Garanti BBVA, ATM’lerinde güneş enerjisine geçti

Türkiye’nin önde gelen bankalarından Garanti BBVA, sürdürülebilirlik alanındaki çabalarını artırarak Pendik Kampüs ve Güneşli Hizmet Binası ile ATM’lerinde güneş enerjisi üretimine geçti. Bankanın açıklamasına göre, Pendik Kampüs ve Güneşli Hizmet Binası çatılarına kurulan güneş enerjisi panelleri ile birlikte ATM’lerde de güneş enerjisi üretimi sağlanacak.

Pendik Kampüs ve Güneşli Hizmet Binası’na kurulan güneş enerjisi santrali projesinin kurulu gücü yaklaşık 300 kW olup, yıllık üretim kapasitesi 350 MWh olarak planlanmaktadır. Ayrıca, bu yılbaşından itibaren ATM çatılarına yerleştirilen 81 güneş enerjisi paneli ile enerji üretimine başlanmıştır.

Pendik Kampüs’ün GES kurulu gücü 103 kW, yıllık üretim kapasitesi 122 MWh; Güneşli Hizmet Binası’nın kurulu gücü ise 193 kW, yıllık üretim kapasitesi ise 228 MWh olarak belirlenmiştir. Bu projenin hayata geçirilmesiyle yıllık 1 milyon TL tasarruf sağlanması ve 160 ton karbon emisyonunun engellenmesi hedeflenmektedir, ki bu miktar, doğada yaklaşık 9.884 ağacın azaltabileceği sera gazı miktarına denk gelmekte.

Garanti BBVA, güneş enerjisi panel kurulumları ile bir ATM’nin aylık enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40-50 (aylık ortalama 150 KWh) tüketimini güneş enerjisinden karşılayacak. ATM kurulumları ve kabin değişimlerine ait yapılan üretimin yılsonunda yaklaşık 60 bin KWh’a ulaşması planlanmaktadır. Bu enerji üretimiyle de doğada 1800 ağacın azaltabileceği sera gazı miktarına denk gelen, 30 tona yakın karbon emisyonunun engellenmesi hedeflenmekte.

Bu adım, Garanti BBVA’nın sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda attığı önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Banka, çevre dostu uygulamalarıyla enerji tasarrufu sağlayarak hem çevreye duyarlılığını artırıyor hem de toplumsal sorumluluğunu yerine getiriyor.

İnovasyonun yeni yüzü Dell Technologies Forum 2023’te konuşuldu!

Dell Technologies Forum teknoloji liderleri ve meraklıları için en son trendleri ve yenilikleri bir araya getirdi. Bu yılki forum, yapay zeka, Nesnelerin İnterneti (IoT), bulut bilişim, siber güvenlik gibi birçok alanda en güncel teknoloji çözümleri ve geleceğin teknolojilerine dair derinlemesine bilgiler sunarak katılımcıların ilgisini çekti. Teknik oturumlar ve Dell Technologies uzmanlarıyla yapılan etkileşimler, katılımcılara kendi deneyimlerini genişletme fırsatı verdi.

Dell Technologies Forum

Techinside olarak Dell Technologies Forum’u yerinde izledik ve yorumladık. Dell’den çok önemli yöneticilerle gerçekleştirdiğimiz röportajlar, videomuzda!

Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı

Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü Işıl Hasdemir, Türkiye’nin dijital dönüşümündeki rolünün altını çizerek, “Dell olarak, inovasyon ve işbirliği ile Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkıda bulunmaktayız. Teknolojinin herkes için daha iyi bir gelecek yaratma gücüne inanıyoruz ve Forum, bu vizyonu destekleyen bir platform olarak önem taşıyor,” dedi.

Etkinlik, dijital dönüşüm yolculuklarında kurumlara rehberlik edecek çeşitli atölye çalışmaları, oturumlar ve paneller ile zenginleştirildi. Açılış oturumunda Dell Technologies’in üst düzey yöneticileri ve farklı sektörlerden gelen uzmanlar, katılımcılarla bir araya gelerek bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Bu etkileşimler, Türkiye’nin iş ve teknoloji dünyasında yeni ufuklar açılmasına olanak sağladı. 

Yeni saldırı yöntemi: “Yapay zekâ”yı “yapay zekâ”ya kırdırmak!

Yapay zekâ güvenlik riskleri denince çoğu kişinin aklına dünyayı ele geçirmeye çalışan robotlar, insanın zararlı bir tür olduğuna kanaat getiren gelişmiş yapay zekâ uygulamaları ve neticesinde nükleer felaketin yaşandığı kıyamet senaryoları geliyor. Oysa durum çok daha farklı, zira çok tartışılan yapay genel zekâ ve OpenAI’ın sözüm ona gizli “Q-star” projesi olmadan da günümüzde yapay zekâ uygulamalarını siber dolandırıcılık başta olmak üzere pek çok kötü amaçlı uygulama ve servis için kullanmak pekala mümkün.

Büyük dil modellerinin (LLM) endüstride ve kuruluşlar arasında hızla artan kullanımıyla birlikte, araştırmacılar da LLM’lerin güvenilirliğini, daha doğrusu belirli şekillerde yönlendirildiklerinde zararlı ve önyargılı içerik üretmeye yatkınlıklarını da test etmeye başladılar. Robust Intelligence ve Yale Üniversitesi’ndeki araştırmacıların bu konudaki son çalışması ise ChatGPT gibi mimarisi, veri kümeleri, eğitim metodolojileri ve diğer ayrıntıları kamuya açık olmayan “kara kutu” LLM’lerin bile yaratıcıları tarafından konulan sınırlardan kaçmasını ve zehirli içerik üretmesini sağlamanın mümkün olduğunu ortaya koydu

Araştırmacıların TAP (Tree of Attacks with Pruning- Budamalı Saldırı Ağacı) olarak adlandırdıkları yeni yöntem, temel olarak hizalanmamış bir LLM’yi kullanarak başka bir hizalanmış LLM’yi kırmayı ya da başka bir deyişle hızlı ve yüksek bir başarı oranıyla LLM için konulmuş sınırlandırmaları aşmasını sağlıyor. ChatGPT ve diğer yapay zekâ sohbet robotlarının arkasındaki gibi hizalanmış bir LLM, zarar verme potansiyelini en aza indirmek için açıkça tasarlanmıştır ve örneğin normalde bir bombanın nasıl inşa edileceğine dair bir bilgi talebine yanıt vermez. Hizalanmamış bir LLM ise doğruluk için optimize edilmiştir ve genellikle bu tür kısıtlamalara sahip değildir veya kısıtlamaları çok daha azdır.

TAP ile araştırmacılar, hizalanmamış bir LLM’nin hizalanmış bir hedef LLM’yi potansiyel olarak zararlı bir konuda nasıl uyarabileceğini ve ardından orijinal uyarıyı iyileştirmeye devam etmek için yanıtını nasıl kullanabileceklerini gösterdiler. Süreç temelde, oluşturulan istemlerden biri hedef LLM’yi jailbreak yöntemiyle kırıp istenen bilgiyi kusmasını sağlayana kadar devam ediyor. Araştırmacılar, en son hizalanmış LLM’leri bile jailbreak etmek için küçük LLM’leri kullanabildiklerini keşfettiler.

Araştırmacılar, “Ampirik değerlendirmelerde, TAP’ın yalnızca az sayıda sorgu kullanarak sorguların %80’inden fazlası için en gelişmiş LLM’leri (GPT4 ve GPT4-Turbo dahil) jailbreak yapan istemler ürettiğini gözlemledik” diye yazdı. “Bu durum, jailbreak üretmek için önceki son teknoloji kara kutu yöntemini önemli ölçüde geliştiriyor.”

Yani özetle, örneğin bir mail dolandırıcılığı yapmak istediğinizde “üzgünüm size yardımcı olamıyorum” diyen ChatGPT ve benzerleri, doğru soruyu sormayı başarırsanız size anında yardım sağlayabiliyor. Araştırmacılar ise geliştirdikleri yöntemle işte bu doğru soru ve yönlendirmeyi yine yapay zekâ sayesinde otomatikleştirebiliyor. Araştırmacılara göre üretken yapay zekâ uygulamaları kodlama konusunda da uzmanlaşmaya başladığı için bu yöntem sayesinde basit dolandırıcılık çabalarından sofistike siber saldırılara dek pek çok alanda yapay zekâdan destek almak mümkün.

Yapay zekâ güvenliği mercek altında

Yeni araştırma, son aylarda LLM’lerin eğitim verilerini ve hassas bilgileri doğru komutla ifşa etmek gibi istenmeyen davranışlara nasıl ikna edilebileceğini gösteren ve sayısı giderek artan çalışmaların sonuncusu. Araştırmaların bir kısmı, LLM’lerle doğrudan etkileşime geçerek potansiyel olarak zararlı veya istenmeyen bilgileri ortaya çıkarmalarını sağlamaya odaklanmıştır. Diğer çalışmalar ise modelin bir kullanıcı girdisine yanıt verirken ürettiği verilerdeki metin, ses ve görüntü örnekleri incelenerek bu verilerde gizlenmiş dolaylı istemler aracılığıyla hedef bir LLM’den aynı davranışı nasıl ortaya çıkarabileceğini incelemektedir.

Bir modelin amaçlanan davranıştan sapmasını sağlamak için kullanılan bu tür ipucu enjeksiyon yöntemleri, en azından bir dereceye kadar manuel etkileşime dayanmaktadır ve uyarıların ürettiği çıktılar genellikle anlamsız olmuştur. Yeni TAP araştırması, bu saldırıların tamamen otomatik ve daha güvenilir bir şekilde nasıl uygulanabileceğini gösteren daha önceki çalışmaların geliştirilmiş hali olması açısından dikkat çekici.

Ekim ayında Pennsylvania Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, başka bir LLM kullanarak bir LLM’yi jailbreak etmek için geliştirdikleri yeni bir algoritmanın ayrıntılarını yayınladılar. Prompt Automatic Iterative Refinement (PAIR) adı verilen algoritma, bir LLM’nin diğerini jailbreak etmesini içeriyordu. Araştırmacılar, “Yüksek düzeyde PAIR, saldırgan ve hedef olarak adlandırdığımız iki kara kutu LLM’yi birbiriyle karşı karşıya getiriyor; saldırgan model, hedef modeli kıracak aday istemleri yaratıcı bir şekilde keşfetmek üzere programlanıyor” dedi. Araştırmacılara göre PAIR, yapılan testlerde sadece 20 sorguda “semantik olarak anlamlı” ya da insan tarafından yorumlanabilir jailbreak’leri tetikleyebildi. Araştırmacılar bunu önceki jailbreak tekniklerine göre 10.000 katlık bir gelişme olarak tanımladılar.

LLM modellerini kırmak 1 dakikadan kısa sürüyor

Robust Intelligence ve Yale’deki araştırmacıların geliştirdiği yeni TAP yöntemi, araştırmacıların “düşünce ağacı” adını verdikleri muhakeme sürecini kullanması bakımından farklı bir yaklaşıma sahip.  Araştırmacılar, “Geliştirdiğimiz yöntemin en önemli kısmı, TAP yönteminin hedefe istemleri göndermeden önce bunları değerlendirmesi ve jailbreak ile sonuçlanma olasılığı düşük olanları budaması” diyor ve ekliyor: “Düşünce ağacı muhakemesini kullanmak, TAP’ın geniş bir istem arama uzayında gezinmesini sağlar ve budama, hedefe gönderilen toplam sorgu sayısını azaltır.” Araştırmacılar bu sayede bir yapay zekâ modeli kullanarak diğer bir yapay zekâ modelini kırmanın 1 dakikadan kısa sürdüğünü söylüyor.

Elon Musk’ın yapay zekâ girişimi xAI tarafından piyasaya sunulan Grok, kısa bir süre önce adım adım uyuşturucu nasıl yapılır tarifi vermişti. Araştırmacılar benzer şeyleri ChatGPT dahil neredeyse tüm üretken yapay zekâ uygulamalarına yaptırmanın son derece kolay olduğunu ifade ediyorlar.

Türkiye’nin ilk online şantiye yönetimi çözümü

PirCloud Online Proje-Şantiye ve İşletme Yönetim Platformu, proje ve şantiye sahalarını şirket merkezine bağlayarak dijital bir süreç bütünlüğü sağlıyor. Logo Yazılım’ın onaylı ekosistem çözümleri ailesine katılan PirCloud, bulut tabanlı yapısı sayesinde işletmelere maliyet ve zaman avantajı sağlıyor.

Logo Yazılım, onaylı ekosistem çözümlerine PirCloud Online Proje-Şantiye ve İşletme Yönetim Platformunu ekledi. Türkiye’nin ilk online proje-şantiye çözümü PirCloud, inşaat sektörünün yanı sıra proje ve şantiyelerdeki tüm iş alanlarında kullanılabiliyor. Yap-sat ve taahhüt alanında çalışan ana müteahhit, onlara bağlı çalışan elektrik, mekanik, peyzaj, izolasyon, mobilya gibi tüm alt taşeron firmaların yanı sıra; rüzgâr ve güneş enerjisi projeleri yapan firmalar da PirCloud platformundan yararlanabiliyor. Ayrıca temizlik, güvenlik, danışmanlık, ajans, müşavirlik gibi proje bazlı çalışan hizmet sektöründeki firmalar da süreçlerini PirCloud ile kolaylaştırabiliyor.

Logo Yazılım Türkiye Genel Müdürü Akın Sertcan
Logo Yazılım Türkiye Genel Müdürü Akın Sertcan

Onaylı ekosistem çözümleri ailesine Türkiye’nin ilk online şantiye yönetimi çözümü PirCloud’u eklemekten dolayı duydukları memnuniyeti ifade eden Logo Yazılım Türkiye Genel Müdürü Akın Sertcan, “Her sektörden müşterilerimizin ihtiyaçları için Logo Yazılım onaylı ekosistem çözümleri ailesini genişletmeyi sürdürüyoruz. Bulut tabanlı altyapısı sayesinde her zaman ve her yerden ulaşılabilen PirCloud, ek lisans ve bakım bedelleri olmadan avantajlı bir kullanım sağlıyor. Logo ERP çözümleriyle entegre olarak çalışan platform, tüm proje paydaşlarının dijital ortamda hizalanmasını sağlıyor. İnşaat, enerji, üretim ve hizmet gibi temel sektörlerde proje-şantiye yönetiminde kayıp ve hataları kontrol altına alarak verimliliği artırıyor” ifadelerini kullandı.

Proje-şantiye yönetimi için tam entegrasyon

PirCloud, “Ticari Yönetim” ve “Proje-Şantiye Yönetimi” olmak üzere iki konsepti birleştirerek temel çözüm paketi ile sunuluyor. Merkez ve sahaları güçlü bir şekilde bağlıyor. Standart paketin Ticari Yönetim kısmı, ERP ile tam entegre çalışıyor. Ayrıca, uçtan uca 360 derece proje-şantiye yönetimi için uygun fonksiyonları sağlayan ek paketlerle de geliştirilebiliyor.

Şirket, şantiye, satın alma ve satışların cep telefonundan yönetilebildiği PirCloud üzerinden, dashboard ekranında tüm projeler listeleniyor. Her proje TL, USD, EUR, GBP olmak üzere dört farklı para biriminde finansal olarak saniyeler içinde gösteriliyor. Proje özetinde günlük planlanan ve gerçekleşen gelir ve giderler hesaplanıyor ve gelir gider kontrolü kolaylaşıyor.

Anlık proje ve iş yönetimi avantajı

PirCloud, tüm özelliklerinin yanı sıra bir iş ve proje yönetim platformu olarak tüm işletme ve proje paydaşlarıyla dijital ortamda online çalışmaya imkân veriyor. Müşteriler, tedarikçiler ve taşeronlar ile onların çalışanları, mali müşavir, bankalar, hatta sigorta şirketleri ile entegre çalışabilen platform, paydaş entegrasyonu ile giderek büyüyen bir proje-şantiye yönetim ekosistemine dönüşüyor.

Dört temel sektör olan inşaat, enerji, üretim ve hizmet sektörlerinin proje-şantiye yönetiminde kayıp, hata ve tüm maliyet unsurları PirCloud üzerinde kategorilendirilebiliyor. Anlık proje ve iş yönetimi olanağı sağlayan PirCloud, bütün çıktıları anlık ve doğru olarak sunuyor, planlamayı, bütçelemeyi ve kontrolü kolaylaştırarak hız ve zaman kazandırıyor. Gerekli bilgileri proje bittikten sonra değil aylık, haftalık, günlük ve anlık görmeye imkân veriyor.

Mistral AI, 415 milyon dolarlık finansman turunu tamamladı!

Mistral AI, 385 milyon Euro topladı; Bloomberg‘e göre şirketin değeri yaklaşık 2 milyar dolar. Ayrıca şirket, bugün ticari platformunu da açıyor.

Bir hatırlatma olarak, Mistral AI; OpenAI’e Avrupalı ​​bir rakip oluşturmak için altı aydan kısa bir süre önce 112 milyon dolarlık bir tohum turu geçirdi. Google’ın DeepMind ve Meta çalışanları tarafından ortaklaşa kurulan şirket, açık teknoloji bakış açısına sahip temel modeller üzerinde çalışıyor.

Andreessen Horowitz (a16z), Lightspeed Venture Partners’ın AI şirketine bir kez daha yatırım yapmasıyla son finansman turuna liderlik ediyor. Salesforce, BNP Paribas, CMA-CGM, General Catalyst, Elad Gil ve Conviction gibi uzun bir yatırımcı listesi de tura katılıyor.

Kurucu ve CEO Arthur Mensch bir açıklamasında, “Mayıs ayında Mistral AI’nın yaratılmasından bu yana net bir yol izliyoruz: Teknolojiye açık, sorumlu ve merkezi olmayan bir yaklaşıma dayanan, üretken yapay zeka konusunda küresel bir uzmanlığa sahip bir Avrupa şampiyonu yaratmak.” dedi.

Eylül ayında şirket, Mistral 7B adlı ilk modelini piyasaya sürdü. Bu büyük dil modeli, yaklaşık 7 milyar parametreden oluşan “küçük” bir veri kümesi üzerinde eğitildiğinden GPT-4 veya Claude 2 ile doğrudan rekabet etmesi gibi bir hedef söz konusu değil.

Şirket, Mistral 7B modeline API’ler aracılığıyla erişim açmak yerine, geliştiricilerin kendi cihazlarında ve sunucularında çalıştırabilmesi için onu ücretsiz olarak indirilebilir hale getirdi.

Model, atıf dışında kullanım veya çoğaltma konusunda herhangi bir kısıtlamaya sahip olmayan açık kaynaklı bir lisans olan Apache 2.0 lisansı altında piyasaya sürüldü. Ayrıca, herkes tarafından çalıştırılabilse de kapalı kapılar ardında özel bir veri seti ve açıklanmayan ağırlıklarla geliştirildi.

AB’deki yapay zeka düzenlemelerini de etkiledi

Mistral AI, AB’nin Yapay Zeka Yasası etrafındaki tartışmaların şekillenmesinde de önemli bir rol oynadı. Fransız yapay zeka girişimi, temel modellerin tamamen muaf tutulması için lobi faaliyetleri yürütüyor ve düzenlemenin, son kullanıcılar tarafından doğrudan kullanılan ürünler üzerinde çalışan şirketler ve kullanım durumları için geçerli olması gerektiğini söylüyor.

AB milletvekilleri yalnızca birkaç gün önce siyasi bir anlaşmaya vardılar. Temel modeller üzerinde çalışan şirketler bazı şeffaflık gereksinimleriyle karşı karşıya kalacak ve veri kümelerindeki teknik belgeleri ve özetleri paylaşmak zorunda kalacak.

Mistral AI’in en iyi modeline artık yalnızca bir API aracılığıyla erişilebiliyor

Şirket hâlâ temel modellerinden para kazanmayı planlıyor. Bu nedenle Mistral AI bugün geliştirici platformunu beta olarak açıyor. Bu platform sayesinde diğer şirketler Mistral AI modellerini API’ler aracılığıyla kullanmak için ödeme yapabilecek.

Geliştiriciler, Mistral 7B modeline ek olarak yeni Mixtral 8x7B modeline de erişebilecek. Bu model, giriş belirteçlerini işlemek ve yanıt vermek için en uygun parametre grubunu seçmek için “bir yönlendirici ağı” kullanıyor.

Şirket, konuyla bağlantılı olarak bir blog yazısında “Bu teknik, maliyet ve gecikmeyi kontrol ederken modelin parametre sayısını artırır çünkü model, token başına toplam parametre kümesinin yalnızca bir kısmını kullanıyor. Somut olarak, Mixtral’ın toplam 45B parametresi var; ancak token başına yalnızca 12B parametre kullanıyor. Bu nedenle, 12B modeliyle aynı hızda ve aynı maliyetle girdiyi işliyor ve çıktı üretiyor.” diye yazdı.

Mixtral 8x7B ayrıca Apache 2.0 lisansı altında piyasaya sürüldü ve ücretsiz olarak indirilebiliyor. Mistral’ın geliştirici platformunda üçüncü bir model olan Mistral-medium mevcut. 

Mistral AI’in diğer modellerinden daha iyi performans gösterdiği iddia ediliyor ve yalnızca ücretli API platformu aracılığıyla edinilebiliyor; indirme bağlantısı mevcut değil.

Rekabet Kurumu’ndan Meta’ya soruşturma

0

Facebook adıyla sosyal medya dünyasının yapıtaşı haline gelen Meta, 2023 yılında Twitter(X) ile rekabete girmek için Threads platformunu kullanıcılarının beğenisine sundu. İlk döneminde büyük bir ilgiyle karşılaşan platformla ilgili Meta’nın koyduğu bazı kurallar tartışmalara neden olmuştu.

Rekabet Kurumu, Threads ile Instagram’ı bağlaması nedeniyle Meta’ya dava açtı

Meta, Threads’ı ilk günden itibaren Instagram’ın “Yazışma bölümü” olarak tanıttı. Çıkış tarihi Twitter’ın çalkantılı dönemine denk gelince büyük bir ilgi gördü. Ancak Meta, Threads platformunun Instagram’ın bir parçası olduğunu adeta dayatması, Rekabet Kurumu’nun gözünden kaçmadı.

Yapılan açıklama şu şekilde;

Meta Platforms, Inc.in, kullanıma yeni sunmuş olduğu Threads isimli uygulamayı, Instagram uygulaması ile bağlamak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 6. maddesini ihlal ettiği iddiasına yönelik yürütülen önaraştırma Rekabet Kurulunca karara bağlandı.

Önaraştırmada elde edilen bilgi, belge ve yapılan tespitleri 23.11.2023 tarihli toplantısında müzakere eden Rekabet Kurulu, bulguları ciddi ve yeterli bularak; Meta Platforms Inc. hakkında soruşturma açılmasına, 23-54/1031-M sayı ile karar vermiştir.

Toyota, elektrikli araçlara manuel vites getiriyor

Dünyanın önde gelen otomobil üreticilerinden biri olan Toyota, elektrikli araç segmentinde bir devrim yapmaya hazırlanıyor. Otomotiv endüstrisinde manuel vitesin yerini otomatik şanzımanın almasıyla birlikte, Toyota, geleneksel sürüş keyfini arayan sürücülerin taleplerine cevap vermek amacıyla elektrikli araçlarına manuel vites eklemeye kararlı.

Toyota‘nın bu yöndeki adımları, aldığı yeni bir patenti duyurarak gözler önüne serildi. Şirketin geliştirdiği sanal manuel şanzıman, elektrikli araçlarda manuel vites deneyimini simüle ederek sürücülere daha fazla kontrol ve özgürlük sunmayı hedefliyor.

Yapılan patent başvurusuna göre, sanal manuel şanzıman sadece altı vitese sınırlı olmayacak; aksine, sürücülerin tercihlerine göre çeşitli tork modelleri arasından seçim yapabilecekleri bir sistem sunacak. Bu yenilikçi teknoloji, sürücülere 14 farklı vites seçeneği sunarak sürüş deneyimini özelleştirmelerine olanak tanıyacak.

Toyota, bu teknolojiyi geçtiğimiz yıl tanıttığı yeni Lexus UX 300e modelinde test etmeye başladı. Deneyimleyenler, sanal manuel vites sisteminin gerçek bir manuel şanzımanın hissini benzer şekilde aktardığını ve sürücülere araçlarını daha kişiselleştirebilmeleri için geniş bir kontrol yelpazesi sunduğunu belirtiyor.

Toyota

Sanal manuel vites teknolojisinin 2026’dan önce ticari olarak kullanıma sunulması beklenmiyor, ancak Toyota mühendisleri, sistemin aracın performansını dengeli bir şekilde simüle ettiğini ve sürücülere manuel vites deneyimini yaşatmanın ötesine geçen bir özgürlük sağladığını vurguluyor.

Toyota‘nın bu adımı, otomotiv dünyasında manuel vitesin özlemini çeken sürücülere hitap ederken, elektrikli araç teknolojisinin sınırlarını genişletme çabasını da yansıtıyor.

One UI 6.1: Samsung’dan devasa güncelleme

Güncel teknoloji dünyasında adından sıkça söz ettiren Samsung, akıllı telefonları için geliştirdiği güncellemelerle kullanıcı deneyimini bir üst seviyeye taşımaya devam ediyor. Şirket, One UI 6.0 ve Android 14 güncellemeleriyle mevcut telefonlarına yenilikler getirirken, bir yandan da One UI 6.1 güncellemesi üzerinde çalışıyor. Peki, One UI 6.1 güncellemesi ile neler değişecek?

Yapılan sızıntılara göre, One UI 6.1 güncellemesi kullanıcılara bir dizi yenilik sunacak. Yapay zeka özellikleriyle güçlendirilen duvar kağıdı oluşturucusu, kullanıcıların adı ve arka plan detayları gibi girdilere dayanarak özelleştirilmiş duvar kağıtları oluşturmasına imkan tanıyacak. Kilit ekranı da portre ve hava durumu efektleri ekleyerek daha estetik bir görünüm kazanacak.

Fotoğraf düzenleme konusunda ise sürükleyici bir deneyim vaat eden One UI 6.1, yapay zeka destekli bir fotoğraf düzenleyici içerecek. Kullanıcılar, basit sürükle-bırak hareketleriyle nesnelerin yerini değiştirebilecek ve görüntüleri genişletebilecek. Bu özellik, fotoğraf düzenleme konusunda yeni bir boyut açabilir.

Samsung Notes uygulaması da güncelleme ile önemli bir iyileştirme alıyor. Uzun metinleri maddelere dönüştürebilen ve el yazısı notlarını otomatik olarak biçimlendirebilen bir özetleme özelliği ekleniyor.

Sesli aramalarda önemli bir gelişme ise Voice Focus özelliği ile karşımıza çıkıyor. Bu özellik, görüşmeler sırasında konuşmaları canlı olarak bir dilden diğerine çevirebilecek. Yüksek sesli ortamlarda izolasyon sağlama yeteneği, kullanıcıların iletişim deneyimini artıracak.

Pil performansıyla ilgili getirilen yeni Pil Koruma özelliği ise pilin %80’e kadar şarj edilmesini sağlayarak enerji yönetimine daha fazla esneklik katıyor.

One UI 6.1 güncellemesiyle Samsung, kullanıcılarına daha kişiselleştirilmiş ve gelişmiş bir deneyim sunmayı hedefliyor. Galaxy S24 ile birlikte piyasaya sürülmesi beklenen bu güncelleme, teknoloji tutkunlarının merakla beklediği bir dönemeç olabilir.

İGA İstanbul Havalimanı, 2050 yılına kadar tamamen net sıfır olacak!

FutureFlow.Life haberine göre, İGA İstanbul Havalimanı, 2050 yılına kadar tamamen net sıfır olmayı hedefliyor. Bu hedef doğrultusunda çalışmalarına devam eden havaliamanı, ACI EUROPE tarafından, iklim değişikliğiyle mücadele ve karbon ayak izi azaltımı konularında, havalimanlarında gereken yöntem ve standartların belirlendiği “Havalimanı Karbon Akreditasyonu” programında, 4. seviye olan “Dönüşüm” seviyesine ulaştı.

4. seviye; kurumun karbon yönetiminin, “IPCC 1,5°C 2050 Net Zero” hedefleri doğrultusunda küresel iklim hedefleriyle uyumlu hâle gelindiğini ve operasyonların mutlak emisyon azaltımları göz önünde bulundurularak yönetildiğini ifade ediyor. Bu programdaki en yüksek aşama ise 5. seviye.

Haberin detayları için: FutureFlow.Life

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk ünitesi için işletmeye alma izni verildi!

0

Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK), Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) inşaat projesini yürüten AKKUYU NÜKLEER A.Ş’ye ilk güç ünitesini devreye almak için gerekli olan “İşletmeye Alma İznini” verdi.

Süreç, AKKUYU NÜKLEER A.Ş’nin birinci güç ünitesinin devreye alma aşamasına başlamaya hazır olduğunu teyit eden kapsamlı belgeleri NDK’ya sunmasıyla başladı. İzin için gereken başvuru belgelerinin ilki 17 Mart 2023 tarihinde, ikincisi ise 24 Ağustos 2023 tarihinde NDK’ya sunuldu.NDK Kurulu, başvuru belgelerinin ayrıntılı şekilde incelenmesinin ardından Akkuyu NGS’nin 1’inci ünitesinin işletime alınması için gerekli iznin verilmesini onayladı. Verilen bu izin, NGS inşaatının son aşaması olan ve santralin güvenli bir şekilde işletilmesine temel teşkil eden başlatma, ayarlama ve çalıştırma süreçlerine geçilmesini mümkün kılıyor.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali

Bir sonraki aşama ise birinci güç ünitesinin işletilmesi için gerekli lisansın alınmasına yönelik çalışmaların yapılması olacak. Bu lisans, nükleer yakıtın reaktöre yüklenmesini ve devreye alma öncesi kontrol işlemlerine başlanmasını sağlayacak. AKKUYU NÜKLEER A.Ş. uzmanları lisans başvurusu için teknik belgeleri hazırlamayı sürdürüyor.
AKKUYU NÜKLEER A.Ş Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, Türkiye’nin ilk nükleer güç santralinin devreye alınmasına ilişkin önemli bir aşama olan işletmeye alma izninin verilmesi konusunda şunları söyledi: “Lisanslama bir nükleer güç santrali için son derece önemli bir süreçtir. Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu NGS için alınan her lisans Türkiye’de ilktir. Nükleer Düzenleme Kurumu’nun Akkuyu NGS’nin ilk ünitesinin işletime alınması için izin verme kararı, Türk mevzuatının ve NGS inşasına yönelik uluslararası standartların tüm gerekliliklerini yerine getirdiğimizi ve ilerlemeye hazır olduğumuzu teyit etmektedir. Başvuru belgelerini hazırlayan uzmanlarımıza, başvurunun incelenmesine katılan NDK uzmanlarına ve tabii ki ilk ünitenin zamanında işletime alınmaya hazır olmasını sağlayan inşaatçılara ve montajcılara teşekkür etmek istiyorum. Akkuyu NGS’nin ilk ünitesinin devreye alınmasına izin verilmesiyle projenin gelişiminde yeni, önemli ve daha da sorumluluk gerektiren bir aşamaya giriyoruz.”

TikTok’tan Endonezya’da 1,5 milyar dolar e-ticaret yatırımı!

TikTok, Endonezyalı teknoloji devi GoTo’nun e-ticaret birimi Tokopedia ile TikTok’un e-ticaret işinin yerel bölümü olan TikTok Shop Indonesia’yı bir araya getirecek yeni bir ortak girişime 1,5 milyar dolar koyuyor. TikTok, yeni kuruluşta %75,01 oranında kontrol hissesine sahip olacak.

Şirketler bugün yaptıkları açıklamada, 1,5 milyar doların tek bir yatırımla gelmeyeceğini, “zamanla” birleşik işe aktarılacağını söyledi. Reuters’e göre şirket, hisselerini almak için başlangıçta 840 milyon dolar ödeyecek. Bugünkü anlaşma sonucunda GoTo’nun ortak girişimdeki hissesi %24,99 oldu ve bu oran sabit kalacak.

Bu ortak mülkiyet detayı çok önemli: Bu anlaşma, TikTok’un son derece popüler amiral gemisi sosyal medya uygulaması aracılığıyla çevrimiçi alışveriş sağlayan, tamamen kendisine ait olan çalışması TikTok Shop Indonesia nedeniyle düzenleyicilerin incelemesine girmesinden hemen sonra geldi. 

Yaklaşık iki ay önce Jakarta, daha küçük yerel satıcıları ve kullanıcıların verilerini korumak amacıyla sosyal medya platformlarındaki çevrimiçi alışverişlerde doğrudan ödeme yapılmasını yasaklamıştı. TikTok, yeni kurala uymak için 4 Ekim’de e-ticaret hizmetini askıya almak zorunda kaldı.

Bu anlaşmanın nihai sonucun tersine işleyen birkaç kısmı var. GoTo’nun yatırımcı notuna göre, ilk olarak Tokopedia; TikTok Shop’un Endonezya işletmesini bu yılın dördüncü çeyreğinde 340 milyon dolara satın alacak. İkincisi TikTok, yeni kuruluş aracılığıyla Tokopedia’nın çoğunluk hissesini 840 milyon dolara satın alacak. Üçüncüsü, ortak girişimin daha da geliştirilmesi için belirtilmeyen bir dönemde 1,5 milyar dolara kadar ilave para yatırılacak.

Düzenleyici sorunlardan etkilenen değerlemelerin yanı sıra bazı tahmini değerlemeler de söz konusu. Örneğin GoTo, TikTok Shop Indonesia’nın “2023’ün dördüncü çeyreğinde mevcut ortamda TikTok Shop Indonesia işinin geriye dönük görünümüne dayanarak değerlendiğini ve birleştirilmiş varlığın ileriye dönük potansiyelini yansıtmadığını” belirtiyor.

Genel işlemin 2024 yılının ilk çeyreğinde tamamlanması bekleniyor.

Bugünkü anlaşma, sosyal medya platformunun küçük işletme kuralları nedeniyle Endonezya’da iş yapmaktan mahrum kalmasının doğrudan bir sonucu.

Endonezya, Güneydoğu Asya’nın e-ticaret ortamında büyük bir varlığa sahip. Geçtiğimiz yıl değerinin 50 milyar ila 60 milyar dolar arasında olduğu tahmin ediliyordu; bu da bir bütün olarak bölge genelinde elde edilen gelirlerin yaklaşık üçte ikisini oluşturuyordu.

Bu e-ticaret gelirinin büyük bir kısmı pazarlarda satış yapan küçük ve orta ölçekli işletmelerden geliyor. TikTok ve GoTo bu gerçeğin farkında ve artık buna saygı göstermek için çok çalışıyorlar. Bugün, “birleşik işletmenin tüccarlarının yüzde 90’ından fazlasının mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler (MSME’ler) olduğunu ve şirketlerin onları desteklemek için bir dizi ortak girişimde bulunacağını” belirttiler.

Ancak daha da önemlisi, TikTok artık onlarla çalışırken Endonezyalı bir ortağa da sahip olması gerektiğini kabul etti.

ByteDance’ın sahibi olduğu kısa video uygulaması, 2021 yılında TikTok Shop Indonesia’yı başlattı ve Ekim ayı itibarıyla Endonezya’da yaklaşık 106 milyon kullanıcıya sahip oldu. Endonezya, Asya’nın en büyük üçüncü pazarı olan ABD’nin ardından ikinci sırada yer aldı. Aktif sosyal medya kullanıcı sayısı 167 milyona ulaştı ve toplam nüfusun %60,4’ü bu platformları kullanıyor.

İki şirket ortak bir açıklamada, “İleriye dönük olarak TikTok, Tokopedia ve GoTo, Endonezya’nın e-ticaret sektörünü dönüştürecek ve önümüzdeki beş yıl içinde milyonlarca yeni iş fırsatı yaratacak.” dedi.

Türkiye’nin en zengin insanları belli oldu! İşte liste

0

Türkiye’de 2023 yılının en zengin kişileri ve aileleri belli oldu. Listede her zaman bilinen isimlerin yanı sıra yeni yeni tanınan veya hiç tanımadığımız isimler de yer alıyor. Bu listeyle birlikte Türkiye’nin en zengin kişisi de belli oldu. Peki, Türkiye’nin en zenginleri kimler? İşte detaylar!

Türkiye’nin en zengini Koç ailesi oldu!

Türkiye’nin en zengin kişileri ve aileleri belli oldu. Ekonomist dergisinin açıkladığı bu listeyle birlikte Türkiye’nin en büyük servetine sahip ismi de ortaya çıktı. Bununla birlikte açıklanan listenin birinci sırasında tahmini 6 milyar doların üstünde serveti olduğu düşünülen Koç ailesi yer aldı.

Türkiye'nin en zengin insanları belli oldu! İşte liste

İkinci sıradaki isim ise Ali Sabancı ve kardeşlerinin oluşturmuş olduğu Şevket Sabancı ailesi oldu. Bununla birlikte Erol Sabancı ailesi ve Türkan Sabancı ailesi de ilk dörtteki yerini korudu. Listeye bu yıl dahil olan iki isim daha var.

Bu isimlerden ilki Avrupa Konutları markasıyla tanınan Süleyman Çetinsaya. İkinci isim ise yıl başında şirketini halka arz eden Astor Enerji’nin ana ortağı Feridun Geçgel oluyor. Ayrıca listedeki ilk 10 isim şu şekilde:

  • Koç ailesi (Koç Holding): 6 milyar dolar üstü
  • Şevket Sabancı silesi (Esas Holding): 5-6 milyar dolar
  • Erol Sabancı ve ailesi (Sabancı Holding): 4-5 milyar dolar
  • Türkan Sabancı ve ailesi (S. Sabancı Holding): 4-5 milyar dolar
  • Tara ailesi (Enka Holding): 3-4 milyar dolar
  • Eczacıbaşı ailesi (Eczacıbaşı Holding): 3-4 milyar dolar
  • Hüsnü Özyeğin (Fiba Holding): 3-4 milyar dolar
  • Murat Ülker (Kökler Holding): 2,5-3 milyar dolar
  • Özokur ailesi (Üs Holding): 2,5-3 milyar dolar
  • Erdemoğlu ailesi (Erdemoğlu Holding): 2,5-3 milyar dolar
Türkiye'nin en zengin insanları belli oldu! İşte liste

Ayrıca dergi, en zengin yüz kişiyi belirlerken birçok şeye dikkat ediyor. Bunlar arasında Borsa İstanbul, varlık satışları, satın almalar, halka açık şirketler ve gayrimenkul değerlendirmeleri gibi noktalar önemli yer alıyor. Bununla birlikte de Türkiye’nin en zengin yüz kişisi belirleniyor.

Peki, siz Türkiye’nin en zengin insanları listesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!

Apple, iPad ile ilgili ilginç planlar yapıyor olabilir!

0

Örneğin Bloomberg muhabiri Mark Gurman, Power On haber bülteninde bir sonraki iPad Air’in söylentilere konu olan daha büyük ikinci modele ek olarak bir M2 yongası alacağını yazdı.

Gurman, Apple’ın iki yıllık yükseltme döngüsünde orta seviyede kalmasını sağlayacak yeni 11 inç ve 12,9 inç iPad Air’in piyasaya sürülmesi için Mart ayını belirledi. Air’in bir M2 çipi, Pro modellerinin ise M3 onayını alacağı yönündeki bugünkü raporu, Air One işlemci neslini kesinlikle geride bırakacak. 

Ancak bu, iPad Air’in bundan zarar göreceği veya Apple’ın ona bir M3 çipi vermesi gerektiği anlamına gelmiyor. iPadOS’in işlevlerinde, iPad’leri daha çeşitli ve bilgi işlem yoğun görevler için pratik dizüstü bilgisayar yedeklerine dönüştüren herhangi bir ciddi değişiklik olmadığı sürece, iPad Pro için söylentilere konu olan OLED ekran, çoğu insan için Apple silikon çipinin işi yaptığından daha büyük bir fark yaratacak.

iPad 11

Gurman ayrıca yeni 12,9 inç Air’in bugün iPad Pro için mevcut olan Magic Keyboard ile çalışacağını da yazdı. Eğer bu doğruysa Apple’ın sonraki iPad Air modellerine iPad Pro benzeri kamera dizileri vermesi mantıklı olacak. 

Güncellemeler iPad’in garip durumunu tam olarak çözmese bile bunlar Apple için iyi hamleler. Günümüzün iPad’leri birbirinden çok farklı. Güç gereksinimlerine ve donanım özelliklerine göre seçim yapmak, ekran boyutu gibi diğer bazı özelliklerin aynı veya en azından yeterince yakın olması durumunda çok daha kolay. 

Ancak gerçekten büyük bir tablet istiyorsanız ve yüksek yenileme hızı veya yüksek kontrastlı ekranlar umurunda değilse, bunu yalnızca iPad Pro’nun sunması can sıkıcı; daha büyük bir Air bunu düzeltebilir. 

Huawei, Avrupa’da açacağı ilk fabrikaya hazırlanıyor!

0

Kaynak, Pazartesi günü yaptığı açıklamada Huawei’in 2020 yılında 200 milyon euroluk başlangıç ​​yatırımına sahip fabrikaya yönelik planlarını özetlediğini, ancak üretimin COVID-19 salgını nedeniyle ertelendiğini söyledi. Bu konu hakkında yorum yapmaya yetkili olmadıkları için kimliklerini açıklamayı reddettiler.

Kaynak, Strasbourg yakınlarındaki Brumath’taki fabrikanın ne zaman faaliyete geçeceğine dair bir zaman çizelgesi vermedi. 

Hareket, bazı Avrupa hükümetlerinin güvenlik kaygılarını gerekçe göstererek Huawei ve Çin’in ZTE tarafından üretilen ekipmanların kullanımını kısıtlaması veya yasaklamasıyla birlikte geldi.

Avrupalı ​​liderler aynı zamanda “riski nasıl azaltabileceklerini” ve dünyanın en büyük ikinci ekonomisiyle nasıl işbirliği yapabileceklerini tartışıyorlar. Çin, Fransa’nın Avrupa Birliği ve ABD’den sonra üçüncü büyük ticaret ortağı.

2020 yılında Fransız hükümeti, Huawei 5G ekipmanı satın almayı planlayan telekomünikasyon operatörlerine, süresi dolduğunda donanıma ilişkin lisansları yenileyemeyeceklerini söyleyerek Huawei’i mobil ağlardan etkili bir şekilde aşamalı olarak çıkarmış oldu.

Huawei, 5.5G teknolojisi ile telekom dünyasında liderliği hedefliyor

Ancak Temmuz ayında Fransa Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire ile Pekin’de yaptığı görüşme sonrasında Çin’in başbakan yardımcısı He Lifeng, Fransa’nın bazı şehirlerde Huawei 5G lisanslarını genişletmeye karar verdiğini söyledi.

Çin, başta Huawei olmak üzere barındırdığı teknoloji şirketllerinin dünyanın çeşitli bölgelerinde hakim olmasına yönelik destekleyici ve oldukça baskın bir politika izliyor. Şirketin arkasındaki itici güç de aslında ABD – Çin rekabetinin doğurduğu bu güçlü politika anlayışı. Yaratılan fırsatı iyi okuyan şirket yakında yeni girişimlerde de bulunabilir.

Nvidia, yapay zeka için Vietnam’la yakınlaşıyor!

Beyaz Saray tarafından Eylül ayında yayınlanan ve Washington’un Vietnam’la diplomatik ilişkileri geliştirdiğini gösteren bir belgeye göre, Vietnam’a hâlihazırda 250 milyon dolar yatırım yapmış olan Nvidia’nın bulut, otomotiv ve sağlık endüstrilerinde yapay zekayı dağıtmak için önde gelen teknoloji şirketleriyle ortaklık kurduğu ortaya çıktı.

Nvdia CEO’su Jensen Huang, ülkeye ilk ziyaretinde Hanoi’deki bir etkinlikte “Vietnam zaten bizim ortağımız çünkü burada milyonlarca müşterimiz var.” dedi.

Huang, “Vietnam ve Nvidia ilişkilerimizi derinleştirecek; Viettel, FPT, Vingroup ve VNG, Nvidia’nın ortaklığı genişletmek istediği ortaklar olacak.” dedi ve Nvidia’nın Vietnam’ın yapay eğitim ve altyapısını destekleyeceğini ekledi.

Geçen hafta Nvidia’nın Pazartesi günü yapılacak bir toplantıda Vietnamlı teknoloji şirketleri ve yetkililerle yarı iletkenlerle ilgili işbirliği anlaşmalarını görüşmeye hazırlandığı da bildirilmişti.

Huang’ın ziyareti, Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasındaki ticari gerilimlerin Vietnam için sektörde fırsatlar yaratması nedeniyle Vietnam’ın çip tasarımı ve muhtemelen çip yapımı alanında genişlemeye çalıştığı bir zamana denk geliyor.

Pazartesi günkü etkinlikte Vietnam’ın yatırım bakanı Nguyen Chi Dzung, ülkenin yarı iletken ve yapay zeka endüstrilerindeki yatırım projelerini çekmek için mekanizmalar ve teşvikler hazırladığını söyledi.

Dzung ayrıca, Pazar günü Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh ile yaptığı  görüşmenin  ardından Huang’ın Vietnam’da bir üs kurma önerisi üzerine Nvidia’dan ülkede bir araştırma ve geliştirme tesisi kurmayı düşünmesini istedi.

Bu aynı zamanda şirkete ülkede başka avantajlar sağlanacağının da sinyalini veriyor.

OpenAI kurucu ortağı Sutskever ortadan kayboldu!

0

OpenAI’nin kurucu ortağı ve baş bilim insanı Ilya Sutskever’in gelecekteki rolü belirsizliğini koruyor. Çünkü şirketin San Francisco ofislerinde belirgin bir şekilde bulunmuyor ve CEO Sam Altman’ın dönüşünün ardından pozisyonu hakkında spekülasyonlara neden oluyor.

Business Insider‘a göre, CEO Sam Altman’ın Kasım ayında yönetim kurulunun devrilmesinin ardından tartışmalı geri dönüşünün ardından Sutskever’in OpenAI’deki varlığı önemli ölçüde azaldı. Sutskever’in OpenAI’nin birçok önemli yapay zeka buluşunda yer almasına rağmen şirket içindeki statüsü belirsizliğini koruyor. Bu, Sutskever’in şirket içinde yeni bir unvan alacağı yönündeki söylentilerin ortasında geldi. Altman’ın çekişmeli ayrılışında önemli bir oyuncu olan Sutskever’in yakın zamanda yokluğu ve hukuk müşavirine başvurması,  Willkie Farr & Gallagher’dan Alex Weingarten kaşlarını kaldırdı. Sutskever’in OpenAI’deki rolünü çevreleyen belirsizlik, şirketin kurucu ortağı ve CEO’su Sam Altman ve Başkan Greg Brockman’ın Kasım ayında dramatik bir şekilde görevden alınmasına kadar uzanıyor.

OpenAI kurucu ortağı Sutskever ayrılacak mı?

Bu, şirketin 770 çalışanından 747’sinin yönetim kurulunun istifasını ve Altman ile Brockman’ın göreve iadesini talep etmesiyle geniş çaplı bir tepkiye yol açtı. Altman daha sonra OpenAI’nin en büyük yatırımcısı Microsoft Corp tarafından işe alındı. Bir hafta içinde Altman’ın CEO olarak geri getirilmesi konusunda bir anlaşmaya varıldı. İç huzursuzluk ve Sutskever’in Altman’ın devrilmesindeki rolü, OpenAI için potansiyel zorluklar teşkil ediyor. Buna rağmen Sutskever’in yapay zeka alanına yaptığı katkılar şirket içinde oldukça değerlidir. Ancak eski bir çalışanın belirttiği gibi, güven bir kez kırıldığında yeniden inşa etmek zor olabilir, bu da şirket içinde gelecekte yaşanabilecek potansiyel zorluklara işaret ediyor.

Sam Altman’ın OpenAI’den sürpriz bir şekilde ayrılması Silikon Vadisi CEO’larını şokta bıraktı. Ancak OpenAI’nin şirketin ve kurucu ortağının yüzünü kovma kararı bir ‘saray darbesinin’ sonucu olabilirdi. Altman’ın görevden alınmasının ardındaki neden, Elon Musk’un uzun süredir şikayet ettiği bir şey de olabilir. Sam Altman’ın sürpriz bir şekilde OpenAI’den ayrılması Tesla Inc. TSLA Elon Musk’un uzun süredir şikayet ettiği bir şeyden kaynaklanmış olabilir. Sektörü şok eden bir kararla Altman, kurucusu olduğu şirketten kovuldu. Bu durum birçok komplo teorisinin ortaya çıkmasına yol açtı ve bu teorilerden birinin Musk’la bir ilgisi olabilir.

Yapay zeka destekli bilgisayarlar için geri sayım başladı!

0

Google, şirket içinde geliştirilen Gemini Pro ve PaLM 2’ye sahip yapay zeka destekli dizüstü bilgisayarı piyasaya sürüyor. Google, 2023’teki I/O etkinliği sırasında Gemini Pro yapay zeka teknolojisini kullanan ‘Project Tailwind’ adlı bir not alma uygulamasını tanıttı. Sunum, yapay zeka destekli bir not alma uygulaması olarak potansiyel kullanımını gösterdi. Project Tailwind piyasaya sürüldüğünde, insanların başvurması ve yeni teklife göz atması için bir bekleme listesi vardı. Şimdi Google, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki 18 yaşın üzerindeki kullanıcılar için ‘NotebookLM’ adlı yapay zeka destekli bir uygulamayı başlattı.

Yapay zeka destekli bilgisayarlar geliyor

Bu uygulama öncelikle Gemini Pro ve PaLM 2 dahil olmak üzere Google’ın şirket içi yapay zeka sistemlerini kullanıyor. Halen deneysel ancak bekleme listesinde değil. AI araçlarının Google ekosistemindeki çeşitli uygulamalar için kullanılacağını söylemek yeterli ancak Gemini Pro ve PaLM 2’nin uygulaması burada başlıyor. Bu, belgelerinizi yüklediğinizde veya içeriğinizi kopyalayıp yapıştırdığınızda işe yarıyor. NotebookLM’nin uygun gördüğünüz seçenekleri analiz etmesine ve sunmasına olanak tanıyor.

İlk başta Google, bu uygulamayı kimin için yapacağından veya yayınlanmadan önce kimin aktif kullanıcı tabanı olacağından emin değildi. Bu nedenle geliştirme ekibinin, işleri ilerletmek için potansiyel bir kullanıcı tabanından yeni bir bakış açısı elde etmesine olanak tanıdı. ‘Bir arama motorundan daha fazlası’ olan şirket, test süreci boyunca öğrencilerden ve profesörlerden geri bildirim alırken Temmuz ayında erken erişime açıldı. Bu, ekibin potansiyel kullanıcı tabanlarından birinin ihtiyaçlarını anlamasını sağladı. NotebookLM, yüklenen belgeye dayalı olarak özetleri otomatik olarak oluşturabiliyor, bir bülten hazırlayabiliyor, çalışma kılavuzları oluşturabilir ve takip sorularını ve önerilerini özetleyebiliyor.

Bu işlevler Google’ın yeni yapay zeka araçlarından yararlanıyor. Programlaması nedeniyle, yüklenen belgelerin teknik yönlerini okuyucunun anlayabilmesi için parçalayabilmeli. Yapay zeka da dahil olmak üzere sıradan birinin terimleriyle açıklama yapmak herkesin harcı olmadığından, makine öğrenimi yeteneklerinin güçlü olması gereken yer burası. Bu tür oluşturulan içeriklerin birçoğunun düzeltilmesi gerekiyor ve bu da yarardan çok zarar getiriyor. Google’ın da bunu son derece minimumda tutması gerekecek. Elbette, yüklediğiniz belgeyi kaynak materyal olarak kullanırken cümle yapılarını ve paragrafları iyileştirmek veya fikir önermek gibi başka işlevler de mevcut. Doğal olarak Google, NotebookLM’e diğer birçok kullanıcı için potansiyel olarak değerli olan yeni fikirler eklemeye devam edecek.

Musk, kullanıcıların kararına uydu: Alex Jones ve Infowars X’e geri dönüyor!

Alex Jones ve Infowars’ın X hesapları, 2018 yılında önceki yönetim tarafından kötü amaçlı içerik yayınlaması ve platformun kurallarını ihlal etmesi nedeniyle Twitter’dan “kalıcı olarak yasaklandı“.

Musk ise 9 Aralık’ta X üzerinde Alex Jones’u platforma geri getirmenin uygun olup olmadığını soran bir kullanıcı anketi düzenledi ve yapılan ankete yaklaşık 2 milyon kişi oy verdi.

Kullanıcıların yaklaşık %70’i Jones’un hesabının geri yüklenmesi gerektiğini söyledi.  Anketin bitiminden saatler sonra şirket Jones’un hesabını yeniden etkinleştirdi. Infowars hesabı da geri yüklendi.

Musk anketi yayınladıktan sonra, kalıcı hesap yasaklarını “ifade özgürlüğüne aykırı” olarak nitelendiren bir kullanıcıyla aynı fikirdeydi ve “Bu noktaya katılmamak bana zor geliyor.” dedi.

Bir kullanıcı, Jones’un hesabının geri yüklenmesinin bir sonucu olarak platformdaki yanlış bilgilerle ilgili endişelere dikkat çektiğinde Musk, Topluluk Notları’na işaret etti ve programın bu bölümlerinin “düzeltilmesi gereken herhangi bir AJ gönderisine hızlı bir şekilde yanıt vereceğini” söyledi.

Jones, 2012’de meydana gelen ve 28 kişinin ölümüne neden olan Sandy Hook okulundaki silahlı saldırıyla ilgili komplolarıyla ünlüydü. Komplo teorisyeni hakkında dava açıldı ve saldırının planlandığını iddia ederek mahkemede ifade vermek zorunda kaldı. Connecticut’taki bir mahkeme Jones’un geçen yıl 1,5 milyar dolar tazminat ödemesine karar verdi.

Musk’ın hamlesi, X’in platformdaki en büyük reklamverenlerden bazılarını korumakta zorlandığı bir dönemde geldi. Apple, Disney ve IBM gibi önemli şirketler, Musk’ın Yahudi karşıtı teoriyi “gerçek” olarak adlandırmasının ardından sosyal ağdaki reklam harcamalarını durdurdu.

Daha sonra bir açıklama yaparak yorumundan dolayı özür diledi ve bunu “aptalca” olarak nitelendirdi. Ancak X’te reklam vermeyi bırakanlardan memnun değildi. DealBook konferansında Tesla CEO’su, gazeteci Andrew Ross Sorkin ile yaptığı görüşme sırasında reklamverenlere “gitmelerini” söyledi.

Ayrıca konferansta konuşan Disney’den Bog Iger’a da seslendi. Aynı röportajda Musk, reklam boykotunun “şirketi öldüreceğini” ve boykot yapanların firmanın nihai ölümünden sorumlu olacağını söyledi.

Jones ve Infowars’ın hesaplarının geri yüklenmesi, daha fazla şüphe uyandırabilir ve reklamverenleri ve nefret söylemini izleyen diğer kişileri rahatsız edebilir. Bir kullanıcıya yanıt veren X sahibi, restorasyonun finansal açıdan platform için kötü olabileceğini ancak “prensiplerin paradan daha önemli olduğunu” itiraf etti.

Musk, X’i devraldıktan sonra aralarında şarkıcı Kanye West, eski ABD Başkanı Donald Trump, aşırı sağcı Andrew Tate ve sağcı akademisyen Jordan Peterson’ın da bulunduğu birçok tartışmalı figürü yeniden hayata döndürdü.





Gemini AI ve ChatGPT rekabeti kızışıyor

0

Gemini AI, fotoğraf ve video becerileriyle ChatGPT’yi zekice alt etmeye çalışıyor. oogle , Gemini adlı yeni bir modelle Bard AI sohbet robotuna yerel bir video, ses ve fotoğraf anlayışı getirmeye başladı. Google Pixel 8 telefon sahipleri, yeni yapay zeka yeteneklerinden ilk yararlananlar arasında olacak.

Yeni teknolojinin ilk örnekleri Google Bard’ın Gemini güncellemesi aracılığıyla düzinelerce ülkeye ulaştı. Ancak yalnızca İngilizce olarak. Google’ın belgeleri özetleme, akıl yürütme ve programlama kodu yazma gibi karmaşık görevlerde yapay zeka yeteneklerini geliştirdiğini söylediği metin tabanlı sohbet yetenekleri sağlayabiliyor. Google, multimedya yeteneklerindeki daha büyük değişikliğin “yakında” geleceğini söyledi.

Gemini AI ve ChatGPT rekabeti

Metin tabanlı sohbet önemli ancak üç boyutlu, sürekli değişen dünyamızda yaşarken insanların çok daha zengin bilgileri işlemesi gerekiyor. Yalnızca yazılı kelimelerle değil, konuşma ve görüntü gibi karmaşık iletişim yetenekleriyle de yanıt veriyoruz. İkizler burcu, dünya hakkındaki daha kapsamlı anlayışımıza yaklaşma çabası.

Google, Gemini’nin farklı bilgi işlem gücü düzeylerine uygun üç versiyonla geldiğini söyledi:

Gemini Nano cep telefonlarında çalışır ve farklı bellek seviyeleri için tasarlanmış iki çeşidi mevcuttu. Google’ın Pixel 8 telefonlarındaki, Kaydedici uygulamasında konuşmaları özetlemek veya Google’ın Gboard’u ile yazılan WhatsApp’ta mesaj yanıtları önermek gibi yeni özellikleri güçlendirecek.

Hızlı yanıtlar verecek şekilde ayarlanan Gemini Pro, Google’ın veri merkezlerinde çalışıyor ve Çarşamba gününden itibaren Bard’ın yeni bir sürümünü güçlendirecek.

Şimdilik bir test grubuyla sınırlı olan Gemini Ultra, 2024’ün başlarında yeni bir Bard Advanced sohbet robotunda satışa sunulacak. Google, fiyatlandırma ayrıntılarını açıklamayı reddetti ancak bu üst düzey özellik için bir prim ödemeyi bekliyor.

Yeni sürüm, sohbet robotlarının gizli programlama talimatları yerine sade bir dille yazdığımız istemlere kendi yanıtlarını oluşturduğu yeni üretken yapay zeka alanındaki ilerlemenin baş döndürücü hızına dikkat çekiyor. Google’ın en büyük rakibi OpenAI, bir yıl önce ChatGPT’nin piyasaya sürülmesiyle yükselişe geçti. Ancak Google şimdiden üçüncü büyük AI modeli revizyonunu gerçekleştiriyor ve bu teknolojiyi birçoğumuzun kullandığı arama, Chrome, Google Dokümanlar gibi ürünler aracılığıyla sunmayı planlıyor. Gemini AI ve ChatGPT rekabeti yakın zamanda önemli bir kırılma noktası yaşayabilir.