Etiya, MWC’de deneyim odaklı dijital dönüşümü anlattı

0
Mobil Dünya Kongresi, iletişim ve bilgi teknolojilerinin geldiği son noktayı göstermesi ve yeni trendlerin konuşulması nedeniyle en önemli teknoloji etkinliklerinden birisi. Bizimde iki yıllık pandemi arasından sonra Barselona’da yerinde takip ettiğimiz etkinliğin katılımcılarından birisi de, Türkiye’nin en büyük kurumsal yazılım şirketlerinden Etiya oldu. Mobil Dünya Kongresi’nde yeni stand alanıyla yer alan Etiya, deneyim odaklı dijital dönüşüm yaklaşımı ve yapay zeka destekli çözümlerini paylaştı.

Dijitalleşmenin yol haritaları yön değiştiriyor

Mobil Dünya Kongresi’nde yer almaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Etiya Kurucu Ortağı ve CEO’su Aslan Doğan şunları söyledi; “Uzunca bir süredir dijital dönüşümü deneyim boyutunda hem tüketici hem şirketler perspektiflerden konuşuyoruz. Şirketler dijitalleşme yol haritalarını oluşturdu, yol alanlar da çok. Ancak teknoloji her yeni gün gelişiyor ve dönüşüyor, dijitalleşme yol haritalarında da etkisini gösteriyor. Bu inovasyon döngüsü gündemine ışık tutan MWC’ de en çok 5G’nin hayatımıza getireceği akıllı bağlantılar, nesnelerin interneti konuları ele alındı. Buz dağının görünen kısmı olan bu konular farklı alanlarda, yapay zeka, bulut bilişim gibi pek çok teknolojik gelişmeyi de hayatımıza beraberinde getiriyor.” Dünya çapında 5G teknolojisine geçiş yapan operatörler bu tarafta uygulamalara başladı. Türkiye’de de bu teknoloji ile dönüşüm ivmesi artacak. Müşterilerine en iyi deneyimi sunmak isteyen şirketler de Etiya’nın sunduğu yapay zeka destekli, deneyim odaklı dijital dönüşümü önceliklendirecekler. Etiya’nın 18 yıldır yazılım sektöründe faaliyet gösteren ve bugün Türkiye’nin en büyük kurumsal yazılım firması olduğunu belirten Etiya Kurucu Ortağı ve CEO’su Aslan Doğan, “Mobil Dünya Kongresi gibi dünya çapında şirketleri bir araya getiren etkinliklerde yer almayı çok önemli buluyoruz. Ayrıca pandemi sebebiyle uzaktan görüşmeleri yürüttüğümüz dünyanın farklı bölgelerinden birçok şirket ile bu vesileyle bir araya gelme imkanına sahip olduk. Katma değerli çözümlerimizi dünya çapında tanıtmak ve var olduğumuz pazar sayısını artırmak amacıyla hedefimize uygun görüşmeleri gerçekleştirdik. Bizim bu tarafta stratejimiz net, Türkiye’de Hizmet İhracatçıları Birliği’nin verilerine göre kendi alanında ihracat şampiyonu olan bir şirket olarak ihracat odaklı büyümemizi sürdüreceğiz” dedi. 1200 kişilik ekiplerinin dünyanın farklı yerlerinde yer alan ofislerde uyum içerisinde çalıştığını belirten Doğan, şirketin DNA’sının inovasyon olduğunu vurguluyor.

Nurus, üniversite öğrencilerinin tasarladığı oyun koltuğu üretecek

0
Nurus, Bilişim Vadisi Tasarım Kümelenme Merkezi’nin Bilişim Vadisi Oyuncu Koltuğu Tasarım Yarışması’nın kazananlarına eğitim ve üretim desteği verdi.  Bilişim Vadisi Oyuncu Koltuğu Yarışması’nı kazanan ekibe tasarım ve üretim konusundaki deneyimini aktarmak üzere teknoloji üssünün kapısını açan ve üç günlük bir tasarım kampı hediye eden Nurus, ekibe yarışmayı kazandıran tasarımının üretimini de üstlenecek. Yarışmanın birincileri Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri Yahya Yusifli, Cansu Kadriye Söyleyen ve Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Burak Aydın, Nurus Baş Tasarımcısı Renan Gökyay’ın yürütücülüğündeki Tasarım Kampı’nın ilk gününde Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Sayın Dr. Çetin Ali Dönmez, Bilişim Vadisi Endüstriyel Tasarım komisyon üyesi Prof. Dr. Mesut Güner ve Nurus Genel Müdürü Hakan Zihnioğlu ile bir araya geldi. Ofis mobilyalarının yanı sıra havayolu şirketleri için özel uçak koltuğu gibi eşsiz ürünleri de çok farklı teknolojiler ile geliştiren Nurus’un artık teknoloji şirketi olma yolunda ilerlediğini belirten Nurus Baş Tasarımcısı Renan Gökyay, “En büyük yatırımımızı gençlerimize, iş gücüne yapıyoruz. Gençlerden oluşan tasarım ekiplerimiz ile dünyada ilgi uyandıran ürünlere imza atıyoruz. Türkiye’nin yaratıcı ve üretken gençleriyle buluşmak bizi heyecanlandırıyor” dedi. Ankara’daki 45 bin metrekarelik üretim tesisinin kapılarını gençlere açan Nurus, üç günlük tasarım kampında deneyim ve vizyonunu öğrencilere aktarıyor. Bu kamp süresinde çalışma koltuğunun üretim aşamasını gözlemleme şansı yakalayan öğrenciler, kendi tasarımlarının da üretilebilir hale getirilmesi için projelerini gözden geçirebilecek. Mimar (tasarımcı) ve mühendisten oluşan multidisipliner ekiplerin yarıştığı bu etkinlik ile birlikte, öğrencilerin tasarımları hayata geçirilecek.

E-Data, SealPath ile veri merkezli güvenlik çözümlerini çeşitlendirdi

2022’ye girerken Türkiye’deki tek distribütörü olarak E-Data’yı atayan SealPath, siber suçların Türk şirketlerine verdiği zararı azaltmayı hedefliyor. E-Data Teknoloji Genel Müdürü T. Fatih Mutlu, SealPath ile önemi artan veri merkezli güvenlik alanında portföylerini genişlettiklerini söylerken katma değerli çözüm ortağımız Cynoks Bilişim iş birliği ile ilk finans sektörü referanslarını edindiklerini ifade ediyor. Siber suçların Türk şirketlerine maliyetinin gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 7’sine ulaştığını belirten SealPath Türkiye Operasyonları Müdürü Tarık Küçük ise, Zero Trust yaklaşımı ile kendinden korumalı dosyalar oluşturarak b u oranı düşürmeyi hedeflediklerini ifade ediyor. Küçük, çözümlerinin kullanıcı hakları ve diğer mevzuata uyumlu olduğunu belirtirken her boy firma ve her dikey pazarı hedeflediklerini kaydediyor. SealPath’in koruma için kullandığı Active Directory Rights Management Services (AD RMS), Microsoft Office ve diğer Microsoft ürünleriyle yerel olarak bütünleşen bir bilgi koruma teknolojisi oluşturuyor. Bu şekilde hem bulutta hem lokalde tutulan belgelerin güvenliğini sağlayan SealPath, bu belgelerin paylaşılmasını da güvenli hale getiriyor. Önemli bir dosyanın şirket dışına çıktığı an kontrolünü sürdürmek, dosyaların okunması için bir süresi olmasını sağlamak veya mevcut dosyanın üzerinde karşı tarafın bir değişiklik yapmasını engellemek gibi uygulama alanları olan veri şifreleme–kriptolama kullanılan araçlardan önemli birini oluşturuyor. SealPath veri şifreleme, koruma ve kontrol etme konusundaki ürün gamı beş başlık altında hizmet sunuyor:
  1. Koruma: SealPath, belgelere nereden erişilirse erişilsin, eşlik ediyor ve bulutta çalışıldığı takdirde de bilgileri koruyabiliyor.
  2. Kontrol: Belge üzerinde kontrol imkânı sunuyor. Sezgisel kontrol sistemi ile kimin eriştiği ve erişebileceği kontrol edilebiliyor.
  3. İzleme: Belgeleri istenilen kişilerle paylaşma ve ne zaman eriştiklerini takip etme imkânı sunan SealPath, denetim üzerinde tam hakimiyet sağlıyor.
  4. Kolaylaştırma: SealPath, belgelerin istenilen kişilerle paylaşılabilmesini ve bu kişilerin belgelere ne zaman erişim sağladıklarını izleme imkânı sunuyor.
  5. Özgürlük: SealPath belgeleri korumak için belirli bir konum gerektirmiyor. Sunduğu özgürlük ile kullanıcının nasıl çalışmak istediğini ve belgeleri nerede muhafaza edeceğini kullanıcıya bırakıyor.

E-Data’dan finans sektörüne katma değerli çözüm

SealPath’in 2 Aralık 2021’de Türkiye’deki tek distribütörü olarak atadığı E-Data, şimdiden SealPath çözümüne finans sektöründe katma değerli bir referans oluşturmuş durumda. Önemi artan veri merkezli güvenlik alanında bir çözüm portföyü oluşturduklarını belirten E-Data Teknoloji Genel Müdürü T. Fatih Mutlu, “SealPath ile yaptığımız anlaşma neticesinde günümüzde daha da önem arz etmeye başlayan veri merkezli güvenlik pazarındaki çözümlerimize yeni marka ekledik. SealPath ve katma değerli çözüm ortağımız Cynoks Bilişim iş birliği sayesinde ilk finans sektörü referansımızı da edindik. Son kullanıcılara daha iyi hizmet sunabilmek adına yine katma değerli iş ortaklarımız ve E-Data Teknoloji ekiplerimiz SealPath eğitimlerini tamamladılar. Bu eğitimler ve deneyimi bir araya getirerek 2022 yılında da başarılı projelere imza atacağımıza eminiz” diyor.  

Stablecoin’in yükselişi: İsviçre’ye mükemmeliyet merkezi

Dünyanın en büyük stablecoin’i Tether (USDt) ile blockchain destekli platformunu desteklemesiyle bilinen teknoloji şirketi Tether Operations Limited, güney İsviçre’de, İtalya sınırına yakın Lugano şehrinin yönetimi ile iş birliği içinde Avrupa’da blockchain’in benimsenmesi için bir mükemmellik merkezi kurulduğunu duyurdu. Lugano Belediye Başkanı Michele Foletti, proje hakkında, “Lugano geleceğine yatırım yapıyor” yorumunu yaptı. Tether ve Lugano şehri, şehrin blok zincir yeteneklerini ölçeklendirmek ve Lugano’nun Avrupa blok zincirinin benimsenmesi doğrultusunda bir merkez haline dönüşmesini sağlamak amacıyla birlikte çalışacak. İş birliği; Lugano’da Blockchain’in benimsenmesini teşvik etmeyi ve vatandaşların Bitcoin, Tether ve seçilmiş CHF tabanlı Stablecoin’lerle yıllık vergi ve şehir hizmeti bedellerini ödemelerine olanak sağlamayı amaçlıyor. Proje; bugüne dek olanların aksine ana hedef kitleye şehir sakinlerini koyarken, kolay uygulamalar sunmaya odaklanıyor. Lugano, kentsel ölçekte deney ve prototipleme yoluyla inovasyonun yanı sıra, dijital alanlarda projeler uygulayan Lugano Living Lab de dahil olmak üzere birçok yenilikçi girişime ev sahipliği yapıyor. Lugano’nun ekosistemi, Tether’in mevcut blockchain uygulamalarının çoğunun ötesine geçmesine ve ilk tam ölçekli kentsel kolay kullanım fonksiyonu için elverişli bir ortam sağlıyor. Bu kapsamda, Lugano’daki uygulama, altyapı maliyetlerini azaltan ve küresel piyasalara erişilebilirliği artıran özel kullanım durumlarına sahip yerelleştirilmiş hizmetler aracılığıyla kullanıma açılacak.

Lugano’nun geleceğine yatırım

Lugano Belediye Başkanı Michele Foletti, proje hakkında, “Lugano geleceğine yatırım yapıyor” yorumunu yaptı. Son yıllarda, MyLugano uygulaması ve LVGA Puan ödeme platformu, Lugano dijital frangı ve 3Achain blockchain altyapısı dahil olmak üzere blockchain tabanlı çözümleri zaten uyguladıklarını söyleyen Foletti, bu teknolojiye, teknolojiyi ölçeklendirme potansiyeline güvendiklerini, Tether iş birlikleriyle daha iyi ve akıllı bir şehir inşa edeceğine inandıklarını ifade etti. Tether’in CTO’su Paolo Ardoino, “Lugano, yenilikçi ve gelecek odaklı düşünen insanlarla dolu canlı bir şehir” şeklinde konuştu. Ardonio, sözlerini “Dünyanın en büyük stablecoini olarak, her büyüklükteki işletmenin, daha sürdürülebilir, şeffaf ve güvenilir finansal ve günlük hizmetler sunduğu, yerel vatandaşların yaşam kalitesini yükseltmek için blockchain platformlarından yararlanabilecekleri bir gelecek öngörüyoruz. Lugano’nun global platformda bir model olmasını diliyoruz.” şeklinde devam ettirdi. Bu süreç yönetimi, Lugano’nun bir yıldan uzun bir süre önce kendisini hızla büyüyen bir sektörde tercih edilen hedef olarak konumlandırmayı amaçlayan somut eylemlerle başlattığı bir dönemin son adımı olarak yer alıyor. Daha önce bahsedilen LVGA Puanlarına ek olarak, Lugano, İsviçre’deki en önemli kamu ve özel şirketlerde yaklaşık otuz ortağın yanı sıra açık olan bir dizi blockchain etkinliğini içeren EVM uyumlu “3Achain’i” geliştirdi.

Servisler bu yıl sonunda açılmaya başlayacak

Lugano yakın gelecekte, vatandaşların ve şirketlerin yıllık vergilerini, mal ve hizmetlerini kripto para biriminde tam olarak ödemelerinin sağlanabilirliğini ölçeklendirmeyi hedefliyor. Bu tip ödemeler için kabul edilecek olan Bitcoin, Tether ve İsviçre Frangı (CHF) tabanlı stablecoinler için resmi onaylar alındı. Bu sayede fonlar farklı servis sağlayıcılar aracılığıyla yerel FIAT para birimine çevrilebilecek. Bu süreç sonlandığında, Lugano dünyada kripto para birimi ödeme ekonomisi uygulayan ilk merkez olacak. Lugano, yerel işletmelerin bu uygulamayı destekleyecek teknolojik altyapıya sahip olduğunu test etme amacıyla mevcut ödeme hizmetlerinin izin verilen stablecoin’lere entegre edilmesini hızlandırmak için Tether ve diğer servis sağlayıcılarla çalışmaya başlayacak. Lightning Network, güvenlik ve gizlilikten ödün vermeden blockchain ile ilişkili ölçeklenebilirlik engellerini bertaraf eden, yüksek ölçeklenebilir nitelikte bir ödeme sistemi haline gelmesiyle, Lugano’nun hizmetlere entegre edeceği çözümlerden biri olacak.

Lugano ve Tether’in Anlaşma Kapsamı

Lugano ve Tether, merkezi konumdaki uzman barındırma şirketleri ve girişimleri de dahil olmak üzere çeşitli girişimlerle stratejik bir iş birliği başlatan, kuruluşlarını ve günlük operasyonlarını kolaylaştırmayı amaçlayan blockchain ile ilgili her şey için katalizör görevi görecek bir mutabakat imzaladılar. Bu kapsamda, Lugano, kripto topluluğunun büyüyebileceği ve gelişebileceği bir ev olmayı hedefliyor. Tether liderliğindeki kripto endüstrisinden bazı şirketler, bölgedeki blockchain hizmetlerini oluşturmaya odaklanan blockchain tabanlı girişimlerin finanse edilmesini sağlamak için milyonlarca dolarlık bir fon oluşturacak. Buna ek olarak Tether, yerel üniversiteler ve araştırma enstitüleri ile iş birliği yaparak yeni nesillerin eğitimine odaklanan Lugano’nun uzmanlık, bilgi ve desteğine katkıda bulunacak ve yakın gelecekte 500 eğitim bursu sağlanacak. Girişim aynı zamanda çevreci finansmanın bir işareti olarak da hizmet verecek. Ortak çaba, bitcoin madenciliğine güç sağlamak doğrultusunda doğal kaynakları ve çevre dostu alternatifleri kullanmaya odaklanacak, bitcoin’in yenilenebilir enerji gelişiminde güçlü bir hızlandırıcı olarak hareket etmesine ivme verecek. Bu durum, Bitcoin’e yatırım yapan bir şehrin, yerel altyapının büyümesine yeniden yatırım yapmak için madencilik gelirlerini nasıl kullanabileceğinin bir örneği olacak. Ekim 2022’de gerçekleşecek olan Bitcoin Dünya Forumu Lugano, iletişim ve finans özgürlüğüyle ilgili panellere ev sahipliği yapacak. Tether, dijital finans dünyasının önde gelen fikir liderlerini, sektör yaratıcılarını iş birliği ve network kurmaları amacıyla bir araya getirecek.  

OYAK’tan unicorn olma yolunda 2 büyük global yatırım!

Birden farklı sektörde üretim yaparak büyüyen OYAK, dijital kimlik doğrulama şirketi OCR Labs’a 15 milyon dolar yatırım yaptı. OYAK’ın OCR Labs yatırımını ve yeni anlaşmalarını konuştuk.

OYAK ile 2 dev anlaşmayı konuştuk!

Geliştirdiği kimlik doğrulama teknolojileriyle veri güvenliği ve dolandırıcılığa karşı koruma sağlayan OCR Labs, Türk kullanıcıları dünyanın herhangi bir yerinden sadece kimlikleri ve akıllı telefonlarıyla güvenle doğrulayabiliyor. Şirket, OYAK Yatırım ile kurduğu işbirliğinden güç alarak Türkiye’deki şirketlerin gelişmiş yasal düzenlemelere uyumlu şekilde uzaktan müşteri edinim ihtiyaçlarını karşılayabilmek için özel bir çözüm geliştirdi. TBB’nin 27 Nisan 2021’de duyurduğu Bankalarca Kullanılacak Uzaktan Kimlik Tespiti Yöntemlerine ve Elektronik Ortamda Sözleşme İlişkisinin Kurulmasına İlişkin Yönetmelik ile bankalar artık mobil cihazlar ve bilgisayarlar üzerinden kimlik tespiti yaparak müşteri kabul edebiliyor. Bu noktada dijital kimlik doğrulama teknolojilerinin önemi artıyor. OCR Labs’ın Gelişmiş Yüz Eşleştirme teknolojisi, sektörün en güvenilir üçüncü parti test kuruluşu iBeta’nın gerçekleştirdiği testlerde dolandırıcılık vakalarını tespit etme ve gerçek başvuruları onaylama alanında yüzde 100 başarı sağlıyor. Ayrıca OCR Labs, ISO 27001, 27017, 27018, 27701, 22301, 30107-3, 19795, 9001, TDIF IP2 ve SOC Tip 1 ve 2 gibi öncü uluslararası sertifikalara sahip. ISO 29100 süreci de devam ediyor. OCR Labs Uluslararası Genel Müdürü Russ Cohn, Türkiye’de sundukları hizmetleriyle ilgili şunları söyledi: “Pazar lideri dijital kimlik doğrulama çözümlerimizi Türkiye’ye sunmaktan ve Türkiye’nin öncü markalarından OYAK Yatırım ile kurduğumuz işbirliğinden heyecan duyuyoruz. Türkiye, finansal hizmetler sektöründeki güçlü teknoloji altyapısı ile artık işletmeler ve tüketiciler için finansal ürünlere erişim için yenilik yapma ve yeni fırsatlar yaratma konumunda yer alıyor. Bu yatırım dışında OYAK, yaklaşık 330 yıl önce kurulup dünyada sigortacılığı başlatan şirket unvanına sahip ve Titanic, ABD’deki ikiz kule saldırılarındaki yükümlülükleri karşılayan Lloyd’s şirketi tarafından onaylanan ve Türkiye’de lisansı bulunan tek şirket oldu.

Hidrojen üretimi 1 trilyon dolarlık pazar haline gelecek

Goldman Sachs’a göre hidrojen, net sıfıra geçişte önemli bir role sahip, üretimi ise yılda 1 trilyon doların üzerinde bir pazara dönüşebilir. Goldman Sachs’ın EMEA bölgesi emtia sermayesi iş birimi lideri Michele DellaVigna verdiği demeçte:  “Net sıfıra gitmek istiyorsak, bunu sadece yenilenebilir enerjiyle yapamayız. Özellikle mevsimselliği ve kesintileri yönetmek için günümüzün doğal gaz rolünü üstlenen bir şeye ihtiyacımız var ve bu hidrojen” dedi. Uluslararası Enerji Ajansı tarafından “çok yönlü bir enerji taşıyıcısı” olarak tanımlanan hidrojen, çeşitli şekillerde üretilebiliyor. Bir yöntem, suyu oksijen ve hidrojene ayıran bir elektrik akımı ile elektroliz kullanmayı içerir. Bu süreçte kullanılan elektrik, rüzgar veya güneş gibi yenilenebilir bir kaynaktan geliyorsa, yeşil veya yenilenebilir hidrojen olarak adlandırılıyor. DellaVigna, “İster elektroliz ile isterse karbon yakalama ile yapalım, hidrojeni temiz bir şekilde üretmemiz gerekiyor. Bir gün küresel enerji piyasalarının en az yüzde 15’i olabilecek bir çözüme sahip olduğumuzu düşünüyorum” diyor.

Kart olmadan, kartla ödeme: FUPS QR Kart

Fintech dünyasının yenilikçi oyuncusu FUPS, FUPS QR Kart’ı kullanıcılarına sundu. Kullanıcılar, cep telefonlarındaki FUPS uygulaması üzerinde oluşturulan FUPS QR Kart sayesinde kart taşımaya gerek kalmadan tüm fiziksel POS cihazlarında ödeme yapabiliyor. Kolayca tüm ATM’lerden para çekebiliyor ve QR Kart’ın bağlı bulunduğu FUPS hesabını harcama öncesinde değiştirebiliyor. FUPS kullanıcılarının fiziki kart satın alma ya da sipariş etme sürecine girmeden fiziki POS cihazlarında ödeme yapabilmesini sağlayan ve bu sırada da fiziksel teması en aza indiren FUPS QR Kart, ücretsiz olarak tüm FUPS kullanıcılarına sunuluyor. Tek tuş ile kolaylıkla oluşturulabilen FUPS QR Kart, BKM TR Karekod ile uyumlu olduğundan yaygın kullanılabiliyor. FUPS’un kullanıcılarına sunduğu bir diğer yeni özellik ise “Uzaktan Müşteri Edinimi Sistemi”. Kullanıcılar bu teknoloji ile dakikalar içerisinde premium hesaba geçiş yaparak limitlerini artırabiliyor, FUPS’un tüm özelliklerine çok daha kolay erişebiliyor. FUPS hali hazırda para transferi, fatura/abonelik ödemeleri, sanal ve fiziksel kart ile ödeme, e-pin (oyun, video, film, müzik platformları) alışverişleri, ortak ödeme ve uçtan uca bütçe yönetimi gibi finansal işlemleri 7/24 kesintisiz, güvenle, kolayca ve ücretsiz yapmaya fırsat veriyor. FUPS kullanıcıları ayrıca FUPS’un sektörle ilk kez tanıştırdığı yenilikçi özellikleri Chat ve Harcamadan Böl Böl’ün yanı sıra hem ilk hem patentli ‘’Seç Seç Hesap’’ özelliğinden de yararlanmaya devam ediyor. FUPS’u kullanmak için IOS, Android ve Huawei HarmonyOS işletim sistemleri ile uyumlu olan FUPS mobil uygulamasının cep telefonuna indirilmesi ya da FUPS.com internet şubesine giriş yapmak yeterli oluyor.

Fidyeci hackerlar, Excel ve nadir dosyaları kötüye kullanıyor

0
HP Wolf Security tehdit araştırma ekibi, kötü amaçlı yazılımları yaymak için Excel eklenti dosyalarını ele geçirerek saldırganların hedeflerine ulaşmasına yardımcı olan bir saldırı dalgası tespit etti. Ekim-Aralık 2021 döneminde HP Wolf Security müşteri sanal makinelerinde toplanan verilere dayanan raporda,hem kurumları hem de bireyleri veri hırsızlığı ve yıkıcı fidye yazılımı saldırılarına maruz bırakan saldırılarda Microsoft Excel eklentisi (.xll) dosyalarının kullanımı altı kat (yüzde 588) arttı. Sadece bir tıklama gerektiren bu kötü amaçlı yazılımın tehlikeli olduğu tespit eden siber güvenlik ekibi, ayrıca yeraltı pazarlarında .xll dropper ve kötü amaçlı yazılım oluşturucu kitleri tanıtan reklamlar buldu. Tüm bunlar deneyimsiz saldırganların saldırı başlatmasını kolaylaştıran etkenleri oluşturuyor. HP Kıdemli Kötü Amaçlı Yazılım Analisti ve HP Wolf Security üyesi Alex Holland “Kendilerini algılayacak araçlardan gizlenmek için yazılımların meşru özelliklerini kullanmak ve e-posta ağ geçitlerinin geçmesine izin verebilecek nadir dosya türlerinden faydalanmak saldırganlar için yaygın bir taktik. Güvenlik ekiplerinin sadece tespit etmekle yetinmemeleri, en son tehditlere ayak uydurmalarını ve savunmalarını buna göre güncellemeleri gerekiyor. Örneğin, gördüğümüz kötü amaçlı .xll görüntülerindeki spike’a dayanarak, ağ yöneticilerinin gelen .xll eklerini engelleyecek şekilde e-posta ağ geçitlerini yapılandırmasını, yalnızca güvenilir ortaklar tarafından imzalanmış eklentilere izin vermelerini veya Excel eklentilerini tamamen devre dışı bırakmalarını öneriyorum” diyor Ayrıca, yeni bir QakBot spam saldırısı, güvenliği ihlal edilmiş e-posta hesaplarındaki e-posta zincirlerini ele geçirip postalara ekli bir kötü amaçlı Excel (.xlsb) dosyasıyla cevap yollayarak hedefleri kandırmak için Excel dosyalarını kullandı. Sistemlere girdikten sonra, algılanmamak için kendisini kurallara uygun Windows işlemlerine enjekte eden QakBot, kötü amaçlı Excel (.xls) dosyalarını, Ursnif bankacılık truva atını kötü amaçlı bir spam saldırısıyla İtalyanca konuşan kurumlara ve kamu sektörü kuruluşlarına yaymak için de kullanıldı. Saldırganlarbu saldırıda İtalyan kurye hizmeti BRT gibi davrandı. Emotet kötü amaçlı yazılımlarını yayan yeni saldırılar da JavaScript veya Word dosyaları yerine Excel’i kullandı.

HP Wolf Security’nin tespit ettiği diğer bazı saldırı özellikleri şunlar:

  • HP, büyük kötü amaçlı yazılım spam saldırıları ve fidye yazılımlarını kullanarak sistemlere erişimden para kazanmasıyla bilinen finansal amaçlı bir tehdit grubu TA505’in taktik, teknik ve prosedürlerini kullanan bir MirrorBlast e-posta kimlik avı saldırısı belirledi.  Saldırı, FlawedGrace Uzaktan Erişim Truva Atı (RAT) ile kurumları hedef alıyor.
  • RedLine ile bulaşan sahte oyun platformu: Ziyaretçileri RedLine infostealer’ı indirmeleri ve kimlik bilgilerini çalmaları için kandıran sahte bir discord yükleyici web sitesi keşfedildi.
  • Nadir dosya tiplerini değiştirmek hala algılamanın önüne geçiyor.Aggah tehdit grubu, satın alma emirleri olarak gizlenmiş kötü amaçlı PowerPoint eklenti (.ppa) dosyalarıyla Korece konuşan kurumları hedef aldı ve sistemlere uzaktan erişimli Truva atları bulaştırdı. Kötü amaçlı PowerPoint yazılımları olağandışı ve kötü amaçlı yazılımların yüzde 1’ini oluşturuyor.

Alarko Carrier’dan satış sonrası destek ve sadakat uygulaması

İklimlendirme şirketi Alarko Carrier, akıllı telefon uygulaması “Gerçek Konfor” ile kullanıcılarının satış sonrası ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflerken uygulamayı indirip kayıt olan müşterilerine sağladığı indirim ile bunu bir sadakat uygulaması olarak kullanma niyetini de gösteriyor. Alarko Carrier mobil uygulaması, klima, kombi, ısı pompası ve satın alınan pek çok çeşit iklimlendirme ürünü ile ilgili satış sonrası bilgilendirme sağlarken ürün dokümanları ve yardımcı videolar sayesinde gerek ürünle ilgili gerekse de ürün kullanımı ve problemlerle ilgili detaylara ulaşılabiliyor. Uygulama üzerinden ürünlerin garanti süresi takip edilebiliyor ve ihtiyaç halinde ek bakım, garanti paketleri de incelenebiliyor. Klima ve kombiler ile ilgili fiyat, güncel indirim ve kampanya bilgilerinin de yer aldığı uygulama, kullanılan iklimlendirme cihazında herhangi bir arıza ya da servis gereksinimi olması durumunda uygulama üzerinden servis randevusu kolayca oluşturulabiliyor. Alarko Carrier, mobil uygulamasını hızla yaygınlaştırmak için 1 Mart-30 Nisan 2022 tarihleri arasında uygulamayı indirip kayıt olan kullanıcılara Alarko markalı kombilerde 3 bin 265 ve Alarko, Toshiba, Carrier markalı klimalarda ise 6 bin 750 liraya varan indirim sunacağını açıkladı.  

Çipli kimlik kartında e-imza dönemi başladı

Yeni nesil çipli kimlik kartlarına yüklenmeye başlayan nitelikli elektronik sertifika ile kimlik kartları artık elektronik imza atmak için kullanılabiliyor. 10 Ocak’ta İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan uygulamada ilk bir aylık dönemde 10 binin üzerinde yükleme yapıldığı açıklandı. Kimlik kartına elektronik imza sertifikası yükleme işlemleri, Türkiye’nin 81 ilindeki nüfus müdürlüklerinde bulunan nüfusmatikler aracılığıyla yapılmaya başlandı. İlk etapta 50 ilde faaliyete başlayan nüfusmatiklerde, bir ayda 10 binden fazla kişi işlem gerçekleştirdi. Elektronik imza alt yapısına sahip kimlik kartlarıyla her türlü elektronik imza işlemi, yalnızca kimlik kartı kullanılarak gerçekleştirilebiliyor. Üst seviye elektronik güvenlik unsurlarına sahip Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı’na (TCKK) yüklenen elektronik sertifikalar sayesinde vatandaş elektronik ortamda sunulan birçok hizmete kolayca ulaşabiliyor. Elektronik sertifika yüklemesi yapılan kimlik kartları, elektronik imza atabilmek için yeterli oluyor. Elektronik imza sertifikası başvuru sahipleri nüfus müdürlüklerine giderek kimliklerine elektronik sertifika yükleyebiliyor. 2003 yılında Türkiye’nin ilk elektronik sertifika ve mobil imza hizmet sağlayıcısı olarak kurulan E-GÜVEN, yeni uygulamaya geçişi hızlandırmak için 1, 2 veya 3 yıllık kullanım süreleriyle sunduğu e-imza paketlerinde dönemsel olarak önemli bir fiyat avantajı sağladığını açıkladı. E-GÜVEN Genel Müdürü İlker Türkoğlu, “Kimlik kartlarına e-imza yükleyerek e-dönüşüme dahil olacak kurum ve bireylere dönemsel uygun fiyat avantajı sunarak e-imza paketleri ile e-dönüşümde farkındalığı artırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Kimlik kartına elektronik sertifika yüklemesi yaptırmak isteyen vatandaşların, E-GÜVEN’e online başvuru yapmalarının ardından kimlik kartlarına yükleme işlemleri için nüfus müdürlüklerine gitmeleri yeterli oluyor.

Gözde Girişim’den, teknoloji alanına özel yatırım şirketi

Yıldız Holding şirketlerinden Gözde Girişim, 1 Mart’ta yaptığı yönetim kurulunda aldığı karar neticesinde, Gözde Tech Ventures Teknoloji A.Ş. adıyla yeni bir teknoloji yatırım şirketi kurdu. Yönetim kurulu başkanlığını Yahya Ülker’in üstleneceği yeni şirketin vizyonu, teknoloji alanındaki gelişmelere paralel olarak dünyada büyük bir dönüşüm gösteren yeni iş metotlarını ve fırsatlarını değerlendirmek, bu alanda öncülük görevini üstlenen yurt içi ve yurt dışındaki girişimlere yönelik yatırım fırsatlarını değerlendirmek olacak. Gözde Tech Ventures, ağırlıklı olarak SaaS (Software as a Service–hizmet olarak yazılım), oyun, finans teknolojileri, blockchain, yapay zeka, mobilite, eğitim teknolojileri, pazarlama teknolojileri ve e-ticaret sektörlerine odaklanacak. Gözde Tech Ventures, iki yıl içinde 20 milyon dolar yatırım büyüklüğüne ulaşarak ilk etapta yaklaşık 10 girişime yatırım yapmayı planlıyor. Şirket, uzun vadede Gözde Girişim’in toplam aktif büyüklüğünün yüzde 10’una kadar ulaşmayı ve sektörün önemli girişim sermayesi oyuncularından biri olmayı hedefliyor. Gözde Tech Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Yahya Ülker,  “Yeni şirketimizin esas amacı, sermayeye ihtiyaç duyan yeni girişimleri destekleyerek onlarla birlikte büyümek, ülkemizde ve dünya çapında öncülük yapan girişimleri desteklemek, Yıldız Holding’in girişim sermayesi alanındaki bilgi ve tecrübesini bu yeni girişimlerin hizmetine sunmak ve onları globale taşımak olacak” diyor.

Vestel, Benelüks ve Almanya’ya elektrikli araç şarjı ihraç edecek

Benelüks ülkeleri ve Almanya’nın en önemli elektrik şarj hizmeti sağlayıcılarından Eneco eMobility ile anlaşma sağlayan Vestel’in ultra verimli elektrikli araç şarj cihazları, Almanya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg’da ev ve iş yerlerinde kullanılacak. Vestel ve Eneco eMobility işbirliği ile Vestel, bu bölgede elektrikli araç şarj cihazlarının (EVC) kurulumunu gerçekleştirecek. Benelüks bölgesinin en büyük üç şarj hizmeti sağlayıcısından ve Almanya’nın önde gelen markalarından birisi olan Eneco eMobility ile yaptıkları anlaşmayı değerlendiren Vestel CEO’su Turan Erdoğan, “Özellikle son iki yılda Avrupa’da sektörün en önemli oyuncularıyla kurduğumuz iş birlikleri sayesinde Avrupa’da EVC’lerin yaygınlaşmasında önemli rol oynuyoruz. Eneco eMobility iş birliğiyle elektrikli araç şarj çözümüne yönelik talebi karşılama ve yaygınlaştırmanın yanı sıra hem bireylerin hem de küçük işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerini destekliyoruz. Attığımız bu adımlarla yenilenebilir (rüzgar ve güneş) enerjinin kullanımıyla karbon emisyonları önemli ölçüde düşürülürken, iş ortaklarımızın döngüsel ekonomiyi desteklemesine de olanak sağlıyoruz” diyor. Eneco eMobility İcra Kurulu Başkanı Leonie Baneke ise, “Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde elektrikli araçlara geçişi sorunsuz bir sürece dönüştürme çabamızın Vestel tarafından desteklenmesi, Vestel’i bizim için muazzam bir uluslararası ortak yapıyor. Kurulumu kolay, tek tip, uyarlanabilir, kullanıcı ve çevre dostu Vestel elektrikli araç şarj cihazları sayesinde daha fazla bireysel ve küçük işletmelere ulaşarak maliyetlerini düşürmelerinde ve sürdürülebilirliğe katkı sağlamlarına olanak sağlıyoruz” şeklinde konuşuyor.

SOCAR Türkiye’den açık inovasyon platformu: SOCAR Wennovation

SOCAR Türkiye, dijital dönüşüm çalışmalarına dijital ekosistem ağını genişleterek hız veriyor. Kurum içindeki dijital ihtiyaçların ekosistemdeki potansiyel paydaşlar ile iş birliği yapılarak karşılanması hedefleyen SOCAR Türkiye, dijital dönüşüm odağında çözümler sunan şirketleri, girişimleri ve akademiyi SOCAR Wennovation açık inovasyon platformuna davet ediyor. SOCAR Wennovation açık inovasyon platformu, https://wennovation.socar.com.tr üzerinden kolayca başvuru yaparak, SOCAR Türkiye’nin iş ortağı olma, sahada test ve birlikte ürün/hizmet geliştirme fırsatları sunuyor. Öneri sahipleri, 365 gün başvuruya açık olacak SOCAR Wennovation platformu üzerinden Endüstriyel Yapay Zeka / Makine Öğrenmesi / Optimizasyon, Akıllı Varlık Yönetimi, Kestirimci Bakım, Artırılmış / Sanal Gerçeklik / Drone / Robotik, İş Sağlığı, Güvenliği ve Çevre, Endüstri 4.0, Tedarik Zinciri ve Kurumsal Fonksiyonlar olmak üzere sekiz  kategoride başvuruda bulunulabiliyor. SOCAR Türkiye Dijital Transformasyon & Bilişim Teknolojileri Başkanı Hakan Irgıt “SOCAR Wennovation platformu ile SOCAR Türkiye içindeki dijital ihtiyaçlara çözüm sunarak, birlikte dijital inovasyona katkı sağlayabileceğimiz paydaşlar arıyoruz. Dijital dönüşümü odağına almış, buna uygun projeler geliştiren akademisyenler, girişimciler ve şirketlere SOCAR Türkiye’nin iş ortağı olma çağrısı yapıyoruz. Gelen başvurulara yönelik ilgili iş birimlerindeki alanında uzman kişiler tarafından değerlendirme yapılarak hızlıca dönüş sağlanacak. Yıl içerisinde yine dijital dönüşüm odağında çağrılar açacağız. Dijital dönüşüm ile birlikte yüksek kaliteli ürün, hız, yüksek verimlilik, en düşük çevresel etki, esnek üretim kabiliyeti gibi yetkinliklerimizi yeni iş ortaklarımızla birlikte daha da güçlendirmek istiyor, SOCAR Türkiye’nin kapılarını dijital dönüşüm odağında projeleri ile fark yaratmak isteyen potansiyel paydaşlara açıyoruz” diyor. https://wennovation.socar.com.tr internet sitesine gelen dijital dönüşüm çözüm önerilerine, 15 iş günü içinde değerlendirme yapılarak geri dönüş sağlanacak. Dijital inovasyon önerileri, SOCAR Türkiye Dijital Transformasyon & Bilişim Teknolojileri Başkanlığı liderliğinde, ilgili iş birimlerinin de görüşleri ile ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak değerlendirilecek. Çözüm önerisi uygun görüldüğü takdirde, potansiyel paydaş ile görüşme adımına geçilerek süreç ilerletilecek.

AXA Sigorta’nın mobil uygulaması AXAFit’e sağlıklı beslenme modülü

AXA Sigorta, iyi yaşam (wellnesss) ve sigortacılık mobil uygulaması AXAFit’e, uygulamaya özel olarak geliştirdiği sağlıklı beslenme modülünü ekledi. AXA Sigorta Satış ve Pazarlama Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Firuzan İşcan, BES ve sağlık poliçe işlemlerine yönelik online çözümler de sunan AXAFit hakkında, “Uzman diyetisyenlerle hazırladığımız AXAFit sağlıklı beslenme modülü ile herkesin ücretsiz bir şekilde kendi vücutlarına uygun olan beslenme düzenine erişebilmesini hedefliyoruz. AXA Sigorta olarak daha iyi ve sağlıklı bir yaşam için değer yaratmayı önemsiyoruz” dedi. AXA Sigorta’nın kullanmak için herhangi bir ön şart ve ücret gerektirmeyen halka açık uygulaması AXAFit içerikleri, sağlıklı yaşama ve beslenmeye dair bilgiler kişisel diyet listeleri ve kilo takip sistemi ile zenginleştirildi. Sağlıklı beslenme modülünde uzman diyetisyenlerin iş birliğiyle hazırlanan 10 bine yakın diyet listesi yer alıyor. Bu listeler arasından kullanıcının kişisel tercihlerine uygun üç adet alternatif diyet listesi, iki haftalık programlar şeklinde veriliyor. Diyet listeleri kişilerin cinsiyet, yaş, boy, kilo bilgilerinin yanı sıra alerji durumları, beslenme türü tercihleri, diyet yapma amaçları, günlük aktivite seviyelerine göre düzenleniyor. AXAFit, günü verimli kullanabilmek için günlük plan  ve sağlıklı bir yaşam için adım, su ve ilaç takibi özelliklerinin yanı sıra egzersiz videoları da içeriyor. Uygulama nöbetçi eczaneleri lokasyona göre gösteriyor ve kullanıcılarının karbon ayak izini ölçüyor.

Redington Türkiye’den servis olarak distribütörlük modeli

Redington Türkiye, servis olarak distribütörlük modeline ilerliyor. Redington Grup’un bulut bilişim pazar yeri olan CloudQuarks platformunun entegrasyonu 2021 sonunda başladı ve 2022’in ilk yarısında tamamlanması hedefleniyor. Bu platform sadece bulut bazlı çözümlerin Redington’ın iş ortaklarına sunulacağı bir platform olmakla kalmayacak hem Türkiye hem de çevre ülkelerde hızlı büyüyen yazılım ve servis şirketlerinin hizmetlerinin önce Türkiye pazarına, sonrasında da bölge ülkelere satılabileceği çok yönlü bir adres olacak. CloudQuarks, Redington Grup’un yeni hizmet tanımı olan servis olarak distribütörlük yaklaşımını hayata geçirmesinin önemli adımlarından biri olacak. Şirket bu yeni iş modeli ile, şirketlerin ortaya çıkacak yeni ihtiyaçlarına daha iyi yanıt vermeyi planlıyor. 2022’de siber güvenlik, iş zekası, robotik otomasyon, IoT, arttırılmış gerçeklik ve bulut bilişim çözümlerinin şirketin ana gündem maddelerini oluşturacağını ifade eden Redington Türkiye Genel Müdürü Cem Borhan’ın, 2022 bilişim pazarı trendlerine dair beklentileri şu şekilde:
  • 2022 kurumların verilerini saklama, analiz etme ve faydaya dönüştürmeyle alakalı süreç ve politikalarını yeni baştan ele alacakları bir yıl olacak. En büyük değerleri olan verinin güvenliğinin sağlanması, doğru veriye doğru kişinin ulaşabilmesini sağlayan alt yapıların oluşturulması ve büyük veri ile entegrasyonun sağlanarak analizlerin yapılabilmesi kurumların birinci önceliği olacak.
  • Pandemi döneminde ortaya çıkan ihtiyaçlara hızlı yama yöntemleriyle bulunan çözümler, spesifik güvenlik açıklarını kapatırken bütünsel ve sağlam güvenlik politikaları oluşturmayı zorlaştırıyor. Yeni bir siber güvenlik ağı yaklaşımı tüm kurumların gerçekleştirmek istediği hedeflerden bir tanesi olacak.
  • Üçüncü trend, kurumsal müşterilerin temel uygulamalarını monolitik uygulamalardan mikro servis mimarisine göre yazılmış ve özel ya da genel bulut platformlarında çalışabilecek uygulamalara dönüştürmeleri olacak. 2020 yılında başlayan bu trend her geçen sene önemini artırıyor ve bu konuya tereddütle yaklaşan büyük kurumlar da nihayet 2021’de bu dönüşümü ajandalarına almak zorunda olduklarını gördüler. Yazılımların dönüşümü ve kurumların kullandığı özel ya da genel bulut alt yapı kullanımının olgunluk seviyesi birbirini etkileyen iki trend olacak.
  • 2022’de göreceğimiz trendlerden bir diğeri hiper otomasyon. İş birimlerinin öncülüğünü yapacağı bu konu, bütünsel bir bakış açısıyla hem iş hem de bilişim süreçlerinin belirlenmesini ve otomatize edilmesini hedefliyor. Süreç iyileştirme ve otomasyon alanında hem çözüm hem de danışmanlık ve servis sağlayan firmalar için yoğun bir sene olacak.

Oyun çağı geride kalan Türkiye, unicorn’larını beşledi

Insider ile birlikte beşinci unicorn’unu çıkaran Türkiye, bunlardan Trendyol’un decacorn olarak 10 milyar dolarlık değerlemeyi aştığı bir hikayeye imza atmış oldu. Peak Games ile başlayan unicorn hikayesi, oyun sektörünün ötesine geçerek Türkiye’yi, gelişen elektronik ticarete büyük destek veren bir ülke konumuna taşıyor. Bu yolculukta Peak Games, Getir, Trendyol ve Dream Games ile birlikte insider, bu hikayenin kahramanları. Yapay zekâ destekli bir pazarlama zekâsı hizmeti sunan insider, dijital pazarlama uzmanlarının müşteri deneyimlerini iyileştirmelerini sağlıyor. Uzun bir süre Türkiye’nin ilk unicorn’u olacağı söylenen insider, bunu başaramasa da, pademinin tetiklediği hızlandırılmış dijitalleşme sürecinde gerçek değerine ulaştı. Şirketin merkezini Singapur’a taşıyarak serbest ticaretin bu önemli merkezinde konumlanması ve Türkiye’ye ilgisi giderek artan Katar Yatırım Otoritesi’nin (QIA) yatırım turuna liderlik etmesi etkili olmuşa benziyor. 25 ülkede faaliyetleri bulunan ve 800’den fazla global markaya hizmet veren insider’ın unicorn olmasını sağlayan, QIA’in liderliği üstlendiği Seri D yatırım turunda Riverwood Capital ve Sequoia Capital’dan aldığı 121 milyon dolarlık yatırım oldu. Bundan önceki iki unicorn hikayesinden Trendyol, Ağustos 2021’de decacorn yani değeri 10 milyar doların üzerinde olan unicorn hikayesine uzanırken ABD’nin önde gelen yatırım fonlarından General Atlantic ile Japonya merkezli SoftBank Vision Fund 2 liderliğinde gerçekleşen yatırım turunda Berlin merkezli Princeville Capital’in yanısıra Birleşik Arap Emirlikleri’nin ADQ’sunu ve yine Katar Yatırım Otoritesi’ni (QIA) görüyorduk. Trendyol, 1,5 milyar dolar yatırım alarak 16,5 milyar dolarlık değere ulaşırken, Trendyol’un yatırımcısı Alibaba’nın 2021 başında şirkete yaptığı 350 milyon dolarlık yatırım, insider’ın aldığı yatırımın yaklaşık üç katını buluyordu. Notlarıma göre, Türkiye’nin bundan önceki unicorn’u Getir, 300 milyon dolarlık yatırım ve 2,6 milyar dolarlık değerleme ile unicorn olmuştu. Dolayısıyla Alibaba’nın kendi başına Trendyol’a yaptığı yatırım bunun da üzerine çıkıyordu. Bunu söylerken, Getir’in, 2021 başında Silikon Vadisi’nin önemli yatırımcılarından Michael Moritz’in başkanlığındaki fonlama turunda 128 milyon dolar yatırım aldığını hatırlatmak gerekiyor. Yine’de bu rakamlar, 900 milyon dolar nakit ve 900 milyon dolar Zynga hissesi olmak üzere 1,8 milyar dolara satılan Peak Games’in yanında düşük görünüyor ancak Peak Games’in tamamının satıldığını akılda tutmakta yarar var yani burada bir yatırım turundan bahsetmek söz konusu değil. Aynı zamanda Peak Games satın almasında değeri 9,5 dolar civarında olan Zynga hisselerinin, Zynga’nın Ocak 2022 başında Take Two Interactive’e satışı sırasında 3,5 dolara gerilemiş olmasını da akılda tutmakta yarar var. Bütün bu finansal hareketler içinde asıl yıldız olarak karşımıza Katar Yatırım Otoritesi (QIA) çıkıyor. Borsa İstanbul’un da yüzde 10 hissesini satın almış olan QIA, Brexit referandumunu takip eden 3,5 yıllık dönemde Birleşik Krallık’a 5 milyar paundun üzerinde yatırım yaparak Katar’ın bu ülkedeki yatırımlarını 40 milyar doların üzerine taşıdı. Bu rakamlara bakında QIA’nın Türk startup’lara ilgisi çok daha fazlasını vaat ediyor.

Garanti BBVA’dan ilk döngüsel ekonomi kredisi işlemi

Garanti BBVA, hurda alüminyumun kullanımına imkan sağlayan yeni bir süreç yatırımı yapan Altek Metal’in 18 milyon euroluk yatırım kredisine imza attı. EBRD ve Garanti BBVA’nın eşit pay ile yer aldığı 18 milyon euroluk kredi, firmanın döngüsel ekonomi odağında firmanın planladığı üretim süreçlerinin inovasyonu yatırımında kullanılacak. Türkiye’nin önde gelen yüksek kaliteli alüminyum ürünleri tedarikçilerinden biri olan Altek Metal’in yatırımı, AB Yeşil Mutabakatı kapsamında enerji yoğun sektörlerden biri olan alüminyumun üretim sürecinin karbonsuzlaştırılmasını hedefliyor. AB yeşil mutabakatı sürecine paralel olarak, Türkiye’nin karbonsuzlaşma stratejisine uyumlu olan tesis, Altek’in ithal birincil alüminyuma olan bağımlılığını azaltmasına ve bunun yerine alüminyum hurdalarından üretilen geri dönüştürülmüş alüminyumu kullanmasına olanak sunacak. Kredi işlemi kapsamında alüminyumun geri dönüşüm sırasında kalite kaybı yaşanmaması ve süresiz olarak geri dönüştürülebilmesi sebebiyle daha az birincil kaynak ithal edilmesi ve hurdadan üretilen geri dönüştürülmüş alüminyum kullanımının artırılması hedefleniyor. Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınması ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik olumlu etki yaratması planlanan işlem için Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, “Sürdürülebilir finans ve kalkınma alanında sunduğumuz yenilikçi ürün ve hizmetlerle müşterilerimizin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda başarılı uygulamalar hayata geçirmelerine ve karbon emisyonlarını azaltmalarına yardımcı olmaya devam edeceğiz” diyor.

Global Yatırım Holding, dümeni teknoloji şirketlerine kırdı

Dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi Global Yatırım Holding, teknoloji girişimlerine yatırımlarını hızla artırırken holdingin ve hisedarı olduğu İstanbul Portföy Yönetimi’nin yatırımlarının birbirinden ayrı olduğunu açıkladı. Global Yatırım Holding doğrudan yurtdışındaki altı teknoloji şirketine yatırım gerçekleştirirken, yüzde 66,6 hissesine sahip olduğu İstanbul Portföy Yönetimi’nin kurmuş olduğu fonlar da yurtiçinde yaklaşık 50 teknoloji girişimine yatırım yaptı. İstanbul Portföy Yönetimi, Türkiye’nin teknoloji alanında yatırım yapan en büyük fonları arasında yer alıyor. Global Yatırım Holding, stratejik olarak odaklandığı üç alandan biri olan teknoloji alanında yeni yatırımlar için start-up’ları incelemeye devam ediyor. Global Yatırım Holding’in doğrudan yaptığı teknoloji yatırımlarında pay sahibi olunan azınlık hisselerinin oranı yüzde 3’ü geçmiyor. Global Yatırım Holding, tamamı yurtdışında faaliyet gösteren “Firefly”, “Overtime”, “Jumptuit”, “Blockfi”, “General Fusion” ve “V-Count” isimli şirketlere yatırım gerçekleştirdi.  Bu şirketlerin yatırımcıları arasında Google Ventures, Jeff Bezos, Birleşik Krallık, ABD ve Kanada hükümetleri, Coinbase Ventures, Valar Ventures, Galaxy Digital Partners, Alumni Ventures, Spark Capital, A16Z, Sapphire Ventures, bazı NBA yıldızları, Reddit kurucusu Alexis Ohanian da yer alıyor. Gelecek dönemlerde önemli değer artışları beklenen bu tür yatırımları daha da artırmayı hedefleyen Global Yatırım Holding, yatırımları GYH Danışmanlık ve Yönetim Hizmetleri çatısı altında toplamayı planlıyor.

İşletmeler IoT verilerini etkin şekilde kullanmıyor

Uydu iletişim devi Inmarsat, işletmelerin büyük çoğunluğunun IoT verilerini etkin bir şekilde kullanmadığını tespit etti. Inmarsat, araştırması için tarım, elektrik hizmetleri, madencilik, petrol ve gaz, ulaştırma ve lojistik sektörlerindeki 450 kuruluştan temsilcilerle görüştü. Ankete katılanların yüzde 86’sı, kuruluşlarının IoT projelerinden elde edilen verileri mümkün olduğunca verimli kullanmadığını kabul etti. Inmarsat Enterprise Başkanı Mike Carter: “En son araştırmamız, günümüz kuruluşlarının çoğunun artık IoT verilerini topladığını gösterse de bundan maksimum faydayı elde etmek için işletmelerin yapması gereken daha çok şey var. Bir IoT projesinin başarısının nihai ölçüsü, bir şirketin ve iş ortağı eko sisteminin çalışma şeklini nasıl geliştirdiğidir. Bu, büyük ölçüde, çıkarılan verilerin türü ve bunların nasıl paylaşıldığı ve zamanında pratik ve eyleme geçirilebilir iş iç görülerine dönüştürüldüğü ile ilgilidir” dedi. Etkili IoT veri kullanımının önündeki ana engel, ankete katılanların yarısından fazlasının (yüzde 54) belirttiği gibi, güvenlik ve veri gizliliği konusundaki endişelerdir. Bunu veri toplama ve kullanılabilirlik (yüzde 46) arasındaki gecikmeler izledi. Carter: “Bulgularımızdan açıkça görülüyor ki birçok işletmenin, verilerinin tedarik zincirinin diğer bölümleri bir yana, kuruluş içinde gitmesi gereken yere ulaşmasını sağlamak için genel IoT stratejilerinin bir parçası olarak hala bir IoT veri stratejisi kullanması gerekiyor” dedi. Katılımcıların yaklaşık üçte biri (yüzde 33), IoT veri stratejisinin eksikliğini etkili kullanımın önünde bir engel olarak belirtti.