Techinside Google News

Aruba, sektörün ilk dağıtık hizmetler anahtarlama çözümünü duyurdu

Bir Hewlett Packard Enterprise şirketi Aruba (NYSE: HPE), 19 Ekim tarihinde verinin yaratıldığı ve işlendiği yazılım tabanlı durum bilgili hizmetlerin kurumlarda uygulanmasını sağlayan sektörün ilk Dağıtık Hizmetler Anahtarlama çözümünü tanıtmıştı.  Bugün, HPE Türkiye ve Aruba ekiplerinin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte Pensando ile yapılan iş birliğinin detayları Türk IT sektörüne aktarıldı. Pensando iş birliği ile yaratılan bu anahtarlama çözümü ile birlikte modern uygulamaların ve BT organizasyonlarının gerektirdiği hibrit bulut sistemini sağlayan eski yazılımlar ve uygulamaları devre dışı bırakıyor. Aruba’nın CX 10000 Serisi Anahtarlama çözümü, türünün en iyisi Aruba veri merkezi L2/3 anahtarlama çözümüyle sektörün tek, Pensando’nun tamamen programlanabilir veri işleme ünitesini (DPU) bir araya getirerek, veri merkezi anahtarlamalarında yeni bir sınıflandırmaya öncülük ediyor. Böylelikle hem kablo hızı performansı hem de toplam sahip olma maliyetlerindeki kırılımla geleneksel veri merkezi L2/3 anahtarlarına performans iyileştirmelerini, büyüklük mertebesini ve durum bilgisi veren yazılım tabanlı hizmetleri ölçeğine göre sunuyor.

Ağ Hizmetler Modelini Yeniden Tasarlamak

Veri merkezi ağları geçtiğimiz 10 yılda gelişmekte olan uygulama mimarilerinin hacmini ve hızını karşılayan daha yüksek performanslı 25/100/400G spine leaf topolojilerine dönüşürken, güvenlik ve hizmet mimarileri ise bu dönüşümden payını alamadı. Veri merkezindeki doğu-batı trafiğinin hızla büyümesi, merkezileştirilmiş güvenlik uygulamalarını verimsiz, pahalı ve yönetmesi zor bir hale getiriyor. Basit bir ifadeyle, güvenlik donanımlarını veri merkezinde uç noktalara hizmet verecek bir şekilde konumlandırmak yoğun ölçüde performans, maliyet ve operasyonel zorluk anlamına geliyor. Burada temel sorun olarak, veri trafiğinin bir hizmetten diğerine gitmek için fiziksel bir ana bilgisayardan ayrılma ihtiyacı doğurmayacağı mikro hizmet tabanlı uygulamalar tarafında yoğunlaşması öne çıkıyor. Bu durum, bazı uygulama trafiklerinin donanımsal güvenlik duvarı, IPS ya da diğer güvenlik cihazları tarafından tespit edilemeyeceği anlamına geliyor ve kurumları kendi içlerinden gelebilecek saldırılara karşı savunmasız bırakıyor. Açılış konuşmasında HPE Türkiye, Kazakistan ve Kırgızistan Genel Müdürü Güngör Kaymak: megatrendlerin anahtarlama mimarisini nasıl etkilediğini şöyle aktardı: “Şirketlerin gelecekte de varlıklarını sürdürebilmeleri için dikkate almaları gereken 3 megatrend ile karşı karşıyayız: Sensörlerin ve mobil cihazların hayatımıza daha fazla girmesiyle inanılmaz bir oranda artmaya devam eden veri, uçlarda üretilen bu verinin işlenebilmesi için ihtiyacımız olan dağıtık bulut yapısı, bu veriden hızla öngörü elde edilerek iş uygulamalarına dönüştürülmesi. Bunları yapabilmek için daha ekonomik ve hızlı çözümlere ihtiyacımız var. Pensando bize, veri merkezlerinde bulunan sunucuların birbirleriyle daha hızlı ve güvenli bir şekilde konuşmasına yardımcı olacak bir anahtarlama mimarisi sunuyor. Getirdiğimiz bu hız ve güvenlik ise, kurumların rekabette öne geçmeleri ve varlıklarını sürdürebilmeleri için en kritik unsurlar arasında yer alıyor.”  Etkinlikte konuşan Aruba Ülke Müdürü Ersin Uyar; “Aruba ve Pensando işbirliği, kuruluşların çok büyük ölçekli altyapı devleri gibi performans gösteren ve ölçeklenen ağ altyapıları oluşturmasına ve işletmesine olanak tanıyan, endüstrinin ilk dağıtık hizmet mimarisini etkinleştirdi. Birlikte gerçekleştiğimiz bu atılımın sektörde yeni inovasyonlara öncülük edeceğini düşünüyoruz. Nesnelerin İnterneti cihazları ve makineler arası iletişim (M2M), dijital dönüşümle yaygınlaşarak hızla büyüyor. Günümüzde internete bağlı cihazların sayısı insan nüfusunun beş katına ulaşmış durumda. Önümüzdeki üç yılda bu oran 10 katına çıkacak ve Nesnelerin İnterneti cihazlarının güvenliğini otomatize hale getirmek olağanüstü önem kazanacak. Bu cihazları otomatize yöntemler olmaksızın kullanıma sokan, tedarik eden ve güvence altına almak isteyen şirketler, sürekli bir şekilde daha karmaşıklaşan güvenlik ihlallerine karşı savunmasız kalacaklar.” dedi.

Yeni nesil dağıtık hizmetler mimarisine taşınmak

Pensando’yla birlikte geliştirilen Aruba CX 10000 Serisi Anahtarı, eski mimarilerin getirdiği kısıtlamaların üstesinden gelen tamamen yeni nesil bir anahtarlama çözümü sunuyor. Aruba CX 10000, operatörlerin durum bilgili dağıtık mikro segmentasyon, doğu-batı trafiğini kapsayan güvenlik duvarı ve uzaktan ölçüm hizmetleriyle birlikte sektör standardı spine leaf ağlarını genişletmesini sağlıyor. Tüm bunlar, kritik kurumsal uygulamaların her nerede çalışıyorsa yakınında, her bir erişim noktasında ve tüm zaman dilimlerinde gerçekleşiyor. Aruba Ülke Teknik Müdürü Oğuzhan Eren;”  Sektörün ilk dağıtık hizmetler mimarisi, Aruba ve Pensando işbirliğiyle piyasaya sürüldü. Bu atılımın zaman içerisinde büyüyecek ve diğerlerinden ayrışacak gelişmekte olan bir sektör kategorisi olduğunu düşünüyoruz. Sunduğumuz bu çözüm, trafiği ağ üzerinden bir merkezi politika uygulama noktasına doğru sürmenin elverişsiz ve maliyetli olduğu durumlarda, gelişmiş ağ oluşturma ve güvenlik hizmetlerini dağıtmak için performans, ölçek ve otomasyondan meydana gelen benzersiz bir karışım sunuyor.” dedi. 

Birleşme ve satın alma işlemlerinde de oyun sektörü ön planda

0
2022 yılının Ocak ayında oyun sektörünün öncü firmalarından Activision Blizzard’ın 69 milyar dolar bedelle Microsoft tarafından satın alınması global oyun sektöründe tüm zamanların en büyük satın alımı oldu. 2008 yılında aldıkları karar ile birleşen Activision ve Blizzard şirketleri, sektördeki önemli oyunlara imza atarken 2015 yılında Candy Crush Saga oyunları ile bilinen oyun şirketi King’i 5.9 milyar dolara satın almıştı. https://www.techinside.com/turk-oyun-girisim-ekosistemi-yatirimcilarin-gozdesi-olmaya-devam-ediyor/ Activison Blizzard tarafından gelen ilk açıklamalara göre Tencent, NetEase, Sony, Google, Amazon, Apple, Facebook, Microsoft ve Netflix gibi alanında önemli teknoloji oyuncuları ile pazarda rekabet etmek ve oyun dünyasındaki pazar paylarını korumak ve artırabilmek adına satın alma işlemi gerçekleştirdiklerini belirttiler. Microsoft jet yakıtı

Uzun vadeli yatırımda siber güvenlik ve bulut teknolojileri hedefte!

Özellikle makine öğrenimi, yapay zekâ, bulut teknolojileri ve siber güvenlik alanlarında uzun vadeli yatırım planları olduğunu ve işlemin en önemli hedefinin Microsoft çatısı altında bu alanlarda kabiliyetlerini ilerletmek olduğunu kaydettiler. 2022 yılının ilk ayında global piyasalardaki ikinci en büyük satın alma işlemi, ABD kökenli Take-two’nun 11,6 milyar dolar bedel ile Türkiye ekosisteminde de stratejik yatırımcı olarak oldukça dikkat çeken Zynga’yı satın alması oldu. Zynga’nın tarihindeki en büyük satın alma işlemi de Türk kökenli Peak Games’i 1,8 milyar dolar bedelle 2020 yılında satın alınması olmuştu. Yine aynı yıl Zynga, 168 milyon dolar işlem değeri ile Türkiye kökenli Rollic Games’in yüzde 80 hissesini satın almıştı. Peak Games işlemi aynı zamanda, 2020 yılında Avrupa’daki en büyük VC destekli çıkış işlemi oldu ve Peak Games Türkiye’nin milyar üstü değerleme alan ilk unicorn şirketi oldu. Sony tarafından liderlik edilen iki yatırım turunda yine Amerika kökenli oyun şirketlerinden Epic Games, bir yıl içerisinde toplamda 2,78 milyar dolar yatırım aldı. Şirket, alınan yatırımın gelecekteki büyüme fırsatları için kullanılacağını açıkladı. Bu açıklamayı takiben Epic Games, üç boyutlu çizim ve yayınlama platformu Sketchfab ve ünlü atlet LeBron James ve Mavrick Carter tarafından kurulan eğlence geliştirme ve prodüksiyon şirketi The Springhill şirketlerine yatırım yaptı. Epic Games, aldığı yatırımların bir kısmını inorganik büyüme hedeflerine paralel olarak Sketchfab ve Springhill şirketlerine yaptığı yatırımlara dönüştürmüş oldu. Facebook ve Microsoft gibi şirketlerin hem yaptığı satın almalar hem de geliştirdikleri teknolojiler ile metaverse dünyasında rekabetçi konumda olmak istedikleri açıkça anlaşılıyor. Epic Games’in aldığı yatırım içerisinde tek stratejik yatırımcı olarak görünen Sony’nin, Epic Games’in amiral gemisi oyunu Fortnite ile başlattığı metaverse atılımlarını destekleyerek sürdürmesi bekleniyor

Global trendlerin oyun sektörü ile etkileşimi çok yüksek

Türkiye dünyanın yeni oyun girişim merkezi olma yolunda hızla ilerliyor

Global trendlerin oyun sektörü ile etkileşimi çok yüksek

KPMG Türkiye Birleşme ve Satın Alma Danışmanlığı Direktörü Özge İlhan, veri depolama teknolojilerinin gelişmesi ve telekom tarafında 5G entegrasyonu ile kuvvetlenecek olan bulut teknolojisinin, yazılım ve donanım bakımından gelişimini hızlandıran sanal gerçeklik ve metaverse teknolojilerinin yakın gelecekte oyun sektörünün sürükleyici faktörleri olmalarını beklediğini ifade etti. Yaptığı açıklamada İlhan, “Özellikle son dönemde bulut tabanlı oyunlar; kullanıcıların dizüstü bilgisayarlar, tabletler ve cep telefonları gibi elde taşınan cihazlarda ağ bağlantısıyla oyunların yayınlamasına olanak tanıyor ve özel bir oyun konsolu/PC ihtiyacını ortadan kaldırarak, endüstri genelinde ön plana çıkıyor. Pazar beklentileri ise önümüzdeki yıllarda, oyun donanımlarının bulut tabanlı oyunlarla önemli ölçüde değişim göstereceği ve taleplerin farklılaşacağı yönünde” diye belirtti. Facebook sanal paylaşım Ayrıca Archiact, Migu ile ortaklık kurarak 5G VR bulut oyununun geleceğini inşa etmek için birlikte çalışabileceğini ve VR’ı daha da erişilebilir hale getirebileceğini belirtti. Nitekim Epic Games gibi oyun firmaları ve Metaverse teknolojilerini desteklediklerini sıkça belirten Facebook da bu pazara yaptığı milyar dolar seviyesinde yatırımlarla VR ve AR (Artırılmış Gerçeklik) sektörlerinin bir hayli büyüyeceğini gösteriyor. KPMG, 2025 yılına kadar piyasa beklentilerinin VR ve AR alanında 250 milyonun üzerinde aktif kullanıcıya ulaşmaları yönünde olduğunu ifade ediyor. Blok zincir tabanlı teknolojilerin gelişimi, metaverse ve NFT teknolojilerinin piyasalarda sıkça karşımıza çıkması ile küresel olarak birçok alanda daha önce konu edilmemiş istihdam olanakları da yaratmaya devam ediyor. Metaverse, toplumsal etkileşim şeklimizi değiştirebilecek ve hatta birçok kullanıcı için tam olarak gerçeklik olarak hizmet edebilecek bir ortam sağlamaya hizmet etmeyi hedefliyor. Kullanıcılar odaklarını webden metaverse üzerinde sağlayabilecekleri daha sürükleyici deneyime kaydırdıkça, özellikle pazarlama ve markalaşma alanındaki iş fırsatları doğrultusunda yeni endüstriler oluşacak. Daha şimdiden firmalar, teklif vererek metaverse içinde, daha sürükleyici deneyimlere sponsor olmayı hedefliyor. Epic Games’in Fortnite oyunu içerisinde canlı konserler vermesi ve Warner Bros’un bilimkurgu filmi Tenet’in lansman fragmanını oyun içinde yayınlaması ve Ralph Lauren gibi birçok markanın daha şimdiden kendi ürün ve mağazalarını metaverse üzerine yansıtma planlarını bu trende yönelik sadece birkaç örnek olarak gösterilebilir. Covid-19 etkisiyle de toplumlar, uzak ve çevrimiçi özellikli dünyalara geçişi benimsemeye başladı. Facebook ise kısa süre önce metaverse olan desteğini duyurdu ve Meta ismi ile yeniden markalaştı. Ek olarak, hem Facebook hem de Microsoft, metaverse üzerinde çalışmanın nasıl görünebileceğine dair ilk sürümlerini piyasaya sürdü. Facebook, Oculus Quest başlıklarını kullanacak Horizon Workrooms için erken tasarımlarını sunarken Microsoft ise PowerPoint gibi klasik ofis uygulamalarını entegre edecek sanal çalışma alanını piyasaya sundu.  

Türk oyun girişim ekosistemi yatırımcıların gözdesi olmaya devam ediyor

Birleşme ve satın alma işlemlerinde de oyun sektörü ön planda

Türkiye dünyanın yeni oyun girişim merkezi olma yolunda hızla ilerliyor

Türk oyun girişim ekosistemi yatırımcıların gözdesi olmaya devam ediyor

KPMG Türkiye, Türkiye ve dünyada oyun sektörü trendleri ve bu alandaki birleşme, satın alma işlemlerini değerlendirdiği bir rapor yayınladı. Yayınlanan rapora göre oyun sektörü hızla artan dijitalleşme ışığında gelişen teknolojiler ile değişen piyasa koşullarına göre tüketicilerle buluşmaya devam ederken, sektörde büyüme ve konsolidasyon da dikkat çekiyor. Bu doğrultuda oyun sektörünü değerlendiren KPMG Türkiye Birleşme ve Satın Alma Danışmanlığı Lideri Gökhan Kaçmaz, geçtiğimiz iki yılda Covid-19 salgınının tüm sektörlerde olduğu gibi oyun sektörü için de en belirleyici faktörlerden biri olduğunu belirtti. Sony oyun bölümü Ve şöyle dedi: “Ülkelerin salgınla mücadele kapsamında aldığı kısıtlama kararları sebebiyle dijitalleşmenin en yoğun yaşandığı sektörlerden biri olan oyun sektöründe 2020 ve 2021 yılında beklenenin üstünde gerçekleşen büyüme oranları gözlemlendi. Bunun temel sebepleri tüketicilerin evlerinde geçirdiği sürenin artması ve bu duruma bağlı olarak internet kullanım oranlarının da beklenenden fazla bir seviyede gerçekleşmiş olması.” Yayınlanan rapora göre oyun sektörü, 2019 yılını 145 milyar dolarlık bir pazar hacmi ile kapattı. 2020 ve 2021 yıllarında ise  sırasıyla 174 milyar dolar ve 198 milyar dolar seviyelerine ulaştı. KPMG’nin paylaştığı verilere göre, 2021 yılına geldiğimizde dünya genelinde yaklaşık olarak 3 milyar adet oyun kullanıcısı pazarda aktif olarak bulunuyor. Global oyuncu sayısı ise 2020 yılına kıyasla yüzde 5.3 artarak 2021 yılında oyun sektöründe gerçekleşen agresif büyümenin kalıcı olduğunu göstermiş oldu. Buna göre Asya-Pasifik bölgesi, oyun sektör pazar hacminin yüzde 50’sine sahip olarak önümüzdeki yıllarda da en büyük pazar payına sahip olmaya devam edecek. En büyük pazar olan Çin’de ise öncül oyun alt sektörünün mobil oyunlar olduğu görülürken yüzde 24’lük payı ile global oyun sektörünün yüzde 24’ünü oluşturan Kuzey Amerika bölgesinde ise konsol oyunlarının yarattığı pazarın büyüklüğü dikkat çekiyor. 2024 yılına bakıldığında ise 2021 yılında yaklaşık 3 milyar olan oyun sektöründe tüketici sayısının 3.3 milyar seviyesine ulaşması bekleniyor. Akıllı telefonların kitlesel olarak ulaşılabilirliğinin artmasına bağlı olarak akıllı telefon oyunlarının da oyun sektörü içerisinde cihazlara göre dağılım bazında liderliğini koruması öngörülüyor.

Global trendlerin oyun sektörü ile etkileşimi çok yüksek

Birleşme ve satın alma işlemlerinde de oyun sektörü ön planda

Türkiye dünyanın yeni oyun girişim merkezi olma yolunda hızla ilerliyor

Nanografi, AB’nin kompozit malzeme pazarına hizmet edecek

Kompozit ve plastik endüstrisinde kullanılan grafeni daha çevre dostu hale getirmek ve daha rahat işlenebilir ara ürünler geliştirerek firmaların grafeni ürünlerinde rahatça kullanabilmelerini sağlamaya yönelik Nanografi projesi, Avrupa açılımını gerçekleştirdi. Ankara ODTÜ Teknokent’te faaliyet gösteren Nanografi’nin GREENGRAPHENE Projesi, Avrupa Komisyonu’ndan 2 milyon euro bütçe desteği alacak. Çevreye daha az zarar vermesinin dışında grafen üretiminin maliyetini de düşürmeyi hedefleyen proje, Avrupa Komisyonu’nun Horizon 2020 Programı çerçevesinde kurduğu Avrupa İnovasyon Konseyi (EIC) tarafından KOBİ Aracı (SME Instrument) çağrısı kapsamında desteklenecek. Nanografi Program Direktörü Hüseyin Alagöz “Nanografi olarak, uzun yıllara dayanan köklü bir nanoteknoloji tecrübemiz bulunmakta. Grafenin seri üretimine Dünyada ilk başlayan şirketlerden biri konumundayız. Diğer yandan grafen üretim modelimiz ve Ar-Ge devamlılığımız ile geleceğin teknolojik gereksinimlerini önceden tespit ediyor ve çözümler geliştirmeye çalışıyoruz. Bugün, grafen ve grafen teknolojisi dendiğinde akla ilk gelen şirketlerden olmamız bize ayrıca heyecan katıyor” diyor. 2015 yılından itibaren kendi özgün-patentli üretim yöntemi ile grafen üretimi yapan ve 2020 sonunda üretim kapasitesini yıllık 100 ton ölçeğine çıkartmış olan Nanografi, üç aşamalı KOBİ Aracı destek programında üç yıl önce desteklenmeye başlamıştı. Yeni destek, programın ikinci fazını oluşturuyor. Bu destek sayesinde Nanografi’nin üretim kapasitesi, insan kaynağı ve pazarlama süreçlerindeki kapasitesinin arttırılması da bekleniyor.

TechOne ve twozero, 20 girişime yaptığı yatırımla 2021’de lider!

TechOne Venture Capital ve twozero Ventures, gerçekleştirdikleri toplam 20 yatırım ile 2021 yılının en çok yatırım fonlayan şirketi oldu. Global pazarda ölçeklenebilecek spor, medya ve eğlence odağındaki girişimlere yatırım yapan twozero, 2021 yılında beş yeni girişime yatırım sağladı. Türkiye’den global pazarlara açılma potansiyeli bulunan teknoloji girişimlerine yatırım yapmayı, desteklemeyi ve büyütmeyi odağına alan TechOne ise 2021 yılında 11’i yeni toplamda 15 girişime yatırım sağladı. Bu yatırımlarla birlikte şirket portföyündeki girişim sayısını 20’ye yükseltti. 15 milyon dolar büyüklüğündeki twozero, 2021 yılında yatırımlarına artırarak devam etti ve portföyüne sırasıyla Pubinno, Sportzz, Sports ERP, ULive ve Livad’ı da ekledi. Bununla birlikte portföyündeki girişim sayısını 1 buçuk yılda 14’e çıkaran twozero, 5 portföy girişimine ise devam yatırımı sağladı. Bununla birlikte twozero 1 yıl içerisinde 2600’den fazla girişimi inceleyerek 223 görüşme yaptı. Ve global pazarda rekabet edebilecek spor, medya ve eğlence odaklı girişimlerine yatırım yapmaya devam ederek 21 girişime ulaşmayı hedefliyor. 300 milyon TL büyüklüğe sahip TechOne portföyüne eklediği Sorwe, VRLab Academy, AloTech, ULive, Tridi, Livad, ForFarming, Cognitiwe, Modanisa, Inooster ve Evreka ile  yatırımlarını sürdürdü.

2022 yılında da yatırımlara devam

2021 yılında TechOne ile 15 ve twozero ile 5 girişime yatırım yapan ve yıl bazında en çok yatırım sağlayan fon olan TechOne ve twozero kurucu ortağı Yiğit Arslan, “iki fonumuzla birlikte 2021 yılında toplam 12 bin 890 girişim inceledik, 2 bin 147 online görüşme gerçekleştirdik ve 196 girişime detaylı inceleme (deep dive) yaptık. Yatırımcısı olduğumuz girişimlere finansal desteğin yanı sıra stratejik olarak da birçok destek sunuyoruz. Yatırım yaptığımız girişimlerin çok daha hızlı büyümelerini ve küresel pazarın önemli oyuncularından biri haline gelmelerini hedefliyoruz. Twozero ile 2022 yılında yatırım sayısını 21’e çıkarmak ve yatırım yapılan şirketlerin global gelirlerini artırmak yer alıyor. Techone tarafında ise yatırım sayısını 35’e çıkarmak, yatırım yapılan şirketlerdeki global gelirleri yüksek seviyede tutmak var. İstanbul Portföy Yönetimi A.Ş. olarak girişim sermayesi fon yelpazemizi genişletmeye devam edeceğiz” ifadesinde bulundu.

Elon Musk’ın roketi Ay’a çarpacak

0
Mars yörüngesine gönderdiği Tesla Roadster’i koca gezegene isabet ettirmeyi başaramayan Elon Musk’ın SpaceX’i daha önce de dünyadan kaldırdığı bir roketin kontrolünü kaybetmişti. Elon Musk’ın uzay gemisi üreten şirketi SpaceX’in kontrolden çıkan roketinin şimdi Ay’a çarpacağı anlaşıldı. Peki bu nasıl oldu?

7 yıldır uzayda dönüp duruyordu

Aslında kontrolden çıkan roket 2015 yılında dünyadan ayrılmış ve görevini bitirdikten sonra dünyaya dönmesi planlanıyordu. Ancak roketin Dünya’ya dönmek için gerekli manevraları yapacak yakıtı tükendiği için uzay çöpü olarak dünya yörüngesinde dönmeye terk edilmişti. Astronomer Jonathan McDowell ise yeni yaptığı analizde dev roketin şimdi Ay ile çarpışma rotasına girdiğini açıkladı. 7 yıl önce bir meteoroloji uydusunu yörüngeye bıraktıktan sonra dünyaya geri dönmeyi başaramayan Falcon 9 roketinin Ay’a çarpması durumunda oluşacak etkinin minimum düzeyde kalacağı hesaplanıyor. Ancak yine de Dünya’nın şansı varmış diyebiliriz çünkü 7 yıldır Dünya, Güneş ve Ay yer çekimleri arasında kalıp kaotik bir rota izleyen roketin birgün Dünya’ya düşmesinden de endişe ediliyordu.  

Reddit kullanıcıları profil görseline NFT yükleyebilecek

0
Twitter’da bir süre önce başlayan NFT profil görselleri uygulamasının bir benzerini de Reddit yayına almaya hazırlanıyor.

Bu görselin hakları sadece bana ait

Kullanıcılarının sahip oldukları NFT’leri profil görseli olarak yükleyebilmelerini ve bunların NFT olduklarını vurgulayabilmelerini sağlayacak olan Reddit böylece NFT’lere yatırım yapan Reddit kullanıcılarının kendilerini daha özel hissetmelerine destek olacak. Twitter da benzer bir uygulamayla profil görseline NFT yüklemiş kullanıcıları için altıgen biçimli bir görsel çerçevesi kullanıyor. NFT olmayan profil görselleri ise klasik daire çerçeve içinde gösteriliyor. Reddit’in CryptoSnoos isimli kendi NFT platformu da bulunuyor ancak Reddit kullanıcıları profil görseli yüklerken CryptoSnoos ile sınırlı kalmayacaklar.

Aksigorta’nın dijital güvenlik sözcüsü Barış Manço

Dijital güvenlik alanında toplumsal farkındalık çalışmalarını sürdüren Aksigorta, deepfake teknolojisini kullanarak mesajlarını Barış Manço’nun ağzından verdi. 23 yıl sonra yeniden sevenleriyle buluşan Manço’nun öğütleri kadar, videodaki deepfake teknolojisi ile insaların nasıl yanıltılabileceğini ortaya koyarak da eğitim veriyor. Dijital risklerin geldiği noktanın oldukça korkutucu olduğuna dikkat çeken Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, “Müzikotek yayımcılığında hayata geçen bu videoda benzer işlere göre asıl farkı yaratan ses teknolojisi. Ses konusunda ana partnerimiz Ukrayna menşeili silikon vadisi şirketi olan Respeecher. Disney’in Star Wars – Mandolorian dizisindeki çözüm ortağı olan bu şirket, ortaya koyduğu yapay zeka destekli ses klonlama teknolojisi ile insan sesini son derece başarılı bir şekilde kopyalayıp çoğaltabiliyor. Projede görüntü konusunda ise İsrail menşeili CannyAI firması ile birlikte çalıştık. İki partnerimizde makine öğrenimi teknolojisinin ses ve görüntü oluşturulması konusunda ne kadar başarılı olduğunu gözler önüne serdi” diyor. Gülen, “Şimdilik bu teknoloji profesyonel teknoloji firmaları tarafından sunulan pahalı hizmetler gibi görünse de çok yakında bir mobil uygulama kadar uzağımızda olacak. Ortaya konulan bu örneğin olası dijital risklere karşı toplumsal bilinci artıracağına inanıyoruz’’ diye ekliyor.

Disney+ doğru zamanda doğru yerde yayılacak

Disney+, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’da, Türkiye’nin de dahil olduğu 42 ülkede ve 11 yeni bölgede bu yaz yayına başlayacağını açıkladı. The Walt Disney Company’nin dijital yayın platformu Disney+’ın Güney Afrika, Polonya ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni de kapsayan geniş bir coğrafyada operasyona başlaması, Türkiye’de film ve dizi olarak üretilen medya içeriği için de yeni bir dağıtım kanalı oluşturabilir. Şu andaki yelpazede Disney, Pixar, Marvel, Star Wars, National Geographic başta olmak üzere platforma özel orijinal yapımların da yer alacağı binlerce saatlik içerik önemli bir medya gücü oluşturuyor. Hem izleme hem de Türkiye’deki medya içeriğini daha geniş bir coğrafyada ticarileştirme konusunda yaz ayları için açıklanan aksiyona bakmamız gerekiyor. Bununla birlikte Disney+ kararı için bugünden söyleyebileceğimiz, kararın zamanlamasının  çok yerinde olduğu. Yatırım dünyasında bugünlerde Netflix üzerinden yapılan tartışma, oyunun dinamiklerinin değiştiğini ve daha önce beklenmedik kabul edilen sonuçların artık olası olduğunu gösteriyor. Seeking Alpha internet sitesinde Netflix’in hisse senedi değerinde bu yılın başındaki düşüşü konu alan değerlendirmede akan (streaming) medya alanındaki yarışın içeriğin zenginliği ile sınırlı olmadığı değerlendirmesi yapılıyor. Netflix’in 17 Ocak haftasında yaptığı açıklamada, 2021’in dördüncü çeyreği için hedeflediği 8,5 milyon yeni kullanıcı sayısına ulaşamaması hisse senedinin 24 Ocak’ta yüzde 6’lık yeni değer kaybına uğramasının gerekçelerinden biri olarak gösteriliyor. Hisseler, perşembe günkü açıklamanın ardından cuma günü de Wall Street’te yüzde 22’lik düşüş yaşamıştı. Netflix, 8,28 nilyon yeni kullanıcı ile hedefinin sadece 220 bin kişi ile hedefinden sadece yüzde 2,6 sapmış durumda. Düşüşün nedeni bununla sınırlı değil: şirket 2022’nin ilk çeyreğindeki yeni hedefini de 2,5 milyona çekmiş durumda. Analistler bu gelişmeleri, akan medya platformu savaşında belirsizlik olarak değerlndiriyor. Bu belirsizlik, Disney+ için doğru zamanlama anlamına geliyor. Karışık piyasada yükselme fırsatları çok daha fazladır. Tabii, doğru strateji ve adımların eşlik etmesi durumunda. Nielsen’in Netflix’in dizilerinden sadece Lucifer’ın 2021’de 18,34 milyar dakika stream edildiğine işaret eden 2021 izlenme raporu ve Netflix’in müşteri kaybetmemesine bakıldığında, oyunun yeni kuralını daha net görebiliyoruz. Oyun, teknoloji ve medya boyutundan çıkıp borsanın temel kuralı olan gelecekteki büyüme beklentisine endekslenmiş durumda. Netflix ile igili sıkıntı bu beklentideki gerilemeden kaynaklanırken oyun sahasının bozulması, yeni oyuncular için iyi bir fırsat. Netflix ile ilgili tablodan yola çıkarak Disney+’ın harikalar yaratacağını söylemek doğru olmasa da, Disney+ açısından bundan bir yıl önceki tabloya göre daha avantajlı bir tablo görüyorum. Nieelsen Ratings’in 2021 başında 2020 verilerini baz alarak hazırladığı listede Disney+ ilk beşte sadece, 14,52 milyar dakika stream edilen The Mandalorian ile beşinci sırada yer alıyordu. Bu seneki yaygınlaşma planı açıklanırken çok daha elverişli bir tablo ile karşı karşıya olunduğu aşikar.

Türk Telekom, 100 telekom uzmanını eğitip işe aldı

Türk Telekom, telekomünikasyon sektöründe çalışmayı hedefleyen meslek yüksek okulu öğrencilerini nitelikli insan kaynağı olarak telekomünikasyon sektörüne kazandırmak amacıyla başlattığı ‘Ustasından Telekomünikasyon Sertifika Programı’nın altıncı yılını 2 bin 685 mezun ile tamamladı. Şu ana kadar programdan mezun olan 100’e yakın kişi Türk Telekom bölge müdürlüklerinde çalışmaya başladı. Telekomünikasyon sektörünün sağlıklı büyümesi, bu sertifikalı iş gücünün iş güvencesini oluşturuyor. 2022 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda telekomünikasyon sektörünün kesintisiz büyümesine işaret ediliyor. 2021’de 11 milyar dolarlık hacme ulaştığı tahmin edilen sektörle ilgili 2022 beklentisi 11,8 milyar dolar. Türk lirası cinsinden büyümenin çok daha büyük hacimde olacağını tahmin etmek zor değil. Türk Telekom İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Emre Vural, “Ülkemizde istikrarlı bir şekilde büyüyen sektörlerin başında gelen telekomünikasyon sektörünün en önemli ihtiyacı nitelikli insan gücü. Üniversitelerle birlikte gerçekleştirdiğimiz ‘Ustasından Telekomünikasyon Sertifika Programı’ sayesinde pratik, çözüm odaklı kalifiye iş gücünü sektörümüze kazandırıyoruz. Eğitimlerle sektörümüze yönelik kapsamlı ve profesyonel bir deneyim elde eden mezun öğrencilerimizden 100’e yakını İstanbul, Adana, Kayseri, Trabzon, Antalya, Erzurum, Bursa ve İzmir Bölge Müdürlükleri’nde Türk Telekom ailesine katıldı.” 14 üniversite bünyesinde kurulan Telekomünikasyon Teknolojileri Uygulamalı Laboratuvarı ile desteklenen eğitim kapsamında 23 farklı eğitim başlığı altında 350 saat eğitim veriliyor. Başarılı olan öğrenciler, Ustasından Telekomünikasyon Sertifika Programı Başarı Belgesi alıyor.

Disney+, Türkiye için tarih verdi!

0
120 milyondan fazla abonesi bulunan Disney Plus, bu yıl Türkiye pazarında faaliyete başlayacak. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’ndan 10 yıllık yayın lisansı alarak ülkemizdeki yerini uzun süre garantileyen platformun ne zaman kullanıma açılacağı resmi olarak duyurulmadı. Ancak platform ilk açıklamayı yaptı. İstanbul, Türkiye (26 Ocak 2022) – The Walt Disney Company’nin dijital yayın platformu Disney+, bu yaz 42 ülke ve 11 yeni bölgede* hizmete gireceğini açıkladı. Yayına başlayacağı ülkeler arasında Türkiye ile birlikte Güney Afrika, Polonya ve Birleşik Arap Emirlikleri de yer alıyor.

Disney, Türkiye’ye geliyor

Platforma özel orijinal yapımların da yer alacağı binlerce saatlik içeriği ile Disney+, dünyanın en sevilen hikayelerinden pek çoğuna ev sahipliği yapıyor. Disney+’ın bu yaz yayına başlayacağı ülkelerin listesi ise şu şekilde:
⦁ Türkiye ⦁ Arnavutluk ⦁ Bahreyn ⦁ Birleşik Arap Emirlikleri ⦁ Bosna Hersek ⦁ Bulgaristan ⦁ Cezayir ⦁ Çek Cumhuriyeti ⦁ Estonya ⦁ Fas ⦁ Filistin Devleti ⦁ Güney Afrika ⦁ Hırvatistan ⦁ Irak ⦁ İsrail ⦁ Karadağ ⦁ Katar ⦁ Kosova ⦁ Kuveyt ⦁ Kuzey Makedonya ⦁ Letonya ⦁ Libya ⦁ Lihtenştayn ⦁ Litvanya ⦁ Lübnan ⦁ Macaristan ⦁ Malta ⦁ Romanya ⦁ San Marino ⦁ Sırbistan ⦁ Slovakya ⦁ Slovenya ⦁ Suudi Arabistan ⦁ Tunus ⦁ Umman ⦁ Ürdün ⦁ Vatikan ⦁ Yemen ⦁ Yunanistan

TikTok içerik üreticileri isyanın eşiğinde

0
TikTok’tan büyük paralar kazanacağını düşünerek içerik üreten popüler içerik üreticileri, gelirlerinin çok düştüğünü anlatarak şikayet etmeye başladı. TikTok, kısa süre önce başlattığı gelir paylaşımı modelinde içerik üreticilerine ödemek üzere önce 200 milyon dolarlık bir havuz oluşturmuştu. Gelen yoğun ilgiden sonra ise yeni havuz miktarı 1 milyar dolar olmuştu.

Yeni Ferrari almaya param yetmiyor

6 milyon takipçisi olan bir içerik üreticisi YouTube’da paylaştığı videoda, TikTok’tan bir süre önce güzel kazanç sağladığını ancak artık her 1000 izlenme başına 2.5 cent kazandığını duyurdu. Bu da YouTube’un ödediği ücretten çok daha azken, TikTok’un kısa süre önce ödediği ücretin yarısına denk geliyor. TikTok ise, ücretli içerik üretenlerin sayısının hızla arttığını ve dinamik ücretlendirme algoritması nedeniyle havuzdaki paranın giderek daha çok üreticiye bölündüğünü hatırlatarak üreticilerin neden daha az kazandığını açıkladı. Ancak, bu ücret düşüşü devam ederse, çok popüler olan, çok ünlü olan içerik üreticilerinin yakında TikTok’tan vazgeçmesi kaçınılmaz gibi görünüyor. Diğer bir deyişle, milyonlarca takipçisi olan fenomenler kendilerine gelir garantisi istiyor ve bakalım TikTok buna nasıl bir cevap verecek.

Meta’nın dijital parası çöp mü oluyor?

0
Facebook’un yıllardır üzerinde çalıştığı Libra’nın başına gelmeyen kalmadı. Daha duyurulduğu andan itibaren ABD’nin tepkisini çeken, ABD senatosundan Zuckerberg’e “yapma” diye uyarı alan Libra, Metaverse’ün duyurulmasıyla beraber karşımıza isim değiştirerek “diem” olarak çıktı ama sadece isim değiştirmek onu kurtaramamış görünüyor.

Zuckerberg’ün hayalleri suya düştü

Diem’in alt yapısını oluşturan konsorsyumun ortakları, artık bu ortaklıktan çıkmak istediklerini belirterek diem’in çöküşünü onaylamış durumda. diem’in ortakları şimdi projede kullanılan assetlerin satılarak ortaklara geri devredilmesi ve ortaklığın bitmesi için hazırlığa başladılar. Kısa süre önce de Facebook’un / Meta’nın dijital para projelerini yöneten şefinin şirketten istifa etmesi, bu projenin ölmek üzere olduğunun belirtisi olarak algılanmıştı.  

Zincir marketler ve ödeme noktaları ATM’ye dönüşüyor!

Albaraka Türk tarafından hayata geçirilen ve Türkiye’nin ilk FinTech girişim kurucusu olarak 2020 yılında faaliyetlerine başlayan Insha Ventures, FinTech alanında yeni çözümler üretmeye devam ediyor. Insha Ventures’ın yeni girişimi NakitBasit, zincir marketleri, fatura ödeme noktalarını ve para transfer merkezlerini ATM’ye dönüştürüyor.

NakitBasit ile ATM aramaya son!

NakitBasit ile zincir marketler, perakende noktaları ve akaryakıt istasyonları ATM’ye dönüşüyor. Böylelikle acil durumlarda ya da olası sorunlarda hızlıca işlem yapmak isteyen kişiler, halihazırda sahip oldukları banka sistemlerine binlerce yeni şube eklemiş oluyor. Servisi kullanmak için yapmanız gerekenler ise oldukça basit.
  1. Uygulamayı indir
  2. Para çekme noktasını bul
  3. Banka hesabına giriş yap
  4. Barkodu göster
  5. Kasadan paranı al
Ne yazık ki şu an için sistemin en büyük eksiği işlem noktaları. Ancak kısa süre içerisinde bu sorunun da çözülmesi ve daha fazla zincir market ile anlaşılarak işlem yapılan nokta sayısının artırılması bekleniyor.

Logitech CEO’su yarı iletken kıtlığı için açıklama yaptı

0
Logitech CEO’su yarı iletken kıtlığına yönelik yeni açıklamalarda bulundu. Çip sıkıntısının 2022 boyunca devam etmesini bekliyor.

Logitech CEO’su yarı iletken kıtlığının süreceğini düşünüyor

İcra Kurulu Başkanı Bracken Darrell verdiği bilgiye göre Logitech International, dünya çapındaki yarı iletken çip sıkıntısının 2022 boyunca devam etmesini bekliyor. Darrell, “Bir süre sonra düzeleceğini hissediyorum. 2022 yılının sonuna geldiğimiz noktada (kıtlığın) muhtemelen o kadar aşırı olacağını sanmıyorum, ancak tam burada” dedi. Klavyeler, fareler ve web kameraları üreten Logitech, şirketin üç aylık sonuçlarını bildirdikten sonra, istediği tüm öğeleri alabilecek bir konumda olsaydı, üçüncü çeyrek boyunca daha büyük brüt satışlara sahip olacağını da sözlerine ekledi. Yarı iletkenlerde yaşanan sorun, teknoloj devlerinin üretimine olumsuz yansımaya devam ediyor.

Volkswagen ve Bosch otonom sürüş için bir araya geldi

Volkswagen ve Bosch otonom sürüş için birlikte çalışacağını bildirdi. İki şirket, yazılım konusunda işbirliğini duyurdu.

Volkswagen ve Bosch otonom sürüşe odaklanıyor

Volkswagen, Tesla’ya yetişmek amacıyla Alman otomobil üreticisinin tüm filosuna eller serbest sürüş işlevlerini getirmek için ortak bir yazılım platformu geliştirmek üzere Robert Bosch GmbH ile ortaklık kuruyor. VW’nin Cariad yazılım birimi ve Bosch tarafından duyurulan platform, daha geniş sektöre açılmadan önce tüm Volkswagen Grubu binek araçlarına hizmet verecek. İlk adım olarak ortaklar, sürücülerin kablosuz bir güncelleme yoluyla ellerini geçici olarak direksiyon simidinden çekmelerini sağlayacak teknolojiyi gelecek yıldan itibaren kullanıma sunmayı planlıyor. Cariad CEO’su Dirk Hilgenberg verdiği demeçte, “Hız çok önemli. Tesla’nın yollarda bir milyon aracı var ve bu arabalar her geçen gün daha da büyüyor” dedi. Yoğun zamanlarda, Avrupa’nın en büyük otomobil üreticisi ile dünyanın en büyük otomobil parçası tedarikçisi arasındaki çaba, her iki firmadan da 1.000’den fazla işçiyi içerecektir.

LG Energy Solution pil fabrikası kuruyor

0
LG Energy Solution pil fabrikası için GM ile birlikte çalışıyor. Bu sayede LG Energy Solution ABD’deki yatırımını daha kolay yapabilecek.

LG Energy Solution pil fabrikasını ABD’de kuruyor

LG Energy Solution yaptığı açıklamada, ABD’de başka bir elektrikli araç pil fabrikası inşa etmek için ABD General Motors Co. ile birlikte 2.1 milyar dolar yatırım yapacağını söyledi. Bu yatırımın 2026 yılına kadar taksitler halinde yapılacağı belirtildi. LGES, resmi duyuruya kadar konum veya boyut gibi ayrıntıları vermeyi reddetti. İki şirketin, yatırımı ayrıntılı olarak açıklamak için yakında bir etkinlik düzenlemesi bekleniyor. Ultium Cells’in Michigan’ı üçüncü pil fabrikasının yeri olarak görmesi yaygın bir şekilde bekleniyordu. LGES ve GM, Ohio ve Tennessee’de bu yılın başlarında faaliyete geçmek amacıyla halihazırda iki fabrika daha inşa ediyor. Dünyanın 2 numaralı pil üreticisi LGES, Kuzey Amerika’daki konumunu genişletmek için 2024 yılına kadar 4.17 milyar dolardan fazla yatırım yapmayı planladığını söyledi.

J.P. Morgan Yunanistan merkezli fintech şirketine yatırım yaptı

0
J.P. Morgan Yunanistan merkezli fintech şirketi Viva Wallet’a yatırım yaptı. J.P. Morgan şirketin hisselerinin yüzde 49’unu satın aldı.

J.P. Morgan Yunanistan merkezli fintech şirketi ile anlaştı

ABD merkezli finansal hizmetler şirketi J.P. Morgan yaptığı açıklamada, Yunan bulut tabanlı ödeme fintech şirketi Viva Wallet Holdings Software Development’ın yaklaşık yüzde 49’lık hissesini satın almak için bir anlaşmaya vardığını söyledi. “J.P. Morgan’ın Viva Cüzdan’a yaptığı stratejik yatırım, halihazırda Avrupa çapında bütünsel bir çok kanallı tüccar edinme yeteneği sunan ve KOBİ’lere daha iyi hizmet veren teknolojilerine ve ekibine olan güvenimizi ifade ediyor” dedi. Viva CEO’su ve kurucu ortağı Haris Karonis: “JP Morgan’ın Ödemeler işinden gelen bu stratejik yatırım, Avrupa çapında küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ’ler) tamamen yerelleştirilmiş ödemeler ve işlem hizmetleri sunma vizyonumuzun inşasını tamamlamamızı sağlayacak.” dedi. J.P. Morgan Payments’ın küresel başkanı Takis Georgakopoulos, Avrupa ödeme ortamının bölünmüş ancak fırsatlar açısından büyük olduğunu ve 17 milyondan fazla tüccarın ölçeklenebilir ödeme çözümlerini uygulamaya hazır olduğunu belirtti.