Uluslararası Uzay İstasyonu görüşmeleri nasıl yapılıyor?

Türkiye’nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı Axiom Space şirketinin Axiom Mission 3 görevi dahilinde 19 Ocak 2024 tarihinde uzaya çıktı. Gezeravcı, geçtiğimiz günlerde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ile UUİ’den (Uluslararası Uzay İstasyonu) bir video görüşme gerçekleştirdi. Özellikle son 45 saniyelik bölümü son derece popüler olan bu video görüşmenin tamamını yazımızın devamında izleyebilirsiniz.

Peki ama bu video görüşme teknik olarak nasıl gerçekleştirildi? UUİ’nin bir telefon numarası var mı? Uluslararası Uzay İstasyonu astronotlarının akıllı telefonları ya da ahizeleri var mı? Sesli bir arama yapıldığında uzay istasyonundaki herhangi bir cihaz gerçekten “çalıyor” mu? Video görüşmeler nasıl gerçekleştiriliyor?

Öncelikli olarak belirtmek gerekirse ne yazık ki bildiğimiz anlamda UUİ’yi (Uluslararası Uzay İstasyonu) telefonla aramak, Skype veya WhatsApp üzerinden görüşme başlatmak mümkün değil. Uzay istasyonunun geleneksel anlamda bir telefon numarası yok ve astronotların akıllı telefonlarını evde bırakmaları gerekiyor. Gerek görev gereği gerekse özel aramalar için uzay istasyonunda, astronotların Dünya’daki herhangi bir numarayı aramak için kullanabilecekleri bir bilgisayar aracılığıyla çalışan internet bağlantılı bir telefon sistemi mevcut. Dolayısıyla, astronotlar uzay istasyonundan internet aracılığıyla telefon ve video görüşmeleri gerçekleştirebiliyor. Ancak yerdeki telefonlar onları geri arayamıyor.

Uluslararası Uzay İstasyonu astronotlarının ayrıca dilerlerse e-posta göndermek için kullanabilecekleri tablet bilgisayarları mevcut ve her ne kadar bazı astronotlar yörüngeden tweet gönderse de bunlar aslında yerdeki iletişim ekiplerine e-posta ile gönderilir ve daha sonra tweet mesajlarına dönüştürülür.

Uluslararası Uzay İstasyonu Dünya ile nasıl iletişim kuruyor?

Uluslararası Uzay istasyonu yaklaşık her 90 dakikada bir dünya çevresinde tam bir tur attığı için yer istasyonlarını kullanarak iletişim amaçlı olarak UUİ’yi sürekli takip etmek imkansız. Veri bağlantısını sürdürmek için NASA, İzleme ve Veri Aktarım Uyduları (TDRS) olarak bilinen ve yer ile yörüngedeki uydular arasında neredeyse sürekli iletişim sağlayan küçük bir uydu takımyıldızına sahiptir. Bunlar evlerdeki fiber internet bağlantısına benzer veri hızlarına sahiptir. TDRS’den gelen sinyaller Dünya’daki iki NASA tesisinde alınmaktadır: biri New Mexico’daki White Sands’de ve diğeri Pasifik’teki Guam’da. Her ikisi de fiber ile NASA’nın ana iletişim merkezine bağlıdır.

Avrupa’daki etkinlikler için NASA’nın TV masası,  görüntüleri yerel bir uydu aracılığıyla Toronto’ya, oradan da transatlantik bir uydu aracılığıyla etkinlik alanına gönderiyor. Bu tür etkinliklerde görüntülerdeki gecikme, üç set uydu iletimi ve ABD ile Avrupa arasındaki video standartları arasındaki dönüşümün bir sonucu olarak yaklaşık 5 saniyeyi bulabiliyor.  Tüm bu zorlu görünen koşullara karşın sistem oldukça verimli çalışıyor ve dikkat çekici bir şekilde, bağlantının kopması çok çok nadir görülen bir durum.

UUİ ile bir diğer (ve aslında en popüler) iletişim yöntemi ise hams adı verilen amatör radyo kullanımı. Amatör telsizcilik veya Amatör radyo, dünya üzerinde organize olmuş, yapılan sınavlarda başarı göstermiş kişilerce hiçbir menfaat gözetmeksizin kendilerine ayrılmış frekans bantlarında yürütülen amatör bir hobi faaliyeti. Astronotlar boş zamanlarında UUİ’deki radyo ekipmanları aracılığıyla amatör telsiz görüşmeleri başlatabiliyor ve UUİ’nin konumuna göre, tüm dünyadaki amatör radyocular da UUİ ile iletişim kurabiliyorlar.

Fotoğraf erişimi Windows 11’le kolaylaşıyor

Microsoft, telefonunuzun fotoğraflarına erişmeyi daha da kolaylaştıran bir Windows 11 özelliği ekliyor. Windows 11’e, ekran görüntülerini telefonunuzdan PC’nize aktarmayı çok daha kolay hale getirecek yeni özellik geliyor. Microsoft tarafından yapılan testler sayesinde, yakında telefonunuzdan ekran görüntülerinize doğrudan PC’nizden erişme ve bunları düzenleme olanağına sahip olacaksınız.

Geliştiriciler için Windows Insider Programı, özellikleri genel sürüme aktarmadan önce geri bildirim toplamak amacıyla Microsoft’un yakın gelecekte uygulamayı planladığı güncelleştirmeleri veya yeni özellikleri temsil eden Windows 11’in deneysel yapılarını alan bir kanal.

Microsoft fotoğraf erişimi kolay hale gelecek

Geliştirici Kanalında etkinleştirildiğinde, Windows 11 Build 23619 artık mevcut Telefon Bağlantısı özelliğinin yerini alacak bir Cihazlar Arası Deneyim Ana Bilgisayarı Güncellemesi’ne sahip. Bu yeni özelliği telefonunuzu ve bilgisayarınızı bağlamak yerine kullanıyor.

Telefonunuz bağlandıktan sonra, telefonunuzda her ekran görüntüsü aldığınızda masaüstü bildirimlerinizde küçük bir açılır pencere görünecek. Daha sonra ekran görüntünüzü doğrudan bilgisayarınızdan görüntüleme, düzenleme veya paylaşma seçeneğiniz olacak. Bu özelliğin resmi şekilde Windows 11’in genel sürümüne gelmesi beni oldukça heyecanlandırıyor. Çünkü fotoğraflarınızı düzenlemek için kablo, mesajlaşma hizmeti veya bulut depolama hizmeti aracılığıyla bilgisayarınıza gönderme zorluğunu ortadan kaldırıyor. Haftada en az bir kez, bilgisayarınızda açmak için telefonumdan ekran görüntülerini kendinize e-postayla göndermeniz gerekiyor. Bu nedenle, görmezden gelmeyi veya açmayı seçebileceğim yerine masaüstümde küçük bir bildirimin açılması inanılmaz derecede zaman kazandıracak.

Bu özellik aynı zamanda teknolojik açıdan yeterli bilgiye sahip olmayan veya yeni bir fotoğraf aktarmak için acelesi olan bizler için de oldukça iyi olacak. Yardıma ihtiyacı olabilecek birine, telefonunuzu bu özelliği kullanarak PC’nize bağlarsanız, ekran görüntüsünü alabileceğinizi ve açılır pencerenin otomatik olarak görüneceğini açıklamak, daha uzun ve adım adım bir işlemi açıklamak yerine çok daha kolay. Microsoft’un sürekli olarak Windows 11’i geliştirmek için çalıştığını görmek her zaman iyi. Özellikle de bazı kişilerin Windows 10’dan yükseltme konusundaki isteksizliği göz önüne alındığında avantajlı. Bu güncelleme aynı zamanda Ayarlar’daki Anlatıcı’da sesleri değiştirdiğinizde çökmelere neden olan bir hatayı gidermek gibi bazı yararlı düzeltmeler de getirdi.

Qualcomm Snapdragon 8 Gen 4, Apple M2’den daha kararlı!

Qualcomm, 2024 yılında piyasaya sürmeyi planladığı Snapdragon 8 Gen 4 için çalışmalara başladı. Şirket, halihazırda gündemde olan Snapdragon 8 Gen 3’ün ötesine geçerek, yeni amiral gemisi platformunun bazı özelliklerini ve performansını paylaştı. Yapılan açıklamalara göre, Snapdragon 8 Gen 4’ün, önceki M2 işlemcisine göre daha kararlı bir performans sergilediği ortaya çıktı.

En dikkat çekici özelliklerden biri, Snapdragon 8 Gen 4’ün güçlü grafik birimi olan Adreno 830’un, Apple’ın M2 işlemcisi ile karşılaştırılması. Yapılan testlere göre, Adreno 830, 3DMark Wild Life Extreme Stress testinde rakibine göre %10 daha kararlı bir performans sergiledi. Özellikle erken mühendislik örneği üzerinde gerçekleştirilen Genshin Impact testleri, oyunun sorunsuz bir şekilde 45 dakika boyunca çalıştığını gösterdi.

Qualcomm Snapdragon 8 Gen 4

M2’nin daha büyük sistemlerde kullanılmasına rağmen, Qualcomm Snapdragon 8 Gen 4 bu grafik birimi sayesinde önemli bir performans artışı sağlayabileceği ifade ediliyor. Rapora göre, yeni platform TSMC’nin 3nm sürecini kullanacak ve ”2+6” çekirdek tasarımına sahip olacak. Bu tasarımın altında 6 adet orta kademe, 2 adet ise performans çekirdeği bulunacak. Ayrıca, Qualcomm’un akıllı telefonlara getireceği Oryon çekirdeklerinin, Snapdragon 8 Gen 4’ün performansına etkileyici bir katkı sağladığı belirtiliyor.

Ancak, özel Oryon çekirdeklerinin ek bir maliyet getirebileceği ve yeni yonganın fiyatını artırabileceği de raporlarda yer alıyor. Bu durum, üreticiler ve akıllı telefon kullanıcıları için ek maliyet anlamına gelebilir. Nihai sonuca varabilmek için, Snapdragon 8 Gen 4’ün resmi lansmanını beklememiz gerekecek.

Samsung Exynos 2500, Apple’ı geçebilir mi?

Samsung’un gelecek amiral gemisi telefonu Galaxy S25‘in motoru olacak Exynos 2500 işlemcisinin özellikleri merakla bekleniyordu. S24 serisinin satışa sunulmasının ardından ortaya çıkan sızıntılar, Exynos 2500‘ün muhtemel özelliklerini gün yüzüne çıkardı.

Exynos 2500, Galaxy S25 serisinin düz S25 ve S25 Plus modellerine güç sağlayacak. Sızan bilgilere göre, işlemci 10 çekirdekli bir CPU kullanacak ve Exynos 2400‘te olduğu gibi Samsung’un en gelişmiş çip üretim sürecini benimseyecek. İlk kez kullanılacak olan Samsung Foundry’nin ikinci nesil 3nm süreci (3nm GAP/SF3), alan ve verimlilik açısından TSMC’nin 3nm sürecinden daha iyi bir performans sunabilir.

Exynos 2500‘nin CPU yapısı, 3.2GHz veya daha yüksek saat hızına sahip Cortex-X5 CPU çekirdeği, 2.3 GHz veya daha yüksek saat hızına sahip üç Cortex-A720 CPU çekirdeği, üç adet Cortex-A720 CPU çekirdeği ve dört adet Cortex-A530 CPU çekirdeği içerecek şekilde tasarlanmış. Bazı raporlar, yakında çıkacak olan ARM Blackhawk CPU çekirdeğinin, tek çekirdek performansı açısından Apple’ın en son özel CPU çekirdeğini geride bırakabileceğini iddia ediyor.

Grafik tarafında Exynos 2500‘nin AMD’nin RDNA tabanlı Xlipse 950 GPU’suna sahip olabileceği belirtiliyor. Exynos 2400‘teki AMD RDNA3 tabanlı Xclipse 940 GPU, ışın izleme performansında Snapdragon 8 Gen 3’ü geride bırakmıştı.

Exynos 2500‘nin resmi duyurusunun bu yılın sonlarına doğru yapılması bekleniyor. Yonga seti, Galaxy S25 serisinin 2025’in başlarında gerçekleşecek lansmanı için hazır olacak.

Fourth Power, yenilenebilir enerji depolama için yeni bir yöntem geliştirdi

Enerji sektöründeki devrim niteliğindeki gelişmelerden biri olarak öne çıkan Fourth Power firması, Termal Fotovoltaik (TPV) enerjisinin depolanması konusunda çığır açan bir teknoloji geliştirdi. Bu yenilikçi depolama yöntemi, yüksek ısıda parlayan kalayın kullanımını içeriyor.

Günümüzde, güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjiyi etkili bir şekilde depolamak, elektrik kesintilerinin önlenmesi ve enerji ihtiyacının karşılanması için kritik bir öneme sahip. Ancak, mevcut depolama maliyetleri, bu hedefe ulaşmayı zorlaştırıyor. Fourth Power, bu soruna çözüm getirerek elektriği uygun maliyetlerle depolamayı mümkün kılan bir teknoloji sunuyor.

Fourth Power

Şirketin geliştirdiği TPV panelleri, %40’a varan verimlilik oranlarıyla dikkat çekiyor ve gelecekte %50’ye kadar daha fazla gelişme potansiyeli taşıyor. Bu paneller, yüksek ısıda parlayan metalin yaydığı kızılötesi ışınları elektrik enerjisine dönüştürerek öne çıkıyor. Isı enerjisi, dev ısı yalıtımlı tanklarda depolanan 2400 °C’a kadar ısıtılmış kalay ile saklanıyor.

Grafit pompaların kullanımı, 2400 °C sıcaklıktaki metali taşıyarak endüstri standardını yeniden belirliyor. TPV hücrelerinin %40 verimliliği ise dünya rekorunu kırıyor. Fourth Power’ın sistemi, elektriği depolayıp tekrar ürettiğinde %50 oranında verimlilik elde ediyor ve maliyeti kilowatt-saat başına 25$’a kadar düşüyor.

Şirketin elde ettiği 19 milyon dolarlık Seri A fonuyla, 2026 yılına kadar ilk 1 MWh’lik prototipin tamamlanması planlanıyor. Sistemde kullanılan inert argon gazı sayesinde oksidasyon riski bulunmuyor ve korozyon önlemleri alındığından sistem, en az 30 yıl süreyle dayanıklılık gösterebilecek.

Fourth Power’ın geliştirdiği bu yenilikçi teknoloji, sadece enerji depolama alanında değil, aynı zamanda çevre dostu ve sürdürülebilir enerji çözümleri konusunda da önemli bir adım olarak öne çıkıyor.

Fred Hutchinson siber saldırısının ardından tehditler artıyor!

Fred Hutch siber saldırısının ardından hastalara yönelik e-posta tehditleri artıyor. Son haftalarda veri gizliliği ve Kasım 2023’te yaklaşık 1 milyon hastanın kişisel bilgilerinin sızdırılmasına neden olan Fred Hutchinson Kanser Merkezi siber saldırısının devam eden etkileriyle ilgili endişeler arttı.

South Lake Union kanser araştırma merkezinin klinik ağını vuran ve bilgisayar korsanlarından gelen bir dizi e-posta tehdidine ve Fred Hutch’a karşı açılan davalara yol açan ihlalden bu yana, faillerden gelen tehditkar mesajlar arttı. Bazı hastalar, insanları bir ücret ödemedikleri takdirde isimlerinin, Sosyal Güvenlik ve telefon numaralarının, tıbbi geçmişlerinin, laboratuvar sonuçlarının ve sigorta geçmişlerinin veri komisyoncularına satılacağı konusunda uyaran spam e-postaların yanı sıra “swating” tehditleri de almaya başladı.

Fred Hutch siber saldırısı tehdit oluşturuyor

FBI Seattle sözcüsü Steve Bernd, SWAT ekipleri gibi acil müdahale görevlilerinin bir kişinin evine gelmesi için kolluk kuvvetlerine sahte bir iddiada bulunulduğunda ortaya çıkan herhangi bir suç niteliğindeki saldırı olayına dair hiçbir belirti bulunmadığını söyledi.

Bernd: “Bu, masum insanları riske atıyor. Bu çağrılar ilk müdahale ekipleri ve mağdurlar için tehlikeli. Arayanlar sıklıkla rehinelerin idam edilmek üzere olduğu ya da bombaların patlamak üzere olduğu hikayelerini anlatıyor” diyor. Müdahale ekiplerinin olay yerine koşup “gerçek acil durumlarda” kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle halkın risk altına girdiğini ve “şüphelenmeyen sakinlerin kendilerini savunmaya çalışabileceği” için memurların da tehlikeye atıldığını söyledi.

Bilgisayar korsanlarının ve kanser merkezinin misilleme yapması korkusuyla kimliğinin yalnızca baş harfleriyle belirtilmesini isteyen Fred Hutch hastası JM de dahil olmak üzere diğer hastalar, ihlalden bu yana spam e-posta yağmuruna tutuldu. JM, Seattle Times’a gönderdiği bir e-postada “Korkunç şeyler. Ne yapacağımı bilmiyorum ama tetikte olmaya devam ediyorum” dedi.

JM, 10 yılı aşkın bir süre önce kendisine foliküler lenfoma teşhisi konduktan sonra hayatını kurtardığı için Fred Hutch’a teşekkür ediyor. JM, kanser merkezinin verileri sızdırılan kişilerle iletişim çabalarından hayal kırıklığına uğradığını yazdı. Daha fazla yanıt almak için onlara ulaşmaya çalıştı ancak herhangi bir doğrudan yanıt alamadı.

Hastane liderlerine göre siber saldırı öncelikle eski ve mevcut Fred Hutch hastalarının klinik verilerini etkiledi, ancak bazı UW Medicine hastalarının bilgileri de sızdırıldı. Fred Hutch, UW Medicine’in kanser programı olarak hizmet verdiğinden, Fred Hutch’a göre iki kuruluş ödeme, kalite değerlendirme ve iyileştirme faaliyetleri, eğitim, akreditasyon, iş planlaması ve geliştirme ve genel idari faaliyetlerle ilgili sağlık hizmetleri bilgilerini paylaşıyor.

Hollywood yapay zeka için greve gidiyor!

Hem oyuncuların hem de yazarların greve çıktığı bir yılın ardından yeni bir Hollywood grevi ufukta görünüyor. Eğlence endüstrisindeki müzisyenleri temsil eden bir birlik olan Amerikan Müzisyenler Federasyonu (AFM), Sinema Filmi ve Televizyon Yapımcıları İttifakı (AMPTP) ile yeni bir sözleşme için görüşmelere başlayacak.

Hollywood yapay zeka gelişiminden endişeli

Sendika, medya akışının mevcut durumunu daha iyi yansıtacak bir anlaşma aradığını söyledi. AFM aynı zamanda yapay zeka koruması, maaşların artırılması, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve içerik akışı için kalan ödemelerin de peşinde. AFM’ye göre, film müziklerine kayıt yapan müzisyenler, daha az kalan gelir nedeniyle içerik akışından yüzde 75 daha az kazanıyor. Sendika bir basın açıklamasında “Eğlence endüstrisi temelden değişti” dedi. Ancak müzisyenlere medya akışı için uygun şekilde tazminat ödenmiyor. Hollywood yapay zeka konusundaki gelişimden de endişe duyuyor.

AFM’nin başkanı ve baş müzakerecisi Tino Gagliardi, sendikanın “müzisyenlerin hayatlarını daha iyi hale getirmek amacıyla sahip olduğumuz şeyleri elde etmek için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olacağını” söyledi. Gagliardi: “Müzisyenlerimiz, iş modelinin ve ürünümüzün dağıtım şeklinin değişmesi nedeniyle geçen yıl maaş kesintileriyle karşı karşıya kaldı. Halkımızın bebek bezi almaya, kira ödemeye, ipotek ödemeye ve makul bir emekliliğin yanı sıra makul bir ücret almaya devam edebilmesi için bunu düzeltmeliyiz” dedi.

AFM, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’da yaklaşık 70.000 üyesi bulunduğunu söylüyor. Üyeler arasında orkestralarda, müzik gruplarında, kulüplerde ve tiyatrolarda çalışan, film, televizyon, reklam ve diğer ortamlar için müzik yaratan enstrümantal müzisyenler yer alıyor.

Gagliardi: “En sevdiğimiz filmlere ve dizilere ruh veren şey müziktir ve bu işçiler adil davranılmayı ve hak ettikleri sözleşmeyi almayı bekliyor ve hak ediyorlar. Bu müzakerelere iyi niyetle giriyoruz ve AMPTP’nin de aynısını yapacağını umuyoruz” dedi.

AMPTP, yaptığı açıklamada “sektörün aktif bir yıl geçirmesini sağlayacak ve müzisyenlerin sinema ve televizyona kattığı değerin tanınmasını sağlayacak bir anlaşmaya varmak amacıyla Federasyon ile verimli müzakereleri sabırsızlıkla beklediğini” söyledi. AFM, erken saatlerde Los Angeles’ın Sherman Oaks banliyösündeki AMPTP genel merkezinin önünde bir basın toplantısı, miting ve müzik performansı düzenleyecek.

NASA Mars helikopteri ile temas kurmayı başardı!

NASA, Mars helikopteriyle teması kaybettikten sonra Ingenuity’yi buldu. NASA, iletişim kesintisinden iki gün sonra Mars’taki merak edilen helikopteri Ingenuity ile yeniden temasa geçti.

Ajansın Cuma gecesi yaptığı bir durum güncellemesinde, küçük otonom rotorlu taşıtın önceki uçuşu sırasındaki plansız erken inişinden sonra sistemlerini test etmek için “hızlı açılır dikey uçuşa” gönderilmesiyle iletişimin bozulduğu belirtildi. NASA, uçuşlar sırasında helikopter ile Dünya arasında veri aktaran Perseverance gezgininin, Ingenuity’nin kendisine tahsis edilen maksimum 40 feet yüksekliğe tırmandığını gösterdiğini söyledi.

NASA Mars helikopteri ile iletişim sağladı

Planlanan iniş sırasında helikopter ve gezici birbirleriyle iletişimi kesti. Ancak NASA’nın Jet Propulsion Laboratuvarı, geziciye “Ingenuity’nin sinyali için uzun süreli dinleme oturumları gerçekleştirmesi” talimatını verdikten sonra helikopterle yeniden temas kurduğunu belirten bir tweet attığında iyi haber geldi. Ingenuity ekibinin, helikopterin 72. uçuşu sırasında meydana gelen beklenmedik iletişim kesintisini anlamak için yeni verileri incelediği belirtildi.

Ingenuity, NASA’nın uhrevi bir “Wright kardeşler anı” olarak tanımladığı ince ve soğuk Mars atmosferinde güçlü, kontrollü uçuşun mümkün olduğunu kanıtlayarak orijinal misyonunu çoktan aştı. O günden bu yana, Mars ve diğer dünyalarda gelecekteki drone keşiflerine zemin hazırlayan yeni bir aşamaya geçildi.

Helikopter, bir test uçuşu sırasında Perseverance gezgini ile iletişimi kesmişti. Rotorlu taşıtın aşırı başarılı olmasıyla ilgili sorun, uhrevi uçuş keşiflerinin yarıda kesilmesi tehlikesini doğurdu.

Uçuş sırasında Perseverance gezicisine (helikopter ile Dünya arasında bir aktarma görevi gören) gönderilen Data Ingenuity, kendisine tahsis edilen maksimum 40 feet (12 metre) irtifaya başarıyla tırmandığını gösteriyor. Planlanan iniş sırasında, helikopter ile gezici arasındaki iletişim, inişten önce erken sonlandırıldı. Ingenuity ekibi mevcut verileri analiz ediyor ve helikopterle iletişimi yeniden kurmak için sonraki adımları değerlendiriyor.

Yapay zeka girişimi xAI taahüt aldı mı?

Elon Musk, yapay zeka (AI) şirketi xAI’nin yatırımcılardan 1 milyar dolarlık bir hedefe yönelik 500 milyon dolarlık taahhüt aldığı yönündeki raporun hatalı olduğunu söyledi. Sosyal medya platformu X’te Bloomberg’in makalesi hakkındaki bir kullanıcı gönderisine yanıt olarak “Bu kesinlikle doğru değil” dedi.

Yapay zeka girişimi xAI, 15 milyar ila 20 milyar dolar arasında bir değerlemeyi tartışıyor. Ancak Bloomberg’in konuya aşina kaynaklardan alıntı yaptığı haberine göre koşullar önümüzdeki haftalarda hala değişebilir. Bloomberg’in bildirdiğine göre, Musk ve yatırımcıların önümüzdeki birkaç hafta içinde şartları netleştirmeleri bekleniyor. Bazı taraflar, xAI hisse senetlerine ek olarak veya bazı durumlarda bunun yerine bilgi işlem gücü alıp alamayacaklarını değerlendiriyor.

Yapay zeka girişimi xAI için yatırım iddiaları

Geçen Aralık ayında Musk, girişimin ABD menkul kıymetler düzenleyicisine 1 milyar dolara kadar hisse senedi arzı için başvuruda bulunmasından bir gün sonra yapay zeka şirketinin fon toplamadığını söyledi. Musk, aşırı sansür ve yeterli güvenlik önlemlerinin eksikliği nedeniyle eleştirdiği Big Tech’in yapay zeka çabalarına yanıt olarak geçen yıl Temmuz ayında xAI’yi başlattı.

Böylelikle Musk, yapay zeka şirketinin 1 milyar dolarlık finansman hedefi için 500 milyon dolar güvence altına aldığı yönündeki haberleri yalanladı. Yapay zeka konusunda yaşanan hızlı gelişmeler, Elon Musk’ın da bu alandaki çalışmalarını hızlandırmasına neden oldu. Ancak Musk xAI girişimi için finansman ve mali ortamın oluşmasını istiyor.  Yapay zeka konusunda birçok şirket yatırım ve strateji odaklı çalışmalarına devam ediyor.

xAI, Musk tarafından Nevada’da 9 Mart 2023’te kuruldu ve o zamandan beri merkezi Kaliforniya’daki San Francisco Körfez Bölgesi’nde bulunmakta. Musk, Google’ın DeepMind biriminden önceki çalışan Igor Babuschkin’i Baş Mühendis olarak görevlendirdi. Musk, resmi olarak xAI’in kuruluşunu 12 Temmuz 2023’te duyurdu. Bu tarihi (7 + 12 + 23 = 42) Douglas Adams’ın “The Hitchhiker’s Guide to the Galaxy” kitabına bağladı. Bu kitapta bir süper bilgisayarın hayatın, evrenin ve her şeyin nihai sorusunun cevabının 42 olduğunu hesapladığı ve şirketin misyonu olan “evreni anlamak” ile ilişkilendirdi.

Sualtı drone’u tsunami oluşturabilir!

0

Devlete ait Kore Merkezi Haber Ajansı’na (KCNA) göre, Kuzey Kore nükleer güçlere sahip bir su altı insansız hava aracını test etti. Ancak raporda testin ne zaman gerçekleştiğine dair kesin ayrıntılar verilmemesi uzmanları şüpheye düşürdü. Çünkü Kuzey Kore sıklıkla kanıt olmadan gösterişli silahları pek kullanmıyor. Kuzey Kore’nin Japonya ve ABD’nin kendi sularına yakın olmasından memnun olmaması nedeniyle bölgede gerilim artıyor. Üç ülkenin Jeju Adası yakınındaki son deniz tatbikatlarını “kışkırtıcı” olarak nitelendirdi.

Sualtı drone’u tsunami için kullanılıyor

Söz konusu olduğu iddia edilen silah, radyoaktif dalga oluşturmak için su altı nükleer patlamasını kullanmak üzere tasarlanmış Haeil-5-23 adlı bir su altı insansız hava aracı. Testin, Kore’nin Doğu Denizi’ndeki Kuzey Kore Savunma Bilimleri Akademisi’ne bağlı Sualtı Silah Sistemi Enstitüsü tarafından gerçekleştirildiği iddia ediliyor. Kuzey Kore, sistemi geçen yıl iki kez test ettiğini ve askeri geçit töreninde sergilediğini iddia ediyor. KCNA basın açıklamasında ülkenin caydırıcılık ve bölgesel güvenliğe olan bağlılığı vurgulandı.

Kuzey Kore’nin iddialarına rağmen testlere ilişkin hiçbir kanıt sunulmadı. Uzmanlar, ülkenin bu tür bir teknolojiyi kullanma yeteneği konusunda ihtiyatlı olmaya devam ediyor. Bu arada Kuzey Kore’nin “stratejik ve taktik işbirliği” amacıyla Rusya ile bağlarını güçlendirmesi uluslararası toplumda endişelere yol açıyor. ABD’nin Kuzey Kore’yi nükleer teknoloji karşılığında Rusya’ya silah sağlamakla suçlaması, bölgesel tehditlerin artacağı yönündeki korkuları artırıyor.

ABD tarafından algılanan çatışmacı hamlelere yanıt olarak Kuzey Kore, silahlı kuvvetlerine, mühimmat endüstrisine ve sivil savunma sektörlerine hazırlıkları hızlandırma talimatı verdi. Ülke, son deniz tatbikatlarını güvenliğe yönelik bir tehdit olarak görüyor. Kuzey Kore’nin lideri Kim Jong Un geçtiğimiz günlerde Güney Kore ile uzlaşma ve yeniden birleşme arayışına son verdiğini duyurdu. 1953’teki Kore Savaşı ateşkesinden sonra tesis edilen yeniden birleşme hedefinden bu sapma, Kuzey Kore’nin tutumunda önemli bir değişime işaret ediyor.

Pyongyang yönetimi, Kim Jong Un’un merhum babası tarafından inşa edilen ve Kore yarımadasının yeniden birleşmesi umutlarını simgeleyen bir anıtın da yıkılması yönünde çağrıda bulundu. Ek olarak, Kuzey Kore artan bir saldırganlık sergiledi. Silah testlerinin başarılı olduğunu iddia etti ve komşularına ve ABD’ye karşı çatışmacı bir duruş benimsedi. Durum gergin olmaya devam ederken, uzmanlar gelecekte daha fazla gerilimin yaşanabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

YONGATEK Microelectronics, yerli ÇENTİK çipinde üretime geçiyor!

Türkiye, elektronik cihazların çip tasarım ve üretim sürecinde kendine özgü bir yer edinmek için adımlar atıyor. 2014 yılında çip tasarım ve üretim merkezi olarak kurulan YONGATEK Microelectronics, Türkiye’nin elektronik sektöründeki açığı kapatmayı hedefliyor. Şirket, ÇENTİK adını verdiği yerli çipiyle önemli bir üretim sürecine geçiyor.

YONGATEK, halihazırda üzerinde çalıştığı projeler arasında Türkiye’nin 5G projelerine katılırken, mikrodenetleyici ÇENTİK, video işleme çipi KIRMIK ve programlanabilir donanım çipi SAKA gibi projelerle dikkat çekiyor. ÇENTİK, firmanın üretimden çıkardığı ilk çip olacak ve BAE’den gelen bir siparişle başlayan üretim süreci sonunda yakın zamanda Dubai merkezli kullanıcılara sunulacak.

ÇENTİK aynı zamanda beyaz eşya sektörünün öncü firmalarından biriyle yapılan anlaşma kapsamında kullanılacak. Bu anlaşma, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve buzdolabında ithal ürünlerin yerine ÇENTİK’in kullanılmasını içeriyor. YONGATEK’in beyaz eşya üreticisiyle yaptığı anlaşma, yılda 25 milyon adet ÇENTİK teslimatıyla milli çip tasarım ve üretiminde öncü bir adımı temsil ediyor.

YONGATEK, ÇENTİK’in üretimini dünyanın en büyük bağımsız yarı iletken üreticisi olan Tayvan merkezli TSMC’de gerçekleştirecek. Şirketin resmi sitesinde belirtildiğine göre, ÇENTİK’in ilk deneme sürümü 130nm sürecinde üretilmiş olsa da, seri üretim için TSMC 55nm süreci kullanılacak.

ÇENTİK, RISC-V tabanlı bir ürün olup, açık kaynaklardan edinilmiş ve geliştirilmiş mimarileri kullanmaktadır. Ancak, şirket sadece RISC-V mimarisini değil, IoT alanında ARM tabanlı mimarileri de hedefliyor.

YONGATEK

Ayrıca, YONGATEK’in diğer projelerinden biri olan KIRMIK Intelligent Video Analytics (KIVA) yongası, akıllı şehir uygulamaları için geliştirilen yapay zeka destekli bir çözüm olarak öne çıkıyor. Bu yonga, 2024 yılında TSMC 22nm sürecinde üretilmesi hedeflenen bir görüntü işleme kapasitesine sahip.

YONGATEK’in attığı adımlarla, Türkiye’nin elektronik sektöründeki çip tasarım ve üretimindeki potansiyeli artırmaya yönelik umut verici bir süreç başlıyor. ÇENTİK’in seri üretiminden itibaren beyaz eşya sektöründe yer alması bekleniyor.

Amazon’dan Alexa’nın ücretli ve daha zeki bir versiyonu geliyor: Alexa Plus!

Amazon, ünlü sesli asistanı Alexa’nın gelişmiş ve ücretli bir versiyonunu tanıtmaya hazırlanıyor: Alexa Plus. Şirket, geçtiğimiz aylarda Alexa’nın iletişim yeteneklerini artırmak için yeni yapay zeka güncellemeleri üzerinde çalıştığını duyurmuştu ve şimdi bu proje “Remarkable Alexa” olarak adlandırılarak “Alexa Plus” olarak pazara sunulacak.

Alexa Plus, üretken yapay zeka sayesinde daha yetenekli ve zeki olmayı hedefliyor ancak bu ekstra yetenekler ücretsiz olmayacak. Henüz fiyat ve dağıtım detayları belirsiz olsa da, Amazon’un Alexa’nın gelişmiş sürümünü daha geniş yapay zeka yetenekleri sunan bir ücretli versiyon olarak lanse etmeyi planladığı belirtiliyor.

Alexa’nın bu yükseltilmiş versiyonu, ChatGPT gibi özel yapay zeka özellikleri ile daha doğal konuşmalar yapma ve kullanıcıya daha kişisel bir deneyim sunma amacında. Ancak, şu anda tamamlanmış bir ürün olmadığı ve 15.000 kişi tarafından test edildiği, bu süreçte bazı kusurların tespit edildiği ifade ediliyor.

İlk test aşamasında, Alexa Plus’ın ses tanıma kalitesinin beklentileri karşılamadığı rapor ediliyor. Sesli asistanın yanıtlarının saptırıcı ve gereksiz uzun olduğu, ayrıca yanlış bilgiler içerdiği belirtiliyor. Bu, üretken yapay zekanın “halüsinasyon görme” eğiliminde olabileceği bir sorun olarak ortaya çıkıyor.

Amazon, şu anda Alexa Plus’ın ücretli versiyonunu 30 Haziran’da piyasaya sürmeyi planlıyor, ancak olası zorluklar nedeniyle bu tarih ertelenebilir. Bu gelişmeler, kullanıcıların daha gelişmiş bir sesli asistan deneyimi için heyecanlanmalarını bekleyen bir dizi belirsizlikle birlikte geliyor.

Samsung, ikinci nesil 3nm yonga üretiminde denemelere başladı

Samsung, Tayvanlı rakibi TSMC ile olan rekabetini kızıştırmak ve 3nm yonga üretiminde liderliği ele geçirmeyi hedeflemek için ikinci nesil 3nm süreci olan SF3 için üretim denemelerine başlıyor. Endüstri kaynaklarına göre, Samsung Foundry, SF3 olarak bilinen 2. Nesil 3nm sınıfı süreç teknolojisinin çiplerinin deneme üretimine başladı. Şirketin önümüzdeki altı ay içinde %60’ın üzerinde bir verim elde etmeyi hedeflediği bildiriliyor.

Samsung‘un SF3 düğümünde üretilen yongaların performansını ve güvenilirliğini test ettiği ifade ediliyor . Şirket, GAA transistörler ile birlikte daha fazla tasarım esnekliği sunan SF3 fabrikasyonunun, daha düşük güç tüketimi ve daha yüksek performans elde edilmesine olanak tanıdığına inanılıyor . İlk olarak, Samsung‘un yakın zamanda olan Galaxy Watch 7 serisinin SF3 sürecini kullanması bekleniyor. Ayrıca, önümüzdeki yıl çıkacak Galaxy S25 serisinde de Exynos 2500 yongasının aynı süreci temel alacağı söylenmektedir.

Samsung  ikinci nesil 3nm yonga

Samsung‘un Samsung ikinci nesil 3nm yonga da yeni çıkan resmi güncellemesine göre, 2024’ün ikinci yarısında SF3 üretim sürecinde çiplerin yüksek hacimli üretimine başlanması planlanmaktadır. Rapor, şu ana kadar açıklanmayan transistör sayısı, kalıp boyutu, performans ve güç tüketimi gibi özelliklere değinmeden, varsayımsal bir test çipi için %60’lık bir verim hedefinden bahsetmektedir.

Ancak, %60 verim oranının, hata yoğunluğu ve performans değişkenliği gibi faktörlere nasıl etki edeceği belirsizdir. Genellikle, bu oranın deneme üretimi için geçerli olduğu ve seri üretime kadar artırılabileceği unutulmamalıdır.

Hollandalı şirketten kartal şeklinde askeri drone

Hollandalı teknoloji şirketi Guard From Above, askeri ihtiyaçlara yönelik olarak geliştirdiği kartal şeklindeki son teknoloji gizli gözetleme platformu “Evolution Eagle”‘ı duyurdu. Guard From Above, yenilikçi drone tasarımlarıyla bilinen bir şirket olarak, bu drone’u geleneksel modellerden ayıran özelliklere vurgu yapmaktadır.

Evolution Eagle, gerçek bir kartala benzer şekli ve boyutu ile dikkat çekiyor, bu da askeri gözetleme için kritik öneme sahip gizliliği arttırıyor. Geleneksel drone’lardan farklı olarak, bu uzaktan kumandalı sabit kanatlı uçak, kartalların uçuş düzenlerini taklit ederek termal yukarı yönlü hava akımları üzerinde süzülebiliyor. Bu özellik, pil gücünden tasarruf sağlayarak sessizlik ve gizlilik gerektiren görevler için ideal bir çözüm sunuyor.

Drone’un mekanik tasarımında kullanılan iki ön pervane, kanat çırpma ihtiyacını ortadan kaldırarak pil ömrünü uzatıyor ve operasyonel verimliliği arttırıyor. Ayrıca, planör gibi süzülme yeteneği sayesinde Evolution Eagle, operasyon bölgesinde tespit edilememesi için motorları geçici olarak kapatabiliyor.

Evolution Eagle, birinci şahıs görüş (FPV) aracılığıyla çalıştırılarak uzaktan pilotlara canlı “kartal gözü” perspektifini sunabiliyor. FPV sistemi, operasyon bölgesindeki yönlendirme ve gerçek zamanlı karar alma konusunda büyük avantaj sağlıyor.

Drone’un arkasında bulunan yük bölmesi, termal kamera, haritalama kamerası veya karşı drone sistemini içerecek şekilde çeşitli donanımları barındırabiliyor. Gündüz kamerası, termal kamera, C-UAS kinetik müdahale ve 3D haritalama gibi ek özelliklerle donatılarak, Evolution Eagle farklı görev ihtiyaçlarına uygun olarak özelleştirilebiliyor.

Kolay taşınabilir olması ve sadece üç dakikada monte edilebilmesi, Evolution Eagle‘ı hızlı ve etkili bir şekilde kullanılabilir kılıyor. Aynı zamanda, piste ihtiyaç duymadan el ile fırlatılarak uçuşa başlayabilme özelliği, pratik kullanımını arttırıyor.

Guard From Above’un Evolution Eagle‘ı, kartal estetiğiyle askeri dronelarda yeni bir çağın başlangıcını temsil ediyor ve gelişmiş gözetleme ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış bir teknoloji harikası olarak öne çıkıyor.

Samsung Galaxy Ring: Yeni akıllı yüzük detayları ortaya çıktı!

0

Samsung, geçtiğimiz hafta düzenlenen Galaxy Unpacked 2024 etkinliğinde, yüzük şeklindeki ilk fitness ve sağlık takipçisini tanıtarak dikkatleri üzerine çekti. Şirket, Galaxy Ring’in tasarımını sergilese de, detayları hakkında bilgi vermemişti. Ancak yeni bir rapor, Galaxy Ring akıllı yüzük modeline dair tüm detayları ortaya çıkardı.

Teknoloji analisti Avi Greengart, bir dönem Intel’de çalışmış, Galaxy Ring’in deneyimlerini paylaştı. Greengart’a göre, Galaxy Ring inanılmaz derecede hafif bir yapıya sahip olacak ve üç farklı renk seçeneği sunacak. Akıllı yüzük, çeşitli boyutlarda piyasaya sürülecek ve bu yılın sonlarında satışa sunulacak.

Samsung’un paylaştığı görsellere göre, Galaxy Ring, kalp atış hızı monitörü ve şarj için pogo pinleri gibi özelliklere sahip olacak. Samsung MX başkanı TM Roh, bazı kullanıcıların uyurken akıllı saat takmaktan hoşlanmadığını belirtmiş ve bu nedenle Galaxy Ring gibi bir cihazın daha rahat ve kullanışlı olacağını vurgulamıştı.

Bu bağlamda, Galaxy Ring’in büyük olasılıkla kalp atış hızı/SpO2 takibi, uyku takibi ve egzersiz takibi gibi özelliklere sahip olması bekleniyor. Elde edilen verilerin Samsung Sağlık uygulamasıyla senkronize edilmesi planlanıyor.

Galaxy Ring’in daha doğru sağlık, uyku ve egzersiz takibi verileri sunmak için Galaxy Watch ile entegre çalışabileceği belirtiliyor. Şu anda piyasadaki en iyi akıllı yüzük olarak bilinen Oura Ring’e rakip olarak çıkan Samsung, yüzük şeklindeki fitness takip cihazıyla teknoloji dünyasında dikkatleri üzerine çekiyor.

Türkiye Avrupa’da 2. Sırada!

0

Türkiye’de elektrikli otomobillere olan talep son bir yılda yaklaşık 5 kat arttı. Elektrikli araçlara olan talep Türkiye genelindeki şarj ağı altyapı çalışmalarını ve şarj istasyonu yatırımlarını da hızlandırdı.

Elektrikli araçların otomobil pazarından aldığı pay her yıl katlanarak artıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2022 yılında Türkiye’de 14 bin 552 adet elektrikli otomobil satıldı. Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) tarafından yapılan açıklamaya göre bu sayı 2023 yılında 72 bin 179 adete ulaştı. Türkiye’de ki elektrikli otomobil satışlarında yaşanan yüzde 496’lık artışta 2023 yılında pazara giriş yapan Tesla ve Togg gibi markalar önemli rol oynadı.

Türkiye’deki şarj istasyonu sayısı yüzde 185 arttı

Üçay Grup şirketlerinden ISOMER A.Ş.’nin Elaris markası, pazardaki talebi karşılamak ve sektörün sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmasını sağlamak için 2023 yılında kurulu istasyon sayısını yüzde 80 artırdı.

Elaris Genel Koordinatörü Volkan Demir, Türkiye’de elektrikli araçlara olan talebin şarj ağı altyapı çalışmalarını ve şarj istasyonu yatırımlarını hızlandırdığını açıkladı:

“Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) verilerine göre 2022 yılında Türkiye’de 6 bin 500 adet elektrikli araç şarj istasyonu bulunuyordu. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) verilerine göre 25 Aralık itibarıyla bu sayı, 8 bin 492’si yavaş şarj (AC), 3 bin 575’i ise hızlı şarj (DC) olmak üzere toplam 12 bin 67’ye ulaştı. Yani son bir yılda Türkiye’deki şarj istasyonu sayısı yüzde 185 arttı. Türkiye, toplam şarj noktası açısından Avrupa’da 2’nci sıraya ulaştı.

Biz de Üçay Grup şirketlerinden ISOMER A.Ş. olarak, Elaris markamızla pazardaki talebi karşılamak, sektörün sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmasını sağlamak ve müşteri deneyimini en üst seviyeye taşımak için Elaris’in etki alanını hızla genişletmeye devam ediyoruz.

2023 yılında kurulu istasyon sayımızı yüzde 80 artırdık. ABD menşeili EATON marka şarj cihazlarımızla, 4 bölgede ve toplam 10 şehirdeki 24 ayrı lokasyonda bulunan şarj istasyonlarımızla faaliyet gösteriyoruz. 50 AC ve 5 DC istasyonu kurulumunda da sona gelmiş bulunuyoruz. 2024 yılının sonuna kadar da 10’u DC olmak üzere toplam 100 AC istasyon daha kurmayı hedefliyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

FinTech Istanbul B2B Connect Summit 2,5 milyon Euro’luk potansiyel ticari değer yarattı

0

 13 Ekim 2023’te İstanbul-Ataşehir’de FinTech ve e-ticaret/e-ihracat ekosistemin yoğun katılımı ile gerçekleşen FinTech Istanbul B2B Connect Summit’in metrikleri kamuoyuyla paylaşıldı. FinTech İstanbul ve Oniki’nin birlikte gerçekleştirdiği ve 2024’te ikincisi düzenlenecek etkinlik, B2B eşleşmeler sonucunda yarattığı 2,5 milyon Euro’luk potansiyel ticari değer ile ön plana çıktı.

Binlerce katma değer ve iş birliği odaklı görüşme yapıldı

Ekosistem için katma değeri ve ticari potansiyeli yüksek iş birliklerinin doğmasına katkı sağlayan FinTech Istanbul B2B Connect Summit’e toplamda 215 şirket katıldı. Bu doğrultuda gün boyunca 12 adet düzenlenen B2B eşleşmelerde yaklaşık 1658 B2B görüşme gerçekleşti. Gerçekleşen B2B görüşmelerin ortalama ticari değeri 1.500 Euro olurken, yaratılan toplam ticari değer ise 2,5 milyon Euro oldu.

Networking odaklı yeni nesil etkinlik deneyiminde uzman olan Oniki’nin yapay zeka destekli B2B matchmaking teknolojisi ile fiziksel ve online katılımla gerçekleşen FinTech Istanbul B2B Connect Summit’i; fiziksel olarak 600’den fazla, online tarafta ise 400 olmak üzere toplamda 1000’i aşkın katılımcı takip etti.

Etkinliğe global ölçekte yoğun bir katılım oldu

Gerek fiziksel gerek online yapılan B2B eşleşme seanslarıyla dünyanın dört bir yanından katılımcılar ile binlerce katma değerli iş birliği odaklı görüşme yapma fırsatı buldu.

Etkinlik dünyasında yenilikçi bir konseptle tasarlanan ve sektör paydaşlarını buluşturan FinTech Istanbul B2B Connect Summit’e global ölçekte yoğun bir katılım oldu. FinTech Istanbul B2B Connect Summit, ilk yılında elde ettiği bu başarıların ardından ikinci etkinliğin hazırlıklarına şimdiden başladı.

FinTech İstanbul Kurucu Ortağı Prof. Dr. Selim Yazıcı, “FinTech Istanbul B2B Connect Summit, global finans dünyasının nabzını tutan bir etkinlik olma yolunda hızla ilerliyor. Etkinliğin yarattığı 2,5 milyon Euro’luk potansiyel ticari değer, sektördeki güçlü iş birliklerinin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gösterdi. FinTech İstanbul olarak, fintech ekosistemine katkı sağlama amacımız doğrultusunda, etkinliği düzenleyerek sektördeki paydaşları bir araya getirmenin gururunu yaşıyoruz. Bu başarının ardından ikinci etkinliğin hazırlıklarına başlamış olmaktan memnuniyet duyuyoruz.”

Oniki CEO’su Ziya Kızıltan ise şu değerlendirmeleri yaptı: “FinTech Istanbul B2B Connect Summit, hem fiziksel hem de online platformda sağlanan etkileşimle, sektördeki önemli paydaşları bir araya getirdi. Geliştirdiğimiz yapay zeka destekli B2B matchmaking teknolojisi sayesinde, katılımcılar arasında binlerce katma değerli iş birliği odaklı görüşme gerçekleştirildi. Bu etkinlik, fintech ve e-ticaret ekosistemine önemli bir ivme kazandırdı. Oniki olarak gelecek etkinliklerde sektördeki inovasyon ve iş birliklerine katkı sağlamaya devam etmeyi hedefliyoruz.”

Bu sene ikincisi düzenlenecek olan FinTech Istanbul B2B Connect Summit için heyecan dorukta. Etkinlik, 9 Mayıs 2024 tarihinde FinTech İstanbul ve Oniki iş birliği ile Wyndham Grand İstanbul Levent’te gerçekleşecek. Finans teknolojisi dünyasının lider isimlerini bir araya getirecek ve sektördeki en son gelişmeleri keşfetme, iş birlikleri kurma fırsatı sunacak FinTech Istanbul B2B Connect Summit’i ajandanıza şimdiden kaydedin.  

Apple Vision Pro, ilk haftada 180 bin adet sattı!

Teknoloji devi Apple, son çıkardığı 3.499 dolarlık Vision Pro kulaklığının ön siparişlerinin ilk haftasında 180 bin adet satış rakamına ulaşmış olabilir. Şirketin önceki 80 bin adetlik satış beklentilerini aşan bu başarı, analist Min-Chi Kuo’nun ön sipariş envanteri ve sevkiyat sürelerine dayanarak yaptığı hesaplamalara göre ortaya çıktı.

Kuo’nun verilerine göre, geçtiğimiz hafta sonu 160.000 ila 180.000 adet Vision Pro başlığı satıldı. Ancak, nakliye sürelerinin ilk 48 saat içinde değişmemesi, talebin hızla düşebileceği bir duruma işaret edebilir.

Apple Vision Pro

Bu satış başarısı, Apple Vision Pro’nun 3.499 dolarlık fiyat etiketi ve özel tasarımına rağmen dikkat çekici. Kuo, cihazın 80.000 adetlik ilk üretim rakamına göre tükenmiş olsa bile, bunun Apple’ın 1,2 milyar aktif kullanıcısının sadece yaklaşık yüzde 0,007’sini oluşturduğunu ve bu nedenle Vision Pro’nun “çok niş bir ürün” olduğunu belirtti.

Vision Pro‘nun başarılı bir şekilde talep görmesi için, Apple’ın kulaklığa olan talebi artırması ve sürdürmesi gerekecek. Ancak, cihazın şu anki durumu göz önüne alındığında, özellikle bazı ana akım uygulamaların eksikliği ve yüksek fiyat etiketi göz önüne alındığında, ortalama bir tüketici için hala erişilebilir bir ürün olmadığı ifade ediliyor.*

Vision Pro‘nun 256 GB modeli için 3.499 dolarlık fiyat etiketinin yanı sıra, 512 GB için 3.699 dolar ve 1 TB depolama alanına sahip versiyon için ise 3.899 dolarlık bir fiyat etiketi bulunuyor. Ekstra batarya, kılıf gibi aksesuarlar eklenirse, bu fiyat 4.800 dolara kadar çıkabiliyor.*

UPTION’ın kullanıcı sayısı 3,5 kat arttı, işlem hacmi 15 milyar TL’ye ulaştı!

0

Dünya genelinde 176 ülkede, 400 bin işlem noktasında hizmet veren Türkiye’nin lider para transfer şirketi UPT’nin mobil uygulaması UPTION, hayata geçtiği ilk günden bu yana müşteri deneyimini ve ürün çeşitliliğini artırarak büyümeye devam ediyor. Geçen yıl yaklaşık 3,5 milyon işlem ile 15 milyar liradan fazla para transferine aracılık eden uygulama, kullanıcı sayısını da 2023 yılında 2022’ye kıyasla 3,5 kat artırarak 500 bin müşteriye ulaştı.

Aktif Bank’ın yüzde 100 iştiraki olarak hizmet veren UPT, UPTION uygulamasının bu güçlü desteğiyle dünya çapında 77,5 milyar TL’lik para transferine aracılık ederek, 2023 yılında yüzde 24’lük büyüme kaydetti. UPT altyapısı ile Türkiye dışındaki ülkeler arasında gerçekleştirilen işlem adedi 2023 yılında 2022 yılına kıyasla yüzde 37 oranında artış gösterdi. Geçen yıl yurt dışındaki 67 banka ve ödeme kuruluşu; 136 farklı koridorda para transferi işlemlerini UPT altyapısıyla gerçekleştirdi.

Global “unicorn” şirketlere ödeme hizmeti sunuyor

Türkiye haricinde 14 farklı ülkede de hizmet veren UPT, 2023 yılında bu ülkelerdeki öncü bankaların mobil uygulamalarında da yer almaya başlayarak hizmetlerine bir yenisini daha ekledi. Kendi altyapısı ve teknolojisiyle dünyanın en önemli “unicorn” şirketlerine de ödeme hizmeti sunan UPT, yenilikçi yaklaşımıyla dijitalleşme yolundaki fintek kuruluşlarına da öncülük ediyor.

Yeni özellikler büyümeyi destekliyor

UPT Genel Müdürü Murat Kastan
UPT Genel Müdürü Murat Kastan

Dünya nüfusunun yüzde 95’ine, uygun maliyetlerle para transferine imkân sağlayan UPTION, 2023 yılı içinde geliştirilen özelliklerle de kullanıcıların hayatını kolaylaştırmaya devam etti. UPT Genel Müdürü Murat Kastan, “2023 yılını dijital yıl ilan etmiştik. UPTION’daki yurt dışı koridorlarımızı ve hizmet seviyemizi artırırken, müşterilerimizin beklentileri doğrultusunda birçok yeni ürün ve hizmet de ekledik. Bunların en önemlileri sterlin (GBP) Avrupa hesabı, yurt dışındaki dijital cüzdanlara gönderim imkânı ve fatura ödeme hizmeti oldu. Geçtiğimiz dönemde, Avrupa’dan ödeme alma ihtiyacı bulunan ancak Avrupa’da bir banka hesabı açmakta zorlanan kullanıcılar için UPTION’dan dakikalar içinde Avrupa Hesabı açma imkânı sunmuştuk. UPTION’ın en çok ilgi gösterilen, en yenilikçi ürünlerinden biri olarak dikkat çeken bu hesaba yalnızca Euro cinsinden ödemeler alınabiliyordu. Bu hesabın sterlin cinsinden ödemeleri de kabul etmesi talebinde bulunan müşterilerimizi dinleyerek hayata geçirdiğimiz sterlin hesabı ile, UPTION kullanıcıları Avrupa’dan GBP ödemelerini de UPTION hesaplarına saniyeler içinde ve zahmetsizce gerçekleştirmeye başladı. Müşterimizin beklentilerini en uygun çözümlerle karşılayarak geliştirdiğimiz UPTION’da sırada dolar hesabı var” dedi.

Türkiye’ye en çok para transferi Türki Cumhuriyetler ve ABD’den

Banka hesaplarına, kartlara ve isme para gönderimi yapılabilen UPTION’a 2023 yılı içinde dijital cüzdanlara para transferi hizmeti de eklendiğini hatırlatan Kastan, sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle Asya ülkelerinde sık kullanılan bir hizmet olan dijital cüzdan transferleri, Türkiye’de yaşayan ve ülkelerine para gönderen Asya kökenli kişiler tarafından da ilgiyle karşılandı. Elbette cüzdan gönderimlerimiz Asya ile sınırlı kalmayacak, çok yakında Afrika başta olmak üzere dünyadaki diğer dijital cüzdanlara gönderimlere başlayacağız. Tüm işlemlerimize baktığımızda, 2023 yılında UPTION ile Türkiye’den en çok Azerbaycan, Filipinler ve Özbekistan’a para transferi gerçekleşirken; Avrupa, Türki Cumhuriyetler ve ABD Türkiye’ye en çok para gönderen ülkeler arasında yer aldı.”

UPTION Kart sahibi sayısı 150 bine ulaştı

Uygulamanın 2023 yılı içindeki hızlı büyümesinde UPTION Kart’ın da önemli bir rolü olduğunu vurgulayan Kastan, özellikle UPTION Kart’ın geri ödemeli “nakit iade” kampanyalarının uygulamaya olan ilgiyi artırdığını belirtti. Kastan, 2023 yıl sonu itibarıyla UPTION Kart sahibi sayısının 150 bine ulaştığını söyledi.

2024’te hedef dünya çapında büyüme

Uluslararası para transferinde küresel bir marka olma ve global büyümeyi sürdürmeyi hedeflediklerine işaret eden Kastan, “UPT olarak önümüzdeki dönemde özellikle Avrupa ülkeleri, Türki Cumhuriyetler ve Körfez ülkelerine odaklanacağız. Bir fintek firması olarak 2024 yılında da ‘as a service’ hizmetlerimizi artırmanın yanında tüm dünyaya UPT servislerini ve altyapısını sunarak para transferine öncülük etmeyi ve dünya çapında büyümeyi tüm hızıyla sürdürmeyi hedefliyoruz. Ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri ve Avrupa Birliği’nde alacağımız lisanslar ile UPTION global çapta müşteri edinimi sağlayacak. Böylece UPTION’ı sadece Türkiye’de değil tüm dünyada bilinen ve kullanılabilen bir uygulama haline getirmeyi, müşteri bazında ise yüzde 100 büyümeyle yaklaşık 1 milyon kullanıcıya ulaşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.