yüzde 8 azalarak 857 milyon dolar oldu.
  • Üçüncü çeyreğin faaliyetlerden gelen nakit akışı 1,26 milyar dolar, serbest nakit akışı ise 1,16 milyar dolar oldu.
  • İkinci çeyrekteki RPO (Kalan Hizmet Yükümlülüğü), bir önceki yıla göre yüzde 7 artarak 11,90 milyar dolar oldu.
VMware CEO’su Raghu Raghuram konu hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Üçüncü çeyrek sonuçlarımız beklentilerimizi karşılıyor. Geride bıraktığımız bu çeyrekte VMware vSphere 8, VMware vSAN 8 ve VMware Aria gibi portföyümüzün yeni üyelerini duyurarak inovasyon motorumuzun geliştiğini gözler önüne serdik. Müşterilerimizin şirketlerini dönüştürmesine ve çoklu bulutun potansiyelini tamamen açığa çıkartmasına yardımcı olma taahhüdümüze devam ediyoruz ve süreçlerine katkı sağlıyoruz.” VMware Kıdemli Başkan Yardımcısı CFO’su Zane Rowe ise şunları söyledi; “Üçüncü çeyrek abonelik ve SaaS yıllık kalıcı gelirlerinin yüzde 24 artması, çoklu bulut ürün portföyümüzün ve yakın zamanda duyurduğumuz müşteri programlarımızın daha fazla benimsendiğini gösteriyor. Müşterilerimizin gelişen ihtiyaçlarını karşılamaya devam ederek abonelik ve SaaS gelirlerinin bu çeyrekte elde edilen gelirdeki oranını yüzde 31’e yükselttik”

SOCAR Türkiye ve Turkcell’den enerji sektöründe bir ilk

SOCAR Türkiye ve Turkcell, enerji sektöründe ilke imza atarak önemli bir iş birliği gerçekleştirdi. Aliağa Yarımadası’na özel geliştirilen proje kapsamında, Turkcell tarafından SOCAR Türkiye’ye özel bir mobil iletişim ağı oluşturulacak. SOCAR Türkiye’nin bilgi teknolojileri vizyonu Turkcell’in güçlü ve eşsiz teknolojik altyapısı ile bir araya gelerek, verimli, esnek, ölçeklenebilen ve en yeni teknolojilere hazır bir altyapı sağlanacak.

Türkiye’nin en büyük endüstriyel holdingi SOCAR Türkiye ve Turkcell, enerji sektöründe bir ilk olacak önemli bir iş birliğine imza attı. İş birliği kapsamında Turkcell, İzmir Aliağa Yarımadası’nda sadece SOCAR Türkiye bilgi teknolojileri altyapısı için baz istasyonları kurarak özel bir Private LTE ağı oluşturacak. SOCAR Türkiye’nin Aliağa Yarımadası’nda STAR Rafineri ve Petkim gibi önemli iştiraklerinin bulunduğu bölge, Türkiye’nin ilk “Özel Endüstri Bölgesi” unvanına sahip olmasıyla da dikkat çekiyor.

LTE teknolojisinde dünyada en yüksek hız sağlayan üç operatörden biri olan Turkcell, genişleyen fiber altyapısıyla birlikte fibere bağlı baz istasyonu sayısını artırırken mobil şebekesini de güçlendirerek Aliağa Yarımadası’nı geleceğin teknolojilerine hazır hale getiriyor.

“SOCAR Türkiye’yi ve Aliağa’yı Turkcell’in teknolojisi ile 5G’ye hazırlıyoruz”

Dijital dönüşümü kendini sürekli yenileyen dinamik bir süreç olarak gördüklerini belirten SOCAR Türkiye Dijital Transformasyon ve Bilişim Teknolojileri Başkanı Hakan Irgıt, “Bu hıza ve dinamizme ayak uydurabilmek için hem fikirlerin hem de teknolojilerin hızlıca test edilebileceği ve projelendirmelerin gerçek iş senaryolarına dayalı verilerle gerçekleştirilebileceği uygulamaları devreye alıyoruz” dedi.

İş birliğiyle ilgili değerlendirmede bulunan Hakan Irgıt “Türkiye’nin en büyük endüstriyel holdingi SOCAR Türkiye olarak ilkleri gerçekleştirmek için çalışıyoruz.  Sektörümüzde dijital dönüşümde öncü şirket olma iddiasındayız. Bugün de burada bizi çok heyecanlandıran ve sektörümüz için bir ilk olacak iş birliğini duyurduk. SOCAR Türkiye olarak dijital dönüşüm vizyonumuz ve stratejik planlarımızın ışığında geliştirdiğimiz bu projede Turkcell’in teknolojisi ile SOCAR Türkiye’yi ve Aliağa’yı 5G’ye hazırlıyoruz. Dijital dönüşüm yolculuğumuzdaki çok önemli bir adımı atıyoruz.” dedi.

“SOCAR Türkiye’ye özel bir altyapı hazırlanacak”

Hakan Irgıt “Fikrin geliştirilmesinden uygulanmasına büyük emek verdiğimiz bu projede Turkcell teknolojisiyle uçtan uca tüm dijital operasyonumuzu tek sistem üzerinden sağlamak için tamamen SOCAR Türkiye’ye özel olarak güvenlik, iletişim ve verimlilik ağı işlevi görecek bir altyapı hazırlanacak. Dijitalleşme, Endüstri 4.0, sürdürülebilirlik ve mobilite stratejimizi destekleyecek teknolojiler ile siber güvenlik, bağlantı çeşitliliği, iş sürekliliği gibi alanlar için çözüm sunmak amacıyla geliştirilen bu projede emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.

 “360 derece bakış açısıyla, terzi usulü çözümler geliştirdik”

İş birliğiyle ilgili açıklamada bulunan Turkcell Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ceyhun Özata “SOCAR Türkiye, 1453 hektarlık bir yarımadada rafineri, petrokimya, liman işletmeciliği gibi iş kollarında faaliyet gösterdiğinden, her iş birimi özelinde terzi usulü dijitalleşme ihtiyaçlarına cevap verebilmek istiyordu. Sürecin ilk etabından itibaren Turkcell Dijital İş Servisleri şirketimiz ile SOCAR Türkiye’nin uçtan uca dijital dönüşüm yolculuğunda güvenilir teknoloji ortağı olarak yer aldık. Güçlü ve eşsiz şebeke altyapımız üzerinden siber güvenlik katmanları ve iş sürekliliği gibi alanlar için çözüm sunarak tüm projeyi 360 derece bakış açısıyla geliştirdik. Bu yaklaşımımızla iki büyük kurumun uzun yol arkadaşlığının temellerini güçlendirmekten memnuniyet duyuyoruz” dedi.

“Enerji sektörüne örnek olacak projeyi SOCAR Türkiye ile hayata geçireceğiz

Ceyhun Özata “SOCAR Türkiye, eşsiz şebekemiz sayesinde sunduğumuz Private LTE teknolojisi ile Aliağa Yarımadası’nda tüm faaliyetlerini dijitalleştirebilecek bir altyapıya sahip olacak. Bu altyapıyı günümüz ve geleceğin teknolojilerine hazır olarak SOCAR Türkiye Bilişim Teknolojileri ekibi ile tasarladık. Böylelikle Turkcell’in mevcut güçlü teknolojik altyapısı ve geniş frekans spekturumu sayesinde verimli, esnek ve ölçeklenebilen bir altyapı sağlanacak. Tüm açık alanı kapsayacak, düşük gecikme değerlerine sahip, aynı zamanda nesnelerin interneti teknolojilerini destekleyen bu altyapının kurulmasının enerji sektörü için de örnek teşkil edeceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

Yıldız Ventures, Asana’ya geçiş yaptı! İşte elde edilen sonuç

Yatırım haberlerinde konuşulan genellikle tutarlar oluyor, ancak söz konusu girişimin veya şirketin o yatırımı alabilmesi için yoğun bir değerlendirme sürecini başarıyla tamamlaması gerekiyor. Bu süreçte yatırımcı firmaya ait birçok ekip aktif olarak rol alıyor. Son dönemde adını sıkça duymaya başladığımız Yıldız Holding’in girişim sermayesi alanında faaliyet gösteren firması Yıldız Ventures bu süreci 300 kişiden oluşan bir ekip ile yönetiyor. Bu ekipler arasındaki iş akışının en iyi şekilde yönetilmesi için Asana’ya geçiş yaparak tüm ekibini tek bir platformda merkezleştiren Yıldız Ventures yatırım değerlendirmesini yüzde 50 oranında hızlandırdı.

Yıldız Ventures, Asana ile yatırım değerlendirmesini yüzde 50 hızlandırdı

İşlerin tek bir platformda merkezileştirilmesiyle verimliliğin artacağını öngören Yıldız Ventures CEO’su Yahya Ülker, Asana’ya geçiş kararını veren isim oldu. Yıldız Ventures 2020’den bu yana 1,000’den fazla anlaşma dosyasının doğrudan yatırım ve finansal yatırım değerlendirmesini Asana aracılığıyla takip etti. Asana öncesi, e-posta ile ulaşan başvurunun hangi aşamada olduğunu, bir sonraki aşamada başvuruya kimin bakması gerektiğini ve hangi bilginin kimde bulunduğunu takip etmek mümkün değilken, Asana kuralları, görevi, sektör tahsislerine göre gözden geçirilmek üzere, uygun kişiye otomatik olarak gönderiyor ve değerlendirme adımlarını oluşturacak olan bir zinciri başlatmış oluyor. Bu aşamaya kadar hiçbir şekilde e-posta gönderilmesi gerekmiyor. Yıldız Ventures bu web tabanlı formlar üzerinden finansman talebine yönelik 700’den fazla başvuru aldı. Ekipler bu geçiş sonrasında iş süreçlerinin yüzde 40 oranında daha hızlı yürütülmesi, zaman alıcı işlerde yüzde 35 oranında azalma ve stratejik işlerde yüzde 80 oranında artış ve e-postalarda harcanan zamanda yüzde 35 ve bilgi aramak için harcanan zamanda yüzde 55 oranında azalma kaydedildiğini ifade ediyorlar. Asana’yı kullanmaya başlamadan önce muhtelif araçlar ve çeşitli uygulamaların kullanılması nedeniyle şirket genelindeki tüm projeleri ve gerçekleşen iletişimi takip etmenin hiçbir yolu olmadığından şirket çalışanları, standart süreçlerin sağladığı verimden faydalanamıyordu. Şirketin Asana ile iş yapış şeklinin değişmesi hakkında konuşan Ülker, “Asana, rutin işlerimizi otomatik hale getirerek Yıldız Ventures’ın farklı ekipleri ile portföydeki şirketler arasında senkronizasyon oluşmasını sağlıyor.” dedi. Yıldız Ventures, Omtera’yla çalışmaya başladıktan sonra, çalışanlar arasında Asana’nın kullanılma oranını yüzde 20’den yüzde 95’e yükseltti. Uygulama işlemi, Omtera’nın kurucu ortağı Murat Yılmaz tarafından yürütüldü.

Sabancı Ventures, Supply Chain Wizard’a yatırım yaptı

0
Sabancı Topluluğu, yeni ekonomi odaklı uzun vadeli büyüme stratejisi kapsamında, Sabancı Holding’in Kurumsal Girişim Sermayesi Fonu olan Sabancı Ventures aracılığıyla yatırımlarını sürdürüyor. Dijital sağlık çözümlerinden bulut depolamaya kadar birçok farklı şirkete yapılan yatırımın ardından bu kez dijital fabrika platformu Supply Chain Wizard (SCW.AI)’a 1,5 milyon dolar yatırım yapıldı. Sabancı Ventures geçtiğimiz yıllarda Thread In Motion ve Lumnion’a, bu yıl ise Zack.ai, Bulutistan, Albert Health ve Figopara’ya yatırım yapmıştı.

Supply Chain Wizard, 1,5 milyon dolar yatırım aldı

Bu yatırımla birlikte 2020 yılının sonunda kurulan Sabancı Ventures’ın portföyündeki toplam girişim sayısı 7’ye, 2022 yılında yatırım yaptığı şirket sayısı ise 5’e yükseldi. 2022 yılında yapılan toplam yatırım tutarı ise 7 milyon dolara ulaştı. 2014 yılında Evren Özkaya tarafından hayata geçirilen ABD merkezli SCW.AI, sunduğu tedarik zinciri ve fabrika yönetim platformu ile üretim performansının, iş gücü ve operasyonel faaliyetlerin yakından takip edilmesini sağlayarak, tüm üretim süreçlerini dijitalleştiriyor ve veri toplamayı otomatik hale getirerek üretimde kalite ve performansın artırılmasını sağlıyor. Halihazırda 35 fabrikaya hizmet vermekte olan SCW.AI, Thermofisher, Takeda, BP, Catalent gibi birçok global müşteriye sahip.

Dünyanın en büyük girişimcilik etkinliklerinden ‘Slush’ başladı

0
Dünyanın en büyük girişimcilik etkinliklerinden biri olarak gösterilen Slush, Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de başladı. Binlerce katılımcının yer aldığı etkinlikte, YTÜ Yıldız Teknopark yatırımcı ve girişimci görüşmeleri kapsamında ‘Slush’da yer aldı.

“Girişimcileri YTÜ Startup House ile buluşturuyoruz”

2008 yılından beri düzenlenen ve yüzlerce ülkeden, binlerce kişinin katıldığı Slush girişimcilik etkinliği, start aldı. 17-18 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Slush, farklı ülkelerdeki girişimcileri, yatırımcıları ve araştırmacıları tek çatı altında toplayan bir organizasyon olarak gösterilmekte.
Girişimcilik ekosisteminin ihtiyaçlarını karşılamak bilinciyle yapılan etkinlikte, girişimciler potansiyel yatırımcılarını bulmakla kalmıyor, kendileri için sınırsız bir network kurma imkanına da erişiyor. Ülkeler arasındaki iş birliğini de kuvvetlendiren dev etkinliğe ise Türkiye’den katılım sağlayan heyette YTU Startup House ailesi de yer aldı. Slush’ta girişimcilerle bir dizi görüşmeler yapan YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdür Yardımcısı İsa Turgut İnci, çalışmalarına hız kesmenden devam ettiklerini ve güçlü markalar oluşturarak ekosistemi büyütmeyi hedeflediklerini söyledi. İnci, “Bu tür organizasyonlarda mutlaka yer almayı önemsiyoruz çünkü güçlü bağlar kurmak ve küresel çapta faal olmak, girişimcilerimizi besleyebilmemiz açısından şart. Bu ekosisteme kattığımız en önemli değer, ‘YTÜ Startup House’ markamız. Startup House ile yeni bir bilinç ortaya çıkararak, değişime yön vermeye başladık. Markamızla birlikte oluşturduğumuz topluluğumuz, girişimciler için yenilikçi çözümler üretiyor. Girişimleri bir araya getirmenin ve fikirlerinin hayat bulmasını hatta birer unicorna dönüşmesi için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Ayrıca, YTÜ Startup House çatısı altında faaliyet gösteren platformlar aracılığıyla da mentorlerin, girişimcilerin, yatırımcıların ve tüm üyelerin sürekli bilgi, tecrübelerini paylaşabildiği bir alan inşa etmiş olduk. Girişimciyi besleyen önemli bir kurum olarak, bir fikrin doğuşunun ve ürün/hizmet haline gelmesinin oldukça meşakkatli bir süreç olduğunu biliyoruz. Girişimcilere destek olmak için vizyoner duruşumuzu korumaya, onların dinamiğini yakalamak ve heyecanlarını birlikte yaşayabilmek adına bu tür etkinliklere katılmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Intel Ignite: Dünyayı Değiştirmeyi Hedefleyen 10 Girişim

0
Intel tarafından erken aşamadaki girişimleri hızlandırmak amacıyla ilk olarak Tel Aviv’de hayata geçirilen ve  diğer ülkelere yayılan Intel Ignite, Almanya’nın Münih kentinde dördüncü grup için seçilen 10 startup‘ı duyurdu. Mevcut programa 260’tan fazla Avrupa girişimi başvurdu ve 85 tanesi Intel Ignite ekibi ve Intel teknoloji uzmanları tarafından kapsamlı bir durum tespiti sürecinden geçti. Girişimler büyümelerini hızlandırmak için Intel’in teknoloji uzmanları, yatırımcılar, girişimciler ve önde gelen endüstriler ile 12 hafta boyunca yoğun bir şekilde çalışacak. 12 haftalık programın 14 Kasım’da başlaması planlanırken, Intel Ignite programına seçilen girişimler birkaç yıl içinde hayatı olumlu yönde değiştirecek yenilikçi girişimler geliştirmeye odaklanıyor. Henüz erken bir aşamada olmasına rağmen, seçilen startup’lar şimdiden her biri ünlü yatırımcılardan 8 milyon Euro’dan fazla sermaye topladı. 10 startup, 12 hafta boyunca fon sağlama, pazara açılma stratejisi, pazarlama ve satış ile teknoloji ve ürün geliştirme konularında endüstri uzmanı mentorluğu ve ayrıca ruh sağlığı gibi önemli konulara odaklanma dahil olmak üzere özel mentorluk alacak. Intel Ignite programından çıkan yenilikler arasında otonom sürüşü daha güvenli hale getirme, donanım ve bulut veri merkezlerinin enerji tüketimini azaltma, yapay zeka algoritmalarını hızlandırma ve iyileştirme, yapay zekayı daha şeffaf hale getirme ve daha pek çok yenilik yer alıyor.

Avrupa’da Intel Ignite için seçilen 10 girişim

Black Semiconductor (Almanya) – Black Semiconductor, elektronik mikroçipler üzerinde ve arasında veri alışverişi için grafen tabanlı fotonik arayüzler geliştiriyor. Ceramic Data (Almanya) – Ceramic Data, verilerin camda kalıcı, güvenli bir şekilde saklanması ve arşivlenmesi için bir süreç geliştiriyor. Corintis (İsviçre) – Corintis mikroçiplerde verimli sıvı soğutma için süreçler ve yapay zeka tabanlı yazılımlar geliştiriyor. DeepScenario (Almanya) – DeepScenario’nun AI teknolojisi ile şirketler otonom sürüş sistemlerini büyük ölçekte eğitebiliyor, test edebiliyor ve doğrulayabiliyor. Signaloid (İngiltere) – Signaloid şeffaf bir şekilde bir veri kaynağının kalitesini gerçek zamanlı olarak hesaplıyor ve izliyor. LightCode Photonics (Estonya) – LightCode Photonics, basit, düşük maliyetli görüntü sensörlerinden yüksek çözünürlüklü bir 3D görüntü modeli oluşturmak için bir yöntem geliştiriyor. Luminovo (Almanya) – Luminovo, ürün yaşam döngüsünde tüm değer zinciri boyunca iletişimi ve süreçleri optimize etmek için elektronik endüstrisi için yazılım geliştiriyor. Software Defined Automation (Almanya) – Endüstriyel tesisleri ve makineleri bulut platformuna bağlayarak fabrikalardaki manuel süreçleri optimize ediyor ve otomatikleştiriyor. Böylece merkezi olarak bakım yapılabiliyor. Space Forge (İngiltere) – Space Forge, uzay ortamının faydalarının (sıfır yerçekimi, vakum, düşük sıcaklık) dünya’da eşdeğer olarak yapılamayan yarı iletken üretimi için kullanılmasını sağlayan dünyanın ilk yeniden kullanılabilir uydusunu inşa ediyor. TYTN (İngiltere) – TYTN, yapay zeka için eğitim veri modellerinin boyutunu önemli ölçüde azaltan yenilikçi sıkıştırma ve optimizasyon algoritmaları geliştiriyor.

Vodafone Türkiye, 2022-23 mali yılı için ilk rakamları açıkladı

Vodafone Türkiye, 2022-2023 mali yılına ait ilk yarıyıl (Nisan-Eylül 2022) sonuçlarını açıkladı. Şirketin servis gelirleri 11.5 milyar TL olarak gerçekleşirken, Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr’ı (FAVÖK) 4.2 milyar TL’ye yükseldi. Vodafone Türkiye’nin mobil abone sayısı 25.3 milyona ulaşırken, M2M (Makinelerarası İletişim) dahil toplam mobil abone sayısı 28.4 milyona ulaştı. Şirket, faturalı abone sayısını ise 17.6 milyona yükseltti.

Vdoafone Türkiye 6 aylık veri kullanım oranını açıkladı

Sabit genişbant abone sayısı ise 1.4 milyon olarak kayıtlara geçti. Bunun yanı sıra Vodafone’un Vodafone Yanımda ve Online Self Servis gibi dijital kanallarını kullanan aylık aktif müşteri sayısı 17.9 milyona ulaştı. Vodafone’un dijital kanallarını kullanan müşterilerin aylık toplam etkileşimi ise 442 milyona ulaştı.   Mali yılın ilk 6 ayında, Vodafone Türkiye müşterilerinin toplam mobil data kullanımı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 25.5 artışla 1.966 petabyte‘a yükseldi. Şirketin Vodafone Yanımda mobil uygulaması üzerinden hayata geçirdiği Her Şey Yanımda online alışveriş platformunda Süpermarket Yanımda satışları dahil toplam satışlar 2.5 milyonu geçerken, platformun ziyaret edilme sayısı 80 milyona yaklaştı. Mali yılın ilk yarıyıl sonu itibarıyla Vodafone’un yeni nesil mobil finans çözümü Vodafone Pay’in ürünlerini kullanan toplam kullanıcı sayısı 4.1 milyona ulaştı.  Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, 2022-23 mali yılı ilk yarıyıl sonuçlarını şöyle değerlendirdi:  “Ülkemizin ve sektörümüzün geleceğine duyduğumuz güvenle yatırımlarımıza devam ediyoruz. Son dönemde sektörümüzün gündeminde 5G’ye geçiş var. Bugün 83 ülkede 210 operatör 5G hizmetlerini başlattı. 5G’yi kucaklayan ülkeler arasına Türkiye’nin de en kısa sürede katılmasını diliyoruz. Beklentimiz, bir an evvel ihale takviminin ve detaylarının netleştirilerek duyurulması ve Türkiye’nin 5G’ye geçiş sürecinin başlaması. 5G’ye geçişte pazarın gerçeklerine uygun sürdürülebilir, öngörülebilir bir yatırım ortamının sağlanması, sektörün 5G’den azami faydayı elde etmesini ve bunu ekonomiye katma değer olarak kazandırmasını sağlayacaktır. Vodafone olarak, ülkemizi dijitalleşme liginde hak ettiği yere getirmek için paydaşlarımızla beraber var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” 

VMware’den bulut ürün ve hizmetlerinde çağ atlatan çözümler!

0
VMware Explore 2022 Europe etkinliğinde müşterilerinin çoklu bulut yolculuğunu iyileştiren inovasyonlarını, yeni ürünlerini, hizmetlerini ve yeni işbirliklerini duyurdu. Etkinliği ShiftDelete.Net’in kurucusu Hakkı Alkan, yerinde takip etti.

VMware, çoklu bulut ürün ve hizmetleriyle müşterilerinin bulut kaosundan kurtulup bulutu akıllı kullanmasını sağlıyor

VMware CEO’su Raghu Raghuram, konuyla ilgili şunları söylüyor: “İş ortaklarımızla birlikte müşterilerimizin ‘bulutu akıllı kullanmak’ yaklaşımından fayda kazanmalarını sağlayan yeni inovasyonlar sunmaya devam ediyoruz. Müşterilerimiz çoklu bulut ortamının, uygulamalarını çalıştırmaları için otonom ve küresel gibi bulut seçenekleri sağladığını biliyor. VMware olarak müşterilerimizin çoklu bulut karmaşıklığını rekabet avantajı haline getirmelerine yardımcı olmak için yolculuklarının her adımlarında yanlarında oluyoruz.”
ShiftDelete.Net Kurucusu Hakkı Alkan ve VMware CEO’su Raghu Raghuram
Raghuram sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Dijital dönüşüm, inovasyon hızını artırmak isteyen her şirketin öncelikleri arasında yer alıyor. Maliyet, siber güvenlik ve enerji tüketimi alanlarında karşılaştıkları güçlüklerin de farkındayız. İnovasyon ve yeni iş ortaklıklarıyla onların bu sorunları ortadan kaldırmasına yardımcı olabilecek bir konumda yer alıyoruz.” Çoklu bulutu benimseyen şirketler karmaşıklıklarının, güvenlik zorluklarının ve yetenek açıklarının büyük ölçüde arttığını gözlemliyor. Öte yandan tüm bu zorluklara rağmen şirketler çoklu bulut kullanımını artırıyor. VMware de ekosistem iş ortaklarıyla birlikte çoklu bulutlarda esneklik ve seçenek imkanı sağlayarak şirketlerin ‘Bulutu Akıllı Kullanmak’ yaklaşımına başarıyla geçmiş yapmalarına yardımcı oluyor.
Çoklu bulut operasyonlarından fayda elde eden bulutu akıllı kullanan şirketler, rekabet avantajlarının iyileştiğini ve en iyi sonuçlar elde ettiğini belirtiyor. Vanson Bourne’un VMware’in yetkilendirmesi üzerine gerçekleştirdiği bir ankete göre bulutu akıllı kullanan şirketlerin yüzde 97’si çoklu bulut yaklaşımlarının gelirlerini, yüzde 96’sı ise kârlılığını da artırdığını belirtiyor. Bu bulgular, müşterilerin doğru uygulama için doğru bulutu seçmesine yardımcı olan bulutu akıllı kullanma yaklaşımının avantajlarını sunan VMware Cross-Cloud hizmetlerinin sağladığı değerleri öne çıkarıyor.

Bulut dönüşümünü hızlandırmak ve uca ulaştırmak

VMware, VMware Explore Europe etkinliğinde müşterilerinin kurumsal iş yüklerini özel ve genel bulutlarda ve uçta daha iyi çalıştırmasına, ölçeklendirmesine ve korumasına odaklanan ürün ve hizmetlerini duyurdu. Bu duyurular arasında aşağıdakiler yer alıyor:
  • Dünya çapındaki 25 iş ortağıyla VMware Sovereign Cloud’da artık otonom bulutlarda çalışan VMware Tanzu, otonom bulutlar için VMware Aria Operations Compliance ve yeni açık ekosistem çözümleri yer alıyor.
  • VMware’in yeni nesil SD-WAN çözümünde yer alan yeni SD-WAN istemcisi, şirketlerin uygulamalarını, verilerini ve hizmetlerini nerede olursa olsun bina içine, şubeye veya evdeki cihazların tamamına herhangi bir ağ üzerinden daha güvenli, güvenilir ve iyileştirilmiş bir şekilde ulaştırılabilmesine yardımcı oluyor.
  • Yeni VMware Carbon Black XDR, VMware’in ağ görünürlüğü ve tespit imkanlarını VMware Carbon Black Enterprise EDR’ye getirerek yanal güvenliği iyileştiriyor. Bu sayede tehditlerin uç nokta cihazlarda ve ağlarda tespit edilmesini ve engellenmesini gözle görülür ölçüde güçlendiriyor.
  • Yeni VMware HCX+ ve VMware NSX ALB PULSE Cloud Service iyileştirmeleri şirketlerin bulut işletim modelini benimsemesine yardımcı oluyor.

Bulut yerlisi platformu oluşturmak ve işletmek

VMware, VMware Tanzu bulut yerlisi uygulama portföyü ve VMware Aria bulut yönetim platformuyla ilgili gelişmeleri de duyurdu. Bu iki hizmet bir araya gelerek şirketlerin yolculuklarının her aşamasında, Kubernetes ve bulutların tamamını kapsayacak şekilde bulut yerlisi geliştirme, ulaştırma ve yönetim sürecinde bulutu akıllı bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Bu duyurular arasında aşağıdakiler yer alıyor:
  • Şirketin uyumluluk standartlarıyla bağlantılı güvenli, güvenilir ve sürekli yönetilen yazılımların oluşturulmasını otomatikleştiren VMware Image Builder’ın beta tanıtımı.
  • VMware Aria Graph’ten güç alan yeni ücretsiz VMware Aria Hub.

Hibrit çalışanları güçlendirmek

BT ekipleri, çalışanların daha fazla cihaz kullandığı, daha fazla buluttan daha fazla uygulamaya eriştiği ve işlerini hiç olmadığı kadar fazla lokasyondan yaptığı günümüzün hibrit çalışma ortamının güçlüklerini ortadan kaldırmak için mücadele ediyor. VMware, Anywhere Workspace platformundaki yenilikleriyle BT ekiplerinin üstündeki yönetim yükünün azalmasına ve otomasyonla verimliliklerinin artmasına yardımcı oluyor
  • VMware DEX çözümünün kapsamını üçüncü parti yönetilen Windows cihazları için Digital Employee Experience Management (DEEM) ile genişletiyor.
  • Workspace ONE Freestyle Orchestrator’ın uzantısıyla Workspace ONE içindeki cihaz temelli belirli görevlere özel iş akışlarına ek olarak üçüncü parti BT sistemlerini de içine alan içerik odaklı biletleme (ticketing) iş akışlarında otomasyon mümkün kılınıyor.
  • Horizon Cloud on Microsoft Azure, Joint Authorization Board (JAB) üzerinden Joint Authorization Board (JAB) Federal Risk and Authorization Management Program’in (FedRAMP) Yüksek Yetki derecesine sahip oldu. Aynı zamanda sivil kuruluşlarda da Authority to Operate (ATO), yani çalışma yetkisini elde etti.

VMware Cross-Cloud hizmetleri müşterilerin çoklu bulut çağında ilerlemelerine yardımcı oluyor

VMware Explore Europe’ta şirket, müşterilerinin çoklu bulut çağında ilerlemelerine yardımcı olan VMware Cross-Cloud hizmetlerini iyileştirerek bulut kaosundan kurtulup bulutu akıllı kullanmalarını sağlıyor. VMware Cross-Cloud hizmetleri, uygulamaların tamamını herhangi bir bulutta, herhangi bir cihazdan oluşturmak, işletmek, erişmek ve korumak için bütünleşik ve kolay bir yöntem sağlayan portföyden oluşuyor.

Siber güvenlik liderlerinde istifa akımı sürüyor

0
Yeni araştırmaya göre, İngiltere ve ABD’deki bilgi güvenliği şeflerinin (CISO’lar) ve BT güvenlik yöneticilerinin neredeyse üçte biri mevcut kuruluşlarından ayrılmayı düşünüyor. Üstelik üçte biri önümüzdeki altı ay içinde işini bırakmayı planlıyor. Siber güvenlik firması BlackFog, büyüyen BT güvenlik tehditleri ve sektördeki kalifiye profesyonel eksikliği karşısında karşılaştıkları zorlukları anlamak için ABD ve Birleşik Krallık’ta 500’den fazla çalışanı olan şirketlerde 400’den fazla BT karar vericisiyle bir anket yaptı. Birçok BT güvenlik liderinin gelişen tehditlere ve yeni siber güvenlik uygulamalarına ayak uydurmak için mücadele ettiğini ve aynı zamanda pek çok kişinin sektörden uzaklaşmasına neden olan işe alım, elde tutma ve iş-yaşam dengesi ile ilgili sorunları bildirdiğini tespit etti. Rollerinin en sevmedikleri yönü sorulduğunda, yüzde 30’u iş-yaşam dengesinin eksikliğini belirtirken, yüzde 27’si stratejik iş konularını ele almak yerine ‘yangınla mücadele’ için çok zaman harcandığını söyledi. İşin stresleri nedeniyle ayrılmayı planlayan CISO’ların yüzde 32’sinin üstünde, yüzde 52’si Zero Trust gibi yeni çerçeveler ve modellerle güncel kalmakta zorlandıklarını kabul ederken, yüzde 20’lik bir diğer kesim ise takımlarında doğru beceriler “ciddi bir meydan okumaydı”. Katılımcıların yüzde 32’si rollerinden ayrılmayı düşünürken, yüzde 33’ü bunu önümüzdeki altı ay içinde yapacaklarını, yüzde 37’si ise önümüzdeki 7-12 ay içinde gemiye atlamaya hazır olduklarını söyledi.

Siber güvenlik, kodlama ve bulut 2023’ün aranan yetenekleri olacak

0
Dijital becerilere olan talep 2022’de önemli ölçüde hızlandı. Daha fazla şirket yenilik yapmak ve işlerini geleceğe hazırlamak için teknolojiye bel bağladıkça, bu hedeflere ulaşabilecek mevcut yazılım yeteneği havuzu küçülmeye devam ediyor. Bu, şirketler için önemli işe alım zorlukları yaratırken, yetenekli teknoloji uzmanları, iş fırsatları ve müzakere gücü söz konusu olduğunda kendilerini çok uygun bir konumda buldular. 2023’e baktığımızda, resim hemen hemen aynı. Resesyon riski, daha fazla şirketin maliyetleri düşürmek veya ‘düzenlemek’ amacıyla işe alımları yavaşlatmasına veya dondurmasına neden olurken, teknoloji istihdamı üzerindeki etkisi nispeten küçük olacaktır. Gerçekten de, ekonomik bir gerilemede bile, teknoloji (en azından şimdilik) olmak için oldukça güvenli bir yer olmaya devam ediyor. Yetenek isteyen sektörlerden biri siber güvenlik. Secureworks’ün 2022 Yönetim Kurulu Siber Güvenlik Raporuna göre, dünya çapında açık siber güvenlik işlerinin sayısı 2013 ile 2021 arasında yüzde 350 artarak 1 milyondan 3.5 milyona çıktı. Birleşik Krallık Siber Güvenlik Konseyi CEO’su Simon Hepburn, Birleşik Krallık’ta siber güvenlik becerileri talebinin özellikle belirgin olduğunu ve şu anda doldurulmamış tahmini 14.100 rolün bulunduğunu söylüyor. Randstad tarafından yakın zamanda yayınlanan bir rapora göre ise 2018 ve 2021 yılları arasında veri mühendisleri için iş ilanları yüzde 116 artarken, bilgisayar bilimcileri için reklamlar yüzde 72 arttı. Robert Half’ın 2023 Maaş Kılavuzu ayrıca geliştiriciler için,özellikle de C#, C++, Angular, Node.js, AWS, Google Cloud Platform ve Azure bilgisine sahip olanlar için sürekli bir talep olduğunu belirledi. Veracode CTO’su John Smith: “DevOps, kuruluşların yazılımla değer elde etme yollarını hızlandırmalarının merkezinde yer aldığından, yönetim becerilerinin geliştirilmesi ve iş yerindeki operasyonların gerçek bir şekilde anlaşılması, geliştiricilerin rekabette bir adım önde olmasını sağlayacaktır” diyor.

Start-Up Projelerine Destek Veren Teknoloji Fuarları

0

Girişimcilik ekosisteminin en önemli unsurlarından biri olan start-up projeleri, yeniliklere öncülük edebilmek için birtakım ihtiyaçlara gereksinim duyabiliyor. Bu ihtiyaçlar, fikir bazlı desteklerin yanı sıra maddi olarak da projelerin devamı için büyük önem arz ediyor.

Mevcut ihtiyaçlara çözüm üretebilmek adına birçok imkânı bir arada kullanan start-up projelerinde teknolojinin önemi yadsınamaz bir gerçek. Bu nedenle girişimciler, ağırlıklı olarak rotalarını uluslararası teknoloji fuarlarına çeviriyor. Teknoloji fuarları ile start-up projeleri arasındaki ilişkinin ne olduğunu soracak olursanız da cevabı gayet basit.

Uluslararası teknoloji fuarlarında yeni ürünler, hizmetler tanıtılırken aynı zamanda birçok etkinlik de organize edilmekte. Üretici ile tüketicileri aynı çatı altında toplamayı başarabilen teknoloji fuarları aynı zamanda sürpriz etkinlikler ve çeşitli seminerlere de ev sahipliği yapıyor.  Bu organizasyonların bir kısmı start-up projelerine ayrılıyor.

Düzenlenen ödüllü yarışmalar, beyin fırtınalarıyla geçen konferanslar, sektörün ünlü isimleriyle tanışma fırsatları ve daha niceleri. Tam da bu yüzden bugün sizler için start-up projeleri için en uygun teknoloji fuarlarından bahsedeceğiz.

En Ünlü Start-Up Etkinliği: Consumer Electronics Show (CES)

Açılımı Consumer Electronics Show olan CES, dünyanın en etkili teknoloji fuarlarından biri. Her yıl ocak ayında ABD’nin Las Vegas şehrinde düzenlenen fuar, global anlamda start-up projelerinin de odak noktasında. Ağırlıklı olarak e-spor, e-ticaret, 5G teknolojileri, yapay zekâ, giyilebilir teknoloji, kripto para ve sanal gerçeklik gibi temaların işlendiği fuarda birbirinden farklı kategoriler bulunmakta.

Start-up girişimlerini “CTA Match” isimli bir organizasyonda toplayan fuar, başvuruları internet sitesi üzerinden kabul ediyor. Böylece yatırımcıların start-up’lar ile buluşabilmesine olanak sağlayan organizasyonun, 6 Ocak 2023 tarihinde Las Vegas’ta CES bünyesinde gerçekleştirilmesi planlanıyor.

100 Bin Dolarlık Fon İmkânı Sunuyor: TechCrunch Disrupt

2011 yılından beri teknolojiye yön veren fuarlardan biri olan TechCrunch Disrupt, her sene düzenli olarak organize ediliyor. Yılda 3 kez farklı tarihlerde ve şehirlerde düzenlenen fuara ABD’nin Boston ve San Francisco şehirleri ev sahipliği yapıyor. Fuarda “Startup Battlefield 200” adıyla uluslararası çapta teknolojik girişimler yapan start-up projeleri ağırlanıyor.

Binlerce katılımcıyla gerçekleşecek olan bu organizasyon sonucunda projelere toplamda 100 bin dolarlık fon imkânı sunulacak. İlk yapıldığı tarihten bu yana toplamda 9,7 milyar dolarlık fon sunan Startup Battlefield 200’e katılmak için başvuruların 2023’ün bahar döneminde yapılması planlanıyor.

TechCrunch Disrupt fuarın ilk etabı 11 Ocak 2023’te The Cross Chain Coalition ismiyle başlayacak. 20 Nisan’da Boston’da düzenlenecek olan The Cross Chain Coalition etkinliği ile birlikte fuar, 19 ile 21 Eylül tarihleri arasında San Francisco’daki ana organizasyon ile tamamlanmış olacak.

Siber Girişimlerin Odağında: Cybertech Conference and Exhibition

Siber ekosisteminin önemli oluşumlarından biri konumunda olan Cybertech Conference and Exhibition, 2023 yılında Expo Tel Aviv’de gerçekleşecek. Siber alandaki start-up projelerinin kendilerini yatırımcılara tanıtma olanağı bulacağı organizasyonda aynı zamanda birçok sürpriz etkinlik de gerçekleştirilecek.

Teknolojik açıdan çığır açan yeni fikirlerin filizlenmesi için en uygun şartların sağlandığı Cybertech Conference and Exhibition’a start-up olarak katılımlar, organizasyona ait resmi web sitesi üzerinden yapılacak. Etkinliğin, 30 Ocak ile 1 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilmesi planlanıyor.

Start-Up’lar İçin Dünyaya Açılma Fırsatı: Convergence India

Telekom ve mobil endüstrisi alanında dünyanın önde gelen firmalarını ağırlayan Convergence India, her yıl Hindistan’da düzenlenen bir organizasyon. Ortalama 25 bin ziyaretçiye ev sahipliği yapan organizasyonda yaklaşık 800 katılımcı boy gösteriyor. Dijital medya alanında önemli gelişmelerin konuşuldu konferansların da düzenlendiği fuar, özellikle start-up projeleri için fırsat niteliği taşıyor.

Sektörün önde gelen isimleri ile tanışma fırsatı bulan girişimciler, ürün ve hizmetlerini sergileme fırsatı yakalıyor. Böylece kendilerine yatırımcı bulmaları için uygun ortamın yaratıldığı Convergence India, bu yıl 27 ile 29 Mart tarihleri arasında Yeni Delhi’deki Pragati Maidan fuar merkezinde gerçekleşecek.

MediaMarkt Startup Challenge 2022 kazananları belli oldu!

0
MediaMarkt’ın perakende sektörünün geleceğine yön verecek girişimcileri desteklemek için başlattığı MediaMarkt Startup Challenge yarışmasının kazananları belli oldu. 51 ülkeden 205 farklı girişimin değerlendirildiği yarışmanın kazananı, dijital dünyayı ve veri destekli kişiselleştirmeyi bir araya getirerek gerçek zamanlı müşteri deneyimini iyileştiren Oriient oldu. Yarışmada ikinciliği Varsapp, üçüncülüğü ise Vouchery.io aldı. Bir girişimcinin fikriyle başlayan birçok proje, bugün ekonominin ve dünyanın geleceğine yön veriyor. Özellikle artan dijitalleşmeyle birlikte tüketicilerin alışkanlıklarının değişmesi ise perakende sektöründe yaratıcı ve verimli iş sonuçları üretecek girişimcilerin önemini artırıyor. Bugünün inovatif fikirleriyle geleceğin perakende dünyasına yön vermek isteyen MediaMarkt Türkiye, bu amacı doğrultusunda 2018 yılında başlattığı MediaMarkt Startup Challenge projesinin 5’incisini; Google, Index Grup, Zip ve Hacquarters iş birliğiyle düzenledi. 51 farklı ülkeden 205 farklı girişimin değerlendirildiği yarışmanın ön elemesini geçen 10 girişim ise 1 Kasım tarihinde düzenlenen final etkinliğinde jüriye sunumlarını yaptı. MediaMarkt Startup Challenge 2022’nin kazananı Orieent oldu Özellikle perakende satış teknolojileri, kurumların dijitalleşme süreçleri ve satış sonrası teknolojileriyle ilgili alanlardan başvuru kabul eden MediaMarkt Startup Challenge 2022’nin kazananı Oriient oldu. İç mekan konumlandırma sistemi olan Orieent, dijital dünyayı ve veri destekli kişiselleştirmeyi bir araya getirerek gerçek zamanlı müşteri deneyimini iyileştiriyor. Yarışmada ikinci olan Varsapp insanların kullanmadıkları eşyalarını kiraya verebilecekleri veya ihtiyaç duydukları ürünleri kiralayabilecekleri bir kiralama pazaryeriyken üçüncü olan Vouchery.io ise markaların kişiselleştirilmiş dijital promosyonları otomatikleştirmesine yardımcı olarak kampanyalardan yatırım getirisini artıran yapay zeka destekli bir promosyon altyapısı.