Teknolojide stil, modada inovasyon
Rapor dediğin böyle olmalı
Gelecek kablosuz teknolojilerde
Uzaydan internete nereden bakmalıyız?
Mikro uydular daha düşük maliyetler ile üretilebiliyor
Loon projesinin ikinci adımı olarak planlanan uydu projesi için mi yapıldı?Google ayrıca yakın zamanda yüksek mesafelerde güneş enerjisi ile beş yıla kadar havada kalabilen İHA (İnsansız Hava Aracı) üreticisi Titan Aerospace firmasını da satın aldı. Bu satın alma şu soruyu akla getirdi; “Loon projesinin ikinci adımı olarak planlanan uydu projesi için mi yapıldı?”
Project Loon için kullanılan balonlardan birisi
Iridium projesi için üretilen telefonlar
Google’ın gözü büyük veride
Dün gerçekleşen Google I/O 2014 konferansında Google pek çok yenilik duyurdu. Android L, Material Design, Android Wear, Android Auto, Android TV, bulut üzerinden Chromecast kullanımı, Chrome üzerinde Android uygulamaları, Google Fit, Google VR ve daha fazlası…
Tüm bu yeniliklerin detaylarına girmeye gerek görmüyoruz. Şu anda bu detaylara internet üzerindeki yerli ve yabancı binlerce kaynaktan ulaşabilirsiniz. Bizim dikkat çekmek istediğimiz nokta tüm bunların arkasında yatan Google’ın büyük gündem maddesi.
Herkes yukarıda adını saydağımız cicili bicili işlere odaklanmışken Google aynı zamanda Google Cloud Dataflow adını verdiği bir servisi de duyurdu. Bu servis Google’ın son 10 yıl boyunca milyonlarca gigabyte büyüklüğünde veriyi kontrol etmesini sağlayan temel teknolojilere dayanılarak geliştirilmiş bir servis. Yaptığı iş temel olarak Amazon Web Servislerine çok benziyor; Google kendisi için geliştirdiği teknolojileri servis olarak diğer kullanıcıların erişimine açıyor.
Şimdi duyurulan tüm diğer Google servisleri ve çözümlerinin gelecek yıllarda patlama yapması beklenen Nesnelerin İnterneti evreni için taşıdığı anlamı şöyle bir gözden geçirin. Bu servisler üzerinde geliştirilebilecek uygulamaların oluşturacağı Android uygulama evrenini Google Cloud Dataflow servisinin üstüne oturtun. İşte karşınızda büyük resim; Google büyük veriyi ele geçirmek ve internetin kendisi ile ne yaptıysa aynısını veri üretecek tüm cihazlar için yapmak istiyor.
Eğer şu anki aklım ile internetin yaygınlaştığı günlerde olsaydım ne yapardım?Google’ın bu büyük planının “Büyük Birader” konulu tartışmalarından uzak durmayı tercih ediyoruz. Biz burada farklı bir fırsatlar dünyasının kapılarının aralandığını görüyoruz; Kendisinize şu soruyu sorun: “Eğer şu anki aklım ile internetin yaygınlaştığı günlerde olsaydım ne yapardım?” Bu kesinlikle birden fazla cevabı var. Ama şüphesiz olan tek şey bu sorunun cevabını hayata geçirebileceğiniz yeni bir dönemin tam eşiğindeyiz. Bu fırsatı kaçırırsanız duraklayacağımız bir sonraki istasyon muhtemelen 5 ila 15 yıl uzaklıkta bir mesafede bulunuyor.Doğru vagona bindiğinizden emin olmalısınız.
Güvenlik duvarlarında oyunun kuralları değişiyor
Gelecek Nesil ihtiyaçlar karşılandı
Raporun ilgimizi çeken ilk tespiti şu oldu; Güvenlik duvarları pazarında “Gelecek Nesil” yetenekler pazar lideri ürünler tarafından başarıyla sağlandı.
Gelecek nesil ihtiyaçların neler olduğuna ise şu şekilde bir açıklama getirilmiş; Pazardaki ürünlerin tekil yapılandırmalar yanı sıra büyük ve karmaşık yapılandırmalar için de uygun olması gerekmektedir. Merkezi kurulumlar ile birlikte uç noktalar da bu gereksinim dahilindedir ve giderek artsan sanal yapılar desteklenmelidir.
Kurumsal güvenlik duvarlarında olması gerekenler
Rapora göre VPN özellikleri şu ana kadar güvenlik duvarları için bir standart bileşen haline geldi ancak gelecek nesil güvenlik duvarları gelişen pazar yapısı ile birlikte diğer fonksiyonları da bünyesinde barındırması gerekiyor. Bunlar; network intrusion prevention sistemleri [IPSs]), full stack inspection ve güvenlik duvarlarının akıllı kaynaklardan beslenerek kendilerini optimize etmesi olarak karşımıza çıkıyor.
Bu rapora Firewall çözümü satın almadan mutlaka göz atmalısınız
Mücadeleciler, Liderler, Niş Oyuncular ve Liderler
Tüm Gartner Magic Quadrant raporlarında olduğu gibi bahsettiğimiz raporun da içinde yer alan pazardaki oyuncuların konumlandırması grafiği dikkat çekiyor. PaloAlto Networks‘ün pazarın lideri konumunda yer aldığı grafik raporun tek güçlü noktası değil elbette. Pazardaki tüm oyuncuların güçlü ve zayıf yönlerinin teker teker ele alındığı raporun Kurumsal Firewall çözümü arayan tüm firmalar tarafından detaylı şekilde gözden geçirilmesi ve değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Normal şartlar altında binlerce dolar bedel ile satın alınabilecek bu sektör raporu ve analizine buradan ücretsiz olarak ulaşabilirsiziniz.
Küçük şirketler ERP’ye soğuk bakıyor
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz ERP Komitesi Koordinatörü Göker Sarp, şunları söyledi:
“Türkiye’nin dünya ekonomisi ile entegrasyonunun 2000’li yılların başına kadar sınırlı kalması, henüz endüstri topluluğu yolculuğumuzun başlarında olmamız, Türkiye’deki mevcut dış kaynaklı sermayenin azlığı, firmaların Kurumsal İş Çözümlerine kanalize ettikleri finansal kaynaklarının sınırlı olması, ERP sistemlerinin Türkiye’de yaygınlaşmasını yavaşlatmış ve geciktirmiştir. Bu koşullara rağmen, Yurtiçi ve Yurtdışı kaynaklı olarak ERP çözümlerinin firmalara sağladığı katkılar ve alınan sonuçların duyulması ile son bir iki yıl içinde Türkiye’de ERP kullanımının gelişimi hızlanmış ve özellikle 2011 yılında çok ciddi bir ivme kazanmıştır.”
Türkiye’de 90’lı yıllarda ERP programlarının piyasaya girişinden itibaren çalışan sayısı 50’den fazla yaklaşık 7 bin orta ve büyük ölçekli firmada ERP projesi gerçekleşti.2012 TÜİK verilerinde göre bu büyüklükteki toplam işletme sayısı 39 bin 711 olarak belirlenmiş. Yani günümüzde Türkiye’deki büyük ve orta ölçekli firmaların yüzde 17,6’sında ERP projesi gerçekleştirilmiş durumda. Henüz bu işletmelerdeki ERP kullanımına yönelik bir kullanım araştırması gerçekleştirilmediği için henüz bu projelerdeki kullanım oranı ve yaygınlaşma durumu hakkında bilgi sahibi değiliz. ERP Komitesi Pazar Çalışma Grubu’nun, ISO 500 verilerine göre 425 firma üzerinde yaptığı ERP kullanımı araştırmasına göre: 53 firma, kendi bilgi işlem ekibi tarafından veya bir bilgi işlem firması tarafından özel olarak geliştirilen yazılımları kullanıyor. 54 Firma, sadece mali işler bölümünde kurumsal yazılım kullanıyor. 29 firmanın kısa veya orta vadedeki stratejik planları arasında ERP projesi bulunuyor.
Bulut güvenliğinde çıta yükseliyor
Girişimciliğin doğası
Köstek olmasınlar yeter
Geçtiğimiz hafta tanıştığım ve bu yılın yıldızı olacağını düşündüğüm bir girişimci var. Konu KOSGEB ile ilgili olduğu için bu girişimin adını şimdilik gizli tutacağım. Bu arkadaşlar, yurtdışından gelerek oluşan bir ihtiyaç üzerine hayata geçirdikleri fikirleriyle şimdiden dev bir şirket olma yolunda ilerliyorlar. Bana projeyi anlattıkları toplantıda kamudan destek meselesini sorduğumda aldığım yanıt gerçekten çok ilginçti:
“Önce başvurmayı düşündük. Ancak biz zaten çok hızlı büyüyen bir yapıyız. Oturup oradan gelecek desteğin süresini hesapladık o süreyi beklemektense biz çalışarak o desteğin çok üzerinde bir gelir elde edeceğimizi görerek başvurudan vazgeçtik.”
İşte size girişimciye desteğin mini bir özeti. Tabii bu konu özel sektörde ya da melek yatırımcı tarafında böyle işlemiyor ve çok önemli yatırımcılar çok önemli ve başarılı projelere destek veriyor. Ancak küresel bir marka çıkaramadık diye hayıflanmak yerine küresel marka çıkaran ülkelerin girişimciler için ayırdıkları bütçelere bir bakma yeterli. Çağrı merkezleri büyüyor
Bulutun lideri melez yapılar olacak
Birleşik Krallık’tan, Türk şirketlere çağrı
Turner şunları söyledi. “Bilişim ve İletişim Teknolojileri (BT) sektöründe dünya lideri olan Birleşik Krallık, bu alanda devletin sağladığı destek ile Avrupa ülkeleri arasında yatırımcılara en cazip iş ortamlarından birini sunuyor. Birleşik Krallık’ın 58 milyar sterlin büyüklüğündeki BT sektörü yılda 930 milyon Sterlin tutarında AR-GE yatırımı çekiyor. Aralarında Microsoft, IBM, HP, Google, Facebook ve Intel’in de bulunduğu 100 bin BT şirketine ev sahipliği yapıyoruz.”
Birleşik Krallık Hükümeti’nin, GREAT kampanyasıyla Türkiye ile daha güçlü ticari bağlar oluşturmayı hedeflediğini de kaydeden Turner ‘Bilişim ve İletişim Teknolojileri de bu kampanyanın odaklandığı kilit alanlardan birisi. Birleşik Krallık, sunduğu büyük devlet desteği, düşük vergi, yetenekli işgücü ve sorunsuz iş yapma ortamı özellikleriyle, Avrupa’nın en çok yabancı yatırım çeken ülkesi. Bu çerçevede Türk teknoloji şirketlerinin dünyaya açılma yolundaki yatırımları için de önde gelen seçenek durumunda’ dedi.
Türk teknoloji şirketleri arasında yarışma düzenleniyor
UKTI ve Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosluğu GREAT kampanyasının teknoloji ayağında, bir de ödüllü yarışma düzenleyecek. www.gov.uk/great-startup-turkey internet sayfasından başvuru yapılan yarışmaya Türkiye’nin genç teknoloji girişimcilerini hedefleyen ve ‘GREAT Startup’ yarışmasına Türkiye’de yaşayan, en az bir yıl önce kurulmuş şirketinde ana hissedarlardan biri olan, 40 yaşını geçmemiş bütün girişimciler başvurabilecek. ‘GREAT Teknoloji Ödülü’, ‘Kadın Teknoloji Girişimcisi’, ‘Üniversiteli Genç Girişimci’, ‘Anadolu’dan Teknoloji Girişimcisi’, ‘Sosyal Teknoloji Girişimcisi’ ve ‘Jüri Özel Ödülü’ olmak üzere 6 farklı kategoride ödül dağıtılacak olan yarışmanın jurisi şu isimlerden oluşuyor. Gartner’dan CRM etkinliği
EMC Gizlilik Endeksi araştırması açıklandı
Gizlilik davranışları, internette gerçekleştirilen eyleme göre değişiyor
EMC Gizlilik Endeksi insanların internette gerçekleştirdikleri etkinliklere bağlı olarak farklı şekilde davranabildiklerini teyit ediyor. Bu farklı davranış türleri altı farklı karakter kategorisine ayrılıyor. Her bir kategoriyi temsil edenlerin gizliliğe/mahremiyete yönelik farklı tavır ve görüşleri bulunuyor. Değerlendirilen bu altı karakter kategorisi:
· Sosyal Ben: sosyal medya siteleri, eposta programları, SMS ve diğer iletişim servisleri ile etkileşim içinde
· Finansal Ben: bankalar ve diğer finans kuruluşları ile etkileşim içinde
· Vatandaş Ben: devlet ve kamu kuruluşları ile etkileşim içinde
· Medikal Ben: doktorlar, tıp kurumları ve sağlık sigortası yetkilileri ile etkileşim içinde
· Çalışan Ben: istihdam-işe alım sistemleri ve Web Siteleri ile etkileşim
· Tüketici Ben: E-ticaret siteleri ile etkileşim içinde
Örneğin; Vatandaş Ben kategorisinin merceğinden bakıldığında, araştırmaya katılanlar korunma elde etmek ya da hükümetin sunduğu faydalara internette daha kolay ve etkin biçimde erişmek için gizlilik haklarından feragat etmeye en çok razı olan kategori oldu. Bu arada, “Sosyal Ben” kategorisi ise internette daha fazla sosyal bağlanırlık özelliğine sahip olmak için gizlilik haklarından feragat etmeye en az razı olan kategori oldu.

- Araştırmaya katılanların yüzde 91’i dijital teknolojinin sunduğu “bilgi ve verilere daha kolay erişim” avantajına önem veriyor. Ancak bunların yalnızca yüzde 27’si internette daha fazla rahatlık ve kolaylık için gizlilik haklarından bazı ödünler vermeye hazır olduğunu söylüyor.
- Katılanların yüzde 85’i dijital teknolojinin terörist saldırıları ve/veya yasadışı suçlara karşı kullanımına önem veriyor; ancak bunların yalnızca yüzde 54’u bu tür bir koruma için gizlilik haklarından bazı ödünler vermeye hazır olduğunu söylüyor.
- Farklı ülkelerden araştırmaya katılan 55 yaş üzeri insanlar, rahatlık ve kolaylık için gizlilik haklarından feragat etmeye daha az istekliler ve kişisel bilgileri üzerinde daha fazla kontrola sahip olmak istiyor.
- Araştırmaya katılanların yarısından çoğu geçmişte gizli bilgilerinin bir şekilde izinsiz olarak başkalarının eline geçmesi gibi bir deneyim yaşadıklarını belirtti. (eposta hesapları hack’lendi; mobil cihazları kayboldu ya da çalındı; sosyal medya hesapları hack’lendi; vb. ) Birçoğu kendini korumak için önlem almıyor:
- Yüzde 62’si şifrelerini düzenli olarak değiştirmiyor
- 10 kişiden 4’ü sosyal ağlardaki gizlilik ayarlarını tercihlerine göre düzenlemiyor
- Yüzde 39’u mobil cihazlarında şifreli koruma kullanmıyor
- Araştırmaya katılanlar gizliliğin geleceğine yönelik en önemli riskleri şu şekilde sıraladı: yüzde 51’i işletmelerin mali kazanç sağlamak amacıyla kişisel verileri kullanmasını, satmasını ya da takas yapmasını; yüzde 31’i de hükümetlerin yeterli dikkat ve önemi vermemesini saydı. Benzer şekilde, yalnızca yüzde 11’i “benim gibi normal insanların fazla dikkat etmemesi ve gözetim yapmaması”nı saydı.
- 55 yaş üstü katılımcılar cep telefonu, tablet gibi mobil cihazlarını şifreyle koruma ya da sosyal ağlardaki gizlilik ayarlarını değiştirme konusunda diğerlerine oranla çok geride.
- Aşağıdakilere rağmen sosyal medya sitelerinin kullanımında patlama yaşanmaya devam ediyor:
- Katılımcılar sosyal medyada gizlilik haklarının korunmasının önümüzdeki beş sene içinde çok zor olacağını öngörüyor.
- Tüketicilerde, kurumların sosyal medya sitelerindeki kişisel bilgilerin gizliliğini korumak için gereken beceri ve ahlaki değerlere sahip olduğuna dair inanış düşük;
- Katılımcıların yalnızca yüzde 51’i kişisel bilgileri koruma konusunda hizmet sağlayıcıların becerilerine güveniyor, yüzde 39’u da bu kurumların ahlaki değerlerine güvendiğini iddia ediyor
- Tüketicilerin büyük çoğunluğu (yüzde 84) kendileri paylaşma kararı vermediği surette, hiç kimsenin kendileriyle ilgili bilgileri ve alışkanlıkları öğrenmesinden hoşlanmıyor.
- 65 yaş üstü katılımcılar gizlilik/mahremiyetleriyle ilgili diğer katılımcılara göre çok daha endişeli. İnternetteki davranış ve alışkanlıklarını başkalarının öğrenmesi konusunda en az istekli grubu temsil ediyor.
Global Araştırmaya Karamsar Bir Bakış
- İnsanların gizlilik haklarına duydukları güven zamanla azalıyor.
- Geçen seneye oranla, araştırmaya dünyanın dört bir yanından katılanların yüzde 59’u bugün daha az gizlilik hakkına sahip olduğunu hissediyor.
- Brezilya ve ABD bu konuda en karamsar ülkeler. Brezilya’dan araştırmaya katılanların yüzde 71’i, ABD’den katılanların da yüzde 70’i bugün daha az gizlilik hakkına sahip olduğunu düşünüyor.
- Fransa’dan katılanlar, bu konuda ABD ve Brezilya’yla aynı şekilde düşünmüyor. Geçen seneye göre gizlilik haklarının azaldığı fikrine katılmayanların oranı yüzde 56.
- Geçen seneye oranla, araştırmaya dünyanın dört bir yanından katılanların yüzde 59’u bugün daha az gizlilik hakkına sahip olduğunu hissediyor.
- Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu (yüzde 81) önümüzdeki beş sene içinde gizlilik haklarının azalacağını öngörüyor.
- Tüketiciler için gizlilikle ilgili konular hakkında bilincin artırılması gerekliliğini ve tüketicilerin kendi gizli bilgilerini korumak için kişisel adımlar atmaları gerektiğini destekliyor. Tüketicilerin gizlilik haklarını daha etkin korumaları için EMC’nin tavsiyelerini linki tıklayarak öğrenebilirsiniz. improve consumer privacy.
- İşletmeler için müşteri anlayışının kapsamını anlamak çok önemli. Kazananlar ve kaybedenler müşterileri için en uygun ve pratik gizlilik uygulamaları sunan işletmelere göre belirlenecek. Gizlilik haklarını korumaya büyük önem veren ve bunu taahhüt eden bir işletme daha çok müşteri ilgisi çekecek ve mevcut olan ilgiyi de artıracak.
- İşletmelerin gizlilik haklarını koruma taahhüdünü yerine getirmeye yardımcı olmada teknoloji ürün ve hizmet sağlayıcılarının rolü çok önemli. Teknoloji ürün ve hizmet sağlayıcıları, kullanıcı deneyimi, performans ya da işlevlerden ödün vermeksizin sundukları ürün ve hizmetlerde gizliliği korumaya yönelik uygulamalarını daha da geliştirmek için yöntemler bulmalı.
- Çalışmanın tüm sonuçları için : www.emc.com/privacyindex
- Global Sonuçlara Ait Veri Grafikleri için: http://www.emc.com/campaign/
privacy-index/global.htm
En çok aranan 10 yazılım yeteneği
- Java/J2EE
- NET
- C++
- C#
- Herhangi bir alanda uzman deneyime sahip çalışanlar
- SQL
- HTML
- C
- Web
- Linux
Eğlence artık dopingBox ile televizyonda
DopingBox’ın tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında konuşan Millenicom Yönetim Kurulu Üyesi Şevki Kuyulu, internetin yaygınlaşması ile dünyada yaşam biçiminin, televizyon izleme alışkanlıklarının hızla değiştiğini vurguladı ve “Araştırmalara göre internet yoğun olarak video izlemek, oyun oynamak, müzik dinlemek, sosyal medya online alışveriş için kullanılıyor. Kullanıcılar ayda ortalama 210 video izliyor. 15-34 yaş aralığı ise en çok video izleyen segment. Artık istediğimiz içeriği istediğimiz anda seyretmek istiyoruz. Bunun yanı sıra sosyal medya da internet kullanıcılarının öncelikleri arasında, kullanıcıların yarattığı içerikler ve paylaşımlar en çok izlenen videolar. Tabii bütün bu trafikte kullanılan araçlar bilgisayar, cep telefonu ya da tabletler. Biz burada mevcut kullanım şartlarını yukarı çekmek ve online video deneyimini büyük ekrana taşıyabilmek için ne yapabiliriz diye düşünürken, sektör tecrübemizin ve başarılı ekibimizin katkılarıyla DopingBox’ı hayata geçirdik” dedi.
Online videoları büyük ekran keyfine taşımak için artık pahalı televizyonlara ya da bilgisayarları televizyona bağlamaya gerek olmadığını da ifade eden Kuyulu sözlerine şu şekilde son verdi:
“Ayda 1 DVD fiyatına hem internetin sınırsız içeriği hem de yüksek kaliteli yüzlerce film DopingBox’la televizyonlarınızda. Evinizde hangi televizyon platformunu kullanıyor olursanız olun DopingBox kullanabilirsiniz. Evinde 2 Mbps hızında internete sahip olan herkes DopingBox’ın eğlenceli dünyasında yerini alabilir. İnternet kullanıcıları DopingBox’ı kolayca deneyimleyebilsin diye DopingBox’ı 9,99TL’den başlayan çok avantajlı bir tanışma fiyatı ile sunuyoruz.” IBM Türk Akıllı Şehirler Teknoloji Merkezi’ni açtı
“Şehirleşme oranı artışı birlikte pek çok sorun getiriyor, bu sorunlara getirdiğimiz çözümlerin hızı sorunların ortaya çıkma hızından daha fazla olmalı. İçinde bulunduğumuz IBM Akıllı Şehirler Teknoloji Merkezi’nde biz bunun, var olan bütçeler içinde kalmak koşuluyla, teknoloji ile nasıl hızlandırılacağını gösteriyoruz. Bir şehirde olup bitenleri gerçek zamanlı olarak takip ederek olaylar olmadan öngörebiliyor, zamanında eylem planlarını devreye sokuyoruz. Bunu nasıl gerçekleştirdiğimizi görmeleri için, canlı uygulamalarımızı görmek isteyen tüm şehir yöneticilerini merkezimize davet ediyoruz” diyen Server Tanfer: “Bir ülkenin gelişen ya da gelişmiş bir pazar olması önemli değil, paylaşımcı bir çalışma ortamı sunmayı başaran ülkeler ekonomik büyüme, istihdam ve refah anlamında ciddi kazanımlara ulaşırlar. Bunun yanı sıra, akıllı şehir projeleri uluslararası arenada şehrin iyi yönetildiğinin göstergesi olarak kabul edilir” diye ekledi. Turkcell Global Bilgi’de yeni atama
Turkcell Global Bilgi İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Dilara Oğuz









