Hibrit bulut kullanımı artıyor

0
Hybrid-Cloud_croppedOracle tarafından yaptırılan bir araştırmanın sonuçları, 2017’de bulut bilişimde, hibrit altyapıları destekleyen platform ve veritabanı hizmetlerinin hakim olacağını ortaya koyuyor. IDG Connect tarafından yapılan bu araştırma, hibrit buluta dikkat çekmesinin yanında, özel bulut kullanımının hızla olgunluğa eriştiğine de vurgu yapıyor. Özel bulut kullanımı konusundaki güvenlik endişelerinin, yerini BT standartlaştırması ve mevcut olan uygulamaların entegre edilmesi konularına bıraktığı söz edilen araştırma, mevcut bulut yapısını hibrit buluta geçirmek isteyen şirketlerin oranını yüzde 36 olarak veriyor. EMEA Bölgesi’ndeki ülkelerde bulunan 300 katılımcıyla gerçekleştirilen ankette 250’den fazla çalışanı bulunan farklı sektörlerdeki firmalarla görüşülmüş.

Elektronik seçim teknolojileri gelişiyor

0
electionSiyasi bilimler ve EECS (Electrical Engineering and Computer Science adlı MIT bölümü) güçlerini birleştiriyor ve geleceğin elektronik seçim çözümleri için çalışıyor. MIT öğrencileri kısa süre önce kurulan özel bir sınıfta mevcut oylama sistemlerinin artı ve eksilerini tartışıyor. Sınıf, hem teknolojik hem de siyasi bilimler açısından bakarak, ilgili sistemlerin komplike yapılarını inceliyor. Megan Goldberg adlı PhD öğrencisi, elektronik oy verme makinelerindeki sorunları çözecek bir fikre sahip olduğunu, ancak daha sonra çok önemli güvenlik açıklarının farkına vardığını, dile getiriyor. Ben Kraft ise işin teknik kısmına göz atıp, “Her şeyi şifreleme ile halledebileceğinizi zannederken büyük resmi göremiyorsunuz.” şeklinde konuşuyor. 2000 yılında yaşanan ve küçük çaplı bir kaosa sebep olan ABD’deki elektronik oylamalı seçimlerin ardından konu hakkındaki hızlandırılan çalışmalar da bu sınıfın konuları arasında. Öğrenciler, klasik oylama seçeneklerinin nasıl olduğunu öğrenirken, zorlukların da farkına varıyorlar. Örneğin seçim döneminde Boston’da yapılan araştırmalar oy sandıklarının ne kadar çabuk dolabileceğini kanıtlamış ve alternatif çözümler için bir konu başlığı haline gelmiş. İlk dönemin sonunda tecrübe ve fikirlerini paylaşan öğrenciler ile profesörler, disiplinlerarası çalışma metodlarının bu konuda ne derece faydalı olduğunu belirtiyor. Geleceğin elektronik seçim çözümleri hakkında devam edecek olan çalışmalar, farklı açılardan daha değişik fikirlerin birleşmesiyle çözüm üretmenin peşinde olacak.

Türk Telekom Grubu, 2014 finansal sonuçlarını açıkladı

0
Türk Telekom CEO’su Rami Aslan
Türk Telekom CEO’su Rami Aslan
Türk Telekom, 2014 yılsonu operasyonel ve finansal sonuçlarını açıkladı. Grup, 2014 yılı finansal performansına ilişkin tüm beklentilerini gerçekleştirdiğini duyurdu. Konsolide gelirler, yıllık yüzde 3,7 artış göstererek 13,6 milyar TL’ye yükselirken, konsolide bazda Faiz Amortisman Vergi Öncesi Kâr (FAVÖK) 5 milyar TL’yi aştı. Grubun yatırım harcamaları ise 2,1 milyar TL olarak gerçekleşti. 2014 yılında finansal başarı, müşteri sayısındaki artış ile desteklendi. Toplam genişbant abone sayısı 7,6 milyona ulaşırken, yüksek hızlı genişbant abone sayısı 1,1 milyonu aştı. Mobil segmentte faturalı abone tabanı yüzde 48’e yükselirken, toplam mobil abone sayısı yıllık 1,8 milyon artış ile 16,3 milyona ulaştı. Sonuçlara dair görüşlerini açıklayan Türk Telekom CEO’su Rami Aslan şu yorumu yaptı: “Türk Telekom Grubu 2014 yılını sağlam operasyonel ve finansal sonuçlar elde ederek ve önemli organizasyonel değişiklikler yaparak tamamladı. Operasyonel olarak mobil ve geniş bantta müşteri tabanımızı genişletmeye devam ederken sabit sesteki kaybı da azalttık. Finansal olarak yatırımcılarımız ile paylaştığımız üç ana beklentiyi de -gelir, FAVÖK ve yatırım gideri- gerçekleştirdik. Organizasyon tarafında ise destek fonksiyonlarımızı birleştirerek ve bireysel ve kurumsal iş birimleri yaratarak fonksiyonel entegrasyonumuzu tamamladık. Müşteri memnuniyetine odaklanmamız ve en iyi değer ve çeşitliliğe sahip ürün ve hizmetleri müşterilerimize sunmamız mobilde 1,8 milyon net abone elde ederek toplamda 16,3 milyon aboneye ulaşmamıza yardımcı oldu. Toplam net yeni müşterilerimizin 1,3 milyonunu faturalı müşterilerin oluşturmasıyla faturalı müşteri oranımızı geçen seneki yüzde 45’ten sektörün en yüksek oranı olan yüzde 48’e çıkardık. Faturalı ve ön ödemeli müşteri oranı açısından sağlıklı bir dengeye sahip olmamız, zenginleştirilmiş data tarife portföyü ve kaliteli şebekemiz sayesinde akıllı telefon kullanan müşterilerimizin oranını toplam müşterilerimizin yüzde 52’sine çıkardık. Abone tarafındaki bu pozitif operasyonel değerler ve kullanıcı başına ortalama gelirin de istikrarlı olması 2014’ün son çeyreğinde mobil gelirlerimizi yüzde 22 artırmamızı sağladı. Kârlılığımızı iyileştirmek için müşteri tabanında ölçek oluşturma stratejisi tasarladık. 2014 yılında mobil FAVÖK marjı yüzde 16’ya çıktı ve böylece 2011’den bu yana FAVÖK marjında yıldan yıla elde edilen kademeli artış devam etti. Sabit hat ve televizyon ürün portföyleri ile gücümüzü birleştirerek mobilde önümüzdeki dönemde de üstün performans göstermeye devam edeceğiz. Sabit geniş bantta odak noktamız yüksek değerli hizmetler olmaya devam ediyor. Pazarın tartışmasız lideri olarak kullanıcı başına ortalama geliri, fiyat disiplini ve ayrıca üst paketlere geçişi sağlayan zenginleştirilmiş tekliflerle yukarı çektik. Müşterilerimiz daha yüksek hız ve kapasite istiyor. Daha yüksek hız ve kapasiteyi üstün şebekemiz, sınıfının en iyisi müşteri hizmetleri ve eşsiz katma değerli hizmetler ile sunuyoruz. 16 mbps ve daha yüksek hız paketlerinde bulunan müşterilerimizin oranı yüzde 49 olurken, limitsiz paket kullanan müşterilerimizin oranı yüzde 87’ye yükseldi. 2014 yılında sabit geniş bantta kullanıcı başına ortalama gelirimiz yüzde 4 artarak 41 TL’ye çıktı ve net 273 bin yeni müşteri kazandık. Kullanıcı başına ortalama gelir ve abone artışı ile, sabit geniş bantta yüzde 8,5 gelir artışı elde ettik. 26 Kasım 2014 tarihinde televizyon alanındaki faaliyetlerimizle ilgili önemli bir duyuru yaptık. 2015-2016 sezonundan başlamak üzere UEFA Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi yayın hakları 3 yıllığına Türk Telekom’un oldu. Mümkün olan en yüksek sayıda izleyiciye ulaşabilmek için, mevcut IPTV platformumuzu uydu platformu ile destekleyeceğiz. Belirgin olarak güçlenmiş bir televizyon işi halihazırda güçlü olan telekom ve teknoloji hizmetleri portföyümüzün çok değerli bir bileşeni olacak; Türkiye telekom pazarındaki eşsiz yakınsama oyuncusu olma pozisyonumuzu daha da güçlendirecek. 2014 yılı aynı zamanda entegrasyon hedefimiz doğrultusunda önemli adımlar attığımız bir yıl oldu. Aralık ayının sonunda yaptığımız organizasyon duyurusu ile fonksiyonel organizasyonun son aşamasını tamamlamış olduk.  Bireysel ve kurumsal iş birimleri kurarak ürün odaklı bir gruptan müşteri odaklı bir gruba geçiş yaptık. Grubun 2014 yılının başlarında birleştirdiğimiz destek fonksiyonları hem bu yeni iş birimlerini hem de toptan satış iş birimini destekleyecek. Bu dönüşümün grubumuzda önemli bir potansiyeli ortaya çıkaracağına ve gelecekte grubun başarıları için bir dönüm noktası teşkil edeceğine kuvvetle inanıyoruz.”

Çin’in siber güvenlik paketi korkutuyor

1
China_DragonABD hükümetinin 14 milyar dolarlık siber güvenlik paketinden sonra bu kez gündemde Çin’in siber güvenlik paketi var. Sputniknews’a konuşan uzmanlar, Çin’in güçlendirilmiş yeni siber güvenlik paketinin yakın süreçte sadece küresel BT sektörüne değil, Washington ve Çin’in diplomatik ilişkisine de zarar vereceğini bildiriyor. Başkent  Pekin’in yeni yasaları, Çin’e satılan teknoloji ürünlerinin güvenlik riski yaratmaması için, satıcı şirketlerden ürünlerin gizli kaynak kodlarını talep ediyor. Dahili testler sonucu ürünlerin ülkede kullanıma sunulması esasına dayanan hükümler, doğal olarak ABD’li firmaları da zor duruma sokuyor. International Trade at the Consumers Electronics Association (CEA)’nın başkanı Sage Chandler ise Sputnik’e yaptığı açıklamada, Çin’in yeni siber güvenlik yasalarının sadece Pekin şirketlerine değil, ekonomisine de darbe vuracağını söylemiş. Hatta bu etkinin zamanla finans sektörü gibi farklı alanlara yayılabileceğini de eklemiş. Çin hükümetine gönderilen mektuptaki öneriler, yasaların bu şekilde devam etmesinin açıkça ayrımcılığa sebep olacağı ve Çin’in Enformasyon İletişim Teknolojileri için izolasyon anlamına geleceğini belirtiyor. Mektuba göre küresel pazarın şirketleri izole olacak ve Çin’in ekonomik yükselişi, geliştirme süreçleri ve müşteri tercihleri gibi başlıklarda ciddi bir gerileme yaşanacak. Başlangıçta Çinli markalar bu kanunlar sayesinde kâr edebilecek olsa da, Washington ile Pekin arasındaki anlaşmalar ve olası gerginliklerin ülke için ciddi sıkıntı yaratacağı ekleniyor. Çin hükümetinden bu ortak mektuba henüz bir yanıt gelmiş değil. Tüm bu önlemlerin sebebi ise NSA sızıntısı sonrası ortaya çıkan, tüm dünyayı dehşete düşüren “dijital takip”lerin yarattığı korku. Kısacası Çin kendini korumak için yabancı markalara isteksiz de olsa duvar örmek durumunda kalıyor.

Tablet ve telefonlar çocukların gelişimini engelliyor

0
cocuk_tabletAraştırmacılara göre küçük çocuklara genellikle oyalanmaları için verilen akıllı telefon ve ya tabletler, onların motor işlevlerini geliştirmelerine engel olabiliyor. Boston University School of Medicine, interaktif medya ürünleri ve onların “eğitim için kullanılabilir olup olmadığı” sorusu üzerine veriler paylaşmış. Çalışmanın birer parçası olan isimler, televizyon ve videonun yarattığı olumsuz etkilerin artık iyice anlaşıldığını, şimdi ise okul öncesi yaştaki çocuklara verilen mobil cihazların, onların zaten kullanabilecekleri içsel işlevleri körelttiğinin farkına varılması gerektiğini söylüyorlar. Araştırmacılar, akıllı telefon ya da tabletlerin bahsi geçen yaş grubundaki çocukların sosyal-duygusal gelişimlerini zedeleyeceğini de ekliyor. Araştırmaya göre küçük çocukların kullanmaya başladığı bu gibi cihazlar sebebi ile insan insana olan etkileşim azalabiliyor, matematik ve bilime dair basit öğelerin öğrenilme, fark edilme süreci uzuyor. Sonuçlar arasında en dikkat çeken detay ise şu; 30 ayın altındaki çocuklar televizyon ve videolardan “insanlarla iletişime geçtikleri zaman” öğrendiklerinden çok daha az şey elde edebiliyor. Aynı durum tablet ve telefonlar için de geçerli. Susam Sokağı gibi eğitim temelli çocuk programları ya da elektronik kitaplar ile öğren-ve-oku uygulamaların işe yarayabildiği ancak bunun okul çağına yakın bir dönemde olası olduğu belirtiliyor.

Avnet ve EMC’den yeni işbirliği

0
Avnet Türkiye Genel Müdürü Hakkı Eren
Avnet Türkiye Genel Müdürü Hakkı Eren
Avnet’in bir faaliyet birimi olan Avnet Technology Solutions, kanal ortaklarına bundan böyle EMC’nin yeni EMC VSPEX BLUE hiper birleşik altyapı çözümünü sunacağını açıkladı. Bu sayede kanal ortakları, KOBİ, orta ölçekli ve kurumsal müşterilerine bir hiper birleşik altyapının avantajlarını kendi ihtiyaçlarına uygun fiyat düzeyleriyle ve ölçeklerde sağlayan yeni çözümleri tasarlayabilecek ve uygulayabilecekler. EMC VSPEX BLUE hiper birleşik altyapı sistemi müşterilere Avnet’in Asya-Pasifik, Kuzey Amerika, Latin Amerika ve Karayipler, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgelerindeki son derece yetkin kanal topluluğu aracılığıyla sunulacak. Avnet Türkiye Genel Müdürü Hakkı Eren yaptığı açıklamada “Hiper birleşik uygulamalar hızla pazar payı kazanıyor ve bu yeni çözüm, orta ölçekli müşterilerden, bulut hizmeti sağlayıcılardan ile uzak ve şube ofislerinden gördüğümüz talebe hitap edecektir. EMC, bu müşterilerin özgün ihtiyaçlarına göre uyarlanmış özgün bir hiper birleşik altyapı çözümü yaratmıştır ve ortaklarımıza bu pazar kesimine doğru ölçekte esnek bilişim altyapısıyla hitap etme fırsatını vermiştir. Avnet’in VSPEX BLUE kapsamındaki montaj, entegrasyon, lojistik ve servis desteğini vermesi sayesinde, ortaklarımızın pazara sürüm süresini kısaltabileceğiz.”dedi. Basitlik gözetilerek üretilen ve tasarlanan EMC VSPEX BLUE uygulaması, tam otomatik yapılandırma, tek tıklamalı kademesiz ölçeklenme ile yamalar ve güncellemeler sırasında sıfır sistem aksama süresi sunuyor. VSPEX BLUE uygulamasının ölçeği ve basitliği sayesinde uygulanması için komple bir bilişim ekibi gerekmediğinden, bu ürün, örneğin kamu, eğitim, teknoloji ve sağlık hizmetleri sektörü gibi çeşitli sektörlerden orta ölçekli müşteriler, bulut hizmeti sağlayıcıları ve uzak ve şube ofisleri için idealdir. Avnet ortakların, müşterilerinin özgün ihtiyaçlarına uyarlamak üzere yönetim, güvenlik ve bilişim altyapısı konularında çok geniş bir ürün ve hizmetleri yelpazesini VSPEX BLUE çözümlerine entegre etmelerine yardım edecektir. EMC Corporation Global Kanal Satışlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Gregg Ambulos, Avnet ile işbirliğiyle ilgili şöyle konuştu: “Birleşik altyapı büyümeye ve kendini yeniden tanımlamaya devam ediyor. EMC’nin VSPEX BLUE hiper birleşik altyapı uygulamasını pazara ulaştırmakta yardımcısı olarak Avnet’i seçme nedeni, teknolojiyi ortakları ve onların müşterileri için kolayca ve basit bir şekilde gerçek iş çözümlerine dönüştürme yeteneğini kanıtlamış olmasıdır. Avnet, teknolojinin en ön cephesinde yer alan küresel bir şirket olup, şirketimizin ölçeği ve menzili bize bu son derece farklı hiper birleşik bilişim uygulamasını (HCIA) hızla pazara ulaştırmamıza ve müşterilerimizin özgün iş ihtiyaçlarına cevap vermeye başlamamıza imkân verecektir.”

Epson Formula 1’e merhaba dedi

0
Epson-Petronas-AraçEpson ile 2014 Formula 1 Takımlar Şampiyonu Mercedes AMG Petronas Formula 1 Takımı küresel platformda uzun süreli bir işbirliğine imza attı. Epson; Mercedes AMG Petronas’ın yazıcı, tarayıcı, 3LCD projektör ve giyilebilir teknoloji ürünlerinde resmi ortağı ve tedarikçisi oldu. Epson logosu takımın yarış araçlarında, ayrıca pilotlar Lewis Hamilton ve Nico Rosberg’in kıyafetlerinde yer alacak. Mercedes AMG Petronas Formula 1 Takımı’nın resmi sponsorlarından biri olmakla, Epson’un küresel platformdaki marka yüzüne daha da güç katmaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Epson Dünya Başkanı Minoru Usui, “Bu anlaşma ile kendini inovasyona adamış, global liderlikte ustalaşmış, beklentileri sürekli yükselten ve tüm paydaşlarını bağlayan ürünler geliştiren dünya şampiyonu iki marka bir araya geldi” dedi. 2015 sezonuna hazırlandıkları bı dönemde, gerçekleştirilen anlaşma ile Epson’u Mercedes AMG Petronas Formula 1 Takımı’nda görmekten mutluluk duyduklarını belirten Mercedes-Benz Motorsport Başkanı Toto Wolff ise “İleriyi gören firmalarla çalışmak her zaman bir keyif. Epson’un ürünleri ise yarış ve üretim operasyonlarımız için tam uyumlu. Epson’un inovatif teknolojisini performansını hep ileriye taşımak üzere kullanması aynen bizim de her yarışta yapmaya çalıştığımız şeyle bire bir örtüşüyor.  Önümüzdeki sezon ve sonrasında da uzun yıllar işbirliğimizin devam etmesini diliyorum” dedi. Bu işbirliği aynı zamanda çevreye duyarlılık konusunda en üst düzeyde hassasiyete sahip iki kurumu da bir araya getirmiş oluyor. Epson 2050 yılına kadar kendi operasyonlarında ve ürün kullanımları esnasında oluşan karbon salımında yüzde 90 azalma hedeflerken; Mercedes de 2014 yılında önceki modeline göre yüzde 30 daha çevreci olan W05 F1 Hibrid aracıyla yarışmıştı.

Vodafone büyüme rakamlarını açıkladı

0
Vodafone Türkiye CEO'su Gökhan Öğüt
Vodafone Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt
Vodafone Türkiye istikrarlı büyümesini 2014-15 mali yılının üçüncü çeyreğinde de sürdürdü. Ekim-Aralık 2014 dönemine ait 3. çeyrekte şirket; servis gelirlerini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,8 artırdı. Böylelikle şirket, 21 çeyrektir kesintisiz çift haneli büyümesini devam ettirdi. Vodafone Grubu’nun Eylül 2013’te ilan ettiği ve 2016 yılının Mart ayına kadar sürecek yatırım hamlesi “Project Spring” ile Türkiye’de yatırımlarına hız veren şirketin istikrarlı büyümesi devam etti. Büyümenin lokomotifi ise veri kullanımındaki artış etkisiyle veri gelirlerinde yükselme ve faturalı abone sayısı ile kurumsal mobil servis gelirlerindeki artış oldu. Vodafone Türkiye’den açıklanan sonuçlara göre çift haneli büyümesini 21. çeyrekte de sürdüren şirket, servis gelirlerini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,8 artırdı. Böylece şirketin 3. çeyrekte servis gelirleri 1,5 milyar TL’ye ulaştı. Veri kullanımı yüzde 137 arttı Vodafone’un, Türkiye’yi uçtan uca dijitalleştirmek üzere yürüttüğü stratejik program Dijital Dönüşüm Hareketi’nin etkisiyle şirketin finansal sonuçlarında veri gelirlerindeki artış dikkat çekti. 3. çeyrek itibariyle akıllı telefon penetrasyonunu yüzde 41,8’e çıkaran şirket, veri gelirlerini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 73 arttırdı. Vodafone Türkiye abonelerinin veri kullanımı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 137 artarak üçüncü çeyrekte toplam 21,9 milyar megabyte’a ulaştı. 2014-15 mali yılının 3. çeyrek sonu itibariyle Vodafone Türkiye’nin abone sayısı 20,5 milyon olarak gerçekleşirken, şirketin faturalı abone bazının oranı yüzde 40,6’ya ulaştı. Vodafone RED tarifeleri şirketin faturalı abone bazındaki büyümesinde öne çıktı. Faturalı abone sayısı geçen senenin aynı dönemine göre 1 milyonun üzerinde net abone artışı ile 8,3 milyona ulaştı. Kurumsal mobil servis gelirlerinde yüzde 14’lük artış Türkiye’de işletmelerin dijital haritasını çıkarmak ve ihtiyaçlarını belirlemek amacıyla Yarına Hazırım Platformu’nu hayata geçiren şirket, kurumsal alanda da istikrarlı büyümesini sürdürdü. Vodafone Türkiye kurumsal mobil servis gelirlerini mali yılının 3. çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artırdı.

Eğitim dünyasından KOBİ’lere: Casper VIA T41

0
Casper’ın Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin siparişiyle özel olarak ürettiği VIA T41 tablet, 10.1 inç’lik IPS ekranıyla piyasa ortalamalarının üstünde ebatlara sahip ekranı, sağlam ve tok yapısı ile dikkat çekiyor. Intel Atom işlemci ve Android işletim sistemiyle gelen Casper VIA T41‘in bu sağlam yapısı, onu sayıları her geçen gün artan mobil çalışanlar için de ideal bir ürün haline getiriyor. VIA T41’in bir diğer dikkat çeken yanı ise yanında kullanışlı bir klavye ile gelmesi. Ürünü alanlar ayrıca kullanımı kolaylaştıran katlanır bir kılıfa da sahip oluyor.

Turkcell Geleceği Yazanlar projesi 33 bin üyeye ulaştı

0
Turkcell_GelecegiYazanlarTurkcell, birinci yılını dolduran Geleceği Yazanlar projesinin geldiği noktaya dair detayları paylaştı. buna göre 720 bin kişinin ziyaret ettiği “Geleceği Yazanlar” portalinde 2 bin sayfa eğitim dokümanı ve 20 bin satır kod örneği bulunuyor. Turkcell, uygulama maratonlarıyla desteklediği eğitimler için 1,2 milyon TL’lik katkı sağladı. Eğitimlerini tamamlayan 3 bin 500 kişi ise başarı belgesi almaya hak kazandı. Dünyada mobil yazılım pazarının 30 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştığına dikkat çeken Turkcell Genel Müdür Vekili İlker Kuruöz, birinci yılını dolduran Geleceği Yazanlar projesine dair şu yorumu yaptı: ‘Geleceği Yazanlar’ projesiyle Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusunu yazılım alanına yönlendirmeyi ve Türkiye’nin, her geçen gün büyüyen mobil yazılım pazarında etkin bir oyuncu olmasını hedefledik. ‘Geleceği Yazanlar’, kısa sürede bir yazılım okuluna dönüştü. Türkiye’nin yerli yazılımcıları artık ‘Geleceği Yazanlar’dan çıkıyor. Projenin gördüğü ilginin, Turkcell takımını da daha iyisini yapma yolunda motive ettiğine inanıyoruz.” 1 milyon saatlik Online eğitim verildi Gençlere yazılım alanında yeterlilik kazandırmak hedefiyle Turkcell’in 1,2 milyon TL’lik eğitim katkısı sağladığı “Geleceği Yazanlar” platformunda 1 milyon saat online eğitim verilirken 2 bin sayfa eğitim dokümanı ve 20 bin satır kod örneği bulunuyor. Bu süre içinde 720 bin kişinin ziyaret ettiği gelecegiyazanlar.turkcell.com.tr sitesi 11 milyon sayfa gösterimine ulaştı. Proje kapsamında 50 şehre gidilirken toplam 67 üniversitede etkinlik düzenlendi. Eğitim, gelişim, danışmanlık imkânlarının sunulduğu projenin sitesinden eğitim süreçlerini başarıyla tamamlayan 3 bin 500 geliştiriciye toplam 7 bin 200 başarı belgesi verildi. “Geleceği Yazanlar” eğitimlerinde Android, iOS ve Windows Phone gibi platformlara yönelik uygulama ve yazılım eğitimlerini tamamlayıp mezun olanların sayısı ise 3 bini aştı. “Geleceği Yazanlar” eğitimlerini başarıyla tamamlayan ve yazılım geliştiren gençlere Turkcell ve iş ortaklarının oluşturduğu ekosistem dâhilinde istihdam fırsatları sunuluyor. Yazılımcılar, Turkcell iş ortağı olarak üretimlerine devam etmek isterlerse tüm Turkcell kanallarından destek sağlanıyor.

Citrix dördüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı

0
Citrix CEO'su Mark Templeton
Citrix CEO’su Mark Templeton
Citrix Systems, 31 Aralık 2014 tarihinde sona eren mali yıl ve dördüncü çeyreğinin mali sonuçlarını açıkladı, ayrıca stratejik odaklı bakış ve çalışma verimliliğini geliştirmeye yönelik bir yeniden yapılanma programını duyurdu. Citrix 2014 mali yılı dördüncü çeyreğinde, 2013 mali yılı dördüncü çeyreğindeki 802 milyon dolar gelire göre yüzde 6 artışla 851 milyon dolar gelir elde etti. 2014 mali yılında Citrix, 2013 yılındaki 2,92 milyar dolar gelire kıyasla yüzde 8 artışla 3,14 milyar dolar gelir elde etti. 2015 yeniden yapılanma programı Citrix ayrıca, stratejik odaklı bakış ve çalışma verimliliğini geliştirmeye yönelik bir yeniden yapılanma programının uygulanacağını da duyurdu. Yeniden yapılanma yaklaşık 700 tam zamanlı ve 200 sözleşmeli çalışanı etkileyecek olan programın yılda 90 milyon ila 100 milyon dolar arasında bir vergi öncesi tasarruf sağlaması bekleniyor. Citrix, 2015 mali yılı içinde kıdem tazminatı anlaşmalarına ilişkin yaklaşık 40 milyon ila 45 milyon dolar ve kiralanan tesislerin konsolidasyonuna ilişkin 9 milyon ila 10 milyon dolar arasında bir vergi öncesi maliyetin gerçekleşmesini bekliyor. Citrix CEO’su Mark Templeton şunları söyledi: “Her gün müşterilerimizden çalışanları için cazip bir çalışma hayatı yaratırken maddi sonuç elde etmeye ilişkin iki yönlü baskı hakkında şikayetler duyuyoruz. Yazılım tanımlı bir iş yeri elde etmeye yönelik odağımız Citrix’i, sunduğu ağ bağlantısı çözümleri, iş alanı hizmetleri ve mobilite uygulamalarının benzersiz bir entegrasyonuyla bu stratejik mücadelenin ön safhasına yerleştiriyor. 2014 yılındaki performansımızdan gurur duyuyorum ancak tam olarak tatmin olmuş da değiliz. Müşterilerimize daha iyi bir deneyim, daha fazla esneklik ve daha fazla güvenlik sağlamaya yönelik odağımız ile Citrix olarak karlı bir büyümeye olanak tanıyacak daha odaklı bir kurumsal ayak iziyle 2015 yılına umutla bakıyoruz.” Dördüncü çeyrek mali özeti 2013 mali yılı dördüncü çeyreğine göre 2014 mali yılı dördüncü çeyreğinin sonuçlarına baktığımızda şunları görüyoruz:
  • Ürün ve lisans gelirleri yüzde 1 azaldı;
  • Hizmet olarak yazılım gelirleri yüzde 10 arttı;
  • Lisans güncelleme ve bakım gelirleri yüzde 9 arttı;
  • Danışmanlık, ürün eğitimi ve sertifikasyondan oluşan profesyonel hizmet gelirleri yüzde 15 arttı;
  • Net gelirler EMEA bölgesinde yüzde 7, Pasifik bölgesinde yüzde 5 ve Kuzey ve Güney Amerika bölgesinde yüzde 4 arttı;
  • Ertelenmiş gelirler toplamda, 31 Aralık 2013 tarihinde 1,41 milyar dolar olan tutara kıyasla yüzde 10 artarak 31 Aralık 2014 tarihinde 1,56 milyar dolar olarak gerçekleşti;
  • Operasyonlardan nakit akışı, 2013 mali yılının dördüncü çeyreğindeki 230 milyon dolar tutarına karşılık 2014 yılının dördüncü çeyreğinde 190 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Artık taksi ücretini PayPal ile ödeyebileceksiniz

0
BiTaksi_İmajPayPal, mobil taksi uygulaması BiTaksi ile güç birliğine gitti. Bundan böyle BiTaksi müşterileri akıllı telefonlarını kullanarak, taksi ücretini PayPal hesapları üzerinden rahatça ödeyebilecek. BiTaksi CEO’su Nazım Salur, “Hem yolcular hem de şoförler için avantajlar sunan BiTaksi olarak, ödeme seçeneklerimiz arasına PayPal’ı katmış olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Sayıları her geçen gün artan müşterilerimiz PayPal ile ödemelerini daha kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleştirebilecek” derken; PayPal Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Kıvanç Onan ise, “Vizyonumuz doğrultusunda Türkiye’de pek çok alanda öncülük eden şirketleri destekliyor, onlarla el ele veriyoruz. BiTaksi, dünyada hızla büyüyen mobil taksi uygulamalarını, yabancı şirketlerden önce Türkiye’de hayata geçiren yerli bir girişim. PayPal olarak BiTaksi ile işbirliğimiz sayesinde hem PayPal kullanıcılarının BiTaksi’nin hizmetlerinden daha kolay şekilde yararlanmalarını sağlıyor hem de ciddi bir büyüme potansiyeli taşıyan bir alana yatırım yapıyoruz.” yorumunu yaptı. Yapılan anlaşma ile BiTaksi müşterileri, 28 Şubat 2015 tarihine kadar PayPal ile farklı günlerde yaptıkları ödemelerde 3 kere 10’ar TL indirim kazanacak.

Kadir Has Üniversitesi’ne Tübitak’tan 1 milyon TL’lik destek

0
TUBITAK_KHASBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ve TÜBİTAK Başkanı Yücel Altunbaşak’ın katılımıyla Ankara’da düzenlenen törende hibe anlaşması imzalandı. Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın’ın katıldığı imza töreni ile Kadir Has Üniversitesi, TÜBİTAK’ın “Teknoloji Transfer Ofislerine Yönelik, Hazırlık, Başlangıç ve Kapasite Artırımı Sağlanması ve Uygulanması” başlıklı çağrısına başvuruda bulunan ve hibe desteği alan 14 üniversiteden biri oldu. İNEO, TÜBİTAK’ın Yenilik Girişimcilik Alanlarında Kapasite Artırılmasına Yönelik Destek Programı kapsamında 2 yıl süreyle, yılda 500 bin TL olmak üzere toplam 1 milyon TL değerinde hibe desteği alacak.

ABD’nin siber güvenlik bütçesi 14 milyar dolar

0
beyazsarayGeçtiğimiz gün yayınlanan rapora göre Beyaz Saray, 2016 yılı bütçesinde siber güvenlik için ciddi bir bütçe hazırladı. Yönetimin bu konudaki tavsiyesi toplamda 14 milyar dolarlık bir desteği işaret ediyor. Ayrıca 25 ayrı kurumda iş geliştirme ve dijital hizmet takımlarını güçlendirmek için 105 milyon dolarlık bir başka ek bütçe de konuşulanlar arasında. Raporda aynı zamanda hiçbir sistemin hükümet verileri ya da ticari bilgilerin benzeri saldırılar ile çalınmasına karşı tam korumada olamayacağı not edilmiş. Siber yatırımlar son dönemde Kongre’nin en çok bütçe ayırdığı başlık haline geliyor. Target, Home Depot, JPMorgan ve Sony Pictures gibi önemli isimlerin önemli verilerinin ele geçirilmesi gibi örnekler ABD’de bu konudaki farkındalığı da arttırdı. ABD Başkanı Obama, daha önce ülkesine yönelik bir siber saldırıyı gerçek savaş sebebi sayacaklarını açıklamış, ancak bu toplumun genelinde ses getirmemişti. 14 milyar dolarlık siber güvenlik yatırımı sayesinde Beyaz Saray, sanal dünyayı daha güvenli ve vatandaşların ihtiyaçlarına daha kolay cevap verebilen bir forma sokmayı hedefliyor.

CIO’ların farklı görevleri üstleneni makbul

0
CIOTeknoloji dünyasının tanınmış isimlerinden Vala Afshar, Huffington Post’taki yazısında CIO’ların yalnızca teknolojiye odaklanmasının yeterli olmadığına dikkat çekiyor. Afshar, 2015 State of the CIO raporuna göre, liderler ile BT yöneticileri arasında ciddi bir algı farkı bulunduğuna vurgu yapıyor. Bu araştırmaya göre iş dünyası liderlerinin sadece yüzde 13’ü CIO’ları iş ortakları olarak görüyor. Daha da kötüsü yöneticilerin yüzde 54’ü BT harici departmanların, BT gruplarının kendileri için engel olabileceği görüşüne katılıyor. Afshar’ın aşağıda özetlediğimiz yazısı, sadece şu an CIO seviyesinde görev yapanları değil, bu alanda ilerlemek isteyen orta seviye yöneticileri de ilgilendiriyor. Dijital iş ekonomisinin değişimi özellikle de BT departmanlarını etkiledi. Bu durumda iş üniteleri de birer teknoloji startup’ı gibi hareket etmeye başladı. Gartner’dan Peter Sondergaard‘a göre BT harici harcamalar yüzde 38 seviyesindeyken, 2017 yılında seviye yüzde 50’leri bulacak. Dijital atılımlar şirketlerin içinde pazarlama departmanı, lojistik ve satış ile birlikte yer alacak. Gartner Research Başkan Yardımcısı Mary Mesaglio ise startup’ların çok daha hızlı karar mekanizmaları ile işlemesi gerektiğini, zira dijital iş dünyasının ihtiyacının bu yönde olduğunu söylüyor. CIO’lar için biomodal (stabil ve yetenekli) olmaları gerektiğini de ekleyen isim, dijital iş dünyası ekonomisinde tekli yaklaşımların yeterli olmayacağını belirtiyor. Öte yandan Michigan State University CIO’su Joann Young ise, biomodal CIO’luk hakkında konuşuyor. Young’a göre biomodal olmak önemli olsa da, çağın gerektirdiği bir multimodal CIO olabilmek. Yani teknoloji, iş dünyası, operasyon, strateji, inovasyon, yeterlilik, stabilite ve yetenek gibi başlıklarda etkin olabilmek. Verilerin hükmettiği dijital çağda dışkaynak kullanımı, bulut ve müşteri tabanlı BT gibi önemli konular öne çıkarken, CIO’ların varlığı daha çok önem kazanıyor. CIO’lar ise daha etkin olabilmek için şu tür farklı yollar deniyor: – Teknoloji ve iş hayatı: Teknoloji gurusu olmalı ve sektörü anlamalı. CIO’lar diğer liderlerin aksine hem işi hem de teknoloji yüzünü iyi bilmek zorunda. – Operasyonlar ve strateji: Operasyonlarda yüksek seviyede güvenilirlik ve yaratıcı katkılar sunulmalı. CIO’lar özellikle de operasyon ve stratejiler için daha çok zaman harcamalı. – İç kaynaklar ve dışkaynak: Yüksek performanslı BT organizasyonları kurun ve alternatif kaynaklar yaratın. Bu konuda kazananlar yeteneklerini öne çıkaranlar olacaktır. – İnovasyon ve risk: Ortamı iyileştirip, güçlendirin ve yeni icatlar çıkartın. – Etkinlik ve mükemmelik: BT masraflarını azaltın.

İnsan beynini nanobotlar yönetecek

2
lider-fikir-beyin-adamİnternetin kurucularından biri olarak bilinen Nicholas Negroponte, gelecek hakkında yepyeni öngörülerde bulundu. MIT Media Lab’ın yaratıcısı ve Being Digital’ın yazarı olan isim, 80’lerden beri geleceğe dair tahminler yapıyor ve teknoloji dünyasına bir bakıma yön veriyor. Negroponte’nin yeni tahminine göre 2040’lı yıllarda nanobotlar beyinleri üst seviyeye çıkartabilecek. Önümüzdeki on yıllarda sentetik biyoloji ile biyoloji ve silikonun teknolojinin merkezine oturacağını söyleyen Negroponte’ye göre beyin ile irtibata geçmenin en başarılı yolu içeriden, yani kan akışı ile mümkün. Eğer kan dolaşımı üzerinden minik robotlar ile beyne müdahale edilirse, herhangi bir dilden küçük parçalar öğrenmek ya da Shakespeare’den soneleri bilmek çok kısa sürede mümkün olacak. Bunun içinse her bir bilgi ya da konu için bir hap almamız yeterli olacak. Bahsi edilen nanobotlar, ileri seviye nanoteknoloji ile hayata geçiriliyor ve kablosuz olarak birbirleri ile irtibat kurabiliyorlar. Bu vasıtayla beynin hack’lenmesi türünde, aynen bir bilgisayarın belleğine girdi eklenmesi gibi işlemler mümkün olabilecek. Bu öngörüler her ne kadar bilim kurgu hikayesi gibi görünse de, 30 yıllık bir zaman diliminde teknolojinin bu seviyeye gelmesi şaşırtıcı olmayacak. Buna, Negroponte’nin bugün günlük hayatımıza giren pek çok şeyi yıllar öncesinden öngördüğünü – dokunmatik ekrandan 70’lerde bahsetmesi gibi – düşünürsek gelecek o kadar da uzak olmayabilir.
Halen aklında soru işareti kalanların, Nicholas Negroponte’nin Mart 2014’te TED Konferansı’nda gerçekleştirdiği yukarıdaki konuşmasını izlemesini öneriyoruz.

Google ve VMware bulutta işbirliğine gidiyor

0
VMwareBulut altyapısı üzerinden verilen hizmetler gittikçe çeşitleniyor. Yüksek rekabet ise, hizmeti sunan şirketler arasında işbirliklerinin oluşmasına neden oluyor. Bunların en önemlilerinden biri VMware ve Google arasında gerçekleşti. Duyurulan anlaşma kapsamında  Google Bulut Platformu, vCloud Air’e sıkıca entegre olacak ve şirket müşterilerine VMware’in hibrit bulut platformu üzerinden bulut hizmetlerine daha kolay ulaşmalarını sağlayacak. vCloud Air‘de kullanılacak Google Bulut Platform hizmetleri Google Bulut Depolama, Google BigQuery, Google Bulut Veri Deposu ile Google Bulut DNS olarak sıralanıyor. Google Küresel İş Ortağı Strateji ve İşbirlikleri yönetici direktörü Murali Sitaram, işbirliğine dair, “Bu anlaşmanın bir sonucu olarak büyük şirket müşterilerimiz Google’ın milisaniyeler içerisinde milyarlarca arama sonucunu bildirmesini sağlayan aynı altyapı üzerine inşa edilmiş Google’ın açık bulutunun güvenlik, ölçülebilirlik ve fiyat performansıyla VMware bulut ortamlarını birleştirebilecekler.” derken; VMware’in Bulut Hizmetleri İş Birimi Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Bill Fathers ise müşterilerinin Google’ın zengin hizmet portföyünden yararlanabilmelerini olanak sağlamaktan duydukları heyecanı belirtiyor. Fathers, “Bu anlaşmayla müşterilerimiz VMware destekli ve sahip oldukları vSphere tabanlı veri merkezi altyapıları ile uyumlu vCloud Air ve Google Bulut Platformu’nun faydalarına sahip olacaklar.” yorumunda bulunuyor.

2015’te neler olacak?

2
TechInside olarak sitemizde yılbaşı itibariyle bir anket yayınladık ve sizlere 2015 yılında en çok hareketli olacağınız alan hangisi diye sorduk. Anket sonuçları beklediğimiz gibi çıktı mı sorusunun cevabı tabii ki evet. Ancak ilginç birkaç nokta var ki onlar da bu yazının konusu oldu işte. Anketimizde en çok oyu yüzde 42 ile mobil alanı aldı. Tabii ki bu çok beklenen bir sonuçtu. Özellikle kaçan meşhur bilişim treni meselesinde mobil ile yeni bir tren kalkacağını ve bu treni ülke olarak yakalamaktan çok da uzak olmadığımızı hep söylüyoruz. Ancak bunun için neler yapılıyor ya da yapılmalı sorusunun yanıtlarını yine hep beraber bulmamız gerektiğinin de altını çizmem gerekiyor. İkinci sırada siber güvenlik var Anketimizde ikinci sırayı siber güvenlik aldı. Hepimizin bildiği üzere 10 yıl önce sadece büyük kurumları ya da CEO’ları tehdit eden siber korsanlar artık gözünü bireylere çevirmiş durumda. Üçüncü dünya savaşının siber alanda olacağı söylemlerini masaya yatırınca siber güvenlik konusunu 2015’te yine çok konuşacağız gibi görünüyor. Bu ankette belki de hak ettiği yeri bulamayan konu bulut oldu. Açıkçası sektördeki söylemleri de hesaba katarak ben bulutun ilk iki sırada yer alacağını düşünüyordum ama bulut ancak yüzde 17’lik oy oranıyla üçüncü sırada yer alabildi. Özellikle KOBİ’lerin buluta endişeli yaklaşmaları 2015 yılında bulut konusunda yine yeterli yatırımların olmayacağının açık bir göstergesi. Anketimizde dördüncü sırada ise yüzde 15’lik oy oranıyla yazılım yer aldı. Yazılım, ülke olarak güçlü olduğumuz ya da öyle var saydığımız alanlardan bir tanesi. Oy oranının bu denli düşük çıkması da yine hem ülke ekonomisi hem de sektörümüz için çok olumlu değil. Anketimizde son iki sırada da şaşırtıcı sonuçlar var. Özellikle Zenium gibi yabancı veri merkezi markalarının ülkemize girmesi ve Turkcell’in bu alanda yatırım yapacağını açıklamasına rağmen oy oranının yüzde sadece yüzde 9’da kalmış olması oldukça düşündürücü. Anketimizde son sırada yüzde 2 ile kamu yer alıyor ki en beklenen sonuç da bu oldu bizim tarafımızda. Zira kamuda yatırım ilk planda değil maalesef.

Veeam, 2014’te gelirlerini yüzde 40 artırdı

0
Veeam_RatmirTimashev
Veeam Software CEO’su Ratmir Timashev
Modern veri merkezlerinin kesintisiz çalışabilmesi için yenilikçi çözümler sunan Veeam Software 2014 yılının finansal sonuçlarını açıkladı. Kümülatif şirket geliri geçen yıla göre yüzde 40 artışla 389 milyon dolar olarak gerçekleşen Veeam, 2014’ün dördüncü çeyreğinde 28’inci kez arka arkaya çift haneli büyüme elde etti. Yeni Veeam Availability Suite v8 ürününün çıkması BT çözümlerinde yeni bir kategori yaratarak bu sonuçların gerçekleşmesine yardımcı oldu. Veeam Availability Suite v8, Veeam Cloud Connect, NetApp entegrasyonu, çoğaltma ve felaket kurtarma konularındaki güçlendirmeleri de içeren 200’den fazla yeni özellik ve geliştirmeyi tanıttı. Veeam CEO’su Ratmir Timashev modern iş hayatının 7 gün 24 saat çalıştığını ve arızalardan dolayı kaybedilen zamanın hiçbir şekilde kabul edilir olmadığını, bu nedenle iş dünyasının liderlerinin kesintisiz çalışmalarını sağlayacak teknoloji ortakları aradığını belirtti. Timashev sözlerini şöyle sürdürdü: “Veeam’in 2014’teki başarısı gerçek hayattaki iş sorunlarını çözen yenilikçi çözümler sağlamamızdan kaynaklanıyor. Veeam Availability Suite v8’i çıkartmamız tahminimizden çok daha başarılı sonuç elde etmemizi sağladı. İlk 60 günde müşterilerimizin üçte birinden fazlası ellerindeki ürünleri güncelledi. Bu da veri merkezine erişilebilirlik sağlamak için şirketlerin ne kadar güçlü bir taleplerini olduğunu gösteriyor. Veeam’in erişilebilirlik çözümleriyle güvence altına alınan dünya çapındaki 8 milyona yakın sanal makineyle, modern veri merkezini sanallaştırma, bulut ve depolama teknolojileri getirerek dönüştürüyoruz. Devam eden büyümemiz, vizyonumuz ve iş yapış şeklimizde ne kadar başarılı olduğumuzu gösteriyor. 2014 harika bir yıldı ve büyümemizin devam edeceğine olan güvenimiz tam. Bu büyüme sonunda 2018’le birlikte hedefimiz olan yıllık 1 milyar dolar ciroya ulaşacağımızı tahmin ediyoruz.”