Elon Musk, Twitter (X) etkileşimi için markalara yalvarıyor!

Elon Musk, Twitter (X) platformunun sahibi olduğu ilk yılını geride bırakmasına rağmen, markalardan topluluk özellikleriyle etkileşime geçmelerini ve kendi markalarına daha fazla değer katmalarını isteyen tekrarlayan ısrarlı paylaşımlarla dikkat çekiyor. Musk, Twitter’ın potansiyelini vurgulayarak, bu platformun önemini sürekli olarak dile getiriyor. Özellikle Twitter’ın topluluk odaklı özellikleri hakkında konuşuyor ve markaların bu özellikleri daha etkin bir şekilde kullanmalarını öneriyor.

Diablo X, milyonlarca dolarlık bir oyun devi tarafından yönetilen bir hesap olarak bilinir. Musk, bu hesabın yama notlarını doğrudan Diablo “X Topluluğu grubu”nda paylaşmasını talep etti. Bu, Diablo alt dizisinin fanlarından oluşan niş bir grup için oldukça önemli bir olaydır. Elon Musk’ın bu tarz talepleri, platformdaki markaların topluluklarını daha etkili bir şekilde yönetmeleri ve böylece Twitter üzerinde daha büyük bir etki yaratmalarını teşvik etme amacını taşıyor.

Ancak, zaman içinde kullanıcı katılımının düşmeye devam etmesi ve Elon Musk’ın daha fazla marka ve hesapla etkileşime geçme ihtiyacı duyması, bu tür taleplerin ve çatışmaların artmasına neden olabilir. Özellikle Twitter’ın platform dinamikleri, markaların etkileşimlerini artırmak için sürekli olarak yeni stratejiler geliştirmelerini gerektirebilir.

Sonuç olarak, Elon Musk’ın Twitter üzerinde markalara yaptığı çağrılar ve topluluk özellikleriyle etkileşime geçme isteği, Twitter’ın geleceğinde markaların rolünün önemini vurgulayan bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. Bu tür etkileşimlerin, markaların kendi topluluklarını büyütmelerine ve daha fazla değer katmalarına yardımcı olabileceği düşünülüyor. Ancak, platformun dinamikleri ve kullanıcı davranışları, bu tür çabaların ne kadar başarılı olabileceğini belirleyecektir. Elon Musk’ın Twitter üzerindeki etkisi ve bu tür çağrıların sonuçları ilerleyen zamanlarda daha fazla gözlemlenmelidir.

Samsung Galaxy S24+, Exynos 2400 ile resmen görüntülendi

0

Teknoloji devi Samsung, yeni amiral gemisi Galaxy S24 serisinin lansmanına yaklaşırken, telefonlarına güç verecek işlemcilerle ilgili yeni bilgiler ortaya çıkmaya başladı. Galaxy S24+ modeli, Exynos 2400 işlemci ile resmi Geekbench testlerinde görüntülendi. Bu, kullanıcıların merakla beklediği Exynos işlemcili Galaxy S24 serisinin varlığını doğruluyor.

Samsung, Galaxy S23 serisi ile Exynos işlemcileri rafa kaldırmıştı ve bir süre Snapdragon işlemcileri tercih etmişti. Ancak Galaxy S24 serisi için Exynos platformuna geri dönüş yapma kararı aldı. Exynos işlemcili modellerin Afrika, Asya (Güney Kore dahil), Avrupa ve Latin Amerika’da satılacağı, Snapdragon işlemcili modellerin ise Kuzey Amerika’da (Kanada ve ABD) piyasaya sürüleceği açıklanmıştı.

Galaxy S24+ modelinin Qualcomm Snapdragon 8 Gen 3 işlemcili versiyonu zaten test edilmişti ve oldukça yüksek performans sergilemişti. Ancak Exynos işlemcili versiyonu hakkında meraklar vardı. Sonunda, akıllı telefonun Kore versiyonu Exynos 2400 işlemcisi ile Geekbench testlerinde görüntülendi. Test sonuçlarına göre, Galaxy S24+ Exynos versiyonu, tek çekirdek testlerinde 2.044 ve çoklu çekirdek testlerinde 6.406 puan aldı. Karşılaştırma yapmak gerekirse, Snapdragon 8 Gen 3 versiyonu sırasıyla 2.233 ve 6.661 puan elde etti. Bu, Exynos 2400’ün rakibi karşısında biraz geride kaldığını gösteriyor. Ancak kullanıcılar için performansın yanı sıra enerji verimliliği de önemli bir faktör olacak.

Samsung’un Galaxy S24 serisi hakkında daha fazla bilgiyi beklemeye devam ediyoruz. Yeni telefonların tanıtımıyla birlikte daha fazla detay açıklanacaktır. Galaxy S24 serisi, kullanıcılarına yüksek performans ve gelişmiş özellikler sunmayı hedefliyor. Bu yeni cihazların neler sunacağı ve fiyatlandırma detaylarıyla ilgili daha fazla bilgi, lansman sırasında açıklanacak. Takipte kalın!

Google, varsayılan arama motoru olmak için 26,3 milyar dolar ödemiş!

Teknoloji devi Google, cep telefonları ve web tarayıcılarında varsayılan arama motoru olma hedefine ulaşmak için 2021 yılında toplamda 26,3 milyar dolar ödediğini açıkladı. Bu devasa ödemenin şirketin pazardaki hakimiyetini artırmak amacıyla yapıldığı ortaya çıktı. Google’ın üst düzey yöneticisi Prabhakar Raghavan, bu bilgiyi ABD Adalet Bakanlığı ile olan bir dava sırasında kamuoyuyla paylaştı.

Raghavan, Google’ın varsayılan arama motoru olma stratejisinin, şirkete 2021 yılında 146,4 milyar doların üzerinde gelir getirdiğini vurguladı. Ancak, bu tür anlaşmaların Google için büyük bir mali yük oluşturduğunu da belirtti. Varsayılan arama motoru olma anlaşmaları, Google’ın gelirlerinin büyük bir bölümünü oluşturduğu için bu harcamaların önemi büyük.

ABD Adalet Bakanlığı, 2020 yılında Google’ın sahibi Alphabet Inc’e karşı bir dava açmıştı. Bakanlık, Google’ı, diğer şirketlerin rekabetçi bir şekilde arama motoru pazarına girmesini engelleyen sözleşmeler imzalamakla suçluyor. Bu tür anlaşmaların, teknoloji sektöründe rekabeti sınırladığı ve Google’ın hakimiyetini artırdığı iddia ediliyor.

Google, bu verilerin açıklanmasına başlangıçta itiraz etse de, mahkeme Yargıç Amit Mehta’nın diretmesi üzerine bu bilgiler kamuoyuna sunuldu. Bu durum, teknoloji şirketleri arasında rekabeti kısıtlama ve pazardaki gücü artırma konusundaki uzun süreli tartışmaların bir yansıması olarak görülüyor.

Sonuç olarak, Google’ın varsayılan arama motoru olma stratejisi, büyük ödemeleri beraberinde getirse de, şirket için büyük gelirler elde etme fırsatı sunuyor. Bu tür uygulamalar, teknoloji dünyasında ve hukuk sahasında önemli bir konu olarak gündemde kalmaya devam ediyor.

AMD’nin yüzü gülüyor: Intel, kan kaybediyor!

0

ABD merkezli çok uluslu teknoloji şirketi Intel, yatırımcılar için 2023 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin finansal raporunu paylaştı. Dünyanın en büyük yarı iletken çip üreticileri arasında yer alan şirketin geliri yıllık bazda düştü fakat yine de beklentileri aştı. İşte ayrıntılar…

Intel’in geliri yıllık bazda yüzde 8 düştü!

Intel tarafından 2023’ün üçüncü çeyreği itibariyle paylaşılan rapora göre şirket, 14,2 milyar dolar gelir sağladı. Teknoloji devinin gelirleri geçtiğimiz yılki üçüncü çeyreğe kıyasla yüzde 8 oranında düştü. Şirket, daha fazla düşüş bekliyordu. Yani elde edilen gelir beklentilerin üstünde karşılandı.

Intel'in geliri yıllık bazda yüzde 8 düştü!

Rapora göre Intel, üçüncü çeyrekte yapay zeka alanında önemli ilerlemeler kaydetti. Veri merkezi ve yapay zeka biriminden 3,5 milyar dolar gelir sağlayan şirket, bu alanda geçtiğimiz üçüncü çeyreğe göre yüzde 10 gelir kaybı yaşadı. Intel CEO’su Pat Gelsinger tarafından önemli ilerlemeler kaydedildiği söylendi. Bu ilerlemeler, kendini dördüncü çeyrekte gösterecek gibi görünüyor.

Intel 2023 – 3. Çeyreğe İlişkin Finansal Veriler;

GAAPGAAP DIŞI
 2023 – 3. Çeyrek2022 – 3. Çeyrek2022 – 3. Çeyreğe Kıyasla2023 – 3. Çeyrek2022 – 3. Çeyrek2022 – 3. Çeyreğe Kıyasla
Gelir:14,2 milyar dolar15,3 milyar dolarYüzde 8 düşüş   
Brüt Marj:Yüzde 42,5Yüzde 42,60,1 puan düşüşYüzde 45,8Yüzde 45,90,1 puan düşüş
Ar-Ge ve MG&A:5,2 milyar dolar 6,0 milyar dolarYüzde 14 düşüş4,6 milyar dolar5,4 milyar dolarYüzde 15 düşüş
Faaliyet kar marjı:Yüzde (0,1)Yüzde (1,1)1 puan yukarıYüzde 13,6Yüzde 10,82,8 puan artış
Vergi oranı:Yüzde 696,2Yüzde 642,0n/m*Yüzde 13,0Yüzde 13,0
Intel’e Atfedilebilen Net Gelir (zarar):0,3 milyar dolar1,0 milyar dolarYüzde 71 düşüş1,7 milyar dolar1,5 milyar dolarYüzde 14 artış
Intel’e Atfedilebilen Hisse Başına Kazanç (kayıp):0,07 dolar0,25 dolarYüzde 72 düşüş0,41 dolar0,37 dolarYüzde 11 artış

Intel Birim Geliri Verileri:

Birim2023 – 3. Çeyrek Geliri2022 – 3. Çeyreğine Kıyasla Gelir
İstemci Bilgi İşlem Grubu (CCG):7,9 milyar dolarYüzde 3 düşüş
Veri Merkezi ve Yapay Zeka (DCAI):3,8 milyar dolarYüzde 10 düşüş
Ağ ve Uç (NEX):1,5 milyar dolarYüzde 32 düşüş
Mobilye:530 milyon dolarYüzde 18 artış
Intel Döküm Hizmetleri (IFS):311 milyon dolarYüzde 299 artış

Intel CEO’su Pat Gelsinger, üçüncü çeyrek için şunları söyledi;

Süreç ve ürün yol haritalarımızdaki genel ilerleme, yeni dökümhane müşterileriyle yapılan anlaşmalar ve yapay zekayı her yere taşıdığımız ivme ile vurgulanan olağanüstü bir üçüncü çeyrek geçirdik.” “Stratejimizi durmaksızın geliştirerek, yürütme motorumuzu yeniden inşa ederek ve müşterilerimize olan taahhütlerimizi yerine getirerek IDM 2.0 dönüşümümüzde anlamlı ilerleme kaydetmeye devam ediyoruz.

Intel Finansal İşler Müdürü (CFO) David Zinsner üçüncü çeyrek için şunları söyledi;

Sonuçlarımız, üst üste üçüncü çeyrekte beklentilerimizi aştı; gelirimiz, beklentilerimizin üst sınırının üzerindeydi ve hisse başına kazanç, güçlü faaliyet kaldıracı ve gider disiplininden faydalandı. Son dönemdeki portföy eylemlerimizin de gösterdiği gibi, sahiplerimizin sermayesinin büyük tahsisatçıları olmaya ve hissedarlar için değer yaratmaya son derece odaklanmış durumdayız.

Peki siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki Yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Nvidia RTX 4080 Super beklenenden daha erken gelebilir!

0

Ekran kartı dünyasının en popüler ismi Nvidia, “Ada” serisiyle adından söz ettirmeye devam ediyor. Şirket, son dönemde RTX 4080, RTX 4070 ve RTX 4070 Ti kartlarının daha güçlü versiyonları üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Birçok kişinin beklediği Nvidia RTX 4080 Super hakkında yeni detaylar gün yüzüne çıkmaya devam ediyor.

GeForce RTX 4080 Super, 2024 yılının başında sahne alabilir

Son dönemde Nvidia GeForce RTX 40 SUPER serisi hakkında artan sızıntılara bir yenisi daha eklendi. Daha önce önemli kaynaklara göre RTX 4080 Super, 2024 yılını işaret etse de yakın bir tarih beklenmiyordu. Ekran kartı HWiNFO’da görüldü. Listelemede ekran kartı, “Nvidia GeForce RTX 4080 Super eklendi.” ifadesiyle yer alıyor. Bu durum, ekran kartının 2024’ün hemen başında gelebileceğini işaret ediyor.

RTX 4080 Super 2024

Daha önceki bilgilere bakılırsa ekran kartı önemli yükseltmeler içerecek. Geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan rapor, BenchLife isimli kaynaktan geldi. Buna göre RTX 4080 SUPER, AD102 tabanlı 20 GB Bellek özelliğiyle donatılacak. Yükseltme daha geniş 320-bit bellek veriyoluna imkan sunacak.

Bahsedilen yükseltmeler ise ise şu şekilde;

GeForce RTX 4080 → GeForce RTX 4080 Super

  • GPU: AD103 → AD102
  • Bellek: 16GB → 20GB
  • Veriyolu: 256 bit → 320 bit

GeForce RTX 4070 → GeForce RTX 4070 Super

  • GPU: AD104 → AD103
  • Bellek: 12GB → 16GB (?)
  • Veri yolu: 192 bit → 256 bit (?)

SUPER varyantların mevcut spesifik kartlara kıyasla artırılmış VRAM kapasitesi, daha yüksek saat hızları, artırılmış bellek bant genişliği ve daha yüksek bir TGP ile gelmesi kuvvetle muhtemel. Serinin tahmini ilk teknik özellikleri şu şekilde;

GPUÖzellikleri
RTX 4070 Super12GB GDDR6X
RTX 4080 Super20GB GDDR6X
RTX 4070 Ti Super16GB GDDR6X

İngiltere başbakanından yapay zeka felaket senaryoları!

0

İngiltere, yapay zeka konusunda dünyaya liderlik etme arzusunda ve bu talebi dile getirmek için hiçbir fırsatı kaçırmamaya çalışıyor. Önümüzdeki hafta Londra’da düzenlenecek olan güvenlik zirvesi öncesinde dünyanın en eski bilim akademilerinden birisi olan Royal Society’de bir konuşma yapan İngiltere Başbakanı Rishi Sunak yapay zekanın barındırdığı risklere ve felaket senaryolarına dikkat çekti. Sunak, konuşmasında hayli çarpıcı ifadeler kullandı.  

İngiltere hükümetinin yayınladığı bir rapora atıflar yapan Sunak konuşmasında siber saldırılar, dolandırıcılık ve çocukların cinsel istismarı da dahil olmak üzere AI teknolojilerinin yarattığı riskleri ortaya kondu. Sunak, raporda belirtildiği üzere AI teknolojilerinin terörist gruplar tarafından “daha da büyük ölçekte korku ve yıkım yaymak için” kullanılabileceğini söyledi. En kötü senaryoda toplumun yapay zeka üzerindeki tüm kontrolünü kaybedebileceğini ve bunun da yapay zekanın kapatılmasını engelleyebileceğini söyleyen İngiltere Başbakanı hızını alamayarak yapay zeka nedeniyle insan neslinin tükenmesi riskini azaltmanın “küresel bir öncelik” olması gerektiğini söyledi.

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak konuşmasının devamında tüm bu riskleri değerlendirilirken aceleci davranılmaması gerektiğini ve insanları yapay zekanın risklerinden koruyabilecek tek gücün hükümetler olduğunu söylüyor ve şu ifadeleri kullanıyor: “Modellerinin neler yapabileceğini her zaman tam olarak anlayamayan yapay zeka geliştiricileri, kendi ev ödevlerini değerlendiremezler. Ulusal güvenliğe yönelik riskleri yalnızca hükümetler doğru bir şekilde değerlendirebilir. Ve sadece ulus devletler halklarını güvende tutacak güce ve meşruiyete sahiptir.”

İngiltere’deki yapay zeka güvenlik zirvesi merakla bekleniyor

İngiltere hükümetinin ev sahipliğinde 1 – 2 Kasım tarihlerinde düzenlenecek yapay zeka güvenlik zirvesi ikonik bir öneme sahip Bletchley Park ‘ta gerçekleşecek. İkinci Dünya Savaşı boyunca, Birleşik Krallık şifre çözücüleri tarafından Nazi Almanyası’nın Enigma ve Lorenz şifrelerinin çözülmesi amacıyla üs olarak kullanılan Bletchley Park aynı zamanda kod çözmek amacıyla kullanılan erken dönem bilgisayarların çıkış noktası. Bilgisayar biliminin kurucusu sayılan ve geliştirmiş olduğu Turing testi ile makinelerin ve bilgisayarların düşünme yetisine sahip olup olamayacakları konusunda kriteri öne süren Alan Turing de Bletchley Park’ın baş programcılarından birisiydi.

Düzenlenecek üst düzey zirveye katılımın 100 kişiyle sınırlı olduğu söylenirken, henüz ne konuşmacı ne de katılımcı listeleri açıklanmamı durumda. Bir dönem İngiltere başbakan yardımcılığı da yapmış olan Meta’nın küresel ilişkiler başkanı Nick Clegg’in Facebook’u temsilen zirveye katılacağı ve OpenAI, Google Deepmind, Anthropic gibi firmaların zirveye katılım göstereceği öngörülüyor. Aralarında ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in de bulunduğu bir dizi dünya liderinin de zirveye katılım sağlayacağı iddia ediliyor.

İzmir Token, 29 Ekim’de satışa çıkıyor!

İzmir Token projesi, İzmir’i kripto para dünyasının başkenti yapmayı amaçlayan bir girişim olarak dikkat çekiyor. 29 Ekim 2023 tarihinde başlayacak olan İzmir Token projesi ön satışı, Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız özel bir döneme denk geliyor. Proje, 15 milyon TL yatırım aldı ve dünyanın ilk şehir token projesi olduğunu iddia ediyor.

İzmir Token nedir?

Ocakcı Holding iletişim direktörü Barış Turgut tarafından hayata geçirilen İzmir Token, İzmir’in kripto para dünyasının merkezi olmasını hedefliyor. Ayrıca, kripto dostu şehirlerle iş birlikleri kurma konusunda planlar yapılmakta, özellikle Lizbon gibi şehirlerle işbirliği potansiyeli bulunmaktadır. İzmir Token, Ocakcı Holding’den 15 milyon TL yatırım almış durumda ve Dubai, Katar ve Almanya merkezli iş insanlarıyla ikinci tur yatırımlar için görüşmeler sürdürüyor. Toplamda 5 milyon dolarlık yatırım hedeflenmekte.

Ön satış 29 Ekim’de başlıyor

İzmir Token projesinin ön satışı, 29 Ekim 2023 tarihinde saat 19.23’te Bzetmex borsasında başlayacak. Ayrıca, projenin borsalardaki listelemeleri de yakın bir zamanda duyurulacak. Bu önemli adımın yanı sıra, İzmir Token projesinin uygulamaları Android ve iOS platformlarında kullanılabilir hale getirilecek.

İzmit token hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayın

İzmir, kripto para dünyasının yeni merkezi olma yolunda büyük adımlar atıyor. Projenin gelişmelerini yakından takip edeceğiz.

Google Chrome, YouTube videolarından ekran görüntüsü almayı kolaylaştıracak

Google Chrome, YouTube videolarından ekran görüntüsü almayı kolaylaştıracak yeni bir özellik üzerinde çalışıyor. Chrome Canary 120 sürümünde ortaya çıkan özellik, YouTube videolarına iki kez sağ tıklayarak açılan menüye “Video karesini farklı kaydet” seçeneği ekliyor. Bu sayede kullanıcılar, videonun herhangi bir karesinden ekran görüntüsü alıp bilgisayarlarına kaydedebilecekler.

Daha önce, YouTube videolarından ekran görüntüsü almak için “Video karesini kopyala” seçeneğini kullanıyorduk. Bu seçenek, videonun o anki karesini kopyalıyordu. Kullanıcılar, bu görüntüyü bir grafik düzenleme programına yapıştırarak kaydedebiliyorlardı. Yeni özellik, bu ekstra adımı ortadan kaldırıyor.

Kullanıcılar, yeni özellik sayesinde YouTube videolarından ekran görüntüsü almak için yalnızca iki kez sağ tıklayıp “Video karesini farklı kaydet” seçeneğini seçmek zorunda kalacaklar. Bu, ekran görüntüsü alma sürecini oldukça kolaylaştıracak.

Yeni özellik, özellikle eğitim, iş ve eğlence amaçlı YouTube videolarını kullanan kullanıcılar için büyük bir kolaylık sağlayacak. Örneğin, bir eğitim videosundan önemli bir bilginin ekran görüntüsünü almak isteyen bir öğrenci, bu yeni özellik sayesinde bunu tek bir adımda gerçekleştirebilecek. Benzer şekilde, bir iş toplantısında kullanılan bir YouTube videosundan bir ekran görüntüsü almak isteyen bir çalışan da yine bu yeni özellikten yararlanabilecek.

Google, yeni özelliğin ne zaman genel kullanıma sunulacağını henüz açıklamadı. Leopeva64, özelliği şu ana kadar yalnızca Chrome Canary 120 sürümünde gördüğünü söylüyor. Muhtemelen dağıtımı YouTube’la alakalı sunucu taraflı bir güncellemeye bağlı.

Yeni özellik, videolarında ekran görüntüsü alma sürecini oldukça kolaylaştıracak. Bu özellik, özellikle eğitim, iş ve eğlence amaçlı YouTube videolarını kullanan kullanıcılar için büyük bir kolaylık sağlayacak

iOS ve macOS’u hedef alan yeni güvenlik tehlikesi: iLeakage”

Son zamanlarda keşfedilen iLeakage adlı yeni güvenlik açığı, iOS ve macOS işletim sistemlerini kullanan cihazlar üzerinde büyük bir tehlike oluşturuyor. Araştırmacılar, Apple’ın Safari tarayıcısını hedef alan bu saldırı ile kullanıcıların şifreleri ve hassas bilgileri ifşa edebilme yeteneğine sahip.

iLeakage, oldukça etkili ve minimum kaynak gerektiren bir saldırı yöntemi olarak dikkat çekiyor. Şu an için henüz bir güvenlik yaması bulunmamakta. Araştırmacılar, modern iOS ve macOS cihazlarında bulunan A ve M serisi CPU’lardaki bir yan kanal açığından yararlanarak Apple’ın Safari tarayıcısını hedef alıyorlar.

Bu saldırıyı uygulayanlar, bir web sitesi şeklindeki iLeakage’i kullanıyorlar. Savunmasız bir macOS veya iOS cihazı bu web sitesini ziyaret ettiğinde, site gizlice başka bir web sitesini açıyor ve bir açılır pencerede işlenen site içeriğini çalıyor. Araştırmacılar, iLeakage’i YouTube izleme geçmişi, Gmail gelen kutusu içeriği ve otomatik doldurulan parolalar gibi hassas verileri çalmak için kullanmayı başardılar.

iLeakage, Mac bilgisayarlarda yalnızca Safari kullanıldığında çalışırken, iPhone ve iPad gibi cihazlar herhangi bir tarayıcı açıldığında saldırıya maruz kalabilir. Apple yetkilileri, bu güvenlik açığından haberdar olduklarını ve gelecekteki bir yazılım güncellemesi ile ele almayı planladıklarını belirtti.

Bu saldırının temel bileşenlerinden biri, WebKit’in benzersiz özellikleridir. Ayrıca, A ve M serisi CPU’lar da spekülatif yürütme saldırılarına karşı koruma sağlamayı amaçlayan savunmalar içeriyor, ancak iLeakage bu korumaları aşmayı başardı.

iLeakage’in keşfi, spekülatif yürütme adı verilen bir saldırı türünün bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Spekülatif yürütme, modern CPU’larda bulunan bir performans artırıcı özelliktir ve çeşitli istismar varyantlarına olanak tanır. Spectre ve Meltdown gibi önceki saldırılar da spekülatif yürütme temel alınarak gercekleşt,.

Bu güvenlik açığı, cihazlarımızın güvenliğini tehlikeye atan önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Apple’ın bu konuyu ele alması ve güvenlik önlemlerini güçlendirmesi bekleniyor. Ancak kullanıcılar da güvenliklerini artırmak için ek önlemler almalı ve güncellemeleri takip etmelidir.

Android kullanıcıları üzgün: WhatsApp, KitKat desteğini sonlandırıyor!

Dünya çapındaki erişimi nedeniyle, WhatsApp uygulamasının farklı işletim sistemleri ve işletim sistemi sürümleri üzerinden mümkün olduğunca çok kişinin kullanımına sunulması çok önemli. 

Dünya’nın her yerinde insanlar Android 14‘ü kendilerine sunulan teknolojik kaynaklarla kullanamıyor, bu nedenle bazı insanlar hala KitKat olarak da bilinen Android 4.4‘e kadar uzanan Android sürümlerini kullananlar var. Nisan ayında beta sürümlerin gerçekleşeceğini belirttiğimiz gibi WhatsApp, Android için en yeni uygulama sürümüyle KitKat desteğini sonlandırdı.

İlk olarak 2013’te piyasaya sürülen Android 4.4 muhteşem bir başarıydı. Bugüne kadar işletim sisteminin en sevilen sürümlerinden biri haline geldi ve bugün hala çok az sayıda insan tarafından kullanılıyor. Mayıs 2023 itibarıyla dünyanın yalnızca %0,5’i hâlâ Google Play Store‘a erişimi olan ve KitKat üzerinde çalışan bir cihaz kullanıyordu. 

Sayı yıllardır azalıyor ve Jelly Bean’in (Android 4.1–4.3) 2021’de Google desteğini tamamen kaybetmesinin ardından, Android 4.4’ün Google Play Hizmetleri 23.90.99 sürümünün piyasaya sürülmesiyle aynı yöne gitmesinin zamanı gelmişti.

WhatsApp, Android için son sürümündeki desteği kaldırmak için sonunda KitKat zincirlerini çıkardı. Bu, WABetaInfo’nun şu anda gerçekleştiğini bildirdiği tek mobil işletim sistemi uyumluluk değişikliği. Gerçekçi olmak gerekirse, hâlâ Android 4.4 kullanan ve her gün çalışması için WhatsApp’a güvenen kişiler arasındaki fark muhtemelen oldukça küçük; dolayısıyla, WhatsApp’ın mevcut işletim sistemleri için ürünü daha iyi hale getirme yolundaki ekstra genel bakım masraflarını ortadan kaldırıyorsa, o zaman bu iyi bir hamle.

WhatsApp, KitKat desteğini sonlandıran ilk uygulama değil ve kesinlikle son uygulama da olmayacak. Dropbox, işletim sistemi desteğini üç yıldan fazla bir süre önce sonlandırdı ve hatta bundan önce de Android Mesajlar 2018’de eski sürüme olan desteğini bıraktı. Android 4.4 ile yaşadığımız tüm harika anılara rağmen teknoloji dünyası hızla ilerliyor ve bazen en iyisi yola devam etmek.

WhatsApp, son haftalarda Android için halka açık sürümleriyle çok fazla güncelleme yapıyor. Bunların içinde en büyük kararlı sürüm güncellemesi, çoklu hesap geçişinin kullanıma sunulması. 

Cihazınızda birden fazla kopya bulundurmak yerine uygulamanın tek kurulumunda birden fazla WhatsApp hesabının kullanılmasını kolaylaştıryor. Beta sürümünde yalnızca sesli mesajlar ve çıkartmalar test edilmekle kalmıyor, aynı zamanda kilitli sohbetlerin gizlenmesi şeklinde ekstra güvenlik de gelebilir. En çok kullanılan mesajlaşma hizmeti söz konusu olduğunda ne kadar çok güncelleme olursa o kadar iyi olur.

AWS sayesinde kârını artıran Amazon rekora mı koşuyor?

E-ticaret devi Amazon 2023 mali yılı 3. çeyrek finansal raporunu yayınladı. Son derece başarılı bir 3 aylık dönem geçiren firma 143,1 milyar dolar gelir raporlarken bu rakam 141,5 milyar dolarlık analist tahminlerini geride bıraktı. Ayrıca hisse başına 0,94 dolarlık kazanç açıklaması da 0,59 dolarlık analist tahminlerini alt üst etti. Firmanın toplam net kârı ise bir önceki yıla göre üç kattan fazla artarak 9,9 milyar dolara ulaştı.

Amazon, yaptığı finansal rapor açıklamasında net satış gelirlerinin bir önceki senenin aynı dönemine kıyasla %12,6 oranında artarak 143,1 milyar dolara ulaştığını duyurdu. Bu rakamın 63,1 milyar doları net ürün satış geliri ve 80 milyar doları net hizmet satışı geliri olarak raporlanıyor. E-ticaret devinin toplam harcama ve maliyetleri ise geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla %5,8 düzeyinde artarak 131,9 milyar dolar olarak açıklanıyor. Böylece FAVÖK öncesi kâr 12,2 milyar dolar ve net kar ise 9,87 milyar dolar olarak bildiriliyor. Açıklanan finansal rapor firmanın net kârı bir önceki yıla kıyasla %343 artış gösterdiğini ortaya koyuyor.

AWS hariç, Amazon uluslararası pazarda zarar ediyor

Amazon tarafından açıklanan raporda satış gelirleri bölümü incelendiğinde, firmanın ABD ve uluslararası pazarlardaki ürün ve servis satışlarının (AWS hariç) toplam 120 milyar dolar olduğu görülüyor. Bu rakamın %73’ü ABD’deki satışlardan, %27’si ise Türkiye’nin de dahil olduğu uluslararası pazarlardaki satışlardan geliyor. Kâr kısmına bakıldığında ise AWS hariç ürün ve servis satışları ABD’de 4,3 milyar dolar kâr getirirken uluslararası pazardaki satış gelirleri ise (AWS hariç) 95 milyon dolar zarar gösteriyor.

Amazon ürün ve servis satışlarından ayrı olarak raporlanan AWS satış gelirleri ise 23 milyar dolara olarak tüm genel satış gelirleri toplamı içinde %16’lık bir paya sahip. Buna karşın; AWS’den 6,9 milyar dolar kar edilmiş durumda ve bu toplam kârın %62’sine tekabül ediyor. Yani AWS, e-ticaret devi için en küçük satış geliri kalemi olsa da en karlı iş durumunda. Amazon CEO’su Andy Jassy de yaptığı açıklamada AWS’nin önemine söyle dikkat çekiyor:

“AWS ekibimiz, özellikle özel yapay zeka çiplerimiz ve Amazon Bedrock’un yapay zeka uygulamalarını oluşturmanın ve dağıtmanın en kolay ve en esnek yolu olduğu üretken yapay zeka alanında yenilikler yapmaya ve bu yenilikleri müşterilerimize hızlı bir şekilde sunmaya devam ediyor. İşletmelerin tüm özel kodlarını anlayan deneyimli bir mühendise eşdeğer olmasını sağlayan iş ortağımız (CodeWhisperer) ile birlikte sunduğumuz çözümler; Adidas, Booking.com, GoDaddy, LexisNexis, Merck, Royal Philips ve United Airlines gibi AWS’de üretken yapay zeka iş yükleri çalıştırmaya başlayan müşterilerle ivme kazanıyor.”

Firma işten çıkarmalara devam edecek mi?

Analistler, AWS gelir ve kârının yanı sıra Amazon’da yapılan işten çıkartmaların da operasyonel maliyetleri düşürdüğü ve firmanın kârlılığında etkili olduğu düşüncesinde. Amazon tarafından yapılan finansal rapor açıklamasına göre e-ticaret devi son 1 yıl içinde 44.000 personel ile (alt yükleniciler hariç, firmadaki tam zamanlı ve yarı zamanlı çalışanlar) yollarını ayırmış durumda. Son 1,5 yıl içinde işten çıkartılan toplam personel sayısı ise tam 122.000 kişi.  Şu anda 1.5 milyon olarak verilen toplam çalışan sayısının alış veriş çılgınlığı yaşanan önümüzdeki aylarda bir miktar artabileceği düşünülmekle birlikte, firmadaki genel işten çıkartma eğiliminin devam edip etmeyeceği merak konusu.

2022’de oldukça zor bir dönem geçiren ve yılı net 2,7 milyar dolar zararla kapatan Amazon, 2023’ün ilk 9 aylık döneminde 19,8 milyar dolar kâr elde etmeyi başarmış durumda. Firmanın 4. çeyrek beklentisinin 7 ila 12 milyar dolar düzeyinde operasyonel kâr olduğu düşünülürse, Amazon için 2023 oldukça güçlü bir yıl olarak öne çıkacak gibi görünüyor. Analistler ise, yılın son aylarında yaşanacak alış-veriş çılgınlığı ve kampanya döneminin Amazon satış gelirlerine ciddi bir katkı sağlasa da asıl kâr alanı olan AWS’nin nasıl bir performans çizeceğini merakla beklediklerini ifade ediyorlar. ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC) tarafından Amazon aleyhine açılan davada yaşanacak gelişmeler de firmanın kârlılığı yanında borsadaki görünümü ciddi oranda değiştirebilir.

Starlink Gazze’ye internet ulaştıracak

Elon Musk, uydu tabanlı iletişim sistemi Starlink’in Gazze’deki uluslararası tanınan yardım gruplarına bağlantı desteği sağlayacağını açıkladı.

Eski adıyla Twitter olarak bilinen sosyal medya platformu X’te paylaşımda bulunan Musk’ın bu duyurusu, Amerika Birleşik Devletleri Temsilcisi Alexandria Ocasio-Cortez’in Gazze’deki iletişimin kesilmesinin “kabul edilemez” olduğuna dair açıklamasına yanıt olarak geldi.

İsrail, Cuma günü Gazze Şeridi’nde interneti ve iletişimi kesintiye uğratmıştı. Yaklaşık 2,3 milyon insan dış dünyadan kopmuş durumda ve bu, bilgiye neredeyse tamamen erişimin kesilmesine neden oluyor. Askeri bilgiler ise bölgedeki kara harekatlarının “genişlemekte” olduğuna işaret ediyor.

OpenAI yapay zekada felaket senaryolarına hazırlanıyor!

2015 yılında Sam Altman, Greg Brockman ve Elon Musk’ın da aralarında olduğu bir grup araştırmacı ve internet girişimcisi tarafından kurulan, özellikle Microsoft’tan aldıkları milyar dolarlık yatırımla ChatGPT’yi geliştirerek üretken yapay zeka teknolojisi alanında devrim yapan OpenAI felaket senaryolarını incelemeye başladı. Şirket “felaket riskleri” olarak tanımladığı risklere karşı koruma sağlamak amacıyla yapay zeka modellerini değerlendirmek, ölçmek ve incelemek üzere yeni bir ekip oluşturduğunu duyurdu. Preparedness adı verilen ekip, MIT’nin Dağıtılabilir Makine Öğrenimi Merkezi direktörü Aleksander Madry tarafından yönetilecek.

Preparedness’ın başlıca sorumlulukları, insanları ikna etme ve kandırma yeteneklerinden (kimlik avı saldırılarında olduğu gibi) kötü niyetli kod üretme yeteneklerine kadar gelecekteki yapay zeka sistemlerinin tehlikelerini izlemek, tahmin etmek ve bunlara karşı koruma sağlamak olacak. Preparedness’ın incelemekle yükümlü olduğu risk kategorileri her ne kadar ilk etapta son derece yakın tehditler gibi gözükse de inceleme grubu kendisini güncel tehditlerle sınırlamıyor Örneğin OpenAI, bir blog yazısında “kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer” tehditleri de yapay zeka modelleriyle ilgili en önemli endişe alanları olarak listeliyor.

En yaratıcı AI felaket senaryosuna ödül ve iş fırsatı

OpenAI CEO’su ve şirketi kuran isimlerden birisi olan Sam Altman aslında bir yandan da yapay zekanın “insan neslinin tükenmesine yol açabileceği” yönündeki korkularını sık sık dile getiren ünlü bir yapay zeka kıyamet tellalı. Ancak OpenAI’nin bilimkurgu distopya romanlarından fırlamış senaryoları incelemek için kaynak ayırması ve bir grup kurması beklenmedik bir adım. Şirket, yapay zeka riskinin “daha az belirgin” alanlarını da incelemeye açık olduğunu söylüyor. OpenAI, Preparedness ekibinin lansmanıyla eş zamanlı olarak, topluluktan risk çalışmaları için fikirler talep ediyor ve en yaratıcı ama gerçekçi ilk on başvuru için 25.000 $ ödül ve Preparedness’ta bir iş imkanı sunuyor. Bir yarışma gibi düzenlenen etkinliğin tanıtım sayfasında şu ibareler yer alıyor:

” Size OpenAI’nin Whisper (transkripsiyon), Voice (metinden konuşmaya), GPT-4V ve DALLE-3 modellerine sınırsız erişim verdiğimizi ve kötü niyetli bir aktör olduğunuzu düşünün. Modelin en benzersiz, ancak yine de olası, potansiyel olarak yıkıcı kötüye kullanımını düşünün. Blog yazısında tartışılan kategorilerle veya başka bir kategoriyle ilgili kötüye kullanımı düşünebilirsiniz. Örneğin, kötü niyetli bir aktör GPT-4, Whisper ve Voice’u kullanarak kritik altyapı tesislerinde çalışanlara kötü amaçlı yazılım yüklemeleri için sosyal mühendislik yapabilir ve böylece elektrik şebekesinin kapatılmasını sağlayabilir. Sizin hakkında yazacağınız kötüye kullanım modeli ne olurdu?”

OpenAI, yeni kurulacak olan risk değerlendirme ekibinin ayrıca OpenAI’nin yapay zeka model değerlendirmeleri ve izleme araçları oluşturma yaklaşımını, şirketin risk azaltıcı eylemlerini ve model geliştirme süreci boyunca gözetim için yönetişim yapısını detaylandıracak bir “risk bilgilendirmeli geliştirme politikası” formüle etmekle görevlendirileceğini söylüyor. Şirket, hem model öncesi hem de sonrası dağıtım aşamalarına odaklanarak OpenAI’nin yapay zeka güvenliği disiplinindeki diğer çalışmalarını tamamlamayı amaçladığını söylüyor.

Spotify’a çok büyük bir değişiklik geliyor!

Spotify, müzik endüstrisindeki telif haklarına dair büyük değişikliklere gitmeye hazırlanıyor. 2024 yılında yürürlüğe girecek olan yeni model, sanatçılara ve plak şirketlerine daha yüksek ödemeler vadederken, bazı tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Spotify, 2024 yılında müzik telif hakları modelinde büyük değişikliklere gideceğini açıkladı. Bu değişiklikler, müzik endüstrisindeki dengeleri sarsabilir ve sanatçılara daha fazla gelir sağlayabilir.

Hilelere karşı daha sert tedbirler

Spotify, müzik dağıtımcılarına karşı daha sert önlemler alacak. Artık parçaları tekrar tekrar yayınlamak, isimlerinde sahtekarlık yapmak veya oynatma sayısını yapay olarak artırmak gibi hilelere başvuranlar ceza alacak.

“Beyaz gürültü” ve müzik dışı içerik kısıtlamaları

Spotify’da bulunan kısa “beyaz gürültü” parçalarının telif hakkı elde edebilmesi için daha fazla dinlenmesi gerekecek. Bu, 30 saniyeden uzun parçaların daha fazla ödeme almasını sağlayacak, ancak küçük sanatçılar gelirlerinden kaybedebilir.

Minimum dinlenme sayısı artışı

Üçüncü ve en tartışmalı değişiklik, bir şarkının telif ücreti alabilmesi için gereken minimum dinlenme sayısını artırıyor. Artık bir şarkının ödeme alabilmesi için ayda 5 cent veya yılda yaklaşık 200 dinlenme kazanması gerekecek. Bu, birçok bağımsız sanatçının bu eşiği aşamayacağı anlamına geliyor. Ancak, bu sanatçıların normalde kazanacağı paralar, yayın paylaşımı havuzuna aktarılacak ve toplamda milyonlarca dolara ulaşabilecek. Bu gelir, daha fazla dinlenme elde eden diğer sanatçılara dağıtılacak.

Spotify, bu değişiklikleri, ödemelerin çoğunlukla dağıtım hattına takıldığı ve sanatçılara kâr bırakmadığı gerekçesiyle savunuyor. Ancak, bu değişiklikler müzik endüstrisinde büyük bir tartışma yaratıyor ve sanatçılar arasında farklı görüşlere neden oluyor.

Bu değişikliklerle birlikte Spotify, 2024 yılında müzik telif hakları alanında önemli bir dönüşümün kapısını aralıyor. İlerleyen zamanlarda bu değişikliklerin müzik dünyasına etkileri daha net bir şekilde görülecek.

Threads iki yeni özellik daha duyurdu!

Facebook kurucusu Mark Zuckerberg’in bir anlamda Twitter’ı bitirme hamlesi olarak pazara sürdüğü Threads, yeni özellikler sunmaya ve güncellemeler yapmaya devam ediyor. Popülerlik kazanmaya çalışan sosyal ağ platformuna dün anket yapma özelliği ve GIF desteği geldi. Elon Musk’ın Twitter’ı satın alıp ismini X olarak değiştirmesi ve ardından sosyal ağ platformunda mavi tik aboneliğinin parayla satışının başlaması gibi bir dizi köklü değişiklik yapması sonrasında Instagram Threads uygulamasına ciddi bir kullanıcı göçü yaşanmıştı.

Threads için yapılan güncelleme; kısa süre önce birer ikişer sunulmaya başlanan web sürümü desteği, (ücretsiz) düzenleme düğmesi, profil değiştirme, beğeniler, tam metin arama, kronolojik akış arama, sesli gönderiler gibi pek çok kullanışlı özelliğe iki yenisini daha eklemiş oluyor. Bu bağlamda Threads, kullanıcıların ilgisini çekmek için daha fazla yol bulmaya çalışırken, Twitter kullanıcılarının en çok beğendiği veya sık kullandığı özellikleri de kendi platformuna eklemek için adeta zamana karşı yarışıyor.

Duyurulan iki yeni Threads özelliğinden özellikle anket düzenleme özelliği, Twitter/X’te etkileşimi artırmanın popüler bir yolu olarak görülmesi açısından önemli çünkü yoğun paylaşımcı olmayan kullanıcıların bir konu hakkında fikir beyan etmelerine ve seslerini duyurmalarına olanak tanıyor. Anket yayınlayanlar yeni takipçiler çekebiliyor ve yasal prosedürlere sahip resmi bir anket düzenlemek zorunda kalmadan geniş bir insan grubunun nabzını tutabiliyor. Ayrıca anketler akşam yemeğinde ne yeneceği ya da hangi filme gidileceği gibi kişisel soruların yanı sıra eğlence için de kullanılabiliyor.  

X’in sahibi Elon Musk da satın almanın ardından şirketin yönüyle ilgili kararları yönlendirmek için düzenli olarak anketleri kullandı. Şirketin başkanlığından istifa edip etmemesi, yasaklı hesaplar için af ilan edip etmemesi ya da Twitter’ın 2016’da kapattığı kısa video platformu Vine’ı geri getirip getirmemesi gibi konularda Musk hep anket düzenleyerek kullanıcı etkileşimini tepe noktada tutmayı başardı. Threads üzerinde açılan anketler 24 saat boyunca çalışıyor ve kullanıcılar ankete kimlerin yanıt verebileceğini kontrol edebiliyor. Aynı şekilde bir anket gönderisine kimlerin yanıt verebileceği de anketi düzenleyen kullanıcı tarafından kontrol edilebiliyor. Yani anketler aracılığıyla kullanıcıya daha fazla özgürlük, seçenek ve etkileşim yöntemi sağlanmış oluyor.

Bir diğer yeni Threads özelliği olan GIF desteği de yine etkileşimi artırmak için önemli bir yöntem olarak görülüyor. GIF kullanımı bir bütün olarak çevrimiçi kullanıcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Hatta Meta, 2020 yılında GIF arama motoru Giphy’yi 400 milyon dolara satın aldı, ancak İngiltere’nin rekabet otoritesinden gelen bir antitröst emri nedeniyle elden çıkarmak zorunda kaldı. Shutterstock daha sonra şirkete sadece 53 milyon dolar değer biçen bir anlaşmayla siteyi satın aldı. Giphy Threads’teki yeni GIF seçeneğine güç veriyor.

CEO Mark Zuckerberg geçtiğimiz günlerde yapılan finansal rapor açıklaması öncesi yatırımcılarla yaptığı görüşmede Threads için yüksek umutlar beslediğini açıklamıştı. Zuckerberg şu anda 100 milyon civarı kullanıcı sayısına sahip olan Threads’in hızlı bir benimseme ile Meta’nın bir sonraki milyar kullanıcılı uygulaması olabileceğini öne sürüyor. X’ten kopyalanan özellikler ve kullanıcı etkileşimini artırmak için sağlanan yenilikler de Zuckerberg’in oldukça kararlı olduğu anlamına geliyor. Instagram başkanı Adam Mosseri, Threads’in görüntüleme sayıları ve gönderileri veya yanıtları profilinize sabitleme testlerine de başlayacağını bildirdi.

Çinli YMTC, dünyanın en gelişmiş bellek çipini üretti

Çin’in önde gelen bellek yongası üreticisi olan Yangtze Memory Technologies Co (YMTC), son teknoloji sıçramasıyla “dünyanın en gelişmiş” 3D NAND bellek yongasını üretti. ABD yaptırımlarına rağmen firması ileri teknoloji geliştirmeye devam ediyor.

Yarı iletken analiz firması TechInsights’ın raporuna göre, YMTC, temmuz ayında sessizce piyasaya sürülen bir katı hal sürücüsünde bulunan bu bellek çipi ile ilerlemeyi sürdürüyor. Bu gelişme, Çin’in bellek yongası endüstrisindeki güçlenmeye işaret ediyor.

YMTC’nin bu başarısı, bellek yongalarının önemini vurguluyor. 3D NAND bellekler, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi yüksek performanslı bilgi işleme uygulamaları için kritik bir bileşen olarak öne çıkıyor.

Çinli YMTC, ABD’nin ihracat kısıtlamalarına rağmen ilerleme kaydediyor. Çin, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ticari ve jeopolitik gerilimlerin etkisi altındayken, YMTC’nin bu başarısı dikkat çekiyor.

YMTC’nin 232 katmanlı X3-9070 adlı yeni bellek yongası, Samsung Electronics, SK Hynix ve Micron Technology gibi liderlere meydan okuyor. Ancak bu alandaki rekabet hızla artıyor, zira diğer firmalar daha da yüksek katmanlı bellek yongaları üretiyor.

YMTC’nin “Xtacking 3.0” mimarisi, bu ilerlemenin temelini oluşturuyor ve yerli Çin ekipmanları kullanma hedefini taşıyor. Ancak, Çin’in çip üretim tedarik zincirinde bazı tıkanma noktaları bulunuyor, özellikle çip üretim ekipmanları konusunda dışa bağımlılık söz konusu.

Sonuç olarak, Çinli YMTC’nin bu gelişimi, ülkenin kendi gelişmiş çiplerini üretme yolundaki çabalarını yansıtıyor, ancak hala bazı zorluklarla karşı karşıyalar.

Xiaomi’den akıllı saat görünümlü tansiyon ölçme cihazı!

0

Teknoloji devi Xiaomi, yeni ürünü “Xiaomi Wrist ECG Blood Pressure Recorder” ile tansiyon ölçümüne farklı bir boyut getiriyor. Bu kardiyo ve tansiyon ölçüm cihazı, kullanıcıların bileğine takılabilen akıllı saat benzeri güzel bir tasarıma sahip

Günümüzde sağlık verilerini takip etmek ve kaydetmek önemli bir hale gelirken, Xiaomi, bu ihtiyacı karşılayan özel bir ürün sunuyor. Xiaomi Wrist ECG Blood Pressure Recorder, tansiyon ölçümü için geliştirilmiş bir cihaz.

Xiaomi' tansiyon ölçme

Cihaz, 1.43 inçlik AMOLED ekranı ve paslanmaz çelik gövdesi sayesinde su altında bile kullanılabilecek dayanıklılığa sahiptir. Özellikle Çin medikal kurumları ile işbirliği yapılarak geliştirilen sensörler, EKG (elektrokardiyografi) ve kan basıncı ölçümünü yapabilir. Bu ölçümleri, veri tabanındaki doktor önerileri ile birleştirerek kullanıcıların kalp sağlığını sürekli olarak takip etmelerine olanak tanıyor.

Ayrıca, cihaz 6 eksenli atalet sensörü ile düşmeleri algılayabilir. Xiao AI entegrasyonu, NFC desteği ve Bluetooth görüşme özellikleri ile birlikte gelir. Xiaomi Wrist ECG Blood Pressure Recorder, tek bir şarjla 9 güne kadar kullanım süresi sunuyor.

bu yenilikçi tansiyon ölçer cihazı, sağlık bilincine sahip kullanıcılar için bir çözüm olarak ön plana çıkıyor. Wrist ECG Blood Pressure Recorder, 275 dolarlık fiyat etiketi ile piyasaya sürüldü.

Sağlık verilerinin izlenmesi ve kaydedilmesi konusundaki bu yenilikçi ürün, kullanıcıların sağlık durumlarını daha yakından takip etmelerine yardımcı olacak gibi görünüyor.

Çin, Tiengong uzay istasyonu’na yeni Taykonot ekibini yolladı

Son dönemde uzay araştırmalarıyla gündemde olan Çin, Dünya yörüngesinde kurduğu Tiengong Uzay İstasyonu‘nda görev yapacak altıncı taykonot ekibini yola çıkardı.

Çin İnsanlı Uzay Programı Ajansı (CMSA), bu heyecan verici görevi gerçekleştirmek üzere taykonotlar Tang Hongbo, Tang Şıngcie ve Ciang Şinlin’i taşıyan Şıncou-17 uzay mekiğini Long March 2F roketiyle Gobi Çölü’ndeki Ciuçüen Uydu Merkezi’nden fırlattı. Roketten ayrıldıktan 10 dakika sonra kapsülün planlanan yörüngeye başarıyla girdiği açıklandı.

Yeni taykonot ekibi, uzay istasyonuna ulaştığında, 30 Mayıs’ta istasyona gönderilen ve beş aydır görevde olan üç taykonotla devir teslim yapacak. Bu ekip, Çin’in uzaya gönderdiği en genç taykonot grubu olarak dikkat çekiyor.

Daha önce Şıncou-12 görevinde yer alan 1975 doğumlu Tang Hongbo, bu kez ekibin komutanı olarak görev yapacak. İlk kez uzay görevine katılan 1988 doğumlu Ciang Şinlin ve 1989 doğumlu Tang Şıngcie ise Çin’in en genç taykonotları olarak tarihe geçecekler.

Taykonot ekibi, uzay istasyonunda beş ay boyunca bilimsel deneyler, teknoloji testleri ve istasyonun bakımı gibi çeşitli görevleri üstlenecek. CMSA Direktör Yardımcısı Lin Şiçiang, “uzay enkazı” olarak bilinen yörüngede serbest dolaşan insan yapımı nesnelerin artış göstermesi nedeniyle uzay istasyonunun uzun vadeli bakımının önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, uzay istasyonunun güneş enerjisi ile çalışan panellerine çarpan küçük parçaların ufak hasarlara yol açtığını da belirtti.

Bu yeni taykonot ekibinin başarılı bir görev geçirmesini ve uzay araştırmalarına değerli katkılar sunmasını umuyoruz.

Elon Musk, X’i (Twitter) 2024’te bankacılık uygulaması yapacak

Elon Musk, geçen yılın sonlarına doğru satın aldığı X (eski adıyla Twitter) platformunu, “süper bir uygulama” olarak tanımladığı bir konsepti gerçeğe dönüştürmek amacıyla kullanmaya devam ediyor. Bu uygulama gelecekte bir bankacılık ve finans uygulaması olacak. Musk, X’i finans dünyasının merkezi haline getirmeyi ve insanların finansal işlemlerini kolayca yönetmelerini sağlamayı hedefliyor. Ayrıca, bu projenin belirli bir tarihi olduğu da belirtiliyor.

Musk’ın planlarına göre, X’in bankacılık ve finans uygulaması özelliklerinin 2024 yılı sonuna kadar tamamlanması bekleniyor. Musk, “Ödemeler dediğimde aslında birinin tüm finansal hayatını kastediyorum,” şeklinde açıklamada bulunuyor. Bu, menkul kıymetler dahil olmak üzere tüm finansal işlemleri kapsayacak bir platform anlamına geliyor ve bir banka hesabına ihtiyaç duyulmayacağını vurguluyor. X CEO’su Linda Yaccarino da 2024 yılının bu projenin tamamlanması için büyük bir fırsat olacağını düşünüyor.

Elon Musk x

Musk ayrıca X’in finansal hizmetler sunabilmesi için ABD genelinde para transferi lisansları almak için çalıştığını da belirtiyor. Ayrıca, ekibine yeni yetenekler kazandırmak için önümüzdeki birkaç ay içinde yeni personel almayı planladığını söylüyor.

Bu, Elon Musk’ın ilk finansal hizmetler platformunu oluşturmak için çalıştığı proje değil. Yaklaşık yirmi yıl önce Musk, X.com’u kurmuş ve daha sonra PayPal olarak yeniden markalandı. Ancak Musk hala bu fikri benimseyerek PayPal’ı X ile rekabet etmek için kullanmayı planlıyor.

Musk’ın hedefi, X’i bir “her şey uygulaması” haline getirerek, WeChat gibi Çin’deki süper uygulamalara benzer bir platform oluşturmak. Ancak bu hedefe ulaşmak için zorluklar var. İnsanları neden bu tür bir platforma ihtiyaç duyduklarına ikna etmek ve X’e finansal işlemlerini güvenle teslim etmelerini sağlamak gerekiyor.

Sonuç olarak, Elon Musk, X’i bir finansal hizmetler merkezi haline getirme hedefiyle önemli bir projeye girişmiş gibi görünüyor ve bu, finansal dünyada büyük bir değişikliğe neden olabilir.